28 Mayıs 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

28 Mayıs 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

asi * pil Azis > ER İM, azalue mihayel prensese SÖZ vermişti; ini imei enerei bımdan ime kadar neden bahsetmemişti? — Emiri Rahip Mellâya niçin teslim ediyorsunuz? Diye sordu. Gonzalve gülerek nasıl sö! Bir müddet önüne, bakarak dü» | Şündü. Bn rel generalın omu- Zundan tutara! — Siz çok ii bir kuman- raci! i Halbuki | nim slmn böyle bir şey geçme- mi: veriniz. Sizi belki sevebilirim.Şim- dilik, size beni h h Yaş meyvalarımız|, Fransaya çilek göndere- Yabancı ülkelere çilek mek işi Türkofisi tarafından araştı rılmıştır. Çilek göndermek ancak uçku ile kabil a Şim- dilik çilek er Pa- ristir, 8 saatte ilekilsiziir. Taşıma parası (kilo başına 85 kuruştur. Gümrük vergisi ise çok | azdır. Bununla beraber Pariste Çileğin kilosu yirmi frank kadar tutaci aktır. “Türkeötisi bu bsünğe sorünlnia bildirmiştir. Parsilrin. bir dost gibi hürmet etmekten baş- elimden bir şey gelmez. General siiri de sözlerden cesaret yerinden larından — Beni mazur görünüz, güzel Prensesim! dedi, kendimi tutamı- fat ederseniz, Emir Mehmedi (Ka- ra Rahib)e teslim etmemenin yo- lunu bulurum. »# dansmız! dedi — Emir Mehmedin : “ya vahibe neden t slim edileceğini İki cambaz bir ipte elbette bilirsini oynarken.. Gonzalve hakikati söylemek is- | O General Gonzalve Prensese söz temiyordu. i vermişti... Emir o Mehmedi Rahip ği Ha Him vinel Hall Matiz Az, : 1 maki “sl > teslim edeceğiz. |'nasıl..? Fakat eneral, €n$| Bu, o kadar kolay. bir iş değil- rekti, — poe söylersem, tüyleri- rir! di <a merdan Me çok heyecanlıydı... mea eli gibi bir sesle: — Siz onu bu ölümden kurtara- maz mısınız? Dedi. v Prensesin gözleri | sulanmıştı.. Gonzalve öksürdü... Ve omuz- larını kaldırarak cevap verdi: — Babanıza karşı baş irem Maryana, o saate kadar, gçnera- İm sevgisine inanmadığı için, bü: | tün sözlerini şaka diye di, Fakat, Gonzalvenin böyle bir fır- sattan istifade etmiye m Prensesi hayretten hayrete düşür- mü; tü, — Siz beni sahiden seviyor mu- içinde in- ce bir oğultu eri yükselmişti. Gonzalve uzun larını al- tından sırrtıyordu. Gi. idi ncereye Min .| di. m iradesi vardı.. Gonzalve Prensesin ei çıkar çıkmaz gitmişti. Biraz sonra rahibin kendisini aramağa geleceğini bili- yordu. latılır bir adam değildi. Demirden mez bir inadı vardı. Gonzalve kendi kendine: — Onun bileklerinin sağlam ok ması ne işe yarar. Ben onunla vüşecek ie hi Diye söy! Geböre), rahibi hiç , olmazsa o ee (Mellâ) pale ün senin geleceğini bilmiyordum. Onu şimdi kamçıla- dım... Bodrumda ken; Elsiz bir halde yatıyor, mıldatmı tehlikelidir. Diyecek. Ertesi günü ken damlariyle rahibin çadırına rte receğini söyliyecekti. İşte... ri önünde bir araba durmuş! in Mellâ arabadan iniyor- dindi Yerinden ağa gelmez. Hayatı Tem telâşla kapıya koştu: a, doştum! dedi — Bu ed sizi ii ba ngi rüzgâr attı? kii Rahip) tıkanırcasına s0- 1 MN e — — Yolda arabanın önüne bir | Az kaldı ba alarak, bi: fırladı ve genç kam dolar omuz” öpe kün yorum, Bana her zaman böyle ilti- | kearyrr eee mete önderilmesine başlanacaktı momi Bakanlığının komi ü- ml Türkofis yaş meyva yerine e raporunu Ti merkezine göndermiştir. eyve konservelerinin gönde- rilmesi birçok yönlerden kolay ve ucuzdur. Polis haberleri : Atları en araba GR brıkası fal ı Hüseyinin 1; | idaresindeki sre atları ür- Rahip Mellâ da kolay kolay at- | 9” yola gel | - 1 | Osman, Abidin adında biri tarafın eç- | tada Birahane ( sokağınd. kerek koşmağa (başlamış, içinde bulunan Hüseyin ile Raif kendile- rini arabadan (atmışlar, yaralan- mışlardır. BİR TENEKE YAĞ — Koca- mustafapaşada balıkçı sokağında on sekiz numarada oturan bakkal evden bir teneke yağ dolandırmış, yakalanmıştır. “MISIRLIOĞLUNDA YANGIN — Kadıköyünde Mısırlıoğlunda çeşme sokağında yirmi numaralı evden yangın — çıkmış, bir kısmı yandıktan sonra söndürülmüştür, ELBİSE ÇALINMIŞ — Beyoğ- lunda kasaplar sokağında oturan dan elbisesinin ( çalındığını ileri sürmüş, Abidin yakalanmıştır. CEKET ÇALARKEN — Gala- a oturan ld KURUN'un Romanı :2 5 —KURUN 28 MAYIS 1935 Yazan: A. Ismet Ulukut Cemil doktorun yüzüne şaşkın şaşkın bakıyordu. Bunlar nasıi sözlerdi? Dün çıkan birinci kısmın hülâsa- Li 'olis müdürü, Doktor Ne- ziri nezaketli sözi lerle sorgu - lam. istiyordu. Doktor, alaycı ba - kışıyla, hastanenin, yüzünü görmediği ve sesini dtyeciği aşar — Neden kabul ettiniz? ayatı bir otomobil, arzu ve iradenizi bir direksiyon telâkki e- diyorsanız o başka.. Nazariyatınız bu olsa i filiyatta her şey deği- şiyor. Bazan öyle olutlar (emri esi karşısında kalıyorsunuz ki, bir adım gerilemeğe imkân bu- rsunuz. İlerileyeceksiniz, önünüzde di bir cehen. nem kuyu! vu bile ola. artık kör. körüne idareli Doktor durumu, ağlar ile pek eçti. Düşünceli bir insan gibi sözlerine devam etti: — Ben, bugün bile bu belirti- sizlik işimde yüzüyorum. Bu yürü- e bazi hiç düşünmediğim! yy Mem Bununla bera- b na da inanınız ki mecburen girdiğim bu yolların hiçbirisinde g NX raya gelişim de beni sevk ve idare > eden kuvvetin bir eseridir... Polis müdürü itiraz etti: — Fakat sizi ben davet ettim. — Şüphesiz, davet ettiniz. Sizin| 1 7.1 DAA dl sinde garson Pandelinin ceketini çalarken yakalanmıştır. KOVA Vi 'ABANCA — Ak- sarayda Horhor caddesinde otu- Tan Sabit, ayni evde oturan ev sa hibi bayan ilenin kocası Ce- mal tarafından başr va vuru mak suretile yaralandığını ileri ür. Sabit tin beğ tabanca çek» sil ileri sürülmü: BIÇAK ÇEKMİŞ m» tafapaşada bostan arkasında otu: ran Mustafa, amele vE eri çektiğinden yakalanmıştır. Bir kadın ve randevu! Hasibe isminde bir kadını, ran- ka Ka sanıyorsunuz, Maryam > — di. pale mıracakiı. Çok korktum. an, sizin ii Ni lee a men hergün biraz PE eriyen, mahvolan bir erkeğim. Si- Zi candan seviyorum! © Servetim, - #öhretim var. Sizi her hususta mes' , uğursuz mahlük, o gece ba” | mesinde... ut edebileceğimd emin | bamın ölümüne sebep oldu. — Kral ile aran nasıl?.... ? Neden benim boy- | Rahip bir iskemleye oturdu: — Çok iyi ama.. Onun ipi ile de numa sarılarak: (Ben > sizi sevi- Benim ölecek babam yok. | kuyuya inilmez ki... Ne ise ku lâf- Yörum !) demiyorsunuz — Belki ananız ölür...?! ları bi . Ben Emir Mehme- Maryana, Emir veri ölüm- | —Odaçoktan topri altına gir | di almağa geldim > sl için, generala k bir | di Kral dee iradesini uzattı: ilkerek ld » Ve adamlarına Emi- | eçmiş olsun. Bu, hayır alâ. meti değildir. Ben küçükken, Gi mıştır. İddiaya © göre, bu kadını evinde bir kadmla bir erkeğin bu- luşmasına imkân © hazırlamıştır. Adliyece araştırma yapılıyor. Gonzalve! Başıma başka bir u- ğursuzluk, başka bir felâket gel- | i — Silme beni ali serdiği: dı: — Beni ölüm haberi sarsmaz, İri De ei — (Devamı var) sin bir olut (emri vaki) hasıl ol- — — Nesil bir olut? Önce benim için, sonra da sizin için! Sırası gelince onuda caksmz. Yalnız şu kadarı nı ax iliniz ki hastanenin kurulma- ma başladığım gündenberi çok öm (mühim) ve çok yorucu vazifeler kabulüne ul oldum Polis müdürü Cemil, şaşkın sas- Km, doktorun yüzüne bakıyordu. Bu ne belirtisiz, ne gizlilikler taşıyan sözlerdi? O, Hacı Yaşar a un! Z A “e görmüş, izahat alm doktoru davet etmek istedi ve 24 $i. Bunu açıkça söylemek için de- ikiz — Hastanenin kuruluşunda ve çi le (idaresinde) bir. takım üzücü ikimdkile düştüğü- nüzü söylediniz. Niçin kabul et- tiniz, dedim. Buna cevap verme- diniz. — Sırası gelince hepsini e sınız. Benim boş ve lüzumsuz sö; söylemek âdetim değildir. Niçin kabül ettiğimi sordunuz, ben de olut karşısında kaldığımı | mak istedim. — Ne gibi ? — Bu uzun bir hikâye, hele si- zin için inanılmaz nmayacaksmız; yok, canınızı sıkmazsa anlata- ' yım. —Lütfeder — Demin dediğim pk ben beş parasız bir adamdım, gene de öy- leyim. Yalnız dilekte bütün arkadaşlarımın takip ettiği yeni, umumi usullerden başka bir teda- vi tarzım var. Bunu (dilediğim gibi yapabilmek i için bir. hastane imi söylemekte bir ziyan görmü- yordum. Bir gün, evden çıkarken üstü başı düzgün bir çocuk yanıma gel- di; bana bir zarf uzatarak çekildi, itti. Zarfı yırttım, içinden çıkan mektubu okudum. Bir hastane ni tmem ve bunun yapmaya nezaj yönetimini elime almam teklif e- diliyor, cevap isteniyordu. Altın- da da Hacı Yaşar Ağa imzası var- dr. Siz olsanız buna ne dersiniz? Arkadaşların bir şâaksi değil mi? Ben de böyle düşündüm. yırtıp attı ti, Eve girerken bir küfeci ile kar- tım: şılaşi — Çocuğun mii ml ett vermiyecek mi ? dedi. şin şaka olduğu ml belli, ikiyi e: — Biraz bekle.. iz eve girip “Kabul ediyorum,, sözlerini yaz- dım, zarfladım, verdim. Ertesi gü- nü bir mektup daha. Birtakım şatr lar: Hastanenin yapılacağı arsa ir emirler veriliyor et bana ayda üç yüz ilra da iy in benliği kabul edersem, iki ta maklğım ve bini İ imzayalıp iki ni birden kendisine göndermektir ğim bildiriliyordu. Bu işin ciddiyetten ne ka» dar uzak, tam bir alay olduğundan şüphe eder misiniz? Ben de karşı. i lık yapmak istedim. Bu (yolda hareket edenlerin bir mukavele zalayıp bana göndermeyecek” leri pek tabii idi. kavele a ul dım, imza ettim. İkisini de gön. derdim. Doktor Nezir sustu. dürü bunun sonunu rdu: — Sonra ne oldu, cevap vi dınız mı? Doktor iniltiye benziyen dali bir nefes aldı; başımı sallıyarak ce. vap verdi: — Aldım, aldım... İşte bu ce « benim için birinci olut oldu. O surette ki bir adım geriye çekil. menin imkânı yoktu. (Devamı var) em Kâğıdı a bir kâğıda ve mukavele il “j İşte onların hiç Polis mü" bekliyordu. fi ii dilimi ilk lü ii alim,

Bu sayıdan diğer sayfalar: