18 Mart 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 9

18 Mart 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gün gelecek ki bütün sey- kadar gezdin, dolaştın. ne anladın? Siyyah rae hatıralarını bir araya toplam Çek defterinden eksilen payrak- Ya, seyyahlar için hazırlanmış, on- lara göre tertip edilmiş yapma â: lemdir. Bümile > e istemiş!? Acunü İİ ali gözlük Japonyayı yedi buçuk liraya dolaşan adam! Seyyahların yazdıkları kitaplar ve pi kitap yazılacak seyyahlar neticede biraz sıkıntı o çekmemiş değil... Fakat gittiği memleketten “tam bir terüb,, il dönmüş. Bugün yazacak kadar bol hatı- ra ve bilgi ile dolduğunu iddia e diyor... a » * Yi cı seyyahların, gitt leri memleketleri kendi gorüşleri - | kâğıtlara doktürüp birer kitap! çıkarması da ayrı bir meseledir. Prp gezip tozdukları yer- eri her hangi sebeplerle suçlu) aa kendilerinin hakkında —hakikat namına— uy- lurdukları münasebetsizlikler baş- k > bir çekiştirme mevzuu ©- Bi şimdi, > al yedi buçuk lira ile udolaşan şu seyya- hın bir iki gördüğün” skip n Tokyoda e seyahate çıktığı zaman “Herkes gibi ben de bir kanapeye ilişmiştim, diyor. Yabancı olan yalnız ben Bü- A iü Bl ebrnini.. ii sey- » yahlara karşı aldıkları" tavır; bu Kodak inlârı daha çok ürkütüyor. Ve metitdde ellerinden geldiği kadar *z para harcamak üzere baş vur- Madıkları ucuz tdebir kalmıyor. dadır, Başlı başi ıma bu işe gi > İak olmak üzere bürolar (ortaya koymuşlardır. Seyyahı, hattâ adım adım ta kip edip her hangi bir kurmazl ya irmek istemesin - den ima skyamaz. i manevi kazancı, 8öre daha çok oluyormu! Bilgi dağarcıklarma daha çok Mal alarak memleketlerine meri Yorlarmış. Kimse, kimsenin sine yam s5 bu biçimde gezmek üze- te: Dn yolculuğa çıkan bir sey- Yah,. Jap, ponyayı bizim paramızla se buçuk liraya gezdiğini yazı - Ek seyyah diyer ki: © Yakit elektrikli tramvayı trei tüm, Metörbot' ve hususi yim Mimi eken ai me “ p en Jai: geydemeğe rakka yoktur — HM. | pi tekir y kanapesine, bağdaş kurarak yerleşiverdiklerni görü - yordum. © Gene bir ve bir otel ye- rine küçük ve üz bir hanı tercih etmiş!.. “Ufak bir yavru elinde kâğıt bir fenerle bana klavuzluk etti, İl para azalıyor. Hem fena bir) diye anlatıyor... Hanın ka apısma! hot almıyor. elince han sahibi ile hemen büz! * tün ailesini da buldum. Sır- Me tımdan çantamı aldılar. yakka- ge EN I in pm irsi bılarım “DM Yerine is ZER eri üzeri yer alm giydim. d rü yürüğ im, ei ek tük Hak beste dilimden konuşma- yı öğrenmişlerdi. Geri yanını da işaret oyunu gibi, iie tuhaf tuhaf kımılda me anlatıyorduk... Akşam meği, bir yer sofrasının etrafında, küçük yastık tepeciklerine dirsek: lerimizi dayıyarak bir pirinç ye * ları tatlı etlı yut - macera —— kalkarak, türlü isil ve. isini bırakmış: ... Yalnız şunu da se ki, x seyyahlar, h gittiği ali kendi lek gibi olmak ister. ni adam, meselâ bir Amerikalt olsa, Tibet çölüne de gitse, oralarda kendi rahatını bulmak üzere yüz katlı bir bina yaptırıp dönüşte de yıktırarak memleketine dönce, kimsenin bir ine dönse, k imsenin bir eğe rakkı yo HM. yy Af, Karahisar Madensuyu Kanı tasfiye eder. lr yerine herkesin biletle bini Mi yakadan öbür geçtiği vâpurlarla dolaştım.,, mmm p duğ rin, | yn söy | Ye -| da Sekspir ve Otello Büyük ingiliz muharriri 4 meşhur eserini neden ilham alarak yazmış? Şekisp'r'in evinin karşısında, Lort Adkenson isminde birinin tosunda ği adlı zenci bir uşak varmı Şekispir Bi uşağa sik sık rast- B a 2 z — 5 Lort Adkenson da yalnız yaşama- N ER arasmda sayılmağa “ Şekispir, atılganlığı ve canlılı- ğı itibariyle bunlarm düşmanı ol- tmekten mağı sz etmezmiş. Şekispir ai gün zenci uşağa rastlıyor.. Onu çok kederli görü- yor.. Ve soruyor: — e gülmüyor.. Nçin? mi? Bunu sormayın. Sebebini pela belki gülersi- İlçizme çoraplı, düşük panto- i lonlu, pürolü, sinema makineli > araba, yığınla iş adamı, yaşlı niz ! Seyyahlar arasında bir inanış kadınlar, mektep çocukları, Rine- Şekispir ısrar ediyo: ki, nereye: gitseler * kendilerine ler, babalar ve bebek gibi küçük Cansell içini vas e “ yyah muamelesi,, yapıya yavrularla doluydu. Tramvay a| yor: Her said milyoner sanan ra peleri, her ve kadar — Bizim lordun genç ve Mai 2) filler va; mış. Her seyyahı, para - bil kanapeler gibi' idiyse| bir karısı vardı. Lort dan mi hesabım bilmiype pi siri de, farma düştükçe e kimsele- çok emin 'ünkü, ka hal le bir sisleme vardı e '— Eğer size ihanet ani, beni epin öldürünüz!,, al Lort, karısının ihanetini gördü. KE onu affetti, undan sana K Lort fa- aldi ve irfan sahib! maması için, onu ena- mı yapmış? Zencinin gözleri dönmüş ve iri, sarkık dudakları köpürmüş bir halde cevap vermiş: —Elbette fena yaptı. Çünkü , ayni cürmü "tekrar işliyecek. be kendi kendini aldatıyor. Bü- “| yüklük, o fenalığı başkalarının a yapmasına meydan vermemek için, onu cezaya çarpmı —sen ği un yerinde Kilim, si Biz Afr'kada böyle yaparız. ew Şekispir evine döndüğü zaman (Otello) yu yazmağa başladı. Zenci uşağın hayalini gözünün ö- ünden ayırmıyordu.- Yazdığı piyeste üç siz yarattı: Otel'o, Dezdemona, Dezdemona lordun güz zel karı. sıydı. Cansell de Ölme yarat» muşt. (Yago) ya gelince, bu adam da ötekiler gibi hakiki bir tipti.. Ha- yali değildi. Lordun dessas ve en- trilkkacı bir vekilharcı (o vardı. ie güzel ve sevimli sesli ÖZ da tu. Cansell bir e gene sokakta ra şi Şekispir akıllı bir ve de- — bis vekilharcın, hanımı iğ'ni lorda nasıl anlatsam?.. Şelrispir düşünlü: — Hanım da vekilharca tema- yül gösteriyor mu? — Tema; ee a gündüz ve Otello rolünde meşhur bir aktör de lâf mı?! Hergün 8) arada va- kit geç'riyorlar. Lort leyin erken kalkar.. İiki saat ae dolaşır... Yemek yer. iki saat u- yur.. Akşam üstü tekrar iki güneş almağa gider, gezer. Günde altı saat lordun karısı vekilharca karılık eder. Bunu görmemek için Ziraat bahisleri gözlerimi vee , — Lorda sözlerine . Bana Beni kovacağından emi- Şir Ny e e de en * Şekiapir bu piyeste (Cansell)i Lordun yerine geçirmiş ve onun dediklerini aynen Otelloya yap- tırtmıştır. Lort Adkensonun zenci uşağını İngilterede herkes tanıdığı için, Şekispir, kibar aileler arasında od. ıkarmıştır. ani Lort Adkenson öldükten sonra., Kar bugün hâlâ büyük bir alâ- la “ seyrettiğimiz Di) uşak Cânsell'in ruhunu o ğardım!,, diyen Afr'kalr zenci- dir. | Turfanda çiçek ve mey- va nasıl yetiştirilir? Kışın tam ortasında, her 2 .k, yahut kendi elinizle ağaçtan| mi kiraz, şeftali gibi yaz meyvaların- dan birisini toplamak, ne büyük İşte bunu setler va- TUZ, w etişi lüks telâkkiedildiği halde: sene - in döl meli sl a al kemi a “bütün emek ve fı laf boşuna sar Fİ Röilmiş Ki pin zamanda top- da gübre ile beslemelidir. i in ve iyi su- lanmanın tesiriyle asmalar şayanı hayret derecede büyümeye başlar. İki ay içinde 3 — 4 metre uzun. aye filiz koyuverirler. Bir se- ül Kileri hir leketlerinde bur'gibi vasıtalara mü- -acaat olunarak meyva © ve çiçek yetiştirmek bir ihtiyaç haline gel İ İF, “ Serde üzüm ve meyva ağaçları yetiştirmek tecrübeleri. yk defa 1752 de Almanyada Potsdam şeh- rinde yapılmıştır. : Bilâhare ikli . mi soğuk ve rutubetli olan İngil . tere de bu usulü tatbik başlamıştır. Halen dünyanın e büyük serleri İngiltere ile Belçi - kada bulunmaktadır. da bilhassa Lille şehri Bailleul'de kırk tane ser vardır, ki bunlarm işgal ettiği arazir:n sathı 35.000 7 Serlerde en fazla itina edilecek cihet tı -aretin ayni de- recede olmasıdır. Hararet: Ther mo - Siphons'lar e yani rarette nazarı dikkate mühim bir nokta (vardır O'da nasıl açık havadaki gündüzle ge- ce harareti birbirinden farklı ise serlerde de bu fark değişikliğini nazarı itibara almalı e buçuk, iki metreyi bulan asmalar bir mevsim içinde 6 — 8 metre uzunluğunda filiz bırakırlar ve ertesi seneye de eri başma 7 — 8 büyük salkım verirler. İki üç sene zarfın - — istihsal kabiliyetleri azami de- yi bulur. Pi asma yetiştirilen serler senenin altı a; su. rette teshin edilmelidir. Asmalar da 11! senenin muayyen dikkatle budanır. Bu suretle bir asma altı sene üzüm verebilir. Bu müddetten sonra sökülür ve yeri- ne başkası dikilir. Serlerdeki as- iy EE ML ra zan üç dört kilo çeker. Bir İn- giliz amatörü 12 kilo gelen bir sal- kım yetiştirmekle rekor eide et- miştir. Serlerde her nevi meyva yetiş- bilmek imkânı vardır. Erik, ir, armut büyük dikilir. o Şubat nihayetine doğru ermde da nat eden yegâne meyva kayısıdır. Turfanda olarak piyasaya çıka- n bu meyvalar cok pahalı fiat. larla satılır ve bu isle meşgul o- lan'arm vüzleri, verdikleri emek- lerin mükâfatını götmekle gü

Bu sayıdan diğer sayfalar: