21 Temmuz 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6

21 Temmuz 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ile. METE b sen 6 — KURUN 21 TEMMUZ 1935 ipek mendil aldığı köşke bamın yeni Le besi kaç gün oldu. Bu, bina- fakat bir e Kimi m kaç yıl ol- ? Bu bi: doi kimler m geçmiş? Beçin küçük kardeşimle bera- ber büyük salonun bir köşesinde e etrafı tetkik edi; tarafında düğmeye imei e şey e Kard var içerisinden kap sald İkimiz birden: A biribirimize bakıştık Bu kapağı SE farketmek kabi! değil. O kadar rengine uydurul- muş, yapılmış Mi kapak ile duvar arasında en küçük bir aralık bıra. amağa son derece dikkat edil- © bire açılmış olması ikimizi d m duva: dai deliğin i i çerisine ine dis baktı. Eliyle burasını yokladı: — aye m vi bir şey var. İçind. den kalma gizli e yelda e Duvardaki kapağın açılışma bakılırsa bu ihtimal ve iba heyecanımdan b: ren gim solmuştu.. Gizli bir, yi “bulnsuş adamlar seriye Kar: içindeki ği elimi soktum. Bu dsfa kardeş — in, hiç işe yaramaz eski Biri defterler çıksın! e u sözleri söylerken ben du- varın Mio ekmeceyi dışarıya çektim imdi gizli bir definenin lu- nuyordu. Bu mahfazanın yemi gizli yerinde gene düğmeye ben- zer bir şey vardr. Kapağını açmak için buraya basmak lâzım geliyor-| du. : Cel id. ne bulsak beğenirsiniz? Bir el ma3 ve inci yığını mr, yoksa altın N veri bir kiz çıktı, Me > ve gümüş paralar mı, dersiniz? Kadıköyü'nün Hayır, hayır,ne o, nı sa- dece bir ipek mendil vardı. Kenar. ları işlemeli eski bir ipek mendil. im küçük kardeşimi a- lâkadar edecek bir şey değildi. O, sonra duvarda buldu. kat ben bir türlü ei gı- ii pon “Bu mendil ne o- Yi nu buzaya kim sakla- ?,, diyordum. Eğer mendil ile bin bir aşk mektubu elimize geçmiş olsaydı daha çok sevinecektim. Çünkü bu sdükail içinde bu mendilin es- rarını şerik heri eğe hikâyesini| . okuyabilece Bir erer sonra evimizin bir köşesinde kurşun kalem ile çizil- dudaklarına e öpüyordu. içindeki çekmecede kli ipek men- dilin esrarı gözlerimin önünde canlandı. Kendi kendime “Bu resmi ya- pan mutlaka o ipek mendili çek- mece içerisine saklayan kızın ken- disi keli dedim çekime eva ile bu dinini Üzel etti. Gece uy'cuda garip bir rüya gördüm ki bana ta- mamen bir hakikat gibi geldi. Rü- yamda duvardaki resim içinden Bu genç, , Sözlü, kara kaşlı ilber bir en Kulağıma eğilerek şu sözleri fısıl- adı: — Benim kalbimin esrarını se- nin keşfetmiş. olmandan çok 3e- yesi gerşekten hazindir: Ben bir Bu genç gece- leri benim penceremin altında şarkı söylerdi. Onu yalnız sesin- den tanıyordum. Kendisini hiç görmedim. Bu mendili bana o iğ e Km a Yazan: Kadircan Kaflı Bu ne güzel bir mahlüktu!. Ne derin, ne ateşli gözleri vardı? insanın içine işleyen seslı unutulamazdı Kim bilir. öyle kekeledi ve suk Veli Reis Halkinea koyuna demir lenmesi için lâzım gelen biriki VEE mişti 2 iki günde bitecekti. Veli Reis bu iki gün içinde bendi işin de bitirecek, İstelyadan ay- cağını ona söyliyecek, onu, gön ipeği rek başımdan atmanın m balücakti ve yarısına doğru iki atlı Halki” n Artaya varıyordu. Bunlardan önde olanı Bil hb li Reis, arkasın- da olan da Yava: Yavaş Ali, ol öleli e şişman fakat yorulmak mn orta m e a” damdı. En yi manlarda bile re ee insan yavaş yavaş kımıldanır, dünyaya gm ey enn hemen hiç konuş . Söylenen şeyleri istenil - diği ii yapardı, Kara Veli o gece çok konuşmak İs” temiyor, sessizlik, uysallık istiyordu ve unun e Yavaş Aliyi yanma al daki evinde Kambur ir Tani li Birisi he- men hemen dilsiz, i de kaynana” dan çeneli olan bu iki | skkazer h- çenin köşesinde, ahıra bitişik olan kü” çük kulübede kim bilir nasıl anla - lardı. Buda merak edilecek bir ydi. İstelya uzaktan nal seslerini duy” du ve titredi. On KM — Geliyot Diye Mi Doğruldu. Güzel ek biselerini giydi. ilerine hafif bir süz ein rastık çekti. in ğ merdiven: eki ir kaç dakika öylece ve çatık Ki larının altmdaki dumanir ri Ririle odanın gelişi güzel bir köşesine ba - rak dü in dın kapının eşiğinde idi. ayak- bir yere insan na se öyle dönerdi. Bu, üç yillara hep böyle idi. Fakat şimdi niçin yüzü a- sik? İstelya kendi kendine şöyle soru - yordu: — Acaba her şeyi biliyormu? Ka ön İmei ri öğrendi mi? Yoksu hee anlattı mi ia Kara Veli Reis li eğiğinde | inan Hatice kadına baktı — Sen gi tice — Bir EM Pelerini. mıyım?) ez misin Yemek falan istem Diye sowmak için Mi Fakat ce sarçt eöeniediz Kara kadar asık ve kaşları « kadar nun omuzuna koydu ve yüzüne tı — Bir derdin mi var?.. —Y oksa başına bir fenalık mı gel- de Ne oldu? f ". Veli genç kadından Kami s. yor, yahut onu itmiyordu. Hattâ o nun son sözlerine karşı yavaşça gü * yeğ gi acı acı baş salladı” gın örmü Hâlâ, dimi büyük bir kuşku var- dı. Şimdi hiç armıyordu amma birdenbire mi sondaki? Veli başını kaldırdı e Rum Jerle ona baktı ve başlan ayağa ka dar süzdü. u ne güzel bir mahlüktu.! rin, ne ateşli gözleri vardı! ruhuna işliyen sıcaklığını inl ümkün di, ! Ne de" İnsanın kâr et» Onu bundan ayırmak istiyorlardı. Halbuki Kara Veli, hayatının en mes” ut günlerini yaşatan bu gi genç yy nasıl bırakabilirdi? Onu öldürmü Mei incitmek li mümkün değildi. EN La dan cesaret iü, daha sol Bugün seni i dertli görüyorum. Ne yin var? — Yorgunum... Ondandır. Kara V eli buraya gelirken o gün” kü karapni hemen Di ldirmey: i tasar lamıştı. F ni Mi RİNE Bu onün içi — Beni öldür!.. Ben ölmek istiyo * rum. Demek gibi bir şeydi. Aşağı yuka; bir hançeri kendi elile kendi ği saplamaki undan ı güç” tü. Çünkü insanlar bazan cansız ka” labilirler, fakat kalai ları parulayı düşündü ve yeniden titredi, İstenilen şeyi ne kadar kolay ve çabuk öğrenmişti! (Arkası var) Babil, t onun inmesine vakit ai, Velinin Ni il ortay Na ra çekildi loş geld ini. Bed Kara Veli yorgun bir sesle cevap verdi: — Hoş bulduk... tek söz söyler nardaki sedire ie ei kenetledi. Dizlerinin üstüne koydu. Kadıköy Ekrem Mahtar odun kömür deposu Açıldı. Muhterem müşterilerimize tebşir eder. Emirlerini bekleriz göndermişti. Bununla aşkını bil akra ri bir ele sonra işit- tim ki attan düşerek öl Türken son 254318 benim ai an- mın hatırasıdır.,, Uyandığım zaman büyük bir heyecan içindeydim. Sonra gözle- rimde beliren yaşları o mendile sildim. » # dildir. Ve benim ilk ve son aşkı- e RR KR mevsRomanı! Bölem: 61 verir, al yk Sim al, ebediyyen, son nefese ki ge © vakit erkeğe den ek ? Erkel zorluğu, Me kinaz arr buyurulur yor. Buna nı ! Öyle ise iş kolaylaşı e var Beri belli etmemek, dai bi yilık Yazan: Safiye Ero! döktü, didişti, kahramanlığını izhar vesile buldu. Nasıl? Efendilerin Di zekâsını hefendin değil mi? Şık! De- gil mi? > Ne ise.. Maksat erkekleri kötüle - haşa! Biz gelelim hikâye- mize; Tiryal kalfanın dediği gibi, ben na yacak kada an zengin ve cömert tim. ya iç bir erkeğine küçülemezdim. Hakiki bir insan nef- hürmet delen mak, gönlü me zir gm bir bedel istemi L erkek efendilerimizin hu - tleri a; ken, NE gusuz, alaycr ve zulümcü gön. Tüm için bereyi akp Faruğu ka- lecek yy çıktı. zamak için pek a - e etmedim.,, Bari derin, ateşli bir merakla serdi eyt aşksız bir hayat. Nasıl çi Tur? hi güzeldiniz, saadeti tat muştunu; med tekrar bulmağa ca ye Kr yüzünü gençleşti- | zen pembe nurlu bir tebessümle gü - lümsedi. Gözleri coşkun bir parıltıyla tutuştu: — Aşk! Saadet! Ne güzel, ne derin, ilâhi sözler. Emin ol, ben aşkı da ne saadeti az fanilere nasip olan tarzda yaşadım. Saadet dünyada en mul şeydir. Saadet fevkalbeşer- dil Allahın kendisidir. En büyi ete erişen İt Allaha en çok hizmet etmiş olur. Ben bunu bil- diğim içi Nebileyi boşa * “ tür. Bu sefil lardanberi acı çeke çeke idmanlı ol - muşlar. Öküz he altma giriyorlar. Buna din, Kar vicdan ağar. Behey ri ni imanım, danın yok mu? — Çekene ti ge rek. Benim hayat Eğ sok Dü tün alçaltıcı çirkinliğini yaşamış ol * Halis İngiliz antransiti yerli koklar ve maden kömürü, halis Rumeli meşe kömürü ve meşe odunu evlere kadar teslim. Telefon 60319 Ekrem Muhtar Çocukları na eziyet mi “ ne kaptım. — Zinhar olma; Bp sizi yere siz EŞ gibi boyların GLA Mi deyin ki: ille rim, aşkı, saadeti, e ver, ver Talih alayla gi Temi de gelsin. Yeter ki saadet de gel sin, zafer de beraber. — Ve ebediy « yen tazelenen kuduruk bir kuvvetle a” Eyi çıktığı kadar haykırın: cepo!, Bedriyenin an tak dirkâr bir perestişle taştı. ban hanım eml liver Dininiyi yarma. temimi tut * muş, bat ran mai bile te ” şebbüs gün enişteye demiş ki: Bir SR şiirine ban ii Yedi sekiz sene sonra onlara rast - ladım. Arife idi, Ömer efendi mağâ” elbise bölüğünden geçerken bim onlar. Besleme kılıklı Nel v anım silmsük a per ile tepesi eyi ye izim eşik güzelliğinden ruk bitti, bitti, şam e li i 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: