9 Aralık 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

9 Aralık 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ye bir kanadı üzerine bir İRMeğe başladı. | Haym ve Süratle iniyorlardı. ii bu sefer tam tay. ia fakat solunda ve İk, Ak etti, a. kımıldama” de o bir şey o görme M7 işitmemişti. o Lâkin Danzeyen bu (inişten MAN İmkânsızdı. ini genç kızın şakağı” | : 8 Ve parmaklarile bir çö. e Bibi onu okşadı. iin » ikmda Oç infilâk daha il artık bunlara lâkayt, kapadı, , , ona hiç bir Ozaman md bu kadar itimat ie kadar kendini ona br” halde olmamıztı. Öyle ki içinde bulun e, korkacak yerde “le istedi, Bir çılgınlık düşman obüsünün ge b IR üçünü birden sema |, © Ve tam böyle mesutken a etmesini temenni bi. Akat derhal toplandı ve ,, Utandı, elini genç kızın SN çekti, * yaslanarak ve manzara” A koyuldu. Üçünün Binden kurtulmasına işle Si sebeb oldu. hk, Sirin Mezierda çok ke barajından daha ça. <k için Gayyar oçimali hk, <Ü ecnebi gaze- * okuduklarımız benzinsizlik- a geçemiyor Batak gazetesinin Hel * İK nanya hududundaki mu. N ayan gerek Hölands- Barb cepbesino şiddetli Payam amma ele luğu benzin buhrani » ), E, Almanyadan gelen > Mo temaslarda bu- 1 bir benzin mütçahhi. | | atma istinaden, bügün y bir harbe girdiği &y sonra muhakkak yazmaktadır. mbu kadar çabuk sebeb de, mo. iya Almanları istemedil | «alişan a İk, biri yazıyor: İç YİR harbi başladığı gün, İn, Mdyoları, Finlândiyadeli | almaya gidem Alman imanda bulunduğu müd » een şehri o bombardr ie Steklerini bildirmişlerdi. Ateca İN yün olda ve vapur kar günü hareket etti. Yada 10950 kişi idam edi ie verdiği bir haberi nak İh, * Kaynaklardan gelen ha. ia Ruhr hayzamnda iş Haresine k: ka Üni gele Kerse p al ahaliden 4.70, Ans. : Bohemyada da 3.250 j du. Soğuk müthiş Nakisden: rethi KARLEŞ şarkiye istikamet almıştı. e Şimdi Arden ormanları üzerinden uçu. yordü. Birâz sonra yavaş yavaş yük- seldiler. Haym üç dört tren say- dı. Sağda ışıklar görülüyordu: Se | dan... Dışarıya sarkmış olan Alsaslı . Yavaş yavaş vücudunu saran uyuşukluğa mu- kavemet edemiyordu. e Kendisini biraz tenbelleşmiş, uykuda — gibi korkak, klorform tesirinde (imiş gibi halsiz ve mecalsiz hissediyor” du. Zihni faaliyet! yavaşlıyordu. Endişe ile karışık bir vücut ra. hatsızlığı hissetmeğe başladığı va" kit bunun sebebini bulması (için epey bir zaman geçmesi lâzımgeldi Taçyarede yolunda (olmıyan bir şey vardı; fakat ne? | Hindistanda dünyanın en eski İnsanleri #rasında ei ei Yozan: L. Busch 36 yılını vabşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyabı : Kadınlar ölüm kaplumbağlarıra ısırfılıyordu Kadın bu kaplumbağalara ken- dini ısırtmamak için deliler “oi haykıra haykıra günlerce gecei< ce uyumamıya çalışır, Fanat en sonuuda uykusuzlu » Ba mukavemet edemiz, Sizar, O vakıt bu hastalıklı, aç kap - Tumbağılar kadını ısırırlar ve © müthiş hastalığı ona geçirirler, Odan sonra kadımlao pis, kemirici yaralar çıkmağa başlar. Ve böylece kadın, bütün vü - cndu bu feci yaralaria oyularak, yavaş yavaş ölmiye mahkümdur. Ölüm kanlumbağaları tarafın - Nihayet o keşfetti: Yüzüne bir | dan ısırıldıktan sonra kadın, ser. yanık kokusu geliyordu. o Fakat | Haym gene kımıldanmadı. best bakılırsa da, müthiş hasta - | bağından dolayı, artık ölünceye Yavaş yavaş zihninde nisbi bir | karlar ona hiç bir erkek yaklaşs- vüzuh hasıl oldu. Devam eden w yuşukluğu içinde pek de şaşılamı. yacak bir lâkayt ile kendi kendi” ne “motör yanıyor!,, dedi, Birkaç saniye daha böyle geç ti. Sonra birdenbire, Haym vazi. | maz!.. Bütün bu ceza ve İşkenceler göcteriyor ki karın kahit lerinde kadın ve erkek kıskançlığı bütün kabile erkeklerinin kendi hükmü altında olması kadınlarda aşkı yeti kavradı ve bu seler (o müthiş | öldürmediği gibi kısicançlığı da bir telâş ve endişeye (kapıldı. U- yuşukluğu birden geçti, Pervanenin müthiş hava cere söndürememiştir. Bilâkis kadın hâkimiyeti bu kıskançlıkları de- ha geniş, daha serbest bir hale yânle pilot bir şey hissetmemiş 0. | koymuştur. lacaktı. Ona tehlikeyi haber ver mek lâzımdı. Haym öne iğildi, (tayyarenin gövdesi Üzerine yüzükoyun yattı ve eliyle Gayyarın omuzuna yetiş meğe çalışırken motör gürültüsü. nün boğduğu bir sesle bağırmağa başladı. , Yüzbaşı nihayet duydu. Başm çevirip geriye baktı. Yüzünü br ruşturdu ve haykrıdı: — Gördüm. Li Tekrar başmı çevirdi. sise kei 8. Feyyare hemen İzemen olarak inmeğe başladı. Hair durdurmuştu. Tayyare taş (gibi iniyordu. Haym evvelâ ormanın gittikçe büyüyerek üzerlerine doğru gel. mekte olduğunu gördü. Ölüm mu hakkaktı. Tayyarenin kenarına tutunmuştu. Fransuazm kımıldan» dığını hissediyordu. Haym eliyle onun omuzuna bastırarak Otur. mağa davet etti. Elleri birlesti. Birdenbire motöe tekrar İsleme" ğe başladı ve tayyare doğruldu. (Devamı var) A gür > e - Byz Hattâ, hemen hemen diyebili rim ki, bu kabilelerde, yani kadın. larm hükmü altında yaşıyan er kekler arasında, bütün faclalar, bütün ıztıraplar yalnız kıskançlık yüründen çekilmektedir. Filhakika bu kabileler arasında bir kadının bir erkeğe Aşık olması nadir ve mühim bir hâdisedir. En çok, biribirlerine rakip va- siyette olan erkekler kadınlara 4. şık oluyorlar. Fakat ericeğin âşık Gm hiç de mühim şey değil. Nasil bizlerde kadının Aşık ol masından giyade erkeğin aşkı ek- seriya cinayetle biterse, orada da asıl kadınların aşklarıdır ki, müt. hiş hileler, çarpışmalar, kıskanç. hiklar ve cinayetlerle bitmekte - dir. Diğer garip bir dhet de şudur: Bizde tıpkı erkeklerde olduğu gibi, nasıl erkeklerin (odalma ka. dınlar arasında bir gözdeleri var sa, orada kadmlarm 10-15 e çr kan erkekleri arasında (ekseriya bir gözdeleri vardır. Bu gözde er- kekler de ekseriya diğer erkeklerin kıskaç m yezâne sebebi- «ir, Kanı seovalerinde diği ya” tap bır nokia aaha vardır kı pek kolay izah edilemez; İnsan ilk nazarda ozannederk bir kadının ne kadar çok erkeğ olursa o kadının o kadar çok İt barı olmak lâzımgelir. OÖyle ya bir kadın ya çok zengin, (yahut çok güzel olmalıdır ki kendisine hizmet eden erkekler o kadar çok olabilsin! Haibuki hakikat tamamile bu- nun aksinedir. Orada bir kadınır çok erkeği olması hiç de (itibari delâlet etmiyor. Bilâkis âdilik sa yılıyor! Kibarların erkekleri azdır. Me selâ kabile reisi olan kadının kız ları olan prenseslerin — yalnız iki erkekleri vardır. £ Bunların biri prensesin yanında yarım sans be. raber yaşıyabilir, Senenin diğer yarında da öbür erkek damatlık eder! Bu hal, hemen hemen, tek koca” lığa doğru bir hareketten (o başka Ayri zamanda kadının tabiatte erkeğe nazaran tek kocalığa daha meyilli olduğu hakkındaki nazari" yeyi de teyit eder görünüyor. Fil hakika erkekle köpeğin ismi bir o. lan ve erkeğin itibarı bir o hiçten ibaret bulunan kadın kabilelerin de az erkekli olmak bir kibarlık ananesi olduğuna göre, çok erkeğe sahip olmanın kadınım tabiatin de hoş bir şey olarak (o görülecek bir şey olmadığı fikrini veriyor. Bununla beraber kadın kabile sindeki bu çift erkekli olmak ki. barlığının bizim bildiğimiz mana da bir kibarlık olduğu ( zannedil mesin. Zira bir senede nöbetleşe ancak iki kocaya sahip olmak hak kma malik olan kibar prensesler diledikleri zaman kabilenin bülü ğa henüz varmış ve riyazet dev. resini geçirmekte olan genç erkek- lerin klüplerine gidebilir ve iste dikleri kadar kal-ilirleri | Hattâ bu kabile indinde gâyet mukad des sevaplardan biridir! (Devam var) Ankarada onbeş gün Ankaralılar pazar gün- leri nasıl eğleniyor? ismail Hakkı Uzuuçarş'lının uğurlu ceketi nasıl "Toprağı, kırı, tabiati sevenler, yazın mutlaka Baraja, Çiftliğe, İ Söğütözü sırtlarına, bağlara gidi | yorlar. Kaxat, tabiat aşkı ilikleri ne işlemiş olanlar için,yaz da bi dir, kış ta! Meselâ, ziraat vekil Muhlis Erkmen, her pazar Anka: ra ziraat enstitüsündedir, Münev- ver ve edebiyatçı zirdat vekilimi. zi » edebiyatçı diyorum, oçünkü Muhlis Erkmen, yazdığı oküçük ve büyük hikâyeleri neşrelerse | bütün küçük ve büyük hikâyeci arkadaşların pabuçlarınm dama atılacağına kaniim! * ya bir 70. ötekni kitabının sayfalarını karış* titirken, ya veni çıkmış bir edebi eseri okurken, ya bir atm yelesi. ni okşarken, ya bir nadide ağaç yahut çiçek fidanmı tetkik eder Ken, lâkin hep enstitüde bulmak | mümkündür! Pazar günlerini istirahat ile ve kâh radyonun başında müzik din Hiyerek, kâh felsefe kitaplarını in. cliyerek ve Yenişehirin (Otemiz caddelerinde hava alarak geçiren” ler de vardır. Bunların Oobaşında sabık ticaret vekili Cezmi (Erçin gelir. Onu, rahatsızlığına takad- düm eden günlerde ya eyinde söy. lediğim vaziyette; yahut da akşam üstü gezerken bulmuştum. Kendi- sine karşı mesleki bir (o yakıni:k duyduğum Cezmi Erçin * çünkü bir müddet gazetecilik de yapmış. tar diyebilirim ki hayatın bütün zübdesini . felseleye irca Oeden olgun bir simadır. Ona göre, ha“ yatta her sıfat arisidir. Asıl olan İelseledir. Rahatsızlığın: da felse. f-bir tevekkül. ile karşılıyacağını umduğum için (o müteselli oluyo” Tum, Pazar günlerini her türlü mese İelerin bahis mevzuu olduğu mü. nakaşa meclislerinde geçirenler de vardır:Maarifçi mebuslardan Kâ- m Nami Duru üstadımız gibi. Hocamızı Ankaranın neresinde görürsem göreyim, mutlaka koltu- Zunun altında cilt cilt kitaplar, i yeni bir “terim,in halli davası i- le meşguldü. Beyaz (bıyıkları ve gözlüğü ile çevrelenen yüzü, söy“ İediklerine iman eden ve muha- Sütlü Kakao Yazin Dr. G. A, kakaonun yağları bir araya gelince, insana kış mevsiminde İt Sabah kahvaltısmda etli kakao bu mevsimde iyi bir gıda olur; Bir kere, kakaosu; azotlu, yağk ve şeker olacak maddeleriyle mükemmel gıda" lardan biri olarak sayrlır ,. Madenleri temam olmamakla beraber bulunanlarm nisbeti hatırı saydacak derecededir. Etlerimizin temeli olan potas. yom madeni yüzde bir gram, gençlik ışığını devam ettiren manyezyom yüzde 400 mili- gram, fostoru 630, fakat ki eci ancak 90 olduğundan ikisinin arasında nisbet biraz bosuk, kükürdü bile 58 miligram. Vakia insan bir kahvaltıda yüz gram kakao tozu yiye mezsa de, büyücek bir fincan südün içerisine iki kahve kaşığı kakao katılsa, saydığım madenlerin orlda birini bulur. Çeliği de yüzde 22 miligram olduğundan sütteki pek ez çeliği hem arttırır, hem de süğün manganez madeniyle birleşerek büyük İşe yarar. Kaktonumn büyük iyiliği 24,15 derecede alkalen olmasıdır. Halbuki ( südür bu bakımdan derecesi ancak 2.98 olduğudan sütle kakao birleşince büyük finemndaki sütlü kakaonun dört misli ağırlığınca ekmeğin kana vereceği ekşiliğini karşılar. Demek ki büyük bir fincan sütlü kakao ile -İştahımız pek açık olup ta - bir kilo ekmek yerseniz kandaki ekşilik ve alkalenlik müvasenesine halel gelmez, Başka bir iyiliği de yağ nisbetinin yülesekçe olmamdır. Bundan dolayı çikolta çok yenildiği vekit karaciğere dolrunursa da, sütlü kakaodaki sütün ve on grem #umlu ssınma kalorisini verir, Sütlü kakaonun sütüne gelince, onun faydalarını tabil bilirsiniz. Yalnız başma, artık çocuk olmuyan bir insam besle- ma kudreti az olsa da madenleri tamam olduğundan her yaşta İnsana çok faydalı olur. Gençlik gıda olduğunu yüzde 11.$ miligram manyezyom madeni - kendi çocukluğunu unu” tarak sütün bu kudretinden şüphe edenlere bile - isat ede . Yüzde 0.3 miligram nisbetinde çinkosu züriyeti olamr yanları endişeden kurtarır, Fakat sütteki madenlerin en ehemmiyetlisi yüzde 0.09 miligram nisbetindeki iyot madenidir. Bumu insana, sütlerden yalnız inek sütü verir. Onu, başka hayvanların südünde değil, anne sütünde bile bulmak mürikün değildir, çünkü anne yav. rusunu - bu bakımdan * kanı ile sinin cevheridir, O guddenin de besler. Bu maden troit güdde. zekâyı işlettiği ve insana gü. zellik verdiğini elbette hatırlarsınız. Sütlü kakaonun sabahleyin bir faydası da insanı uyar dırması ve kaksonun içinde teobronin bulunmasıdır. Bu madde böbrekleri işletmek için en kıymetli ilâçlardan biridir. Zaten süt te böbreklere faydalıdır. Kakao ile birleşince böbrekler daha ziyade keyiflenir... Ancak bunların hepsi, şüphesiz, İfrata gitmemek şartiyle. Kakaonun bir defasından fazlası - bilhassa romatizmalılara Ve kum sancıları çekenlere « dokunur. Bereket versin ki kaka" onun pek te ucuz bir şey olmaması ifrata gitinemek için bir sebeptir. Faka ttaze yumurta bulmak mümkün olunca sabah- leyin sütlü kakaonun içine * hoşunuza giderse - bir yumurta sarısı katmıya bir mâni yoktur , a Duman çikaran sütlü kakaomun kibar kokusu da bu mev- #nde sabahleyin insana başkaca bir zevk verir. kaybolmuştu ? Yazan : Sabih ALAÇAM taplarmı da iman etlirmek isti. yen bir fikir şampiyonu tesiri ve" riyordu. Lâkin Ankarada, pazar elem Cesinin programını çizinceye ka. söz arasına çerez gibi kattık ları hikâyeler ile akşamı edenler de vardır. Gene maariiçi mebus” lardan İsmail Hakkı Uzunçarşılı üstadımız gibi... Ben bile, onun kaybolan örke. tinin uğurlu hikâyesi oyüzünden, kaç randevumu kaçırdım. Hissesi“ ni söylediğim kıssa şu: Sayın lemail Hakkı oOUzunçar gençliğinde . pardon, üstat ihtiyarlığı kabul etmez, talebeli" Xinde demek istiyorum » yeni bir ceket yaptırmış. Omü sırtına ge. çirip hangi imtihana girse, on nır marayı alıp dışarı çıkmış! Arka“ daşları, ceketten gelen bu uğura dikkat etmişler ve günün birinde Ismail Hakkı Uzunçarşılı Üstadı. mızın muvaffakiyet sembolü ka“ yıplara karışmış! Herkes, ceketin pejinde seferber olmuş ve bu nevi şahsına münhasrı imtikan masko” tunu sınıfın dümencisi delikanli, nm dolabında bulmuşlar! Meğer, hazret, pek yayakaldığı tiyaziye dersi imtihanında kazanabilmek için, İsmail Hakkı (o Uzunçarşılı üstadımız ile dargın olduğu cihet“ le, bu çareye başvurmuş Vakadan sonra, şöhreti büsbür tin artan ceket ile bilâistisna bi, tün sınıf imtihana girmiş. Hattâ, bunların arasmda muharrir Bur han Cahit de varmış Ankarada yalnız pâzârları da, Zil, bergün dahiçok kalabalık olan yerlerden biri de Orduevidir, Erkânıharbiyel umumiye (ikindi reisi orgeneral Asım Gündüzü si" yaret etmek için gittiğim Orduevi, hâki zabit kaputları ve dik göğüs lerin sembolü olan üniformalar £, le, üzerimde, bir karargâh tesiri yapmıştı. Fakat, Orduevinde, başka hiç" bir eğlence, İstirahat ve konuşma yerinde şahit olmadığım iki mü him hususiyet gördüm: Süökünet ve ciddiyet! Pazar günleri, Ankara sinema, ları ve İpodrom, hemen (hemen bütün Ankaralıları, bilhassa geng' ler ile kadınları sinelerine çekiyor, Çünkü, sinema, aşkçağı olan gençliğe hitap eden ve ipodrom da, son moda tuvaletler ile süslenmiş, kadmlara &deta meşher (vazifesi gören bir eğlence yeridir. Akşam üstü, ipodromdan çıkan birçok seyirciler istasyon gazino" suna uğrarlar. Lâkin, Ankaranm gazino ve birahanelerindeki husu, siyeti: “Meyhane Omukosi (görünür laşradan amma, Bir başka ferah, başka Telajet vardır içinde.,, Beyti ile ifade (olunan âlemi daha fazla, ikinci sınıf içki yerle" rinde bulmak mümkündür. Bura- larda, şehrin biricik © işkembeci, sinden getirtilen sıcacık tuzlama Yara bile kavuşabilirsiniz. Fakat pazar yerinin dar sokaklarına giz İenen birçok küçük lokanta ve köf teci dükkânlarında da rakı koku. sunu duyabilirsiniz. Dikkat eder” seniz, bazı müşterilerin masasm da, içi yudum yudum içilen mayi* ler ile dolu su bardakları vardır! Şehir lokantası, Ankaranın lüks ziyafet yeridir. Tabii (opahalı ve tenha! Lâkin, Yenişehirde bir, iki çal gılı pastahane vardır ki obunlar Ankaranm hergün ve her (gece rağbet gören toplantı mahalleri, “Lütfen sayfayı geviriniz,, şılı,

Bu sayıdan diğer sayfalar: