22 Kasım 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3

22 Kasım 1938 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LERLEREP İRİ... .... PE A 29 A ATATURK Ankarada! .R. ATAY Atatürk'ü: in son arzusu, 29 nkara- mekti: “— ve kın tebriklerini art le vel ım! Erel , Ote- 3: yi mobilden indikten sonra, bir- aç adım yürüyecek, sörle tribünün üst katına kacak ve O orduyu Perre e bir vazife adami kemikleri ile hel hada n Mus- De, on beşinci yıl ya, ğır gelmiştir? e Ankarasına bu sab” Ki En büyük vatanda şı kucaklıyalım ve bir dahö bağrımızd. an Ga; mıyalım Atatürk terbiyesi bizi ikat korkusundan kurtar: ette blunmaktr. Bir gün Dikmen Rp eların. dan ii. e buraya gelen Mus n saflığı lar, ve tetik tutalım Yayık ve ür ri milletinin > yatı ebedidir. Anca vam ederse ap Töyemut olur. Türkü yı k A türkü lâyemut pr çalı- salım! lm Ny a Yaralan:n "alfa öldü hremini Ahmet « Şehre vi Kirkor pia any yi nr & E 5 yi kei e ölmüştür. Cenazesi bugün kalfa arkadaşları tarafından lan kaldırtla ia tar, e a Ecnebi heyetler ve askerler dönüyor Ebedi Şefin büyük cenaze töreninde İhsttere devletini temsilen gelen heyet büsün şe Ae dığı m İstanbul, kı ütün dükkânlar, Halim ve derin bir gerer beyi tün bunlar nı şoyl. ki, nimini bir sedef olduğunu öLÜ günü, her zn. Büyük Atanm cim simslyalı bir mesale gibi yan- zn boylu posli çöz kapaklarını indirmişler, İçlerinde kimse- bükülmüş. Tabutu m aipi sıralandığı, devirlerin divan durduğu Ata için, duruyor ve hayal iie. öze sığdı Doğrusu Şu ısında zikin İçimizde azabın köpük yeleli denizleri var. Onu sö hiç? En güzel, en derin, en mk söz, bu denizin ire varınca, Gr e r, O deniz, bu sedefe girer mi ISTANBUL Yazan: Hakkı Süha Gezgin Ölü İstanbul içinde dün dolaştım. Kaldırmlardan onun arabasile çiğnen. l kı öğ le geliyor ki, bu toplayışta nazlı bir düşünüş, ince bir fikir va Ba kumlar, bir sade An- ei Abidelerin temeli olacak. Azıcık aklı olanlar, bilirler ei Ata sade karada yatanı vaf edilen bir 'acak, uçtan uca bütün ülkede onun her gün ta Ben, toj li n, ken. dim için bir avuç aldım. Onu bir hazine gibi saklıyacağım. Toplıyanların da el, bette bae göre bir düşünceleri vardır. Dün ölü bir şehirden, büyük bir olmuş İstanbulun ei geçtim. İnsanlar, 5 gibi kii Dölen Evlerin sandukalardan kr yoktu. “Ankarada Büyük ef için yapılan cena- İ“ ze töreni münasebetile dün şehrimizde de li la ve hal ika ille törenler yapılmış e hususi bütün müesseseler, anmış, halk ebe. anmı e çeyrek kala eğri e 4 imi yapılmış, İstiki gı Si Me dedi sonra, ev başkanl ii ürk hakkında birer söyler mar. dörtte Harbiyede Yedek Su- bay idi önünde, Taksimde, Saraybur. nunda, Üskü Nier a sa» at tam on altıda et miştir, Yedek Subay Okulu Önündeki Tören , Yedek Subay okulu önünde tertip edilmi de Bu türel Yedek subay e e e Partisi tara! n müş. 2 1 Törene Taşkışlanın AN tarafından çalın: iklâl marşile başlanmış, Ye- dek Subay Sui ile ENA mere Halk s4isi ve Şişli nahiyesi ından fev. kâlâde itinâ e hazırlanan akli yer. lerine konulduktan sonra . Şopenin me. havası ıştır. İki binden fazla Yedek Suba; başka bin talebe ve 5000 ile etlik ta IK) ea mü- ii bir söylev vermiş, ir ağızdan İstik. müteakıp yine Yedek Subaydan Gi esin milessir bir hitabe irat gi miştir. ie bu esnada heyecandan ağ. zi Son sözü Şişli ii başkanı Ahmet Halit ev söyl tir. lit Taşrğnn söylevi sa- akika kala bitmiş, bundan Dün, yapılan a törenlerden biri de | Harbiyede, Taksim abidesi önünde yapılan törenden bir intiba gözyaşlariyle ıslatmışlardır. e şamaktadır,. Muğla ii Derin Bir Matem İçinde Muğla, e alp lü münden Muğla v. leri b uyduğu el ME vi Genç u derin matemi ya- Dün İstanbulda vapılan törenler Harbiyede, Taksimde, Saray- burnunda nutukl:r meşleler yakıldı söylendi, ve aslanca yaptık! mi ei halde toplanan m hi yerinden ayrılmak istemiyorlardı. Sişli halkevi ile Yedek Subay okulunun bu iş birliği muhitte ayrıca ve çok İyi bir t.sir) bırakmıştır. Yedek Subay undan amdi ame dr elen çe Türkün Atası. een en büyüğü, Tü seni, senin en çok ek diğin ve yuvanı Lin diyara gönder: dik. Bugün minnet ve şlikranlarımızı © diyara mi Günün Akisleri : Unutulmaz Hatıralar Ağırbaşlı, HAM İNSAN Celâl Bayar İstanbula her gelişini ga. zeteler şu tarzda bildirir! “Başvekil e Bayar yn gelmiş, Haydarpaşa #stasyonunda Vali Parti ve Belediye erkânı ve diğer zatlar id a sonra, Büyük Öndere sağ; > | mak “> Acar motörile doğruca Dolmabahçe sarayma hal, aylarca, değişmeksizin böyle devam etmişti, 1 18 Em 1938 de Başvekil Celâl ine yine Ankaradan geldi, Haydarpaşa luk Yali ve Belediye Reisi, Kumandan, Emniyet De törü, Parti ve Belediye erkânı ve diğer zatlar tarafmi adın iarplenayak MEYE Ön A geçti, Fakat nasıl... ——— 18 İkinciteşrin Dol aziz tabutu pısma doğru yürümi ti, Kapıya vardığı sırada u gelmiyen in bir bölüğü da. ha, hemen ardında yer bini: Le Başvekil, onlarla birlikte, ayaklarının 9 kadar geldi. Ve onun ayakucunda eğilerek ebedi Sonra elleri baj de, milletinin ağlayışı lerin 1strrabile milden O yanış ve İçerisi, Ben içim yanarak, ni bırakma!,, direktifi! net ve şükran Mk işitmeni is, —ğ—&—-— tiyorum. İşit Atatürkü ba ei günlerinin sonuncusu idi, Dolmabahçe kapıları henüz hal, ) ka a Atarım tabu balaman salonda nöbetçiler ve birkaç a ela il Beyaz saçlı bir Albay is kapan büyük bir sükün içinde girerek b kıvranışları haykırıyoru Seni taşıyan top salam arkasından insan seli ME yoktum.'O saatte mu- kaddes vazife diye senden aldığım ilham, la inandığım emri, yerine getirmek day kafamda demir şapka İle Bi - metli gi yaşadığın, en tatir Kl armı irdiğin mekte! ii asırlık ka- Mi möb bekliyordum. Bu emi Ona döndü. Eğildi.. Sonra yüreği kanmamış ) diz ği tabutun MEYER bulunduğu Pikitarun ucunu öptü. Kalktı; rar eğildi. V Mi sütunlardan biri öntinde ellerini bağlıyarak durdu. umandanma ağlıyordu. — akım tabutun önünden geçen halk arasmdan bir çığlık: — Eviâdımı alsaydın, onu almasaydın Allahım! Bir genç kız, annesine metanet vermek için onun koluna girerek g dan İselli ed ü şünerek kendimi teselli real vazife; Benim için e kadar yüksel kadar ideal olamaz: Ben Tüketir Arkasında ürüyem Türkün Atası, EM 1 eçmeği rarlaştırmış... Fakat tam tabutun önüne geldikleri sırada ikisi de dayana, al perişan ağlıyorlar. Şapkalı bir kadm kundaktaki çocuğile geçerken geriye dönüp tekrar tek- rar bakarak ve her baktıkça gözünde, hakikat gitüikçe büyüyerek, sarsılarak ağlıyor... m — Ufak mektep çocukları, dışardan kendilerine tenbih edildiği gibi hareket önel il medim, Saatler geçtikçe bu acı içimde bü. yüyor, Dün beni teselli eden vazife in ti ve böylece gözlerini silmiyerek hıçkıra hıçkıra ağlıyorlar, Salami n ki.. Bugün beni artık teselli edemi- Ve,0,k katiyyen, » Ve içimde mevcut bir mm gittik, eminim - şöyle diyor; çe genişli duyuyor gibi oluyorum, —Ağlâ!.. Sanâ möhbeği öğrettim. Yıllarca tefrika, tezebzüp içinde kimsesiz Ağlı Yine ağlıyorüm. ) yasamış koca millet! Sana sevmeği öğrettim. Ağla.. Fakat ümitsizliğe düşme- & Li A edi geleceği unutmadan, benim şahsımda harekete £ Iradene Seni Küçükten Tanıyorum |ğ bü ali ila? De e Ben seni çok küçükten tanıyorum. Be- nim doğduğum ve büyüdüğüm belasi düşmandan ilk defa kurtulmuştu. © #e, 9 uncu sayıfada) la

Bu sayıdan diğer sayfalar: