30 Nisan 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

30 Nisan 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

stanbul, Göşete v nu Müddeti peçe Nuzela erıiye -Fransa ——— ı""'Blyı Vekili Tevfik Rüştü B. geçerken gazetelere be-| İt bulünmüştü. Tan (Temps) ti vekilimizin bu beyanatını, İK Stalesine mevzu yapmıştır. Pa İN tüzete Türkiyenin sulh lehin İ" tüyaset takip ettiğinden emin | Mhüyor. Çünkü muhtaç olduğu: G Grniş iktisadi faaliyete lâzım o- li vermek için uzun birsull İazeti vermek için uzun bir sulh Ülne kati ihtiyaç vardır. Bun- içtimat, matevi sa- Esaslı inkılaplar yapmış o- İti Türkiyenin bu büyük eser- lakviye için dahili ve harief po- n sulh, nizam ve emniyet Yürütmekten başka bir şey üyeceğini teslim ediyor. ÜN gözetesi “harici politikamızı Hlendirmek için mühtelif dev- Yaptığımız dostluk, bitaraf- Rhakem muahedelerini de say- tonra Moskova protokoluna mrtr holar flmez: Briyan (Briand-Kelloğ) | n tatbıkından başka bir şey | İt, #mediği hakkında Tevfik Rüş keyin beyanatı üzerinde duruyor M törlerin, Ankara ile Moskava ti Etrafında mevcut olan telakkilere nihayet vereceği- | ğ'iyaı. | ga bu makalesi, bir çok mana tla dolu olah ve asıl maksa a eden ger fikdar ile bitiyot :| Hariciye Vekilinin - izhar © bu temayüller, Türkiyenin di- letlerle eyi münasebetlerde şattnı, umümü sulbür tahkimi | da ehemmiyetli addedenleri | ııı Mmahiyettedir. Bu sulh-| BÜt temayillerin, Türk hükü- 3 bütlün efalinde sarahatla te- ı.',:ruıı; © hükümetin, bugün &tmekte olan müzakeratta M bazı tahdidi hudut mesele Fransa . ile giriştiği 'Atta, muahedelerin gerek ÜÜek manasmna ve hakem esa- “'—me. ademi vücudu ber , tiyasetini vahi kılâcak bu M göstereceği ümit olunabi- ;şı:: fıkrasını okuduktan son- ;'flı 'de şu sualler canlanıyor: K K hükümetinin sözleri ile ! İSinda bir mübayenet var Melüdun tahdidi müraktidii- 'kiye, itilaftan kaçar bir İryor? < Sı."'_'*m muahedelerin ruh ve Nr—':;hnıhı Hakem ptensi- N:' arasında hiç bir münasc & Sözlere, taahhütlerine u- Başkaları biraz güç - bile *'kh:'i—ihımm bugünkü müp- Üyor. Çünkü bü ' meselede Tüütabik kalındığı halde, i- Mletlesi Türkiye ile Fransa Anadolü şimendi. AŞ Ze L Ha W h(_ Mmüsşkülat mt çrkarıyor? _::'ihmmn bu imaları ile ha- hk. Cumhuriyet — Türki- w.*; hatiz ştatı, bütün işleri- Borçlar meselesinde Mlttimizin en parlak ezerini NÇ Ensiz zeküeinin bönü anla ÜElkçüç tekaddim çtmeşi, 14 | Yâziyeti, Tan refikımizın “—:“"Ğındın kariç kalmış gi- v »h: Hoktai nazarları telif edil “idüdun tespitinde bir hat 'T an cvel intaç edilmedi- yor, '_ı:;'l_în mevcut olan ihtilaf. Ha ha derken, bü. ibislafların 45 TALA ı—i". Türklerin bura- Na Pransızların hali he temas bile etmiyor ü Tiırliycnin ahdi ah- *den bukukunu, Pran- Muahedesinin onuncu îııi’ı:' edilen vazife ve Ni sütünlarda uzun Refikimiz — bir Sele üzerinde tevak- Müahedelerin tuh ve Makta" hangi tarafın Stkardığ büiç'ü'na daha kolaylık- | 'eti LEFŞ TF 17 # T f Ü, r H Parisin bu ubafaza e kanaatımızı da- tmektedir. MAHMÜT | Siirt Meb'usu | berlain, iki devlet arasındaki münaseba- SALI —30 Nisan 020 İdarehane: Ankara caddesi, M 100 Telefon anmaralarır . 2918 sUSlAT /çin müdüriyate mürecani edilmelidir. karustur. Gelen evrak geri Berllmez, 5 Kuruştur İngiltere Ölilliyet Hariciye Nazırı Chamberlain “Milliyet,, Gazetemizde Ahone Şarı kan yazıların hak Anet. Sene A6 1155 Abone ve Ilan teretleri Harlç Oaci Sokifede San'iımi — g9 e BB Ha O ü 50, dt « *0 2ncl « « 400 ukü mahfuzdar Han tarifesi vasıtasile sabık komiser Troçkiye cevap veriyoör ıngiltere Amerika ile harbedecek mi? Sir Chamberlain îmçkiyi çılgınlıkla “itham etmekte ve böyle bir harp olur mu?..sualine cevap vermektedir Türkiye -İngiltere münasebatı siyasiyesi yalnız dostane değil, hatta samimanedir.. İngl!lere-lfunya münasebatında son safha nedir ? - İngilizler Amerika ile harp yapmayı düşünemezler bile! - Türkiye- İngiltere arasında henüz hallerlilmemiş hiç bir mesele yok gibidir -Londrada kar ve Londra, 21 Nisan 929 — “Türk-İn- | giliz münasebatı yalnız dostane değil, aynı zamanda samlimidir..,, İnğiliz Hariciye nazırı Sir Austen Cham- | tin şeklini bu kısa cümle ile Izah etmiştir.; Matbuat sergisinde bulunmak üzre | Londraya gelmiştim.. Bu fırsattan bilisti- | stedim. Hariciye nazı- rının bu aralık pek meşgul olduğunu biliyordum, | Hariciye nazırını işgal eden bir çok Harici mes'elelerden mada, Sir Austen €Chamberlain bütün gün kabine âzasiyle | beraber intihab,; 'e bütçe müzakeresiyle | meşguldular, Fal Li ira Setirimiz Fe- elt Baeyin lütufikâr delâletiyle mülâkat temin edildi. Hariciye nazırının kâtibi hususisinin Sefirimize yazdığı bir teske- rede evelki gün saal on ikide Sir Auston Chami n IN benimle görüşebileceği b idiriliyordu. (ı'lıriunııze giderken Dıvnlnı Strelt (Dovvning Street) — zan- nıma göre Londranın yegâne Çik- maz sokağıdır. Bu çıkmazda Iki bina var- dır. Sokağa- girince sağ kolda (10) numa- rali küçük ve mütev bir evde İngiliz Büşvekilleri ikamet eder. Büyük Britanya: nın Başvekâlet dalresi de budur. Kabine Başvekilin yazıhanesinde içilma eder. İngil- terenin ve bazen de dünyanın mukaâddera- tiyle alâkadar olan mukarrerat bu küçük | eyin küçük odasında İttihaz olunur. (10) uncu numaranın karşısında muazzam fakat çirkin bir bina vardir: (Forelgn oifice) yani Hariciye nazareti. İşle Chamberlain tara- fından tayin ödilen vakitten beş dakika evel, bu binanin kilise dehlizine ben- ziyen dar ve karanlık koridorlarında yürüyordum. — Uzun bir seyahatten sonra Hariciye nazırının odasına yakın intizar odalarının birine sevkedildim. Bir müddet bekledikten sonra Sir Austen Chamberlaln, in kâtibi geldi. Şunları söyledi: — Harlciye nazıwzile görüşmek istemiş- siniz. Bu görüşme bir hasbühalden iba- ret mi, yoksa mülâkat mahiyetinde mi olacak? Ben, bir gazeteci olduğumu, İngiliz Ha- riciye nazıriyle görüşmek gibi bir gazeteci için müstesna olan bir fırsattan karileri- min de istifadelerini düşünmek mecburiye- tinde bulunduğumu söyledim. Hususi kâtip çıktı gitti. Bir müddet sonra kahve rengi bir redingot giyen uzun boylu bir hademe içeri girdi. Elinde kartımı tutuyordu, “Lüt- fen sör, diye söze başlıyarak, ismimi yal- nış telafluz. etmek — İstemediğini, kartımı bir defa da okumaklığimı söyledi. Ben ismimi h bir surette telaffuz ettim. Ct * &). 4 * *) sör... teşekkür ederim sör. Tamamiyle anladım sör. Ve tabli gene yanlış telaifuz ederek: (& * * ) buyurun, Hariciye nazırı size Intizar ediyor. Hademe önde ben arkada yürüdük. Bü- | yük bir kapıya gelince durduk. Hademe kapıyı açtı ve içeri girerek var kuvvetiyle ve tabli daha yanlış bir telaffuz lle bağırdı: —(4*44)... Chamberlain ile karşı karşıya Burası Sir Aüsten Chamberlain'in odası idi. | Büyük, içinde at koşusu yapılabilecek bir oda. | Oda o kadar büyük İdi ki İçine ne kadar mefri- şat kohsa gene boş görünecekti. İşte içeri girer | girmez bende hasıl olan ve hâlâ da devami eden | intiba bu İdi, Saoki boşluk İçine giriyordum. Bu | Okamberlain'in bir sözü , “fenubabirleri — ticari İngiliz Hariciye nazırı Sır Chamberlain muazzam odanın içinde Chamberlaini görebilmek için gözlerimle etralı arâdıı Hariciye nazırı, bütün İngiliz evleri gibl odanın yegâne teshin vasıtası olan bir ocağın yanına Çekilmiş masd- sının başında oturuyordu. İsmimin tellâl ağziyle bağırıldığını işidince ayağa kalktı ve büna doğru ilerledi. Chamberininin bana döğru gelmesi ve beoim ona doğru gitmem adeta uzun bir seya- hatt. Fakat her seyahat gibi bunun da sonu geldi ve mihayet ci tutuştuk, İngiliz Hariciye mazıriyle hiç mülâki olmamış- tım, Fakat resimlerini © küdar çok görmüştüm ki bu dakika bana yabancı bir . sima ile değli bir aşina ile karsılaşıyorum - gibi geldi. Uzun ve lace boylu, sağ gözünde tek gözlük... ' Hararetle elimi sıkarak Sizl lığıma çok memnun oldum dedi. Sonra her İngiliz gibi havadan bahsederek masasına doğru İlerledi oturdu ve bana da bir koltuk işaret etti. Havâ bahsı biter bltmez Cham- berlain husust kâtibinin bana sorduğu suaâli tek- rar etti ve bu suali niçin sorduğunu da anlattı: — Çünkü dedi. Bir Hariciye nazırı matbuata beyanatta bulunurken çok ih- tiyallı bir lisan kullanmak mecburiye- tindedir. Bu bir görüşmeden ibaretse, serbesçe görüşebiliriz. Ben de hususi kâtibe verdiğim cevabı ver- dikten sonra: — Noktal nazarımızı pekâlâ anlıyorum dedim, mamafi bu vaziyet serbesçe ir frel kelâm etme- nize mani teşkil etmemelidir. Mülüktin size atfe- dilen sözleri yazar tasvibinize arzederim. Ancak siz gördükten sonra neşrederim. Chamberlain diyör ki: —H———— Hi e Bazırı, buma razı oldu. Evvelâ kendisin- den Türk - İngiliz münusebatının şeklini sor- dum. Sir Austen Chamberlain, her kelime üze- rinde tevakkul ederek : — Çok şayanı memnuniyeltir, dedi, Cemiyeti akvamın kararından ve bu ka- rarı takip eden müzakerelerin netice- sinde halledilen —Musul mes'elesinden İsonra münasebatımız müslemirren dosta- ne olmuştur. Watta diyebilirrim ki sami- midir. Harici sigaselimizin maksat ve hedeflerini bilirsiniz. Hususi ittifaklar akdetmeyiz . Gayemiz, dünyanın her devlelile dostlane münasebat tesis etmek- Mababadi 5 inci sahifada | müsalemetin devamı | (Bün şerefine resmi bir ziyafet| | | | | | homa mülakalı Türk - İlalyan dostlüğu hakkında M. Mussolini: Din beyanalı Akdeniz- sulbu - için hu dostlük Jönmdır ve Tevlik Küştü Bey L de bu beyanala _ugıı_ıııım'ı 4 tü Bey şerefine verilen zi- yaletle M.Mussolini Türkiye lle İtatlya arasındakl dost- luğun Akdaenizde sulh ve | için halz olduğu ehemmiyeti kaydetımiştir. Türkiye Hari- ciye Vekili bu beyanata iştirak ettiğini Roma 20, (Aneksartitos) — M. Musolini dün Tevfik Rüştü vermiştir.; Ziyafet samimiyet is| ! İçinde cereyan etmiş, müteakı-| € Dön bir resmi kabul tertip olun- | Yemekten sonra M; Musolini M. Grahdi ile Tevfik Rüştü B. farasında hususi bir mülâkat vu- aktr meselesi görü- şülmüştür. Romadaki Fransız itilâfnamne Gdeğildir. İtalya mahafili mükâ- lemat neticesini Stefani Ajansı vasıtasile tebliğ edeceklerini sö- ylemişlerdir. Romna 28 (Hususi) — Roma şeh- ini prent Bonkonpanyi Sondo- Vizi kapitolda Tevfik Rüştü beyin şörefine bir resmi kabul yapmıştır. Kabul resminde Tevfik Rüştü bey, refikası ve kızı, bütün heyet erkânı bülünmüştur. Prens miğafirleri sabanlıkta istik- bal ederek kapitol salonuma izal et- miştir. Salonda hariciye müsteşarı M. Grandi, harbiye müsteşarr ceneral Gadezera, Roma kömandanı, bir çok zevat ve İtalyanın Ankara sefirı M. Örsini Barone bulunuyordu. Tevfik Rüştü bey içeri girerken bir bando 'ika Türk İtalyan ve faşist margş. Jarını çakmıştır. Tevfik Rüştü bey Musolini müze sini Ziyaret etmiştir. Müze müdürü bütün salonları gezdirmiş ve misa- firlere limonatalar ikram edilmiştir. Tevfik Rüştü beyin Romadan ne zaman hareket edeceği henüz malüm değildir. Roma 27 (Fos) — Tribuna gaze tesi Tevfik Rüştü Bün muvasalatı- nan bahsederken Türk-İtalyan müna sebatının samimiyet ile meşbu oldu- ğunu ve mazideki anlaşamamazlık- larm Ankarayı Romadan uzak tut- mak istiyen bedhahların işi olduğu- nu yazıyor ve diyor ki: Diğer taraftan İtalyanın Türk— Yunan meselelerinin halline matuf teşebbüsleri Türk—İtalyan misakı- min Avrupanın en nazik bir noktasın da gulhün muha: bir istinatgâh t riyor. Atina 28 (Fos) — Paristen tel- Erafla bildirildi zeteleri Tevlik Rü tolini arasındaki mü gul olmakta S1 için kuvvetli #kil ettiğini göste- © göre Paris ga- ü B. ile M. Mu- İmza edildi Emanetin borçları nasıl ödenecek ?.. Dün banka ile tüilâfname imza edildi.. 1909 senesinde Şehrema- neti, Türkiye Milli Bankasın- dan bir milyon ingiliz Ulra- lik bir istikraz akdetmişti. Borçların itfa ve tesviye suretine alt Şehremaneti ile hamillerin mümessili arasın- da devam müzakeratın tema- mile neticelendiğini evvelki gün yazmıştık Bu hususta tanzim — olunan — lüllalname dün saat 18 de Şehremanetin | de Şehremini Muhliddin bey He hamiller namına hareket eden zat arasında İmzalnmış- tır. Aldığımız malümata gü- re itilafname Emanetin - le- hindedir ve Muhiddin Beytn muvaffakıyetli mesalsi gö- rülmüştür. Hlâfnameye göro Emanet Izorçlırı 31 senede ödeyecek- r. <T AAT Gazi Köprüsü Fransız mühendisi Paristen hareket etti Gazı Köprüsünün plarını ya- pan Franmsız mühendisi - Mösyö Pijodan dün Şehremanetine ge- len bir telgrafta Paristen hare- ket ettiği bildirilmiştir. Mösyö Pijo Mayısın altısında şehrimize gelecekti: Haftanın Mühim haberi Mektepliler Müsabakası İkinci haftanın haberle- rİni seçiyor musunuz ? Birinci haftanın mühim haberlerini seçmek zamanı bitti. 20 nisandan 26 nisana hadar bir hafta zarfındaki en mühim ha- ber yazısına all mektup- darı 2 mayısa hadar kabul edeceğiz. İkinci hafta Z| Le Pa kadardır. Bubir hat tada gazetemizde çı- kan en mühim haberi seçip 200 kellmeyi geçmemek üzre yazı- nız, mMatbaamıza yol- nisan cumartesi gününden Türk—İtal, vnuü gösterdiğini yaz Kâzım paşa Ankareda A'ganistandari avdet eden hey'. | eti askeriyemizin relsi kâ- zim paşa dün akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. | layını Ş A tlrim Köprü bözuldu, İramvaylar işleyemetiler Din birdenlire kasırya halinde esen karayel " epiye ha — da yâpmişlır —e Dün şehrimizde şiddetli bir | kara yel fırtınası esmiştir. Firti. | ma bazı küçük hasaratı mucip | olmuştur. Fıtiraa bugün devam efiiiye- ” cektir. Küprüden tramvay geçemedi Dün öğle Ezeri çıkan şiddet- H fırtmadan Karaköy köprüsü- Köprüde açılan yer Bin makime ile açılan dubâsı sarsılmıştır. Bu yüzden iki du- bayı birleştiiren kapakları d& yerlerinden oynatmıştır. / Saal Tile ar.;:u , Gan numaralı tramvay buradan ge- çerken devrilmek - tehlikesi at- belediye memuru Yaşar elendi bunu köprüler İdaresine bildirmiştir. Enranet mühendisi gelimis, köprünün ayaklarında bir şey olmadığını, bu arızanın İirtme- Bın tesiri İle olduğunul söylemi- ştir. Köprüden bir saat kadar tramvaylar geçmemiştir. *e-0046 6, Polis mütahassısı Zabıta nizamnamesi- nin değişmesi fikrinde —— —— Avusturyadan getirilen po- mütehassısı M. Helden- feld Emniye- tH umumlyede tetkikatını bi- tirmiştir. M. Heldenfeld bu gönlerde Is- tanbul zabıta- sında tetkika- | tına devam , etmektedir. | Mütehassıs ç| dün kendisile igörüşen — bir ÖL Hendeateli — müharririmize şimdiye kadar gayet İyi in- tibalar elde ettiğini söyledik- ten sonra demiştirki: Istanbul zabitasımı iyi bul- dum. Gezdiğim şubeler bende mükemmel tesirler bırakmış- tır. İşler, belki, bizde olan-, dan daha Iyi yürmektedir. Bugün polisin vaziyeti her ecnebiye itimat bahş olacak bir derecededir. Yalnız polis | nizamnamesinin vezalfe ait olan kısımları eskidir. Bu nizamnamenin asri ihtiyaca göre tanzim edilmesi lâzım. dır. Bütün bu tetkikat va: femde muvaffak - olacağır kanaatını bana vermiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: