4 Şubat 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

4 Şubat 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

illiye “Evel zaman içinde: Karga, Tutiden şikâyetçi Eski şairlerden Baki meşhurdur. Kanunt Süleyman — nezamandanberi başın- dan atmak istediği cariyelerinden « Tuti» isminde eski bir göz- lesini «Baki » ye ver- tiş ve çok geçmeden nikâhlarını kıydırmış. Yalnız şunu söyleyelim ki «Tuti» hanım da zeki Tutu kuşu gibi dilli, şair mizaçlı bir kadınmış. Bir gün ahbapların- dan biri « Baki » ile — görüşürken: — ÂAkibet, demiş, «Tutt» hanıma'da ka- vüştün, daha bir isti- yeceğin kalmadı ya.. — «Bakiv ozamama ka- dar Tutiden — bıkmış olduğnndan bu tebrik- | — Be birader, demiş, Tuti diye pek uçurma şu kargayı... Baki nin bu patavat- sız lafını ne yapıp ya- pıp, yemeyip içmeyip Tutt hanıma yetiştir- mişler: — Bir de kocam diye öğer durursun, bak senin için karga dedi demişler. Tuti hanımın şair olduğunu süyle- dik ya... Bu sözü işi- dince hemen şu beyti | süyleyi vermiş: Bağteten olmaş ixcn 'Tuti guraba hemnişin Yine şekvayı çurab eyler garabet hundadır! Mana murat olun- duükta şudur: Tuti her nasılsa an- sızın Karganın yanına düştü, fakat asil garibi şikâyeti Tutf yapacak rde Karga yapiyor. 'Pahmaklığınisbat eder. tin Bi | Bu edam garsonu çağrıyor, çağrıyor. gelmi- yor. Neradedir siz bulun! B Yeni okuyanlara lâzım ilk kelimeler (*) - EKczacı Ekmekçi Berber Demirci Mücellit Kitapçı Kunduracı Marongoz Dı- varcı Nalbant Yemişçi — Kolaylık olmak için el yazısıyla da bazı kell- —meler koyuyoruz. Buna bakıp siz de yazın | B A Kadacğ “ Hapor lnanpz Dünot Deyaci Nabdant V slkei aUmyot ; zelce okumaya çalışm manasını bilmediği- ğeı'ı' İdııuıun n M ü SKİT SSTİRİĞİLİZ MEESEL Büyük adam ilar — SS SSASSSERLSSSARArAreSaR: Çelik kralı Karneji Karneji İngilterenin İskoçya eyaletinde fa- kir bir ailenin çocuğu- dur. Âzmi, iradesi saye- sinde telgraf müvezzi- liğinden işe başlıyarak pek az zamanda büyük bir muvaflakıyet ka- zanmıştır. Karneşji ilk defa dök- me demirden - çeliğin Jaha sağlam olduğunu idda ettiği ve bu iddası tabiatiyle doğru çıktığı için kendisine çelik kralı ismi verilmiştir. Holandadaki Sulh sa- ravını karneji yaptır- mıştır. Karnejinin atlesi Is- koçyadan Amerihava | || | © Nasıl bir devletin parası düşnan olduğu | memlekette de müute- | berse işidilen doğru söz düşman ağzından da çıkmış olsa muteber sayılmalıdır. #4 Tamar ser'vettir. 91 Karşısındakini ah- mak farzeden kendi artıran W Kendini diğerler- inden dâha mahir sa- nan daima aldanır. 19(Nezaketin fazlası bir nevi kabalıktır. # İnsan doğru yolu beşkasına — gösterir de o yola ğçitmez. 1 Çok adamlar var- | dirki iyiliklerinden ko- rkulur. Çünkü onlar iyiliği (fenalığın yolunu açmakiçin yaparlar: # İnsanın müdahene- yeo kadar ihtiyacı va- rdır ki bir medh edeni bulunmazsa kendi ken- dinin müdahini olur. 9 Bazı adamlar için ' medh edilmek bir nevi teşvik kamçısı yerine geçer, bazılarıda me- dhedildikçe — kendile- rini kemale ermiş sa- narlar. Sigorta Dairede: — Müdür Bey demek bu odadaki bütün eşya-| Şlari sıgorta ettirmek istiyorsunuz. — Yalnız saatin sigor- tasına hacet yok, çün- kü bütün memurların gözleri sabahtan akşa- m on 4 Karneji amirlerinin teveccühünü — kazana kazana yükseldi. Para da biriktirdi. t İlk defa yâtaklı ron | şirketint tesis etti, Ora. kazandıklariyle k fabrikası dan sinde Çelik Dalgınlık ... Kigtin; çocuğu Alim adamlerın ne kadardalgin oldukları malumdur: Böyle dal- gin bir Profesöre karı- sı sordu! - pi — Çscuklar nerede Profesör cevap verdi. - Okadar çok gürü tü ediyorlardı ki yatak- | larına koyup yatırma- ğa mecbur oldum, Hat- ta bir tanesi soyunmak istemiyordu, bağıra ça- ğıra soydum. Kadıncağız, bir koşu içeri gitti, biraz sonra | kocasının yanına geldi- gi zamamıdeli gibi gü- lüyordu: — Ayol bu ne dalgin- lık, konüşünun çocuğu- nu da bizimkilerle bir- Tikte yatırmışsın. iğne Büyük anne torununa diyordu ki: —-Şimdiki — kızlerın hiç ev işine baktıkları yok.. Hep akılları gez- | mede tozmada.. Mesela ben sana şimdi iğne na- sıl şeydir diye sorsam belki de bilmezsin.. — Nasıl bilmem ba- minne.. Her gün gıa /L mofonu neyle çalıyoruz! şirketinin — sermayesi 5 milyon ingiliz lira- sını geçti. jinin muhtelif şirket- milyon ingiliz İirası, bizim paramızla 1 mil- yar İira oldu. Karneji harbe mani |olmak için bütün dev- lelter murahhaslarının toplanıp görüşmelerine mahsus olmak üzre (Lahey) deki sulh sa- 1 bizim paramızla milvon lira sarfede- | | Pr. Üz k5 Ürek yaptırdı. 3u Sarayın her oda- sını bir devlet döşetti, * yyattı. Bizde toplan- ma salonunun halıla- rını gönderdik. ATALAR Ça va ;İı ” $ n karl 226 — Ben ölürsem ana eskim ile püs üm mü kalacak, — Ben- ölürsem büyük kıyamet, karı; a k $ $ 197 ; ETTTTEYELE LN : : .. ââ Bd B ğ en z y) Ş 228 — Bu ağız onda iken çok sakız çiğner. 229 — Bu iş te ka- bak tadı verdi, 230 — Buda geçer ahu... 231 — Borçlu ölmez enzi sararır. 32 — Borç yiğitin kamçısıdır. 233 — Borç vermek- le, yol yürümekle tü- $ kenmez. 234 — Burnunu sık- erLLLLLLALLLDAA $ 0000rE gevLALALARAAAACACA san canı çıkacak. Buz üstünde $ Z ? bina tutmaz. SerererArAAARAALADAAADAKAR Öldüğü zaman... Bir hanım misafir olduğu evin salonunda asılı düuran başı kavuk- lu bir yeniçeri resmine bakarken ev sahibi görür. — Efendim, der, bu bizim büyük dedemiz oluyor, Arslan gibi ce- sur bir delikanlı imiş, fakat zavallının hiç talii yokmuş, her mu- harebeye girişte bir azasıni kaybedermiş. Hayatında da tam otuz dört muharebeye gir- mişt.. — Vah zavallı, öldü- ğü zaman acaba nerı sini gömdüler? —— sascanasalSAAARAAAAASSA0İAAADADAAAĞARAİLINSAĞLAAALARAAARALAAR. Bundan sonra Kare- || lerdeki hisseleri 100 || İlli gündür devam eden kar fırtınasıher- “kesin “işine, gücüne gitmesine mani olmuş, dükânların bir çoğu kapanmıştır. Yeşilköy treni dokuz saat yolda kaldı Av- rüupadan gelen trenler kara saplandı geleme- İstanbulda — tram- —e e vaylar güç işledi, ba- zıları yoldan çıktı. otomobilciler fırsattır diye çok para istediler- İkimiz de Cennetlik 1 Herifin birinin ken- disi pek çirkin oldu- gu halde karısı bir içim su denecek kadar güzelmiş. Kadın bir gün kocasının yüzüne bakarak: — Efendi demiş, biz ikimiz de Cennetliğiz! — Neden bildin ? — Neden olacak. Sen benim gibisine düştü- gün için şükredersin, ben de kaderim bu imiş diye senin her haline - sabrediyörum. Sabirlerle — şakirlerin lar imdat istedi. Ba- tanlar da oldu. Bir hemılı cüzğar denize uçurdu. Boğaz . yolcuları 7 ü saat deniz. üstünde çalkalandı. Dişi arslan bulsun Vaktile delikanlının biri yolda giderken güzel bir kız görerek beğenmiş . Hemen ar- kasıyla haber gön- dererek : — Benimle evlen- mek ietermi? - diye sordurmuş. Kız. gelen adama : — Peki demiş kis- Met ise varırım, fakat evvelâ' sanatı - nedir onu öğrenmeliyim. Delikanlı, « Benim sanatım, kahraman- hktır; tek başıma - bir orduya - bedelim, - bir vuruşta on kişinin kelleşini -düşürürüm diye anltınca kızken- disine aynı vasıta ile ŞU Ccevabı. vermiş: Ben eli ekmek tutan bir adam isterim. O arslan imiş kendisine bir dişi arslan bulsun. Ayrılık Reis maznuna: — Şimdi hatırlıyorum beş sene evelde sizin- le görüşmüştük, demek döndünüz - dolaşdınız, gene karşıma çıktınız.. —İlahi Reis Bey bu ayrılık kıyamete kadar mı sürsün is ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: