6 Eylül 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6

6 Eylül 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 6 — KURUN 6 EYLÜL 1935 —Başı dünkü sayımızda— Rozina gerçekten fevkalâde güzel “bir kadındı, Başında gayet süslü bir ri büyük bi rl ml ordu ki a evvelden yanma böyle bir misafir getirileceği kendine e verilmi: akat e e . Ondan başi ei Kadınlar vardı. e alanlar mandolin şe ye an sında Tahsi: gördü. Onu in Miz ceca sanki uzun zamanlardan beri a Talarında aşinalık varmış gibi vi Recninin yanma geldi, sonra Bözlüin yeni misafirleri ile inin esk 8 5 a undan gelen ©“ n, bir ? r, bir mim, bir ei bir diplomat. İlâh va Fakat Tahsin e Rozinanın bi- ttiği bu büyük a Bp iğ 2 a 8 2 nıyan bir varlık yıldızlara dans ediyor, bir mü: bi görünüyor: mesi Gözlerin doğru ceviriyor ve öylece 'dans ediyordu.. Francesca'nın n dansı etrafında olan- ve mandolin çalanlar ile bilhassa Marki: “Cec ecca,, diye bağırı- ca dans ettikçe “Cec- Yi Francesi cca,, sesi göklere çıkıyordu. Bir yin da Francescanın adını yük sek sesle iöşeselia ediyorlardı. Rozi- na'ya gelince, o dalgın ve düşünceli bir tavırla tüülgi yelpazesini sallıyor- “Tahsin Rotai bu eğlence ve neş'e 2 ri MEM Yazan: Marsel Prat “Kulağıma Tam-Tam sesleri geliyor; havaya bağırışlar yükseliyordu! ATEŞE TAPANLAR Ne kadar manda ii kervan ile yz İm iyı . “ tak benim için gün isimlerinin hiç bir .manası yok. Ben ane orman içinde sak - El yaşıyo! a Habeşlilerin sg paketler li p kadın m yn alimi see kadın lar ki kendilerine geviş kiki ha - yattaki her türlü emellerine ererler- miş. Bu esrarengiz kadınlara biraz onlar la birlikte bir aşk sahnesi yaşıyacak - İkea yl, <, tü. Otel müdürünü çağır d ii racaat etm mesini tavsiye etti. Fa ya el a e Esrarenyiz ME ma Habeşistan! inden le birlikte ay- rıldr. Sokağa gi veee zaman ufukta zaman titriy Fakat nim nereye gitmişti? Tahsin Recai arabacıyı mlm merak etmişti. Francesca: “Zan rim, o bir köşede sızıp kalm cak!, dedi. Bunun üzerine bir ba mi sağırdılat, İkisi birden otele t IŞ e Fran- cesca işveleri ile onu meşgul ediyor, fı etrafı görmeğe imkân e. O kadar ki Tahsin Recai yattı man ila kapısmı Yi Hindi unutmuştu. abii ok geç uyandı, Gözle- rini açarak kendini topladığı zaman kendini rüya gö ndı cele in otele Francesca ile birlikte gel- mişlerdi. Acaba bu kadın mi Birdenbire yerinden fırla kalktı. Bu halin mânası ne olabilirdi? Tah- sin Recai o dize gördü ki iye ri, e selin kapısında k lemiyordu. O zaman içine bir he düstü, Galiba DE tuzağa düşürülmüş- rdı. Başından eceni anlattı, Onun da im le e hal seri yoktu. Otel mü zam tiyatla hareket etmesi Hizmgeldi i bildirdi. m ie Tahsin Recaiyi e nra kararını vermişti, di e — Siz bu eni ucuz in nuz. Yoksa hayatınıza da mal meler latin ee lem v ada t çetesine n bir başka isim alırlar. Başka bir ei yatarlar, Başka bir hüviyet ta kınırlar. Emin olunuz ki bu dakikada Gaytano artık arabacı değildir. Fran- cesca da ilk defa onu ii Z bir odalı binada bulunmaz. Bu kadın Gay tano'nun kız kardeşi in Araba et da o kadının erkek kardeşi değildir. Dün gece otele Mn vakit kori" dorda uyuklar gibi di arson mut- ai y a, a Yazan : Kadircan Kaflı amma, bir gün Civani Siro-| ko gibi tırnakları sökülerek, derisi yü- zülerek ölmek de var. — O kendi aptallığına kurban gitti, al ni komek başka, sa adam dı mı?. e ii biliyor muy- du?. ii mı vardı? — Fi'mesi gerek Hedaj plr olduk - tan sonra, böyle kârlı işler ardında koşmak en iyisidir. iy iler eğdi ii GÖRMELERİ yalnız sını (o anla! Mi Böy le olduğ halde hepsini baştan so0- r can kulağiyle ünlemi üç serseri çok geçmeden çıktılar. Kara en kapıya koştu Gözünü anahtar deliğine koyarak kt... Üçü de le çeki düzen v: mişler, elden deer lar, merdive: sü rindeki kılıçların saplarına dayayarak dimdik yürüyorla e kel biri e vi bazirkin. ları nci okun ui. Kara Hüsn doğrulduğu zaman İn- ce Hüseyin ona sordu: — Ne konuştular? Neler söylüyor - lardı?. Kara : Hasan şimdi duyduğu sözler- den derli toplu bir mâna çıkarmak er kafa yoruyo! Araya bukadar san adı karıştığı işler yaptıkları açı adamlar, birer serseri değil, hay - udi idiler, Gözlerinin a tatlı aşk sahne leri, bu aşkı hoş görmeyen büyük bir Mi Hye Mi daleveraları pa - rlık v arşılığında bir gün Sk sim öiadruiri Esİ,, a lrasayı 0, Son t Aligrantinin tavsi- yesiyle bunları çağırdığına göre gene böyle kancıkça bir iş gördürecekti. Acaba ne yaptıracaktı? Yoksa onların tün olduğunr öğrendi mi? kat hayır.. Böyle olsaydı dağdan üç serseriyi ağekilağn ne lüzum var- dı? Bir müfreze asker, onları handa tuzağa düşürmüş- sieğ Eter benden nasihat isterseniz | GM Bölem: 2 MER lar ve ondan nra (o gaşi hali için - den Elleri 4 doğduğunu görecek - ler akşam. Ormanın canlı ye - a 7 nurları ile pili İri Kulağıma Tan - Tan ali geliyor, Havay: ME takım e a yükseliyor. Gökte Silddar sne sabun kabarcıkları gibi bir hal ai çok uzaktan değil, metil re, şi nevi mağara içinden uzun boy lu siyah kadınlar çıkıverdi. Binler her tarafı beyaz, istiridye kabukları ile kaplanmış. Başlarında ve vücutla - rında gümüş halkalar, ellerinde fil dişi tesbihler var. Ağaçların arkasında kırmızı bir buralarda çok dolaşmaymız. Vakit geçirmeksizin memleketinize gidiniz... | Çırakman (İ) çırıl çiklak amel & heri bağırıyor. Bunlar tozu dum: inde, a ra bunların içinden birisi ir or. Daha evel ki da bunun yanma ge ir; za birden er ie birden rine aldıklar yorlar, O va! adınlar harekete geli- atle aşağıya iniyorlar, Dan Tan - Tan seslerinin e “e ün Yükutları engine uy: sort Bini işte bu ateşe tapan abe ie z > peer Her biri siyah adam bu esrarengiz Ma diil yün sel - ni ni klar arası ei sıkarak, dansede rek emeline nail olur, ği mi VERME ADETİ ilmiş, nd ş. Üüstü bağ reisi üni halinde yatıyor. Imü il .peyda oluyor. ,Elleçinde Hik ” i Kaskkıyi rak iz. amiralin önüne gö- ilirdi, rThalde başkı Hasan pinhani çeri Hüse - yine: — Yürü.. Biz de gidiyoruz. edi. Odanın kapısında hancı ile karşı - laştılar. Jülyano pili oğuşturarak Kara Tasana yaklaştı — Sö: Z ari sama, bu O heriflerelâf a, söylenmez. İçe: almıyacaktım am elimden g er sanırım ki siz ad - larını duydunuz.. Bu en uzun iie şu meşhur (O Blaçkodur. Çete ,, diğer ikisi de çetenin (başlıca ie rından Makyano ile Kellinidir. Kont e bei e bir gen adındaki bu Paradyoya çağırdı. Paradyo, kont Aliğrantinin ie şatosunun bulun - uğu, cennet gibi, bağlık ll bir ancak iki saat uzak- dez oraları da dolaşırsınız.. eki, Sonra ne oldu? — Zeralii delikanlı oraya gitti ve enç kız yerine Blaçko çetesiyle kar - yıla Onlarla siğtişe Görüştü Fakat irdi? g“ gz idi kız aldı. Koştu, Fakat ği yade zaman iş işten geçmişti, e ÇA Bunları Da deg şim dar duy! nuz. Kulakta gi balm lie e e Şan bile v: Kaba ve duygusuz pe kadar çirkin Miili ancı bir fısil halinde, acıklı birışarkı,söylemeğe EZ Kara Hasan birdenbire dı ei se alaşılr. Bunlar dan » Şim . Sana e Nm söyliyeli pi bu - raya kont Aligran ntinin ina asker - Fa kat madem gi gün daha şehri gezelim de, sonra aşka kapıya baş vurmak ii deriz. Şimdilik Allaha ısmarladı semi andan çıkar gşkmaz şatoya doğ beli adımlarla, koşar gibi isleğir; Kam ei İnce OHüseyine şöyle diyor. amme arkalarını bırakmıya - irdenbire dev gibi büyük, yem in traş edilmiş bir adam çıkıyor, Emir veriyor. Har ne bahasına olursa olsun mut - Taka reisi kurtarmak lâzım. O vakit bir deli gibi hareketler yaparak ba - Şindi herkes süküt içinde bir şey ni kurtarmı get pie. olan şey- leri alıyor, dişleri i r. Ya - isa yaşamak istiy Bu sırada giden se geliyor. Ken disi ii. Meraba hıçkırıklar içinde ağ- yan bir kızcağızı sürükliyerek getiri yor. kelime et Gg kalabalık bağı" iel bu aralık bir de kendisi- ak için ile ye m kadının getirdiği kızı yakalıyor. Elindeki bıçağın ucui le inden kırmızı kan damarını açıyor. Kan püskürmeğe başlıyor. Kız bir taraftan titriyor, bir taraftan ter- liyor, Şimdi artık ağlamıyor. Fakat ağ zını açıyor. Kuru bir ses ile mağ kızı tutuyorlar, ölüm halinde bile reisinin kalbi üzerine alir r tarafı kan oluyor. Sonra kızı kaldırıyorlar. Bu defa kı » düzmesi lâzımdır. Yere düşünceye cektir. Zavallı kızcağız : Mir irat kan akıta oakıta er, Dmarından çıkan kanlar etra-| üç arkadaş şatonun ön kapısına giden yolu bırakmışla Kısa boylu cılız ve cingöz bir adam onları kere EE ÇETECİ Tüyo Çok geçmeden üç hayduda ler. Kara Hasanla arkadaşi. v adım mn kendilerini göst üdü aş ar ö! nları a iki ü Bui Kir e de ii idi. Çabuk anlaştılar. Arkalarına Büke lardı. Ki Pi çekinmedikleri bundan anl yordu. Bununla beraber ij Pi kaklarda tek tük (insanlar g geçenler eksik olmadığı için imei dı. a Hasan, İnce peri ine: 56 n daha arkadan gel. gel olmıyalım artık. Dedi, kesi imdi sokaklar bitmişti. Bİ a kanada me ileri ni bir hendek göründü. Üç arkadaş lari la birlikt endeğin kenarına geldiler lar. Klavı v ıslıkla bir şarkı söyl ğe başladı Setinin k üçük kapısı açıldı. İnce bir köprü hendeğin 7 di, Üç arkadaş Klavuzun arkasi köprüyü geçtiler ve şatoya a giri Klavuz en geride idi. Kapıyı madan önce sağa, sola ve ileri?* attı. I Hasan bir kenara e bunları seyrediyordu. Aradan yarım saat ka, Kapı açıldı, Üç arkadaş ayni yin ge kasabanın sokaklarına doğru £* lardı. mgr en öndey di. i Yüzü gülü; u. Pazarlığın mug. verdiği anlaşıyor. e yaptın Blaçkf id ii rum, — iyi dedim ya ele — İyi a , nasıl — Bu ka ve t bana" ki muzda ila Armenyonu ul a az kaldım amma, çok görüş” sımsıkı kaj nin gelmelerini beklediler. (Ar fa akar, Yerde toplanan kan tileri donar. Kadınlar dus bağırılar. Kızın kurban edil”. reisleri kurtarılacaktır. Bütü bağrışır, dua ederler, dua der mn reisleri için sağlık Yö amıyla aneşısrl (Napoli)den Bp on Bİ şist! de gel edim, (Mas Ha de sa, seyi duvar! yüksek Eriti kN ete yorlar, B yorlar, buralar rinde AML eri için dolaşıyorlar; uzaklara, lara kadar gidiyorlar. ne (1) Meşale,

Bu sayıdan diğer sayfalar: