11 Mart 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

11 Mart 1940 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

al la Sabk il ei ei bahriye nazır İm 2 hörekep €vyorktan Av. Birleyiy. etmiştir. Daffkı- 9 ve bu, Anerikada dört ay era müddet zarfında a De ider Mk 4 nan haberlere önümüzdeki hafta vi © gidecektir. etin orta beg İsveçliyi | Say » Mevkufların cür- lat. Fakat bu mesele . A e yerse ketumiyet Day ga Yapılan Hollanda Ne pa <clığı işinin mu. Mile, alanmak üzeredir IM Mlanesinden eyi 1d ten va vardır. Bn delen, * Kaç gün evvel ela pa Zetinde Hollanda Pa, bini eid askerine mah- | N tecaviz üniforma ia N ek - MR 72 078 s5) İLEN | Tiyet asi, Moskovada Pin, i ai ayalaya İle İtalya arasın- st Rusya ve Ro eğen müzakerelerden an navyanm Rus bonluğı hakkında erek Italya capinda mubteriz ii öüzeltmeğe İ m bu gayretler Mlyadan ne istiye "yakalar ve: "Bu do “erin sonund. ita iy ğrnilere ve İp, reket iştiraki “iyor, epi eri ve mali, mi , i, cağı hak Skor; leri kaydediyor ve yi İle Şi Gelik İebiebidir keş aya Balkanları *le kendi rep E Medakârki Kari çok Z,Billkis böyle “ çi na arbiav de” ç olaca it ni İtalya ba iç Kayadan y va Yalçın, son dip- Ül tel) | VİB ER Harbi kazanmak için dua ediyor Londra, 11 — Moskovada Fin İ lerle Sovyetler arasında sulh mü: zakereleri yapıldığı şu günlerde Sovyetler Kareli cephesinde tasr- ruz Üstüme taırruz yapmakta de. vam ediyorlar, Sovyetler dün Viborg müdala- asm: boğmağa çalışmışlar ve şeh- rin cenubunda rsüthiş bir taar - ruz yapmışlardır. Bu taarruz a. kim kalmıştır. Sovyetler diğer taraftan Fin lândiya gölü yakınlarma Viborg- un garbina yerleşmeğe çalışıyor” lar; Viberg körfezinin hemen bü . tünadalari ellerinde bulunduğun dan yapacakları barekât şimdi kolaylaşmıştır. o Finlândivallar şiddetle mukavemet etmekte ve Sovyetler müthiş gayiat vermek- tedirler, Fin bombardıman tayyareleri, mütemadiyen buzları kırmakta ise de geceleyin çıkan şiddetli soğuk esnasında kırılmış olan noktalar tekrar donmaktadır. Ladoga gölünün şimali şarki mıntakazında muharebeler devam etmekte olup Kubzo ve Lavaja. ervi yakınında da birtekrm mu harebeler yapılmakta olduğu ha- ber veriliyor. Tefyyüt edeni malümata göre, Fimlândiya “dun, e Sovyet tayvaresi düşürmüşlerdir. Fin teb iji Dünkü Fin tebliği şudur: “Finlândiya körfezi kıyılarında şimale doğru ilerlemeğe teşebbüs eden düşman müfrezeleri piskür- Berlin, 11 — 1914 , 1918 har- bi ve şimdiki barp ölülerinin ba“ tırasmı anmak için Berlin askeri müzesinde dün yapılan bir mera- sim esnasında Hitler bütün Al- man milletine hitaben radyo ile neşredilen bir hitabede bulun. muştur. Hitler bu nutkunda ez - cümle şunları göylemiştir; “— Tarihimizde ilk defa ola - rak, mevcudiyeti için yaptığı çok büyük mücadeleyi tekdis için, Alman milleti, başdan başa. tan - rmin huzurunda dua etmektedir. Hiç bir millet kahramanların hatırasını taziz hususunda, Al man milleti kadar fazla hürmete sahip değildir. Mukağderatın uk vi bir anındâyız. Coğrafi variye timiz daima vahim siyasi muaras galar tevlit etmiş ve bu gibi an. larda, milletimizin mevcudi;cti, daima eskerlerimizin kahıanan ca fedakrlıklarile temin edilmiş tir. Kahramanlarımızın hatasını tebcile hasredilen bugünü, yeni bir dahili seref kazanmış olmak kanaatil. tesit ediyoruz. /2 ile onarın uğrunda çarpıştıklar. he- defler için mücadele ediyoruz. Ferdin kayati ve mukadderi ne olursa olsun, her birimizin mek- sadımız, comlanm mevcuf'yetine ve atişine bağlıdır. Fokat bizi bu. rada, marinin fevkine çıkaran bir şey var: Vaktile, bir çok kirse- İerin, uğrunda şuursuz bir su. rette çarpıştıkları ideali biz he pimiz vazıhan müdrik bulunuyo- ruz. Etrafımızı kuşatan tehlike- ler büyüdükce camiamızın kıyme, tini daha fazla takdir ediyoruz. Plutokratiir demokrasilar, nas- yonal scayelist Almanyaya karşı yahşi bir mücadeleye girmiş ve ORG KÖRFEZİNİN BÜTÜN | ADALARINI ALDILAR Bu sebeple, yapacakları harekât bun. dan sorra daha kolaylıkla olabilecek il kot yi Hindi, ön iğ müzakereleri yapıldığı sırada Bovyetler Kareli'de taar- Huzlarını şiddetlendirdiler Amerika hariciye müsteşarı Bir tayyare filosunun himayesinde Londraya > gitti Londra, 11 -- Asnerika hariciye müsteşarı Vels dün öğle üzeri tay“ yare ile Paristen Londraya gelmiş" tir. Müsteşarın tayyaresine Fran sadan İngiltereye kadar birçok İn- giliz ve Fransız ava tayyareleri refakat etmişlerdir. Vels Heston tayyare istasyonu” na geldiği zaman hariciye nezare ti dalmi müsteşarı Sir Cadoyan İ le Lord Helifaksın hususi kâtibi tarafından karşılanmıştır. Vels hiçbir beyanatta bulunmak istememiş ve Birleşik Amerika el- çisi Kennedy ile birlikte otomobi- le binerek otele gitmiştir. Otel'de kendisine takma bir isimle bir da ire ayrılmış bulunuyor. tülmüştür. Düşmanın Viberg'un şimal . batısındaki (teşebbüsleri de akim kalmıştır. Vilpuri körle- sinde Sovyet kıtaları Finler ta- rafından çevrilmemek için tahliye eğilen bir kaç küçük adayı işgal etmişlerdir. Viipurinin centubun- da ve doğu o cenubundaki kilçük Sovyet hücumları akim btrakı) . MUŞtIr, Düşmanın Kareli Berzahındaki en büyük gayreti Vuoksi nehri üzerlade vuku bulmuş: düşman bütün gün nehri geçmeğe çalış mıştır, Muhtelif noktalarda Fin topçu ve hava kuvvetleri taarruz için hazırlanmakta olan &i toplantılarını dağıtmıştır. Düş man bütün taarruzlarında şiddet Ie püskürtülmüştür. Dün akşam, Vuoksi üzerindeki buzlar kızıl ordu askerlerinin cesetlerile dolu idi, Ladoga gölünün doğu şima . linde düşman muhtelif noktalar da şiddetle taarruz etmiş ve her taraita püskürtülmüştür. Bir Alman vapuru daha intihar etti İngiliz tayyareleri Vi- yana ve Prag üğerinde Fin keşif tayyareleri Sovyet hatlarının gerilerinde uzak me - uçtular safelere kadar uçuş yapmışlardır. Paris, 11 — Dün garp cephesin- Bombardıman tayyareleri iaşe kollarını, kücum erabalarile zıri- | de kA birekân bakımından kayda değer mühim bir hâdise ol roafnıştır. Geceleyin dokuz İngiliz tayya- resi Viyana ve Prağ üzerinde keşif uçuşları yapmış, beyanname at Almanyanın 5.600 tonluk Ha nover vapuru 7-8 mart gecesi Sent* Dominik ile Porto Riko arasında bir İngiliz kruvazörü (tarafından yakalanmıştır. Alman tayfa vapu rü derhal ateşe vererek terketmiş tir, İeri bombalamış, bir Sovyet ara- bası tahrip edilmiştir. Düşmanın, Vüpuri bölgesinin Ladoga gölünün şimalinde ve Petsamo bölgesindeki bava faa- liyeti çok şiddetli olmuştur.” Kitap sevenler kurumu- nun kongresi Ankara, 10 (A.A) — Geçen sene Ankarada, adliye vekili Fet- hi Okyarın hami başkanlığında te essüs etmiş olan kitapsevenler ku rumu dün, halkevinin şark salo- nunda, senelik umumi heyet top lantısını yapraıştır. - Toplantıya riyadet eden Fethi Okyarın ve &za olan bazı mebus ve profesörlerin de iştiraklerile yapılan bu toplan tıda, yeni idare heyeti seçildikten sonra Fethi Okyar söz alarak ku rumun müstaktel inkişaf temenni- lerini memlekete hayırlı hizmetler yapacağında ümitvar olduğunu bil direrek uniumi beyete nihayet ver miştir. Kurum pek yakmda Bozkurt adit bir mecmua çıkarmayı karar altına almıştır. en yüksek tedefleri oları* e yonal 804; imhasını Teni olaki, macak, Bil şimdiye kadar tahakkuk ettir mekte olduğumuz bir şeyi teyit ediyorlar. Yani, nasyonal sosya Est camia fikri, Alman milletini birleştirerek onu pek tehlikeli bir hale gitmekteğir. Çünkü düşman- larımız ânlamıştır ki, Alman sil Jeti Du fikre İnandıkça namağlup- tur, Sınıfların, birliklerin, meslek” lerin, mezheplerin ve hayatın di ger bütün ini larının fevkinde, bin yıllık bir sembolün birleştirdiği, damarlarında Al man kân; dolaşan insanların içti. mai itdhad: yükseliyor. Mukadderat bizi, mi lâket devirleri için birle R tir. Dünya, bizim jetihadımızı bozmak istiyor. Cevabımız, bütün devirlerin en büylik camiası için- de, daha kuvvetli elele vermek hususunda yeniden yemin ettiği. mizdir, Alman milletini parçala mak istiyorlar, Yeminimiz, “Ak man ittihadı" dır, Kapitalizmin muzaffer olması. nı istiyorlar, fakat biz, nasyonal ve nasyonal sosyalist camianın zaferini temin etmek istiyoruz. Büyük harbe iştirak etmiş bir asker srfatile, tanrıya tek ve ni çiz dunm var: Bu büyük millet ler harbinin son faslını, Alman milletinin şerefle nihayete erdir- diğini görmeyi hepimize nasip etsin. Bugün, yeminimiz şu olma. lıdır: Fransız ve İngiliz kapitalist ler tarafından büyük Alman dev letine tahmil edilen harp, Al * man tarihinin kaydettiği saler. lerin en şereflisi olsun!” Bergama köyleri Su ıhatasından kurtulamadı İzmir, 20 (A.A) — Son hırima esnâsında liman işletmesinin Dum Vupmmar romorkörü şamandıraya bağlı bulunduğu Alaybey mevkiin de karaya düşmüştür. Hayli vakit- tenberi faaliyette bulunmıyan bu romorkörün kurtarılmasına çalışı! maktadır. Aym idarenin iki mav nası da Çamaltı mevkiinde kara" ya düşmüş fakat yüzdürülmüştür Fırtmanm mü'hakatta birçok 7 rarlara sebeb olduğu anlaşılmak” tadır. Bergama ile muvasala ke silmiş olduğu gibi bu kazanın su larla sarılan köyleri de henüz su ihatasından kurtulamamıştır, ee iii dilek inilir iki nan "a Şairlere İİ ün bir mecmua gözüme illeti: Sokak. İstanbulun imarma çalışı! dığı şa sırala belki de bu işlere sit bir İhtisas mecmunsalır; diye dü- sündüm. Böyle olsa hakikaten bir hizmet saydırdı; İçinde fasydak şeyler bulabilirdik. Meselâ: So Eminönü'nün nasıl imar edileceğini veyahut da Taksim moydanmn ne şekle gireceğini öğrenirdik, Fakat yazık, bir edebiyat meemnasıymış! Sokakla edebiyatın ne münase- beli var? deme. yin? Sanat mesele sinde sözün bu ka dar ayağa düştü. ğü bir zamanda bu İsmi uygun bul mamak kabil de, ğiL Istanbul sokakları bir edebiyat bolluğu için- de. Yalınayak, başıkabak müvezzi- ler, koltuklarının - altında bir ku- cak kitab: — Alfrodit!,.. Diye barbar bağırıyor. Artık, İslanbulumuz için, Nedim Te beraber öğünebiliriz: “Kdlayi maarif satılır süklarında!,, Mecmunnin yapraklarını çevir- meğe başladım, İlkönce şu yenilik gözüme çarptı: Sokak şairleri, öte, Mler gibi İmzaları şiirlerinin ai. tna atmıyorlar, En başta İsimleri geliyor, Hakları da var: Evvelâ can, sonrm canan! Birinci manzume Arif Dino'nun. Uk mısra şut Döner kebab dönmez olsun! Bunu okur okumaz beni bir dü- şüncedir aldı: Genç şairlere ba dö- ner kebah husumeti nereden geli. yor? Şüphesiz dönmesinden ola, cak. Hattâ, görlerinin önünde ağız. larmı sulandıra sulandıra dönme- sinden... Eskiler de dönen şeyleri sevmezdi, Fakat onlar, gözlerini tokanta kapılarma dikeceklerine, bermutad ağrlarmı havaya açar. lar, başlarınm üstünde döndüğünü zannettikleri Kabbelsema'ya kı, zarlardı: “Beyhude dönüp neyler ola böşemiz üzre Halkın şu felek didiği dolabı meşakkat!,, Tabii, Mizumsuz bir hiddet oldu. Zu için kimsecikler de buna ehem. miyet vermezdi, Fakat bu öyle de, El, döner kebab . dönmez olanes yâ şişin veyahut kebabın yanacağı meydanda! Dışarda pastırma yazı İçimde esen karayel Varsın essin, Şair, galiba, aristokrat olmadığı için, pastırma yazma müsaade edi. bir türlü içinden çıkmıyor. Bu genç şairlerin bir yeniliği nokta virgül kullanmamaları, Bu yüzden Alın güneşler batarken denize Kapandı perde Siyak Gece O gece Gümüş nalınlarını takarak gidiyorlardı. Belki do fall, kasten ele geçme- sin diye saklanmıştır? Devam edelim: Nereye? Gündüze? * Şiir burada bitiyor, Anlıyor mu. uzaktan bir bakış sanuz, ba döner kebah hiddetinden ve çıkıyor? Eğer siz de döner ke. bab taraftarıysamız vay halinize! Bana gelince: Du aralık pâstırma gibi döner kebab da mideme do. kunuyor, Ne 0, se öteki, Azıcık aşım, Kaygusuz başım. kâfı, Sayfayı çeviriyorum. Bir ser, levha: kalp şairi, Muharririn resmi, Asef Halet Çele, bi, Makale okuma ya İnhammülüm yok. Fakat be kalp şairleri ken- dileriyse o karış, mam, ötekilere imlâsmı o doğru” yararak Kalb şairi yapımlar! Resmin altımda bir not, (Eren Eyüboğlunun kalemile) O fuhafıma gidiyor. Lâik cumhuriyet devrinin genç şairleri için bu ne acalb kim, lerdir! Asaf Halet Çelebi, ron Eyüboğlu... İnsan İstemiye isten. ye: — Bunlar hangi e men sub acaba? ER Diye düşünüyor, Sayfaları çeviriyorum: “e Rifat, (Oteldeki kom, “ı Benim gibi çay pişirir elbet Günlük yolculuğuna çıkmadan evel Hangi Esanlarda konuşur kimbilir? Uzak bir memleketten gelmiş olmak Anlaşılıyor ki şairin komsusuns ait bildiği hiçbir şey yok, Tahin. leri de fmdık kabufunu doldur. maz, Fakat kim olduğumu, hangi dilde konuştuğunn, nereden geldi. ini bilmediği halde, çay pişirdiği. ne nasıl hüküm veriyor, anlıyama, dım, Belki, Anadoluda hanlarda müşteriler kendi oçaylarım kendi pişirir; fakat otellerin Birer kah, verisi vardır. Bir şir dahs, (Nanogun çocuk” Yuk resmi). Bir yeri dikkatimi celbetti: “Çenber çevirirdi gündüzleri Ve reçelli bir dilim ekmek yerdi kocaman, (Kocaman) srfatınm sona gel, mesi neden? Eskiler bunu yapar. ardı ama, vezin zaruretile, kafiye mecburiyetile © yaparlardı, Veznl, kafiyesi olmıyan bu yeni tarz şiir, lerde arasıra cümle tertibini boz. "e mecburi midir? i 'ekrar sayfayı çeviriyorum: Sabahaddin Kudret (Bir gehirim hayatı) Akşamları yağmur yağar, Bir ben, şekrin sokaklarında. Bir ben gözleri yollarda, (Bir benim.) demek Hizm. Hay, di bunun ehemmiyeti yok, Fakaf rai akşamları yağmur ya Yağmur yağmadığı akşam yok mudur? S Hayır, hayır, itifeyi bir tarafa bırakmalı, Bu işi ciddi bir gözle görmeliyiz, Bir dünya harbi karşt. smda, her milletin varlığı mevzu. bahs olurken bu gençlerin yap, mak İstedikleri sey nedir? Yarma emniyeti bakabilmek için, çahıg. kan, elddi, kültürlü, verimli bir gençlik Mizm. Bu fanteziler, ba imalar, bu garib temaytiller, ba hücumlar, bu hiddetler vedir? Ne» bkkiğerme v6 ne yapmak istiyor, pu bir edebiyat meselesi de- ir memleket möselesi düşümnen; v7 ORHAN SEYFİ ORHON ———şğş Uruguvayda bir suikast Alman evinde bir bomba patladı Montevideo, 10 (A-A4.) — Din akşam Montevideodaki Alman e- vinde bir suikast yapılmıştır. Ha sarat sadece maddidir. Sinema $ğ" lonunun altındaki merdivene kur gulu bir bomba konulmuştur. Bu bomba elliden fazla Almanın se yirci sifatile hazır bulunduğu bir temsil esnasında patlamıştır, İnfi- lâf müthiş bir gürüllü çıkarmış ve merdiven alevler ve dumanlar- la dolmuştur. Koridorlar cam kr rıkları ve taş parçalarile doluydu. Yaralanan olmamıştır. Polis müdürü Martinez derhal tahkikata başlamıştır, Suikastın failleri henüz meçhül olmakla be raber, bu suikastı yapanlarm ve ya buna sebehiyet verenlerin ecne bi oldukları tahmin ediliyor. Finlândıyanın sabık Moskova elçisi Ankaraya tayin edildi Helsinki, 10 (A.A) — Finlâm diyanın sabık Moskova elçisi Yijo Koskinen Finlândiya Ankara el- çiliğine tayin edilmiştir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: