23 Ekim 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

23 Ekim 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N a e e MN e Şaş ve “Geçen 1914-1918 harbinde 5 UTive€ li ) CE | Yurtlardançıkar- Nasıl Türk ordusunu arkadan vurdular “BUNU, KENDİ AĞIZLARINDAN DİNLİYELİM,, Bu milli kahramanlar (!) Lâvrens'in emri altında ça- lışmışlar ve Türk askerleriyle dolu tirenleri havaya *uçurmuşlar. 4 Suriye, son günlerde, istiklâl yık 4önümü şenlikleri yaptı, Gazeteler, ba merasimi lasvir ederken, ma, «iden, bahsetmeyi de unutmadı, Mazi derken, bunun, manda altın» da yaşadıkları devre taallük etiie dini zannetmeyiniz. Yakın Suriye tarihinin bu faslından. Biç bi sedilmedi. Yadedilen şeyler, daha leski batıralardı. o Suriyeliler, Os manlı idaresinden Kurtulmak için, miralay oLâvrense nasıl yardrn etmişler. Türk ordusunu nasıl ar kadan vurmuşlar, © Bahsedilenler benlerdi, Suriye gazetelerinin yazdığını göre, bu kahrımanlardın biri “Fair. Bey El* Arm, imi'ş. Bu milli kahraman, Suriyenin i» UKIAİ şerefine, bir de hatıra yap mış, Gazetenin mütellasiyle birlikte Bu halırıyı aynen naklediyoruz. Serlerah şöyledir: ÖTEKİ HARBİN HATIRALARI BEDEVİLER, DÜŞMAN * TRENLE. MİNE ÇÖLDE NASIL HÜCUM DİYORLARDI? ÇÖL HARBİ KAHRAMANI FAİZ BEY EL « AZM'IN YAZISI (4944 « 1918) Gazete, büyük harflerle, 6 salır da bu serlevhayı sıraladıktan son ra, çöl kaharamanının sözlerini şu suretle takdim ediyor: “Okuyucularımız, Fâiz Bey El « 'Azm'ı tanırlar, Onu, 1014 de çöl hafiyinde miralay Lâvrensle biriike e çalıştığı hakkında, birkaç ay gvvel, yine bu gazelede Yazdığı yanlarını okudular, M. Azı, bü gün de, okuyucularımız için, düş mana ve tobisle karşı binlerce kişinin giriştiği 6 tehlikeli, fakat azimli mücadeleden bir menkıbeyi yadetmek lâtfunda bulunuyor. “Piiz Bey El - Azm”, bugün. mütefiklerin bayrağı altında hiz“ met edebilecek halde bulunmasına rağıren, onların davalarını müdu fan etmeyi kendisine, bir vazife, bir şeref meselesi edinmiştir. O, Jmüttetiklerin, bugün de, 1914 » 1918 de olduğu gibi, aym pref sipler uğruldn carpışlıklarına ki maf getirmiştir: Hürriyet, vatan ve medeniyet, Fâi? Bey FI « Arm. arapların demokrasilerle | müles mid bulunduklarına, bir an bile şüphe etmiyor s4. Gazele, bu tekâde'an merasimi den sonra, menkıbe dediği, onlar Kin kahramanlık, bizim nazar mızda İhanet mahiyetinde olan #özlerini, şöyle n#lediyor; “Araplar, İ9İ4 de, istiklâllerini ye hürriyetlerini fethetmek, mede niyet ve hek davalarını müdafaa eylemek ilçn müttefiklerin yanım dn döğüşlüler. İnsan, mukaddes bir davaya hirmet ettiği (ozaman, ona ömrünün sonuna kadar hizm-t eder, Araplar, mefkürelerine s» dıktırlar ve şeref uğrunda ölürler, “Muhatabımı, çöl hatıralarım toplaması için kendi haline bırak» rak, girdiğimiz salonun duvarları raf, girdiğimiz sılomın duvarlar na göz gezdirdim, Şurada, burada asılı duran birkaç table, resim., Bunlar, ev sehibinin eserler. Faiz Bey. 'pek güzel tablo velar Tesmetmiştir ve bunlardan bazıları, 1927 sonbahar sergisi salonunda, pek ziyade dikkati celbeylemişti. “Füiz Bey, birdenbire? *Çöle dönelim, dedi, 1917 senesi yaz sabahlarından birinde, Akale e Masn arasındaki “Frefre” dey diBiz, bin kadar Sipahiydik. Ba şırmzda, bedevi kıynfetine girmiş olan Lâvrens “bulunuyordu, Deve sinden inmiş, yalınayak yürüyor du, Güneş kıngındı. Göl, hakiki bir fırında. Bu sababki vazifemiz, as ker Ve mühimmat yüklü bir treni, Prefreden geçişinde havya uçar çekilmelerini we kendileriyle bare yanlarını o setrodebilecek (Okadır yüksek bulanan (iepeciğlerin ar kasında yerleşmelerini bedevilere emretti, Ben, dinamiti hazırladım ve yanımda olan İngiliz elçisinin gözleri önünde, önün göslerdiği yere koydum. Lâvrens koluma gir di, raylardın yür metre ötede bis lunan bir taşlık yokuşa yürüdük. Bedeviler, arkamızda. posudaydı lar, Birdenbire tren göründü, Le komotifin derin bir nefes aldığı iyice işitiliyordu, Lâvrens, saatine baktı: “ Tren, beş dakika sonra ö- nümüzde bulunacak. Dedi. “Vagonların pencerelerinden ew Bilmiş askerlerin şekilleri görünmü Ye başlamışlı, Nöbetçiler, o mitrak yözlerie mücehhezdiler. “Iki dakin daha. Ben, dinamiti patlatacak teli küvvetliee | tütüyee tüm, 3 “Her şey hazır, Bedeviler sabir» sızlanıyorlar, Tren, ölede., Ben teh çekiyorum. İntilâk. Lokomr #fle birkaç vağon havalanıyor. Yeni infilâklar takip ediyor ve benim İşaretim Üzerine bedeviler trene saldırıyorlar, “Bir, mltralyözlerin yaylım at şiyle karşılandık, “Biz, tüfeklerimiz ve o taban-w lsrımızla oteş ediyorur, Bedeviler. sağlam kalmış olan vagonları stew Jemiye muvaffak oluyorlar, Kur“ şunlar, Üzerimize yağıyor. Böyley- ken yüz esir alıyoruz. “Vazllemizi yaptıktan © sonra; treni wlevler içinde bırakarak, çe kildik, “İçinizden 50 kişi yaralandı, 20 kişi öd. kurşun, bir yanağından girdi, öt» kisinden çıktı. “Bedevilerin kampına #irdik, O rada Kureyşilerin relsini, elimiz deki Mâçlerin tedavi ettik, Yaralr mız: *“— Livrens, harika (nevinden bir adam, Bederi, kendisi ve memleketi iç ıztirap o çekmekle müflehirdir. Diye söylenip duruyordu. “Lâvrens, bizi, hangi harbe sok- tuysa, sükünetini muhafaza ediyor du; fakat bükışlarında, her biri miz, bize cesaret ve Üylt veren kızgın alevler görebiliyorduk, Bi- zimle beraber bulunan Lübnanlılar, kahramanca hareket ettiler, Onlar, bir temerküz kampından kaçmış lardı. Onlar, tehlike ve ölümle #ğleniyorlardı. Onlar, dalma, en tehlikeli vazifeleri arıyorlardı. ti.» Mülketı yapan muharrir. sözlerle yarısını bitiriyor: “Piiz Bey EisAzm, bu öteki barbin kahramanı, böyle söyledi, Yalnız şonu söylemekte ihmal elti ki, o, bayatı pahasına, bir çok as kerlerini, hattâ bir defasında, & rapların son derece dostu ve çöl Ertesi gün (16 haziran pazar) erkenden soför Kosmondiye ile be raber küçük bir kahveye gittik; kahvede masanm tyerinile yalnız bir yanmak olarak basılmış bir Pött Jirond gazetesi var, Gazete » de resmi tebliğe benziyen bir yazı dn, Almanlar simdi her tarafa keyiflerinin fatediği <ihi Merledik Küreyşilerin © releiaie” lan talebeler İkma! imtıhanında muvaffak olanlar tekrar alınacak Sıhhiye Vekâleti, geçen ders yı lında ikmal imuühanmda muvaf fak olamayıp da leyli tap telebe yurtlarından çıkarılmış bulunan talebelerden bu ders yılı İmtihan, larında muvaffak ol rı tekrar yurtlara alınmaları için emir ver | miştir, Bu talebenin yeniden yurt İsra mürüâcaatin bulunmasını ve bu müracaatin ikincteşrinin on beşine kadar yapılmış olması lâ - zrmdır, Bu yıl, Sıhhat ve İçtimai Mua venet Vokületine o müracast de yurda kabul edilmiş olan tale, benin tıp ve ozacıda fazla talep İ yüzünden üniversitede yapılan im | tihana girenlerden ancak müsa - bakada muvaffak olanlar yurda ilâbak edebilecek, © lerinin bir hakları olmıyacaktır. Yurtlara yeni iltihak edecek olan bu talebeden gelecek ayın 15 ine kadar taahhüd senedi air hacaktır, Kumaşçı Brod mahküm oldu Kendisi ve tezgah- tarı üçer sene hapis yatacaklar Mağazasında 2552 Hralık mal varken, bunları saklamak suretile getmaktan imtina eden Sultanha. mamında Brod kumaş mağazası sahibi Simon Brod ile tezrühtarı Davidin birinci mili korunma mahkemesinde yapılan muhakeme. si Öln netitelenmiştir, Mahkeme Brodin tezrâhtarını 3 er sene müddetle ağır hapse, 1000 er lira para öezast ödemeğe mah. küm etmiş ve ihtikir mevzuu olan 2552 Mratik malım» müsadetesine karar vermiştir. Ticaret Vekili İngiliz sefiri ne bir ziyafet verdi | Ankaradan bildirildiğine göre, | Taret Yekili Behşet Uz, dün An, karapalasta İngiltere büyük elçisi şerefine bir öğle ziyafeti vermiş tir. Ziyafette Ticaret Vekâleti müsteşar, Toprak Ofis. Umum müdürü, İngiltere sefareti ntaşesi ve İngiliz Ticaret şirketi mümesaii İeri hazır bulutmuşlardır. İsviçreden bir heyet geldi Dün İsviçreden şehrimize dör kisiden mürekkep bir ticaret he * İ Yeti gelmiş ve dün aksam Anka, raya gitmiştir. ! İsviçre ile Türkiye arasındaki ticar) münasebötlerde olen pürüz Terin Ankarada bu heyetin hükü- | metimizle yapacağı görüşmelerden #onra ortadan kalkacağı tahmin tâğmektedir, HABER — Akşam Postası Tarihin Büyük Simalar * A amma! ukümdar kuvveti ! Yazan: RIZA ÇAVDARLI RAN tarihinin hâlikı, Oy. rusdshen “Keyhüsrev”'i bize Yunanlılar çek methederler, Hat tü Könöphon banun hakkında bir de Kitap yazmıştır, Bütün delilikle rine rağmen, yine kendine mahsus bir lsymetj olan bu hükümdar, ihtiyar halinde, Massagöte Türk kıraliğesini de son defa kokinmak için ona Karşı açtığı harpte, ba Türk kraliçesinin eliyle kafası kesilmiş ve İçi kan dolu bir leğe” nin içine sokularak, tarihinin son sayfaları dn kapatılmıştır. Bunun Oo (Keykâvüs) (denen (Cambyse) adi; bir oğlu kendisin den sonra tâhta geçer, İran tarihle rinin büyük bir bükümdar olarak göstermeğe uğraştıkları bu adam, hiç de babasma benzemez, Cünkü Türk terbiyesi altımda yetişen Keyhüsrev, bütün din'ere karşı miüsamahakâr ve hürmetkâr ol , duğu halde, Keykâvüs uksine ola” rak hepsinin dlişmanı kesilir, Mı, sırda büyük mabad Apis'i temsil eden heykelin kalbine hançerini saplar, İçindeki patlar, yaktırmak #vin bütün bir mabedi ateşe ver” dirir, Bütün kuvvetiyle “Menem, Diğernist!,, diye bağırmağa baş, lar, Aleme, dünyanm en nüfazla bir hükümdarı olduğunu göster mek ister, Meğer bu hiiklimdarın oğlu ol, mak da bir belâ imiş! Bu kere zavallı çocuğu Prexaspe, nasılsa babasının bir iş hakkında verdiği emri unutur, Yerine getir mez, (Keykâvils) küplere biner: — Çağırm yu çocuğumu şuraya! Zavallı çocuk hemen huzuruna irilir, Asabiyetinden sakalını her teli ütreyen Keykâvüs, yeri göğü ilceleri bağırır: — Bam hüftümdar gib; baki, Çocuk ne yapacağını büsbütün şaşırır, Bir seyler #öylemek İster, kekeler,, Fakat ne mümkün. Keyküvüs, cevap vermesine bile vakit bırakmaz: — Neye emrimi yerine getirme. din?1., — Babacığım!.. İkinci kelime çocuğun gırtlağın” da kalır, Del; Hükümdar elindeki okla çocuğunun kalbinden vurun, ca Yers düşürür, Ve hiç bir ızti” rap hissetmeden yanmdakilere döner: — İşte, der, Hükümdar böyle olmahdır!1., Fakat fneia bununla da kapan, maz, Kendisinin bir hükümdar ol” duğuma, maktul oğluna öğretmi » yenlerin de vera çekmeleri lâzm! Maktul prens maiyetinde bulu - nan On ik; İranlı asilzadeyi de ça. 5 değil, bir. | — Herifler, der, Siz gece gün. İdiz evlâlimm yanmda olduğu" isyanının adamı olan Lâvrensi bile muz halde, ons neden behim öümden kurtarmıştı. bir hükümdar olduğumu söyleme, Eminiz ki, bu çöl kahramanının | diniz de, elimi evlât kaniyle bo” sözlerinde epeyce inübalâğa ve yalım. Güyetede İse mükemmel bir proparanda var, ' M. RASİM ÖZGEN ! Yaza»: Aleksander Vert ha şarkta düşman kıtaları Romili civarında Sen nehrini geçmişler. dir, Truva ve Sen Diziye civarında düşman tazyıkı artmış Ye Alman öncüleri Somon dolaylarma yetiş miştir, Alsasdn Nöf Brisah civarın da düşman taarrıza geçmiş, bir miktar düsman aşker Ren nehri - ni geçmiş, fakat müdafaa mevzile, rimizden hiçbirisi asılmamıştır.” Bu tebiğden çikan mâinanm bvlâsası sudur; düsman Rurgonya nm zöbeğine kadar ilerlemiştir. Gazetede dün toplanan nazırlar meclisine dajr yalnır toplantının bü sabaha bırakıldığı haber; var, Tur, radikal konmresine benziyen bavasiyle gülünç bir kâbmetn, Tal yattınız! Mantığm bakmız ki “evlât katili” olmasınm da gü, sahımı başkalarmdn arıyor! YE uzaffer Esen bukl ba son gününde Bardoya Kor kunç bir kâbus oldu, Mepimün sevdiğimiz güzel, cana yakın Fran sanm parcalanmak Üzere olduğu - nu hissediyoruz, Splendid otelinin etrafındaki kahvelerde geten bi - tip tükenme bilmiyen (o #aatlerde berkes birbirine ayar çıldırtan sn, sli soruyor! “Fransa teslim ola cha mı?” Bp bir mazinİn sonudur, Fransanin sonuna bir vilâyet kah vesinden seyredecekmiyim, Bordodaki İngilizlerle, Fransa. nm teslim olması İhtimali karsı #inda zamanında gemiye binip bi- nemiyerekleri düsünce siyle en diyede, Gökten inecek paraştitçil. leri, Bordonun ani bir istilâiya ne “saf' ve “masum” bir insan halinde kalmak istiyor!,, Pek tabil olarak asijlzadeler bu sualden şaşırırlar, Verilecek ce vap yok! Bir iki tanesi: Har zaman söylüyorduk haşmetmeab! Demek isterlerse de, (Keykâvüs) ie A eşe Söylemiş, — Susun mel'unlar! öğretmiş olsaydınız, © hiç ölüme müstahak bu günahı isler miydi” Onu öldürten wzsiniz!... Haklı ve makul olduğuna sade kendisinin inandığı muhakemesi hemen işlemeğe baslar, Ve o daki, unda kararın: verir: — Bu on İki kişiyı de oğlumla beraber diri diri mezara gömün!.. Ne yalvarma, ne aflama para etmez! İranın böyük - hükümdarı nım iradesi yerine getirilerek, ken di eliyle vurduğu evlâdı ile bera, ber, on Iki kisi de diri diri meza ra gömülür, Yaptığı her işin doğru olduğuna emin bulman koca “fatih”, bun, dan sonra da Cresus'un idamını emreder, Fakat kurnaz mahküm, bünü haber alır almaz hemen ka, çar, Kendisini idam etmek Üzere giilenler eli boş dönünce, Keykâ, vüs yine &iplere biner: — Nasıl olur! Fermanım yerine getirilmed; mi? — Evet hasmetmesb siz bu sabah ferman buyurünnuz! Hal, buki o gece yarısı kaçmış! Yanm dn da mlihim bir kuvvet var! On kişinin tatbikine de imkin yokta! sm hiç böyle sey dinler — Benim, der, İrademin nefesi bir, kuvveti Topun laa gi es Yükümdarn bu irüdeşi de ye, rine getirilir. Ci) Nihayet mağrur padişah, etra” fma dehset ve haşmet saça saça İrann döner, Foeat burda is hiç de düşündüğü <'bi çıkmaz, (Key, hüşver) in söndürmeğe. calısrığı Türklük - İranlık davası adama, kelly steslenmis! Türkün tahintin unsurarma tapan dinin başnla Smerdis nimmnda bir mücahit, İraniler tarafından o benimsenmiş olan “Zerdüst"liğe karsı müd his bir mücarlele açımı! Kevkâvü” sin de tahtı üzerine otarmuş!,, İşte o zaman, kendis'ni dünya, nım en nüfuz sahibi bir hükümdar olduğunu zanneden Kevkâvis ne kadar hafif ve erler olduğunu sn“ lar, Sokaklarda sürülerek 5'dürü) , | mektensa selimeti intikarda bular (2) Bir rivayette kenei'sini vurur, Bir rivayette de nilam'armdan birisi tarafmdan varularık tarh hin sayfaları araemden kaybo'nr, Böylece tarih, tarih yratan de, Hilerinden birisini daha, tozlu NEZ unutulmak Üzere sak 1) Maspero: The pasming of the Empires; 668 - 71 2) Rawlinson' Five Grest Mo, marebiee...; INI, 388 uğraması tehlikesi de var, Zira Bordo Atlantik kıyılarmda Fram sanm elinde kalan son biyük limandır, Nant ve Brest ya is gal edilmiş, yahat da işgal edil mek üzere bulunmuştur, Bu sabah konsolosnğun Ya mında Jofrey Koks, Jorj Mile ile karşılaştım; bu iki srkadas Deyli Ekprew'e yakışır bir ruh'a Borda. nun bütün gem'ej yavalarımı do laşacakalrını söylediler, hareket temek üzere olan bir semi kesfet meğeça'ısacıklarmış, Bazı gazete ciler, bir yelken gemisi kirle maktan bahsettiler, Gestaponun eline düşmekten gok korkan Knikerbokor arkadas. lar bu hususta anlaşarak olurlar. sa bir yelkenli satım almak bile mümkün olduğunu jdd'a etti, Nazırlar meclisi Bordoda bir verde tonlanacaktı; bu veri keş fettim, Öğleden biraz sonra ben oraya girerken nazırlarım çıktığı mr gördüm, Veygand da oradaydı, "aşkırmandan çek sakin ve hemen emen ken'linden emin gibi görü, »liyor, Ne Umit ediyor acaba? Pol Röno müthis bir surette yorgun “ZSILKIEŞKIN — 1942 — —— —-——— —— .HADİŞELER TARAH Sokak muharebeleri., TALİNGRAM'daki sokak muharebeelri eşi az bulu pan br hâdise olarak tarıhe ge çecektir, Kahaj etmelidir ki sokak muha- tebeleri barplerin en Çetin ve , Korkunç olanslrıdır. Bir çok mu hasaralardan sonra, bir çok ihti- tüllerde bu çesit kanlı sahneler gürülmüşçür, Sokak rmuharebeeiri, bu harbin cereyan ettiği şehir ne kadar büyük olursa o kadar side detii olmustur. Bu harpte harap olmak korkusiyle açık sehir ol rak ilân edilen Paris bir çok sokak maharebeleri görmüştür. 1789, 1830, 1848, ihtilâllerinde bu harplere tesadüf edilmiştir, Lâkin 1870 muhnrebesinden sonraki s0 kık muharebeelr) diğerlerinden daha şiddetlidir, Almanalrım Parisin mahasarası na 19 eylül 1870 de başlamışlar; 28 Ikineikânan 1871 de orayı al. mmıslardı, Muhasara sırasında ame le meha'lelerinde menfi hareket, ler görülmüş; fwkat bastırılmıştı. Nisanda amele harekete geçmis; Pariste yeni bir idare kurmuş, delege isini altında nazırlar tayin etmişti, Başvekil Tiyer İsviçredden dünen sark orüwsiyle Almanyadan dönerek silâhlandırılan 150,000 esiri amele aleyhine kullanmağa karar vermişti, Amele, Versay» daki mii meclisi dağıtmak için ordu kurmuş; harekete geçmek Üzere bulunuyordu; yeni bir bay- rak kabal edilmisti: Kerri bayrak... Amele iüresi bir çok tevkifler; idamlar yaptı, Fakat mili kuv- vetler de sehri mwhasaraya başla. ewet: muhasara beş hafta sürdü. 21 mayıs pazar günlü aksamı saat dört sularmda denizci askerler Otöyden saldırdılar; bir kapı zaptedilmişti; orda Parise girdi: fakat harp bitmiş olmuyor Ve #0 kok muharebeleri baslıyordu, Bu harbin devam ettiği 21 mayıs 28 mayıs arasındaki günlerğ “kanlı hafta” adı verilmiştir. şiddetli müdafaa olunuyordu, Ki nllar Tüilleri ve Lwwr saraylariy" le hira sarayını, adliye sarayını, belediye binasını ve vilâyet pet rol dökerek ateşe verdiler; nmumi mağazalar, Liyon istasyonunu da birbiri arkasından ateşlediler; bir $ok evler, mahalleler, alevler için di, kalmıştı; Sen nehri ateşten ik, duvar arasından akıyordu. Şarktaki yüksek noktalardan at lan obülsler sehrin o merkezine ya Zıyorda, MİM idareye mensup rehinsler öldürüldü, Bu boğaza döğüsüyorlardı, Son müca- dele Por'asez merarlığında oldu, Resmi listelere göre harpte ö- lenler ve ihtilâleiler trafından ültürülnler 6500 dü: fakat Bunln- pin asıl sayısı 17.000 di, Harp bittiği zaman Parisin cn yilin ölüler yatıyordu, 36,000 esir, askeri mabakrmeya verildi; — ban lardan 10,000 tanesi uzak yerlere sürül, di, — KADIRCAN RAFLI Kış yaklaşıyor. Binlerce çocuk göz erin, #izden pelesek yardıma Gevir, migtir. Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezi ÇOCUK DAVASI CUMHURİYET DAVASIDIR. Kok yerine odun AZFTELERDE “Kok mürü “yerine odun Yerile" cex!,, başlıklı bir yazı bana harp- ten evveli ilânları hatırlatır. “Böyle bir #mmanda odan yak Jan cinayete tesvik edebileceğine ne güzel bir re

Bu sayıdan diğer sayfalar: