5 Ocak 1920 Tarihli İrade-i Milliye (Sivas) Gazetesi Sayfa 1

5 Ocak 1920 tarihli İrade-i Milliye (Sivas) Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yanlış Bir Zehab ve İftira Bütün milletlerde mevcud olan ve muhtelif lisanlarda intişar eden gazetelerin en mükemmeli ve vesait itibarıyla en makbul ve zengini şübhe yok ki İngiltere'de intişar eden Times gazetesidir. Bu gazetenin varidat ve mesarifat-ı umumiyesi hakkında malumatı olanlar bu babdaki beyanatımızı ve bu gazeteye vereceğimiz ehemmiyeti istiksaratımızın eğer hafızam beni aldatmıyorsa ilan-ı Meşrutiyet'i müte'akib İstanbul'da intişar eden gazetelerden birinin verdiği malumata nazaran varidat-ı seneviyesi aşağı yukarı iki üç vilayetimizin varidat-ı umumiyesine muadildir. Saha-i siyasetdeki mevki ise bütün dünyada mevcud ve intişar eden gazetelerin ser-efrazı ve dünyanın yegane bir gazetesidir. Fransa'da intişar eden ve alem-i siyasiyatda ikinci derecede haiz-i ehemmiyet olan “Temps” gazetesinin bütün ikdam ve mesa'i-i müfritesine rağmen (Times) gazetesinin henüz rakibi olamamıştır. Her milletin bütün alimleri, muharrirleri, en yüksek diplomatları bu gazetenin neşriyatından istifade iderler. Alem-i siyasetde bu gazetenin oynadığı rolü, bütün beşeriyetin efkarında hasıl ettiği tesiri bazı hükumetlerin muntazam teşkilat-ı siyasiyeleri ifa ve taklid idemezler. İngiltere'nin en benam muharrirleri, her kısım ilim ve fen alimleri, diplomatları bu gazeteye makale yazmakla müftehir ve gazetenin müdür-i umurları da, bu gibi zevatın efkar ve mütala'atından istifadeye teşnedirler. Dünyanın her köşesinde müte'addid muhabirleri ve muharrirleri vardır. Hadisat ve vakayi'-i beşeriyeden az çok umumiyeti iktisab eden herhangi bir hadise ve vakadan derhal haberdar olur. Ona göre mütala'atı neşir ve ilan ider. Hülasa: Beşeriyetin ilmi, fenni, iktisadi, ictima'i, siyasi bütün ef'al ve harekatından en ziyade ve en seri' vesaitle haberdar olan ağırbaş bir gazetedir. Bu kadar mühim gazetenin muhtelif mahallere gönderdiği muhabirler şübhe yok ki bu husus için müraca'at edenlerin en mukdedir ve fatinlerinden ilim ve irfan itibarıyla da en yüksek ve kıymetlilerinden hadisatı eşkal-i hakikiyesiyle görüb ve muhakeme idebileceklerden olması lazımdır. Nefsü'lemrde bunun aksini düşünmek gazetenin iki yüz küsur senelik hayatında iktisab ettiği ciddiyet ve ehemmiyetle mütenasib değildir. Halbuki vakayi' ma'at teessüf bunun aksini isbat etmekdedir. İştihar, hadisat-ı beşeriyede o kadar garib bir cilvedir ki bunun teshir-i sihr-aluduna yakalananlar manyetize edilmiş insanlara benzerler. Artık o şöhret hilafına vaki' olacak ikaz ve intibahların yeri yokdur ve olamaz. Çünkü muhatabın efkar ve kanaatine hakim değildir. Muhakemesi iradesinin haricinde ve seyr-i tabi'isindedir. Bahs olunan hakikat ne kadar bariz ve sarih olsa da kimseyi ikna' idemez ve iştiharın kabus-ı bi-amanı altında o hakikat heder olur gider. Beşeriyetin bu nakisesini ilim ve irfan bile matlub derecede izale idemiyor. Meğer ki bir azm-i layetegayyer iştiharın hilafına hakikati iblağ için o derece ve mütemadi sarf-ı mesa'i itsün. O vakit vaziyet tebeddül idiyor ama ba'de harabi'l-Basra. Times gazetesinin İstanbul muhabiri Anadolu'daki Harekat-i Milliyeyi Mustafa Kemal Paşa'nın bir eser-i teşvik ve icadı zehabında bulunuyor. Mezkur gazeteye yazdığı makalesinde şu suretle: “Düyun-ı Umumiye İdaresinin vilayetlerdeki depolarındaki müdehhar buğday, arpa vesaireye vaz'-ı yed etmekle kanaat itmeyen Mustafa Kemal elyevm asker toplamakda ve dahil-i silk olmak istemeyenlerden elli lira bedel-i nakdi ahzetmekdedir.” İdare-i kelam idiyor. Hilaf-ı hakikat ve asıl ve esastan ari olan şu havadisi Times gazetesinde görenler hiç şübhe yok ki sıhhatine kani' oluyorlar. Çünkü Times gibi mühim bir sahib-i şöhret bir gazetenin intihab ettiği İstanbul muhabirinin gafletine ihtimal vermek muhaldir. Saniyen hilaf-ı hakikat bir havadisin muhabiri mahsusu tarafından iblağına rağmen Times gazetesinin sütunlarına geçmesi gazetenin ciddiyetiyle gayri mütenasibdir. İştiharın izhar eylediği şu vesait-i mantıkiye ile ölçülecek havadisin karilerin efkarında layetegayyer bir kanaat hasıl eylemediğini iddi'a etmek abesdir. Hakikat ise taban tabana zıd ve aksidir. Şimdi hak ve hakikati bütün vuzuh ve sarahatine rağmen ve olanca kuvvet ve sayha ile aleme ilan itmeğe rağmen Times gazetesinin hilaf -ı asıl neşriyatıyla hasıl eylediği tesiri izaleye imkan yokdur. Zira bu hususdaki vesait ve teşkilatımız gayr-i kafidir. Times muhabiri mütarekeyi müte'akib, Türklere ve Müslümanlara reva görülen mu'amelatın tarihçesini göz önüne getirmiş olsaydı bugünkü vahdet-i milleyinin avamilini keşf ider ve bunun bir kahramanın eser-i teşvik ve icadı olduğu zehabına kapılmazdı. Evet Mustafa Kemal Paşa da her Türk ve Müslüman gibi ana vatanının öz ülkesinin ecnebi ve yabancı milletlerin pa-yı hakaretinde çiğnenmesine, istiklal ve saltanat-ı milliyenin manda, himaye, vesayet gibi hürriyet-i tabi'iyemizle müterafık olmayan boyunduruklar altına girmesine gurur-ı millimizi pek haklı olarak kabartan vakayi'-i mazimizle mütenasib olmayan bir akıbete duçar olmamıza rıza göstermeyen hülaseten; esaretle yaşamayı şerefle ölmeye her vakit tercih eden kütle-i milliyenin serdarıdır fakat mübdi'i değildir. Altı yüz senelik hayat-ı istiklali bin üç yüz senelik hayat-ı meşrutiyet ve meşru'iyeti olan Müslüman ve Türk milleti esaret uçurumlarına takrib edilmek istenirse daha binlerce Mustafa Kemal Paşa ve Rauf Bey'ler yetiştirir ve yetiştirmiştir. Anadolu'nun vahdet ve tesanüdünü şahsi adeselerle tedkik edenler hakikatden uzaklaşanlardır. Bugün şahıs, fırka mevzu-ı bahis değildir. Hakk-ı hayat ve istiklal gaye-i milliyi teşkil etmekdedir. Bunun için para ve asker toplamaya lüzum yokdur ve olamaz. Bilumum Türk ve Müslüman milletin her ferd-i zi-hayatı, bu mefkurenin maddeten ve manen bilfiil mu'akkibi ve müdafi'idir. Masuniyet-i hayatiyesini icab eden teşkilatını milletçe tanzim etmiştir. Times muhabiri bilmelidir ki kizb ü dürug ve iftira ile efkar-ı umumiye-i cihanı tağşiş idebilir. Fakat hakikatın eşkalini tağyir idilemez. Beş senelik Cihan Harbinde beka ve mevcudiyeti, ırk ve dindaşlarının sa'adet ve selameti için her türlü mahrumiyetlere rağmen kabiliyet-i hayatiyesini gösteren bir millet, üç yüz milyon Müslüman'ın tac-ı hilafetini taşıyan bir saltanat hiçbir kuvvete baziçe olamaz. Kolay kolay harita-i alemden silinemez. Muhterem Heyet-i Temsiliyenin Telgrafı Ankara'dan: Sivas'dan Kayseri tarikiyle Ankara'ya hareket eden Heyet-i Temsiliye bütün güzergahta ve Ankara'da büyük milletimizin harr ü samimi tezahürat-ı vatanperveranesi içinde bu gün muvasalat eyledi. Milletimizin gösterdiği eser-i vahdet ve azim memleketimizin te'min-i istikbali hakkındaki kanaatleri. layetezelzül bir suretde tarsin idici mahiyetdedir. Şimdilik Heyet-i Temsiliye merkezi Ankara'dadır. Takdim-i hürmet iyleriz efendim. Heyet-i Temsiliye Namına Mustafa Kemal ∼∼∼∼∼∼∼∼ Ankara'dan Heyet-i Temsiliye-i Muhteremenin ikametine tahsis idilen Ziraat Mektebinin büyük salonunda bugün Ankara merkez ve mülhakatından gelen heyet-ı murahhasa ve bütün erbab-ı ticaret ve sanayi' ve eşraf-ı mütehayyizan ve ulema-yı memleketden mürekkeb bini mütecaviz ictima' eden vatanperver ve fedakar Müslümanlara Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal Paşa irad eylediği ve iki saat devam eden pek mühim ve müheyyiç hitabesinde vatanın bilhassa mütareke tarihinden itibaren duçar olduğu namesbuk tecavüzat ve mehalik ve muhataratı delailiyle izah ve Wilson Prensiplerinin 12'nci maddesinin bihakkın tatbik ettirilmesi için bil idrak ittihaz-ı tedabir eden Müslümanların her fedakarlığa katlanmaya kat'iyen karar vermiş olduklarını ma'al şükran ilave iderek emniyetin inkişafına daha büyük bir azim ve iman ile gayret olunmasını tavsiye ve bu suret-i hareketle istiklalimizin me'men bulunduğunun adalet-i ilahiyeye istinad iderek kat'iyen ümitvar bulunduğunu beyan edip samiinin intibah ve şükranları içinde sözlerine nihayet verdiler. Tezahürat ve teheyyücat-ı vatanperverane, namus, şeref-i milli hissiyatı harr bir suretde devam idiyor. F. H. ----------------------- Türklük ve Kürdlük La-yenfek Bir Aile Ocağıdır Telgraf sureti: Birtakım cem'iyet ve eşhasın Kürdlüğün hukukunu muhafaza niyet ve teşebbüsatında bulunduklarını haber aldık. Dersim'in bir kısmı ile Erzincan'ın bir kısmını teşkil eden biz Kürdler Halife-i Zişan'ımızın ve Hükumet-i Osmaniye'nin idaresinden başka bir idare istemediğimiz gibi bin seneyi mütecaviz bir zamandır birlikde yaşadığımızdan dindaşlarımız bulunan Türklerden ayrılmak hatırımıza bile gelmez. Bu birliğin muhafazası içün hayatımızı varımızı fedaya her an hazırız. Hüviyetleri bizce malum olmayan eşhas-ı malumenin Kürdlük namına söz söylemeye hak ve salahiyetleri

Bu sayıdan diğer sayfalar: