2 Nisan 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

2 Nisan 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Basıldığı yer Valıt matbaası Hâdiseler Ve Tarih ee Harp içindeki hâdiselerin te. ferruatı hakkımda henüz fazla lerimiz yoktur. Sulh olduğu Zaman ber gey yazılacaktır, ah Bilmler meşredilecektir; filmler Yapılacaktır ve hâdiselerin e. Far perdelerinin kaldırılması se, Pelerös sürecektir. EN İngiliz transatlantiklerinin ... Süzellerinden (o 44000 tonluk Ümpresof Briten vapuru beş *y kadar evvel İrlanda açıkları “a a pike tayyareleri tata batırılmıstı —oObu hâdi-e hakkındaki tafsilâtı da yeni öğ. teniyoruz. 'Tayyareler bulutların m ansımn fırlayara: hücum etmişler; yolcular gemi" Yi boşaltırken bile onların üzeri. M6 mitralyöz ateşi açılıyormuş! Eski devirlerde korsan “> baskınları yalnız harp Zamanma mahsus değildi; bu Dun için denizlerde tehlike daha u; bundan başka baskınlar Pek vahşice yapılır; insanlık > ahlâk namma pek iğrenç ve yüz ret hâdiseler olurdu; hattâ bundan sulh halindeki devletle, tin amiralları da çekinmezlei Trablus beylerbeyi Ramazan Paşa yeniçerilerin çıkardıkları Bir isyan üzerine öldürüldü; ka- Msı İstanbula gelmeğe karar i; bir hazırlandış Köcasindan kalan bütün serve * henüz Küçük olan çocuğunu ak yola çıktı. Gemide sekiz Yün bin altmından başka yüz Hristiyan köle ve tane de genç ve güzel '3 Vardı; iki yüz eli Türk askeri Şeminin. herhangi bir hücuma karsı muhafazası vazifesini * #erlerine almışlardı. Gemi güzel bir havada yola KW Yunanis. ın garbin. Seki Zanta adasına geldi: orada dir müddet durdu; bu ada Ve- #ediklilerin ellerini - bulunuyor. 5 'Dürk gemisine hürmet gös. > karşılıklı hediyeler ve- Oradan şimale hareket Sundu. a efalonya açıklarında Vewe. ik amiralı Piyetro Emmo ge Wihin yolunu kesti: Türkler On düşmanlık oummadıklaı İçin gatil avtandılar ; iki yüz elli denizci son neferine kadar dö. İlsenek © öldüler. ikl > #eminin uğradığı bu baskın hakkımda hiç kimsenin bir yere haber. götürmemezini istiyor. 3d: bunun içinde kimseyi burakmıyorlardı. N oğlu, paşanm el göğsü üstünde, paralandı. öleli geldiği zaman ge. dünyanın en höyvanca sahne.i beyan ediyordu: Venedikli” kizların namuslarmı kirleti, &r; memelerini kesiyorlar; i denize atıyorlardı. Gemi- hin her tarafı kan içinde kalı. Yor; iniltiler, çığlıklar çerpm. | Dalar bop yere “denizin hinsiz | "öhlârende. —Mitriyordu;* lAklı yehsi kalbler bunlardan zevk İvuyorlardı” Kızların en güz” » Venedik amiralmın genç |. -- | 3İ tarafından güverteye seti, irice, zavallı kız yalvarıyordu: > Ben Venedikliyim, Hiris, nim, Kıbrıs zaptedildiği 74 ken Türklere esir Diyor, yeminler ediyordu. 1” a hiç bir faydasi (İ. Delikanlı ona da diğer baska türlü davran. : sonra denize attı. i büyük bir rdu, ingiltereye tayyare . hücumları Tayyareler bi rşehre şiddetle saldırdılar, insanca zayiat var Londra, | (A-A.) — İngiliz hava ve dahi emniyet nezaretlerinin tebliği: Dün gece düşman tayyareleri imali şarki sahillerinde bir şehre o Bücum etmişlerdir. Hücum Ber ne kadar v- zun sürmemiş ve büyük mikyasta ol mamişen da şiddetli olmuştur. Insan. ca bir miktar zayiat olduğu ve mühim zararlar vukubulduğu (bildirilmekte, dir. Şark sahilleri civarma da bom. balar atılmıştır. Burada oOâz basar vukua gelmiş insanca çok az zayiat olmuştur. İngilterenin cenup ve cebu- bu garbisine ve Galin cenbuna min, ferit birkaç hücum da © yapılmıştır. Bası hasar vuku bülmuşse da insanen saylat çok az olmuştur. ... Londra, | (A.A.) — Bugün öğicden sonra, Lavestoft civarda İngiliz av. <ı tayyareleri, ikinci bir düşman bom. bardıman tayyaresini düşürmüşlerdir ingiliz parlementosu Kara, hava ve deniz kuvvetlerine (o teşekkür edecek Londra. 1 (A, A.) — Başvekil Çörçil, bugün avam kamarasında Tine Akdeninde ve orta şarkta ka zandıkları parlak zaferler serisin- den dolayı, tebrik ve teşekkürleri, ni bildirmesi hakkında bir karar sureti teklif edeceğim ve bu İşr. sattan bilistifado umumi vaziyet hakkında avam kamarasma beya. natta bulunacağım. Lordlar kama- rasiam da ayni taryda hareket ot. mesi muhtemeldir. Çörçilin bu sözleri siddetle ak kmlanmaştır. Budan lr * Budapeşte, ITAA) — Bulgar ziraat nazırı Küşef bu sabah Buda» peştaye getmiştir. Cemil Sermet bu cevaba rağ - men Şükranm gözlerinin derinlik» lerinde bir şeyler okumağa çahşı. yordu. Bu nazarların altnda müş. kü! vaziyete düşen Şükran ilzerin. de mplarından kesilmiş olan gi - çekler bulunan masanın başımdan kalktı ve gidip penetrenin yanma oturdu, Bir müddet başını önüne eğip düşündü, sonra çok o müşkülâti, #anki kelimeler boğuzmda düğüm. leniyormuş” gibi ağır ağır konu mağa başladı. — Sermet, "dedi, senin bilmedi- fin bir mesele var, Ailöden oldu. ğün için benim bunu daha evvel- den sana söylemem lâzımdı. Ben dört senedenberi doktorun oğlu Necdetin nişanlısıyım. Cemil Sermet dünyanın ajtmda yıkıldığını giznetti, — Nasıl sen Sükran; sen ni » ganlı mısın? mo'nun başı kesildi; Ramazan paşanın karımna ait kadırga, serbest bırakıl, Hristian esi, i kondu: Pre ıma teslim edildi. geçen hMürpte bir yakaladıkları ozaman yolcuların gemilere gizli toplar koyarak bir kaş w zerine İhbar meelünü lardı. ZEO caka Aimanlar Türk gaze- telerinden şikâyetçi ! Uçlü paktın tasdiki lüzumsuzmuş Berlin, 1 (A.A.) — Bir hususi mu. habir bildiriyor: Alman hariciye nezaretinin Sözücü,, sü, Türk basımının üçlü paktın tasdi. Xi tözumu Üzerindeki heşriyalından şikâvet etmiştir. Böyle bir tasdikin ımsuz olduğu söylenmektedir. Bere bin, Türk basmınm aksülümelini ebem miyetsiz telâkki etmektedir. Alman basını, Belgrad hâdiselerini va Alman kolonisinin çekiimesini dün fik defa olarak cok büyük bir ehem, miyetle tebarüz ettirmiştir. Alman ba sı Çekoslovakya vaziyeti ile Yugos. lavya vaziyeti arasmda bir müşabehet görmektedir. — — Amreikada “yahudi Amerikan komitesi,, kuruldu Vapingtor. 1ç(Aâ.4.) — Fili tin Yahudi komitesinden bildi- rildiğine göre Vaşingtonda 300 Amerikan muteberanmdan o mü- rekkep bir Amerikan * Yah.."i komitesi teşekkül etmiştir. Bun- lar arasmda ayan ve mebusan meclisleri azalarından 150 kişi bulunmaktadır. Komitenin teşekkülü münase- betiyle B. Vagner demistir ki: “Yahudi milletini yer yüzünde kendisine eski bir miras kalan topraklarda toplamak için bin Benedir beslenen ümidin tahak- kuku bugün mübrem bir zaruret olmuştur.” Ruzvelt teftiş seyahatinden Vaşing - t döndü Vasingten, 1 (A. A.) — Rur velt Florida sahilelrindeki seyaha- tini bitirerek Everglades'den tren le Vaşir *ona hareket etmiştir. Cumhurreisi bu sabah Vasingtona muvasalat edecektir. Rüzvelt dün ctnubi Karolinde Kolombhia civarmda bulunan Jask. #on İstihkimlarmı ve 82.000 k den mürekkep olan gamizonu tef. tiş etmiştir. Reisieumhur (Oşimali Karolinde Lafayet civarında 42 bin kisilik bir garnizon olan Brag müstahkem mevklini de kma bir teftişten ge- girmistir. Amerika Meksika ile anlaştı igili Iki taraf biribirlerinin tayyare meydanların- dan istifade edecekler Vaşlagtan, 3 (A.A) — Dün Amos | FiKA birleşik devletleri o ve Meksika | ber İki memleketin biribirlerinin tays | yare meydanlarından istifade etmele. | ri baklanda bir anlaşma imzala; lardır. Bu suretle, Amerika bi k devletler! tayyaroleri, en kısa hir sa. | manda Panamaya varabilecektir. İ Suriyede grev nümayışler gene başladı lili kisi Şamda inzıbatı tank kuvvetleri temin ediyor Beyrat, 1 (A.A) — Tas Suriyede Intlşar eden gazete- ler Suriyede grev ve nümayişle- rin tekrar başladığını bildiriyor - lar. Şamda polis nümayişçileri gıtmağa muvaffak olamamış, xt — W otomobil ve tanklara kıtaatm yardıminı istemek im kalmıştır. Krtsat şehrin en noktalarmı işgal etmiş makamlar şehirler arası lefon görüşmeleri ile hu graf muhaberstmı meneti Umum! yerlerde içtima yasaktır Keza sokaklarda beş kişiden fazla gruplar teşkili de yasak cdilm tir, Tevkifler devam etmektedh Japon hariciye nazırı Dün Musolini ve Kont Ciano ile görüştü Roma. | (A,A.) — Maiswoka bugün öğle yemeğini kral Viktor Emanuel ile yemiştir. Yemekte Mussolini ve diğer hükümet azası da bulunmuşlardır. MUSOLİNİYİ ZİYARET Roma, i (A.A) — Matsuoka, Şigi sarayma giderek uzun müd- det kont Ciano ile görüşmüş, bil&- here kont Olano ile birlikte Vene- dik sarayma giderek Mussolini ile bir saat kadar siren ilk görüş - me yapmıştır. Görüşmeyi mü - teakip, alkışlara cevap vermek & zere Mussolini ve Matsuoka, saTs- yın balkonunda gözükmüşlerdir. d AHRETTEN EC mLUŞ -33- Nakieden: Muzaffer Acar Diye bocaladı. Yüzünün sapsarı kesildiğini. bütün damarlarının ç6- kildiğini, ölüme yaklaşan insanla - rm halini aldığını hissediyordu Fakat çektiği ıstırabın altında giz- li bir hiddet. onu sarsan, taham. mületiz bir hiddet de vardı. Şükran nişanlıydı! Fakat ne ha- reketlerinde, ne sözlerinde bunu Sermede asla hissettirmemişti Şükran nişanlıydı ve Sermet genç kızı hiç şüphe etmeden sevmişti Nasıl olup da sevmişti yarabbim" Artık çok iyi anlıyordü, Sabah- ki bütün güzel hayallerden artık iyileşmesi mümkün olmıyan bir â- dı kalmıştı, İhtiyar babçıanın hak kı vardı. Sermet onun sözlerini tekrarlıyor: “Hakikaten dünyada saadetin kaybolması için küçük bir şey ve pek az zaman kâfiymiş,. diyordu. Demek ki bu masum kılıklı kız da bir koketten baska bir sey de. Bilmiş, Demek ki sanki yalan ne dir bilmiyormuş gibi masum ber. rak gözlere malik olan bu ideal mahlük da diğer kadmlardan fark- se, kıymetsiz bir şeymiş, Ümütsintik!e çılema dönen Ce - mil Sermet Şükranm kendisine Yi tamamen unutuyordu. Hattâ bizzat kendisi bile Şükranı hakiki bir aşkla sevdiğişi ima öder bir söz sarfetmiş miydi ki,, Hayır, Halbuki şimdi Şükran, acıdığı bir hastaya ihtimam gösterdiği, yıkılmış bir insanı kaldirmağı ça lıştığı, hasts, sakat fikirlerimi te- davi ettiği, mtırabına tesölli ver. diği için “koket” oluyordu öyle mi? Garip bir koketti ul. Fakat Cemil Sermet düşünecek vaziyette değildi, Istırap çekiyor. du, Semalara kadar yükselti'ip bir az da temiz havayı tattıktan son- ra birdenbire yere vurulmuştu Saadeti, müşterek saadeti düsün - dükten sonra, kalbinde sevdiği e - lin tedavi edemiyoceği hir yara i- le hayatta tekrar yalniz kalmis. b. Artık muhakeme edemiyor ve kendisini böyle ıstıraba sürükle - miş olana avnen büyük mtraplar gektirmeği, fenalık etmeği dilşü - nüyordu, Fakat nihayet büyük bir gayretle kendine hâkim oldu, mt. rabmı belli etmemeğe çalıştı; ken- dini heçkırıklara brakmağa mü - heyys sesine ner bir istihza tem vererek konuşmağa başladı” Kadircan Kaflı | göstermiz olduğu kardeşçe zengi. o — Vay nişanlı misnz? dedi 3 İ Konuştuğum insanlar REFAHI Bu masraflı ve manasız şatalattan yakayı kurtaranlar, memielrete en müessir hiz» meilerden birini yapmış olacaklardır YAZ HIKMET İsleri bir türlü yolunda gitmi. yen, fakat cesaretini de Kaybet- memiş filozof, hoşsohbet birin: sormuşlar: — Yahu; seni yıllardır tanırız Hiç ihilyarlamazsın?,, Adam, aemmtrak bir gülümsöyi le Yaşdmıyoruz ki ihtiyarlıya. Im, demiş, Bu sözlerin mhnası cidden kes kindir, işindeki çalım, biraz eğlendirici gibi görünmekle bem. ber, üzerinde durulduğu ozaman baharir çeşmisi, derbal kendini gösteri Hayatm böylesini, « bazân de gistirmek mümkün olamadığı hal. de » umumiyetle temenni etmeyiz, Arzumuz, refah içinde yaşamaktır, Bunun için lâzrm olan enerjiği, bü- tin kifayeti ge sarfedelim veya etmiy , gayemiz, budur... Yok- #ulluktan zevknlan lilçbir tabii in- san gösterilemez. - Derbederliği kendine hayat yolu olarak #öçmiş kirseler bile, nihayet yorgun vü. rın, “bir insan haysiyeti ie dinlenmesi htiyacmı, yine vücutla rmm izaretiyle duyarlar, Kıraca, istikbali de” #iğortalan. mış, orta'bir refah, istisnasiz, her ks»in temin etmekten hoşlanacağı bir vaziyettir diyeceğiz. Fakat bu refahm birde '#orlas nişi var, Kıymetli şair ve biyogra- fımız Mithat Cemal buna “Caka refah?" diyor ki, tam yerinde bir tabirdir. Evine bir “tel dolab” al mağa, vasiyeti güçlükle eiverir veya ancak kifayet ederken, göze çarpar bir münasebetsiz yere yer» İeştirdiği “buz dolabı” ile öğünen biçareler. Akik gibi rengi ve srm. sıcak kokusunda, mütevazı haya- tmm olgun samimiyetini bulabile. ceği bir bardak çayı, türlü mere “danslı çaylar” tertihine kankan sonradan görme ler... Ayni suretle borç harç için. de ziyafetler çekenler... Bir yılda verilön her baloyu mutlaka “şe. reflendirmeğe” kendilerini mecbür sayan ve bu sebeple sık sik kiya- Tebrik edeyim sizi muhterem yö. ğenim. Doğrusu böyle bir haberle karşılaşacağını bie tahmin etmi » yordum, Sevdiğiniz adam acaba sizden uzak yaşımağı nasil ta » hammül edebiliyor?.. Şükran bu slayer sözlerden hays rete düşmüştü. Pakat-buna rağ. men büyük bir sükünet vo Âsap vorgunluğu İle cevap verdi: — Necdet babriyelidir, dedi, Üç senedenberi vazifesi basmda bu - tanuyor. O zamandanberi yüzünü görmüş değilim, Son olarak bun » dan birkaç gün evvel İskenderun. dan verilmis bir mektubunu el - mastır. — Doğrusu < nişanlınız Necdet pek tahammüllü delikanlıymış. Çün kü sevişildiği zaman ayrilik o ka, dar güçtür ki, Cemil Sermedin sesinde acı bir sertlik vardı, Kelimeler boğazm duı pek iyi çıkmıyor, ağımda ve- yılıyor. acı bir mânâ almıs du» daklarmda düğümleniyordu. Şükran itiraz dolu gözlerini Ce. mil Sermedin yüzüne (kaldırmıştı. O zaman Sermet daha ağır ve da» ba ser bir sesle söze başladı: — Niçir bana bir şey söyleme. miştiniz Şükrün hanım? — Bilmem neden söylememişim işte. Fakat rica ederim, size kar #1 itimatsızlık göstermiş olduğu - mu zannetmeyin... Bilirsiniz ki si- #8 her zaman yakm bir dost ol» dum, — Uzun samandanberi mi ni » sanlısmız?.. (Devam ver) | AN: MUNIR tetler başvuranlar... İ temiz evin çatım ae muhtaç kalmadan bal gibi ömrünü geçi baharm ilk müjdele: varını yoğunu bir arı bir deniz da tedarikine Yaz kış ay unda, kimseye veya ir sayfiye” pey- dahlamağa kulkışanlar... Daha var: İçki küçük veya büyük çaps ta kumar iptilâları modern düşe kalka hin bir gizli mihneie katlananlar... tün bu yüksek mefhumların en müthiş beltalayı. edârınden biri olan “ me” mevzuü üzerinde duk, Bu vadide birçok kimselerin da- imi ileri sürdüğü “İktımadi zars- ret” bahsini ele alarak — İktmad! zaruret, cocuk dü- şürmeğe bir sebep teşkil edebilir mi? diye sormuştum İşte o saman şu cevabı verdi: — Evet... Hemde mühim bir sebep... Aile reisi, rofağinm #üre- esğinden, artacağından ve öldükten #onra bu refahm. kısmen olsun «> lesine miras kalacağından emin ok malı. Tabii, bir refahtan maks dam, namuskârane yaşama sına gelen refah,. Yoksa, refahı” değil. — Gayrimeşru çocuklar hakkı. . da fikriniz nedir? Cemiyetin bu çocuklar hakkmdaki telâkkisinin değişmesinde fayda var midir? Mithat Cemal bu sualimi de söyle karşıladı: — Kanuni mevzuatımız, moşru olmıyan çocuklara zaten bek tam» miştir, Cemiyet de, müerimlerin #n masumlari olan bu zavallıları hor görmemeli, Meselâ meşhur Fransız romancısı Duma'nın gayri- meşru çocuğu, kendisinden daha az şerefli değildi... Bizde, Allah esirgesin bir edip, bir şair, bir ro- manci gayrimeşru doğsaydı, ayda birkaç defa muhaverelerde, yılda birkaç defa (makalelerde. “baba” ” mutlaka telmiblere mövru olurdu. , Mithat Cemalin, münakaşa iti. yatlarımızdan şikâyeti olduğu bes. belli... Bahsı, herhangi suretle müdafaaya kalkmaksızn, #adec* böyle olmamasmı temenni ve bil hassa bu gibi bir münakaşa mev- zuumuz bulunmadığından momnun olduğumu işaretle geçeceğim... Değerli muhatabımdan bir suali sordum — Ahlâk mücadelesinin tarzda yapılması taraftarısınız? konuşuyo ri caka de ne — Bütün ahlâk mücadelelerinin “raektep” gibi gibi, muasır vasıtalarından kuvvetlisi de “roman,, dir, “Yalnız sanat” Des zariyesinin aleyhins olmakla be- taber, biraz da irşad ve propi- ganda mahiyetinde “ameli sanat” Yapmalı, Büyük eser vazgeçerek ameli 6$9r yazmalı... “aile davasında İşte bu noktada Mithat Cemslle tamamen fttifak etmesek de ols. bilir. Bizee “büyük eser” davasm. dan vazgeçmoder de “ameli sa- öat,, 'yaptlabilir. Belki o sahada çalışmakla, nev'i şahsma münhasır “eaheserler” de vücuda gelebilir HİKMET MÜNİR İktisat vekili bu sabah şehrimize geldi İktısat Vekili Hüsnü. Çakır. bu sabahki eksoresle Ankaradan şehrimize yelmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: