24 Nisan 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 2

24 Nisan 1938 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 No. Venetolar arasında yükselen sevinç artalığı çınlattı: Katizmanın altında borular öttü; ara- © balar yaylarından kurtulan oklar gibi ile- Fİ atıldılar, Atların başları, boyunlariyle Kulaklı Yazan: Kadircan Kaflı Zenotemise küfür yağdırıyorlar, hattâ hançer veya kılıçlarını çekerek birer cı- | #rt gibi, ona nişan alarak atıyorlardı. Edi e a Gi MRS er aka e) ni i. va Pe BE Sie EE Siyaset dünyasında yeni bir Arşiduk Olto ispanya Prensi don Juan kral olmayı e Arşidük Otto Avusturya tahtrma geçmekten ümidini kestikten sonra; Huan (Don Juan) geçiyor. İspanyada Frankocular kazanır lerse e gekleri andırıyordu. © Ii tarafın kışkırtan sesleri gittikçe Artıyor, yüksetiyor, arabalar hangi tara- bire yerinden kalktı, Geriye baktı. Sa- Farmış olan Stavrakyosa; — Zenotemis öleceklm Dedi, Eski papas baş iğdi. Bu, ölmezse 26- demekti, yeceği tabildir. Fakat, Don Huan Don Huan bugün Ttalyadadır ve İspanyadakl Ayağa kalkanlar, ellerinde bir dizgin © varmış gibi sürücüleri taklit edenler de vardı. © — Atlar Spinanm sağ ve solunda bütün hızlarını alıyorlardı. Uçlarda her iki araba Bu sözler de alkışlandı. Sağdan sol- onu kral yapmağı ota sandık gibi sağa kırılıyor; sol teker- lek havaya kalkıyor, sağ tekerlek üze- rinde ii bileklerini, bileziklerini hediye eden- ler, yüzük verenler bile vardı. İspanyol Prensi Don Huan ve haris. yy öter. rilmesine meydan vermiyordu. Fakat bu mıyordu. Çocuklar ona yardım ediyor. klz (Ispanyol faşistleri) arala, | man onunla beraber iç im, dönmesin! söylediler. Ondan sonra prens, kral olmayı amm nefesleri tutuluyor, yüzleri sars- yor: — Eyvah, devrilecek! Diyo kalpleri duruyordu. Fakat ars- — balar devrilmiyor, birdenbire hızları © arttırarak çılgınca ileri atılıyorlardı. Spinanm etrafındaki her devir bittik- ge uğultu halinde: © —Bip. iki. Uçt. Diye sayılıyordu. Yeşil araba hep ileride gidiyordu muşta On sırada oturmak, tatlı yiyeceklerle karın doyurmak, süslü ve-güzel giyin- dana geldi. Marküsün önünde iğilerek Astarya Pantiyakosun bakışlarında. hiç bulut yoktu. Bu al atları, Suriyeye son gidi- sinde çöle kadar sarkmış, Beni Gassan maklardan inen üç kişiye teslim etti; koyu deniz mavisi pelerinini dalgalan - dırarak Antiyokos kapısmda; kayboldu. «almıştı. Siirleli Marküls'e desi”. Demişti, Yarışm neticesine fki devir kalmıştı. aklar, rüzgârla savrulan yerlere ya- Pişti; bacakları artık görünmiyordu. Te- — Son Ikl devre kadar onları yorma! | e 8ol tarafı yeniden alkış- başıma altımdan zafer tarmı koyuyor; Fransız muharririnin yanlış sözü üzerine izzet Melihin bir mektubu Muharrlı “insanların birbirini anlama sı nekadar güç, diyor Geçenlerde gazetemizin Peşinden) sütununda Türk kire lerinden Bay İzzet Melih'in şahsına te mas eden bir fıkra neşredilmişti. Bir Avrupa seyahatinde olan Bay İzzet Melih, Bezlinden fıkra mubarriri Hasan “Bu mektubum meşretmenizi rica eder ve hürmetlerimi yenilerim, aziz meslektaşım. İzzet Melih (Hasan Kumçayı) aziz meslekdaşı- © Sanki biç bir gey yoktu. | Son devir başlamıştı. Altı atın bulum- Halkın heyecan ve çılgınlığı son dere- toyu eskisinin üstüne giydiriyordu. — Nikananan!.... püşenlerin, kucaklaşan ve biribirini kut- Locadan ayrılan Marküs gene koşu meydanmda göründü, Bir türlü kesilmi. geant gazetesinde neşredilen bir me- Ecebi vam harrir, Fransız dilinin ve kültürünün Türkiyedeki mümtaz mevkiini göster. © da birer çığlık atarak su dolu derin hendeklere düşmüşlerdi. Zavallılar ba- Biryorlar, yardım istiyorlar, fakat ses- bindi, Uç al atı oynata oynata Spinayı süsliyen heykellerle dikili taşların etra- fmda, ağır ağır, başmdaki altm safer miş: Güya ben, eserlerimi evvelâ fran- sızca yazarmışım ve sonra türkçeye çevirirmişim; bunun sebebini izah iin ze dedi ki: “Ben esasen bahse mevzu olan ık. vel Bay İzzet Melih'i din! geleceğine işaret etmiştim. Bu mektup © işaretteki isabeti gösteriyor. Yalnız meslekdaşımızı dinledikten sonra zih- 'da mümkün olmuyor. Fransızca bir e debi eser kaleme alabilecek iktidarda ne istediği gibi maksadmı anlatmağı muvaffak olamazsa insanların biribir. i Arabalar Sfendone (1) önünde sola Göneceklerdi. Burası oyunun en mühim Boktasıydı. © Marküsün bacaklar: ileri ve gövdesi geri gitti; dizginleri bütün kuvvetiyle gekti; atların ağızları köpük içindeydi, gimdi de kan görülüyordu. Atlar şaha “Kalktı ve daracık bir yarım dalre çizerek sola saptı. tarak dolaştı. şünürüm.,, demişim... gin başka nasıl Tallâllar bağırıyorlardı: Tamamile yanlış ve mânasrz olan bu | © Arada Beri 5 Venetoları çağırıyor. tem, Kendisile bir çek, edebiyattan temin i- Holanda Prensinia kocası Pariste Prens Bernhard, Parise gelmeden evvel, Fransanın cenup sahillerinde birkaç gün kalmış, o esnada Kan'da bir otomobil kazası geçirmiştir. Pren- sesle evlendiği günlerde de bir otomo- apede epey, pld-. sefer EE a Marküis hipodromdan boşalan halkım önünde Tori ve Arkadyos ;ioromlarna doğru ilerliyordu, Zaferler kazananı ül- bahsettik. yan böyle bir şey söylemedim ve söy- Tiyemezdim. Ortalığı çınlattı: — Yası, Marküz!.. Yamı!... Praslnolarm ağızlarmdan kalplerine fırladı. Çünkü Zenotemisin bütün uğraş- — masma rağmen atlar yavaşlamamıştı. A- İlin çevirdiği taş gibi sağa fırladı, tersi. ne döndü ve sürücüyü mitma aldı. Atlar fena belde ürkmeleti. Delice kogularına vr Aş lar bütün caddeleri, sokakları dolduru- i Sayısız kızlar ve kadılar, bir gece vi Tezat, Sermet, Hüzün ve ME ye. imdi bes ler kurmakla meşguldür. Pariste geçerek Romadan Londraya gide: mihver bütün. Avrupaya yeni bir| 'KURUN'a abone Dirik ter. e Jean Barois'nun hikâye e- dişinin tam aksine olarak (Sermet) * deva pilcük, bir bakış almak için can e | lardı. Kocalariyle nişanlılarmın yanmda bile ona öpücük yollamaktan çekinmiyor. Hard. Jean Barois, memleketimize karşı kalesinde: “Türkiyede, icabında fran- ötesi be göreceklerdir. Bu hudutlar çiğnenirse alkkadar küçük devletler tam birer esir dev. let baline düşeceklerdir.., met en düşük â,4 santigrat 15 Yul Evvel Bugün: Unkapanı köprüsünün tamiratı bazı nok eski bir yn durdular. Arabanm i “ Venetolar çoktan İmparalar iocasınm. önünde atlarmı gahlandıran ve birinci dı: şekilde ifade etmiş olurdu. Bir defa de um İki insanla. durasaktım; fakat arık vazgeçtim; bir- | ron biribirlerini anlaması cidden pek göndermeli!, güç... Hele, bir memlekette ancak beş — Arkası var — p * gısmdaki yuvarlak ksmı, KURUNa abone olu- nuz ve edininiz on beş gün daha devam edecektir. Ayni za. manda Unkapanı köprüsünü Tepebaşına vasleden yolun 90 metrelik parkesiz kıs. mına da parke tefriş. edilerek, köprü 1 ayas merasimle işlemede açılacaktır. il

Bu sayıdan diğer sayfalar: