8 Ekim 1940 Tarihli Halkın Sesi Gazetesi Sayfa 3

8 Ekim 1940 tarihli Halkın Sesi Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Halkın: Sesi) 8.inci Teşrin IN Sesi Sesin , Mesi isteni- liyor yaayakada Alaybeyi ve ünse bu tarafada obüs işletilmesi isteni- vi iyor. Bn Sesi Ses Sesidir Mel 8 Sesidir ri 5 INGILIZ AVCI GEMİLERİNDEN 17)” BIRI A A “İlk tefrika roman I R a Pre tefrika roman 1719 | teninin Tinci ilkteşrin gü- ğ Öp ilterede çıkan“Laodan » g zetesinde intişara ğlamıştr. Bu tefrika Ru- ğ Kano Krezoe romanıydı. MM in e DIKKAT ar Bayramı Geldi | Palrbaz bo münasebetile Yük afa gazinosu bü- Ne e açıldı. su başlarında yeşil çi- Mw ner. ayva ağaç- kiç a eğlenceli va- ve Şeçirmek ve kışlık nar Ayva ihtiyaçlarınızı temin için Pınarbaşı Safa osuna koşmalı munta- # kaba Ziy ziyafetler ehven fiatla Il r. Her zaman g- e mii santralından lm etmektedir. un Le siz ve iyi mal, e saygı, doğruluk Mein, ii 3882 30—1 SAKALAR Nasrettın ho- . canın fesi Bir gün Konyaya inen Is tanbullulara bir köylü bazı antikalar sürerkek, heybe- sinden çıkardığı eski bir fesi göstermiş : Nasrettin hocanın fesidir. Dedemden bize mi- aldı ; Deyince Istanbullulardan biri gülmüş : Peki kmma dayı, Nas- reddin hocanın zamanında fes yoktu ki... Eğer hoca merhum, zamanından iki yüz sene sonra yaşasaydı belki fes giyerdi. Köylü hemen düzeltmiş : İşte iyi ya hemşehrim, eğer hoca iki yüz sene son- ra yaşasaydı giyeceği fes bu fes olacaktı. —Bu * . Terbiye dersi Bir baba, küçük oğluna ötedenberi verdiği terbiye derslerinin tesirini tecrübe için sordu Oğlum, e bir yer bulmuş otururken içeriye ih- tiyar bir kadın girerse ne yaparsın? — Uyuyor gibi yaparım. «Ege Aile Evi” ei senelerden beri otelcilik hayatında elde etti- ğim tecrübe ve emniyet ve itimad beni Kemeraltında Şamlı vi ğında 35 numarda ( EGE AILE EVİ ) adı ile hakika- ten temiz ve nezih, sıhbi ve ir aile yay n bir yer açmağa sevi etmiştir. ( EGE AJL Vİ) bilhassa ayy eğ çek müsaittir. Müstec 12—11 Feyzi Yardımcılar Motörün Uykusu Otomobil tam yokuşun yarısına gelince bir iki defa sendeledi. Müşteri şoföre : —Motörden garip bir ses çıkıyör, horluyor gi Dedi. Şoför direkskiondi bıraktı ve ceyap verdi: ee ondan | Büyük Masraflar Bay Naci etti : —Bu odanın ei iki lira ha! Çok deği Otelci ken silkti: —Siz Istanbulun ne kadar pahalı olduğunu bilmiyorsu- nuz galiba... Bu odayı ber sildirip süpürüyoruz, İki ayda bir çarşafları de- yaziyi Bunlar masraf- tır bayım... otelciye itiraz Rahat Ürünü Londra fabrikatörlerinden Rusyada bir işi var. Bu işin de derhal halli lâzım. Ne yapmalı?., ovyet Rusyaya gitmeli, diyeceksiniz. Hayır, İngiliz fabrikatör bu zahmete katlanmamış, koltuğuna gömülmüş, tele- fonu açmış.. On dört saat konuşm Bu nikel için ne ka- dar para vermiş dersiniz?.. Her halde tayyare ile Sov- yet Rusyaya gitmiş olsaydı, kendine bu seyahat telefon mubaberesinden çok daha ucuza mal olacaktı. Fakat o rahatı uğruna pa- rayı vermişl.. Doktorun Dediğini Yapıyormuş! Hasta— (Karyolasını şid- detle sarsan hizmetçi kızına) ne yapıyorsun kız, beni öl- dürecek misin Hizmetçi—Dektor ( ilâcı ir evvel iyice salla) dedi y lili lari . Reklâm Gazetelerde en çok ismi geçen aktris, Amerika ak- trislerinden Katarin Kornel- dir. Sebebi Amerika gaze- teleri bu artisten bahsettik- leri zaman ismini Katerin diye (yazıyorlar. Aktrisin maneceri de, hemen gazete- İere ema ricasile,, bir tavzih yolluyo Bu tavzih aşağı alah bir “din tarihi, hülâsasıdır. A- merika gazetecilerinin bu tavzihler hoşuna gittiği için dercediyorlar. hasıl oluyor : Mis Köterin Kornelden bahsediliyor!... A A BD. » Heceleme Annesi küçük Nihadın okumasını imtihan etmek istiyordu. Çarşıdan geçerken ekmek aldıkları fırını üstün- deki “Fırın,, yazısını göster- di: — Nihat, oku bakayım şu yazıyı, ne yazıyor Nihat heceler gibi yupa- rak teker teker: —Ek,..mek...ci... dedi. Doktor Öperatör .. Dâhi Öke İZMİR ASKERİ HASTANESİ KULAK, BURUN ve BOĞAZ İ HASTALIKLARI MÜSEHASSISI İkinci Beyler sokağı No. (80) Hastalarını her gün öğleden sonra kabil | ve adayi eder, ÜEZLERDETELN i Kocamı Ne. den Sattım? ATADALIZIZA ni il 2 Yazan:SIRRI SANLI O-sersem ve basit düşün- celi kaba herif, bu hareket- le bir takım seçiyesiz (o ve bazı ahlâksız kadınlar gibi beni de elmas veya altınla olacak hulyasına düşerek bu pek çirkin ve işkencesine “olan hareketi yaptı, artık her şeyi unuttum. O dakikada belki şuuru- ma dahâkim değildim. Ya- vaş, yavaş ilerledim, kana- penin yanına doğru yakla- şırken, budala âşık (daha ziyade yılışarak ellerini uzat- tı ve kırk yıllık aşınası ve; ya mahremi imişim gibi, kucaklamak hazırlığında bulundu. Şöyle tepeden tırnağa ka- dar bu çok cür'etkâr adamı süzdüm. O, hâlâ aptal tebes- sümlerile bana koyu, koyu bakıyordu. Önce herifin sağ elinde bulunan ve kapağı açık du- ran elmas bilezik kutusunu sür'atle elinden kaptım ve kafasına hızla çarptım, bü- cumuna mukabelede bulun- mak için birkaç adım geri e ve bir sandalyayı siper eli Böl mahfazasını kafasına yeyince zaten sar- hoş olduğundan sirt (oüstü arkasına küt diye devrildi, kanapenin kolunu parçaladı ve yere düştü. Bu gürültüyü duyan sadık hizmetçim Ay- şe kadın hemen aşağıdan koşa, koşa geldi ve odaya girdi, hayretle bir bana, bir de kanape üzerinde sırtın- dan kafasının acısından gözleri yataklarından fırla- mış olan bu şik (misafire baktı ve sordu: Hanım ne mi düştü? dedi. Ben kadıncağıza: “Haydi Ayşe banım dışarıya çıkın, O birşey dedim ve savdum. Herif doğruldu, bana dik, dik baktı. Işin rezalete va- racağını ablıyarak işi piş- kinliğe döktü, başını bir elile tutarak acı, acı igüldü ve şu sözleri mırıldar gibi ağzından dökülmeğe baş- ladı: — oldu. Bey siz yok — Hanım efendibiraz da- ha gayret etseydiniz, kafa- mı oitasından ikiye böle- cektiniz. Sizi: kızdıracak ve bu derece hiddete sevkede- cek bir muamelede * bu duğumu zanetmiyorum. (Devamı var) Dr. Fahri Işık ızmir Memleket Hastanesi Ro yapılır. Mengi MAZ Sokak FON 2547

Bu sayıdan diğer sayfalar: