14 Aralık 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

14 Aralık 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m a M5 i mi hesap! kikalarda iki rakiple © caklardır. Biri Beşiktaş Fenerbahçe - Beşiktaş maçı pasa en zor Gael birini bugün oynuyor ahçe takım; biliriz. Beşiktaş Vöbsik da ezbe- r alalı seneler oldu. Kadro- lar şöyle değiştirilince ne ür böyle” te ertiplenince ne çıkar, Fenerhançenin Beşiktaşla geçen sene yaptığı heyecanlı maçtan bir fotoğraf hepimiz hususi. ları; ikincisi di yetleri Acaba Fenerbahça takımı ilk hamlede karşılaşacağı bu iki has- ma birden üstüne çıkacak kadar Şu herkesin bu eri bildiği iki takım bugün Şeref stadında kar- - şılaşıyor. İki tarafı m adamakıllı tanıyoruz amma, neticeyi evvel den kestirmeği bir ei e ermiyor. Bu güçlük, Fi şiktaş takimlarının bizce ö #düle BE linen ie geliyor. o kadar çok şeylerini bilmese idik © bükmümüzü A kolay ve ul çe e Halbuki şim- dükçe işin ye ların'karıştığı- nı görüyoruz. Bazan böyle olur, çok malümlu şey, çok meçhullü - şey haline gelir... iki tarafın bugünkü gi ken- saplamadan evvel, peşi- ni sahayı da Aka deki - dan pr beller Feherin zorlu se örer Be; er imleri Akaretlerdeki meydanda 5 viii kapalı çektikleri şütleri oyunun ilk dakikalarındaki hü- cumlarda gol çıkarması «usturob- - yadan» beklenebilir. Malüm ya, bi oda çek tı seli aksin- den veya beklenmiyen bir falso ile karambol olursa ona «ustu- r bireri- oyuncu le cevab vermek üze Fene #bahçenin Beşiktaşı yenme- diğini görüyorum. yuncuları ayrı ayrı tartarak işi uzatmamak için, takım hak- kındaki kanaatlarımızı ikinci bir sualle şöyle ğe 3 uçuk senedir yen- memiş olan e nin bu- günkü takımı bir sene evvelkinden daha kuvvetli midir? Fener takımından Zeki çekildi- Se dekheri Pil li Bün Ni hakkile henüz çakı- madı. Oyuncuların nm bAlA tereddü ini vardır. Takımı iğde muavin ve rma m cim mevkileri tamamile Sirin şıp dizerlerile lehimlenme: Sarı e bir e iz ibi gün yun çıkarma bebi var im lehimsizlikten aliyor Asıl k öylece ölçünce, Fener takımının isa halini dünkünden daha kuvvetli Yukarıda yazdığım gibi saha zorluğu da Fener aleyhinedir, Şu halde, bugünkü maçtan Beşi takımı galib olarak çıkacaktır, Di- yebiliriz değil mi? Böyle bir hükmü lehime ya zıldığı kadar kolay değildir. Biz madalyanın bir tarafını tetkik et- tik, O madalyanın bir de Beşiktaş tarafı var.. Beşikta: e oyuncularının yerleri lim eskisi kadar kadar doğru veya yanlış olduğunu bilemeyiz. Eğer bugün Beşiktaş bundan bir sene evvelki beraberliği ve nefes- Hiliği ile maçı sonuna kadar yürü- tür ve Fener b > mer- kez muavin yerine eçiril mez, nr ihtimal ark ta Mu- nike. | ük) zaffer gene çekingen oynarsa, bu- günkü maçı sarı Bi üre son zamanda beral sözleştikleri geze keler kurtaramı ari o bg iş şansın öy- kadar zeki farkla sil ef Şefik fara koşusu muntazaman yap- pöh elime sokak koşü- sunu» bu sene de tekrarlıya- cağız. Kiyma saki geçi id yerle- ilk içtima önü- müzdeki ye içinde. er kğ klüplere ve alâka- darlara gazetemizle bildire- ceğiz, Bir ingiliz antrenör yor Fenerbahçe ile Ateş Güneş fut- se uğ İmei üzere bir İngiliz 'nör getirtileceğini kuvvetli bi yele haber al- dık. Gelecek İngilize dolgun bir aylık verilmesi ve aylığı nisbetin- de de işinde ehil olması araştırıl- miştir. Bu işi haber verenler, gele- cek antrenörün muktedir bir mü- tehassıs olduğunu da söylüyorlar. utibol şampi- ma; in Yöne milli takımı fevkalâde hazırlıklarına devam etmektedir. Tek seçiciliğe seçilmiş olan M. Nikolaidisin nezareti altında haf- tada iki gün idman yapan Yunan milli takımı bu perşembe günü ilk deneme oyununu a. ye klübüne ve oynıyacaktı Bulgarlar milli lam kampa saa ve muntazam id- manlara başlamışlardır. Bu seneki Balkan futbol şampiyonluğunu kurtar; üzere ker ein kuvvetli ümitler 2 ektedir: yi diyor. ve 44 Kömnuevvel 1934 YARIN Yazan: M., Uygaç Edebi roman - Tefrika: 2 - Ben merakımı izale İlanlarında, İz ış di. içini kendisinden sordum bile. Bi. | mağından bir şairlik geçti. İlyor musunuz, Faruk bey? de- dim. Beni size vermek istiyorlar. Hoşunuza gidiyor muyum? de- Babasi dona kaldı. — Aman Yarabbim! Ey, o ne tevâp Ne diyecek? Güldü. Kara kedi gibi gözlüklerile içime korku ver- : sw Güldü, ha, Neyse bu kada- rim şükret, —— Güldü amma ne evet dedi, ne hayır. Zaten o adamı kim anlıyabil- yimden 'da onun gözlerinde m en abdal, zavallı. ”— bu senin büyük ilim ii ersin eşeğin biri... Eleme bu kadar bakı- yor. Halbuki Eniştem günden gü- Fi gece ayak Zavallı Ferda! ablan ile evlendiği zaman Memi si delikanlı idi, ha- tirliyor musun — Her zaman at baba, üstünde ver — Kader, dedi. Allah böyle $ N MIŞ... Sonra, döndü, abdal oğluna baktı. — sen ne yapıyorsun? — Kardeşim çok meşgul, ra- YE etme onu, baba. defol yanımdan, geve- zel Nihal hiç aldırmadı. — Şimdi m ve di en çıkarmış. Ferdayi se gülmeğe e hafif | İni bir şarkı gibi ye laniyor: Ha- tırlıyor musun, or musun, kardeşim giri ne kadar güzeldi? diyor. Kim bilir ne söy- lemek istiyor! Hasan Tahsin bey büyük bir teessür içinde başını salladı, abdal oğluna acıya acıya baktı. Gençti, güzeldi. Büyük bir is- tidadı vardı, kurtuldu. Fakat eski ege zekâ- sından ancak re ir aydınlık kalmıştı. yalaka ara- EM zorlukla ışldıyabiliyordu. Ekseriya, köşkte bir odadan bir odaya dolaşır, halinde daima iş gören bir ikm isticali göze çar- pardı. Uzun boylu, narin yapılı idi. Düşük inde kocaman yuvarlak Kafasi göze ordu. $ rpıy: k Büyük mütefekkirlerin heves ettikleri şan ve şeref arzusundan kendisinde bir eser Aa Şöh- ret iptilâsına düşmüştü, Kendisi- ni meşhur deni sai ve edip zannediyo: a mağ içinde, filo- zoftu, mütefekkirdi, şairdi, bey- ni yorulduğu zaman, cebinden şişleri ie bir kocakarı sabrı rmeğe başlardı, Uzun, a mez ii desi apa, sanki elemli, Tüzi acı bir tarihin akilli 8 örer örer bitireme uzun, rdı, X zdi, Ba azan, bla berraklık za- azli 5 nız bir tanesi kurtulm bi bir lisanda yazılmış öle o şar- kı şu idi: «Ben, hüznü melâlden ölmüş zavallı bir adamın cenazesiyim. Ruhum için dua edecek kimse yek. Bana kendi ellerile bir demet Abimi yok H. zamanın çanı, o yal- niz «dün» ve «bugütin der. İskeletime sorayorum: Söyliye- biliş misin bana insanlar nereye gidiyorlar? İskelet gülüyor ve cevap v yor: Uzaklara, uzaklara, kim ye lir nerelere.. Ben m bir yolcuyum. Ölü- ler diyarından il sırtim- > ellerimle boğazımı sıkıyo- T Yürüt diyor, bana. Hayat ya- rın başlıyor. Ben, eva ölmüş za- ver iy adamım. ağlıyacak kimse yok. Ru- Mi bile yok... İskeletime soruyorum: Söyliye- bilir misin, bana nereye gidiyo. ruz? Bere veriyor: , lüzumsuzluk bir SR naksız bir üre Yel. niz ilan karı beyhude rig denize dökülmek için aka- Diriler diyarı namını taşıyan ir eli Pm hizi bu ak- Diyor bana: a bir yp ü viyordun... Yürü, yürü, yürü! Diyor bana: Sen bir eğlencede idin. ökmlz dans ediyordun. Hafifti, kamrallıklarla o giyin mişti. Eğer sana varmamı yorsan, neden beni dünya içinde dans ettirdin? Ben insanlardan kaçtığım için sim zavallı bir adamın cenaze- r istemi. Elele bir yatakta yattın. O sırtüstü senin yanında idi. Titriyordu, kendinden geçmiş. mg n yatağın çukurunda titri- fi siri vurmamı dtemiyor san neden dünyada beni titret. tin rdu Baba, üzün uzun o baktıktan sonra, sordu: — Sen ne yapiyorsun, Sürey- > Süreyya, canı sıkılmış bir ke- derle defterinden başını kaldırdı. Hayretle gülüyordu. — O, bonjur, baba... Ne isti- yorsun benden?

Bu sayıdan diğer sayfalar: