16 Ağustos 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

16 Ağustos 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ha rp hileleri Müttetiklerle Mihverciler, harp meydan- larında, pek kurnazca buluşlarla, biribirini | aldatmakta, rekabet ediyorlar GRAMOFON FİLAĞI AZIRANDA, Kerç cephesinde, Rus zabiti, Nelekoviçin elin imsiniz — Ban, yüzbası raniçefim, Bes rada mühim şeyler cereyan edi « , Almanlar, OÇiyuruskü ırmağı ürerinde faaliyette bulunuyorlar, Bizim ileri dinleme (postularımız, sesler işitmişler, Düşman, belki de, | idi. bir seyyar kiiprü kuruyor. Çekiç İroni aldatmıştı, düşünüp terip etmişlerdi. Hattâ natur Potemkin, daha 18 inci asır İda, büyük Katarina yoluna, böyle korkulular dikmiy, mukavvadan evler vücude getirerek öiymnnie > DAMDA İNEK , hiylelerin en gülünel, sine ma dekoratörü Jorj Torelin sücude getirdiği o münzara retmi Mili mildafna Için çalışan ve bir emirler, dombazlarnı uya | kaç hektarlık yer işgal eden dört yanmış bezlerin sardı, Bu, uzaktan bakrimea, dört yol ağzında uzanan tarlalara benziyordu, Hettâ o ka - ı atiyle, yalnız Periskopları görüle, biliyordu, ho İngiliz donanması pusudaydı. saye |duymuşlar, oraya z £' iü hi MEİp Bir saat sonra, Parpaç tepesinde yerleşen bataryalar faaliyete geç « mis, Çtyarusku ırmağınm sol sa bezlere birer köylü evi resmi çiz. miş, fabrika hasalarını de birer çan #ulesi manzarası vermişti, a Jin çalıstığı yerin usta bas hilinde steş yağdırırlarketi, Kus | st, bir tayyareye atlamış, ve fabri. böküğünilen iki takım da; silâh dav | kolarım, üzerinde dolaşmıştı. Dön orman sınıtında j döğü vakıt: Pupiniya, hüzir, almıştı, i Ağaçların dibine sinmiş olan ; binanm Rus askerleri dinliyorlardı, Kulak | Tanmda, muntazam çekiç seslerinin 1 akisleri Gtriyorda, Hattâ, kısa ve lasık seslerle verilen almanca e » 4wirlar de işitiyorlardr, Sonra, tah. talar üzerinde kundura sesleri, te kerlek gürültüleri duydular, Rus topları, daha şiddetiç kük- rüyor, askerler, dipşiklerini omuz. larına daynmıslar, at5 emrini bek Fakat bü De? İki takım arka. sından kursunlar yağıyor, Arka « Tarma dönecek kadar vali bula » — Fena değil, yalniz merkesi üzerinde çayır, pek tabii görünmüyor. Deyince, Tirol: — Yalnız bu kadar mı? Öyle ise kolar, Bumt da yoluna koyabilirim, İRKAÇ ny evvel. Akdenisle | esrarengiz bir tahtelbahir da demiryolları geçiyor manzar. sını vererek o Orüfınin bir tayare filan görülmüntü. Bunların. tah mayanı olduğunu gizliyor. O, bölükünün üçte ikisi ile esir ol- muştu, Bir erkinharp, onu, iste. vap ederken: — Yüzbaşı? Her hâlde, bizim parlor, O kadar, köprü kurma pilâğı idi, Gramofon atesi altına aldığınız yerde, makam atarken, biz, 400 metre da- ha cenupta, köprü kuruyorduk. Sah te sesler de hakikilerini örtüyordu. İste ba kadur basit bir tarzüs Ari aldattık ve arkanı düstük, Üç ROŞ İSTİNKÂM RTALIR sus pus, Rir zabit emir veriyor, taerm hilcüma Kesiyor. Hayret! İstihkâm bos, Siperlerde kimtn yok, Yakmlarda bile canlı bir .nah, İk yok, Els gecen ganimet, bozuk bir mitralyöz, Bona bir elektrik teli takılmış, yer altından uzayıp gidiver, Kimbilir nereye” Mahacimler, bundan sonra da, hayretten hayrete (o düsüyarlar; çünki, beton, çelik zannettikleri seylerin hepsi, nine ve badana... Ne korku, ne . tereddütle hücum! Malbaki, bu tahkimat, tamamiyle Tığma sasıyorlar. Pürbünlerie ba, kiyorlar, yarn Kilemetre ilerde Üs uynı ayrma böna benziyen is « tihkâmlar var, Acaha, bu mevziler de, bunun £*. hi sahte midir? Yoksn bir tuzak mr? Ve hakikaten, müdafas kuv - vetleri burada mı? Bunu aslamek için, yaklasmak. tan baska çareleri yok, İste, Rus müdafaa mevzileri le. çak yerde, böyle Heisi ici sah. #e,. Haha ilerdeki hakiki tahkime" sürüldü, Master sok ekilen de, daha N»- yolyon hasbinde, böle hiyleler, Eski evi vikip yerine yapmak İcabetmişti. Ben, boş odalarda dolaştırıyor ve İş re rasında muhtelif vakalar api yenisini mimarı yordum, Yer yer kopmuş ve sark. mış duvar kâğıtları, donuk pence teler, kararmış tuğla sobalar, ber şev. dahn pek yakında burada İn. sonlar yaşadığım gösleriyor ve batıraları— canlandırıyordu. İşte meselâ şu merdivenden, bir gü sarhoş adamlar, ölüyü indiziyor « ları, syakları kaydı ve tabulla beraber merdivenden aşağıya yu » vorlandılar; canlı insanlar fena halde herelendiler, oölüyse, sanki hiç şey olmamış gibi, ciddiye. Mni muhafaza © ediyor ve yerden kaldırıp yine tsbuta koydukları tr man başını sallıyordu. İşte serayla öç kapı: Burada, sık sık misafir kabul eden, binaenaleyh herkesten iyi giyinen ve ev kirasını muntas tarnan ödeyen üç kız oturuyordu. Koridorun sonundaki şu kapı, çamaşirhaneve gider, orada gündür çamaşır yıkarlar ve geceleyin gi” rünü ederek bira içerlerdi. Üç odadan ibaret bulunan ba dniredeyse her şey bakteri ve ba. sillerle doludur. Burası fena bir yer. Burada hir çok kiracı mah - yoldu. ve ben, katiyetle tasdik eder. rim ki bu dalre, bir zama biri tarafından lânetlenmişti, ve burada Kiractarla beraber “daha birisi, sözle #örünmiyen birisi yaşıyordu, Tilhassa bir nilenin ekehetini çok *vl hateryorum. Anası, karası ve dört çocuğu * İliman, biç bir fevkalğde tara ol » wiyan bâsil bir adam tasavvur edi” niz, Ba adamın soyad; Potuhindi, bir noterin yanında kâltipti ve av? dn 85 ruble kazanıyordu. Ayık, 4lndar, ciddi bir insandı. Bana ev Kirason getirdiği zaman, fena si indiği, orayı beş gün geciktirdiği Için özür diler ve ben, aylığı al” dığıma dair senet verirken safllığe M gülümser ve: “Ama da yaptırır! Sevmem ben bu senetleri” diye söylenirdi. Fakir, fakat temiz yaşıyordu, Or- tadaki şu odada dört çocukla nr neleri oturuyordu. Büradasise ye mek pişirirler, yatarlar, misafirle” rini kabul ederler ve'hallâ dans e Ta orsa Pahıh'm kendi ar” erdi m Kadın şapkalarındaki garabet daima kadın havesi gibi oynak olmuştur Kadınlar, yalnız bugün ve yakın zamanlarda degil, tarih Sapkanın tarihi, çök uzak sre | ların. karanlığına gömülü7;, mihe- yel, meçhüllere karışmıştır. Şapka” nin ne vakit icadedildiğini, İlk de- fa kimir giydiğini bulmak, imkân sız bir iştir. Bunu, insan Zöriyetis; Bin kaynağına, Adem İle Havayı kadar götürmek, hiçte yersir de öndir. Öyleya kadın hevesi ve süsü hilkatle bernber başlamış, gerip bir illet olduğuna göre, ik sapkayı, bir iri yeşil yapruktan ibaret olaa bile, Haya anamızın, başına geçir- mediğini, kim iddia edebilir? Tarih, eski Mısırlıların, Yunanlı. ların şapka giydiklerini kaydedi" yor, Romahlar, şapkaya, “Kalerus”, Yananlılar da, “Kün” ismini ver., mişlerdi, etekleriyle başlarını oOÖrtme, bir bürmet #lâmeti olduğuna ve hiç bir vekit, dâhlarına, baş açık ibadet etnediklerine göre, Kadınlarının da, birer şekilde, buşlarını örltük. lerine delil olabilir, Denis Kalikarnas'm — anlattığını göre, Roma Mktörleri, “Çinçince tüs” e diktatörlük alâmetlerini Kö” tördükleri vakit, onu, başında şap” | ka, çift sürerken bulmuşlar. Romalı tarihçi “Sueton” da, Ro ma Kayseri “Ogüst" ün, hiç bir 24. man, sokağa şapkasız çıkmadığını | Böyle — ölnnen; erkek o başında İ böyle bir zevkten kendilerini mah. Romalı erkeklerin, “fajlarının | sapka gören kadınlar, sübreder. ram edebilir zi? v.. Yunanlıtar ve Ro- | Mestrblardan, mallardan biri, kadın şapkalar. ibm, sık sik değişen moda, çereyan” ESK saire gibi husus! işleri temize çeke miyo çalıştığı bir de masası vardı. Şurada, sağ taraftz, onun kiracı. sı, tesvişeci Yenoriç ikamet çderdi. Bu, ağırbaşlı, fakat içki kullana bir adamdı; dolma sıcaktan şikâyet eder, bundan. dolayı da ber saman yalın ayak ve Yalnız yelekle dol” şırdı. Yeoriç, kilit, tabanca, <p cuk hisikletleri tamir eder, duvar santlerini tamir elmeklen de çekine mezdii yirmi beş kapiğe cocuklara paten yapar, fakat bütün bu işlere den ikrah ederdi. Kendisinin mu siki Aletleri milahaşsısı olduğuna söylerdi. b Önen masasında hurda çelik ve demir parçaları eğrlimiş bir boru görmek kahlldi. Oda kirası olarak Poluhin'e iki buçuk ruble veri”, dnima tezrihının başında bulunur va dışsrıya, ancak sobaya bir de” mir parçası solumak için çıkardı. Bazı akşamlar, ki bu çok seyrok olurdu. bü daireye girdiğim za » man $w manzarayla karşılaşırdım Potuhin, masasının başında bir ki &ıdı temize çekmekle meşguldü. gnnesi ve zayıf, yorgun yizlü karta sı, lâmbanın yanında olurmuş di. kiş dikerlerdi, Yegosiç de eğesini gıcırdatırdı, Sönmeye yüz tulan soba, ortalığı boğucu bir sıcaklık neşrederdi; #” Kır havade tozlu lâhana o çorbs çocuk bezi ve Yegoriç'in kendi baz kokusu hissedilirdi. (Fakirlik ve ağır hava, fakat çalı” şan İnsan yüzleri, sobanın etrafın» da sıralanmış çocuk donları, Ye goriç'in demir parçaları bölün bunlar, bacevde huzur, sevgi, mem* munluk hüküm sürdüğünü gösteri. yordu... < I- EW Yazan: A, ÇEHOV Rusçadan çeviren: SERVET LUNEL si olururdu; veller, raporlar ve Kapının arkasında, koridorda saçları taranmış, - meşeli çocuklar konuşuyorlardı. Onlar, bu dünyada her şeyin iyi gittiğinden, sabahle- yin ve akşam yeterken Tanrıya dun ettikten sonra ebediyele kr dur böyle devam edeceğinden jü- mamen emin bulunuyorlardı. Şimdi; İşte bu odanın orlasında. sobadan bir İki adım ötede biri” but ve tobu'un İçinde: Potahin'in karısını tasavvur ediniz. Karısı © bediyete kadar yaşıyan hiç bir ko” ca yoktur, fakat bu ölümün burayı girmesi hömbusla bir şeydi. Ayin esnasında seven cidor yüzüne, ser bakışlı gözlerine be- kınca: “Eh, biraderi, diye düşündüm. Öyle hissediyordum ki,, Potuhin, çocuklar, nine, Yegoriç, bu doired> onlarla birlikte yaşıyan o görün - mez mablük tarafından demg #aşlardı bile, Ben. batıl itikatları son derece İnanan adamlarıanım, Belki ev sehibi Eldoğum ve hir yıl kiracilarla iş gördüğüm içindir. Eğer iskambil oyununun tâ başlan» geni islihiniz yeken, sonum kadar kâybedvceğinize — İranırım: eğer kader, veryüsünden siri ve » ilenizi Mlp “süpürmek istiyorsa İnsafzca takibeder, ve ilk betbahi” lık berme'ad wern bir zincirin an. cak başlangıcını teşkil eder, Be'- bohtliklar, gyni laşlarır. O Vksek wiaki taşlardan yalnız bir tane sinin düşmesi diğerlerinin onun arkasından yuvarlanması için kâft dir Sözün kısası, üyinden sonr, Poluhin'in dairesinden çıkarken & nun ve silesinin kendilerin! bekli. yen rkibeiten kurtulamıyacak'arıma . ceğini söyledi. Üçünel ay, metelik tariyle aldıkları şekilleri ânlatma" Bin imkânı yollür; çinkü bu baş | örtüleri, bin bir biçime girmiştir. | Bunlara dair vücuda getirilen re sim girmek bile bir meseledir. ©, Bu Yazımızın mevzuu, bütün bir şapka tarihini karalamak değil, bu modadaki garabet se$'rini anlatmak olduğu için, Msumsur tafşilâlan valeçİYOTUZ, SON ASIRLARDA Biz, şimdi, kadınların başlarını kondurdukları, olmıydcak biçimden ki şapkaları gördükçe, ya eülöp eğleniyor, yahut hayret. ediyoruz. Biz, dediğim için, burada kendimi leri gözönünde telarak o kollanıyo. rem, Yoksa, betim gibibir modisi”, ra ve benim ginsimden olan ka. | dınların şapka garabetine hayret! etmesi, aynca bir garabet olur. He- | ie. biz modistralar, kadın aiyii du 4kasdetliğimi zanaelmeyin YADI., | minde şapkalar rsınız, Bu tabiri, bilhassn, erkek” İ Soral, Bavyeralı İzabel gibi kibar yunca, başlarına ecelecayip şeyler geçirmekten zevk kadınlık heveslerini, dört nala koşturmuşlardır Bukınız, 1871 senesinde “Paris Tublosu”, isminde bir eser neşr” den İersiy ne diyor: “Kudınların. Başlarına, yeldeğir- kölleksiyonlarım gözden ge“ | mealeri, körülar, dereler, koyunlar. karşılıklı erkek, kır çobanlar, aşaç* lar arasında avcilar toltıkları gö- hanımlar, moda diye, başlarında, böyle kilolarla ağırkk: taşırlar ve bu işkenceye tahammül ederlerdi. Şayan modası, bilhesse, M cü Lüi devrinde gürsbet şaheseri o'. muşlu. Şarikalar, boyalı kartonlar. ve şaplinsiyle, geçim cihetinden 6“İ dan yapalmış bir nevi, çiçek, sebze İkkaholduğu muz için, sık sik mo | ve mayva sergisine dönmüştü. Hat- da değiştirmiye can eter, mâna düşünemeyiz. mantık İ (4, bu sergide, saman doldurulmuş kuşlar, hayranlar ve hattâ gemiler. Hem kurum. Mode demek, zevk | balonlar. Ve fazla olarık Völter'in değişikliği — değil midir? Zevkin, mantığı, mönakaşası mı olur? Hu musiyle kadın zevki, © ne arflaşı' manz, sırrına erilmez bir gayyadır. İşle, bunu keşfeden, Mmodistiralar, kadınhevesini, durmadan. istismar | gipi yeylerdi etmişlerdir. z Size, eski devirlerden bevkeli de vardı O zamanın en meşbur Paris me” modisirası, o Mağmazel “Kenlen” di, Kadınların başlarına neler tök- wsxdı Rubes sösleri, il, bayrak Yine o devrin meşbur modisire- misaller | lerndan olan ve mağarasmın İsmi pösterirsemi, bizim gibi veni me | ge “Ayın eserp" olam “madmazel koyarsı. distralar, öpüp Deşınıza Biz. Hakikaten, bir hafta geçmiş geç; memişti ki, noter ansızın Polahin” in işine son vermiş ve önün yerins vir kiz olorlmuşlu. . Ne dersiniz” Potuhin'in müteessir olduğu cihe* vazifesini kaybetmekten tiyade ye- tine bir örkek değil de bir kz & Tertulmuş olmasıydı, Neden kır? Ba onun izzelinetsine o kadar do kundu ki, eve dönünce çocukların hepsini sopadan geçirdi, anasına küfretti ve silzarna sorbaş olunca. ya kadar içli. İşkiye, Yeporic de iştirek etmişti, Potnhin hana ev kirasım getirdi, fakat artik özür dilemiyordu, gerci kirayı 18 gün geciktirmişti; hen » den senedi alırken de sasüyordu İkinci ay parayı antesi getirdi; yalnız yarı myhbğiı verdi, geri kalanını da bir hafiz sonra getir” bile alamadım, ve maralı dairedeki kiracıların “yakte skoalmyacak hir sekilde” hareket eltiklerinden şikâyet - etmeğe bis» Iedı, Bunlar fena alâmetlerdi, Şöyle bir manzara tasavvur edir Somurtkan yüzlü Pelersburg, saba. hı, bu donuk pencerelere hakmak” tadır. Kocakarı, #öbamn “yanında çosuklara “çay fefetyor: Yalnız büz yük torun Vssya, bardaktan iç* Yar, ötekiler. çayı dolrudan doğ. ruya labaklara döküyorler. Sobanın önüne Yegorlç çömelmiş duruyor ve elindeki demiri steşe sokmayr takıyor. Dün geceki içkiden başı kurum gibi ağırlaşmış. gözleri der suk; e, oflayor, titriyor ve durmü” Ann ökslirüyor. — Büsbütün baştan eskardı, ibs Oğlu “iblis! diye homurdanıyo-. Kendisi #ekkımlanıyor, başkaları «İn günaha söküyor, Potuhin, kendi odasınde. Üstün. de arlık ne yorgan, nede yastık balaman o karyolada oturuyor ve parmaklarım saçlarıma geçirerek kapıcı, 24 me dönük gözlerle ayoklarınin — öllir yere hayor. Üslühaşı yırtık, sac. Yan hayli zermandır tarak yüzü görmemiş. kendisi hasta, Kocakarı, Vasya'ya acele etme sini söylüyor: X — *ç, cabuk fç, yokân mekle: gec kalacaksın. Vakit, geldi, bep de Cıfıtlara gidin tahin sMaseğime (Son ayr) Perten Kkof'un. direkleri, yelkenle» ri, gemicileri ve topları tekmil by” İman harp gemisi biçimindeki şapkaları pek meşhurdu Bu biçim şapkanın ismi de: “Güzel tavuk” tu. Bu isim, 17 hezirân 1778 de. Brest açıklarında bir İngiliz b cumunu önlemiş olan bir Fransız gemisinin "adı ve şapka da, onun bir küçük modeliydi. Bu şapkalar, bilir misiniz nasıl giyilirdi. Bu kadar şerefi bir sli- meli, bir kadının başına geçitmesi mı ve Oç sanilik bir wğraşma İle, ancak üç Kadın hizmelçinin yardı. kabil oluyordu ve bu du, bir hir metçinin, bir (seyyar merdive; çıkmasına bağlıydı O revrin kanastine göre, böyle yüksek ve geniş şapkalar, simava da, başka bir şekil veriyordu: Uzun yüzler, toparlaklaşlırılıyor, yuvar » isk çehrelere beyst şeki veriliyor» du. Ne muvaffükiyet! Ne görelik değişikliği, değil mi Dir kadının başında, şapka veya saç süs şeklinde, repkti Kartonlar» dan kır manzatoleri, çobanlariyle sürüler, körar bahçeleri görmek, sizce tuhaf görülse bile, o zamanın kadınlarınca pek hoş görüllyordi. Daha tuhafı var: O vaktin del kadınları, moistralarından, gözel biçiside birer teneşirlahtası, güneş, #yı. ve seyyoreleriyle bir güneş manzumesi, Kehkoşan, kuyrokluy- dızda ısmarlıyöorlardı. s. Bu bahsi bitirmek için, kadın hevesini, onanlı bir şekilde anlatan tali bir vakayı anlatalım: N Meşhur Didro'nun kımı, bir gün başına araba şeklinde bir sapkın geçirmiş. Babası sormuş: — Su, seni, bir balkahağıne bene zekatı, başındaki şey me” — Bir, araba... İnsana, şekiyor. — Yal Sen, gör çekmekten hor lamıyor mmsun? — Eh. Moya gitmiyecek bir sey değil... — O halde, şer binler bazzet!e yorsun. — Birer. Çünkü *fenn değil.”, “güzel şey.” gibi titlatlar kazanı. hyor Bunlar, hoşa glimiyecek şw- değil ki... Ru erabanın böyle mini faydaları var. Anlaşılıyor ya" Kodın Kendisine hati:rmuk içi robete kallasir. çok gör kadm dar, her gs

Bu sayıdan diğer sayfalar: