14 Aralık 1934 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 8

14 Aralık 1934 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cinayetten sonra Çeviren : İ. Kayacan Kentin ta bitimindeydi. ve zın pençere â Sui bir adam g ründü. Gözleri fırlamış, rengi Dudakları adar) trafma göz gez- dirdi. o Ses sada yoktu. Atladı, koşmağa başladı. Bir Tie sonra durdu. . Net Bir manın fes- lendi, sök aldı. Yirmi tede geniş bir yol vE Yürüdü, neden so saptı. En'kuytu yerini e e ğilip yeri kazdı. Kanlı bıçağı gömdü. Yığdığı toprakları çiğ - nedi. Sonra ıslak çimenlere otur- U. Kulak kabarttı. Derin sessiz - Ekten ürktü... Sanki yer yüzün- de yap yalnız, tek base kal - şt. ” Birdenbire bir gürültü ile ür- perdi. Bir fersah ötede bir ara- banm tekerlek gıcırtılarını duy - Sesler uzaklaştı, kaybol - Sonra yavaş yavaş hilkat u - yanmâğa başladı. Kuşlar kanat çırparak e Tan yeri a- ğardı. Gök mavileşti. Katil, im rn vura- göz gezdir- Elleriyle ii melek adımda ar - Gene ie yer- luk duymuyar- geli. Hava sakindi. Çıt yoktu. e büyük bir çınarlığa velâ elini başına, sonra midesine götürdü: — Karnım aç!. di, 7 © Kendi sesinden kendisi ürktü. Cinayettenberi ilk defa sesin duyuyordu. Uzun bir müddet ne- fesini tutarak durdu. Acaba kinaz. se eşitmiş miydi diye söylen- Biraz sakinledikten sonra ceb- de araştırdı, bir kaç metelik ırıldandı: — Yetişir. Altı saat sonra hu- dudu aşarım. Ondan sonra mey- dana çıkarım, çalışırım, kurtulu- ” Bir saat sonra soğuktan - mağa başladı. İm vi lamıştı pantalondan başka bir şey yok - tu, Kalktı, gene yürümeğe ko- Ya Bütün gece yürüdü, tan yeri .|. ei durdu. Ormanın öbür ucuna erişmişti. Artık açık ha- vada, aydınlıkta yürümesi lâzım- undan korktu. Bir adım a- tamı ii Gene bir ld saklandı... Nal sesleri duyu Sarardı. — Jandarmalar! Hayır, bir çiftçi, sabanına hayvanını koşmuş ıma gi- diyordu. Kırbacını şaklatarak “irk çalıyordu. Bir ses — Jak!, Köylü döndü: ! — Vay, sen misin Fransuva?.. Bu sabah erkencisin! çamaşırlarımı yı- — Geşi kamaya gidiyorum. Pek te yakın | değil. de o tarafa esime Paketi hayvanın sırtına koy. — Teşekkür ederim. e; çocukların nasıl? Jak kalın kalın güldü: — En hastası benim... Hepi- mizin sıhhati yerinde... Keyfi yerinde.. Minitazdii bir kerre daha şak- lattı. 5 Katil, onları gözüyle takib et- ti. Derin bir göğüs geçirib içini çekti, önüne yayılan tarlalara baktı. — Yürümeli. Yirmi dört saat tır. gecikirsem mahvolabilirim.. Kararmı verdi. o Ormandan ir bir kilise On dakika yürüdü, ündü. Çaresiz köye gidecek, karnını ” doyuracaktı. Tam köyün sınırına ayak bas- tığı zama: rıldadı. haberi ük «Belki | bem tarifimi bildirmişlerdir. Geri döndü. Biraz gerideki küçük ağaçlığa girdi. lığını unutmuştu. Köyden kaçı- yordu, uzaklaşıyordu. Fakat orman küçüktü. Gene Başını uzatıp et- p e tarlalara çıktı. rafı kolladı.. yemek yiyordu. Köylünün yemek yediği köşe TAKViM CUMA e > ici Kânun isa Ak ? Ramazan ün doğuşu 718 vi Gün batısı 1641 1641 Sabah dahazı 6 Öğle namazı 1209 1209 İkindi namazı 1439 1429 Akşam namazı 1640 16,41 Di namazı 18.0 18.26 sak 533 52 Yılın geçen günleri 348 349 Yılın kalan günleri) ,İve karısık k ns. 20: Sarkr S A ar. 2020: Aktünlite, 20.80: Onrband.— Muh- telif sözler, 21.15: Senfonik konser, (kotiser #tuvardani 22.80: Siirler, 2240: inserli e #Anz: Dans musikisi, rel hr. LMİPZİG. 88? m Ti rak. a 15 Heli vii #itar 20 rf m 10: Ak im kes 'n herler, Rahert damn AYAR einen Ti e) iş inci fan- tazisi, 74: Oneret parç; PRAĞ, 470 m. 16,55: Orkestra, 17,45: Sözler. — Kunrtet konseri, 18: Ziraat. 10,10: Ee ele prosramı, — Aktünlite, 20.10: Caz 20.30: He. ff mmsiki. 21.50: Senfonik Mİ Haber- ler. 28,15: PlAk, Khz. MOS SKOVA; vala 361 m. : Dans musikisi, 18.30: Cocuk mteri ONMEr. | ya atmaki Kadınlar Adası? “Yaran: Gerhard Hauztmann BAE DEERE, Adamızda papalık © vazifesini vuktan çıktığı davasmı bile orta - tan vaz geçerim.. Biz ka- dınlar adasında safdil olmağa o- kdar alıştık ki! Hem de neden saf- dil olmıyalım? Birisi gelip te bana yenin, her sene iki yüz seksen sekiz yumurta ladığ beni ihtiva ede: yumurtayı, bir kuluçka ördeğin altına koyduğu - nu iddia etseydi, bu cennetiâsa a- dada buna inanmakta zerre kadar tereddüt etmezdim.. Her şeyimizi kendi hal ve vaziyetimize (ogöre tanzim ve ayar etmeliyiz. Esasen muhayyile kuvvetinde atılan bu gibi perendelerde oldukça büyük bir cazibe vardır. Tabiata muga - yir görülen bu gibi hallerdeki ca- zibe pek gizli kalan bir şey, baş bir suretle ihata o olunamıyan bir hakikati timsal ile anlatır. ile mak kabil değildir, mücessem olmadıkları için görül - zl una rağmen bir hakikat örünmekte devam ederler. ok talii çok (defa bu gibi eri e tayin olunmuştur. O hakikatler içinde © coşup taşmak insan akla bulunan mistik bir hırstan “doğar. Çünkü — o hırsın e 5iünSüzi 17: Hefitnmisiki. 191: Sözler. 19:30: Sarkı- Tar. 20: Kücük radva orkestrası. 20.40: Ak- tünlite, haberler. 21,15: Sarkılar, 32.10: EE Teneeli konser, 28: Son haberler: 23,30: diğe konseri, 599 Khz, VİYANA, 507 18.15: coni, 1840: Pen: irano konseri, Haftanm baden snoru. 18.8X: Denizetlik, e Felsefe, 20.05 iberler, 2015:Nnel sarkıları * Temsil. 22.30: Haher- 0 konseri, 2280: Haberler. eli MR ser. 2450: Kuntet rim — BORSA li belle ihtiva ederi aadete inanma kuvveti, her ca bir hassa uzvü gbi, ta - mamiyle sönüp kalmak istemiyor- sa bol bol talim yapmalı ve gıda almalıdır. Rodberte kahve fincanmı ince dudaklarmdan © uzaklaştırdıktan sonra birdenbire dedi ki: halde ( bizimiyi kalpli Laurence'in bugünden ( itibaren dört ay sonra, erim o ha- va ve rüzgâr yumurtasını yumurt * layacağına m şüphe kemi lâzım geliyor Rodberte'in bu sözlerine kadın- lar bir müddet sustuktan (sonra tutmasına muvaffak olamadıkları n “ ika bir şey yapamadılar. Orta - bi, sükünet bulduktan sonra Rod berte dedi ki : “ — Gülüyorum amma, ancak ama emilen imanda, li çok güzeldi... Peynir, domates yiyor, şarab içiyordu. en işe işareti olanlar üzer- Katil mırıldandı: rinde 2 de muamele görenler. M vi de | ni “kapana fiatlarını Set Gene içini çekti: m o Nukut (Satış, , e » Londri 62, * Viyana a eğ t, ça ak şmak!.. - Aile mu * Nevvork 196, —| # Madrlı a - habbet Saadet galata: * Paris 170. — |» Berlin d. » Milâni 218 —İ şe » -—— Devamı yarınki sayımızda — | « Brükse B— : bulayan v6, tina 94, m Cenevre o 818, | Ne vi TEPEBAŞI «Sotya 24, —İ| * Takotamı - e ŞEHR TIYATROSU tire ili > , — ecldiye gi EMSiLLERİ «Sirki a ri Bugün saat 14,30 da Çekler (kap. sa, 18) Bu gece saat 20 de 042.75. Je Stokhim 3.1097 HAMLET Ka ii * 2 Nebi 0. e « Viyana 4.2986 Paris « Madrir 8.8075 Milânö ve * Berlin 14763 ep Til N « Brükse (| M3670)6 Varşova 4193 Atina. 3.6154) « Budapeşte 4.1087 3 Cenevre Ç 2.4531) 4 Rükfes 78955 W. Şekspir fya 2187 | w Belgrar 441842 m Amsterdam 1,i74x)* Yokohama 9.7488 , Pr 18.9790| & Moskova 1089 50 eviren: Ertuğrul Muhsin NN ESHAM . 1 Bankas: 10— Iramvay a0 Anadolu “8, J« Çimento as. (310 Reji ? Ünyon Değ —,-- Eski Fransız Tiyatrosunda Serlia re mm Ye Bugün saat 14,30 da e Braas #7. m Palya —— Bu gece saat 20 de Eide şk DİRİ holi ri ii Telefon —.s Delidolu ŞehirTi ri istikrazlar tahviller Oi 3 perde ? 4193Türk Biri va Elektrik -> i r : 1 seo) ea ün Rihtim 1750 em ii slsraznan 94.9*)x Anadolü 4545 İğ t 4 Erçani istikrazı 97.. |« Anadolu ll 4545 Bestaliyen: Cemal 1698 A ..Mi, .00 ll TM. 46— Reşit m me dde bilmemezlikten şiir ol ğunu unutmıyalım: Gariptir ki şiir en saf hakikatlerle yaşar.,, Anni bu sözler üzerine — bira: düşündükten sonra onlari elik Rodberte sözüne devam e - Ri rlerim'zde ne kadar ih- gilaf bulunufsa bulunsun, Lauren- ce'in ada havatıma şairane bir 52 - kil vermesini ben ne kadar havai garip kuvvetin kıymetini takdir * den kendimi alamıyorum.. İt'raf edelim ki bizdeki iman ! meselesi kizde m m haki - katen müskü'lesi Oda im nın gözle görülen, pe rarran ha- Dini imanların Dize Geniz A.” dayanmadığını ileri sürdü. Jens İtü nın, esrar ile örtülürse daha vetl' olacağını anlattı. İmanl bir insanın gördüğü Keti iv insanın görmeğe muktedi N yacağını izah etti. İnam Nia rol ç rında takbihe şayan olan bir iu imanlının nazarında mukadde#” İtü bak'kat gibi görünür demek iste) ka di. Va Rodberte bu sözler üzerine gözle görülen ar : i süre! erek © di ki: “.— Meselâ bir gün teshir © > körfezinde balık av?” Bu esnada.. Fakat İtarai bırakalım, bu o mne$i yeli açmıyalım.,, ; — Neden açmıyalım, Ro? hi te? Sözlerimizi ya hiç yf eh ye ie rma la O körfezi re me i —o hakikate yakın olduğuna getireceğinizi ümit ederim. ir gün, hem de uzaktan gör” ii ğü halde maatteessüf, yahut “pi çağ almemnun'ye gelip bizi kar 3 ğa gelemiyen vapurun gün o sihirli balıklar tsi gs balık avlıyordum. Bu esnafi. hayır, bu tarzda anlatam e, ğım... Yanlış başladım..,, di Ressam hanım sabırsızlıl gırdı: —“ Aman yarab Rod? elleme ele; ike bu adi kayi ihtirazlara hacet var mı?,, latest, —“ Biraz sabrediniz, rei# i nim.. Fikirlerimi altüst ederi bilmem des esrarma karşı bir günal! 4 telâkki edilecek bir sey söyl yal diye anlatacağım şey u ma değilse'de öyle söylemef” zım gel'yor.. EN Ben aklıma estikçe o tesbif £ ci balıklar körfezine kadar rim. O gün de basalt taşını” nize doğru olan b'r dili. üz oturarak deniz suyunun be! ğmr'seyrediyorum.. Tabii een derinliklerini vaffak olabiliyordum. e İt nım, size tavsiye ederim, gi ongresi PİİZ Yag Şişli Halk y “hakikaten” sinda yapılacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: