25 Kasım 1934 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6

25 Kasım 1934 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 6 — KURUN 25 İkinci feşrin 1934 » Yeni seçim münasebetile : 3 Cihan ahvalinin ve bizim vaziyetimizin bilânçosu 1918 de sulh olabildi mi ? Evet, kâğıt üzerinde, sulh akt - di. Hattâ bununla da kalmadı: Bü- barıştı. Amerikanın Birleşmiş Devletlerinin Reisi Wil- son'un teklifi ile bir (Milletler Ce- miyeti) kuruldu ki reisinin tekli di, ona girmedi! Hâlâ onu tanımı- yor.. Bu müessese kâfi gelmiyormu! smda çıkan ihtilâfları hal için bir âlet saymiyacaklarına dair antlaş- ılar.. u da kâfi gelmiyormuş gibi, her devlet, diğeri ile, yahut dev - letler küme küme dostluk, sulh, ademi tecavüz, bitaraflık muahe - deleri imzaladılar. Başka bir âlemden yahut insan gibi anlayışlı bir mah- > gelse, bu üç adin antlaşmayı etse der — Eh!, bu erek oumuşlar, nedamet getirmişler , bir insan, pişman bir daha boğuşmiyacaklar at e ters eri çevirelim Telihat eskisi gibi devam edi- yor. Hattâ sulh muahedeleri mu- cibince askerleri tahdit (edilen devletler gizliden gizliye değil, a- çıktan açığa erener em ne silâl a!. Bütün devletlerin bu mke bütçeleri, 1914 ten evvelki bütçelerini fer - sah fersah aştı. İngiliz, Fransız gazetelerini a - çınız. Almanyanın pek muntazam bir surette, muahedelere münafi olarak, silâhlandığını, bütün mil - leti asker haline getirdiğini görür- sünüz... Mütehassıs değilim. Askerlik - le de münasebetim yok... Fakat u- wmumi yazılardan anladığıma gö- in Ooyanında dünkü cihan harbi çöl araplarının gazveleri kabilinden iptidai bir dövüş halinde (o kalacak.. Hava, gaz, mikrop muharebeleri 1914 te hemi huldü. Bundan sonraki harpler ise, bilenlerin ifa » | Yazan : Celâl Nuri delerine göre, münhasıran hava i gaz, mikrop mi ebeleri olacak ve bundan çekinmek kabil olamı- yacak.. Bu muahedeler ne, bu silâhlan- malar ne?. Bu lâhna turşusu ne, bu pehriz ne?.. 1877 Fransız — Alman harbin- den 1914 cihan harbine kadar ge- zırlıklar daha başkadır. Bir de, o hengâmda, bir harbin ne demek olduğu malümdu. Yarı - nın harbi ne olacağını (o bugünkü nesil bilmiyor.. Fransızların gün - delik endişesi: — Acaba, Alman - ar bize ne kötü (surprise) hazır - lıyorlar!.. o Almanların gündelik endişesi de: — Acaba, Fransızlar bize ne kötü (surprise) hazırlı - yorlar!., yük — Britanya, iin za” mana değin bir ada arelerin in üzerine, İn- ln adalı adi vi Büyük — Bri- tanyanın azametini, şevketini te - sis veidame eden yalnızlığı ar - tık bahsa mevzu bile değildir. İngiliz ricali bizim hududumuz ei ile F eb ayıran Rein ırmağı ki haklarını tasdik etm: Dünyanın bu semti, işte, böyle, bir v gibi kaynıyor. Öbür tarafında ise hn (ici Milletler nin idm çımkıştır.) 30 milyon nüfusluk, mesaha itiba » yle Türkiyeden üç misli büyük bir parçayı Çinden aldı, kopardı, arp etti ve orasını bir imar nü - munesi haline getirdi. Japonya, Uzak Şarkta kendisi» ni yekta biliyor. Büyük Okyanusta Amerikan — Japon — Çin işleri, Avrupa müs - il ÜLKEMİZDE 4 5 z 7 A ELEĞİ 7 Zeytinciliği iler- letmek için.. Neler yapılmalı ? İzmirde zeytincilik mütehas - sısı Ferruh Bey tetkikleri hakkın- da bir rapor hazırlıyarak Ziraat vekâletine göndermiştir. ütehassıs raporunda mm takanın zeytincilik vaziyetinin in- kişafı için şunlara lüzum göster - ktedir: | re yeğin ir edici bir zenci kanı mirde ili lada, ve sernağclığı enstitüsü tesisi, 3— itüye bağlı birer is - tasyon e aat mmtakası mütehas - AMİ ve ayi ilini bakım me - murluklar — meri yetiştirilme - si için Bornova Ziraat mektebine kısa müddetli bir kurs açılması 6 — İzmir vilâyeti kazaların - da altr mımtaka ayrılarak faaliye- tin bu altı mıntaka Omerkezinde teksifi.. Mütehassrs Ferruh Bey bu şe- rait dahilinde İzmir vilâyeti zey- tinciliğinin (o büyük bir ilerleme göstereceğini ileri sürmektedir. Dikilide bir kaza er Mazilı köyünde bir ka- ur, za olmuş! Köy drill Tosun oğlu le San - sar avına saran bir in üzerin- de pusu kurmuştur. Fakat ağaç - “ muvazenesini kaybederek yere ünd vücudünün muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Ahmet hemen o Dikili dispanserine getirilmiş, yaraları Dikilinin pek çok sevdiği doktor Bekir Sıtkı Bey tarafından pan - suman edilerek İzmir Memleket hashanesine gönderilmiştir tamireleri yarının en yüce mesele» leridir. Bu işler sulh ve müsalemet dairesinde halledilemez. Milletler Cemiyeti, antlaşma » lar, Uzak Şarkta ve Cenubi Ame - rikada iki harbe mâni olamadı. Eğer Uzak Şarktaki Sovyetlere ait Vladivostok limanmdan Ja - ponyanın büyük şehirlerini tayya - re ile mahvetmek ihtimali mevcut” olmasaydı, Japonyanın oderhal Uzak Şarkı kendine mal edinece - ğine zerrece şüphe edilemez. Bizi ancak (o Avrupa meseleleri meşgul ediyor. Halbuki kürelarz yalnız Avrupadan ibaret değildir. Büyük okyanus ve Uzak şark kor - kunç rüyalar görüyor.. Celâl Nuri (Ardı erteye) Eşekarıları Kurkuteli! korkutuyor! Buraya biran önce yeni bir post? binası yaptırmak lâzımdır Kurkuteli, (Hususi) — Bura - sı Büyük savaşın ilk günlerinde nahiyeden kazaya çevrilmiştir. Evvelce hiç bir şey yokken son çimi Sabur Sami Beyin mutasar- rıflığı zamanında yapılan mek - teple, bir nahiye müdü: tırdığı hükümet ko: ürünün yap- ©- lediye dairesi ve köprü başındaki büyük ve güzel gazino ve bir de oteldir. Postane berbattır! Şimdiye kadar görmüş old ğum postahaneler ae bundan fenası yol ei Yazın sıcaktan, kı- şın da rutubet ve an içinde asi üni söyliyorlar. , İçinde dönülecek ve iş görüle- cek bir yeri de yoktur. Posta u - mum müdüriyetinin burasını u - güvenilmekte - dir. çünkü Nazif Bey vali iken bu gelip bu ene gözleriyle gör- müş ve acımıştir! Eşek arıları Buarada eşek arıları herkesi korkutmağa o başlmıştır! Bunlar insana hücüm ediyorlar, soktuk - larını lane öğleye reisi Mustafa Bey bu en sın ölüyormuş! Düne sladeni Mustafa ar. ai hu - yi de bir arı ısırmış, iki mia ya- tırmıştır. Kaymakam li Sait Muhtar Beyle DE e danı İbrahim Beyi de sokmuşlar ve hasta düşürmüşlerdir. Ben ken- dimi elimde taşıdığım karasinek mücadele kamçısiyle güçhal ko - ruyabildim. A - Yağmursuzluk ve kuraklık Kazanın bütün köyleri üç se neden beri yağmursuzluktan bü - ük sıkmtı içinde kalmışlardır. Halk ektikleri mahsulün tohum - larmı bile alamamışlardır. Eski vali Nazif Bey Kurkuteli deresi- nin çıktığı yerde eğe yapa - rak suları toplamal u sularla Bozova men reiki ka- za merkezine de o sudan içme su- u getirtmek için söz veri. rs başlamak üzere bul m posta ve telgraf umum müd ğiyle buradan gitmiştir. diriltecek olan bu su işinin bi rilmesi yeni gelecek aliriz. | ruğuna kalmıştır. Yol nün işi berbattır! i ” |Banka halka me 2 Burada şubesi rm Li t e bandi a bir faydası görülmil” halka buradaki mem: | dımda bulunmıyor. ği Kazanın geliri / Maliyenin senelik gelifi lira ise de bir taraftan bir taraftan da bankanıff paranın toplanmasında “Belediyenin ır. Ne 18) Bune lük vardır. 5000 vi kadardı halk kmrakl'ktan halde olduğundan borç | zor Silsile A Ragıp çi Bulgaristandan gp muhacirler 4& akkale, Hususi) © ie ve Romanyadi muhacirlerin sayısı (209 bulmuştur. | Bunların hepsi köyler” ğıtılarak yerleştirilmiş VE ları da verilerek bu sene” tahsil mevkiine geçme olunmuştur. Bâlıkesir valisi Beli j reisliğini de yaf Balıkesirde belediy€ şinin de Vali Salim Bej 48” dan görülmesi hüküme'” laştırılmıştır. KURUN'unMüilir Romanı: 22 Bu tehlikeli vaziyette iki ni - şanlı birbirlerini inandırmak i - çin çalışırlarken kızın izini Kali şehirli âşık yetişiyor ve köy emen kendini aralarma atı- yor: — Beni öldür, diyor, ona kıy- Burhan Cahit Köroğlu ni Kaba ve sert köy delikanlısı © zaman sevginin yerini anlıyor; parmakları gevşiyor ve bıçak e - İlinden düşerken o kendisinden VE radye veriyor. İmem neden © zaman bu Mr inal o kadar dokunmuştu ki, kendimi tutamıyarak: — Zavallı! Deyivermiştim. Önümüzde koltuklardan bi - rinden dalgalı sarı saçlı azamet- li bir baş çevrildi. Göz yaaa baktı, sonri im bu dalalığıma acır gibi: — Zavallı! Dedi ve güldü. Bu muhteşem hanımefendinin İzmir zenginlerinden birinin metresi olduğunu sonradan öğ - ndim. Aradan yıllar geçti. Fakat buğün o müstehzi göz- lerin bana acır gibi baktıklarını görüyorum. » Küçük kasabada pek çabuk yayılan nişan havadisi oüzerine herkes aklına eseni (o söylemeğe devam ederken küçük bir el çan- tası ile Ergin bir sabah geliver - di. Foçadaki gibi beni kaçırmak kimsenin aklına gelmedi. Aylar- dan beri kafamı dolduran, sinir- lerimi yoran adamla nihayet kar- şı karşıya gelmiştim. Harbin dehşetini onun ağzın- dan dinledim ve gözlerinde sey- rettim. o kendini yarım bırakan kanlı harebeden bahsederken katılaşan u genç asker yüreğinde derin a- cılar bırakmış. (Edek) hastaha - nesinde iken gözlerini kaybeden bir evli silâh arkadaşının karısmın sesini olsun duymak için nasıl sa- bırsızlıkla bugünü beklediğini ve tâ stanbuldan koşup gelen genç adınm ona ne candan bir sarılış- la baktığını anlatırken gözlerimiz yaşar iz) in bizde gi rak kaldığı birkaç güf bl e bir fırsat bularak Mn tirdiği küçük çantay! taha nede iken zer sayıfasmı şenliğe ei geçti.. Bu kimse: yi dan bütün ümitlerini * ds ladığmı her te ee e satırlarla kaydetm pelli Bunları el Geyiği eyle Akhisara döner mire tayin gi e Bu garip esadü laşmak üzere e olan az daha geriye pi İzmire gitmek e ün “e in Ke TUZ.

Bu sayıdan diğer sayfalar: