18 Mart 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

18 Mart 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 MART — j941 —B.— - ” ye bana tarif edebilir —> Gayet kolay. Nazarı dikkati decek bir adamdı zaten. U» YE boylu, zayıf, bryıklı ve güneş İN Yanmış bir yüzü vard. Her ama zabit olduğu arlaşılı » Standiy büyük bir dikkatle iz. , e memurunu dinliyordu, Sor- YA devam ettiz İİ, Otomobil kazası neticesinde Mkatlandığını söylemiştiniz. >> Bunu yanmdeki genç kadm Years olduğu belliydi, '&n yere kep damlıyordu. A» m bir hali vardı, Böyle olma - | sa Yaras mı sardıracağı muhak. kiki, İİ, Belki... Nereye bilet aldığını Dila musunuz? — Londraya, > Tesekktir ederim, Öğrenmek bunlardan ibaretti. Memura bir banknot uzattı ve Menobilim motörünü harekete gre Aklme bir şey gelmiş ole- ki sordu: am Geldiği otomobilin numaras. ölenin mü? >> Hayır, fakat otomobilirize “ik benziyordu ve. derhal müdahale .da « “> Herbalde benim arsbam do. bahş'şe mukrbil bütün gece wişebilirdim? 7 Yoo, bu da benim işime gele BM üşerok ayrıldılar, Standiş e «© uzaklaştıktar sonra otomo - İurdurttu. Cebinden kibrit ku. i, VU çıkardı ve bir kibrit vak - a Ptomobilin basamağı aydınla - aradığını buldu. Kan lekesi vardı, O halde yapıl Od, İstasvon memurunun 4, Bi kadm Eniddi, Peki, y. o kimdi?, MUKAVELENAME Eitsel sabah, Stendiş kahvaltı misafirlerle bulmşunca, ” ufak seyahatinden kimseye n. Öruda, sahil boyunda Ve sisi Sinyor Greçyonur evi yı Bu m. girerek. mertubu» z #hyorun eline verecexsin! Kanlı mektubu koynuna ko e DANLIĞI BULANA o, KAFAT VERİLECEK KORNNELYANNINI İKRA Büyük hareketli zabıta romanı Yazan: OTWELL BİNNS — Ölüler konuşmaz! Bu kesik etimle arasnda Stan. dişin sesi yükseldi: — Lâkin biri koruşabilir? — Makeveli öldüreni mi kaste. diyorsunuz? | — Peki, baru kim yapmıştı? Btandiş dün geceki yaralı tren yolcusunu hatırladı. Bir şey söy- lemeden kiz kardeşini görmek, on- dan izahat almak lâzımdı, Abbsye giderek kı? kardesini 9- | düş rad", Standiş gtceki esrarengiz yolcuyu düşünüyordu. Abbeye ver dığı zaman onu kız kardeşi kar « gdadı, Standiş, bir balısta kız karde « ginin gececi uykusuz o geçirdilini anlamıştı, Fakat hiçbir şey olma. mg gi»! hareket edivordu, — Nusilsm Enid? Hastan na - s0? — Bilmezsin Gari! (kardeşi Gar | fild Stasdişe Gari diye hitap eder | di). Bu kadm bir muamma, Bütün gece uyumadığ; halde, bu sabah gayet sakindi, Maksvelin ölümü #enki onu #lâksdar etmiyor gibi... Fnkat onu öldürenden İntikam si. mak istediğini söylüyor. Bötün gi ceyi plân kurmakla geçirdi. Baş ka biri olsayd”, ağlayıp sızlardı, Kadınım soğukkanlılıfından baş ka hiçbir guyritabii hareketi yok, Bütün gece şunları tekrerladı: — Katili bulacağım, dünyayı dolarmak icap etse de fikrimden vazgeçmiyeseğim, — O halde kendisine yardım &» — Ne dedin? yardım mı ede « seksin? — Neden olmasın? Eitmde bir kar I ucu ver, Enid titrek bir sesle sordu; — Ne demek istiyorsun? — Geçen gece İstasyonda senin ne işin vardı? Oraya kimi götür - dün? — Allahaşkma Gari! Ne demek ietivorsun * Stantis püülmsiyerek: — Enld, sane bir sun! sordum ve senden bu suslin cevabın: iste dim, Daha vazıh bir gekilde konuş Mmamt istivorsan onu ds Vaparım. Bir kadınım kullandığı bir oto « mobille son trene bir voleu yetis. miş, Halbuk' sen otomobille bir mehtap gezintisine çıktığını söyler miştin, Görüyorsun ki her şeyi öğren dim... Boşuna inkâr etme. Enid mücadeleden vazgeçti, Mağlübiveti kabul etmişti, — Götürdüğün adamım İsmi ne (4? — Cari, bunu söyliyemiyece » ğim, Fokat şuna emin ol ki Maks. veli öldüren o değil, Onun hesab. #a yemin bile edebilirim: O hböy- le bir şey yapmar! (Devamı var) bekliyordu. O gün Çapraz Hüs> Yin viderken: — Sekm sana getirdiğim ger dani:ğ, kimseye gösterme! çeke mezler de çalmağa kalkarlar, de misti, Hiseyinin bu sözünden Lukrep ya hiç de şüphelenmemişti. Kenar bir mahallede oturuyorlardı. Kom guler 'ekir ve görgüsüz insanlar dı. Böy e kıymetli bir o çeraarlığı Lukreçşanm göğsünde görecek o turlara elbette ki ona (o biret ve gıpta ve bakacaklar ve (belkide onu ça'mağa teşebbüs ede:ekler di. Lukreçya bunu düşünerik ger danlığı bir köşeye koymuştu. O çün öfleden sonra. sokakta bir gârültü koptu, Mahalle çocukla n, bir az ötede davul çalarak be ğıran vr münadinin etralım sar mışlardr. Münedi şun'arı ilân ediyordu: “Fenerde bir zenginin karısı kıv E MA Yazan: A. Averçenro (Dünkü muahadan devam) O utandı ve süngüsü İle topra ği eşerek: — Orası öyle, dedi. fakat ,n. di harp . — Harp olduğunu ben de bili yorum, fakak durup dururken pek az tanıdığın bir insanm kar- nn süngü ile dürtmek olur mu? İkimiz de sustuk, “Ne olursa olsun, —diye lndülim — o benim esirim, ve ben onu diri olarak Dizim kampa götürlirüm. Bu işe kimbi Tir ne kadar şaşacaklar! Al sana “miyop gözü” belhi nişan, bile verirler” Alman: — Ne olursa olsun, dedi, sep benim esirimsin ve ben... Bu artık küstahlığın son pers desi idi! —N Ben senin esirin mi. yim? Hayır, azizim, asıl ben seni esir etim ve şimdi elimden kur. tulamazsın! — Nece?! Her senin peşin- den koştum, hem de senin esirin olacağım ha? yağma yok! — Ben mahsus kaçtım, mak. aadım seni içerlere çekmek ve yakalamaktı senin anlayacağın ben bu işte harp bilesine baş, Yurdum. — Eyi amma sen beni yak& lamadım ki | — Bunlar teferrünt Haydi benimle gel. Düşmanım bir an düşündü ve muvafakatle: — Gidelim, dedi. Ancak elim, den kurtulacağmı sanma: Ben sen! esir olarak götürüyorum. — Bü da yeni havadis! İşte bu benim hoşuma gitti! O beni götürüyormuş! Ben seni götürü. yorum, sen beni değil! Biz biribirimizin elini sımsıkı tuttuk, ve biribirimize küfrede- rek. yürümeğe başladık. Issız ovada bir saat kadar dolaşık» tan sonra maalesef kaybolduğu, muzu anladık, Açlık kendini hissettirmeğe başlamıştı. Almanm torbasından ekmek ve bir kutu et konservesi mevdana çıkınca çok sevindim. Düşmanım bunların yarısını bana vererek; — Al, dedi. Mademki sen be. nim esirimsin seni beslemeğe mecburum. Ben: — Hayır. diye itiraz ettim. Mademki #en benim esirimsin, sende olan her şey benimdir. Za- ni, bu vazivette, ben senin ağır- lik kolunu zaptetmiş o'-yorum. Biz bir ağacın gölgesir ”s otu. rarak yemeği yedik ve Mâ. o daki konyallan içtik, Ben esniverek: Rusçadan çeviren S rvetGürel — Uyumak istiyorum, dedir Bu muharebeler, esirler falan insanı fena helde yoruyor... Alman içini çekerek: — Sen uyu, ben uyuyumam, del, — Neden? — Kaçmaman için senin ba- şında beklemeğe mecbürüm. O ana kadar ben de bir türlü uyumağı cesaret edemiyordum. çünkü Alman, benim uykumd.... istifade ederek, kaçabilirdi, fa- kat baktım ki Alman bir keçi gibi inatçı, derin bir nefes al, dım... Ağacın altına uzandım, Uyan, dığım zaman akşam oluyordu. — Oturuyor musun ? diye sor- dum. O uykulu bir sesle: — Oturuyorum, diye cevap verdi. — Eh, eğer istersen uyuyabi. lirsin, ben senin başmda bekle, rim, — Ya kaçıverirsen? — Ama yaptın ha! Esirler, den kaçılım mı? Alman omuz silkti ve uyudu. Güneş uzak 1s$ız ufukta balı” yor ve düşmanımın yüzllnü lâtif hir penbeliğe boğuyordu... — Eğer gidersem nasıl olur” diye düşündüm. Hem de taham- mül edilmiyecek bir vaziyet ba. sil oldu: Ben onu kendi esiri. olarak biliyorum, o beni kendi esiri sayıyor. Şayet biz, ikimiz. de, biribirimizi yekdiğerimizder | kurtarırsak bu bir nevi esir mü, | badelesi olur. Ben yerimden kalktım ve gürültü etmemeğe © gayret ede, rek, garbe doğru yürüdüm. bur dan evvel de düşmanımın esiri- min kayıbından dolayı pek fazls yese düşmemesi için konya dolu matramı onun bükük elin sıkıştırdım. Ve o bu vaziyette eline emzik sokuşturulan ve © üuyandıkta sonra dadısının gittiğini görere' zırlamağa başlayacak kocam bir çocuğa benziyordu. Harp sahnesinde başımdar gecen macera bundan İbaret. Fakat bunu torunlarıma nası anlatırım, bahususki şu noktala, rı aydınlatmağa imkân yok; biz mi galip eldik. yoksa düşman mi; biz mi düşmandan kaçtık, yoksa düşman mı bizden kaçtı ben mi Almanı esir ettim, yoksa Alman mı beni esir etti? Şimdi henliz ge-ç olduğum i, çin bütün hakikati olduğu gibi anlattım. İhtiyarlayınca torunla- ya bir yalan kıvırmak lâzimgel cek. ESEN Sİ nl EA mod nf AŞİ a nm mİ amme en Bulup Fener karakoluna getirene yok &i aranan gerdanlık, onun ba“ büyük mükâfat verilecektir., Çocuklar bunu duyunca: — Ayol, burada boş yere ne çe neni şersuyorsun? Zengin mahalle lerine git. Oralarda çağır. Para parayı; servet serveti çeker derler Buralar, hep züğürt yatağıdır. diye Söylenmeğe başlamışlardı. Lukreçya bu ilânı dikkate din leği.. Ve hayretini gizliyemedi; kep di kerdins: — Vay nsmussuz herif vay! de» di, Gerdanlığı kimbilir nerden çal- mış.. Bana germiş. Hem şüpbe na getirdiği gerdanlıktır. Lukreçya, bu ilân karşısında bir bayli düşündü. Yapılacak ecir şey yoktu, Onun, günün birinde tazla paraya ihtiyacı olacaktı. Şurdilik yanında farla parası voktu oOama. mücswrerleri vardı, O, o Ülerisin düşünerek bunarı saklamağa mec burdu. Pencerenin arkasma (sindi. Kimsve görünmedi. Müradi bağıra bağıra ve dav» Iunu çala çala uzaklaştı. İmer > anki eİei 2... ““Yartılmış şaheser, (Bu paçaları ihtimamla toplayınız) Büyük müsabakımızı metierlecdircctk 2 büyük müsabuladan birinci ne Başladık. Bu müsabakanın adı “Kırtılmıy şaheser diz. iz parça | parça #dilmiş bü şaheserin parçularım boplıyscnk, biribirine uygun gele e parça edilmiş bu şaheserin parçalarını toplıyacak, biribirine uygun gelecek e rae naklen si Me tabloyu orlaya çıkararak eser Ol umu ve kan, yem ASSAN gi müzede Dülumusğust ilk müsubakamımda yapılarak yey bundan ibarettir. Bürün parçaların weşmi tamamlandıktan sonra on beş gün ıçınde porçoları munlasam bir swretle yabıştırarak vücmde getirdiğiniz resmi, tablomun ressamı min adım ve toblomun hangı müzede bu.unduğunu da yazarak üzerim de sarih isim ve adresiniz yağıh sar) içme koyacak ve zarı başkası dö rafından açılmıyacak şekilde mühürliyerek, 6 ncı noter Galip Bingö 4e teslim edilmek üzere idarehanemize tedi edecek ve mukabilinde adarehanemazdn sıva numarası taşıyan "w mumaro clacaksımz. Zarlların içine şımdıye kadar gazetsmızın başlığı vamında neşrede don ve 365 numaraya kadar da deram »ürcek olan kuponları koyma ya lüzüm yoktur, Bunlar öç elimabaka bitlkten ve müsabakalarda kazanıf dıktan sonra hediyeler alınmaya gelindiği ane gösterilecektir Müsabakalarda kozanmış bulunan br okuyucumuz bize bu kw ponlanı tam olarak veremezse bütün hakkını zayı edeceğin: bilmeli ve bunları bedellerim ödemek istese dahı taydasız olduğunu bilmelidir. Eiyük bir fırsat Yırtılmış şaheser 81 parça'lır (81) parçuya ayrılan şaheserin parçaları biray içinde tamamen bitir meye gayret edilecektir. . Hediyelerimiz Tertip edilecek öç müsabakanm Demi de bafindenler sn hediyeleri ke canacaklurdar: 1 — Ex j0 teşrinlevvel 1G 10 deşrinlervel US) memcul içinn yaptı rılhcak ve ayde mütahamınli olduğu Kirs ücrelinden sapar takai! Meri wüasbanalarınızı göoğru malle.ree verilerek Alsebakaları Kur'nan unsansenk bir wişiye 20 tirslik pardesb almak akkin veren Dir karlıj 4 — S0 tra (10 “iralık pardesb almak vakkım kazanımıyanin? ersan da çekilerek wur'ade Kazanacak “e wişiye A5 es trk serdem #lmak sakkımı eren Mar) $ — Geri kalınlar arasında çekilecek owur'ado & kişiye birer senelik Haber söve) # — Geri «nianinr armmnda sekliecek sur'nda 5 wisiye ala aylın İlabeı avni, Bir tavsiye 1 — 81 parçayı biribirine yapıştırmaya elinirdr en ay os bes parça be — Parçaların cenarlırından kesmeye başlamadan bune «aimca tör ili 000 eo lar liğe gebenin Gez ik e Ge rx! böyle mukuvraya vapıştırıMmış parcıkarin yapımız ki Sizi inee iğ «1yrdarak şaşırtmış atmasın. VAKIT matbaası : Kitap kısmını yeniden tanzım edip açmışlu Kitap. mecmua, gazete basar. Tâbiler namına dizği isler: alır. —— ——— mr... verdi. Yerine götürdüm. İşte ceva dar büyük bir heyecan ve sabırsız» bı... lik içinde, Greçyoya o gönderdiğ O Hüseyin mektubu. aldı, açtı mektubun cevabını bekledi. MEKTUP ELE GEÇİNCE. — Kım girdi? diye sordu ve Mahmut isminde bir delikanlının Faka" bir şey anlayamadı. Mek tup “taıyanca yazılmıştı. Hüsevin hiddetle sordu: — Bu mektubu kim ved Sa na? — Venedik elçisi... — Nerde buldun onu? — Cibalide... —Mektubu sana verirken, baş ka bir şev söylemedi mi? Söylemez olur mü? “Ber de © mu asstıyordum. Gem: hazır. İk gin sonra hareket edecek. Buray. gelsin. bekliyoruz... dedi. Sinyor Greçyo vazdığı örvapt" da hiç şüphe vok Ki, bunla van uydı Çapraz Hüseyin elçinir mek tulunu koyma koydu.. eve dör- dü. Hüsevinin suratı asik, kaşları çatıktı. Konuşmuvordu. (Devami var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: