18 Kasım 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

18 Kasım 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tarını Büyük davalar! o Amerikada Genç kızları zehirleyen doktor İs Toplayan : Tarihin büyük davaları umumi başlığı alımda topledığın ünvala ra soh dört tünesi Fransaya alt datalardı, bu seretic bu seriye baş arken okuyuenlarıma veriiğim südü tamamiyle yerine getirmemiş | ne kadar canlı ve en- n olum) bir tarala yor ve bir dava için başka milekete, İngiltereye Ketiyo- Önümde 1934 «le basılmış bi kitap var: “İngilterenin bilyük einavetler; tarihinde bir asır bu karaman Sitaptan bir okayucularımın dikkatle © kurmasına değer bir cari tipi cıkar Pyorum, Dazün anlatmağa basla. dığım bu dava, simdiye kadar yaz- diğ serinin en korkuncudur. Vak's 1892 yılının sonlarında ge- Ser, kahramanı Toma Nel Gram j4 mine İskosyak bir dektordur. ekseriyetini fahi lerin teskil ettiği birçok genç kız Tarı zehirlemektir, Doktorun bu einayetleri he maksat uğranda i$- Iediği bir türlü anlasılamamıstır. Doktor bu bir seri cinayetleri islemeğe başladığı vakit suç yo- Junda emeklemeğe baslamın bir veni değildi: doktor Nel 1960 - 70 yılarmda İngilterede yaşıyor. ve Zavi meşrü Kazanılmış çorniie öüetmekle çok para kazanıyor 4. Doktorun bu husustaki sölmeti #7 saman zarfında bütün İngif- trede yayıldı, Kabinesi müsteri- viem dolup taştı, Fakat çok söl- ekseriyetle zararlı hir seydir, altar Nel ismi etrafında yapılan iwinlar hükümetin de nazarı 24 eslbetmisii, dektor hal. tahkikata basladı, fakat he- »u tahkikat müsbet bir meti- ce vermeden evvel dakter selimeti koçmakta buldu. 1972 de Kanada ya sitii, bir müddet orada doktor- bk yaptı, sonra Rirleeik Ameri kava geçti, Doktorun macera dolu hayatı *meriknda da devam etti, Amar kula dehter Nel Mister Siknt is minde gene ve müml kadınla ta- west, Doktorun okadmlara karşı derin bir zaafı vardı, e güne ka- dar namusla ve Korasma bağlı bir &adın alstak tanınmış olan Mis ters Skot'u, gördüğü ber eüzel ka- “bi sevdi, Pesine diştü, as kına Ve arrmsuna ram etmeğe uğ- izli Kanara tarsı zasfı olan dok € wekir üzel söz söyli- Yen, temiz giyinen, zevkine eilenceye düşkün, din ve bir insandır. ği ka- inde ekseriveti. muvaffak doktora mü- kavemet etmeğe hir müddet çaha- ladıktan sonra bütün öradesini kaybederek yakısıklı doktorun kol- ları arasa distü, doktorun met- rest olu, #*t çiçeğe konan bir arya bersiyen doktörun bu seferkj aş- kı hiraz tzun sürdü, Mister Skot- İn tatlı bir asi hâyalı yaşadılar, Fakat kadının kocası bu miünse. beti sezer gihi olmustn, karsını duha sıkr bir nezaret altnda pag. mafa basladı, dekter ve sevgilisi ba kadar sf bnlesamaz oldu. ar, Aşkınm en harerotli devresin? de sevrilisivlea istedi; gibi bulus- mamak dekor Nel'i çok sinirlen- dirdi, Genç kadını kocasmın tak- yidinden ehedi olarık kurtarmağı düşündü: bu is daktor için herhal de güç bir Şey değildir, dekter Nel'in metresine veriliği Misters Skotun korasma o yutturduğu iki hap meseleyi hallediyordu, Misler Skot iki saat icerisinde gü li, gitti, Doktor Nel ve Misters Skot bu isi çek ihtiyatsız bir tarda vap- mıslardı, cesedi miayene eden has lediye doktoru derhal bir zehirlen meden süphelendi, 55 zabdaya ak- sçttis ceset mora gönderitdi, mor. gun kat'i raporu meseleyi kestirip attı: Mister Skot'um fstereiein ile zehirlenerek öldüğü anlasıldı, za. btu tahkilmia giristi, öik de Mirters Skot'dan sünbe elti, » rastırmalar kalnm dekter No ile münasebetini meydana Gkardı, dokter Nel ve metres; mshkeme huzuruna çıktılar Muhakeme sonunun doktor Nel ve Metresi om sein hapse mah. küm edildi. Dektor Nel, hapishanede on w- #in vi) gecirdikten sonra Ceres Li ME vk Muzaffer Esen , bitirerek çıktı, Tabii doktor artık j Amerikada kalamazdı, Atinntiği bir dala astı İngiltereye çeldi, Tondra &varmda bir mahalleye i yerleşti, bir muayenehane açtmıstı, Doktorun bu sefer pek çok miis- i terisi yelitu, Başka hir yerden &elir sahibi da değildi, fakat bu- ima rağmen cok para sarfediyor, İ meyhanelere, o balelara, eğlonee yerlerine devam ediyor, daima çok Isık giyiniyor ve cepleri her vakit /legiliz Eralariyle deln bulunuyor. du, Fakat bn bal bi; kimsenin dik- ketini çekiyordu, doktor Nel hiç kimse ile devamlı mina sebefiç bulunmuyonda, dostu dn Yoktu, fndnlarla sk sık düşüp kallayar, fakat hirbir kadınla ar. uadaşlığını devam ettirmiyordu, Doktorun bernber bulunmaktan derin bir zevk duyduğu kadınlar en asağr tahakadan örcepnlardı; bu *rrkarı dokter eksoriya kaldı. rımlarda yakalıyor, onları en ya- j kin bir otele götlrilyor, ve çok ki- #a bir zaman sonra bizden ayrıl yordu, Doktorun bir kızla sahahla- dığr hipbir zaman © görülmüş sey- lerden değildi, Pu gürip halleri sk sık devam etüği s-fahet ve ağlenee muhitle- Binde doktora bir Hikap karandır. dr: Çapkım doktor. Bu mahitte dok tor Nel ismini bilmiyenler pek çoktu. fakat capkın doktorn tanı- mıyanlara pek az rattgeliniyordu, BİR GENÇ KIZIN ÖLÜMÜ 13 sonteşrin 1891 günü gece Va- terle sokağmda bir polis memtru dolaşan hir kırın birdenbire yere yuvarlarıdığnı gördü Yardımma kastu, kızcağız yerde kıvranıyor. du, polis derhal halktan birine kisinin yardımiyle genç kısı yer den kaldırdı, en yakm ölen bir şarapçı dükkânma soktu, merkeze telefon ederek bir hasta nakliye arabası istedi, zavallı kızcağız İns- tahaneye götürülürken yolda “ya nryorum,, sözünden baska tek ke- lime söylemeden can verili, Ceset üzerinde otopsi yanıldı. Neticede genç kısın istiriknin ilç zebirlene- Yek öklüğü anlaşıldı. Polisin ilk isi ölen kızın hiivi- yetini tesbit etmek oldu, Mı kr © civarda sefil bir evin hir olesim- da oturan Elen Denvort isminde yirmi üs yasında bir zavallıydı. nereden erktığı, Lendraya mere jden geldiği belli olmıyan xüze're bir kız: akşamları karani basım en kaldırımlarda dolaşmağa bas yan ve birkac silin mukabilinde gene'iğini salarak yasamağa öl #an bir talihsiz. Devam var) dıkça kâlabahk azalırdı, Hemen hepsi evlerine dağılırlar” ve ancak yuvaları diğerlerininkinden uzakta olanlar yola devam ederlerdi, Bir gün, böyle bir seyahal esna- sındu üç talebe, ilk rastladıkları köy de kumanya tedarik etmek niyeliy, le büyük yoldan kenara saplılar, cünkü çuvallari çoktan boşulmuştı. Bunlar; İlâhiyafçı, Haliva, (ilezet Hema Brat ve beyine: Tiberiy Ger. bels adında üz arkadaşi. İihiyaleı urun boyla, geniş omuzlu birer. tekti ve gayel acuyip tabinl vardı. Elinin altına tastgelen ber şeyi mu- hakkak çalardı, Diğer cihetten ta. biafı çok bedbindi. içip sarhoş olun ca calıların arasma girip saklanır dı, ve mektep idaresi omu orada bi Tancaya Kadar ak ile karayı seçer, di. FAozof Homu Brut, şen tabialıy- d», Sırtüstü yalarak cubuk içmekten çok boslanırdı, İçki zamanlar muhakkak çalgıcı tutar ve karaska oynardı, O. sık sık “İrf nohut, tan tadardı, fa- kat bu fakdirde de filozoflara has soğukkanhlığını mahafesa ederek: aşa gelen çekilir. derdi. z Beyancı Tiberiy Gorbels, biyik bırakmak, çubuk ve sarap İçmek hakkına benör malik değ Önun yalnız perçemi vardı, & n dolayı 6 zaman karakter nüz tekemmüj etmis değildi; “okst sınıfa daima alnında büyük şişler- le gsidiğine bakılacak olursa iyi bir cengârer olarak yetişeceğini gah mi etmek mümkündü. İlâhiyatçı Halüve ve filozof Hema onu himaye lerine bir delil olmak © üzere sık sk perçeminden tutup çekerler ve icabında mümessil olarak kulin. Birlardı. etiği m a SM GL m m A, AE ANE MA MN ML a ordunun rolü Amerika ordusu, her kısım ielâkkinin üstünde bir birli * ğin remzi olacak ve orada terbiye gören askerler de, memlekette, halk birliğini yaratacslıtır. Ortaya his ve fikri kıymetler ka- dar siyasi iktisadi ve içtimal Amik ler vığan bu vasiyetin hallinde ta» Xip edilecek çok müna- kasa edildi. Tek bir mili esasa varabilmek icin, yenilmesi icabe- den güçlükler pek büyüktür. Birlesik Devletler o Amerikâsı birleşmeden doğmuş bir teşei- küldür, Onun coğrafi kavm! de- Bişiklikliğine, İsviçrenin kanton- larmda olduğu gibi, her biri imei- yazlarmı muhafamya (azmetmis olan birliğin kırk sekiz devletinin siyaei bünyelerindeki karımklık da inrimam eder, Amerikan Birlesik Ordusu, meşruti hak'ara riayet etmekle be- raber, birlik devletlerinin her bi- rinin de, kısımlar üzerindeki im- tyasnı tecelli ettirecek ve bilbas- sa her şeyden yüksek bir siyasi irliğin remzi olacaktır. Ondan sonra, kendilerini 3y0ı terbiye- ve. aynı nizama, aynı izüraplara ve aynı şerefe vâkıf etmiş buluna cak olan Memleketin her tarafın- dan gelen askerleri vamtasiyle de derin halk birliğini yaratacaktır, Birleşik Devletler Amerikasm- da yeni kabul edilmiş olan kur'a usulünün, vatandaş'ara, hususi tir mesuliyet hissi aşılamıya yas rıyacağını da zannediyorur, Ords- nün, askeri rolü kadar medeni, ahlâki rolü de olacaktır. Harpten sonra, Milletler Arası olduğu kadar muhtelif memleket ier içinde de bir “yeniden Kurul- ma,, ve Yizem görülecektir. Bahis mevrm olacak olan Meseleler, milleterin kayatlarmın derinliği- ne kadar uzanacaktır. Beki de bu mesşleler, muhasamatta ileri ge- lenlerden de çetin olacaktır Biz o kanantteyiz ki, surada burada rağbet görecek meyiller Be olursa ölün. demokrasiler, an- cak, mes'uliyeti, ahlâki mecburi- yeti eserlerinin kilid taş: vapmak- In, o meyillerin hakiki vasıflarma ve müessir olabilmelerine uygun bir hal suretine visul bulabilirler, Mazide, bu yolda, çok halalar işlendi. Vergi vermek, kanurlara riayet, umumi bir meseleye atfedi- len ehemmiyete ait Nirkaç boş cümle, ekseriya, vatandaşlarm vicdanını mahalın ediyordu, Bu variyet, himaye meram, ken dilerini bür addeden, hakikatte i- #e, hürriyetin ,anesk, fasl bir ni zamda bulunduğunu anlatıyan memisketlerde itibar kazanmış - tr, Ahlâki mesburiyetin üstünlüğü. vü. bir ârsijler bütünlüğünden Yazan: N. V. GOGOL Büyük yoldan kenara saplıkları zaman akşam olmuştu. Güneş henüz batmıştı, ve hava gündüzün sıcak- bin: muhafaza ediyordu, İlâhiyatçı ve filozof, çubuklarını töllürerek sessizce oyürüyorlerdı: beyancr Tiberty Gorbets elindeki değnekle yol kenarında o büyüyen deve dikenlerinin kafalarını kopa- rıyordu, Yol, oraya buraya gruplar halin- de dağılarak ovayı kaplıyan meşe ve ceviz ağaçlarının arasından ge çiyardu. Kubbe gibi Yuvarlak ye- şil tepecikler ve küçük dağlar bazı yerlerde vüdiyi kalediyordu. Yolun kenarında birkaç oyerde peyda olen başıklı buğday tarlası, birazdan bir köy görüneceğini bil- diriyordu. Fakat tarlaları geçeli bir santter fazla olduğu belde eve ben zer hicbir şeye raxifamıyorlardı. Karanlık, gökyüzünü O famamiyle kaplamıştı ve yalnız batın kalan al Diril solmağa yür tulmuşlu Filoraf Moma Brut; — Nu ne biçim şev? dedi, Sirli hemencetik karşımıza bir köy çe kacağını kat'i olarak tahmin edi yordüm. bâbiyatçı sesini çıkarmadı, yal» mız olrafa göz gezdirdi, sonra yine cubuğunu ağzına aldı, ve hep berr- ber yola devam ettiler, Filozof durarak yine: - Vallah! dedi. Hiç bir şey gö meydana gelen vökm meydana getirir. Bu, talep edilmesi icabe- den yeni bir fikir olacaktır, Bu fikri, Amerikahiar aranda, yi ne ordu inkişaf ettiecektir, As- için yeni olan Taşiletleri. memleke tin her tarafım bulunması zaruri olan yenileşme kuvvetlerine inzi- mam çöeeeietir. Demokrasileri, bilhassa Ameri- kaklarm istikbalini alâkadar eden ve demiyet olmanm kilit tası bu- lunan diğer bir esasir mesele var: Cemiyet hakkı, umumi haklar, İş- te, memlekette, bü cemiyet hak- lârmı yaraşmak, meselesinde de, Amerika. ordusunun -geniş bir pa- vi bulunacaktır. Demokrasiler, ferdi hekler mef- hümutia kapılarak, ahvalin ve hu- susiyle zamena tâbi bulunan beşe- ri hükllmlerin fevkinde olarak kıy- metler ve kat'i kanunlar teşkil den ve ferdin huhukundan fera- gati manasına gelen umumi hak- İarr unutmuşterr, Bütün demolerasiler içinde, w- mumi hakları tansnakia en ileri giden memleket, Birleşik Devlet ler Amerikasıdır. "çünkü bu mem- leketin tarihi ksa ve nisbeten ba- #ittir; sonra, Amerika süüm., ©- mi, kendisinin yaptığını hatırlar. Bu haller, ferdiyete tapınmak, w- mumi halkı tanmamaktir. Binaenaleyh, Amerika ordusu, tam bir fedakâri'kla, bu cemiyet hukukunun bu umumi haklarm tecellisine hizmet edecektir. Amerikr şehirlerinin sokakla- rında üniforma görülmesi, bizi bi- raz fazla derin düşünmiye sevket- ti. Oda, “bir memleketin kendi kendisini fethetmesi,, dir. Harp, onun. dolaymiyle vücüt bulan ve harpten sotra da inkinaf etmekte devam edecek olan ordu, Amerikayı, zihniyetçe de, ahlâk ve idarece de değiştirmiye hizmet edecek olan en mühim âmillerden biri olacaktır. SEHİR TİYATROSU Baal Rusçadan çeviren: SERVET LÜNEL rünmüyor, Mâhiyalgı, çıkarmıyarak: — Belki de ileride bir köye rast- larız, dedi, Fakat bu aralık gece bastırmış. fı, ve oldukça karanlık bir geceydi bu, Küçük buleiler zulmeti arım. yordu ve bütün alimetlere göre ne bir yıldız, ne de ay çıkıcağa ben. zemiyordu. Mektepliler, yolu şaşır dıklanmı ve çoktanberi yoldan git. mediklerini farkettiler, Filozof ayaklariyle her tarafı a râştırarak nihayet kesik bir sesle: — Peki, yol nerede? Dedi. İlihiyatçı bir rsüddet suslu ve biraz düşündükten sonra söylendi: — Evet, gece çok karanlık. Beyancı kenara çekildi Ye emek- liyerek yolu aramağa koyuldu, fa- kat elleri ancak tilki ovuvalarına Kiriyordu. Her taraf, hiç kimsenin ayak basmadığı yesz bucaksız, ber kırdı, Yolcular, biraz ilerlemek için e pey gayret sarfeliler, fakat ber (arafta ayvı şeyle karşılaştılar. Fi. lozof, seslenmek isiedi, Mikin sesi etrafa dağılamadın boğuldu ve kiç bir cevap alamadı, Aradan biraz zaman geçliklen sonra yalnız kort uluyuşunu andıran bir imihi oda yaldu. Filozof: a — Gölün mü işi, simdi ne ya- ağrından o çubuğunu Musikide intihal Edebiyatta, hele son zamanlarda, eser hırsızlığı, intihel, boğaza katlar çıkmıstır. Meğer, musikide bu marifetin şaheserleri varmış: Dünya, çalan çalana dünyası. —— — — Edebiyatta, şiir, hikâye, meze! piyes aşırmaya, doğrudan doğruya “sirket - hırsızlık, derler, Bu son zamanlarda. dünyanın her yerinde, edebiyat hursızları çoğaldı. Çoğuldı diyorum; çünkü eskiden de vardı. En meşhur klâsik muharirler, bas ka mifletler edebiyatlarından mev- xular, parçalar, piyesler çalmışlar. dır. Gimçenlerde, Fransız yizetele- sinde gönlüm, Bir Fransızın,, Mar silya gazttölerifden birinde, beş a lı romanı tefrika edilmiş, Halbuki banlar, kitap halinde, Paris gözete- lerinde tefrika o süretinde çıkmış umharrirlerin eserleri imla, Hırsız muharrir, bunları, aynen daktilo ile islinsah etmiş ve noklâsını, Vir- gülünü değiştirmeden © neşrelmiş, Tehil daktilo İle yazmak #ibi koloy bir çalışma mukabilinde, para ku zandıklan maada, İsmini de tanıt. maş, Bu mesele birar münakaşa edildi, kapandı gitti, Yine birkaç ay evvel, yeni ölen ve epeyce şöhret kazanmış bir mu- harririn en kıymelli romanının, başkasının eseri olduğunu isbat » den bir tetkik yamsı okudum, Bu muharrir, ölen arkadaşının bıraktı ğı yazılar arasında, neşredilmemiş bir roman bulmuş, bunu kendi e36- ri diye bastırmış. Hele, muhtelif miiletler muharrer lerinin, birbirinden eser aşırması, busümün edebiyat piyasasında, pek roraçta olan işlerden biridir, hee bizde, bu gayret, dolu dizgin at koş. luracak kadar pek geniş bir mey“ dan bulmuşutr. Bizde, eskiden de, şiir hırsızlığı varmış. Onu, şiirleri çalınan eski bir şair: Sirkeli şilr edene kal't seban ldzımdır. Diyor ki manası: “şiir çalanın; dilini kesmek lâzrm.,, dir, Birkaç; sene evvel, bir gazetede, bir hanım” imühürririn romanı çıkıyordu, Dik.) kat ettim: Bu, “Demirhane müdü- rü, diye evvelce, Fransızcadan ter cümesi de yapılmış ve basılmış o Jan romanın ikinci bir şeklide ka leme alınmışıydı, ve gazelelerimiz. de tefrika edilmekte, kitap belinde) neşredilmekte olan romanlarımızın yeni şiirlerimizin, kücük hikâyeler rimizia hepsi denlecek (o dererede çoğu böyle, Kendiniz eser veremediğimize gö re. edebiyatımız için bu da bir kürsi dır, diyeceğim arama. bu çaldığı mız esterler çoğu fena Oüslüplerle, yalan yanlış değstirmelerie berbad ediliyor. Hanımlar, bey'er, böyle kolayca muharrir geçinebilirlerken hiç olmarın, Heamımerı birer öğren mive calıssalar ve bozmamada say. Pacağız? Diye sordu İlâhiyetça: — Ne mi yapacağız? Kırda ka- Hr, gecelerir! Dedi ve cakmağını çıkarmak ve) çubuğunu yakmak üzere elini cebi me soklu. Fukat filozof, artık buna razı ols madı. Gece yalmazdan evvel altı Yedi okkalık bir köşe ekmekle (** bir buçuk okka domuz yağını göv deye İndirmek âdeliydi, ve ba midesinde tahammül edilmez birl yalnızlık hissediyordu, Bundan ras. oda şen tablatlı, oluşuna o rağmen) kurtlardan da az çok korkuyordu. — Hayır. Halâva, olamaz, dedi Kuvvetini hiçbir şeyle takviye et meden Yere wramıp bir köpek giti yatmak 'olür mu? Yine deniyelim; belki bir meskene rastlarız, ve hiçl olmarsa yatmadan evvel bir kâse şarap içeriz! Mâhiyater, şarap sözünü duyu: kenara tükürdü ve söylendi: — Orası öyle, kırdr kalmağı şek mez. Mektephiler, ileri yürüdüler ve böyük bir serinele uzaktan gelen köpek sesi duydular, Havlama se sinin geldiği tarafa kulak verdik. len sonra daha canlı adımlarla yâ rödüler ve birazdan bir ışık gördü ber, (Devamı Var) ——— Eşkizlen Rusyanın birçok yerle. rinde pişirilen ekmekler çamaşır kazanı büyüklüğünde olr ve bir somanan oğırlığı om bey, yirmi ok:| ka gelirdi. Maya olarak şerbetçi ote) kutlarıldığından b ekmekler bü yük olmalarına rağmen hem pişkin hane de çok lezsetliydi. $, Dek e rel elseler, ne diyeyim, herbal” iyi olar, - 0 Biraz urun kaçan bu başlan “mwsikide intihal, e dalr okadi” ğum bir yazıdan bahselmek (İçi yazdım, Meğer, musikide intindi edebiyattan fazlaymış. Meşhur hi sikişinaslar, hiç çekinmeden, bist” değişikliklerle, birbirinden musik” mwolifi aşırıp gidiyorlarmış, Haendel, zamanının öpera besi kârlarından epeyce malzeme ap maş. Hele onun masını ve Taki” Bulunan Bononçini, “Lotti,, sin b beslesini, olduğu gibi kendisini mal elmeklen çekismemiş. İş mes” dana çıkmış, musikişices biraz bi” palanmış, amma eser, bügün de, © nun mah sayılıyor. Açıkgözlük, 9 ceriklik belli, her şeyde işe yar yor. Boch, ekseriya, başka memleke lerden, bilhasın Vivaldi'den moli aşırmış. Oğlu Friedemann ise, bi basının bir komporisyonunu kefil disine mal etmeden çekinmemiş. Beethoven bile, “Fidelio,, ismi. de operasını, Von Paer ile Gaveatil nur aynı mevzuda olan, iki eseri" fl den ilham alarak vöcüde getirmis “Haydn” in eseri olan Alman mil marşının bile, eski bir kilise İLAP İİ sinin beslesinin aynı gibi bir şe” olduğunu iddia edenler varı0ı$, Pariste çıkan “Le Temps,, gaze! sinde çıkan bir yüzıda, “Vebar,, İ “Freichütz” üna “Ludvig Bochneri in, piyano için bestelediği No, * Konsertosunu tsklid ederek vücü” getirdiği iddia olmuyor, | Bazı musiki besteleri de, “tevs” rüd,. yani, çalma deği de, 2y9| şeyden ilbam alma mahsulü bull nsyor, Bralıms'ın keman için vs J J | fa majörlü sanalının ilk parçası “Tanrhauser., İn, “Sabile nz, beslesi Beelhövenin ısanlık senfonisi, İle “Dastien ile Basilenne, o beyti başlangıcı arasında mevculmuş. siki fenkidçileri, bu benserliğin bif iklihastan, bir illkamdan yahut mü terek bir kaynağa müracaatlan gel diğini iddinda tereddüt ediyorlar” Mozart, “Don Juan, an s0 perdesini, Viyana halk musikişin” larmdan Martin ile Sarti'nin melerinden istlade ederek bestel miş. Niehar Strauss ise, Vagner ! Gounod'dan, aşikâr bir suretle nen İktiğaslarda belunmekla beri ber, buna, intihal değii “sakla, dan alma, deniyor. Sehumann'ı# “Marsetilajse,, den ve “Viyana K navalı,, ndan aldığı kısımlar &* böyle sayılıyor, Meşhur masikiştnasların, mesi bis #miihelferi de var: Kendi rinden intihal, Morart, Vagner, chard Straws, buna çok, müracsii etmişler. Mozart, “Piğaro,, sun” motifini, “Don Jan" ndan almık Vagner de, “Lihenarin,, ne, “Pi fal,, den, diğer eserlerine de, ba: Bestelerinden motifler aşırmış, Acaba bizdeki, son musiki has ketleri nasıl? ME, Râsim ÖZGEN Sebebi neymiş Bir kadın, meşhur o operalörl€ den birine: j — Allah, niçin kadını, Hazro? Ademin diğer bir uzvundan bir ça akn yaralmamış da, sol eğesi den yaramış? Diye sorunca, operslör de: > Eğer, başından yaraisaldı, dın,, benize hükmedecekti, Ayı dan yaratsıydı, erkek İrükmü v da kalacaktı. Yanından yaratmış * erkeklerle misavi olsun, altından yaratması, erkeğin cat bimaye etmesi içindir. Hele yakın bir yerde yaratması, çok pof nah: Erkeğin hadım sevmesi içi Diye cevap vermiştir. A Mozart 12.95 Karışık program (PL) Ajans haberleri. 13.00, 1390 ve türküler. 18.09 Program ve leket sast ayarı, 18.05 Fasıl 1845 Radyo duns orkestra Memleket saat ayarı ve Ajans berleri, 19.45 Yurttan sesler, Radyo paretesi, 2045 Marş yoruz, 21,00 Konuşma. 21.15 21.30 Temsili, 2150 Riymeticdif Bur bandosu 22.30 Memleket 9 ayarı, Ajans haberleri ve bor she li :

Bu sayıdan diğer sayfalar: