19 Kasım 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6

19 Kasım 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | Gelâl Sahir Er Ozanın cenaze töreni dün yapıldı Değerli saylâv kendisini sevenlerin göz yaşları arasında mezarına bırakıldı Merhum Celâl Sahir Zonguldak kömür ocaklarında eşi Acı ölüm haberini dün verdi - ğimüz, Zonguldağın değerli say - vi an çün şair Celâl Sahir dün ömü ah saat dokuzda Ka- dikö A Bilye sineması kar- şısmdaki Röntğen apartımanın - dan kaldırılan Türk bayrağına sa- rılr tabutu gençlerin ve kenar elleri üezrinde Kadık iskele - sine getirildi. e a men E- renköyü vapurile saat onu on ge - e Sirkecide araba vapuru iske - lesine getirildi, rada cenazeyi vali ve ? bele - diye reisi Muhiddin ündağ, parti başkanı Hilmi, Gir say - lavr ve başmuharririmiz VE Us, Giresun saylavı ve gazetemiz mü- dürü Tarık Us, İstanbul gillüri Salâh Cimcoz, Emniyet direktörü Salih Kılıç merhumun (dostları, talebesi karşıladılar. Tabut Vapurdan çıkarıldıktan sonra gene eller üstünde, on beşe| | yakın çelenk önde, Sirkeci istas - yonuna doğru götürülmeye baş - lanmıştır. Tabutun etrafında po - lis ve gümrük muhafaza memur - ları yürüyordu. Tabut istasyonda iksek bir yere kondu ve biraz sonra irearepıf gidecek kata - takılan vagona yer - leştirildi, eyl sera iç işleri baka- nımız Şükrü Kaya, kültür bakan- » Türk dili tetkik cemiyeti, C. H. partisi İstanbul merkezi, İstan- bul belediyesi, İsanbul ve Kadı - köyü halkevleri, Basın wi Gü a ket ailesinin gönderdikleri çeki let tabutun konduğu vagona yer - leştirildi. Tren on buçukta kalktı. Şark demiryolları cenaze töreni - indirilen tabut gene eller üstünde istasyona ya'cın bulunan mezara götürülerek gömüldü. MEZAR BAŞINDA Giresun saylavı Hakkı Tarık Us bir iki derdiği şu mektubu okudu; ABDÜLHAK HAMİDİN TEESSÜRLERİ “Sevgili Celâl Sahirim hakkın- kere daha bugün eteiiie tecrü- be ediyorum. ve işte ağlayıp duru- orum.,, Abdülhak Hâmit Tarhan Bundan sonra Boğaziçi e direktörü Hıfzı Tefvik, Şair Yı suf Ziya, Ercüment Ekrem, Üni - - versite ve edebiyat fakültesi na - mına profesör Ragıp Hulüsi, kül -| tür bakanlığı ve Türk tarih cemi- yeti namına Eminönü halkevi ba: kanı Agâh Sırrı am Tekin Alp söz almışlar, bir zat mersiye oku - muş ve gelenler gözlaşları arasın- da mezar başından ayrılmışlar - gir Tevfik ve İnel Se özi aynen veri; HIFZI TEVFİĞİN e ERİ Sayın arkadaşlar, “Hepimiz Hözliriminle onun ha - ve gönüllerimizde onun Eği . e dilimizde onun sözleri old halde buraya kadar geldik, ve şimdi in kimimizin hocası, kimimizin mes- arkadaşı bü mn sev gn ve deden evlâdı Celâl Sahiri e k topraklara bırakaral dönecek İZ. Celâl Sahir öldü arkadaşlar, yıl lardanberi arasından ayrılıp çekilme üz ni yatından çekilip ayrılmamak için ö - lümle savaş ede ede en sonra, son ne- ik verdi. Şimdi, burada mezarı - ı ucunda bizi dinliyor. Bizim arılarını, bizim iniltilerimizi dinliy. Celâl Sahir öldü, vs amme - beri hasta yatağında oi biraz daha Mar öne ör e hakikate hangimiz İ- dar hayatım adamı, güzelliklerine gönlü- nü açmış, ve tabiatin şiirine kendini e ie Sahirin şimdi böyle ara- uz bir ayrılışla çekilip ilecekti Frei sevgisi ile z pek genç yaşta, hi 2 z ni şairleri anlaşın miş söyler! nün mağmesi yaparak için için ağla - dı. Bey: ölgeler sairinin ruhu sev; ile sevgenlik ile dolu bir kaynak si - biydi.. Bu kaynak hayatının son ani na kadar böyle coşkun bir eğ aktı. er Sahir, ne yanda içi acıyla, yasla dolu bir dost görse onun elini tutar, onunla beraber gözyaşı döker - “Ben ağlıyanların ezeli aşinasıyım,, Hkikaten o ağlıyanların vr dostu, ve eli heap “Si tap, sa u k Peşimi erisin mek için me Fakat onun en büyük tu şiir, en çok sevdiği ana diliydi. mi için şi - ir ve edebiyat alanında başlıyan her yeniliğin önünde yürüdü, ve dilinin özlüğüne ve benliğine bin için ya- ei her sekme elini uza! gölgeleri bini? cedi «- el sie kitap,, » (Hece « A- ruz) mücâdelesi ele zaman bu il ii ikisini de edebiyatın tari- ıraktı, ni dilinin e kavuşması i- çin başlıyan savaş Celâl Sahirin dile- ğine kavuşması demekti.. Bu dilek o- nu sevdiği Şiir ve La işinden bi- le ayırdı. Hast tağında bile aziz ve değerli üstat dil rm için seve se- ve çalıştı, raz sonra bu kara toprakla- emleket değer li bir evlâdından ayrılmış olacak. Derler ki: Ölüm yeni bir hayata başlamaktır, alip ii doğru mu?. Ne isterse olsu! a ül AZİZ imi İnebolu vapuru facıasl! Fen heyeti ile ehli vukuf işe başladı oğlunu arayan bir ana tu ve değerli a erkei pek seli bir tarzda biat bileliden 1. — E Celâl Sahiri e gönüllerimi-| zi İmei ve iyiliğe Dalyan mel ri etli bir halkası kopm | Onu şu topraklara ii rt ra gözlerimizde hayali ve içimizde ay- ! rı buradan dimizi daha yalnız ei kollarrmızın kuvveti biraz dalin m olacak.. Fi ştirdi, iyiliğe giti vallı ana on bir yaşındaki oğlunu klar sap Diyor ki: “ Vapur batmak üzere idi. ii elinden tuttum. Bera berce denize atıldık. Kurtulursak beraber, ölürsek beraber buluna- caktık. Talie bakın, yeli bizi Mekkeye Ya Ben kurtu! a kaldı. mi bişey ekle” haahana leri do - lastım. bulamadım Kimbili dal. galar nereye e sürükledi?, İnebolu Süarisi Make is İzmir Ticaret mahkemesinde sorgül! çekiliyor. Kenarda çocuğu boğulan Coza İzmir, 18 a — kii ka: İzmir, 18 ( ) — da kaybolarak vapuru faciasının tahkikatı şimdiye kadar bulunmuş kimse! müddeiumumilik Oo yirmi . Her hangi bir tesadüfle| heyeti seçmiştir. Üç kişiden rekkep olan bu fen heyeti, 5“ ceza hakyerinde yemin ettirilDi z “Heyet i işe başlamış ve ilk "| larak İnebolu vapurunun me evkii kaptanmı dinlemiştir. Kaptandan kaza hakkında ”* lümat alındıktan sonra kaza yö harita üzerinde tesbit edilmiştir” Ehlivukuf olarak mayn g ikinci kaptanı Burhanettin, çi verte zabiti Kemal, İzmir tersi!” müfettişi Esat seçilmişlerdir. cap adeti erse iğ gi nde i an nesil senin ii valdiğe için açtığın yolda yorulmadan yürü - yecek. Ve aziz hatıranı daima bağ - rında saklıyarak seni anacak, ana - cak, YUSUF ZİYANIN SÖZLERİ “Tevfik Fikret ve Halit Ziya nesli, Ahmet Haşim ve Yakup Kadri nesli, Orhan Seyfi ve Faruk Nafiz nesli, hattâ Necip yo nesli, en genç ço - cuğunu kaybetti Kürenin ağda ei za mi lendiren yıllar, yal Kyk miri 'delâl Bilene 3 san ar teşini.. n gördüğüm Zaman, erimiş, bir ENE balmumu < kafesi içinde, yalnız ebedi ie yanan bir ruh kalmıştı. Diy ebilirim ki, aramızdan bir vücut değil, düşünen, konuşan bir hayal uçtu! Sahir, sağlığında kartvizi - e bir çok ünvanlar e ıştır: Mu- Ra gri Fakat o, tacirken bile şair Sahirin ölümile ny en sadık çocuğunu kaybetmişti: Celâl pri yirmi sa tanırım. li gördüm.. Fakat hiç bir m, na - zik, hayırhah, eni ear günü görmedim! Onun ölümile, arkadaşları, eşi güç bulunur bir dost ki Celâl n günlerine kad. teş, onun şu anda AE nm vücudün- de bile. sönmemiş Sahirin ği Tü irk inkılâbı, yo- rulmaz bir çocuğunu kaybetmiştir! Celâl Sa ii vücut, elli agi aş- mıştı. Fakat ri yir - miden el mar. Eğer İtalya hükümeti, “ital devler devlet sini, ve İtalyan her ay rapor çıkarmasını mene miştir. Bütün bu tedbirler İtalyanın finansal durumundaki çetinliği göstermeğe pimva eder. İtalya devlet bankasının altıs mevcudu mütemadiyen azalmak- tadır. Bugün bu bankanın vaziyeti harice de al- Son tedbirler buhranın mahiyet ni anlamağa yardım ederse de a sıl buhrana karşı gelemez. İtalyanın o finansal buhran» a gelmek için biricik ümidi. Habeş sınırını çabucak bitirme! tedir. Halbuki harbin süratle bi tirilecek vaziyette olmadığı görü lüyor. Habeşler, harbi uzatmak siya setini tutmakta devam ettikleri takdirde günün birinde kendileri ŞA ne çok vwvetli (o bir müttefikir yardım ettiğini göreceklerdir. Harp sahnesinde çarpa cak bir halde olan bu müttefik İtalyanın Ouğrayacağı finansa! buhrandır. “Daily Herald,, z yıl sonra bile kıysa tdi, lr vaz yine böyle ağ - Tıyacaktık: Yazık, pek genç öldü!,, ... | Yabancı memleketler postası Almanya ve İtalyada kıtlık başladı le Son günlerde Almanya ği İtalyadaki ekonomik varlık y yük bir ölçü aldı. Geçen ay . e işsizlerin sayısı r bin kadar yükse ve büyl bütün işsizlerin yekünu 1,828. i geçmiştir. Ham maddelerin 4 Gıda maddeleri günden kıtlaşıyor. Aile güçlükle tef yağı ve et b ilmektedir. çir' ler Pl ii ve ihtiyacın! i fazla bir şey tedarik ela detli cezalar veriliyor bunların evlerini basıp ihtiy fazla bir şey satın alıp alma rına bakıyor. çamaşır yıkamak İğ ii Ze pi kullanılan sabun güçlükle edilebilmektedir. Birkaç gün de sabun fiati iki misline vi il tır, Limon, meyve, hububat fi gi leri de yükseldiği gibi süt de İt sıkmayı tavsiy fazla et yemenin hastalık geli ğini söyliyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: