22 Haziran 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

22 Haziran 1940 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(0 — m Sl 2, ii LA ŞE i ini ik ii? ki ceğiz. Eğer hava müsait A zıran 1 yan hafta sonumu gayet asabi buldu, O, yalnız pazar - ü muhakeme ile meşgul Ve onu düşünüyordu. Nuri- haber bekliyor ve gününden bir gün ev Kerimden bir mektup im, bunda, nz vavgeştiğini söylüyor ne söyliyecekler, Fe- çi? Bu görüşmek her iki" A müşkül ve elim olacak. Mi im bundan. Ber WE. günü İstanbuldan uzak * #m. inşallah dönüşümde bu mektubu Nuriyeye o. A Burada © bulunmayacakımış KE asebetsizlik! dedi. A, 78 titredi. Pazartesi günü ; uzaklâşacaktı öyle nereye gidecek? Ye- yazılan bu mektup in haberi olsun mânaâsın * 1? Yoksa kendisi de daha dir mektup mu alacaktı. e içini çekti: i o kadar yalnız his İİ in daha pekerken'bir'sa” Nüriyeyi öşçmeğe geldi: Yatacak mırtınız Ferideciğim? Üsaadenizle Nuriye... Yor 1 Hem insan o uyurkendü r Yor; yaşadığının bile farkı o “ ve halsiz pörünüyordu salonda bir müddet yaln Fakat hiçbir şeyle uğraşamı Yatmağa gitti. Saat henü; 4 Tam yatacağı sırada hiz- mektup getirdi. Bu mek- İk niyetli bir adama benziyen |, Var getirmiş ve Bayan Nu Yalnızken verilmesini ten iti, ie tanımadı o çülel bir “iye başlıyan bir mektupla tküçük zari çıktı, Bunun ie de “kazaya uğradığım , İN, erideye. diye bir sate iğ Merakla kendi mektubunu po a finız zaman ben uçacağım. Hin de söylediğim gibi tem Yerden, Büyükdereden ha hel gün güneş doğar doğ- Şceğimiz yere varmış bulu" Muvaffak olacağımdan si var. Fakat henüz motörüm *dilmriş değil; hiç durma lacı bu seyahatte bir çok br imalleri mevcit... ihizllerden © korunmanın 0 dl — ok İp dümuyacığıı e rini İş, “unla beraber dediğim gi- y kk olacağımıza “eminim iç Bibi seylere teşebiis edi" İtyehalleri de hesaba katmak Mh Yor. Bana bir şey olacak evili Nuriye, eğer ben “dönmüiyecek olursam, Fe ye tmanet öttiğimi unut- ku, Bu zarf içinde bulacağı Kg VU da ona o zaman verir k yan onun hissedeceği 2* x) Ya çalışmız ve onu hi” Sandetini temin gaye dir, ik . Zarfı açtı: “Sevgili Nu” | i - Nuriye, muva min olduğumu söylediğim < halde şimdi kendimi bedbaht hissediyo” rum. Belki buna hayret edeceker niz, Fakat ben bilmem meden bu akşam çok asabi, yorgun ve ümit- sizim... Şimdiye kadar ( teliimden emindim. Halbuki bugün, gençliği itibarile hayatı (benimkinden pek çok kıymetli olan yolcum Se- Dahattini bile yarıma almamak is tiyorum. Evet ümitsizim ve bunu size söylemekten — çekinmiyorum. Şimdiye kadar hiçbir kaza geçir memiştim. Bugünkü ümitsizliğime sebeb belki de son yaralanışımdır. Fakat hayır, asıl hakikat bu da değil Nuriye.. Bedbaht oluşumun tayyareciliğim ve mühendisliğim i- le alâkası yok, Asıl sebeb, pâzarte i bendön ayrılmaması İçir l çalışacakları (sarışın bir çocuğu delicesine sevmemdir. Zihnimi hep bu kurca'ıyor. Çok pek çok müleessirim. Size böyle acı bir mekfup yazdr Em için beni aflediniz. Şüphele- timden hiçbirini Bay Malik duy- mamalıdır. Aksi takdirde derhal seyahâtime mani olur. Bunları an tak size, benim müşfik ve gayretli arkadaşıma söyliyebilirim. Feride* ye de hiçbir şey söylememenizi tek rar tenbih etmek boşuna bir yor gunluk olmaz mı? Allaharmarladık, sevgili Nuri ye... Hayatımm en güzel ve tath hatiralarından birini teşkil (eden dostluğunuz için size müteşekki* rim, Fakat bunu söylemem, Sizi tekrar görüp teşekkür etmeme şüp” he yok ki mani değildir. Gene gö rüşürüz inşallah... ii Kerim Kımt okuduğu mektupla am cak bir tehlike bir kaza vukuum dan sonra okunacak esrarlı metu” bu elinde olduğu halde kendisine en yakın bir koltuğa oturdu. Bu tarsda bedbin ve ünütsiz bir mek- tup yazması için Kerimin kimbilir ne kadar müteessir olması jâzım- dı. Çok sakin ve kuvveti otması icap eden böyle bir anda bu kadar müteheyyiç ve bedbin görünmesi. İşte asıl tehlike buradaydı. Nuri” yeyi korkulan buydu. Düşündü: “Ferideyi seviyor. Söyliyeceğim bir kelime onu mesut edebilirdi. Bütün gururuna ve izzeti melsine reğmen bu "elime, biribirini seven İ bu iki genci birleştirecek ve mesut İ edecekti, fakat ben bunu kıskanç İ iğım yüzünden söylemedim... İ Odu arada, Kerime telgraf çek : | sazlık etmemesini rica etmeği de düşündü. Fakat Kerimi kurtaracak sözü ancak Feride söyliyebilirdi. Hal- buki Feride hakikati bilmiyordu. ve bilmemesi iâzmdi. Kendisi de söylemiyeceğine söz vermişti, Küçük zarfı avucunda buruştur- du. Sonra yavaşça buruşukları dü” zeltti. Bu mektup... Bu bir aşk mektubu olacaktı. Nuriye buna emindi, Yazılan ilk aşk mek- tubu... Güzel, iri gözlere sevinç © saadet İtiları katacak uzun aşk gl rar Fakat Feridetiğin, bunu okuduktan sonra o güzel göz“ acı yaşlar o güzel gözlerini yaka- cak ve söndürecekti, Nuriye de ağ” iryordu. Fakat onun döktüğü yaş lar sabır ve tahammül yaşlarıydı. Kızaran gözlerinden e'-n -irlerini gidermek için yıkandı ve rak yatağına girdi. Artık kuvveti kalmamıştı. İstirahate muhtaçtı. Başını yastıkları içine sakladı. U* yumıyacağına emindi. Bütün gece küçük kırmızı elek- trik Iâmbası yatağının başında sol gun abajurunu aydınlattı... (Devsesı var) leri korku ve dehşetten büyüyecek, Milli Kümede yine heyecanlı bir hafta FENERLE BEŞİKTAŞ ÇEKİŞECEK, GALATASARAYLA DA VEFA... Fenerbahçe -Beşiktaş maçının neticesi Milli Küme ikinciliği için de rol oynayacağiidan mühimdir Bize göre hallanın galipleri Sarılâcivert ve Sarıkırmızı - renklerdir İ Yazan: Sac't Tuğrul Öget Milif Kümede yarın yine rwülüm bir «ün yaşayacağız, Yarının en e- hemmiyetli. karşılaşması şüphesiz ki Fenerbahçe ile Beşiktaş arasın. daki karşılaşmadır. Bu temasın muhtelif ehemmiyet sebebleri vardır: 1 — Miti Kömede ikinciliği &1- rontilemek için o Galatasaraydan 1 puan ayağı vaziyette olan Beşiktaş ikineilikteki ümidimi kaybetmemek gayesiyle çalışmaya uğraşacaktır. 2 — Fenerbahçe maçlarından bi. rini galibiyetle bilirmek mecburi. yelindedir. Bunun için Fe, nerbâbögnm bu #alebeyi gelecek selere bırakmayıp şi şimdiden sağ- lana bağlamak için uğraşacağı la. İ bitair. 3 — Gulstasarayla berabere kak dıktan, hele müsabakanın son 25 dakikasında çok güzel bir oyun oy- nadıktan sonra Beşiktaşın manevi yalı kuvvetlenmiştir. 4 — Gölecek Fener karşılışması Şeref stadında olacağından, Fener, bahçe bu seferki k vanlajından . istifadeye uğraşıcak- dar, 5 — Fönerin 'nlacağı hefice Gala, tasarayın MUN Kümedeki derecesiy le dealökadardlır. Şü halde bi haf. taki Fenerbahçe-Heşiktaş karşıl ması oGölatasaraylıların du be can içinde bekledikleri bir mia, baka olacaktır. Fenerbahçe İsterse Be lan 8 derek Veiıyı kazandıktan sontü yi, ne milli küme şvwpiyonu olur ve Galatasarayı Büncülüğe düşürebilir. Fakat bu ike mağlâbiyelin arkasın dan Vefa karşısında buxule gelecek heyecan, Kümede şmpiyonin du alt öst edebileceği için, Fener bahçenin bu tarzda bir bavekelini düşünmek bile abestir. Beşiktaşlıların geçen haflaki hara berliklen sonra o maneviyatlarının sağlanr olduklarının yukarıda söy. lemiştik. Fakat bu sağlam maneviyat Beşiklaşın yüzüne gülebilecek mi- dir? . Normal şekilde, yani kafamız. da Fener ve Beşiktaş takımların canlandırdığımız zaman bize kalan intibaa göre Fenerin Beşiktaşı yen Wriye meşum zarft srmsrk3 | eği Feridenin hatırı için ihtiyat: | mest lâzuudır, Beşiktaş hücumları Fener müda. faasında fazla sıkıntıya muwruz kal- ) mayacaklardır. Fakat ortada Fenerin gölebesini hazırlayan çok düzgün bir haf hat, t vardır, Bu hat 1.5 saatlik oyun devamınca husule gelecek 15-20 da kikalik parlamalarda takımının 2-3 gol yemesini pek âlâ önleyebildiği #ibi, yine 15.20 dakikada 2.5 gol altırmasını da bilecektir, Sonra Fenerim seri hücumcuları, Beşiktaş müdafnası için bekiki bir tehlikedir. Müdafaa için tehlike olmak key- fiyetinde, Fener mubacimleri ra. kiblerinden daha üstün basocaklar. dır. Geçen * hafla o Galatasaray-Peşik- tâş maçı tahmininde Galatasarayın normal bir şekilde oyunu 2.3 sayi farkiyle galib bitirebileceğini yaz. maştımı,. Nitekim bu lahesinim, oyunun nor mal devam eltiği 70 dakika zarfın- da doğru çıktı. Galatasaray 4.1 vaziyeite ve 3 farkla galibdi, Fakat son 20 daki. kada birdenbite parlayan ve oyun başındanberi beklenilmeyen oyunu çıkaran Siyuh-Beyazlılar Galatasa. rayın paniğe uğramasından istifade ederek bir güzel berabere kaldılar ve benim tahminim gibi tarafdar. larının da ömidlerini'elt üst etüler, Bu baftaki Fener.Beşiklaş maçı i- çin de ben yine: — Fenerbahçe 2 farkla galib g8. lecektir, diyorum. VE bu sefer, geçen haftaki tah. mioden de daba emin vasiyeti. yim. Çünkü 4.1 gibi galip vaziyete geçmişken berabere kalacak Fener takımını tahayyül edemiyorum. Binaenaleyh, Beşiktaş-Frner kaf, şılaşması Şarı.Lâciverililerin galebe siyle bilecektir, O saman, ikinci o Fener,Beşiklaş maçının şampiyonluk üzerinde kiy» meti kalmayacağı için bu haftaki karşılaşmanın revanşını seyredece. Hiz demektir. Pekat ben şimdiden de: — O hafia da Beşiktaş yenecek. Wir, diyebilirim. Çünkü o hafla Fes ner kendini oyormuyacaktır. Hattâ takimüd ; bazı değişikliklerin bile mevçut olacağı, meselâ haf oynayan oyuncuların hücum hattında yer sl dıklarımı görmemiz muhtemel ola. caktır. i Ne ise, Bu maçın talımini böyle biterken Galatasaray da Vefa karşısında ne Yüpacak? Fener karşısında, çeçen hafta zorlu bir ikinci devre çıkaran ve muvaffak olan Yeşil Beyazlılar yine güzel bir o Galalasaraya dn mühim varlı Matabilirler. Mine normal şeklinde inanan emme itmeli ENİSE şampiyonluk Ümidini terkettikten sonra, şimdi de ikincilikten uzaklaş mamak için Galatasarayın» galebeye uğraşacağı tabiidir, Bu işle Vefanın harikelâde bir par laması, Galatasarayın da mühim bir paniği husae gelinezse, haftanın saliblerini Sarı-Lâciveri ve Sarı, Kırulızı olarak talımin edehiliri Secid Tuğral ÜĞET Yoklamaya davet Yerli Eminönü As. Ş. siden; Evvelce yapılan İlân mucibince 80 Haziran 940 nihayeline Okadar yoklamâya müracaat elmiyenlerin müracanlı katiyen kabul olunmıya. &oğı gibi haklarında 1076 No. lu kanünün 10, uncu maddesinin para cezası lalbik olunncağı ilân olu. nur, ZAYİ — Fatih askerlik gubesin- den aldığım askerlik (o tezkerem İle Samatya nüfus memurluğundan #i dığım nüfus kağıdımı zayi ettim. Ye nizini çıkaracağımdan eskisinin hük- mü yoktur, Samatya irsmeay caddesi 888 No, Ksenofon oğlu Teodor ZAYİ — İstaribul mmtakas Liman riyaselinden almış olduğum 838/168 No, i: liman efizdanımı zayi (ettim. Yenisini alacağımdan etkisinin hük- ml yoktar, Yalnızlık Hazin ve soğuk bir kış günüydü. Dışarıda şiddetli bir rüzgür, kar iri parçalar halinde yağıyordu. Pencerenin önlinde yüzüm cama yapışmış bir halde çocukların mek” İepten dönmelerini bekliyordum. Onlardan bir iki saat sonra, maden kömürü ocaklarında mübendis © lan kocüm Vehbi de gelecek, hepi” miz akşam yemeği İçin masanın etrafında toplenacekti! O vakıt günün en mes'ui dakikalarını ya şardım. Oturduğumuz köy eğlece- sizdi. Kömür ocaklarının müben, dis aileleri biribirlerimizi ziyaret ederek vakıt geçirirdik. Fakat bü berbal havada kim kime giderdi? O esnada kapının çalındığım duyar gibi oldum. İçimi birdenbire bir korku sardı, Bir an için kulak” larımın aldandığına hükmetmiştim. Lâkin birkaç saniye sonra darbeler daha vazıh bir şekilde tekrarlandı. Koşa koşa gidip kapıyı açınca Vehbinin meslek arkadaşları Turan ve Behiçle karşı karşıya kaldım. İş vakti ve beklenmedik bir xa- manda gelmeleri beni endişeye düşürdü. Mutlaka Vebbiye bir şey oldu diye düşündüm. Şaşkınlıkla, yüzlerinin o İfadelerinden siyaret maksatlarını snlemıya uğraşlım. Eve girip ocağın yanında olurdu lar. Birkaç dakika kımıldamadan, i tek kelime söyle” içinde beklediler. Çehreleri şimdi aşikâr bir şekilde, bana acı bir haber getirdiklerini gizliyemiyordu. Karar veremiyerek biribirlerine baktılar, Kalbim çar- piyordu. Heyecanla: — Hayrola? diye sordum. Yok” sa?.. Behiç kuvvet alarak cevap verdi: — Sizi yakından a'ikadar eden çok acı bir haberle Üzeceğimizden müteessiriz, Anlamıştım. Her halde Vehbi bir kaza geçirmiş olacak. Hiç ol mazsa kaza hafif olsa... Diyerek işimden dua ediyordum. Fekat, heyhat! “Vehbi artık... Sizlere ö- mür.” Bu kelimeleri arkadaşı Behi- cin ağzından duyunca inanmıyor” dum. Üzerime düşen felâketin e Bırlığını anlıyamıyarak o şaya kal dım, Ne konuşabiliyor, nede ağlı yabiliyordum. Yalmız biraz . sonra çocuklar gelince Obülün © ke derimi döklüm. Bir koltağa düş- Kim; kapımızı çolan bu büyük fe İâket karşısında bir himaye, bir Sığınak arar gibi üzerime toplanan üç sevimli çocuğum başımı okşaya* e hıçkırıklarla o ağlamıya başla dım, “Vehbi... Sizlere ömür. Bu keli- melerin hakiki manasını, Vehbinin ebedi iksmetgâhı olan mazarlıktan | döndüğüm sirada anlıyabildim. O nu bir daha güremiyecektim. Ak” ları evimize gelmiyecekti. Ken- ni aslâ .yöryun O güslermez her zaman o neş'eli ve memnun gi Hirdi. Beni bir daba kucaklamıya" esk, şimdi yoksul kalan çocukları- mızı zevkle beraber seyrelmek. ü- re masada karşı karşıya otaramı" yacaktık. İçinde o kadar güzel gün- ler yaşadığımız bu küçük köy beni artık taşımaz oldu, Orada Vehbinin mezarı civarında nasıl yaşıyabilir dim? Çalışıp benim ve çocuklerin hayalını kazanmak mecburiyeti” deydim. Maden kömürü şirketi taz- minat vermişti. Bununla beraber bu para bize rahat bir hayal temin etmeğe kâfi gelmiyordu. Bu sebep” le şehire yerleşip o çalışmaya karar verdim. Küçükken bir İngiliz kolle- dine gilmiştim. İngilizce o dersleri vermeyi düşündüm. Fakat vaziyet bildiğimden çok daha güç ve karı- şıklı, Tek talebe bile bulamamış" bım, Vakit beni beklemiyor, çabuk geçiyordu. Topladığım paralar tü” kenmiye başlamıştı. Bir heyecan, bir korku içimi kemiriyordu. Ya- bancılar arasında yabancı gibi üç çocukla beraber meteliksiz kalaca" Bim zamanın yaklaşlığını görerek ürperiyordum. Fakat Allah bana acımışi. Hususi bir mektepte oi dukça iyi bir aylıkla muallim tayin edilmeğe muvaffak oldam. Orada akşam saat dörde kadar çalışır, sonra ere gelip akşam yemeğin hazırlardımı. : Öğle yemeğini omekteple yiyen kızlarım da biraz sonrâ gelirler ev Öğlerinde bana yardım ederlerdi. Yalmağa gittikleri vakıt ben saa! lerce gözlerimi kapamadan düşüm celere dalardım. Aklım uzak bir köyde gezerdi... Orada hayatımın sevgi. i çocuklarımın ba, basını örten bir mezar görüyordum. Onu artık hiç göremiyeceğim fik- rine İnanmıyor, alışamıyordum. Seneler geçiyordu. Norimanla Melâhnt ta çalışmaya başlayınca ekonomik relaha kavuştuk, Böylece dağda, yazı geçirmek için, iki odalı küçük bir er satın almıya karar verdik, Firsat çabuk elimize geçti. Küçücük sade bir yuva idi. Çok memnun kalmıştım. Bir yamanlar mesut yaşadığımız o küçük köyü batırlatmasile Vehbiye daha çok yaklaştığımı zannediyordum. Fakat şŞirdi kırlarımı bütün gün dışarda Nakleden: L. L. uzun gezinti ve fenezzüblerle vakıt geçiriyorlardı; bunun. için beni aş korkunç bir fikir dö başlamıştı, Yülnmhk fikri. Büyük kızım , Nerimanın er” lenmesinden sonra bu düşünce be- ni daha çok hırpaladı, — Küçükleri da birer birer ya nımdan gidecek, diye düşünüyor dum. Onlar da evlenecek, çocuk & o zaman benimle vakit bulamayacalı , Yapâayalmz kalacağım. Bülün ömrümce yanımda buluna" cak adam aiimişti, çok uzaklara gitmişti. Dönmiyecekti, Yalnızlık fikri, dağdaki küçük evde oturduğum vakıt beni daha çok üzüyordu. Zamanla bu ev b na antipatik göründü. Nihayet ora- ya gitmekten (vazgeçerek salmıya karar verdim. Zaten o sırada para” ya da ihtiyacım vardı. Ortanca kr rım, Melâhatı evlendirecektim. Bir talip de çıkmıştı. Evi mühendisine de tetkik ettir. mek istiyordu. Bu suretle mühendis Behzatla da tanışmış oldum. Eve onunla beraber gittik. Ahcı 6 gün rahatsızdı, gelmedi, Dönüşte Beh- zatın teklifi üzerine bir restorana girdik, Hoş ve ciddi bir adam oldn* ğu için ilk andan beri içimde ona karşı sarsılmaz bir emniyet doğdu. Bir erkekle başbaşa restoranda bu- Janmam bana se de acaip görün“ müştü! Vehbinin ölümündenberi, Vazitemin icabetliği şahinler müs tesna, erkeklerle o görüşmemiştim. İstemiyerek, restoranda bulunan hir aynaya baktım. O zaman kırk iki yaşındaydım. Güzel kumral saçlarım eskisi gibi canlı renkleri- ni muhafaza ediyordu. Tek tük » Harmış kıllar bulunduğu holde pek göze çarpmıyordu. Fakat bunları da yaştan ziyade kedere atfediyor dum. Sonra dönüp ona baktım. O, yaşça benden küçüklü. Saçları kül rengindeydi. Buna rağmen bir genç gibi canlı ve çevikti. Ne ya- kışıklı bir karı * Koca olabilirdik! diye düşündüm. Ayrıldığımız vakı! elint sıkarak kendisile tanışlığımızdan çok mam” nun olduğumu söyledim... Behmat bunun üzerine dedi bu sözü elelâde bir ne- zaket içabı olarak söylemi yorsanız sizi arada sırada ziyaret etmeme müsüade etmenizi rica edecektim, Samimiyetle, istediği zaman gel mesini rica eltim. O gün kiymelli bir arkadaş kazandığımı sönnedi yordum. Behant evime munlazaman geli- yordu. Küçük kızım Selma evde bulunmadığı vakitler hemen hiç Yalnıt kalmozdım, canım sıkılmaz dı. Benim yanımda kahvesini ve cıgarasını içmek onun için çok tatlı bir zevkti. Bir sürü meseleler- den, sonra havadan, babsederdik. Artık birihirimize alışmıştık. Çok defa birlikte sinemaya, konserlere wider, civar kırlarda uzün gezinli- ler yapardık. Ru seretle Kendimi Vehibinin yanında sanıyor, tatlı bir vehme kapılıyordum. Bir gün Reh zatın karısı ölabileceğimi aklımdan geçiriyordum. Bundan biribirimize hiç bahsetmemiştik. Hattâ Behza!, arkadaşlıktan farklı bir hisle bana bağlı olduğunu hiçbir şekilde belli etmemişti, Fakat şuna emindim ki kendisi de bunu kuvvetle arxu edi" yor, yalnız, söylemiye cesaret €- demiyrdu; yahut fa belki benim red cevabımı aldığı takdirde arkm daşlık Obağlarımızın çözülmesine sebep olacağından korkuyordu. Bir yılbaşı gecesi yine böyle Yalnız ikimiz ocağın karşısına olur müş radyoda çalınan güzel şarkıla- rı dinliyorduk. Selma, yılbaşını kutlamak İçin Nerimanlara gitmiş” ti. Az bir zaman sonra onunda e limden gideceğini biliyordum. Sem. patik ve parlak bir istikbale sahip olan Refik onu pek yakında yanım- dan alıp zevcesi yapacaktı. Fakat bu düşünce beni artık ürkütüyor du. Bana daima refakat edecek, ba” na ebediyen bağlı kalıcak bir ar- kadaşım olduğundan (bahsediyor dum, Kaç senedir yılbaşım böyle mesut tes'it elmek nasip olmamış” tı. Karşımda bir kolukta olaran Behzata bakarken düşünüyordum: Eğer ölülerin bizi takip etmeleri mümkün olsaydı Vehbi, bü odamla birleşmeme katiyen mani olmaya- caktı. Şimdi yaşayıp la Behzat tanımış olsaydı onunla en samimi arkadaş olacağına: emindim. Onu bu düşüncelerle takip ettiğim sre da cebinden bir zarf çıkarıp bana uzallı. Meklup kendi İsmine yazı) mmıştı, Mariçten geliyordu. Evveji, bununla pe demek istediğini anli- yamadım. — Okuyunuz, dedi. Zarfın içinden mektubu çıkar dım, İlk kelimeleri okuyunca yö” reğimden gelen acı bir sese mani olamadım. Mektup “sevgili zevcim; diye başlıyordu. Behzet yerinden kalk- 6. Yüzü sararmıştı; elleri titriyor” (Lütfen sayfayı çeviriniz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: