27 Eylül 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

27 Eylül 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mülküâ Milliyet 26 Eylöl 1920 Dün hararet azami 15 asgart TÜ derece di Bugün havanın bulutlu olması muhtemeldir. FELEK ZIFOS MESELESİ Gidişata dikkat ediyorum, bu sene kış bizi her seneki gibi ga- il fil avlıyamıyacak, — Bir taraftan kar komisyonları toplanıyor, di- ğer taraftan kar makineleri cel- bediliyor, Müneccimlerimiz, kı- şın fazla olacağından - bahsede- rek halkr ikaz ediyorlar. Kö- mür odun tüccarları da bütün bu rivayetlere ve alâmetlere ba- kıp sevinçle ellerini oğuşturu- yorlar. Bu meyanda Emanet diğer bir tedbir daha almakla meşguldür: Zifos siperi. Ben bu sözü ne zaman işitsem mem nun olurum, çünkü dünyada in- sanı nahak yere lekeliyen ve bir türlü çaresi bulunamıyan iki pislikten biri zifostur, diğe- ri de iftira. Emanetin zifosa çare bulmak arzusunu ne kadar memnuniyet-| çıp le kaydedersem ayni - serbesti- likle ilâve ederim ki bu tedbi- rin bizi çamurdan kurtaraca- ğına emin değilim, geçen sene de bu makamdan bir kaç şarkı i- şitmiştik lâkin yine — üstümüz başımız çamurdan kurtulmamış, tı. Bana sorarlarsa bu işin üç ça- resi vardır: 1 — Çamurun vücudunu kal- 2 — Otomobillerin vücudunu kaldırmak; 3 — Bizim vücudumuzu kal- dırmak! Başka memleketler çamuru kaldırmayı diğer ikisine tercih etmişler. Emaneti aliye acaba hangisini müreccah görür? . ÇAMLICA CEPHESİ Bir karilim — Çamlıca'ya git- miş. Bana oradaki - intibalarını «edibaner bir lisanla yazdıktan sonra oraya «Çamlıca cephesir ismini veriyor.. Sebebini izah ediyor: Kürcü Geçen hafta köyümü terke-, ttim, Pitiviye küçük bir kasaba ol- duğundan , para kazanamıyor- dum. Halbuki para kazanmaya il 'acım vardı. Bir elimde asam, öbür elimde tağarcığım, yola revan oldum. Parise geldim. Görülecek bir alay iş vardı. Helder sokağında potin boyacı-| lığı ile,-ayak işleri görmeğe ba- şladım, Bunun, zannedildiği kadar ko lay bir şey olmadığını söylemiş lerdi. Anladım, ki bu işde de,bir. sistem takip etmek lâzımdır. Bizim işin belli başlı sistemi de sabahtan akşama kadar, meyha nede oturup beklemekti. Bazen, öteye beriye mektup yollarlardı. Bu boyacılıktan da- ha nazik bir işti, Biri gelir, elimize bir zarf, avucumuza dört metelik sıkıştı — Şuü mektubu adresine bıra- kıver, müstaceldir. Hikmeti hüda, böyle elden gö nderilen mektupların hepsi de müstacel olur ! İnsan bunu gö- re göre , inanmamağa başlıyor. Fakat müşteri kazanmanım en iyi çaresi, mektupları bir an evel yerlerine götütmektir. Benim elim ayağım çabüktı Bana verilen mektuplar , hayet üç günden fazla yanımda kalmaz. * Fevkalâde müstacel ” olan bu mektupların, otuzunu, kırkı- kımı biriktiririm, mahalle maha Hle tasnif ederim, sonra tevzi-| |âta başlarım. Eğer yorgun ve ya biraz rahatsız olursam , mektup| ları postaya attığım da vaki olur. Dün sabah, yani pazar sabahı gelip beni çağırdılar. Bir evdeki büyük iki kütüphane muhtevi- Jyatını, tavan arasına taşıyacak, — Bü gün akşama kadar hoş Aramızda taksimi amâl yap- «Kısıklıdan tutunuz da ta te-|tım. Uşak kitapları tavan arası peye kadar parasız oturacak bir|na taşıyor, hizmetçi dolaba yer karış yer yok. Her iki adımda|leştiriyor. ben salonda bir şey| bir kahvehane açılmış, Kısıklı- unutmasınlar deye bekliyor, ne dan sonra Çamlıcaya çıkarken| Zaret ediyordum .. solda bir fıstik ağacı var ki o-| İşim çok yorucu idi. nun altında oturur. yemekleri-| Öyleye kadar bitirdik. Ev sa- ni yerlerdi, orası kahvehane ol|hibi on frank verdi ve gülümse- muş, fakat bu kahvehane ile| yerek dedi ki : Kısıklı arasındaki mesafe de tel — Bu gün akşama kadar boş & ilmi bir vakit geçirmek ister misin? ile çevrilmiş, sonra Çamlıcada Ben l“::ç Bün Dod Vi su başı ile tepe arasıda gene — Hayhay efendim ! bir kahvehane tel ile çevrilmiş| — Odeon tiyatrosunda, mati| bir mahal, hasılr bütün Çamlı-İne için iki biletim var... Ben Bi-| ca ve Kısıklı kahvehanelerle do-|demeyeceğim... Eğer başka işin! lu ve tel çevrilmiş, Para veremi-| yoksa ... Haydi gülegüle . | yecek olanlara çoluk çocuğu ile| “ Eğer başka işin yoksa...” Bu| oturmak için bir — karış yer bı-|â tuhaf herif yahu ! mesinde rakılmamış. Zatimet — olmazsa Tiyatroya gelince saatime ba ktım. İki idi, bu tarafları bir dolaşsanız, ha- haylı gülünçtü kikaten şaşacaksmız,» Bolbol güldüğümü itiraf ede- Filvaki merak ettim, gittim|rim. Oyunun sonuna kadar otu- baktım. Çamlıca ve — civarı tel|"düm. Çıktığım zaman beşi yir- örgülerile tam bir yörine| ©i dokuz geçiyordu. Tam üç bul dönmü: bir Xe çuk saat kalmıştım. a Ti Dana Di <bikan. yok gi dakika sontü, bak bösi ei mu? Halk havayr da para ile mi yatroya gönderen mösyonün ka alacak? pısını çaldım. Beni görünce şa- yırdı : FELEK llyet » in edebi tefrikası K n AŞK GÜNEŞİ Elçm tezet Diyor. Daha genç bir adam”| Kırk yaşında ya var ya yok. Fa-|beni görünce epice morardı, kız- kat ne tuhaf iki evli. Hatta üçldr:. Öbürüne: evli imişte birisi ölmüş: — Kız gelin bacı.. Ben böy- — Bu sonuncu geline kahret-|lesini sanmryordum.., ti de onun için galiba , . Dedi, yüzüme, konuşuşuma Diyor.. Kah kah gülüyor.|baka kaldı. İhtimal onlar sokak- Kadının onun gözünde. ta kalmış, hizmetçilikte büyü- — Tavuk... müş, kara kuru, çarık gibi bir Diyorya o kadar bile kıymeti | kızla karşırlaşacaklarını zanne- yok. Amma bir hafta da iki kere| diyorlardı . kavga ettiler. Hanımların sırası| — Eh işte .. Bulaşıklarımızı karışıklığa mı gelmiş, ne olmuş.! yur, çocukların peşinde de oya- Bir gece birinde, bir gece dellanır... ireşinde tebliğ edildi vermediği gibi yevmi muhakemede ma.. MİLL OA STT U — UKRMEUK YAT ZMT 'q_—ll ge ı we Niüzaln K HikAvE Namussuz ! — Maks ve Aleks Fişer — den — Hayrola ? — Geldim. — Eğlendin mi? — Evet... Üç buçuk saat sür- dü. —Üpçüncü perde biraz kısadır. Ben tekrar ettim : — Üç buçuk saat sürdü.... Gi- dip gelme zamanını da saymı- yorum. Odeon şuracıkta değil. — Anlamadım? İtidalimi kaybediyordum : — Tarifeyi bilirsiniz... Saati , beş franktan, Üç buçuk saat on| yedi elli eder,...Ön yedi frank! elli borcunuz var. İsrar ettim. Kızdı. Polise şi-| kâyet edeceğim dedim, dava e- deceğim dedim... Herife vız gel- di. Parayı vermedi, vermedi, ve rmedi... Üstelik beni tahkir de etti. Bu dünyada çok namussuz| : adamlar var , Terceme eden SELÂMİ İZZET Dokumacı aranıyor Talip olanların ayın 28, 29, 30 uncu günleri sabah saat do- kuzda Balatta Süreyya paşa men- sucat Tabrikasına müracaatlari. SAa ea aa eee Kilis malmüdürlüğünden Kilis hükümet konağının nok- san Kalan ön beş bin Hralık inşa: atı kapalı zatf uşülile 6/10/920 tarihinden -itibaren münüaksaya konularak — 1/11/929 — tarihinde ihale - olunacağından talip olan: ların Kilis maliyesine — müracaat- ları , çanakkale İora — dülresinden; ça- makkalede mükim Muiz Roso efen- diye ” otuz' yedi tint medyun çanak- kalenin Müsevi mahallesinden Fiatem oğlu Sintonun — ikametgâhı —meçhul buluhduğu namına tastir. olunan ih- barnamenin zahrına — yazılan meşru- hattan anlaşılmış — olduğundan tarihi Hândan itibaren bir ay zarfında me- dyan deirel icraya mürscaatla tosvi- yel deyn etmesi veya bir — itirazı vacsa dermeyan — eylemesi muktazi olup aksi takdirde — velaen — merhun bulunan bir bap —muhterik hane ar- gasının bilmüzayede —füruht ettirile- tek tesviyel deyn / etücileceğine -dair birinci ihbarname yerine kaim olmak üzeçe ilân olunur. -- ——— İstanbul Asliyo Mahkomesi İkinci Hukuk dairesinden: Viçenço Kayvano — efendinin Hü- #seyin Nafi bey ile Maçkada Maçka palasta D. grobunda 13 numarada Ze hra Kasım hanım aleyhinde ikame ey' lediği alacak davasının cari muhake- müddealeyhumadan Zehra Kasım hanıma istida suretiyle mua- melesiz giyap kararı veçhi kanuni da- balde cevap ispatr vucut dahi etmediğinden hak- kında muameleli giyap kararı ittihaz ve tebliğine ve yevmi — muhakemc $- 11 - 29 Pazartesi günü saat 13,30. de tayin kılınmış olduğundan mez-| burenin işbu - tarihten ay sonta cevap vermediği ve yevmi taktirde usulun 408 hei maddeel | Beyoğlu Daireleri $ Teşrinievel cibince vakraları kabul etmiş at olu-| 1929 Cumartesi günü kapalı bu- nacağı ilânen teblij Bu bakışların t lirdi: İtibaren bir| olunur. — Kız bu kadın kocamızı eli-| mizden almasın?. İstanbulun| Anam okumuş mu ki?, okumuşları düzenci olurlar , Eğer... Hüseyin ağa evde olmasaydı, ben doğru ona git- meseydim, belki de kadınlar ba- na yorlar da, İlk gün, küçük gelin — Biz Aniş hatuna dedik am-! Vazgeçtik. . Filan der beni savarlardı. Zavallı kadınlar bilmezler ki bu yaralr kalp ne diye konakla-| rının ipini çekti?. $ Teştin... Dün çocukları derslerine ça- lıştırıyordum. Hüseyin ağa da geldi, belki bir saat yanımda o- turdu; beni, çocukların dersleri- ni dinledi.Çocuklar da ne heben | naka şeyler, Biri on bir yaşında, öbüründe —kalmak lâzımmış! Demişlerdir. Aniş hatun beni Kavga daha çok olacak amma, bir az da benden çekiniyorlar g c beni öbürü sekiz yaşında. İkisi birbi-| gittim. rinden terbiyesi: daha başka nasıl anlatacaktr,|mışlar ki. Bi Onun için beni görünce epice |be gidiyor. krskanmı-| şaşırdılar, birbirine bakıştılar .| geçmiş. Zenginl Öyle şımart- gü güya mekte- senede bir smaf - ik sanki ters ta-| Üç İYET CUMA 97 EYİÜL — 1929 Zal maaşları mubasebeciliğinden: Mütekaidin ve eyta- mın nazarı dikkatine Arkası alınamıyan eylül, teşrinievel, teş- rinisani, 1929 üç aylık maaş tevziatı cumar- tesi günü de şubeler- de yapılacaktır. GÖKCEİRDÜRE SLİ Kİ B ST SNĞ MIİLLİYETİN EĞLENCELER ? DaA. Dünkü bilmecemizin halledilmiş şekli 9 — Ağaın iki yanındaki çukur (5) YUKARDAN AŞAĞI: 1— Tutulacak yer (3) Sevgili (5) Bu günkü yeni bilmecemiz SOLDAN SAĞA: S 1 — Sütle yapılan pirinçli tatlı(6) 2 — Kırmızı (2) Bir musikkaletini kurmak (5 Peyğamberlik (8) ban ı(nlııy. konan (3) Binme Erkek dadı (4) Örgü (2) “emri hazır” (2) Nota (2) Bir isim (4) 4 — Virane (6) Beyaz (2) Çatının Üstü (3) 5 — Parlatan boya (4) İnsan (4) 6 — Meydanda (4) Köpek (2) 7 — İştilham (2) Pazılar (6) 8 — Cet (3) Emniyet sandığı müdürlüğünden: Mehmet Ali efendi ve Emine hanımın 10804 ikraz numaralı deyn sen&di İmucibince Emniyet sandığından istikraz eyledik- leri meblâğ mukabilinde Sandık namına merhun bulunan Kü- çük; A Hoca Hayrettin mahallesinde Leblebici sokağın- da eski yeni 55, 57 numaralı ve 70 arşın arsa üzerine mebni ahşap iki kattan ibaret üç oda, bir sofa, bir müutfak, ve 86 arşım bahçe ve müştemelâtı saireyi havi bir hanenin ta- mamı vadesi hitamında borcun verilmemesinden dolayı satılı- ga çıkarılarak 800 dira bedel ile müşterisi namına kat"? kararı çekilmişken bu kere 96 on zamile başka bir müşteri çıkarak mü- zayede bedelini 880 liraya iblâğ etmiş olması cihetle mezkür hanenin 30-9-929 tarihine müsadif önümüzdeki Pazartesi günü tekrar son müzayedesinin icrası ve muamelesinin ikmali mu- karrer bulunduğundan talip olanların mezkür günde nihayet saat on altıya kadar Sandık idaresinde hazır bulunmaları lüzu- İLÂN — lK::klı yenen (5) T— ita yarayan şey (6) 8 — Gelecek zaman (3) Cet (3) 9 — Şöhret (3) Aç olmayan (3) mu ilân olunur. Türk gençlerine Askerliğini bitirmiş öokur yazar hesabi kuvvetli geçleri şimdilik mütedil bir yevmiye ile memle- kete nafi bir uzuv olmak için birinci derecede dokumacı yetiştirmek arzusundayız. Talipler ayın 14- Memleketimizde yerli mamulkü Satışı İcin larayı seyahat eden Muha- rrem Yaşar isminde bir zatın fabri- kamız namifa- ipariş topladığını ve namı hesabimiza — kerek kumaş ve gerekse tühafiye ve trikotul ve saire için alelhesap para — aldığını istihbâr eyledik, Muharrem Yaşar hey İsmin- de ne saliş memurumuz oldağu ve ne de kumaş ve battaniyeden gayn ek manası olabi-İrafı yokmuş gibi bunları aldatı- 15-16 1mcr günleri sabah - sekiz buçukta Balatta SÜREYYA PAŞA mensucat fabrikasına müracaat- ları . imalâcımız olmadığı ilân olunur. İstanbul - Balat, Süreyya paşa mensucat fabrikası müdüriyeti PRİ. Pastırma makine leri rekabet ka- bul ötmez fiatlar a satılı. Umuü- Mi deposu ve &- centalıği İstanbul Balıkpazarı Yağcı sokak No 4 Paras- kvaeyides birı İLÂN Müsevilerin Yıl Başı (Roşa- şâha) münasebetile Osmanlı' Bankasının Galata, İstanbul ve lunacaktir. den çıkar da şimdi böyle kendi- me mürebbiyelik yapmak için yor: —Okuyup ta ne yapacağım.. kapı bulmaz, daha başka -türlü Diyor. Anası da babasr da oku mamiış âmma kendi okumaması için sebep yok . Adamcağaz: — Ah kızım benim; bir oku-| müşluğum olsaydı.. Diyor da başka lâf etmiyor.Ba balarının bu içten gelen sızısını kaldı. Babam iyice yatağa düş- meden eve hiç olmazsa Fransız- olunca Feleknaz Hf, onu da çok gördü: — Ben hocayla mocayla uğ- raşamam. Otur evinin işini yap. umurlamıyorlar - bile. Mektep-|Ne olacak? Yarın bir kocaya va-'turdu. Budalalık!.. E .. ten gelip çantayı kapının arka-| sına atmaya ve.. Sokağa fırla- maya alışmışlar . Bunları yola| getirmek, terbiyeye sokmak, o-| — Eskiden beri işi: kutmaya alıştırmak öyle güç ki.|söz var: Ben de kırk yıllık hoca değilim| — Ehli keyft,. ya. İlk def'a böyle bir iş yapıyo-| — Derler. Yırtmaç oğlu da onlar rum. Yüksek bir tahsilim bileldan biri. İki dükân, yok. Hepsi hepsi altısene ilk bahçe, mekteple, facak değil misin?,. Dedi, işin içinden çıktıt çift çubuk .. Hepsini yo-! ş sene de Liseye|luna koymuş. Değirmen baba- ik harbin sefaleti, dan kurulduğu gibi sıkıntı, babamın hastalığı, üvey| Efendi ağa da isterse anamın zülmü olmasaydı hiç ol-| at çıkıp dolaşıyor, mazsa yüksek tahsilimi bitirir, |buğunu yahut ta bir meslek mektebin-|Bu gün hiç istemezse çu- -) Bu gün OPERA SİNEMASINDA ELEONOR BORDMAN cemilll imekte olan Kadının harbe gidişi SESLİ FİLMİ çarşamha akşamından beri bütün İstanbul halkıni ©© ederi hayret içinde brakmaktadlır. J Filmdeki harekât ile sedelar birbirine okadar uygun geliyot. aksamı hürekâta o kadar tetabuk — ediyor, aktörlerin en etvan — ve — hatta — niyetleri seslerle — okadar imtizeç * " otomobillerin, — klaksonların, — lakomotiflerin, — tankların : mitralyozlarin şakıruları okadar mükemmel - işidiliyor ki insafi tiyatroda asıl tablat içinde bulunduğunu ve filimdeki akvörleriii dnı yaşadığını zannediyor, j Ya insan sesine ne demeli ? j Bunun seyirci üzerine — yaptığı tesir cidden — şayanı hayrottlk Yalnız bir vak'a rikredelim. Hasta bakıcı bir hemşire ölmek $ bulanan bir. hastaya ölüm — şarkısını ve - Goumod'un Ave tağanni ettiği zaman — erkek, kadın, çocuk bütün — seyirciler © mütcessir Oluyorlar ki göz yaşları dökmekten meni nefs - edel Böyle bir tesir ancak en ülvi san'atın neticesidir. Ve bül ancak Nev Yorktaki R. C. A, Fotofon — sesli ” makinelerle göstü İ ÜNITED ARTIST filmleri yapmağa muvaflak olmuştur. Nihay»*..... 2 teşrinievel 1929 çarşamba akşali MELER ve ELKAMAA SİNEMALARI ANKARA POSTA b filmini göreceksiniz. “Dün akşam l MAJİK ŞİNEMA gösterilen NORMAN KERİ | MARİON NİKSON ua '| Sj | g Bu gün MELEK SİNEMAĞI POLA NEGRİ yi y Tn Va Tin mükemmel temsilleri K Yaşıyan ölü | * filminde görmek üzre gelecek te- Jl| K Inıx [llrl | maşageran ile hınca binç dölacaktır. | J w ( herikulide draminı seyredeti” | coku göz yaşları dökmüştüt 4 B> BUGÜN n LİA DÖ Pu11' filminde görmek Üzre — | AVDET: Matmazel Jorjet Paris : ten avdet ederek uıu.ı.ı.m;.ındm ELHAMRA yâ| Deki husüst devetnamolerle - muhte- İ v iciz Birinci özüne GHt AA ai tem müşterilerini kabul edeceğini ilân ve kesbi şeref ey — Kapalı Zaf vsnlile münakasa —— hnkara su işlerinidürlüğündek: (| 1 — Bedeli keşti (25552) İira (23) kuruş olan Ankâfi, vasriska kanalıma ait inşaati sınaiye ve nı'lı!.ıı'ı"'d i tibatr ameliyatı 24-9-929 tarihinden itibaren 20 gün müd | ve kapalı zarf usulile münakasaya vazolunmuştur. 2 — Mütcahhit evel emirde (1916) Tira (40) — kuru$ Öi nat akçesinin veya hükümet bankalarile sermayesi mill bankalardan birinin kefalet mektubunu iraeye vaf 3 — Talipler bu gibi işleri yaptıklarına dair idareyi edecek vesaiki ibraza mecburdur. 6 4 — İhale 14 Teşrinievvel 929 — Pazartesi günü saat W Ankarada makamı vilâyet mektupçuluk odasında icra ÖŞi ceğinden proje ve evrakı keşfiyeyi görmek isteyenler Nâf” işleri Müdürlüğüne müracaatları ilân olunu: Felemenk bahrı sefit — bankasının — Felemenk bahrı sefit Galatada Karaköy —hanmda beşinci| Gülatada Karaköy — hanında katta .yazıcr zade Fuat bey aleyhine| FAtta Suat Şakir bey nıh.l:,ı ikame eylediği davadan —dolayı mü-| €lediği davadan dolayı mü 4a ddeialeyh namına taştir - kılman da-| Y? Hamına tastir kılman dav' rakası müddelaleybin (l olurdum. Fransızcam da yarım| ca hocası getiriyordu . Yataklık | dönüyor.İmaç oğlu.. bir kaç sa-|mazlığı . yakıp keyfini çatıyor.| şe, vetiye varakası müddeinleyhin ika. metğâhinin mechuliyeti hasebile te- bliğ olunamadığı mübaşiri tarafından verilen şerbten anlaşılmıştır. Bittalep hukuk usulü muhakemele- ti kanununun 141 ve 144 inci madde- Teri mucibince ilânon tebliğat icrası- 'na karar verilmiş olmakla müddela- leyhin yevmi muhakeme olan 23 Te- grinievvel 929 çarşanba saat 14 mah- kemede hazır bulunmast lüzümu ak- si taktirde hakkında gıyap muamele. &i yapılacağı İlân olunur. |di iki saattan fazla da yanımda oturdu, çocuklara ders verişimi dinledi. Kücük gelin, ağanın ya- fumda oturuşunu hiç istemiyor.. |Bu belki kıskançlık! Kim bilir; kadmcağazın aklından neler ge- çer, beni nasıl zanneder! iki sa- at içinde üç dört def'a odayal geldi: — Bari ben de öğreneyim ., Dedi, ders bahanesine epi o- hakkı da yok değil. Ne olsa ka-| dın, Kıskançlığını çok görme: kşam.... |meliyiz. Belki ben de Hasanı '©"aklarda yığılan imiz bit kıskanacaktım. Kadının en zaif BöZ bebeklerinin kıd'b&_“, İtarafı kıskançlığıdır. Şimdi bile| tan kaçışı, tutkunluk m”ı' |Hasanı lâfından olsun kıskan-| YaPtırdığı şeylerden (Mmayacağımı nasıl temin edebi-| dir?.. Zavallılar k:ıdl?!'în" mağa alışmamışlar ki! İNSüL eçi bönlüğe iyice inınm”:çw P Kıskançlık.. Ders... Yırt-|bir avucun elimi sıkıp Çocukların yara-|ra sıkıştırmasından bütün bu hareketlere Bütün bunlar ikinci, - üçüncü|mana verir. Ben geniş yorum! iki karı, bağ, lirim?. * Haylazlık! yler. — Ben ne olacağım?. Ü mechuliyeti hasebile teblig Bi mübaşiri tarafımdan anlaği T Bittalep hukuk usulü ıııılİ/ Ğ kanununun 141 ve 144 inci Tİ mucibince ilânen — tebli ve muhakemenin 23 1*:.:-:»*'J Ve <ü v Çarşanba saat 14 talikine tilmiş olmakla müddeialeyhl muayyende ve saati mezkürd” ( 3P kemede hazır bulunması ııı:’/ ığ taktirde hakkında gryap ş ginin yapılacağı ilân olunur, Meselâ orada ben hi Hf/ söylemeden Yırtmaç Dİ,,’ sonunda odada-benimle kaldı: ge — Hocanım, size az I/ Diye avcumun içine j dığı iki beşlik lirayı uzattt, cacık elimi tuttu,avucum? -. t. Lâf söylüyorken ıe-:;:;p' gözleri gözlerimle bak! çekiniyordu . — Acemilik, bönlük : -* Dedim. Öyle ya ses pd’b.jı Taşıbt Z

Bu sayıdan diğer sayfalar: