8 Aralık 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

8 Aralık 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KONUŞ Ah şu “pardon),, ea MALAR — Şaşırıma — Birinci smıflar — Kolkola — Kalde nin müstesntm — ana, öbür başta hizm tesbih — Haydi kızın gözüne! — Vapur, trende — Mişst Yarda — maz ve çözülmek — Çeşidin civciviisi — Bir beşiz çi — Çamur yapi — Pos beyık mösyö — Otuz biri Vehb, vah! biletşi, fenerskil — gekerlemecide — Tramvay. Korparılman konuşmaları—Beyaz çöraplı ik) ayak—Öyleyse ini Eişeleri önünde - Yazan Münir Suleyman Çapanoilu OLDA iki kişi giderken ih. tram movku daima sağa, dır, Üç kişi olduğu takdirde bu Mevki ortaya geçer, İkinci mev ki sağ, üçüncüsü oldur, Bu ü gi yaya kaldırmı üzerinden gide- tiram mevkii orta. İkincisi kaldıranın yüksek, üçüncüsü sit tarafta bulunmalı dır.) Kolay, bunda hiçbir güçlük yol. Fakat bunun daha hoşu vardır. Ihtiram mevkiinde bulunan ada- mın her iki taraflan koltuğuna gi- rip yolu kapamak. Bu tarsda ge. sip dolaşmak sad hoş değil, eğ leneelidir de, Karşı taraftan, ar- kadan gelenlerin ettmlesi kaldırım dan iner, kadın rastlıyacak olursa doğra yürüyenler, yürüyenlerin anlaşma şirazelerini bozerlar, Yal niz ya sol baş yerinde durur, sağ baş geri hareketiyle açılır, yahut ollar birbirinden ayrılarak orta, öakiler solelaki arnba yoluna fre yarak sağdaki duvara yanaşır, Bu tarım, yani üç kişi kol kola yürümenin bir de el ele tutusarak icrası her zaman mümkündür, Elem bu tarrda hareket edildi mi, daha ziyade mesafe işgal edilir, hir de hemen gözülmek gibi bir kolaylığı vardır, Fakat birinci smıf yoleu- Tardan müretkep ve çabuk adımlı olanlar bu kaidenin müstesnasmı teskil ederler, Bunlar görülür. gö- rülmez açılırlar, çözülürler yer Yerirler fikri hatırdan asla Ze memelidir, Bezan bu çesidin civcivlisi de görülür, Dört çocuk, bir basta, anaları, öbür başta hizmetçi,. kal. dırm tamamen kaplı olduktan kaşka, hizmetçi de camar paym- Ön yürüyor, Artık tâ ortaya ka- dar tırla, Çocukların arasın, dan geçmek ayıp, mudama karşı saymısızl*k, münseret usullerine muhalif hem bu sürünün arkasın. da posbıyık, kalın bestonlu, “bu kadar çocuğu nasri besliyeceğim, çü de kız!” diye derin derin dü- Sünen bir mösyö ver, Arkadaşımız, tavsiyelerini ka. dmlar baklanda yürüttüğü için, Şa satırları da yarmıştır: (Sokak, ta rastladığımız, tramvayda, şi. mendiferde, sekrrlemesilerde, ter- side, beraber bulunduğumuz yaban «lara, bilmediklerimize karsı ne- zaket göstermek vazifemizdir.) İşte mevzutin en karışık, en de, İambacir yeri, Bu tavsiyeyi serh için evvelemirde rastlamak Keli- mesini tetkik etmek lzımdır. Bu- ma dışarıdan yeni bir misal gös. tereyim, Geçen &ün elinde otuz birlik bir tesbihi parmağma tak. mış, çevire çevire Eminönü civa. zmdan, o kalabahk (içinden biri Şürüyordu. Avare tanelerin nice 3amandanberi böyle bir deveren çemberi içinde başları dönmüş ol malt ki içlerinden biri tâlol ha. Janduğu ipliği koparrerince hepsi hızla etrafa saçıldı. Bunlardan biri ufak bir kızm gözüne çarptı, gocuk hem korkusundan, hem dd ean aösından ağlamağa başladı. İnsan hiç olmazsa: — Vah, vah!, Der a, hayır, 6 kıs km gülmeğe başladı. Bir tamftn, da eğilmiş yere bakıyor, , frende, vapurda bundan sonra epeyce neraketler görülür, Hele sıcaklar bassın. po #inler, ayakkabılar sıkmağa, yak mağn başlasm, Öğle, aksam üstü, ne zaman © “orsa olsun, Bilet kikeleri önünde Bösterilen nezaketlere hiç tesadüf ettiniz mi” Terbiyeyi kömeye ver- miyen tatlı su firenkleri de aynı wsulde olarak biri bilet O nlrken, #lini ensesinden uzatarak, adamı. cağırm Üdeta Üzerine sbamarak: -—— Hişt! Biletçi, fenaraki!, Mitabiyle hatırüvarlikin bula, uyorlar, Karşıda seXerlemeciler - den birine girdiniz mi il! Sapkalı syaklarmı uzatmış «iri süzer, mut- Taka: — Pardon! Deyip ayağım çektireceksiniz. Bunu görmeyip basarsanı; eğile. Yek bir: -—— Pardon! Data diyeceksiniz. Tüneldeki nezaketlerin en ki. Yağı siren adamın bos yere otur mayıp t kajınm karssrıdaki ka» Yışa yapışıp durmasıdır. Tramvay. dakileri saymaya gelmez, Zaten tramvay idaresi kendi karışma gi- re ölçmüş, yedi kisilik iki sıra yap mış, Fakat bir siraya Dü &ç şiş man oturmuş, yer o kadar dara'- mış ki beş kisi ânesd oturabiliyor, hayır. o da oturarak, vücudunun bir payını brline, Giğer paymı 5- tekine yükliyerek var kuvvetiyle kendine yer açacak, Hela şimanditerdeki Oticari ko- wuymalara hiç diyecek yok, Dağı- ran, çağıran, ayağa kalkan, ters giden isi için ağına gelen sözleri sarfedenler büyük bir ekseriyet | teşkil eder, Karlı, yağmurlu hsvalarda va gonlara biner, binmez, silkinenler, tozlu zamanlarda kundaralarını | döşzmelere silenler, “bizün hindi. ğimiz kompartımanlara başkaları nm binmeleri ns büylik saygısız. lıktır* diye düşünenler de bü ek seriyete dahildir, Arkadaşlardan biri anlatıyor. du: “Geçen aksam Beyoğin tiyat. rolarmdan birine Kile birle paradinin sahneye ba kan tarafımda oynaşan iki beyaz #eye takıldı, Dikkatle baktım, be. yaz çoraplı iki ayak değil miymiş? | j Bir taraftan oyun, bir taraftan çift ayak, beraber oynuyordu., Şersiyo tatmak, basten süvur- i mak, mendil sallamak gibi seyler. | de da hayl: nezaket eseri gizlidir. Bej inanmazsınız, Fakat ben İ gözümle gördüm, kulağımla işit tim Galateda tramvayda idim, | kondüktör (dolmuştur) Tevhasını | indirdi, Kalkacağız, biri atladı, Kondoktör: — Yer yoktar! li — Neden? — Görüyarsnuz, a, Dolnder, — Fekat benim işdu var, — Ben ne yapayım? — Yolenlardân birini indir! İ Kondöktör oldulça söz bilirmis, | Yüzüne dikdentli dikkatli baktik. tan sonra: — Öyleyse int Nezaket (1) ve zersfetin karşi İlik geldiği dakikalarda İnsanm haz duymaması kabil olmuyor, haza barim emssline nadiren te. sadüf etsek daha ziyade hazzede- İ niz, sanmmm.” Bu ebe nasıl çalışabiliyor ? İ Küşükpazerda Firmerlar cadde sinde > Dumarsda oturan Asımın » a a Mürüvvet ço- iyetsiz bir ebenin sebebiyet verdiği an'aşYimtştır, Ceset morga kal Tilmiş, eberin aranmas'na başlan» miştir, | Muhaerrisr slim akm, akm a kin geçiyorlar, Hepimizin benzi bir az uçuk. Birden, saat on yediye doğru, tay. yare sürüleri sol cenahımıza hü. cvm ettikler; sırda, bize yalın bir yerde mevzi almış olan topçu, larımız cehennenil bir üteş açıyor. lar, Ateş eden topların kaç tane olduklarım; bilmiyorum; fakat gil rültü insanm kulaklarımı patlatı. yor, Şu halde. Almanların on kile metre uzakta olmadıklarını ka, bul etmek lzum, Artık bir şey dü. silnemiyoruz, Demek geçtiler. Muhaeirlerin $65kin halleri pek acıklı, Avcılar tarafmdan sıkıştı rılmış vahşi hayvanlara benziyor. lar, Başlarının üstünden islik ça, larak geçen obüslere rağmen, leriye doğru mütemadiyen yen bu kadmların ve çocukların Manzarası bizi titretiyor, içi #ey yapamıyoruz; fakat niçin düş. mana hileum etmediğimizi kendi kendimize soruyoruz, Belki de onu ei Akşar olda ile Yeni bir öce geçirmeğ: hazırlanıyoruz. Saat 20.00, Komutan geldi, Sidletli bir he. p din görülliyor. . derece ki, bir Bim ağları üzerinde #ezindiği du yulacak, Yalnız muhacirlerin yor. "HABER — Aksam Postasi Mili Müdafaaya fevkalârte tahsisat Lâyiha Ee encümenine havale edildi Ankaradan hade” veril sine 60 milyon ira fevkalâda tah siset Veritmeşine dair kanuna ek kanun lâyihası #k Millet Mes- isine verilmiştir. Lâyıha tetkik ıçin bütçe entÜmenine gönderil - migtir. Do'muş usulü kabul edildi Yarından itibaren taksiler minönü » Taksim arasında dolmuş yapacak 'aksilere yeniden Jöstik veril taksi arabaları zoğalmiş ehrin nakil vesrtaşı rak taksi otamobillerinden daha geniş bir gömenii dü diği "| i için sal girişmiş ve dzünl encümen tatbik Kararmı vermistir, Yarmdan itibaren dolmuş usulü başlıyacaktr, Taksiler o Taksimle İ Einönü arasmda sabahları saat 7 - 10, aksamları da 17 » 20 arasın- ğa Anlmuş 8sferleri yapabilecek » lerdir. Liman hizmet tari- fesine zam yapıldı Zamlar ayın 15 inden itibaren tatbik edilecek Münakajit Vekâleti, Devlet De- »izyolları işletmesi wwmi ik tarifelerinde kömür fiyat artması dolsyısile yanmağı kabul ettiği zamdan sonra Devlet Limanları işletmesinin elinde Vw Tunar Bemanların liman bizmetle - rine mite işletme ta de de tadilâtı kabul etmiştir. Bundan bir müddet evvel ayni &çne içinde İimanlarm işletme te ret tarifelerinde ihi defn yım ve tadillt yapıldığından bu defa Wir kasım iman hizmetleri İcin zam kemi edilmiştir. Yan'inn bu zam- lar İstanbul, İzmir ve Trabzon Wi - manları içitdir, İstanbul ve İzmir YMmanların'la yeni tarifenin tatbiln | yarismaz Üzere bir iki defa öksür, Yenikapı Rum kilise- yn sini soyacakmış... “Mlaksadım kil seya girmek değildi ©» Bay Hâk'ım, parmaklıklar iğrılmişti, onları düzeltiyordum ,, Suçlu Mustafa, mazmun Yerinde e, | gösrek büzülerek ve dili | dolaşarak | mdisin! midafaaya çalışıyordu, Ye | rikapıdaki rüm kilimeini soynağa| teşebbüs suşündan o maznundu, Ge. genlerde şevkli oluimuş ve gimdi de mahkemeye sevkedilmiğti, Hüzim: — Mustafa, dedi, biliyormusun ki raâinedi soymak daha Ağır cezayı. Uzam eder, Mustafa yutkundu: — Biliyorum, biliyorum reis bey, fakat Allah sizi İnaadıram, ki mak. #adım hırsızlık değildi. İ Zaten bu dünyada baştma ne gel, dyse iyü!ik yüzünden geldi, Sonra bir defa da adımız ssbukalıya çilemiş, — Neyse gimdi bu tarafları bırak, Bize lâzım ölün asri maselayi anlat, Helen ömrünün tçte giri baplaha nede geçmiş olün Mustafa sesini &. dt. Sonra gene ayni sesle ije ve bir. birini tutmaz kelimelerle o kendisisi müdafaaya başladı. Kısa boylu, 30 . 35 yaşlarında, ka. sik beyıkiı, şeytanca pırlizlarla ya. nan kara gözlü birisiydi. — Hava soğuktu. Diye anlatıryor. du. Titreye çitreye Kumkapıdan geli. yordum. Yenikapıya yaklaştığım w rajarda kilise gözüme ilişti, Baktim | pencerelerinden birisinin parmaklık , | ları rüzgürdan sökülmüş, Hanidiyse yikilep gidecek?! Bir serseri de alıp satacak, sezdrm. Ne de olsn bir kili. si... Dur, dedim, kendi kendime, şu por. maklıkları bir (44 çiv; Me tuttum . yım, bahçeye girdim. Pencereye tır sandım. İri bir de taş alıp Dar maklıkları çivilemeğe başladım. İşte bu #rrada bekçiler | gürültüyü duy İ muşlar, Koşup geldiler, beni yakala, İ sabıkalı olduğum anlaştimen, beşmden itibaren baslıysenkım. | Fakat Trahzon İman hizm e t ora ge al: t m'marak ayın İstenderun ve Merin işletmeleti muvalkoten Devle! duğundan bunlar tarife taji' yea tetkik olunmaktadır, Fransa harbi dis, Her pe kadar parmaklıkları çi. | vilemek, düzeltmek için buraya Çk | tığımı anlattımsa da dinleteriedim. | Zoria karakola götürdüler. Orada da bana hiç inarmadılar, “Vay parmaklıkları söküp kiliseye glrecek, burasını soyacaktm ba?,,diye! yazdılar zatıtları, bastılar imzaları. İşte hepsini dosdoğru anlatırm, bay | hâkim, bir hilâfın varım (bır daha rahaz yüzü görmiyeyim, — Demek kiliseye girmek niye, tinde değildin? — Hayır beyim hayır. Şu hristiyan İsra bir iyilik yapayım dedim. Başka bir pey yok vallahi, Bundan sonra Mustafayı yaksis İ yan idi belkeçi şahit olarak çağrıldılar. j Bunlarm anlattıklarına göre, vakit gece yarımı biraz geçmiş olduğu #. | rada bir gürültü işitmişler, uzun U Ban âlnledikten sonra senin kiliseden db#ru geldiğini arlayarak (buraya yaklaymışlardı, Umumi Seferberlikten Dünkerk bozsununa 'kadar YAZAN: RÖNE BALBO ÇEVİREN: 20 AM'THAT KANIK Eun Ve gayri muntazam ayak ses, | biraz sarkı söyleyin. leri, — “Çabuk, hazır olun, Ağır a. rabalar burada kalaeık, Serbest olan herkes derhal yola çıkacak. Tüfekleri dolduran, Çabuk olun, Vaziyet pek ciddi. Düşman biri çe. virmek Üzere,” Bir kılıç darbesi bizi kamçıhıyamazdı. Göz açıp kap Seyi hazırladık, — “İleri mary,” , Rekor kıracak bir sür'atle cehri bir Yürüyüş yapıyoruz. Otur kilo metrelik yolumuz var, Geçebilecel; miyiz? « Tehi bu kadar meaya kadar her eyi bir halkı mü olası Aiden mi? Hayır, ta görüyoruz, Daha şim aka yi Saat yirmi birde vraktan mi sler? duyuluyor, metten gelivor, ha cabuk, Daha klar, bağ İ — mah rımıza tavsiye ederiz, Hayır. kimsenin sesi Sikmıyor «süsen, şarkılarm normal tempo - sundan dalın çabuk Yürüşoruz, Saat yirmi Üç., vEzt.. vez.. kai şunlar el çalıyor. Acaba nere, ilen geliyor? Fakat, çok değil. yürüyüş intizam kaybetmeksi- zin, yirliyoruz. Daima yürüyoruz. Fransaya doğru bü kader bezli ürü gören muhacirler, gittikçe daha çek telâslandı'ar, Belçikaya girdiğimiz jein kadar memnünduk , simdi ise, | (dut direği bize cennetin kpss gi. bi görünüyor, Asaba şu karşıda görünen #rllik nedir? Bir yatı « yor, hir sörüyor gibi, astıkça | dshü kizrllesiyor.. anlalık. Mavbe | “£e Şehri yanıyor, Maubauye.. beş gün evvel bu kadar (sakin olan | Mauhouz, Viz, ver, Ay! Adamlarımdan biri kollarma yığıldı, Yanakları srasından bir kurşun geçmi İleri darmadağın, Zava'lı, ne bağı- | tediye zaman: ba aydır. Tkin. İlundoğu kısma geliyoruz, Burada, İlemiyor, Yalnır. dişler 8 ILKKANUN — 1943 i HADİŞELER . TARIM DÖNEN ÇARKI. DA bir vazife seya- dostüm âni dine memur oldu. sek katı emi ğu ve bu emirler i le tarafın» halde vagon bulun: bekledim, De gon mevcu- için n hemen harp hnlinde bu da harp içinde değiliz. ya üç sene evve) mevcut v ük ölçüde azal: ali vari) olamaz balde bu vaziyetin 6e- — Bir de bakti elinde bir keserle maklıkları #özüyor. dik ve parmaklığı sökünce yakaladık kendisi Evvelâ bu p istediğini su Bnb bu efendi, dekl par, raz duha bekle koştuk aklkları . Fakat karakol z üzerinde duracak de muharririn masası ilemez; hattâ hah çalışmak bile mânasışdır. günkü pakall kta nakli” esinin gayeş mühim, 1 hemen başlıca denecek rol oynadı muhakka » bu destem daha meler söküp k cak den kalma Onlar: çala içeriye girecektim. İçerde antika eşyalar varm Moaşafa bekçilerin ifadşterini ka bal etmedi, Pollate verdiği ifade kundu. Burada hakikaten bek ade vermişti tafa banu da kabul etmedi şimdi söylediklerinin doğru olü Mdla eşti, Nifdede ekmek 34 kuruştur; süç verilmiştir, fakat 2 a her zaman, ne kadar nirse bu fiyattan ekmek bulu" Netloade mahkeme, karar: — Giymek üzere mubakemeyi başka bir ; diğer yiyscex maddeleri yarı yarıya dene- güne biraker, ansu'a ; NİHAT ŞAZİ Zonguldaktaki müessif kaza ——— Olenlerin miktarı 63 ü buldu Ahkaradan bildiril Zonguldak kömür ha! re tanesi on kuruş olduğunu, alrsa yirmi beş kuruşa arttrnğım, #50 gram DI beyin İstanbulda eck- | sen kuruş, yeni on mislidir. Eski” et İstanbuldan yarı yar» ur; güzel bir maj olan famulvner otuz dört ku. stasyonda yığın ver; faxat vagon rine kar ve yağmvr iraz daha kalırsa çü- meğ mahkümdur, Bana öyle ge iyor ki memleketin isuhsaj ettiği maddelerinin mühimce bir kıs - böylece, şrsda burada, alâka swli&k ve ihmal yüzünden mahvo. Tep gidiyor, Müsehede ve hikâyelerine iti- mat etetemek için sebep yoktur; bununla berâber mülâhazat hane sini açık berakmek Aâdetimdir, Lâ- in nekliyat meselesi halledilec Türkiyede hayat mubakkak mühim ölçüde iyii ek ve kolayca ta hammfi edilmeğe yakm bir hal «- Incsketr, | Tarihin eski devirlerinde kıtlık” tan yığın yığın insanların öldük- lerini okuyoruz, Niçin? Sebep ge yet basit: Nakliyat meselesi... Bir tarafta açlık bütün İehşetila hi küm sürerken ve halk iztirap çe- İ kerken difer taraftaki ha'k bol İ lokten muztarip olurdu Demek ki bârplerin bir nelcesi de biti se nelereo, asırlarsa geride kalan bayat şârt'armea tâbi tutmasıdır; feleğin çarkını geritin Seriye çe takat, | virtsesidir. verilmediği takdirde Jkincikânun A.) KADİRCAN KAFLI yarda yüzde on Müvesile tahsil 1 i Rasigele.. Şarlo ve Bürhan Felek Avesis RİKA ralyonanda, Serie görüşme yüptu. Mevzuu” Malüm, Bütün gazeteler, onun, bir Nas bildirdiler. dair bir filim cevirten odur; Üs rettin Hoca hikâyesi Nasrettin Hoca deyince, neden se aklımıza hep Burhan Felek dos tamuz gelir: Nasrettin Hi küdar Halkevinde buna dair ken. fersns veren otlar; günlük “ikra. larında muhakkak değilse de ek» <eriya ondan bahseden yine odur. Pemek olur &j Şarloda bir | ktir, e göre, amuzda çok vukubulan bu çökünt ekirleri, derhal faa "ayer baberlere naztran bu çöküntü esnasında malesef 6X amel: ölmüş, 10 ame- le de yaralanmıştır “Ölü ve yara lar toprak altmdan çıkarılmıştır. li | KÜÇÜK HABERLER | # İzmit kâğıt fabrikalarının mu kavva, karton ve ambâlâj kâğıtları, Min Esil sanayi birliği tarafından s8. nayiötlere tevzline karar verilmiştir. İ Be husustaki erir, mim sanayi birl! Bine tebliğ edlimiştir , # Yeni mahsul zeytinyağı toptan 200 kuruştan piyasaya çekarıtmaştır. Hajbuki eski mahsulün fiyatı 189 ku | ruşa kadar düşmüştür, 4 Haydarpaşa garmdn manevra ya pan gardören Adem gümrüğe alt 09. ya dolu bir Yazonun penceresini aça rak Uç top astarlık kumaş (çalmış, rken yakalanmıştır. Adem adi yöye verlimiştir # Kazanç vergisinin İkinel takat rıyor., onu bir arabaya yerlestiri. yoruz, Yürityüşe devam.. İstihkâmlar, dikenli teller, Ge- yoruz, İstihkümlar bomboş gibi. acaba gitmişler mi? Ne ise, şimdi Pramsa toprağın'layız: kendimisi emniyette hissediyoruz Otuz Kilo az yolu beş #atafte aldık! İnanılacak sey değili, ME on kilometre kadar uzak tığımız Maubevge'nin et- bir doğrusu Türkiyedeki dostlarile bir rafından geçerek, daha ağır yürüyüşle yürüyoruz, Nereye dar gideceğiz? o Sabah saat dört buçuğu kadar yürüdük, 18 Mayıs 1940, Feighiev'ye geldik, Büyük bir labrika binasında ( konaklıyoruz, Tayyarelere “dikkat! Bu büyük tuğla baranlarda bir hombarde map herhaide korkunç olur, b! varlara sürünerek lavaboların bu. Burhan F Bürhan BURCAK — Neasrıyal emare Yarım Ay Her sayısmda dabâ olgun bir halde ibiiser eden bu #wecmutnm 3 ilkkâ, Yün sayım renkli bir kapakla ve renk, hk sayialarja İntişar etmiştir. Bu se yıdı Hüseyin Rahminin mubarrirler lesine daf? bir mektubu, Mahmut, Y Yesari, Ragıp Şevki, Mükerrem KA emdi 8 ayrı güzellikte hikâyeleri, Cohit Uçukun romanı, Nuretçin Ar, ayda buluyoruz. Başer İtâmm nefis bir yazım, birbirlerine ücüiler, kend; höcem eden tiyatro münekk'dlerimi, le memlej i #e düir bir konuşma, matbusş kro. nikler! vardır, 16 bilyük dolgun say mecmuapt bütün okuyucula ki manzarayı görmeli! Yürümek ten Şişen ayaklar yıkamıyor, Va riyet haldunda kimse bir sey sür, sikalıyor; yumruklar da, İase,, mevzuubahis bile değil Atlı arabalarmızın orda yedisi ka İ yp. Fakat bunları Valeneienmes” (Devanı var) falt bu

Bu sayıdan diğer sayfalar: