11 Haziran 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7

11 Haziran 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yalovada neler yapılacak Otel, banyo, oyun ve eğlence yerleri Parise dönen Fransız şehircileri Yalovanın alacağı yeni şekli anlatıyorlar ii Güzel Yalovadan görünüş I — EURUN 11 HAZİRAN 1935 —— Yalovanıı uğraşan Fransız Lİ Ev Prost ve Ruaye Parise dönmü lerdir. Yalovanın yakında Sisi bir şe anın plânını hazır ladığımızı biliyorsunuz.Bu plânın tatbiki kabil olüp olmadığın: an- mını-değiştirmeğ Belediye doktorile birlikte, maden sularını da gözden geçirdik. Bun- dan maksat, paviyonların, içilecek ve yüksek su yerlerinin nerelerde Yapılması uygun düşeceğini anla" maktı. Oyun ve eğlence yerlerini de belli ettik.. “Plânımızda üç büyük otel var- ritaları hazırlıyarak bize dde lini almış olani projeye göre faali- yet başlıyacaktır. Fransız akcil ötekisi Bay Ruaye de şunları söylemiş * tir: “Yalovada şimdiki banyolar kâ fi değildir. Asri birçok banyolar daha yapmak lâzımdır. Banyo şe- hirlerinin nüfusu bir karar üzere eğildir. Yaptığımız hesaplara gö- yi iri en a bin kişi için gereken o tel, banyo, eğlence yeri vesaire pri eni temin edilece, “Parise gidiyorum. Hai > direktörü Bay Cemille görüşe- Eks Le ten 803 tara - fından tasvip edilmesi işi gelecek" Tini Floryada tetkikat Yalovanın imar plânını hazırlı- yan şehircilerden Prost dün Flor- yaya giderek tetkikat yapmıştır. Floryanın bayaındırlanması için hk delilini iddi tır. 1 Pei OKULLAR | | il Terzilik ve kürkçü- lük okuluna girme ş Dar. KURUN okullara g > > ımı evvelki günden kibar mun man okurlarma bildirmeye i ümre İlk yazıda b lise- lere girmek için n lâzım ğe şart - ları yazmıştık. e dikiş, biçki ve kürklü okula girme şartlarmı yazıyoru: okul, dikiş, sli ve kürk - sl olmak üzere üç şubeye ay- rılmıştır. Dikiş şubesi üç yıl sürer. Bu şubede ielabere dikiş dersin- den pe şka hesap, türkçe ve tefter tutma dersleri de gösterilir. Okul günlük ve devam mecbu- ve çizgilidir. Kadın - Moda Ji — “Zemin İngilterede Yazlık şapka ve kostümler — Bu kostüm de ipekten Eti a k siyah pie Ceket taftadandır, Ve beyaz be - neklidir. Bu kostüm de e, siyah, çiçekli beyazdır. Jaket geniş ve düğmelidir. ridir. Buradan çıkan talebe dikiş şu- besi mezunu olur. Bu şubeye ilk o- kullardan çıkanlardan yaşları on ikiden küçük on altından büyük olmıyanlar alınır. Yazılma zama- nı orta okulların yazılma zama - nında başlar. Buraya girmek isti- yenlerin okul şahadetnamesi, nü - us kâğıdı, dört fotoğraf, aşı ve sıhhat raporları getirmeleri gerek- ir, Talebe bu şubede dışardan di- kiş getirip, malzemesi kendine a- it olmak üzere, dikebilir, Okul dı- şar sipariş alır ve talebeye dik- tirir, enbe yalnız ikinci ve üçüncü sınıf talabesine yıl sonun- da yaptığı işe göre para da veri - z Biçki şubesi bu ( şubeye dikiş şubesi talebesi ile dışardan tale - be alınır, Yalnız dışardan giren - lerin terzilik bilmeleri şarttır. Bu- ada tahsil müddeti sekiz aydır. Mayıs sonunda imtihan yapılır. Burada prova, biçki, manto, tayyör işleri yaptırılır. Hariçten girmek istiyenlerin yaşları on al- tıdan küçük 20 den büyük olma - ması lâzımdır. Bu talebe evvelâ okulda bir imtihandan geçer. Kürkçülük şubesi de bu yıldan Bay Hilmi geldi On gün evvel Ankaraya giden C. H. Partisi İstanbul vilâyet ida- re heyeti başkanı Bay Hilmi dün şehrimize dönmüştür, HÜSEYİN biir A Dahiliye eee e Lütüf Apartımanı saat e kadar Telefon se N © ya başlıyacaktır. Burada kürkçülük işi öğretilir. 'kçe ve hesap dersleri de na- olmaması lâzımdır. bir şey. O zaman çıplak hakikat açılır saçılır. Nesrin bu sözler üzerine sus - tu, Muammalı bir bakışla kurba- Zalı taraflarına doğru daldı. Nazik üşünen M rem ve Baha tibi ü — “küplünün iştehası bir ok- ka ral kıyı sömürmüştü. Şimdi o - irak tahtasındaki derme çatma büfe bo; şalmış ibiydi. Mumlar a Hağli erimiş. Saz, bir curcuna çalıyor. Ga - Yuyor. Sandallar da çekildi, dere tenhalaştı, sahillerde kimse kal - Madr, — i, tl dönsek, dediler, yok- . Wi RE ikamete mi geldik? Yoğurtçu pe koya çık- mak epi e bağlıdır. rece dolmuştur ki görmiyen bil - ez. Yabancılar sakın tek başlarına gece karanlığında da sandalı de - reden çıkarırlar. Derenin dolmuş olması yetmi- yormuş gibi bir de Şifa kıyıların- da, Mahmut Ata Sanatoryumu - buraya bir sı- rik dikmiş, üzerine paslı bir boş teneke geçirmiş. Bu yaman işa - reti gören kayıklar dümeni he - men kırar. rkadaşların sandalı tam bu hizadan geçerken Baha dedi ki: — Keyif ortası eve gidilir mi ya? Beni dinlerseniz Moda deniz klübüne gi çoğunuz orada di - — Çocuklar, farkında mısınız? Üç saattir hep sevmek, mevmek konuşuyoruz. Tevekkeli değil za- Bize beceriksiz diyorlar. Diyorlar ki, biz tenisten, danstan, kur yapmaktan, başka şey bilmez mişik, Çenesiyle germ şa yaşlı bir adamı taklit e! — Heli inliğikdel beklenen bu mudur Meme Orhanın bu sözlerine içerled — Ne demek? diye karşı koyu- yordu, biz bugünün gençleri vazi- rız, | femizi yapmıyor muyuz? İşte Nec- det, mükemmel bir gazeteci, hiç me * celere kadar çekici sallar durur . Ben tüccar bir adamım, teşebbüs” lerimde muvaffak oluyorum. Bed- riye ev kadını, Nesrin bir ev kadı- nı namzedidir, Hepimizin vazife * lerimiz, gayelerimiz, meşrebimize göre ideallerimiz var. Daha nasıl alım? zizim, içinizde içtimai mü- kadar doğru içinde bir de iğri bu lunsun. Benim demek istediğim şu ki: Büyükler bizim çalışış tarzımı- zı değil, eğlence tarzımızı tenkit e. diyor. Bu serbestlikler, bu danslar, kızların oğlanların o uluorta kur yapması, efendim?!... Zübbelik sa” yılan spor iptilâsı, a büsbütün kızdı: eskiler? Onlar nasıl eğ - Ez Söyletme Ge beni, ya - nımızda hanımlar va: Sandal Moda izl yanaş * mıştı. Burada rüzgâr daha serin e- siyor, kıyılardan yosun kokusu ha- valanıyordu. Baha, ayna tahtası * na iyice sırtını vererek yaslandı. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: