22 Mart 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

22 Mart 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Jî l ıll ZASRIN ÜMDESİ *MİLLİYET.TİR 22 MART 1929 - BUGÜNKÜ HAVA Dün en fazla hararet 4 en az 1 | Gereceydi. Bugün Tüzgür — mütedil İ rosraz olacaktır. Hava bolutludur. FELEK Zongin olmanın yolu! Buldum, buldum ama bir ürlü tatbik edemiyorum. Neyi |bulduğumu — soriyorsunuz ? “Zengin olmanın yolunu ! Oku- dupumuza göre Amerikada 14000 Milyoner varmış, bu mübarek adamların her birt bir dolar “verse tamam 28000 türk lirası eder ! İşte zegin oldum gitti: Vıı/nız e bu adamların fayaklarına kadar gidip parayı dahsil etmekte. Çocuklar ve tramaylar! ai İş artık ciddi şekilde derpiş funmağa değer bir şekil oldı W Bilhassa Beyoğlu ve Emindnü. Sirkeci gibi kalabalık mıntaka- darma çalışan tramvayların ba- ve arkadaki müsademe tavsinin üstü her an için ektepli mektepsız ve on, onlki İ yaşındaki mıullnrla doludur, Ba günlerde bu küçük - tufey- iler o kadar artmıştır ki her “n bir kaza olmasın diye yol- darın yüreği oynamaktadır. / Bitetçilerle bu çocuklar ara- sında cereyan eden muamele de hafif manasile çirkindir.. Kâh bir tekme kâh bir bilet fusu dardesile kurtulan çocuk İndikten sonra en yüz kızar- lacak sözleri söylemekten çe- kinmiyor. Daha küçük yaştan böyle alışan bu çocukların bü- iyüyünce ne olacağını tahmin “Büç değildir. Umarım ki Zabıtai Belediye bu küçük çapkınları lerbiye edebilecek kudrettedir . Bır © vardı | İ U Bir- arkadaşımla — bekârlık bergisi hakkında görüşüyorduk içini çekti ve : Jayatta pahalı - olmuyan rlık vardi. ona da vergi İ koyacaktar! dedi, Tükürmak cezası | Bundan evel Belediye yere İHükürenlerden alırdı, son- odan bu iş gevşedi. Bu gün- ge tekrar bu işe başlanacı Hik . Alâ ,S ılf mAn—ı'm'ı önüne geçilse / V |sokağa tükürenden n edebi tefrikası 7 — Köyh L“AğA HAYATI NEDİM MANZUM PİYES Hatlt Fahrt B. Darülbedayi anane halini alan famazan âdetine bu sene hemen hemçn ortadan kaldırdı. Zaten diğer zamanlarda takip etmekte olduğu porgramı pek az tadilât | muhafaza etti. | ile ramazanda da Değişen yalnız Pa: rinin kaldırılması ve larının talebi gecesi olmaması idi Nisan iptidasında türneye çı- kacak - olan heyeti - bu devrenin son yeni oyunu olarak Halı Fahri beyin “Nedim,, atlı manzum piyesini sahnaya koy- muştur. - Günümüzün — heyecanlı bir şairi tarafından edebiyat tarl himizin en canlı bir şairi mevzu ittihaz edilerek yazılmış olan bu piyesladı tahrik ediyordu.. Evelki dan beri oyunun aynanmıya baş- lanışı - bu . merakların — halline meydan açımıştır. Hait Fahri Bey Nedim i şiir- lerinin bize tanıttığı simadan da ha bişka bir görünüş altında göstermeyi kendi şairlik zevkine daha uygun bulumuştur. Bu eşer. de Fikretin: Nedim, diye ettiği ezvak — içine dülmiş, müstağ: k şair, sanki Firzüli imiş gibi mela nkolik,hazinı âşı Oyunda hicretin tit olarak Başka Ne devrin ahlâki ve içtimal sima- sının — tesvirine husüsiyetleri - görünüyo okadar — günümüzln Nedim e — kendisinin meykiini — bile söyletiyor. İşte bunun için Nedim eserini biz bir millt tiyatro celifi maktan ziyade, lâle devrinin şen ve heveskâr şairi minci temsil akşam © şirimizin - çehret civanisi tavsif mest, neşelere k bir sima olmuş, n ikinci #srma kıyafetlerle Cekördan bir şey göze çarpmıyor. eseri ki tarihteki daha — yüşürken kında n müteheyyiç Bir şairi tarafından mükâleme şekli altında yazılmış bir şlir gibi telâkki edi. yoruz. Eserde tiyatronun en canlı farikası olan ak azlığı, şahısların neticesiz teyit eden Nedim piyesinde —ilk hamle- de zannedilebileceği gibi — Ahmet, ne damat ne Ibra- ilân edildi edileli merakı | | bile | Fahri Beyin şair Yülmüş — bir - başka Fserlir âdı Nedim t bir isim- ve w kelime di şka li Çünkü Sütlücenin bir zevk vinde yaşıyan Üç genç zdan halde seven, güluzu İçin ondan mu ü halde felâket ü —taralından eğlence güzel digerini ekimi ** Tavukla- esi köydeki hi gibi paytak yi u. (Emine) buna onun|dı i verdi. Hocanım. Genç kadm, bu issız çam nı içinde uzak ve ya- ve mak, arasıl nım) ı evinde toplanup kı- na yakınmak - ve nihayet | duyduğu |çeşme başında su alırken Bürhan Cahit geliyordu. Bütün zevkleri biraya ge- p şarkı söylemek, orman- a kestane dağçiliği topla- (Hafız Ha- yattan daha başka saa-|köy delikanlılarıyle şaka- | beklemiyerek üNzevi yaşıyor insarlar| ine kırlıınk hıyatım:lıt sakin, |laşmaktan ibaret olan bu genç kızlar ve kadınlar (E- ine) nin bu kuytu çamlık inde sıkılmadan nasıl otur duğuna şaşup kalıyorlardı. len misafirleri geldiği va- lit onların sayıp döktükle- dedikoduları dinlerken s1ı- n liyor, bu haberler, vak”ı ona mana 5ı zumsuz mek tekli Halbuki genç kadin koy- | Sen uzak kaldığına o kadar memnundu ki (Tosun) un- ş gelince köydeki eve in- ile kabul et- biri tarafından | MİLLİYET CUMA terkedilip asıl kendini seven tara- fından imdadına koşulan, kaybol- muş İkbalin hasreti, kaçmışvefasız sevgilinin hicranı ve ölüm korku- su tesirleri altında delirip ölen yalnız Sadabad n o şuh ve şen şaliri değildir. Nef'iyi kendine bir nümune gibi alan şair bize Nedim- den ziyade meselâ yeçen asrın Hakkı beyini hatırlatır. Halit — Fahri bey görüşü —tevil için bu husust eserine — bir proloğ koymuş, Nedimin ağzına | bir. çok fakat bütün bu zahmetlere - katlandığı balde asıl Nedimi, zamanı ve şemalli İle göstermekten — kaçın- mıştır. Bu haldir. ki bize bir fiyatro piyest mden ziyade bir Şiir önünde bulunduğumuz his- sini veriyor. izahlar vermiş, Oyunun — temsiline ki a heyetinin seçme olan Neyyire Neyyir ve Muvahhit hanımlar pek olarak oynadılar. Neclâ, Halide ve Cemile ha kendi vazifelerini gelince en H Şaziye, mlar da yorlardı. Kör neyzen — derviş — rolünü köçüuk Kemal cnles surette can- landırmıştı. Emin Beliğ Bey mü- ellifin uydurduğu yapma melan- kolik Nedimi temsil etti. Hüseyin Kemal — Bey Şehlevent — x pek idi. allesine son zamanlardz eden — gençlerin — câli adeta - hiç —aksamıyan göstermeleri tiyatromuzun - istik bali için pek - sevinilecek haller. dendir. Son. hayalat sevimli Darülbedayi iltihak rollerde sahnesinde arka Günün | Ln:iîö'ımîn teki bu Amerika Reisicuinhuru kuli şöhret kazanmıştır . Cumhun relsi cumhurların ikametine ması icap tasvir ediyor. inemişti. Yaz mevsimi bu taraflar- çok sıcak geçer. Köyler $ altında birer yaprak , kavrulur. Fakat v a m — ormanı onları neşe karşı o kal hafaza eder k ler bile bu koyu ne lerde bir serin bahar hava- 'ıı yaşarlar. Genç kadını bu-| rada meşgul eden şeylerden biri de derenin öbür yanm- dem geçem yoldu. (İsparta), Bordur) dan aşağıye (Elmalı) ya, (An- talya) ya giden yolcular yolunu takip ederler. Bi. raz ileride derenin bir çam ve bir kestane arasında dar- laştığı yerde bir geçit va sevdalı rollerini temsil uzvu | Bedla | | canlı hakkiyle yapı ünde || mehaçet | edince lastiğinin bir teki sarayı terketmek isteniemiş . küçük - evini| yazın hep bu gölgeli orman!| i iknye, perdede teressüm eden hayalle- | rin yürüyerek geldikleri görük mese ve hayalât zail olduktan sonra da arka perdede — kala görünmese sahneye vazıda da hiç kusur yok denilebilirdi. İ. Necmi Singapur Geceleri Ramon Novarro Şimdiye kadar arının en feciini tasvi filmi diğer hiç bir fil: AA ZT D Bi ALEMDAR S Mevsimin cu Dün (i akçam YVES Önümüzdeki pazar günü & 'EDA KONS atifeleri ' lunmazsa m'mem F | | i i ı iç çok hasis bir adam olmakla | r reisliğinin müddeti bitip tı mahsus olan saraydan çil bulunmamış deye | karikatür bu garlp vaziyeti * |dır. (Tosun) un küçük evi- ni yola bağlayan bu bekçisi (Prens) dir. kurt azmanı sert bekçinin yabancılara ka: bakan gözleri garip bir hi le daima bu tarafa çevrilir. | (Emine) bu sadık muha- fızı ile hakiki bir emniyet- teydı Fakat (Tosun) her timale karşı ona pek eyi nca ve mavzer atması- -* Ormanm ıçlan onun niİ- Beş, on, ,metrodan | şhedefi en yi İşan hedel vurabiliyordu. Karı koca kilometrelers, at eden bu zeti imanın ' hakimi - gibiydiler. (Tosun) muhafazasi ken- disine verilen ormandan bir dal bile kesilmesine fır- İ' Bü gün görülmüş olan sinema dram- ÖLÜM FEDAİLERİ yayet kuvvetli ve dahiyane bir Çarın Yaveri Fransız Tıyatrosunda—en'en Birinci konserinde, meşhur fransız piyanist Pek çok müvaffakiyetlere mazhar noman Tiyatro Küçük Hikâye Sami ve..Sami MELEK SİNEMASINDA Kibu mahafile mensup - bazı kadınların müpteli oldukları sefa- hatı, mürefessih ahlâkını terzil eden BUHRAN filminde meşhur BRİGİT HELM *Grcr buakilaselü esnasında U e cazbant oynamakuudır. etmektedii deki sahneler kkemmel bir | SS LNT KERTENTCCİ r eden me kıyas kabul etmez cun A ETAREE A SAA YU İNEMASINDA , kuvvetli filei NAT olmuştur. at 17 de matine olarak ERİ Dün akşam Majik sinemasında J) Mükemmel bir muzika adaptar- yonunun — iştirakile irse — olunan LİAMARA ye Hari LİDKE nin Mmuazzam temsilleri Mavi Tuna güzeli B? Filemi bütün seyirciler tarafından medik ve sürekli alkışlarla karşı lanmıştır. Bundan başka meşhür düeto artistleri Barington ve jakson vasi - bey repertuvarlarile temaşageranı tehyiç etmişlerdir. AAT TOMA AMAY TUD Güzel temaşa —meraklıları BİLLİ. DOVU GELİN DUVAĞI filminde görmek üzre bugün | mm | yaşardı anutlaka ALHAMRA Slinemasına gitmelidirler. Dahi ve düber artist bu eserinde SARI ZANBAL dabi mükemmel Bir rol oynamak tadır. Lüksün, zerafedin timsali olan ŞAMPANYA filminde dilber ve sevimli BETTİ BALFUR temaşageranın bir ŞAMPANYA| Kadehi gibi sermest edecektir. İsat vermiyordu.Arasıra köy leri teftişe çıkan ka | (Acıbadem e geçerken mu- İhakkak (Tosun) a: uğrar İbir kahvesini içerdi. Babay- ani, hoş bir adamdı. Bazen karısını da beraber getirir (Emine)ye misafir bırakır, dönüşte alır gölürürdu. Kaymakamın karısı az tah- l görmüş saf (Izmir) li bir kadıncağızdı. (Emine) ile eyi anlaştılar.. — Sımdi her gelişte onu beraber| Wmerkeıe götürmek bir kaç| gün evinde misafir etmek için israr ediyordu. (Emi- ne) (Antalya) da (Nev E-| da) hanımefendiden ayrıl- Naktan sonra kimse ile içli |dışlkolmuyor, kimseye ısı: takam | namiYösdu. Hanrmefendi- nin s; Yetine, onun hııl ve tavruna © kadar alışmış, | yle gamsız, endişesiz tam | kezine koştu. Zaten yaya Sami Necdet, gazetesini okur- ken, şu satırlar üzerinde durdu ; Açık muhabere "Sami seni affettim. Gel, bek- liyorum.. R., İmza sahibi adresini de Necdet — derin bir eçirdi. ömründe sevilme yaz mıştı . Sami Köğgüs gı diği, sevmediği için, sevişenleri kıskanırdı. Basit bir çehresi vatdı Fevka lüde sıkılgandı. Ve bu açık mu habere gönlünde serküzeşt arzusu uyandırdı. Meçbul kadının aradığı adam, alfettiği sevgili Sami idi. Adaşı, * Kttesi gün, buü sıkılgan adam Taya att*R.. hanima | | | gideceğim. Ve güzetede okuduğu adrese | gitti.. Kapıcıya sordu: - İsmi “R., ile başlıyan ba- | efendi hangi katta oruruyor? | Kapıcı bir Dördüncü katta, dedi, Ra: yika hanım olacak. * Sami, ütreyerek kapıyı çaldı içeri girdi. Genç bir kadın hay kırarak — geldi: Sen misin Samif Sami kekeledi — Evet.. İsmitm Samidir, Sami | Necdet.. | Genç kadın duraladı.. Gözleri Samiye yer gösterdi: - Buyurunuz, oturunuz.. Orurdular: — Saminin arkadaşı musınız? — Hayır. — Şu halde, sebebi — ziyare- tiniz? Müşkül mevkt gelip çatmıştı. Sami gazetedeki ilandan bahserti. genç kadin kızdr Siz oun, rasgele vet mi zannettiniz? Hayır efendim. Hakiki ma- nasını anladım.. Ve kimbilir, bel- ki sizi teselli edebilirim ümidiyle geldim. Rayika gülümsedi: İyi yürekli bir adamsınız.. Yemek yediniz. mit. Beraber yi- yelim. Sofraya oturdular. Rayika an- lattr Mösyö Albert GLORİA UVANSON .e Son temsili ZAFI BEŞER Gelecek hafta OPERADAİ ummıştı ki onun yerini| kimse dolduramiyordu. Genç kadım kendisine bir| çok şeyler öğreten (Nev E- da) hanıma karşı kardeş- ten, anadan çok yüksek, a- deta kutsi bir hürmet ve muhabbet — hissediyordu. Hanımmınım verdiği resmi o- dasının en gösterişli bir ye- rine asmıştı. Mektuplaşıy- orlardı da.... Hanımefendi ona (İstan- bul) dan bir takım çama- şır, bir düzine mendil hedi- ye gönderdi. (Emine) yi €en çok sevindiren şey hanı- mamın kendisini kitapsız br- rakmaması idi. Hemen iki postada bir nahiye merke- an düşündü;sonra: da- |zine uğrayan (Tosun) elin- de iki üç kitapla geliyordu. Genç kadının hayatı bö- | Hayın sonul | daha fazla sevdi! .|ki yeni bir vak'a yesi! Sami ile ben evler Sevişiyoruz. Ama ©o serhoş içer ve Bü ' sefci a evlenecel gelmesin, Ama artık istemi- | yorum. Hakkım yok mu? - Var. - Her halde kendimi çok ecek birini büla- bilirim. — Muhakkak... Kısa bir sükün oldu. Sami ilâve eti — Beni size kader gönderdi hanim efendi. Rayika gülümsedi. Sami elini uzatıp geçen kadının elini tuttu. Sami Rayikaya izdivaç teklif edecekti.. Kadının kabul edece- gine emindi. — Benimle evlenirmisiniz, su- aline, kadın derhal: — Eveti. Diyeceğini biliyordu.. Sual dudaklarına geldi. » — Kapı açıldı, İçeriye öbür Sami girdi.. Rayika hemen bu adamın boynuna - sarıldı.. Bu Sami, İti yarı, ağzı mütemadi ispirto kokan güzel bir adamdı. Saminin yumruklarını - sıkışın dan, Sami Necdet ne adam ol- duğunu anladı.. Bu adam Rayi- kayı mes'ut edemezdi. Sami, Sami Necdeti tepeden tırnağa süzdü: — Bu da kim? — Şey efendim, bendeniz.. Kendisine yardım etsin deye Rayikaya bakt.. Genç kadın ne gözlerini kaldırdı, ne de ağı Zıni açtı. Saminlıy göğsüne so- kulmuş duruyordu. Sami haykırdi: — Haydi - bakalım çek arabanıl. Sami Necdet çıkıp gitri: * O günden sonra, gazete okur: yallahl. | ken, her satırda bir facıanin giz lendiğini hisseder ve kendi hali: e şükrederdi.. Kim ne derse desin, bekâr adamlar egolstür... Selâmi İzzet |bir in: yu- vaya endişe getirdi. (Emine) hastalanmıştı. Bir gün derenin alt taralın- daki geçit başında ufak te- fek yıkıyordu, terledi, ak- şamın ormana çöken serin- liği onu üşüttü. . . Genç kız © kadar gübüz ve pürsıhhat- ti ki buna ehemmiyet ver- inedi. İşini bitirdi. Fakat gece yemekten sonra ateş, geldi, sabaha kadar uyku- suz kaldı. Orman içinde a- sude yaşamanın yalnız bu tehlikesi vardı. Ani bir has- talık. Fevkalâde Lir hal karşısında istimdat edecek, yardım bekleyecek, akıl retecek kimseler yoktu. Sabah erkenden (Tosun) hayvana atladı. Kaza mer-

Bu sayıdan diğer sayfalar: