31 Mart 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

31 Mart 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ASRIN UMDESİ *MİLLİYET,TİR 29 MART 1929 BUGÜNKÜ HAVA Yann ruzgar, mltayassıt garp ve kara yel, Hava “kapalıdır. Haff sfmur yağması muhtemeldir. FELEK Dehşet ! Gazetelerde okuduk, Peşte- ie yapılan bir mâsabakada derberin biri sabunlama'da > dahil olduğu halde 45 saniye- de traş etmiş ve 1000 frank © mükâfat kazanmış. Bunu okuyunca örktüm. Demek ki bu adam saatte 80 kişi ve yirmi dört saatte 1920 kişi traş edecek. İçimizde traş. çılıkla maruf olanlar vardır ama bu kadar suratlisine /esadüf edilmemişti. Eğer bu üdam memleketimize (gelirse başta Filorinalı üstadımız olduğu halde hepimize dük- kânları kapamak düşer. Kaplumbağa Allah, allah ! Bu ne gari- ' bedir? Gümrük istatistiklerine nazaran Türkiyeye bir sene zarfında 4 adet kaplumbağa « ifhal olunmuş. Ne için diye merak etmeyiniz? Yemek için- miş. Geçen sene Olempiyatlar dolayisile Amsterdamda ofu- rurken bize ikram olarak kap- © lumbağa” çorbası | verdilerdi , ovela ne olduğunu bilmedi- , gimiz için tatsız bir çorba diye içerken . kaplumbağa . olduğu anlaşılınca hepimiz el çekmiş- fik, hele Çelebizade Sait bu föfardıyı işittiği zaman ağzıh- © dasilokmayi bile pek güçlükle p — yufmaştar. Bu havadisi okuduğum -za- man ohedise aklıma geldi. Halâ ben kaplımbağada ne | fot olduğunu anlamış değilim. Çabukluk ! Dünkü “ İkdam , arkada- » Şımızda. Celâl Nuri bey üste- dımız ın“ Çabukluk asrı , ser- dâvhası altında bir makalesi vardı, Mumaileyhle aşınalığı | olan bir zafla berâber bu ser- dövhayı okumuşluk , o zat “dedi ki: - Celâl Nuri beyin neden “çabuk lâf ettiğini şimdi anla- dem 1 FELEK SKERİ BAHİSLER İkinci İnönü R “31 mar 1921, Türk cumhuriyetinin ikinci temel © direği, hiç şüphesiz, * İkinci İnönü , dir, * Birinci İnönü — zaferi. neti- —cesinde toplanan Londra ). Konfe- ransı, 27 Şabaran 12 Mar 1021 ce kadar 14 gün sürmüş olmasına rağ- men, idlAf devletlerinin el'an Sevr projesinden ayrılmak İstemedikleri ve © mukşatlarnın. zaman kazanmaktan İbaret olduğu anlaşılmış. Bir taraftan vlçilerimizin eilerine projesini depiştireceklerini um- bazı değimli di taraftan Yunan ordusunu tepeden trnağa kadar silâhlıyorlar, hazırlıyor. lar ve kışkırtıyorlardı. Nihayet 23 Mart (921 de, daha elçilerimiz yolda iken, (Bursa) ve (Uşşak) mıntakalarındaki Yunan or- duları (Eskişehir) ve (Afyon) istika- metinde umnmi bir taarruza geçtiler. 26 Martta İnönü mevzilmize çat- lar. Düşmanın Bursa dan gelen 3 P.F vei 5. livasından mürekkep kolordusuyla, gerp cepemiz arasında 26-30 Mart günleri içinde çok çetin boğuşmalar oldu İnönü muharebelerini tetkik etmiş olanlar eyice bilirler ki: 6 zaman 1 Yunan fırkası silah kuvveti itibarile tam 2 ve bati 2 buçuk fakamıza muadili ve bu gartlar altında çarpışan | garp cephemiz, 30 Martta, çok kritik bir vaziyete düşmüştü, Sağ cenahta, şimdi (Kanlısırt) ve (Üç şehitler tepesi) adın taşıyan hâkim sırtlar, solcenahin (Kovalen) ve (Kandilli) duşman eline geçmişi. İnönü mevziinin iki ucu eylce geriye bükülmüştü... Eldeki #htiyatlar tuma men m harebeye sokulmuştu.. Cep- hane eyice azalmıştı. Düşman sol eönahta biraz daha ilerilemeğe mu. valfak olursa, cephenin. (Eskişehir) ile irtibşm kesilmek tehlikesine ma. ruzdu.. Garp cephesi k. kozunu oynamak vi böyle çok kritik ve sıkışık bir anda BER. lğinin. 5. K.K. K. Cemil Cahit B. ef K. sında gönderildiği B MEM. muhafız taburu ile, (Afyon) dani gönderdiği 23. F. (Inönü) ne yetiştiler. Birkaç sandık ta cephane ulaştı, Artık garp cephesi biraz. ferahlâ- mişt. 31 Mart sabahı düşmsm taamuz- larını tekrar şiddetlendimişei, Fakat aruk düşman savletleri eski kudre. tini gösterememeğe başlamıştı. Öğ leye kadar düşmanın yaptığı bütün hilcumlar. kırılmıştı.. İsmet Paşa mukabil taarruz zama Bının geldiğine karar verdi. Bücün cephede taarruza geçildi. Düşmanın aldığı mevziler kömilen İstirdat edildi Bu şiddetli saldırışlar karşısında akşama okadar o bocalıyan düşman akşam karanlığı basınca , selâmedi , ölülerile doldurduğu muharebe mey- danını silahlarımız bırakarak (Bursa) volunu — Tatmakıs bulmuştu... Bu suretle “Türk ietiklâlinin , her yel Dir asıdlık yol olan Türk | inkilâbının. Gumhüriyetin ikinci temel direği de dikileniştir, Orun için ber yıl bugün o temelin alçısımı, betmmunu kanlariyle yuğuran şelihlerimizi minnetle #marken ozafer abidesinin . ecimarı olan İsmet paşs yı da tazimiil yadetmek milli bor cumuzdur. Bu muharebenin ne kadar ağır şardar altnda kazanıldığını “ölçmek için o zafer günü, Gazi Hazretlerinin ğı telgraftaki Şuz * Biltün “tarihi âlemde, sizin İnönü meydan muharebesinde de ruhte ettiğiniz vazife kadar ağır bir vazife deruhte etmiş: kuman- danlar önderdir... vecizesini oku- mak kâfidir Yeşilköy. Riza matlna ; 1S anime bir proje tutuştararlarten, e İSIHHİ BİLGİ Şeker hastalığı Ve şişmanlığa mahsus tedbiri ekli Bu rahatsızlıklara dar yazdığımız mekalatta tedabiri sıhhiyeden bahse- derken bir nebze tadabiri ekliyeden de bahsetmiş, bilâhire her nevi gıdaya Şamil bir iki makele daha yazacağı mızı vedeylemiştik; bu günden itiba: ten şu iki emraza karı elyevm gürp kimyaker ve mütebassıslarınn tespit eyledikleri “müfemuzir. gı daları yazacağız. »** 1 “Ekmek — Şeker illerine karşı gulaten ekmeği kullanıldığı malâm- dar, halbu ki güluten ekmeğinde de yüzde 25 mevadı nişsiye bulundu- undan pekte makbul addowmma- maktadır. Abiren Japonyada çıkan “Soya baklası, namındaki bir nevi hububattan ekmek. imaline başlan» Maştar, HBZ Dr. Muhiddin Jrtihaller Yanya eşrafından Dem zade Meh- met aça mahdumu esbak Kırşehir müresarnfı Elllmi bey dün vefat et miştir. Cenazesi bügün Fatih Nişanca caddesindeki hanesinden kaldırılarak Topkapıdaki aile kabristanına defn- edilecektir. # İrtihai Vali vekili ve Şeh- remini Muhiddin Beyin hemşiresi merhum Nilufer anımı cenazesi dün Heybeli Adadaki aile makberine defnolunmuştur. Ceneze merasiminde Muhiddin Bey ve bir çok zavat bul- urmuşlardır. Allah rahmet eyleye, * Teşekkür — Kiymetli hayat arkadaşımın ölümü İle benim ve oğlumun yüreğimizde açılan unulmsz yaraya özleri ve sözlerile melhem olmağa çalışın bütün hısım, akruba dost ve aşınalara ailece candan ce- şekkür ederiz. Marbaat umum müdüsü Ereiiment Flrem YATRO VE SİNEMALAR Ferah sinemada Volga Volga 14 kısım aynca Dün yanın en meşhur hokkabazı; Melidis — Sen bekarlık vergisini ne yapacaksın? Evli sevgililerimden İLLİYET PAZAR ÇİFTE MEDİHALAR — Vay.. Hizmetçi değişmiş Merhaba kizım, senin ismin. ne- dir bakayım. — Naciye mi? Nasılda anla dım. Ben seni bir yerden tanı yorum Naciye, — Telaş etme, doktoru iste- miyorum. Okadar istemiyorum ki, onun burda olmadığını bil- diğiğim için geldim. — Aman daba uzun müddet gelmesin. Rakısını içsin, bricini Oynasın, saat sekiz olsun, ondan sonra gelsin. Hanım efendi yal mız mi? — Bibi bey geldi dersin. Bibi sml hoşuna mı gitti? Hanımın koydu bu ismi bana. Salih İsmiyle de hiç alikası yoktur. — Karşımda gülecegine, elim den şu çiçekleri alda, salona köy. İşte senli benli oldum. Ne yapayım Naciye, eski huyumdur, doktorun hizmetçileriyle Tatbali olurum. Haydi şimdi git, hanı mına haber ver. — Dur * baksyım, eşyalarda bir değişiklik var. Bune şık, bu ne ağır döşemeler böyle .. Allah versin, hanımın milras yedi galiba. Fer halde, ya miras yedi, ve yahutta bana ihanet ediyor. Yeni eşya alacak değil, Üsküdara gide- | cek parası yoktu, benden on lira ödünç istediydi, Her neyse, an. larız. ... Borjür Mediha, Affedersiniz o hanım efendi, sit... Yanl şeyi. SİZ Mediha değilsiniz Hibaki Mediha nız. olduğunu söylediler. Mediha siz misiniz? Başka da | DEE AN e hk VE TV A GÜNÜN LÂTİFELERİ Vergi dedikodusu devam ediyor birine verdire: liğime nadim SE BüheESER Mar Seniha yok mu? Hayır, siz Mediha değilsiniz. — Doktora ihtiyacım yok hanım efendi. o Fakat garip bir vaziyete düştüğümü itiraf ed Burası Camit Canan beyin değil mi — Taşindılar mu burdan? evi — Bilmiyordum. İsviçreye git! miştim, Bern, Lüsern, İnterlaken | Jenev, epey dolaştım. İsviçreyi bilir, misiniz hanım efendi? — Cidde Tgüzel memlekettir. İstaribula avdet eder etmez, bu ev içimde canlandı, hemen gel dim. Kösurumün “affını iştirbamı”| ederim, —Lütufkür olduğunuz kadar da güzelsiniz hanım efendi. Sersem- olmadım, çünkü UL GSS ARADA MEN İ Bir çok kişiler gibi, kadın peşinde sizi tanıdım, Acaba doktor neye burdan taşındı. — Bilmiyorsunuz öyle mi. Kulağından irak, çekilmez bir adamdı. karısının hatırı için ka- vuk sallıyordum, — Kibar bir adam, aşkından bahsetmez, fakat bu tesadüften sonra, ben Medihayı çok sevdi Rimi size söyleye bilirim. — Eksikliğini hissedeceğime hiç şüphe yok. Her akşam bu eve gelmeğe öyle alışmıştım ki. Şimdi, damın dört duvar arasında, yapyalız — Kalacağım. dolaşıp, çapkınlık” edemem. — Mediha,benlm yalnız met resim değil, synı zamanda arkı daşım, mahremi esrarımdı. Kocası bizi hiç rahatsız etmezdi. Yemekten sonra çıkıp giderdi, biz“ başbaşa kalırdık. Ben şu köşede oturup kalemi içer- dim, Mediha piyano çalardı. — Saadetimi kaybertiğime şüpheniz ulmasın hanım efendi. Ve gene şüphe etmeyiniz ki, sevki tabif ile, gelip kapınızı çalacağım. Davetinize teşekkür ederim H Galatadı Ünyon hanında kin pyabarımız. JK unpanyasını Dir kere uğramadarı 3. ci keşide | Ayrıca : 20000 15:000 Ikramiyeler ve 10.000 kasından: Adada kiralık köşk Meşkii Büyükadadı Nizamda 5 hiyet. In kası 15 alan oObuvaka jandarma | vurmağa başladılar. Gençii 1ci razı | zade kumandanının seri ve ted- | hangisi böyle bir vakanın | oldu. (İsparta)da iken cuma Köy hekimi birli Ohareketi (o Sayesinde | kanramanı olmamıştı... günleri kapı aralığından, nihayet buldu... Ve (Kadir zade) oğlu için | bahçe dıvarından gözüne Bürhan Cahit Kadir zade) ile arkadaşı | en münasip kızı bulmuştu | ilişen genç kizin hayali | ları gibi İkl arkadaş her türlü 8 | kanlıların tedbirsizliği onu © kançlığı aradan kaldırmak için garip bir çare bulmuş- lardı. Daha kaçırma pilânı- nı kurarken ikisi de birbirle- rini kıskanmıyacaklarına an- .detmiş, küçük parmaklarını “biraz keserek birbirlerinin kanını içmişlerdi.. Bu kan “onları kardeş yapıyordu. İki gün !ki gece durma- dan, dinlenmeden kana kana siğlendiler. (Kantar zade) nin “şliliğinden en aşağı Iki haf- ia dinlenmeğe muhtaç bir vaziyette kurtulan (Mahmu- r8) iki yağız delikanlının irsi ve hasretli savletleriy- le ezildi, kavşadı, tükendi. adar ki kalkıp oynayacak bu tehlikeli vaziyetten kur- tardı, Her Iki gencin birden kasabadan kayboluşu baba- larını; analarını telâşa”"düşur- müştü.. İlk endişeyle hükö- mete haber verdiler... (Kan- tar zade) vakasından sonra | (Mahmure) nin İzini kaybe- den Jandarma kumandanı işi derhal anladı, Bu muzir. mahlüku kaza hududundan çıkarıp atmak için vesile a- riyordu. (Mahmure)nin (Kadir zade) ve arkadaşiyle beraber kay- bolduğunu hissedince derhal atına atladı. Bir saat sonra onlari bağda, armut altında hariçten keyiflerini bozacak herhangi bir müdahaleye 8i- lâhla mukabele etmeğe ha, zırlanmışlardı. Fakat jandar- ma kumandanını sayarlardı.. Ve kumandan onları gaflete getirip bastırdığı halde oka- dar Iyi, okadar babacan dav- randı ki birşey söyleyemedi- ler. Ve (Mahmure) biraz sonra Jandarma muhafazası altında kaza hududundan dışarı çıkarıldı. Bu vakanın dedikodusu ka- sabayı epi meşgul etti... Jan- darma kumandanının rec&- siyle ne (Kadir zade) ne de (Şahin zade) oğullarının Iz- zeti nefisleri kıracak bir bile (sparta)da (Mahir zade)lerin gelinlik bir kızları vardı. Hatta (Kadir zade Ahmet) o (İsparta)da mektebe giderken onlara misafir olduğu zamanlar kızı bir kaç kere görmüştü... İki alle asalet ve zengin- İilkte az çok birbirlerine yakınlardı. (Mahir o paşa zade) lerin hali tezgâhlarında üç yüz kişi çalışıyordu. Sonra etrafta dönüm dönüm gül bahçeleri vardı. (Mahmure) nin sürülme- sinden sonra bir müddet serserileşen gergin bir davul zarı gibi çatlamağa hazır. lanan (Ahmet) annesi bu geceleri rüyasını kurcala- mağa başladı. İki taraf ara sında söz kesilmişti. Tam bu sirada (Kadir za- de) ağrısız, sancısız nahoş | bir kaç sivilcenin vücudunu istilâya başladığını gördü. Az çok tahsil görmüşbir genç olduğu için bu 'garip ve mevkileri itibariyle teh- İlkeli kabarcıkların bir kan harareti olmadığını tahmin- de gecikmedi. Annesi onlara ergenlik ismini verdi. Bazıları kıza- muk çıkarıyor, dedi. Pehriz- ler tavsiye ettiler.. Fakat bu nahoş sivilcelerin daha mühlik yerlerde gittikçe art- tığımı gören “Kadir zade) acı onu büsbütün korkuttu, İki arkadaş Ilk bağ âlemine ka- rar vermezden evel yaptık- başbaşa verdiler. Ve her şüpheyi ortadan kal-| dırmak için doktor (Suat Naci) ye müracaat etmeyi muvafık buldular. Tanışıyorlardı... Onların rakı âlemlerine, bağ gezin- tilerine davet edildiği halde gitmediği için kibirli diye ismi çıkan doktor (Suat Naci) bu gençlerin arasında en ziyade (Kadir zade) ile tek- Usizdi... Biraz Mse tahsili görmesi oOona konuşmak, anlaşmak kabiliyetini ver- mişti... İki arkadaş evine | gittikleri vakit onu küçük atelyesinde bir tahlil yapar- ken buldular. Yine bir bağ daveti olacağını ve rakı zanne, efendim. Eğer bir gün a Medihanın yerini başka bir kadın - tutarsa, Kabahat sizde, sizin gü zel gözlerinizdedir. efendi , Türkiyede bilafaşıla icrayı muamele etmekte olan | ÜNYON | Telefon: Bayoğlu - 2092 Büyük tayyare piyankosu : Keşideler her ayın 11. ndedir Büyük ikramiye: : 40.000 liradır Bu keşidede cem'an: 3.900 numara BAzANALAN | A Emlâk ve Eytamb. ban- | namişle marıf üç bap köş köşkü İ ler... Yine bir keklik yakasi bulamaz. Ve bunu söylerki genç doktor ikisini de süzü” yordu. i doktor, dedi. (Kadir — Tıpkı size benzerdi hanıst biraz duha manasızdi Bu nim karanlıkta size bakarken; karşımda, çök daha manalı, DİR Mediha görür gibi oluyorum. — Bundan cesaret alarak, bif sual sormama müsade eder mis siniz... Cevap verip vermemekte muhtarsınız. Kimseye aşıkmısınızk Tebessümünüz kâfi, kocanizı bie sevmediğiniz anlaşıldı. — Kocanız, kabasaba, ruhsuZ bir adam değil mi., Neden susür yorsunuz, hakikau itiraf ediniz, mademki anladım, gilemeyiniz, anlaşabiliriz sizinle. İ — Yo. arık geç kaldınız) Beni evelden söyletmemeliAdiniz! aklimdan — cinnet havası esi) Aruk, iş işten geçti. Sizi eril yorum Mediha. — En kuvvetli aşklar, ani doğan asklardır. Seni seviyom Mediha .. Bah Bibi de. Nakleder Ünyon sigorta kumpanyasın seci Bi iepe 1 Nisan 1929 12000 10000 liralık Hralık bir mükâfat, o 5 j Bedeli icarı DEMİ 1500 i oğlu köşkleri ve pazarlıkla fear eaptedileri ladımız ogaliba.. oAnlatınğ, bakalım. İki arkadaş tereddüt v8 hicap içinde içeri “girdiler (Suat Naci) böyle-sahne” lere ne kadar alışıktı. Ka” sabalı gençlerin ilk adımlı rından vaziyeti bir hamled€ kavramıştı. Maceraları ayuk#$ çıkan iki arkadaş günalr larını itiraf etmeğe geli Iki töbekâr gibi başlar! önde, elleri dizlerinde onu” gösterdiği yere otururlark: devam etti: —Ne varne yok bak, derdini söylemeyen dev. Biz hastayız gal

Bu sayıdan diğer sayfalar: