13 Şubat 1920 Tarihli İrade-i Milliye (Sivas) Gazetesi Sayfa 4

13 Şubat 1920 tarihli İrade-i Milliye (Sivas) Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bolşeviklerle hüsn-i mu'ameleye girişmek mümkün olmadığını his ile Almanya'nın müşareketini istihzar itmeyi ve ücret-i lazıme verilmesini ileri sürüyor. Almanya müstemlekelerini, gemilerini ve meta'larını ve enkaz-ı bahriyeyi i'adeden ma'ada üç imtiyaz itasını teklif idiyor. 1. Almanya'ya ham emtia ve mevad. 2. Tamirat ve tazminatda tenzilat. 3. Seyl-i ziyanın kısm-ı ulyasının Almanya'ya terki. Mezkur gazete tedaver-i ma'dude sayesinde Almanya'yı Bolşevikler aleyhinde kullanmak mümkün olacağını ve Bolşevikliğin bütün tevessuat-ı atiyesine sed çekmek kabil olacağını dermeyan etmekdedir. Bundan sonra Tan gazetesi şöylece sözüne devam etmekdedir: Observer gazetesinin tekliflerine teneffürden ziyade gülmek iktiza ider. Doğrusu General Londrof ile General Hofman mezkur makaleyi memnuniyetle kıraat ideceklerdir. Zaten Almanya militarizminin ihyası için yegane çare müttefikinin Almanya'ya müraca'atla Rusya'ya jandarmalık itmesini rica itmelerinden ibarettir. Tan gazetesi ba'dehu garb cihetinde Bolşeviklerin hakiki vatanperverler muvacehesinde kırılacağından Almanya ile ittifakın vahim ve tehlikeli olacağından bahs ile makalesini şöylece bitiriyor: Mezkur gazete şarkdan bilhassa “Irak ile Hindistan'dan ürkmekdedir”. Biz de “Observer” misillü bu korkuyu tekrarlayıb duruyoruz. Biz tabi'i Observer gibi İngiltere'nin İran'daki müfrezelerinin serseriyane vaziyet ve mevzilerini görüyoruz. Şark tehlikesinin daha ziyade fenalaşmasının önünü almak için kat kat nafiz ve müessir bir tedbir-i ihtiyati vardır ki bu dahi (İslamların memaliklerinin ellerinden alınmasından ibarettir.) ———❊——— Tamamiyetimiz Tekarrür İtmiş… Aldığımız haberlere göre Londra Konferansı İzmir de dahil olduğu halde Anadolu'daki işgallere nihayet verilmesine ve Asya-yı suğranın hükumet-i Osmaniye'ye terkine karar vermiştir. ———❊——— Serbest Sütun[1] Ananata Doğru Ters Akınlar Medeniyet denildiği zaman zannederim ki hatırımıza yüksek bir hayat-ı ictimaiyenin ibcal ettiği ibzal ve israfın mahsulü olan bir debdebe, bir alem-i şevk ve gurur gelir. Öyle bir alem ki içinde huzuzat-ı hayatiyenin hepsi var; tiyatrolar, sinemalar, müsamereler, sefahatlar… Sonra otomobiller, arabalar, hizmetçiler, daha sonra tabi'atin fevkinde bir şıklık, tuvaletler, düzgünler, eldivenler, güzellikler.. Nihayet yemek, tükenmek bilmeyen bol bol paralar. Bunun bir de iç yüzü vardır ki o da hayat-ı ictima'iyeyi çığırından çıkaran binlerce felaketi beşeriye mevcuddur, sefiller, şenaetler, cinayetler, sonra fakr u zaruret, açlık.. en nihayet, namussuzluk, iffetsizlik.. İşte: Bugüne kadar Avrupa'nın kullana kullana eskettiği ve bir paçavara gibi atdığı ve ma'atteessüf bizim bir kısım hemcinsimizin de seve seve kabul etmek istediği şekl-i gayr-i tabi'i-i medeni. İşte Avrupa'nın şarka ifaza ettiği neyyir-i hakiki-i medeniyet!.. Bilmem ben zannediyorum, medeniyet namına bizim Avrupa'dan kabul ettiğimiz şeyler bunlardan başka değildir. Medeniyetin bir de şekl-i tabi'i ve millisi vardır. O millet ki medeniyeti kendi ruhundan almaz, o heyet-i beşeriye ki hayat-ı ictimaiyesini an'ane-i milliyesine, adat-ı tabiyesine istinad ettirmez; onun medeniyet diye kabul ettiği her şey ariyet giyinmiş elbiselere benzer ki iksa edenler halk nazarında daima gülünç bir vaziyetde kalır.. Hakikat hayat-ı ictimaiyeyi tanzim etmek adat ve ananatı zamanın icabatına tevfik etmek, hülasa kendi ruh ve hüsnünün kabul ve ilham ettiği bir kisve-i medeniyete bürünmek yaşamak isteyen milletler için farzdır. Hakikat güzel Anadolu'nun bu sevgili vatana birer levha şiir ü hayal şeklinde yükselen şirin kasabaları, sakin ve nezih köyleri, samimi ve milli bir medeniyeti ulviyenin muhtac ve sevdakarıdır. Fakat öyle bir medeniyet ki her noktası ananata, adata, milliyete bir timsal-i bedi'i teşkil iylesin.. Bir medeniyet-i ulviye ki, gayesi milletin a'lasına, sevgili vatanın te'min-i istikbaline münhasır olsun. Evet, yüksek ve pür-huruş minarelerin, azamet ve ihtişam-ı dinisi ile memleketi tezyin ider büyük kapalı çarşıların zılal-i saf ve nezihi altında Darülfünunlarıyla, tiyatrolarıyla, sınayi-i bedi'a ve nefisesiyle medeni ve milli ictima'ileriyle yükselen bir vatan görmek herkesin her Müslüman ve Türk içün seyl-i ahz-ı amanıdır. İşte şu suretle yükselen bir vatanda da asrileşmiş, hayat-ı ictima'iyesini tanzim etmiş bir millet yaşamalıdır. Yahut asrileşmiş bir millettir ki böyle bir hayat-ı medeniyeyi vücuda getirebilir. Yine tekrar idiyorum milletler hayat-ı ictima'iyesini kisve-i medeniyesini kendi ruh ve vicdan-ı millisinden çıkarmalıdır. Ben öyle bir medeniyet tasavvur idiyorum ki içinde Avrupa'nın kullanıb eskettiği ve bir paçavra gibi şarka doğru atdığı palasparelere bürünmüş bir şekl-i gayr-ı tabi'i bulunmasın.. Bizim kabul ideceğimiz kisve-i medeniye tabi'atin bahşettiği taravetle; muhitin tesiriyle kazandığı samiminle, nazarlara yabancı bir diken gibi değil; tabi'i gonca kadar latif ve nezih görünmelidir. Ben arzu idiyorum ki Anadolu'nun sevimli toprakları üzerinde yalnız kendine mahsus ve milli bir kisve-i medeniyet bulunsun. Bilhassa bu noktada kadınlık aleminde gösterilen laubaliliği tahtıe ve tenkid etmek isterim.. Nesl-i atinin ahzar u hayat müstakbel milletin tanzimi ellerine verilmiş olan hemşirelerimizden bazılarını bir kisve-i gayr-ı milliye ile gezişleri bizden istikbale aid emniyetleri serd idecek bir hal alıyor. Türkçe söyliyelim ki Anadolu muhiti, Avrupa kadınlığının şive-i ictimaiyesini beğenmez. Ve bilhassa yukarıda arz ettiğiniz gibi içinde milliyete, an'aneye aid bir ruh ve güzellik bulunmayan şu şekl-i gayr-ı tabi'i bizce asrileşmek değildir. Tereddi ve tedenni-i ictima'iye delalet ider. Buna şübhe itmeyelim ki hayat-ı ictima'iyesini ruh-ı millisinden almayan heyet-i ictima'iye mahkum-ı tereddi ve zavallıdır… Ne yalan söyleyelim biz bu kisveleri bir karnaval kıyafetinden başka şekilde görmüyoruz. Hayri _____________________ [1] Bu sütunda muharrer yazılardaki fikirler sahibine aettir —————— Türkiye Sulhu Şubat Nihayetinde Bitecekmiş Fransız ve İtalyan ve İngiltere başvekillerini iştirakiyle in'ikad eden Londra Konferansı Türkiye meselesini ağleb-i ihtimal tanzim ile Mart ibtidalarında Paris'e nakledilerek bir şekl-i kat'i verecekdir. Osmanlı murahhaslarına mukabil bir teklif dermeyan için kısa bir mühlet verileceği ve Türklerin mukabil teklifleri üzerine mesele mevzu-ı münakaşa olabileceği Posfor gazetesinde yazılmakdadır. —————— Fransız Meb'usanında Mühim Bir Nutuk Başvekil Mösyö Mileran Meclis-i Meb'usan Hariciye Encümenine Fransa'nın Suriye'de futuhat politikasını tenkid itmediği ve tarihi hukuku müdafa'a için oraya ahali tarafından davet edilmiş olduğunu beyan ettikden sonra Fransa hükumeti Türkleri İstanbul'dan teb'idinden ise beynelmilel sıkı bir kontrol altında olarak şehr-i mezkurda kalmalarını tercih ider. Londra'da ise bir tarz-ı tesviye ve nazar-ı dikkate alınır gibi İstanbul'da kalmaları diğeri buradan çıkarılmalarıdır. Fransız efkar-ı umumiyesi Türklerin İstanbul'da kalmasına tarafdar olduğunu söylemeye lüzum var mıdır. İngiliz efkar-ı umumiyesi bile Türklerin külliyen Anadolu'ya nakledilmelerine mütehassıl tehlikeleri görmüştür, demiştir.. ∼∼∼∼∼∼∼∼ Müteferrik Haberler İzmir'in tahliyesine dair İstanköy kuva-yı işgaliye kumandanı tarafından müftü ve belediyeye vaki' olan beyanat ahiren İtalyan işgal-ı askerisi altında bulunan diğer mevaki' kumandaları tarafından da tekrar idildi. Ve İzmir'de mehafil-i ecnebiyenin tahliyeye muhakkak nazarıyla bakmakda olduklarını Vakit gazetesi yazıyor.. § Şam'da münteşir “Ed-defa” gazetesi Arabların Türkiye zamanında ni'am-ı meşrutiyet ve idareden müstefid olduklarını tarafeynin irtikab ettikleri hatalar sebebiyle şimdi Arablar ve Türklük için esaret zincirlerinin hazırlandığını müheyyiç fıkralarla yazarak Arab ve Türkleri intibaha davet idiyor.. § Yunanistan'da Venizelos aleyhdarları tahrikat yapıyorlar. İzmir işgal ordusunda kuvve-i ma'neviye mefkud ve firariler pek çokdur. Yunan şimendüferlerinde umumi grevler yapılmıştır. § Yunan fevkal'ade komiseri Istıryadi'nin heyet-i nüzzara vekil edilmesinden sabık Drama mutasarrıfı Giritli Sabitzade Gavur Ali tarafından idare idileceği haber alınmıştır. Merhanet olsun o habise!...” § Adi bahaneleriyle Bandırma'yı işgal eden İngiliz kuvve-i askeriyelerini çekmişlerdir. Eskişehir'den de çekeceklerine dair bazı alaim ve hazırlıklarda bulundukları müstahberdirler. § Fatıma'dan Ayıntab'a gelen 60 arabalık bir düşman cebhane kolu Ayıntab'a iki saat mesafede Kuva-yı Milliye' tarafından tevkif edilmiştir. § Adana'da zulm ü fecayi' şiddetle devam etmekdedir. Ermeniler kilise ve mekteblerde sık sık ictima' edip silahlanmakdadırlar. Ermeniler İslam köylerini beht u garet ve ahalisini pek vahşiyane bir suretde katli'am etmekdedirler. Adana'da Türk jandarmalarından mavzer silahları alınarak köhne martinileri verdikleri ve aldıkları mavzerleri Islahiye'deki Ermenilere verecekleri söylenmekdedir. Düvel-i i'tilafiye Lehistan'a vesair Bolşeviklerle mücadelede bulunan memleketlere gönderilen levazımı Bolşevikler için bir ganimet teşkil ettiğinden dolayı mühimmat ve para irsalinden sarf-ı nazar itmeye karar vermişlerdir. § Fransız mehafili Bolşeviklere karşı mücadele ve ablukanın faydasızlığına ve Sovyet hükumetinin tasdiki zamanının hulul ettiğine kani' bulunuyor.. § Şam, Haleb, Lübnan, Beyrut'da efkar-ı umumiyenin Fransızlar aleyhinde ve Fransızların pek müşkülat içinde olduğu ve bahusus Müslüman ve Fransız askerlerinin ahali-i İslamiyeye silah isti'mal itmemeleri müşkülatı tezyin ettiği mevsukan müstahberdir. ——————— Rusya Harekatı Bolşeviklerin istilasına uğrayan Odessa'dan muhacirin mütemadiyen İstanbul'a gelmekdedir. § Batum'da bir İngiliz mülazımından alınan telgrafda toplarla mücehhez bir Alman kuvveti Azerbaycan hududunu geçerek yirmi dört karyeyi yakıb ahalinin kısm-ı a'zamını katleylediği ve İngiliz mümessilinin mesa'isinin neticesiz kaldığı yazılmakdadır. § Estonya hükumeti Bolşeviklerle sulh akdetmiştir. § Bolşeviklerin en ziyade Kafkasya, Hemedan ve Çin istikametlerinde ibraz-ı fa'aliyet ettiği müstahberdir. § Bolşevikler, Derbent, Viladi Kafkas şehirlerini zapt etmişlerdir. § Haber aldığımıza göre düvel-i mu'telife Bulgarlara, Bolşeviklere karşı durduğu halde tazminat-ı haliyeden sarf-ı nazar olunacağı ve mühim bir meblağ ikraz olunacağı, garbi Türkiye'nin şimdeden şarki Türkiye'nin bilahare terk idileceğini va'd etmişlerdir. Hükumetin muvafık olduğu bu va'dlere yüzde seksen ahali ve münevveran ve memurin ve Müslümanlar muhalefet etmekdedirler. § Bolşeviklerin Kırım'ı zapt ettikleri ve yeşil ordunun İran'a dahil olduğu müstahberdir. ∼∼∼∼∼∼∼∼∼ Büyükler Alıyor ya!... Maaşlar ve biraz para yok, para yok… Zavallı mu'allimler, biçare küçük memurlar başvurdukları kapıdan dilenci gibi kovulurlar. Öyle ya! Ne beis var??!.. Bunlara paranın ne lüzumu var?... Erkan-ı kiram, rüesa-yı 'izam ve tabi'in-i güzide kam alıyor ya… Ötesi ne lazım… Bir de duralım.. Bu zavallılardan hizmet bekleyelim.. istikbalin bu nur ordusu çarh-ı idarenin bu fa'aliyet kolu nasıl işler?!!... “Biri yer, biri bakar kıyamet ondan kopar.” [Sivas: Vilayet Matba'ası]

Bu sayıdan diğer sayfalar: