14 Aralık 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

14 Aralık 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sene 17 — No: 5804 — Fiatı her yerde 5 kuruş nn Başvekilin .. . : söyledikleri Öyle sıkı devirde yaşıyoruz ki gününü gün etmek en büyük ka- zanç, gelirle gideri az çok denk tutabilmek en değerli üstünlük sayılıyor, Yeryüzü ülkelerini kasup ka: vuran ekonomi kasırgası içinde «Gemisini okurtaran kaptandır» diyorlar, sonra da şu söz- Teri - katıyorlar: Dalgalar iri dir, bora sert esiyor, gemisini kur- taran pek ezdir...“ «İşlerimiz iyi “gidiyor» diyene görülmedik nesne gibi bakıyorlar, Bu kargaşalık, bu ana baba gü- ünde biz niceyiz? Ekonominin sarp yolunda gidişimiz nasıldır? İsmet İnönünün evvelki gün söylediklerini okumaya başlayın- ca - ne Yalan söyliyelim - ilkön- ce, sandık ki, benliğine güvenci çok, çalımlı bir politikacının, pro- İ pagandalık övünmeleri karşısın- dayız. Söylevi okudukça, hiç olmaz- sa akla karayı seçebilecek en kı- sır görüşlü adamın bile anlıya- cağı yapılmış işlerin birer birer sayımı karşısında © yüreğimiz öğünçle kabardı. Ekonomiden #öz açılınca, bol lâkırdıya, içinden nüzariyelere”böğmak” pek kolaya dır. Bu alanda, yokluğu örtmek için sik sik tutulan yol da bu- dur. işi İsmet İnönü bu kolay yolu boy- İamaktan çekinmiş, doğrudan doğruya olanın, yapılanın içine girmiştir: Yurtta bu yıl genişlik ooldu, diyor. Dışarı satışlarımız geçen yıldan üstündür, Tütün, üzüm, in- cir, arpa, buğday, yün, tiftik, pamuk, zeytinyağı, deri hem daha çok, hem daha değerli satıldı. Ge- çen yıl kilosu 17 kuruşa satılari yün, bu yıl 120 kuruşa, 28 kuruş tutan tiftik, bu yıl 115 kuruşa, os- kiden 17 küruşa giden pamuk şimdi 50 kuruşa elden çıkarıldı, Bir çok ülkeler, yetiştirdiklerini yaptıklarını, satamazken, kom- şularımızın ellerinde birikmiş bü- yük stoklari varken, biz, bütün toprak ekim ürünlerimizi satmış bulunuyoruz. Elimizde birikmiş, satılmamış, kalmış bir nesne ol- mak şöyle dursun, İsmet İnönü di- yor ki: «Daha 24 milyon liralık alıcımız kapımızda bekliyor!» Bugünkü günde, böyle konuşa- bilecek bir politika adamını yer- yüzünün neresinde olursa olsun, parmakla gösterirler... Satışımızın, hem ölçüde, hem değerde bu yılki çokluğu, Başba- | kanın dediği gibi dışarı ile alış verişte tuttuğumuz yolun iyiliğin dendir, Dış “pazarlar, Türk ürünlerine böyle genişlemekle Oberaber, iç pazarımızda da gittikçe göze çar- pan bir genişleme, bir canlanma seziliyor. Alış verişteki sıkıntı çağlarında baş vurulan Kontenjan engeli, ya- vaş yavaş azalıyor, ortadan kâl kıyor, (Devamı 4 üncü sahifede) N. S. çıkılmaz | f i meği reddediyor. Almanya, İngi- | edecektir. , CUMA — 14 Kânunuevvel 1934 Mebus seçimi için defterleri hazırlıyan daktilolar çim bazir!i klanı hakkında malimat üçüncü sahifemtededir | M. Hitler Parise| Çifçinin Ziraat gidecekmiş Bir Fransız gazetesinin Berlinden aldığı haber Paris 12 — İntransigeant gaze tesi Berlinden aldığı şu haberi neş- rediyor: M. Ribbentrop Paristen buraya döner dönmez, derhal M. Hitler ile uzun müddet görüşmüş ve Pariste'eski muharipler rüesa- sı ve Fransız hariciye nazırı M. Laval ile yaptığı konuşmalar hak- kında izahat vermiştir. ........... Alınabilen haberlere göre, iki hükümet arasında müzakere için kapı açılmıştır; Almanya şark mi- | sakına bugünkü şeklinde gir. | liz projesini kabul etmeği ve Mil letler cemiyetine dönmeği tercih Diğer taraftan Alman başvekâ- letile münasebette bulunan mah- fellerden sızan haberlere göre M. Hitler Sar reyiâmından sonra Ak manyanın sulhseverliğini göster. mek için büyük bir propagandaya girişmek niyetindedir, Hattâ söylendiğine göre M. Hit- ler, bizzat Parise gidecek ve doğ» rudan doğruya Fransız başvekili ve hariciye nazırile bir Fransız « Alman antlaşmasını görüşecektir. | Berlin mahafiline göre bir defa Sar meselesi ortadan > kalktıktan sonra Almanya ile Fransanın an- laşmamasına artık hiç bir sebeb yoktur. DÜŞÜNCELER bankasına borcu Intihabdan evvel bir hal şekli bulunacak Ankara 13 (Hususi) — Hükü- met çifçi borçlarının 15 senelik taksite bağlanması hakkında Zi- raat bankasının fikrini sordu. Bankada salâhiyettar biri diyor ki: «— Faizlerin azaltılması ve borçların tehiri işi bankadan zi- yade devlet ve memleket mesele- idir. Taksitlerin 15 ibi vadeye bağlanmasma dair yapi- lan proje kanuniyet kesbederse banka bütçesinde açıklar olaca- ğma şüphe yoktur. Bu vaziyet kar- şısında bankaya yeni gelir kay- nakları bulmak lâzımdır.» Diğer taraftan öğrendiğime gö- re hükümet bu ciheti düşünmek- tedir. İntihaptan evvel bu işin kati şekli bulunacaktır, Kıyafet komisyonu işini bitiriyor Ankara 13 (Hususi) — Harici- yedeki kıyafet komisyonu toplan- dı. Mektepleri alâkadar eden kı- yafet meseleleri görüşüldü. Bu toplantılar gelecek hafta içinde bitecektir. Barem kanununda değişiklik yapılmıyor Ankara 13 (Hususi) — Barem | kanununda tadilât yapılacağı hak» | kında bazı şayialar çıkmıştı. Baş- vekâlet müsteşarı bunun doğru olmadığını söylemiştir. ÇOK BOYANIYORSUN KADINIM... Çok boyanıyorsn kadınım, çok bo- | İ yanıyorsun. Bana inan: Bu yüz göz İ adam yemiş gibi. Çocuğun varsa, onu sen bu dudaklarla nice ( öpebilirsin? | Kocan, nişanlın, sevgilin varsa, onlar senin bu dudaklarını nasıl öpsünler? Çok boyanıyorsun hatun kişim, çok boyanıyorsun! Benim ninem de sürme çekerdi gözlerine; senin gibi değil... Sen o ipek, o uzun kirpiklerinin tellerini örtü püskülü gibi biribirine yapıştırıyor- | sun, gözbebeklerin kara demir parmak» | lıkar ardından bakan, boyunları bükük | iki tutsağa benziyor. Böyle alaca bulacalık ne için, kimin için? Yüzüne baktıkça utançtan yüzüm | lazarıyor. Etini' boyiyarak satılığa mi çıkardın? Bu yoluk kaşlarınla, ağzının tadını bilen et düşkünlerine bile güzel görünemezsin ki... Sen de adamsın (o boyalı kadınım, sen de adamsin. Omuzlarının üstünde bir kafa, göğsünün içinde bir yürek ta- şıyorsun, Adamın en güzel, en işlene- cek, temizlenecek yeri, kafasile yüreği. dir. Dudağının boyasına, yanağınm al- değin düşkün bir vazlığın, yüreğile, ka- fasile uğraşmaya günü mü yeter? Du- benzi soluyor, kirpiklerinin rimeli ka- rardıkça gözlerin koyun gözü gibi bu- dalalaşıyor. Bunu anlamıyor musun? Bütün bunları seni horlamak için yaz- miyorum kadınım... Sen bu gidişle hor- lanmâğa: bile değmiyecekâin. Sen az- | Mican, Yalnız, sözüm üzüme baka baka kararır» derler; senin gibi boyalı azlığa buka baka, boyasız çokluğun da bo- yanacağından korkuyorum. Bunun önü. ne geçmek terim, Dileğim yalnız bu. dur... Orhan Selim İ şimdi Janis Herimlie - başlıyoruzl, w. Karanlıkta karmanırl. EEE Telefon: 24240 (idare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) -20113 (Klişe) 7 M. Venizelos diyor ki.. Türk - Yunan dostluğu uzun müddet yaşamalıdır Eski başvekil yunan gazetelerinin neşriyatını tenkid ediyor Atina 13 — Giridde bulunan B gi a > M. Venizelos, hükümetin iç ve dış siyaseti ile memleketin aske- R ri techizatı hakkında gazetelere uzun beyanatta bulunmuştur. Sa- bik başvekil, son hadiseler dola- yısile bilhassa Türk - Yunan dost- luğu üzerinde duruyor. M. Venizelos beyanatınımn ba- şında memlekete karşı vazifesini yapmış olmak için hükümetin ya- nında yer almakla beraber, battı hareketini beğenmediğini söylü- yor ve diyor ki: mi, hükümetin icraatını beğen mediğim şekilde anlamıştır. Hal buki ben hükümetin icraatmı tas vib etmiyorum, Papas cübbesi meselesinde gazeteler, yüksekteri idare edilmeli ve ifratlara var malarına müsaade edilmemeli idi, M. Venizelos : Eğer papas cübbesi meselesinde | #9" zamanlarda Ankaraya git gazeteler ile halkın istedikleri | miş oldukları cihetle, bu kanunun ve Türk hükümetinin veçhelerini anlamış olmalar, lâzım geldiğini vakit ve zamanmda teşebbüs ediliğ olsaydı patrike verilku ds. tisnaiyetin diğer ortodoks ruhani reişlerine teşmil edilmiş olacağı nı, her halde yegâne maksad yapılsaydı ve muhacirlerin mi- tinglerle tezahüratta bulunmala- rına müsaade ödilseydi' Türk - Yunan dostluğu ebediyen gömü- lecekti. Bundan sonra M. Venizelos, ilk beyanatını nasıl yaptığını ve A Şi Yale Türk - Yunan dostluğu binasını Ankara ricaline o hitab ve mü- | verşimamak olduğunu. pimi yarantiemicbe giptğımi anietmii | ten sonra M. Çaldarisi kifayetsiz (Devamı 4 üncü sahifede) diyor ki: , — Zahmetler oOve O emek- lerle kurulan Türk - Yunan dost- luğu aradan dört yıl geçtikten sonra zail olmamalıdır. Bu dost. luk uzun müddet yaşamağa nam- zeddir. M. Venizelos, Yunan hariciye nazırı M. Maksimos ve Besmaz- oğlunu tenkid ederek kendileri En iyi Türk kumaşı YÜNİŞ:. Satış deposu: Yeni Postahane caddesi, Tsy- yare piyangosu karşısında Telefon: 20485 Dil dersimiz biti, «Radyomuzun programı: artık düzeldi Spiker — Radyo İstanbul!.. Saygın dinleyiciler, fransızca Eller kalçayall..

Bu sayıdan diğer sayfalar: