28 Mart 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

28 Mart 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| BUGÜNKÜ HAVA Dün en fazla hararet 10, en az & dereceydi. Bukün havanın bulutlu ve poyraz olması muhremeldir. FIKRA W W Evlilik - Bekârlık Ü Saçına ak düşmüş , gözleri- ( Ünin kenarları çizgilenmiz omuz- F'ıhn çökmüş , tıpkı bana beuzi- ÖÜyen birisi dedi Ki : Evlendiğime madim olma- Üdüm, çünkü evilliğin ne olduğunu öğrendim. Ayni zamanda ev- İlendiğime pişman oldum , zira İbekârlığın ne matah şey oldu- İğunu anlamağa vakit — bula- Ü Manikürlü , mahmur gözlü , Ulalâ — Valantino bir — beyefendi İdedi Ki : — Bir Bülk , imuzinlne , üç Üİkürk mantoya , bir düzine gran İtüvalete, modern stil mavi yeşil | tözpembesi Üç salonlu bir apar- Wilu ara, bakarak ve gümüş sofra “hkımlarına, Kontesten Markizden Ü İ blr çift tenis raketine ve gepge- niş bir krediye ihtiyacım var .. D — Acalip, niçin ? dedim . — Evleneceğim de onun içln, dedi. Pantafonu ütüsüz , gömleği (ena yıkanmaktan sararmış, göz- deri Başka gözlere bakmıyan , (kskice paltolu bir efendi dedi ki: | — İki üç odalı ucuz. bir ev, blraz buçuk ucuzca ekmek pey- Ünir, bedava bir hizmetçi veya yatakdaş arıyorum.. — Hele hele, neden? dedim. —Evleneceğim de ondan,dedi. İN Hali vaktı yerinde bir köylü igülünsiyerek dedi ki | Yüzde yüz doksan dokuz buçuk falzle borç para veren dasaflı birisini tanıyorsan Allah Yzası içia bana haber ver.. Ne yapacaksın? dedim. | —Lvleneceğim de düğün mas- yapacağım, dedi. Cüzdamı cebinde, göbeği ye- Vinde, kacı benzinde biri dediki: Evk mevlenmeği fakta senede ne varidat geti- ecek ? ona bak. Erzurum!lu meşkur Yeşilzade li elündi da 4eai kir Ü — Dediğim oldu ama, iste- Ü gim olmadı. Aynoroz'a pasaport alama- Uhgı için Safraköyde ikamete Üğscbur kalan mühterem ( DA- XKO ) muz da çektiği şu telg- Defla dedi ki : — Bu mübarek işe (Di.v.r.) E,ıı. ©ön ahbaba , İki yarış atına, A söylemiş olsam doğru slmaz, ben ne de olsa cahilim, Dü İşi doktor Behçet Sabit Bey İpenden daha iyi bilir... Mazhar Osman bey dedi ki : — İhtiyatt? tedbirler almak Üğecburtyetindeyim, bu vergiden (kurtulmak isteyenler için mües |lesemi fazlaca genişletmek 1â- Çamdır. © Karpiç, Türkuaz, Tokatlıyan Çulak kulağa dediler ki : — Bu İş bize yarıyacak ... Ubeydullalı efendi dedi ki * | — Önümüzdeki ziyafetler için Uha ilacı tedariklemeli .. Nihayet ben de dedim ki: Dedikodunun halisi de işte Fzmy wr Genç doktor. (Anadolu) lün bu yarı hücra kasaba- ida ısıtma gibi, zührevi ertleri salgın halindeki ha dan başka, heybet- ir vak'aya tesadüf etmi- Bım Ühlek hastalıklarını dok- itlarını kaybediyorlardı. ““Köy hekimi u. Derdini daha ziya-|daşlarını, çocuklarmı zehir eski adetler; eski tertip|liyor, kökünden — ayrılmış lar ve hatta dualarla bir taze fidan gibi umma- ireceğini zanneden bir|dan, beklemeden söniyor, cahil insanlar en|kurıyor, devrilip gidiyordu Pra söylemekten çekiniyor,|getirdiği öyle zehirli çıçek- n ani bir sekteyle, ba-'ler vardı ki (Anadolu) nun| N etrafını da zehirleyen | bu altın gibi saf ve çelik gi levves bir. faciayla ha-|bi sağlam gençlerinin kı- Hastalık çoktu, öyle genç| delikanlıları içine kurt düş- temler vardı.ki fena yer-İmüş çmarlar gibi kavurı- itmaktan, fena bes-| yor, Kadınlar ve Intihap Bir aralık hepimiz ina- nır gibi olmuştuk: Kadın- ları — belediye intihabına karıştıracaklar diye riva- yet çıktı. Artık nisvan âle- minde derhal bir hareket peyda oldu, eh! Bugün belediye âzası, yarın da imeb'us! Diyenler bile ol- du. Hatta işi iyiden iyiye sahi zannedip: — Belediyeye geçersem ilk önce seni kovduraca- gun, herif! Diye çöpçüye çıkışanlar — Allahla ahtim olsun, belediyeye geçer geçmez ilk işim şu köprücülerin kılığını düzeltmek olsun ! Diyenler de oldu. Halbu hi meğer bütün bunlar tatlı bir ruya imiş. bütün bu rivayetleri nisan balığı için hazırlamışlar- miş, fakat şu günlerde balık para etliğini görünce vaktından evel meydana çıkarmışlar. Geçenlerde ar- ta halli ve orta yaşlı bir | karı koca sohkahta gider- İ lerken çör çöp dökülmüş bir arsadan geçerler, ar- sarın pisliği kadının na- zarı dikkatını celbeder ve kocasına: — Bak şu hale! Nedir bu pislik? Güya belediye intikabına da rey veriyor- suanuz iİnşallah, şu intihap hakkırı alalım da... demiş, ve: t — «« Evet! O zaman bü- tün bunlara göğsünüzü gere gere karışırsınız! cevabını almıştır. Mühim bir haber Dün intişar eden Akşam arkadaşlarımızdan birinde şu mühim ve naşinide ha- ber vardı; “Şu günlerde memlekhke- timize epeyce un gelmek- tedir, , Uyku tutmuyor! Birt anlattı: Çoluk ço- cuk evde, — otururlarken, büyük anne geceleri uyku uyuyamadığından şikâyet eder, daha himse söz söy- lemeden, altı yaşındaki torunu cevap verir: — Bügyük anneciğim! Sen bizim mektebe gelsene! Bir hesap hocası var, der- sinde hep uyukluyoruz ! İnanınızt Artık çocuk diye bir şey kalmadı, bu küçük adamlar, her şeyi büyüklerden iyi görüyorlar. Felek SIREİ BİLGCİ " Tei Kabza karşı Tedbiri ekli Kıbız, mide ve bağırsak rahaisız hıklarının, sinir, verer ü Jözumundan fazla et v Bürhan Cahit lenmekten, fena çalışmak- tan her gün biraz daha kü- çüliyor, gözlerinin feri,yüz lerinin renggi biraz daha soliyor ve havasına karış- tığı bütün döstlarını, arka- Gizil ve seyyar fuhşun mına karışıyor, o pulât gibi kanburlatıyor, bütün | yorgunluğunun — ve çok oturmanın nericesidir. 1 — Çok sebze ve meyva yemeli, patares, makarna, bağırsaklarda ziya- de rüsup birakdığından lineti mucip olur. 2 — Çavdar ekmeği, kammabahar, pancar turşusü, yeşil salata, elma, armut, erik gibi mayboş meyvaların kompostosu, ayran, tereyağı, Çikolara Yulaf çorba ve ya - süklüsü, laktoz Üsütşekeri) bal, kı 8 — Et suya, pilav, üvez gibl buruşturucu meyvalı H dal oOlur. Ki 4 — Sabahları aç karnına biraz su ve ya süt her gece ayakları soğuk su İle yıkamak barnın göbek etrafın- da kolonya ile masajı imsaki izaleye yardım. eder. KAZ Dr. Muhiddin Bir tarih Sivas meb'usu Rasim beyin An- karada “Sivas köskü” ismindeki evi için Şair Halil Nihat Bey şu tarihi düşürmüştür ; Müferrih dilküşa bir hâne atmış Sivas meb'usu Rasim bey efendi Sârariden yed aldımı çıktı tarik Bu zibâ köskü di? çüyet beyendi. Halil Nihat İRTİHALLER Hazin bir irtihal Esbak Hariciye nazın Abidin Pa- şanın hafidesi ve Matbust umuml! müdürü Ercüment Ekrem Beyin refi- kası Feriha Hanım uzün bir zaman- dan beri çekmekte olduğu bastalık neticesinde dün dünyaya veda etmiş- tr. Merhumenin cenazesi buzün saat 1530 da Şişli sıhhat yurdundan kaldırılacaktır. Arkadaşımız Ercüment Ekrem Be- ye ysamimi taziyetlerimizi arz ve kederlerine Iştirak ederiz. ve Vefat — Polis müdürü muavini Hüsn3 Beyin dayısı müteksle vasu- mat baş müdürlerinden Hacı Nuri Bey vefat etmiştir. Cenazesi bagün Kadıköyünde Yeldeğirmenindeki hane- sinden kaldırılacaktır. Teşekkür Sevgili validemiz Mesırlı mer- hum Hüseyin Galip paşa haremi Rufyalis hanımin vukuu vefatına bhinsen gerek cenaze-merasimine Yütfen iştirak buyuran ve gerek telgraf, telefon ve mektupla tazi- ye lütfunda bulunan kâffe dost- İarımıza ayrı ayrı edayi teşekküre teessürlerimiz mani olduğundan cümleye aleni teşekkürarımızın iblağına — müteber — gazetenizi tavsit eyleriz. Merhum Hüseyin Galip paşa atlesi namına kerimesi Kerime Hamit IZ — Serverin ba- şına gelenri düy- dünüz mü | — Ne olmuş. — Üç sene evel güzel bir- kadınla evlenmiş- , Karısının güzel olmasına rağmen çapkınlıktan vaz geçmedi. — Son zaman- larda Tekir Nük- bet denen bir kadınla yaşıyordu. — Tamam, ben de bundan bahse- deceğim. - Karısı, sot zamanlarda, kocasından - şüp- helenmeğe başla mış. Fakat Server ! işin Tarkına var- mamış. — Yakayı ele mi vermiş. — Hem de gil- lünç bir tarzda. — Aman anlat. —Tekir Nükhet bir akşam Servere ertesi gün avrupaya gideceğini söylemiş. Bizim aşığın, İstanbul- dan kimıldaması İmkânsız oldu Rundan, sevgilisini, biç olmazsa istasyona kadar geçirmek arzusuna kapılmış. Ertesi gün evden çıkarken, karısına: “Bu akşam ben — biraz — Nereye gideceksin. çireceğim. — Pek &lâ. Server evden fırlamış, doğru sevgilisine gitmiş. Akşam geç yakte kadar, beraberce eşyaları yerleştirmişler ve beraberce İs- tasyona gelmişler. Beş on dakka sonra, Server Haseseeeereennaneneenen GÜNÜN LÂTİFELERİ Yeni senenin papuç modası Bu sene Pariste Kadınlar gece ayak kaplarının topuklarına fosfor koyduruyorlar Erkek — kuzum Hamfendi bir saniye daha ayağı yordu.. Mathçup ve mert (Anadolu) genci — muhitin ayıp ve çirkin gördüğü bir çapkınlık âleminin kirli bir yadigârı olan bu zehri İfşa edemiyor, onu kendi bilgi- siyle, mahrem dostlarının tedavisiyle yoök etmeğe ça- lişıyor, bu zehirli düşman gafll ve cahil hasımlariyle Istihza eder gibi —bazen açıktan açığa meydan oku- yor, Istilâsıni hertarafa yü- » Bazen gizleniyor, bekliyor ve en zalfi bir Zzamanda bütün hiyanetiyle cephe kurup cenge başlıyor. Bu facıa en ziyade o ga- ül gençlerin meşru - alle | yuvasına — girdikleri —anda | vakı oluyor ki bu şeytani | hücum — bütün bir neslin barap olup sönmesine kadar yarıvor AA e e e DU Gazeteler Doktar uat © kaç küçük tesadüf üzerinde yürüdüğü zaman böyle ne kadar elim vaziyetler bulup çıkarmıştı. —— Fakat tesadüflerin !ıari-ı cinde kalan kim bilir böyle ne kadar gizli zehir men- baları vardır ki keşfedilme- dikleri için meçhul yanar- dağlar gibi günün birinde bütün dehşet ve Tecaatla- riyle patlayıp muhitlerini istilâ edecek, alleler, nesiller| örneklerin mahveyleyeceklerdi. Eşraftan bir (kadir zade |: Ahmet) vardı. Babası onu okumak için vilâyet merke- zine yollamış, liseye vermiş- | bir tatilde (İzmir) e kadar W. Tahsilini şöyle böyle-bi- *Acünce babasının zenginliğine güvenerek bir iş tutmamış akşam sabalı arkadaşlariyle düşüp kalkarak aylak, ten- bel, Mılllşou bir. hayat ge- | SİRKECİ İSTASIYONUNDA HFF FN D NŞ ae SN G Küçük HirArE kıpkırmızı olmuş ve sesi titriye- ] rek haykırmış: — Aman. Ne var. arım geliyor karım.. Sen hemen — vagonuna gir, ben onu atlatır, seninle gelip vedalaşırım. het vagona girmiş, Server geç geleceğim, sakın merak etme, | Kârısına doğru yürümüş ve sanki, demiş. Karısı, lakaydane sormuş: | birdenbire karşılaşmış gibi: — Vay karıcığım, demlş, sen — Arkadaşlarımdan — Cemil | de geldin ha. İyi ertin aferin Nüri Avrupaya gidiyor, onu ge- | SANA- — Arkadaşın Gemil Nuri bey nötde. — Şey.. nerdeyse gelir.. sen büleye gir de bir çay Iç, burada üşürsün. — Bu sefer beni atlatamazsın Server.. Cemil Nuri bey sarı saçlı podralı bir arkadaş olmasın. — Neler söylüyorsun canım.. —Hiç., burda bekleyeceğim, gelince arkadaşına beni takdim edersin. — Peki., olur Karı koca dolaşmağa başladılar.. Server, işin içinden nasil çıkaca- vverrARLARAAAAAAA ve yimi yaşlarındaki gençle- lerin meşgul olacak bir iş- ten mahrum olmaları bilhas- £a bastt bir kaza merkezin- do epl korkuludur. Bu çağ- larda her genç ateşte unu- tulmuş bir yağ parçası gi- ;bidir. Kaynar: kızar, taşar | yanar ve yakar. (Kadir zade Ahmet) te ka- zanın mahtut hayatı İçine sığamadı. Babası ont eski sevkile hemen evermek, yalnız ananeyi dü- erek başköz etmek iste- diği halde o bundan kaçtı Vilâyet merkezinde okumuş, zaman arkadaşları 9 sırada kaza merkezine gelen (Nlıiı-ı mure) İsmlüde güzel bir o- | yuncu kızın âüleminden bah- seitiler. (Ahmet) kasabanın Ön sekiz| kuytu bir. mahallesin gını düşünüp duruyordu. Birden- |5 bire, uzağa doğru bakti — İşte Cemil beni arıyor, dedi Ve bemen kalabalığa — karıştı. | Ta ötede duran sarışın genç bir beye yaklaştı. — AHedersiniz beyfendi, met- resimi geçirmeğe — gelmiştim, ka- rtımâ bir arkadaşımı geçireceğim, demiştim ; fakat karım şüphelemiş olacak, o da - geldi. Sizi , Avrupayâ — giden ar kadaşım İmişsiniz gibi kendisine takdim edebilir. miyim. ae Sarışın gencin, bu macera hoşuna gitti: — Hay hay, dedi. Server, hiç tarımadığı — genci, karısının yanına sürükledi: Karıcığım, işte Cemil Nuri, Cemll sana karımı takdim ederim. Hanım efendinin içi biraz ra- hat ettl Söz arasında, meçhul gencin kırmağa hazırladığı pot- lan, Server derhal tamir — edi- yordu. Trenin hareketl zamanı yak- laştı. Beş takka kala genç vago- nuna girdi , pençereye - çıktı. Server, memnun ve muzalffer bir tavurla haykırdı — Göle güle Cemll Nuri... Karısı ilâve etti: — İstanbula gelince bizi unut mayın Cemll Nuri bey — Unutmam efendim .. Tam bu esnada, vayona, koşa koşa bir kadın yaklaştı, genç yolcüya bir baston uzattı: — Bastonunu unutmuşsun ... Hasan .. Selâmi İzzet _ı—.— Müzayede ile satış BMaran 29 nca Cuma günü sabah sast 10 da Maçkada Maçkapalas kar- gısında Zeki Paşa apartmacının 5 mumaralı dairesinde bulunan ve gayet muteber bir sileye ait olan müzeyen eşyalar müzayede svretiyle satılacaktır. Akajudan mampl ve 90 parçıdan mürekkep mükemmel salon takımı, vitrin, divan, perdeler ve sayire İle, mükemmel asrt Vienna yemek oda takımı 15 parçadan mürekkep, 2 dolep 2 karyola tüalet İavomano ve 2 komodinodan mürekkep Vicnna yatak Oda takımi, akaju çay masası, akafu divar etajerleri, vitrinli akaja sehpe, muşarabi arabesk kütüphane, yazıhane, kadife pendeler, paravan, portmanto, elektrik orta lambaları, atik bronz jardinyerler, gayet eski ve güzel marketri Luyi sez orta masası divar tabakları, Capon ve Çin vazo- ları ve sayir eşyalar. PLEYEL mar- kalı güzel bir piyano, Anadolu ve | Acem halı ve seccadeler. Pey türen- lerden 100 de 25 teminat akçesi alınız, TAVİL ZADE MUSTAFA ve biradarleri vapuru Muntazam Ayyalik Postası Selamet vaporu Her Perşmbe gü-| nü İstanbuldan ha reketle ( Çanakkale ve Körfez ) iskelelerine uğra- yarak Ayvalığa azimet ve aynı! tarikle İstanbula avdet edecektir. Mahalli müracaat; Yemiş Tavi biraderleri Telefon : İstanbal SKDNT AR U EK Srar erar Deyrisefal yi ! T ear e ” fzatzon - ikinci — pastası (GUMHURİYET)vapuru 28 mart perşembe akşamı G rıhtımından hareketle Zonguld İnebolu Sinop Samsun Ünye, Fatsa Ordu, Gireson. Trabzon Rize Hopaya gidecek ve dönüşte j pazar — iskelesiyle — Rize Sürmene, Trabzon, Pol: Tirel siteson, Ordu S Sinop — İneboluya JLMIT SÜLAL NOST aS (GÜLCEMAL) mart cuma 14, 30 da GCalata rıhtımıudan hareketle cumarte si sabahı. İzmire gidecek ve pazar 14,30 da İzmirden hare- vapuru. 20 ketle pazartesi gelecekiir. Vapurda mükesimcl bir $ örkestra ve cazbant mevcutt Antalya- g05'ası (ANFARTA) vapuru 3lmart Pazarl0 da G rıhtımından,; hareketle İzmir Küllük Bödrum Rados Fethiye Finike Antalyaya gidecek ve dönüşte mezkü İskelelerle — birlikte — Dalyan Narmeris Sekiz Çanak Mboluya suğrayarak - gelecektir. e Ge- Hanl altında hüsust dairede 420 Şube eaentesi İstanbul. Calaca köpzu. başında merkez scentesi Beyoğlu 9562 Mesadet j 1860 senesinde milesşes GALATADA Lazzaro Franko Mahdumları mağazalarır Yarım asırlık bir tecrübe sayesinde KONTİNANTAL lastiği emsalsiz sir (nikiyet kazanmıştır. Her dalm tekemimülüne çalışıldığından Kullananların adedi yünden güne artmaktadır. cna TÜRKİYE VEKİLİ Güstay Kan lanan bu yosmayı uııımık'ıl gecikmedi. (Denizli) de vak'a çıkardığı için vilâyet hudu- dundan çıkarılan (Mahmure) birazda (İspartada) da kal- mış, fakat orada daha sıkı bir Inzibata tesadüf ettiği için dikiş — tutturamlyarak bir gece buraya gelmişti. kasabanın — çıkgöz gençleri bu sem. —uvşan inini koşfet- mekte — çecikmediler. Ve (Mahmure> bir. damla bal gibi tatlı arayan bu biçkın gençleri” üzerine- çekmekte gecikmedi. Artık akşamları kızgın güneş kasabanın kenarından sıyrılıp gittikten sonra dar ve öğri — sokakları üneııı karanlıkta ürkek ve .ıılp! Insan gölgelerinin bu kuytu | mahalleye doğru yaklaş- tıkları görüliyor, (Mahmu- reğnin oturduğu evin etratı Türkiye için umum? deposu İstanbulda Bencibara hanında MEŞHERİ: Taksimde Sosa mabazıları " aa G eamn birbirlerinden habersiz ha- reket eden aşka ve zevke susamış gençlerle doluyordu Etleri ve kemikleri böyle azgın ve keskin aşklara mukavemet edecek kadar sıkı ve sert olan bu güzel mahlâk akıllı ve tecrübe- llydi. Küçük bir bahçe için- dekli üç odalık eve anne- liğiyle — gelip — yerleştikten sonra avlarını, konuya kom- şuya hissettirmeden ıtuşuııı' almaç için çok mahirane hareket ediyordu. Her hanzi bir sevdalı bu yuvaya gir- diklen sonra e de bir hâyat eseri görmek — Imkânsızdı. Pencerelerin — kepenklerini kapatır, perdeleri indirir, diri kol — demirini - kapının arkasına yerleştirirdi. Buna rağmen gündüzleti kahve- lerde, baliçelerde, esneyip gerlnerek — vakıl — geçiren (Bltmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: