13 Temmuz 1937 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 4

13 Temmuz 1937 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

; .4— KURUN 13 TEMMUZ 1937 Tetrika Numarası: 9 Yazan: Feliks Bavman in Milli bankaya baskın Çete efradından Cak Klutas : sonra, güpegündüz, 13ünçü banka nesi Teşrinievvelinin 1415 ve ve 15-16 geceleri iki po merkezini basan Con m ir kurşunla öldürüyor. Vaziyet, gittikçe kat kat nazikleşiyor. 6 kânunusanide Şikago cinayet masası, şehirde Cak Klutas adlı bi- rinin görüldüğünü öğren ndi. © Bu illinger çetesi andan. İhbar, kendisinin şu muayyen bir evdeki belli bir ğu merkezindeydi. rhal iki seçme me* baş müfettiş, önce aca bazı talimat ver di Sanli; yidüşününüz. Onun akri » betine sima) Ce ri tetik — davranım IZ. Göz an ateş ip herifi edayla, Yakan o sizin Pazarı ra , bu ikazın tesiri s0“ < , sıcağı sıcağına arekete 5 e "öyle, ki Cak Klutas uzan” masanm üzerine fırlattı ve » masayı üzerine devirdi . ; > seçtiği so — şeyler, İM eşiğinde dikilen iki © insan şekli ve gürültülü'ses çıkaran i iki küçük serdi & Gi utasın öldürülmesile, ee ğ “ Dillinger Gini ilk a mensup i temizlenmiş oluyordu. si kayda u gibil ı başarı n biricik metodla, bir aa zarar vere- mez hale getirilmişti. Büsbütün ke” senkes! 1 5 1 1, dı ları ar mühim bir vaka daha rape ii ikagoda Milli banka binasın- lan bu zamana kadar ana ka: a ineyi bulan, gazetelerde uz! uza: azılan ve davaları celseler dolduran ik vakalarından | m ü üsüydü. Ancak, vukua - geliş itibarile, bilkama il var ta memuru ve bu mese baskını yapıldı!.. öldürüldükten rıya re Bi mlğ kor kutmak ii ana doğru tuttuk” ya revani birkaç kere patlat- ye laleli eznedarın ünde ne var, ne el b opr este desi ebin. dirdi. abi yon Ski birkaç Lök şun daha. müteakip de, hay” dutların bölü ik ilineleli dışarıda azır duran otomobile atlayıp, son süratle uzaklaşmaları! , bu selesi er banknot m, dışarıda cid- en elem veri olarak, bir zabıta memuru daha kurban gitmiş- Hayatı olduğu gibi kabul etmek eydi. Gökyüzünde ağır, ka- rTa bela gölgeleri, biribirini a layordu. Koskoca şehrin damlar halimde fırtına Ge nun gibi derinden uğultu çıkarı- yord çık bırakılan herhangi dümdüz mia üstünde Deil g Karın silusepken yağdığı bu ge- cede, e ii rel çıktım. Fir- tına, peleri kavradı; uçma- ması için, akik b üşiidel güç“ . hagi yordum. ğe adım a- cadele ederek, onun sert ie itleri rine yek gererek, ya- vaş vE ml rdum. er za- man gi un müddet oturmaya alışık lim rahat, sıcak mey- haneme biran evvel Hapsi ğı atmak zi 5 4 ; i 8 i N KE. iş 3 “ d m ; lıdır, düşüncemi, dilimi oynatr- yor, yutkunuyordum. Derken, simsiyah bir sw seç- tim. Çıkık kemikli, kuru zayıf bir gerek! KARARDA Yazan; E. C. Kıistofe Bazı ARRARRRAAAAR ie Zaten soğuktan süzer mdi bir ii tahayyül etm: İn bül ütün üşüyerek, ürperdim. Km biçare, Allah rizası için 0 ardım etmeli, düşüncesini be- Bisinkdiğa; Ve ona yardım a te, bendim, kararımı verir verme! bir İl MN pıştım. iz, betbaht, dimi, bu yer, size 7 © bir yer değildir! i Meçhul adam, ii bana çil Yüzü, ıstırap çekti iğini ei ik edici bir işmizazla gergin- 'n, kendisini önümsir. mesi a dürtükliyerek, işa şöyle diy. ordum — by unutunuz! O, nize cevap verdi: nutamam. Unutmak me de e Ke zonkluyor, mirile kemirile eril kizzyii gibi yer aile ah, ela m! kün, e cesaret! dedim, ik derecesine hiçbiri henüz şahit “Ji irdenbire dığını, mıştı. B , banka baskınları tec- Tay ey seyrineer tar inlediğini ie ei ill sar- rübeleri g olmasına rağmen, | zim ve idare eden Lİ sıntr geçiriyor. Yarabbi, nesi Şikagodaki Ne vga eli alı , Malli, benlik, içerisinde a olu uyor bu adama, diye nıp verilen hol baskıncıların a vi seslerini i işitmiş, işa» üzüldüm tam bir mavaflkiyetl neticelendi. ret memurluği 'n ayrılmış, Admlerm sıklaştırıp, yetiş - utat vechil, k, bankanm vezne | mel MR ve baskın ll A mal v eri ve akim bırakılamı dı; Lele eid imak şöyle dalin aim ap suç faaliyeti sırasın- da, hatta rahatları bozulmadı! yi seyrisefer kalabalığı vr : dosdoğru vezne holüne yürüdüler, Otomobilin direksiyon yerinde kalan biri, maki- neyi yerini inde sayar şekilde işleterek, arekete hazır, bekliyordu. tomobilden ine ki e sgieer girmez, şu ihtar, etrafı çımlati — Eller yukarı! Bu ihtardan ötesi, daha evv: kua gelen ve gazetelerde edil ban para alıp vet or miş bulunan çime ellerini rl holü kapısma o koşa koşa yak” pi Ama, ot mii MS vi rinde oturan yanii Eken sini örmüş, 5 metreye e dar yaklaşmasmı AE yip, böyle gayet yakından öldürücü kurşunu yerleşimi ger gangster çetesi, ki kârlı biri iş ER değildi; bu gunla 20,000 dolar kazanmıştı! Milli banka baskmı şayi olur © maz, bütün İndi yala bir hiddet vı infial kasırgası esti vi n Dinçer affederek rmiş olan İndi valisi, her halle gıpta edilec iri bir vaziyi ette bul urdunun i iri (Devam ediyor) içini nedamet emirdiği tahmin oluna! vi zgâr oka: esi- yordu iri Trt lk karşı koyması, daha çabuk ül rüd j gecem. “Me e ve hili | day: nsızın, önümsira giden adi BRİ. Şimdi ia ha sür'atli ln Miami Benden 20 adım ileriye em başka bir niyeti mi var, endişesiyle kuytu ve esrarengiz görünen köprü ke kemeri arası ndan simsiyah suyun yüzüne baktım. Hakikaten, meçhul adam, li lu. Köprünün tam orta yerinde. Parmaklığın kenarında. Görlerini aşağıya, suya dikmişti. Simsiyah suyun derinliğine göz daldırıyor - a sr bu, bizin en eder! ii Nihayet İlmen işiğinden bi yak basmıştık, J z açmaya Keş Ben ciddi bir tavırla, daha söy“ ılamadan sö zünü «kessv” niz Bsiüüi gil Em e ha anlatmayınız; eski ya- arı daha deşmeyiniz. Evvelâ i i iz! ee koyuldu. Üc duble yal İş bizi Gözler ai parla — Gördüni ü, dedim üzeldi. Bi Bi ibi ll bi lirim, İşte, bunu da alınız. Avucuna 20 marklik bir bank- not piri amla: — ruri el ilk biyinlm TIRIZ için, bu, yeter, Gi ima b ine gösteriniz, azizim! E, şim SE ra tınız bakalım, ne GL size böyle ıstırap çektiren sey, nedir onuk ğu bir uğ yi şunu tesıldadr an azıdişim ! Dünyayı Dolaştım Yazan: Titayna E vır © İleri! Bir kere karar verdik. Bir iki saate kadar Tahiti ufukta si- — İinen bir ale bir hatıradan i- © baret kal, 4 le işbaşına! aa ek ei © kacağız! Tekrar mı? Amı © ye? Yarın, ,ne olacak? Buzlar arası- Hattıüstüvaya asıni ISSIZ ardeş yanyana koy. ii Çin ipeklileriyle şu mi © kumaşları bavula bir arada a yer “Ben gidiyorum Maru. Ne de- mek bu, kini musun sen? Ben “de bilmiy :. Sek A kalamam Ma- Vir Gül anlıyor musun, gidi; iğ rum İşte. Mütemadiyen oradan a gidi- orum. Surahi gibi biti şeyin içine dini üş ve nereden çıkacağını bil- meyen sinekler gibi, dolâğiy duru- yorum. - Çeviren: * * eete limanında, “Andro mir ihtida, dostlar. Ke lar, zn rı beyazla: ği ler. Be; ben eğ legül iii dediler. Tali- bin varmış ki burada yerleşip kal- an gidiyorsun, Fransaya ben- FN n selâm. Yerliler a — Gülegi een Fey (*) yedin, ikrar dal irsi, Allahar, ik gülegüle... Hayatımda ne dostlar geldi geç- ti! Yabancı bir memlekette, se- ahat esnasında zaruri olara dinilen ne mo İsimlerini bile ttum $i Aysin yeli ar! Biribirin- den hem farklısı ,zh emncmföf bimi biraz olsun sızlatıyorsunuz? “Andromede” de kadehler biri- birinin taemle kalkıyor, Ku iyi a köpükler neşe ile çalkanı; Göz yaşları. Tükirdllar. Hülya, . Hayat. AYA purumuzdan misafirler çık- me ler dönüp zihinleri ka- rıştırmaya, başladı My bir Sik vapuru “AÂndro- mede, harpte Almanlardan zap- tedilmiş, Tam bir yük gemisi. Zek cular için yalnız beş kamari ae girip yerleşiyo- rum. e gemide güzel bir hayat Men tlak çizgili çehreler üzerin- de bu tuvalet hiç te hoş gitme- Her ırkın kendisine göre güzel- lk telâkkişi var. Amma, alış zım. Bir iki Em kadar, bunla- rın arasında yaşam duğunu anlayacağım elbet. a İngiliz müstemlekesi olan üzel bir küçük şehir. Caddeler asfalt, Mela lüks; çiçekler a- müş köşkler; otomo- biller, 1 sayanlar, barlar, banka- lar ye caddelerde kaynaşıp duru» "Bir İngilize: — Bu EE çok yağmur yağar mı? diye sordum. 38 > aha var.Bunu fazla edir liği seyahat ettikçe azalanlara an» Yanımdaki Fransız parasmı ne ankada bozdurabildim, ne seyas hat acenteliğinde, ne de vapur ketin nde. Hiç bir ir yer rde Fransız pa BE z geçi ufak kii kendime has Krm dan, Gideceğimiz Yeni rn n beş Bu u yol- Sila yıldırım. si gelir, geçer... Tahiti'den tele on gün oldu. . inci tul dairesini geçer geç- mez pazartesiden çarşambaya at- ladik. Vitulevu Bem Suva ş şeh- rine gi ii Rıhtım: erikler güneşin tında Heli e ale; bize & kıyorlar. Saçlarını başlarınm üs- pa R tuhaf bir yal var Ni bir a sinin resmini almadan geçemi Şa orum: askla keten bir ceke var, ceketin altında da beyaz bir eteklik... Bu albiünleciğ üzerinde bir Melanazyalı ırkına as bir çehre ile bir baş. Sokaklarda Çinliler dolaşıyor. Bütün Okyanusya memleketlerin- de olduğu gibi, buraya da ticaret- le uğraşmaya gelmişler. Milli el- var. kullanma! ci meli yetmiş bin Hintli rTaNnsız rl ma memuru, elimde ba- a utanç veren frankları alıp, ye- rine o şerefli İngiliz liralarını ver- meseydi' kimbilir ne yapaca Fici ada yili bende güzel bir hatırası kalmışi a Geldiğim mğ Bm konso- ördükleri, iii İkeriilimi hayran Mn (Devamı var) (*) “Fey,, dedikleri şey, fırın« da pişirilmiş muz. Onların itika-

Bu sayıdan diğer sayfalar: