25 Eylül 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6

25 Eylül 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— —— 6 — KURUN 95 EYLÜL 1985 Eki yi hükümdarlarından © Sündbad isminde bir © vardı, Bu hükümdarın en büyük “ zevki avlanmaktı. Memleket ida- resinden başk. zamanların - © da hep hayatını kırlarda dağlar- © da avlanarak geçirirdi. şahini vardı ki bunu kü lüğünden beslemiş, hususi su- rette terbiye eimişti, k Günlerden bir gün Sündbad, — gene ava çıkmıştı. Gayet güzel - bir ormanlıkta bir geyik gördü, “ geyiği tutmak için bük adam- “larına emir verdi: © —Bu ik her kimin tara “ fından kaçarsa, iyi bilsin ki, o «w “ öldüreceğim!,, di. Sündbad'ın yaninda olan bü li — girmek için ellerinden geleni vep- O tılar geyik hiç bir tarafa ATMA, De an ya Sündikd'm üzerine > yürü- © dü. Yanma yaklaşmaz © öyle bir sıçrayışla ik ki pa- Bu hayret verici hâdise üzeri- © ne herkes şaşırıp kalmıştı. Sünd- © bad'ım bütün adamları — birbirle- sinin yüzüne bakıyorlard: ve ken- di kendi lerine: i #dişahımız ali ne meki; al hangi Ooze kabahat bulacak ve al — öldürülmesini emredecek?,; © Diyorlar Sündbad, anna bu bulunanla : © rın ne demi n. derhal amk — Binbirgece hikâyelerinden — bilmez bir halde yere Mia Arkasından dişah ta Geyiği öldürdü. Artık geri mek için ei imge Fakat Sündbad geyiğin ark. ne koşarken bir hayli yol al: e len vk ve ölesi adişah hararetinden tevil susamış olduğu in Şahinin boğazındaki altın tası aldı. Ağaçtan sizan su ile doldur- du. Yanına koydu. Teri biraz ku- ruduktan sonra bu suyu içecektir. cekti, Bu sırada Şahin yerinden uç- tu, su ile dolu olan tasa kanatla- rı ile çarptı, taş devrildi su dö küldü. Padişah bu hali görün — Galiba Şahin de çok susa- doldurdu. Şahinin önüne kovdu. Fakat han: la efa oia- rak #anatları ile tası devirdi. yine döküldü. Bu defa padişah kızmıştı. Belinden kılıcını çekerek Şahini vurdu. Kı Şahinin kanadına Tas'ladr. Kanat hayvanım vücu dünden ayrıldı. Şahin bu dedik nun Üzerine Sündbad bişi" Kal. ukarıya baktı. Ağacın üs- le büyük bir yılanın durmak- ta aşi gördü. Meğer ağaçtan sızan S1 yılanın yili imiş! Zavallı Şahin padişahı bu zehirin tehlikesinden kurtarmak deviri- ve duğunu anlamıştı. Fakat iş işten geçmiş bulunuyordu. Padişah kanadı kırılan Şahin Ni ra —— atınm terkisi- ladı. A: rafına gitti. | Vas ki Şahin bala al: dığı yaradan kurtulamadı. Bir Samsunda Okullara görülmedik akın var Samsun, (Özel) aytarımız - dan) — Şehrimizde, bu yıl, okul. ların hemen hepsine büyük bir ta- lebe akını vardır. Otuz kız mezun veren orta okula 170 talebe yazıl- mıştır. Adayların yarısı kız, yarı- sı erkektir. Liseye 220 talebe baş vurmuş- tur. Bunların içinden 40 kadarı orta okulu bitiren kızlar olup i - kinci devreye girmişlerdir. Tecim okulu on mezun verdi- ği halde altmış talebe almıştır. Halbuki iğ dar, on beş, gelem fazla müracaat Ee al ol ıştı, On sün lale Sekli ünkü durumları yetiş - nü mediğinden kurağlarda bazı yeni lar değişmeler ve genişlemeler yapıl- Ne İlbayımız Fuat Tuksal, okul durümlariyle pek amin ilgi - lenmekte, ela çocuğun için bütün ame Bu ültür Bakan- lıği zat işleri direktörü genel is - pektörlerden Rasim şehrimize gel- miştir. Bay ispektörün başkanlı - nda kültür ve ckul direktörleri toplanarak durum üzerinde ko - ei Verilen kararlar a- rasında kuldan liseye 40 er- kek alah nakli ve hiçbir ço - cuğun açıkta kalmaması vardır. Bu yıl, ilk okulların da kalaba- k olacağı sanılmaktadır. yıt a başlıyalı iki gün olduğu hal- de şimdiden kadrosu dolan okul - ar : Be ede e - lemelerini bitirdikten onra radeniz ve doğu İleeimi EE ir, Fua kaç gün içinde bütün gâyretli te- davilere rağmen öldü. Sündbad, Şahinin ölümünden son derecede müteessir olmuştu. Fakat son piş- manlık fayda vermemişti. Manisa, (Özel © aytarımız - lan) — İzmir ve Manisada bu - eze saylavlarla Manisa mınta - kası bağcı Pe ane parti başkanı Avni Doğanın baş- apar 300 im bir toplan yaparak, cülüğümi ka a ve üzümün, bağın, ağı cının kurtarılması ve geliştiril - mesi için gerekli olan tedbirleri ko KOLE tular. e Avni Doğan, “bütün er ve si hülâsa etti. Bu hülâsa, hazır bulunanlar tarafm- dan kabul edildi. Gerek e Av- ni iü gerekse ilgili makam- n bu iş üzerinde göveriler ekte karşı teşekkür o du. oplantıda bulunanların ço ğu, imi muhakkak Mr - landırılması üzerinde oOönemle Gr Manisadaki toplantı Bağcıların murahhasları dileklerini saylâvlarımıza anlattılar | e edilen dilekler şunlef — Bağcı ile iş gören bütü! Gel — Ziraat Bankasındi olduğu gibi — yer gelen borf lar için bagcıdan depo et' i ee suretiyle kl uzatmalar” züm ihracma karşıl bay el ithalât takyid3 a biraz kesilmesi. — Bağ işlerinde kullanıl8i bile ve edevat ile kükürt, sözel year gile pen gümrük ri ei — Mz yin kurumu cuda getirilmesi. 5 — Bağ kıymetleri eski vah firde yüksek tutulduğundan talf ririn yeniden yapılması bu değerlerin indirilmesi, Bay Avni diğer say lerle. bu iş üzerinde duracakla rını ve dilekleri yüksek makaml8' nlatacaklarını söylemişlerdi mamlanmış ve çok faydası görül müştür. Kazadaki köy korucula- rı bir geçid resmi yapmışlar, alâ- ka ve takdirle karşılanmışlardır. Korucular, geçit resmind son- nin bahçesinde jandarma ile bir » likte çıkartılmıştır. Tosyada köy korucuları Tosyada ilçe korucu teşkilâtı ta| ra askerlik dairesine gelmişlerdir.| GN BEK İZ Akşehir hamamı Akşehir, (Özel) — hire meşhur olan Gâvur amı, bü rak tam rilmişti. Bu hamama şehir ba mı adı verilmiş bütün eksikle diyece satm alına: lediyece paleti 1500 liraya Ki” raya verilmiştir. lede ve yolda gördükleri pearl beri anlatan hiç le hi imanki Eğer bir felâket olsaydı i mera her Gl bir keder oku - — Başmız sağ olsun! Diyeceklerdi. raba, sık bir çamlığın önünde i Tri Dört delikanlı indiler. Para smı vererek arabayı sav ik Sonra i ğini m soluk y ince eli iL dir üğkanler, urada kuşlar daha coşkun, ri ” “gür yer uysaldı. Hafif bir gin İri kusu etrafa li insanı! © fasımın İçinde damarlarında ve her yerinde ateşli ir ARE Her yıl bir ay bürada hep bera ( ber iş güzel günleri hatır - 2 ladı — insan hiç ölmez!.. e İnce yol bir ahçe kapısına geldi. Kırk elli il kadar ileride iki Teri, baki 1 ve ufka açılan rl kanadı andıran si pencerelerile gönülleri kucakladı. 'akat burada ses ve insan yok? Mei pencereler ve kapılar ka - 2 karşılamak için r bah- van, el bir hizmetçi Ee perde İlhan elini parmaklığın kena” La rak sürgüsünü çekti. Ka- rp yukarıya asılmış olan zil an Dördü de arka arkaya, sessiz ve yavağ, bir mal t gibi, bahçe - nin güzel çiçek tarhları arasından yü” | rüdüler. Köşk kapısının önünde durdular. Zile basmak gerekti. 'akat hepsi de biribirlerinin yüz- Terine bakıyorlardı. iin iü de yeniden büyük bir me. rak saj Gördükleri halin, bu sessizliğin n demek olduğunu sanki ME soruyorlardı. — Bizi başka yere çağırmış olma- lar? — Kabil değil, in ki de va Vedat elini pen Ge Kür rdı. Onu ye dikkatle okudu * ğu halde eden (kendisini atacama. bl — Olma dm saran Fakat ge- ne göreyim, dedi Ömer ii balik ii Berlinde yaptığı icin almanca biliyordu. Okudu. — Bizimkiler gibi.. Ne eksik ne de Dedi, — Kapıyı Bun ar a Şen, beyaz €- Tektrik düğmesi ine basmi 1 salonun ve delim is - snra Kesik bir zil sesi geldi. Fa- kat işte o kadar. Yeniden . bitibirlerinin (o yüzlerine baktılar. Sonra kapıyı ve pencereleri gözden, elle iler, Birisi bahçeyi an dolaştı. Hiç kimseye rastlamadığını ve köş - kin boşalmış göründüğünü söyledi. — Bir felâket ol: — Ne olabilir? — Meselâ... — mez Net Bir e Di lar hocası zile bir daha ve uzun uzun sn Cevap gelmedi. Bir daha.. bir daha.. bir daha bas- tılar. Gene ses yok.. ak gerek.. — Ya bir şey varsa.. Polise eler Yer istemez mi?.. m karışabilir? Kendi evimi en v dakikada ve girilirse eli See önüne geçmek de akla ni mez mi? Ali Hlhan yeniden bahçeyi dola$- mağa çıkmıştı. Ferit İlhanla karısı bir yıl önceye kadar üst katta yatıyorlardı. Fakat ne zamandanberi, aşağı öşkün de nize bakan en ai ve güzel odası- na geçmişlerdi. Ali Than geri döndüğü vakit hep- sini düşünür buldu. pal durulacak zaman pe odasının penceresine Sıçr: dı. sel mir birisini çekti. Ko laylıkla açtı. Demek ki içeriden Çi mi değildi. dinmişlerdi. Her halde mühim bir vardi | daha çok duramadi” — Camı kır da içeri gir, ii Ha? | nmadılar.. Yari İ manası; — Felâket var.. Demekti. Ömer İlhan: — Çabuk. Diye emretti, | (Arkası

Bu sayıdan diğer sayfalar: