19 Kasım 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3

19 Kasım 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Erkeği öldüren kadının duruşması “Çıkardım tabancayı, kurşun yağdır. > e dım. Fakat, canımı kurtarmak i için!,, | ni bir efsaned inden, dolayı merkumun ha- İİ dedi lâzım olur.,, is Yıl önce geçen bu hâdise Bir sürü kadı hikâyeleri, ve geç My yüzü, insan öm - alişveriş mevzuu sayan teo hâkim tipi kolleksiyona İda bir kelebek gibi göze çar nihayet bu adalet başı sa Ke i bir ği ifadesi idi. 2 onla vi bırak- ka, Sime s0 n yılın tarihini taşe Adliye « ceridesini,, vi Kar. balk bir yiz dinini m misvaklı hbelsi al diye kor F akar daha ilk sayıfadan iti- on yaşındakiler için on biz masal ET Sank: etin pri YL DD İmakküm etmek ii için ilâi âm beli kuşaklı, cebi enfiyeli, ir Bu sene haziranının dördüncü günü sabahı saat altı buçukta Ga latada Arap camiinde bir e bir erkeği öldürmüştü. Vuran, tuz altı, otuz yedi yaşlarında dör çocuk anası Bitlisli Gülüzardı. Vu. 2 zn da Unkapanında oturan işçi Kâzımdı. Cinayet, Arap camiinde Yeşil direk hamamının önünde bir çok kişinin uykudan daha henüz kalktığı bir sırada işlenmişti. Yapı lan araştırmada, Arap ca bekçi Hüseyinle ve çocuklarile bit likte oturan G ülüzarın, sabah, laşmağa başladığı, biraz sonra Un kapanı köprüsü istikametinden u- zunca böylu, kane ince bıyıklı bi. m ile tıknazca birisinin belirdiği ve konuşa konuşa gelen bu iki ada "İ mi is Gülüzar, arkasını dö ir. bunlar yandan gine bir yüzü ndüğ ynun « en in” üzerine İİİ ai tesbit edilmişti. Tahki ta göre, Küzımın vurulduğunu .l gören arkadaşı İbrahim, derhal yan sokaklardan birine saparak kaçmış, Kâzım yere düşmüş. Yel- irmeli, başı siyah örtülü aşar da tabanczsındaki sekiz şun boşalttıktan sonra, kardeşinin ve anasının intikamını aldığını söylü yerek, civardaki karakola girmiş, teslim olmuştur. Göğsüden, başın an, , elleri ağ nden ya ralanan Kâzım, kaldırıldığı Sen Jorj hastahanesinde o gece geç vakıt ölmüştür. Yakalanan kadın, o zaman ifa. desi alınırken, vurduğu Kâzım kendi akrabasından Süleymanm yeğenlerinden biri olduğunu söy - lüyerek, bu Süleymanla RU t da ötedenberi toprak ve mal a; a mm ileri sürmüş, b demiştir eyman pimaş pu - a ki, ları hile ile kendi üzerine kay eN e bir hortlak har) dettirmiş, iş mahkemeye . düştü. har eğil, yepyeni bir zihni-| Yıllarca ig şıldı. Bir taraftan da Yt karşıyasınız. bu aralık kardeşim Hasan Ali bü » Ye ceridesinin bir sayısırr | yüdü. m an, kardeşim Hasan | di.) okuyor, UZ Ali aliriz geri "alık, diye A Min neiliz âlimi Bakımından) Süleymanın dayısı olduğu beş irk | hâkimleridir. gz müzün i Si #5 ie adaletin kültürü il. lg ekini yany Yoktur. Sadri Ertem yazan yahut tercüme bunları bir misal diye al- Sanıyorum ki, bizim ada- istikameti, da - e RM kâfidir. Mik- ana ii cuk, yani Süleymanm Şeğenleri günün birinde pusu kuruyorlar, kardeşim Hasan Ali köyde meşe- likten geçerken üzerine hücum e. ve saldırıyor, kardeşimi in e vuruyorlar. Karısı ile dört ço - il bize bıraktı. iki da ya ral » Bu yarası iyileşti, ama oğlunun acısına dayanamadı, o da çok geçmeden gitti, Davamızı hükümete havale et - tik. Bu işi'yapanlar mahkemeye verildiler, Sonunda bir buçuk , iki sene gibi az cezalar yediler. Bu az Geçen Haziranda bir sabah Gala- tada Kâzımı öldüren Gülüzar 1d Yetimler or tada kaldı, mal, mülk ortada kal. di. B in ona rastlaymca, kan EE ae Hastalandım. Er tesi gün Mısır çar tabança aldım. Daha e rken- den kalktım, ele meme ver »- 0! tüm. Tabanca koynumda yola çık- tim. Yol üstünde Kâzımı bekle - dim. Kâzım göründü, yanımdan geçti, arkasından boşalttım. Kr * Doktorlar arasında Derece için yeniden © vuranlar var şubeleri tarafından ir 550 doktoru fev tediklerini söylemişlerdir. Oda yö netim kurulu yeniden toplanarak bu doktorlarm derecelere ayrılma işile meşgul olacaktır. YILLIK AİDATLARINI VER - MEYEN DOKTORLAR — Etibba odasına yıllık aidatını vermeyen 300 kadar doktora birinci sirküler gönderildiğini. yazmıştık. Teri kendilerine verilen 45 günlük mü det içinde odaya vidalarını öde - medikleri takdirde hakyerine ve - rileceklerdir. Dün birçok üye odaya başvu - rarak aidatını taksitle vermek üze. re taahhüd senedi imzalamişlar * dır. Her doktordan alınan aidat L son günlerde İstanbula gel| * 15-50 lira arasındadır. Taksit müd cezalardan da af kanunu çıkınca deti altı aydır. "JAsılma cezası yazılı maddeye göre duruşması yapılan Gülüzar, baygınlık geçiriyor, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ağır ceza hakyeri, onu ve şahitleri dinledi sasa kısas yaptım, kana kan al - dm un cezası belki de çok büyüktür. Fak, ne yapayım?Ka munun kestiği p: acımaz. İ - cunda ln da yazıyorsa baitee; beni asarlar. Eden bu * lur, derler. m sonra öldü - ğüme gam yemem Polis tahkikatı, ni savaman - ma kararile, ağır cezaya gön derilmişti. Dün öğleden sonra bu duruşma başladı. Hakyeri salonu hmcahmç imei balıktı. Hakyeri kurulu baş Kemal, üye Sakıp ve ede mi muştu. Genel Jandarma refakatinde Gülüzar, hüviyeti tesbit edildik - ten, kararname okunduktan sonra esastan'sorğuya çekildi. Yukarda yazılı eri evvelce alınmış ifadesi ni bakire Rl ay tmodi.| Şöyle dedi: — Kâzumla o gün beklemeden karşılaşıverdik. Kâzım, evvelce bana tehdit yollu haber yollamış tr. Beni görünce elini biçak çıkar- mak ister gibi beline attı. Ben teh dit dolayısile zaten kuşkuday dım. Yanımda icabında kendimi korumak, canımı kurtarmak için silâh taşıyordum. O bıçak çıkar - mak ister gibi yapmâa, irkildim, helecanlandım. Zaten kardeşime, anama yaptıklarından dolayı mü- teessirdim.Kendimi ap Şi pepe ES kurşun yağdır. kurtarma! k dım. için! e ia di nefsimi müdafaa ettim. Vak'anı anım Hâsan, Osman, İsma- > Aleko, Mustafa, Derin, Süley Hüseyin, Talat, Ziya, Ali Riza, isimlerinde şahitleri vardır. Dinlenilen şahit- ler , vak'ayı anlattılar. Bunlardan bilhassa biri, kadın yolda siper alıp beklediğini, etrafı gözlediği- ni, Közımı vurdu a rakola doğru giderken tekrar dö nüp üzerine doğru iğildiğini, ö - lüp ölmediği hususunda kanaat ge tirmek istediğini söyledi. Gülüzarın kendini müdafaa yol- lu söylediği sözler ve kanunda bu suça yazılı cezanın ağırlığı itiba- rile, genel sayamanlık araşıtrma * nın genişletilmesine, tahkikat ya- panlardan daha bazı kimselerin DR çağırılmalarma lüzum ri kurulu, bu isteği muva. fik buldu, Duruşma, başka güni bırakıldı. Gülüzar, dün sorguya geen çok heyecana kapılıyor, teessür le adetâ bayğmlık geçiriyordu Arada sırada susuyor, hıçkıra hıç kıra ağlıyordu. ». 3 — KURUN 19'TI. TEŞRİN 1935 mm İ Gezintiler İ bok lar çen, imei e. Si Ciritçilerimiz Bu, ansızın bir esi oldu. Hiç ummadığımız bir günde Si- pahi Ocağında cirtiler. vınlıyarak uçtu. Yeleleri savrulan atlar üs- tünde eğer boşaltan erler çarpıştı. Dörtnal ilgarlarla yer sarsılırken, kasırga gibi dönüşler (yapıldı alkevlerinin candan ilgilendiği bu Türk sporu, şimdi Veliefendi çayırında daha geniş bir alan ve daha büyük bir kalabalık buluyor. Dün havaya bakmış ve çarrar- Iu çayırları düşünerek: Keşke daha önce baişe başlamılsaydı! İemiştim. Fakat her hız vak- tini bekler. Hâdiseler yemiş gibi- i dir. Olgunlaşması için, onu erdi - recek çağın geçmesi gerek. Ciri”- din yeni baştan yüreklerde filiz - lenmesi, belki çok aygun günlere rastlamadı. Amma artık tohum e- kilmiştir. Beklenmedik bir demde çiçeklendiğini göreceğiz. At sevgisi, ürke ata mirasr dır. Eskiden ahırsız ev yoktu. İçin- de soy atların, oynak tayların kiş- ni çeke çeke pazuları tunçlaşmıs kahramanlar, erile- cek kadar az ; değildi. Hi, ei yüzü, bini birden ortaya çıkar, sı nırlara dökülürlerdi. Dün, gazetelerde ciritçilere verilen cömert yeri görünce, gö zümden bir perde kalkmış gibi oldu. Bütün o eski tarih armaşar- ları kol kol yapraklardan yere in di. Mehaç ovalarında, Çaldırar yaylalarında bir sırma 2 a giyen. uçuşunu 'ev yapan, her ai re önünde a secdeye ka panan bu canlı deniz, dünyayı atla dolaşmış, ufukları at sırtında tünde bilenirse, bir yiğit de cirit alanlarında döne döne keskin bir savaşçı olur. Bugünkü döğüşte baruttan çok benzin yakılıyor ve atlı büyük bir vurak “hedef, dir. Fakat cirit bugünkü döğüşçiiyü hazırlamakta bütün ötekilerden tanbulda ciridin dirilişini gönül - . den selâmlıyorum. S. Gezgin © Kültür bakanlığında yeni teşkilât Kültür bakanlığında yeni ihdas edilen muhtelif * direktörlüklerin neşriyat direktörlüğü ile ecnebi ve azlık umum ayni ğü eker ya başlamıştır. Gi atlar u; mum direkdörlüğüne Almanıdan bir mütehassıs getirilece! Beden imi umum direktör lüğüne de binbaşı mütekaitle * rinden Bay Haydar tayin edilmiş tir. Bu iki direktörlük de vazifesi- ne yakında başlıyacaktır. | Gelenler, Gidenler | BAY SAKALAROPULOS — Yu - ığı genel sekreterliğine istanın Ankara el- çisi Bay yere dün sabah A- tinaya gitmişti İNGİLİZ ELÇİSİ — Budapeştede avda bulunan İngiliz elçisi Sir en Loren bugün şehrimize geleci İNGİLİZ KONSOLOSU — Eski in iliz konsolosu rıldığından, Trab; giliz konsolosu B. Metiyuz onun ye » rine gelmiştir

Bu sayıdan diğer sayfalar: