25 Aralık 1940 Tarihli Halkın Sesi Gazetesi Sayfa 3

25 Aralık 1940 tarihli Halkın Sesi Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YE gere (Halkın Sesi) avallı gk Ömründe aslâ iyilik et- “İemiş olam kasap, ömere beş kuruşluk kredi açmadı. Ne olurdu, beş kuruşluk tt sadaka yerine de verilir- İİ ömerin bu sözleri burma tiyıklı kasabı kızdırdı o ve Sert bir sesle ömeri (Odük- İtândan kovdu. "İ Kasabın dükkân: da ka- fânıyordu. Dükkândan çıkarken, sağ İlaraftaki tezgâhın üzerinde pe sıyrılmış kemikler gör- Bunlar nasıl olsa atılacak- . Kasaptan istese vermiye- Jeekti; he ati karar Verdi ve çal Kasap kan bir sesle dur Üye bağı led Yabalandiği ve e İNötüremiyeceğini hissedince korkudan eti yere atarak çmıya başladı. Kanlı canlı kasabın çırak- lan ömerin bir bolig geldi ve kasa — Merhaba çinili efen- İli, dedi. ş |, ömer polisi anan mâ İbulmuş gibi sevin İ Polisten li kurtar- 2 g a 3 < © 6 © m e ” 5 İş h m vallahilazim bu piç ban- alar soyar. 500 yaşında bir 4 ağaç Bohemyanın en büyük v& Mirdide ağacı Bohemya or- İlanı denilen Avrupanın en üyük ormanı ortasındadır. metre irtifamndaki buçam Racı Me çok Pipranm aştı, |, En aşağı “300 yaşında bu eliyatı yaplmıştır. Bu sa- © asırdide ağaç kurtarı!- tır, ömercik Yazan: Niyazi Acun Polis bu şikâyet üzerine ömerin cılız bileklerini bağ- hyarak karakola götürdü. ömetcik karakolda ağlıya ağlıya hırsız olmadığını söy- lüyordu. Küçüğün Onu şikâyet eden kasap Mürteza idi. O piyasanın en narauslu, doğru bir esnafı idi. ömeri omisprin kar: olar a Şisına in omiseri d Adeta ölü olarak ül ii ii Komiser, onu, dinlemeden bağırdı, çağırdı. —Sonu var— Işportalı Doktorlar bazı inde dokt ri m oktorların Seyyar tini tarzında sokaklarda tahta kerevetler üzerine aletlerini koyar ve 2 sokakta muayene € —— Bir senede 830 ton pul Vaşintonun posta ( pulu matbaalarında bir senede besılan pullar tartılacak olur- sa 830 tonu bulur. Bir sene- de mektup ve posta paktti hönderenlerin verdikleri para yekünunun ne kadar tutaca- Şını artık siz düşünün. Diclede süt nakli tr m tu- u tu- lumlarla Mei vw atar- üt tulumları ellerinde nehrin ceryanına kapılarak pazar mahalline kadar gider ve orada tulumlarile nehir- den çıkıp sütlerini satarlar, YUNAN İTALYAN HARBI FİLME (ALINDI Asri Sinemada bugünden itibaren n - İtal harbı filmi gösterilecektir. Dr. Fabri Işık Rontke: Rontken ve Elektrik bem Ikinci Beyler Sok: 29 Ne. TELEFON e a koy. yapılır. MILLI ' Büyük vatan- perver ve dai- ma âramızda yaşıyan Namık isemalin ölmez şiirlerinden bir iki parça: VATANDAN * & m a PARÇALAR aktık şu mübarek vatanın her yerini Saçtık eflâke kadar dudini ateşlerini Kapadı gözde olanlar çıkacak gözlerini Vatanın bağrına dayadı düşman hançerini Yoğımiş kurtaracak bahtı kare maderini Düşünün devri zuhurundaki şanlı demini Doldururken şühedası bu fena âlemini Tutacak bi çucuğu kalmadımı matemini Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini Yoğımiş kurtaracak bahti kare maderini Silmedik bunca yetimin gözünün yaşlarını Taşa toprağa sürdük o güzel başlarını Vatanın bağrına vurduk vatanın taşlarını Vatanın bağrına dayadı düşman hançerini Yoğımiş kurtaracak bahtı kare maderini Doymadı gözlerimiz kan ile olsun dolsun Babalar ağlıya dursun analar sabah bulsun Yüzümüz yerde sürülsün başımız taş olsun Vatanın bağrına düşman dayamış haçerini Yoğımiş kurtaracak bahtı kare maderini KITALAR Vakfeyledim vücudumu ben râhı millette Bezleyledim hayatımı fikri hamiyette Cismim ademde olsa da hunum Vermem mecal bed sana halka hiyanete boğar seni # Çekmedim dünyada zenciri esaret bârını Kaydı dünyadan müberrayım bilir dünya beni İşte meydanı hamiyet kaçma ey cellâdı zulm İL e seni mahveylesin Mevlâ cihanda ya beni Yalancı Fakat ailede, saadeti yu- vanın içinde daimi olarak bulundurmak için küçük bir çocuğa muhakkak ihtiyaç olduğuna inanıyordu. mevzu açılınca Lâle ıle çe- tin bir münakaşaya girişir- ler, nihayet Lâle ona bir düzine çocuk temenni ede- rek yorganı kafasına çöker- di. “e. O gün Lâle Ilhanı otomo- bille evine bırakırken ertesi gün geleceğini vadederek ayrıldı. Akşam sofrada kocasına > sökdel Yazan: Nezihe Araz mütemadiyen bu (yeniden ulduğu arkadaştan bahse- diyor, hiçbir yerde durmıyan şuuru İlhanla mektep ara- sında mekik dokuyordu. — Onun kılığını kıyafeti- ni pek düzgün görmedim. Acaba kocasının hali vaktı nasıl? A ne iyidir bilsen Buraya biç ay evvel tayin olmuşlar, ondan önce de memleket memleket gezi- yorlarmış. Ertesi sabah arkadaşının evine geldiği zaman Ilhan onu kucağında sıhhatli gü- zel bir çocukla karşılandı. PIYANGO BILETLERİNİZİ 25 Inci Kânun Dünyada Neler Oluyor Horoz dövşüne taraftar reisicümhur olduğu ve bu dövüşlerin bir nizama tâbi tutulması hak- kında yaptığı propagandalar intihabı temin etmiştir. Kime üç Cuma Kıristof Kolomb bir cuma günü İspanyadan gemisiyle hareket etmişti. Amerikayı bir cuma günü keşfetti, ce- nubi Amerikayı da gene bir Cuma günü keşfetmişti. Yerde yatan- lar ekseriyette ya müfusunun üçte ikisinden fazlası yerde ya- tarak uyurlar. Lâle büyük bir şaşkınlık- la: — Çocuğun mu? Dün neden gö ylemedin? mek nihayet bu eme- line nail olabildin. Hh! ne güzel diye haykırıyordu. — Ne kadar? — Bir yaşında. — Çok seviyorsun değil Tini şeytan! Nasıl gülü- yor. — t çok seviyorum. Bak Lâlel.. Bizim mesut ol- mamış e ondan başka ne- yimiz v: Wi az kazanıyor, her ikimiz de çok çalışıyoruz. Bir çok arzu ve ihtiyaçları- mız var ki tatmin edemeden unutmaya mecburuz. Buna rağmen hayattan hiç şikâ- yet etmiyoruz. n sıkıntılı anlarımızda bile çocuğumuzun ufacık bir hareketi bizi uzun uzun meşkul ediyor. O, bizi hayatın müsbet. rinden koruyan bir kuvve sanki, — Demek çok mesutsun. — Mümkün olduğü ka- biç (düşünmedim. Daha doğrusu bunu düşün- mek için vakit bulamadım. Yaşayıp gidiyoruz işte. rkadaşından (ayrıldığı zaman içinde hafif bir hu- zursuzluk vardı. Bunun evvelâ farkında olmadı. -Sonu yarın- (SAADET) - Kişesinden alınız) Çorakkapı Polis merkezi karşısı No: 864 Hasan Tahsin (Önder Telefon 3497

Bu sayıdan diğer sayfalar: