19 Ekim 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

19 Ekim 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 ” I İNilliyet ASRIN VMDESİ *“MaLLİYET,TİR BUGÜNKÜ HAVA Dün hararet azami 17 asgarl 10 derece idi. Bugün rüzgür poyraz eöccektir. Havanın açık olması muhtemeldir. ı Haftanın Bir kira meselesi Bizim kiraya verdiğimiz bir yerimiz var. Her kiralık ev gi- bi bunada iyi ve kötü kiracı gi- rebilir. Fakat son defa birine düştük, cidden bir şah eseri Evvelâ evi tutarken tıpkı bir pi liç tutar gibi yumuşak ve mül yim oldu, daima yukardan attı | , ve peşin vermesi lâzım gelen ki rayı taksite bağladı. Bizim ilk enayiliğimiz de buradan baş- ladı. Parayı on beş gün sonra vereceğini söyledi, lâkin imza çin verdiğimiz icar mukavelesi- ne bakiye kirayı bir buçuk ay sonra vereceğini yazdı. Ses çı- karmadık, ve enayilikte ısrar et tik. Kiracı marufca bir adam- dır diye «efil de alı ç Bu suretle enayil 1â oldu. Paranın tediye zamanı geldi, istemeğe gittik, kiracmın seya- hata çıktığını öğrendik. Eh bu- na ne yapılabilirdi... — Zaman geçti avdet etti paranın yalnız bir kısmını verdi, diğer kısmını “öbür 1, ses çıkarama- ç ğimiz temadi ediyor du.Efendim uzatmıyalım, adam cağızı tam evi tahliye edeceği gün görmek ancak nasip oldu. Biz kemali nezaketle mütebaki parayı istedik: — Beyefendi, şu ufak besabı | ” temizlesek! — Hangi hesap? — Kiradan kalan şu kadar kuruş? — Hâlâ para istemiye utanmı yor musunuz? Nsıl cevap? Böyle kiracına can kurban! — Aman Beyim! dedik, biz hakkımızı istiyoruz! Bunda uta nacak ne var? di. Ne aldınızsa öpüp başınıza 'sanıza! Bir de gelmiş para istiyorsu- nuz! — Canım efendim! Kunturat var, imza ettiniz! — Onu da bir emri vaki yap- tınız, ben nasılsa imza ettim, Siz beni iğfal ettiniz! Allahım ne kibar kiracı?! İş- te ilmi ahlâkta sabır diye methü sena ettikleri o mübarek huy, bizim bu emsalsiz kiracıyı patak lamamıza mani olan huydur. — Beyim! Siz çok oldunuz! parayı verecek misiniz vermiye cek misiniz? Sertliğe pek yüzü yok ama para vermiye hiç yok. — Ben parayı muhtaç olana veririm! Size değil! dedi.. . Biz de mubabbeti burada kapadık. Anl_ı.ıldı ki bazı kiracılar mal sahibine para vermek için onla- rın avuç açıp dilenmelerini bek İiyor. Fena nazariye değil. Şim MWiülkkür. z MİLLİYEY., .CUMARTESİ —10 Miüüzal, HililkLâaye D N aeMRADER S — S — bir adam. . , Beyefendi burada mı? — Evet burada! — Görmek iyorum biraz? — Beyefendi benim, ne isti- yorsunuz? * — Yok, Beyefendi sen değil- sin! — Vay Beyefendiliği bana ya kıştıramıyor musun, İşte bal gi- bi Beyefendiyim. .. — Yok efendim! Kanımı oy- natma ! — Öteki beyi istiyorum, bir ufak hesap var da! Drhal bizim kiracıyı istediği- ni uıl;dııılı , — Ayol o buradan , Ts. tanbuldan da gitti! A — Ah aman! Yandım tamam 47 lira! dedi ve alnmda beliren ter damlalarını silerek kapıdan rıldı.. Arkadan bir bakkal, bir sütçü, bir kömürcü, bir zer- leıl::(Çl, bir kasap ayni acıyı tat Biz, kapıdaki bu dertlileri tes liyeye kendimizi mecbur gördü ğümüz için onların elemlerini tehvin için: — Fazlaca mıydı? diye soru- yor ve muhtelif rakamlar işiti- yorduk. İki gün evel bir dostum eve gelmiş, beni aramış. .. Evde yoktum. Adamcağızın bize gelmekten maksadı sade zi yaret değil bağteten bir karım ağrısını tal izale imiş. Kapıyr açan küçük |.. besleme bu tanımadığı adam da eski kiracının alacaklılarından sanarak bizden işittiği suali tek rar etmiş: — Pek fazla mı? gç ** meseleden haberdar de- il: — Sorma kızım - sorma. So- guk ter döküyorum, İlâkin sen nereden biliyorsun? — Beyefendi her kese soru- 'or da! — Allah Allah! demiş ve git miş. . Bana sonradan bu hadiseyi anlattığı zaman bu ikinci perde pek tuhafıma gitti. FELEK Ticaret bahisleri Bir fikir — — Ticaret odalarının beynelmilei hale ifrağı faydahdır. Bik tik bahsetmektedirler. İntişar €den yaztlarda hakim olan fikir şudur Ticaret odalarını beynelmilel hale ifrağ etmek. . Bu düşüncenin taraftar ları, noktai nazarların: aşağıdaki gibi müdafaa etmektedirler : Ticaret ve sınaat — müesseselerinin ihracât vadilerinde bu günkü vaz'iyet- leri , dikkate çok şayandır. Bu mücs- seseler, dün) lariyle, ne memişler- iyle uğraşan mütaha satklar ticarcı odaları ta: derilen ve muhtelif meraleketle: yaclarını gösteren müfredat listeleri- nden de, hakkiyle istifade edememek- tedirler.Çünldü: hazırlanan bu liste- ler, beynelmilel ihracata taalluk eden müfredattan daima uzaklaşmışlardır . Halbuki, ticaret odaları beynelmilel 'bir mahiyete büçüncrek vaz'iyetlerini buna nazaran tesbit ettikten sonra ih- rackt listelerini muhtelif memleketler de anlaşılacak bakiki ihtiyaçlara göre tanzim ederlerse, neticenin çok daha müsbet olarak tecellisinden hiç bir su retle şüphe edilemez. Eğer ticaret odaları, beynelmilel bir teşkilâtla birbirlerine - bağlanırlarsa , © zaman her memlekette hakiki ve o| &$ Kücük Hirimt Dürbün Tagille hikâyesi « Sittle Saint - Yames Street'te| maktı. O kadar çok yaptım ki, küçük bir barda oturmuş, p ,o|nihayet ben de ilmi nücuma me içiyorduk. Duk diyorum, çün-|rak sardım. Herhalde, bu mera- |kü yalnız değildim, yanmıda|kımı makul bulursun zannede- | Wolter vardı.Kokteyller şayanı|rim . hayret bir süratla, birbirini ce- | Tam bir sene, kendi kendime kip ediyordu. bir dürbün yapmağa - çalıştım. Teddy Wolter garip bir adam| Gece gündüz oğraştım. Maksa- dır. Sözün tam manasıyle tuhaf| dım, yıldızları, şimdiye kadar heriftir. İki metro boyu, seksen görülmeyen bir surette yakın- santim eni vardır... Neşesine|laştırmaktı... Bu dübünü imal de payan yolçtur . Maalesef buc- | ettikten sonra, -zengin ve meş- nunun ucunu göremeyecek ka-| hur bir adam olacağım muhak- dar miyoptur. kaktı. Dikkatla yüzüne bakıyordum.| Bir âkşam dübünü ikmal et- Birdenbire gözlüklerini masa- |tim. nın üstüne koydu, okumağa ça lıştığı «payer» i elinden biraktı,|tutup baktım ... tekrar edemiyeceğim bir küfür| Baktım, ve baktım, tekrar savurdu, sonra haykırdı: |tekrar baktım, kemali dikkatle — Ne kötü gözlük bunlar!|baktım ... Hiç bir şey göreme- Bundan yirmi sene evel Rmıcr—ı dim. dam da ben de gözlükçülük et-| — Tabil göremezsin. miştim ... Gözlük camı yapar-| — Neden? dım . — Burnunun ucunu — Sjinoza gibi mi? |yecek kadar miyo) — Ne bileyim ben ... Herhal. — Bu işin, bu hik de bildiğim bir şey varsa, dü yada hiç kimse, benim k: H zlük camı işleyemiyo-.| mışsın . Benim gibi, ömrünün varızmı| — Buda değil. gözlükçülükle geçiren bir dda-| — Ya'ncdir öyleyse mın, kötü gözlük kullanması, — Bunu ben de bird feci şey. Sen- benim yaptığım layamadım. Günlerce icadamı gözlük camlarımı, ü tetkik ettim. Nihayet buldum bilseydin ... Dübünü o kadar mükemmel yap — Senin canın bir hikâye an-| mıştım, yıldızları o derece yal latmak istiyor galiba? laştırıyordü ki, görmek için — İyi bildin. bünle bakmağa hacet kalmıyor- — Anlat bakalım . Doksan dokuz senesindey- di . İhtisasim, di r muhtelif memleketlerde çalışan ve o| memleketlerin ithalâtiyle uğraşan fert| lerle de, daimi surette alâka ve temas basıl edebileceklerdir. Bu sayede ih-) racât yaprlacak olan muhtelif memle-, in hakiki ihtiyaçları daha kat'i olarak kestirilecek ve bö | mleîerde h.uı.':.. Ğ';::,. d:;:ı Fransanın meşhur mizah mu- mı;! huıuıuuımr.h harriri Alföna Alle, başımdan 'icaret odaları beynelmilel hale if- - ğ edildikten sonra, bunlar , itballi ı'Şîm ga YAKAYLayam eaiate işleriyle iştiğal eden tüccarlara azaml| ” :ç gih : kolaylık göstermenin yolunu bulacak| Bit gün Bulonya ormanında geziyordum. Bir apartıman n kapısında: ve aher ile satıcı arasında sık sik vü-| kua gelmekte olan ihtilafları , her iki «Kiralık daires tavhasmı o- kudum . tarafm menlaatlerini telif suretile , |kökünden giderebilecektir. Ticari mu| İamelelerde, kanuni ğ Ha gallari miracaat | “Kapıda, plrazemet oturan ka- pıcıya yaklaştım , — Gezebilir miyim? Muıınıı! basıl olmadan , alıcı ile satıcı Beni tepeden tırnağıma & - ibti halledebil- |dar süzdü, sonra kaşlarmı çatt.: bir keyfiyettir. Bul kabiliyette ancak odaların beynelmi-! | — 25,000 fraktır! Dedi. Güldüm: lel bir mahiyet almasıyic mümkün — Âlâ, dedim, tam benim is- olacaktır. Bu teşkilâtim tahakkukundan son- çu l m fiyatta bir apartım * Şkil fdff:'vîcı “izâle ederek her iki| | Kapıcr bu söz üzerine yerin- tarafın ticari muamelelerini büyük bir| €N kalktı, yüzü yumuşadı. Ba- kâlp emniyetiyle nihayete erdirebile-| na anartımanı Fezdirdi , cektir. — Beğendim, dedim, yarım Yukarıdaki teşkilât, dünya ticareti- gelir kunturatı imza ederim , ni en salim bir yola çıksracak olan ye Dentalaklir ğâne çaredir. Bu teşkilât, ticareti da-| —— ' tki etci örEKE ha fazla inkişaf ettireceği gibi bu te| Tam kapıdan çıkacağım .s- şekkül tarafından neşredilecek ticari|nada geri döndüm: — Tahta kurusu var mıdır* risaleler de hemen her tarafta daha büyük bir ehemmiyetle takip edile-| — Kapıcı derhal protesto etti: — Hiç olur mu efendim! çektir. Bundan başka, ihracât tüccar- ları malları üddet elleri UKT İ GS SA BAA | —. ga Balda KRDio pübu yek tutmaktan ve nereye — sevk edeckle- | göreme- n ayol . e ile alâ- duü. İşte Teddy Wolter bunları söyledi sonra sızdı... Arkasın- sızdım . Apartıman * Fraasta Sikrası - | liçi |S Heyecan içinde, aya doğru İdan, ayıp olmasın diye, ben de| Tini aylarca düşünmekten kurtulacak lar ve bunları bekletmeksizin hakiki ihtiyaç arz eden memleketlere eyi bir. Tevaç ve emniyet altında gönderebile mez. Bunca yıllık itiyadımı bo- zamam . Tahta kurusu bulun- mayan apartımanda oturmağa TEŞRİNİEVEL | BEYOĞLU DAİRESİNDE | —Dün Beyoğlunda evlenler: Hayta- nuş H. tüfenkçi Pilyos Ef., Anasta-| aya H.., banka memuru Niko tf., Fat ma H. bakkal Halil ei., Sara H. hara 4i Joset et., Armoniki H, kâtip Çiz- meciyan Ef. Nüşret H. mühasip Mu- sa Kâzim Ef., Vida H. sarraf Bünya- min Et., Bakiye H. makinist Kema- lettin El., Hacer H. şömendölerci| Şöfder El, Mükerrem H. yüzbaşı doktor Hilmi B. | BEYAZIT DAİRESİNDE Beyazıt daireyi belediyesinde dün| nikâhlar icraedilen çiftlerin isimleri şunlardır: Baytar Abdülkadir bey ile Nimat hanım Hüseyin ef.; ile Ayşe H., Hik met bey ile Huyriye H., Kadri B., i- le Hatice Yeğâne H., Panayot ei, ile Yovana H. FATİH DAİRESİNDE Fatih dairci belediyesinde dün ni kâhlari icra edilenlerin ğ | dir Askeri divânı temyiz Ferik Pertev paşa - ile leşir el., ile Sabiha F » ile Sandet H., Beliçi mine H., Cemal B.ile Si laettin ef., ile Nadire H. Muammer ef., ile Behice et., ile Zeynep H., Hüsey fise H., Ömer Lütfi ef., rem H. Nehmet £. ile Ne-| » ile Muhte ÇAS M MADT < Vatandaş 29 TEŞRİNİEVEL — ÇONMÜRİTET NL DÜRÜNÜDÜR. iz Ci |— © gün Himayeletfal rozcti melini kuvv | 29 Teşrinievel ! X j Ba aziz günü yekdigerinize muhakkak — Himayei - etfalin rik ediniz. Ankara ikânci Hukuk mahkeme- Üz. ;ımekn: tarafın İdan Müddeialeyh — Istanbulda Sir kecide Muradiye caddesinde Artist idarehanesi sahibi Lütfi bey nezdin de Ahmet kızı. Melâhat Harim aley hine ikame olunan davanın icra kılıman muhakemesinde müddei müs| tenidi iddis — mukavelenamesindeki imzanım müddcialeyha Melâhat ha- nıma aidiyetini ve iddia edilen (30) liranın verildiğini ispatta izharıaciz eylemesine mebni mübrez mukaveli- namcdeki imza kendisine ait olmadı- ği müddei ile böyle bir muka- vele akdetmediklerine ve — avans o- larak (30) lira müddelden almadığı, na dair — müddeinin müddeialeybha karşı bir yemin teklifine hakkı oldu-| ğuna dair müttehaz karar — üzerine müddei talibitahlif olmuş ve muha- keme 12-10-929 cumartesi saat 14 de talik kılmmış olduğundan yevm ve vakti mezkürde mahkemede hazır bulunulması aksi takdirde hukuk - sul muhakemeler kanunu (337) mad desi mucibince yeminden İmtina et- miş addolunarak davaya sabit naza- rile bakdacağı tebellüğ makamına ka | im olmak üzre ilân olunur. Doktor Celal Rasim Bahriye hastanesi cildiye ve zühreviye mütehassısı —Kadın: Erkek— Cit, frengi, belsoğukluğu ve Idrar yolu hastalıklarımı en emniyeti usuller ve en elverişil şartlarla tedavi eder. Adres t Beyoğla, Mis sokak & Dünyada yekta olan — EDUARDO BİANKO nun Arjantin orketrasının her gün Opera.sinemasında Saat 18 1/2 $e 21 1/2 seznilarında kazanımakta etmek gayri kabildir. Mmusikiyeyi tertip eden ferivetleri tarif Bu misli görülmemiş bey'eti kitarist ile mahir bestekârlar umum samlini celbetmektedirler. sürekli — alkışlarını VİLMA BANKİnin temsili SEHER V olduğu meşiif içinde şayanı hayret Diber ve çi sesli filmi dahi bürtün sinema merakldarını teshir etmektedir. — TE KRİSTO Malatya vilâyetinden: 1.— Sultan suyu barasına ait olup Arga kazasında merkezi kazaya se- kiz ve Malatyaya otuz — kilometre mesafede bulunan Aziziye mevkiin- deki binada yapılacak tamirat ve in- şaatı fenniye projesi mucibince 1/10 929 tarihinden 21 /10/ 929 tarihi- ne kadar yirmi bir gün müddetle mü- nakasaya konulmuştur. 2— Münakasaya iştirak edecek ta lipler birzat mimar veya mühendis veya mimar ve mühendis ile teşriki mesai ettiklerine ve yahut ta bu ka- bil işleri evelden yapmış - oldukları: ma dair evrakı müabitelerile birlikte komisyon riyasetine müracsatla şart name suretlerini bedeli mükabilinde almaları. 3.— İkinci maddede gösterilen şe- raiti halz taliplerin ihale günü olan 21/10/929 Pazartesi günü saat on beşe kadar Malatyada hükümet ko. nağında baytar müdürlüğü dairesin- de inşaat ve tamirat — komlayonuna müracaatları ilân olunur. Yozgatta 71 jandarma mektel dürlüğünden: Mektebimizin 6 teşrinlei rihinde ihalesi mükarrer V mek münakasası görülen İ rine aşağıdaki şekilde G tir. 4 Mektebin 1 teşrinisani 9Ğ İden | teşrinlevvel 929 t bir senelik ihtivacı olan aSi azami 50000 kilo ekmek 3 “İği tarihinden 31 - 10 - 929 W dar 29 gün müddetle vazedilmiştir. Ekmek bil |brika unundan imal ediledi le 31 teşrinievvel 929 İdüf perşembe günü saat itat jandarma mektebi mü resinde icra kılmacaktir. ( bedeli muhammini üzerind teminatı muvakkata — içiti hükümcetçe müteber işhari lât ve ya banka mektubu caktir. Münakaşa kapali ile icra kılımacaktir. Pey rin ticaret odasr vesikasıfif maları mecburidir. Talip mektebe müracaat ve mrtfi kumaları ilân olunur. Liseler Mübayaat komit$ Selçuk kır san'atlar mektekl mucibi keşif yapılacak olal 10/11/929 tarihine müsadir ” günü saat on altıda ihalesi İf |mak üzre kapalı zarf usuliyiği İkasaya konulmuştur. Talip İti anlamak üzre komisyont İracaatları. | 4| İttihadı Milit A Türk sigorta şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muamel” icra eyleriz. Sigortaları halk için müsal şeraiti havidir 2 Merkezi İdaresi: Galatada Ünyon Hanındâ! Aentesi nbujamayan şehirlerde acönle aranmakti Telefon: Beyoğlu - 2003 MİLLİYETİN EĞLENCEL L ıı'ıı TTTUN | Bu günkü yeni bilmecemiz SOLDAN SAĞA: 1 — Gurüp (5) Sağın aksi 2 — Nota (2) Bf N Bi B D Beyğirin kundurası (3) ee $ — Bedava (4) 6 — Kırmızı (2) Kir (4) 3 — İşve (3) Amca (2) ir (4) 4 — Kırmızı (2) 5 — Dünya (3) 6 — On — İdam et (2) Bir uzvü değil (4) Ef KU memleket için en lüzumlu ve en m-| vafık olan ticari maksatları belirtebi- ceklerdir. Aynı zamanda ticaret oda- ları, tcari maksatların temini için,| | Gi vak'anm ikinci perdesi, , Eve girdik. Ertesi günü ka- pi çalındı; çıktım, esnaf kılıklı No 11 telefan Beyoğlu 730 her Kün sası B10 1420 ceklerdir. 7 — Ekmek (3) Kederler (4) Makine mühendisi 8 — Nota (2) HÜSEYİN HAMİ — Yok .. Daha nerde?. Mek- 'tebi bile bitirmedi. Dün mektup laldım. İmtihandaymış. Mektebi bitirdikten sonra ne olacak?. O| alışık değilim! Nakleden Oo SELÂMİ İZZET 9 — El çırpmak (5) $ — Nota (2) İit eaebi lejrikası :00 tahsil.. Namus.. Samimiyet.. |(gözüm .. Böyle kız görmedim! | şısında bekliyoruz. Daha üç yüz Mfetmiqıir. Heyecan denen şeyler bu kızın| — Olur şey değil! sene de bekleriz. Niçin?. Tür-|karyada, cephe ilerisind? a yanında küçük kalır. Öyle bir| — Olur şey değil dersin de-|kiye için değil mi?. Monşerjrisinde, her yı b K G şey .. Bu bu günün, dünün, yarı-| ğil mi? Hakkın var. Böyle kı-| Türk .. 4 da bir dert yat. nan kızı kadını değil Ööbür gü-|zın merkez hastanesinde işi ne?|dan çıkarken bütün vucudu zan-|iztırap çekmiş, — Fakat iki gözüm.. Kız.|nün kadını İdeâl bir kız . İstanbulda bir konakta. Ankara|gır zangır titriyor, gözlerinden|nı n Etem izzet |Kız.. Burada. Miralây parmaklarını açık gülda bir köşkte, Şişlide bir apart- fız İdeâlistlik bulmemleket aşkında aassamr | — Kim o2 neşten ışık alır gibi parıl parılmanda böyle bir kız olur .. Di-|kadar olur. O bu hâli ile kaç kal-|kız. Asıl Anadoluya ! Hayır monşer,|be kuvvet vermiştir biliyor mu-| Hasan isminde bir ş K ; — Hamra.. yanan tepesinde gezdiriyor, do-|ye düşüni dedi, kanepeye kendisini M—'Bıkhmımpgkııe:_nj... —T ; ktorun bu anlatış tarzını hay-| ;ınî?: Böyle bir kız ancak bu-|sun?. nışanlısı oluşudur. Taktı. — Teşekkür ederim ama aç| — Tanımıyor musun? Hay- |retle dinliyor ve seyridiyordu |İrada, böyle bir yerde bulunabi-| Doktor birdenbire sesini al-|bu Hasana va: ,Hastane Garp orduları bi-|karnma?.. ret! Tavsiye ederim o kızı tanı| Doktor, Herkesin tanıdığı tokllir. rinde o kadar Tinci merkez hastanesi. Mira-| — Aldırma canım!. monşer! sözlü biri beş göstermekten çe-| Bir def'a sana söyliyeyim mi vermişler ki. lay da Garp cephesi kumanda-| — Hekim değil misiniz? — Nerde?. kinen, hattâ her şeye kıymetin-|bu kız aşık . Delicesine aşık! ca kız bütün nlığı şube müdürlerinden. Ço-| — Vallâhi öyle. Şu doktorlu-| — Burda.. Burda. Hastane-|den bir iki not noksan veren| Doktor yerinden tekrar heye- boğulrmuş vatan Gakluktan tanışıyorlar. — İkisi| ğun cerrahlıktan başka tarafına|de . daktor.. Nasıl oluyor da Ham-|canla kalktı, sanki bir nutkun| birlik edip cidâlı de candan a-|pek kulak asma. Var, çok şey| — Yal!. radan bahsederken böyle heye- |en ateşli parçalarını söylermiş : baktı di onun bütün var ama öyle zamanlar oluyor| — Ben onu sana tanıtayım da|cana düşüyor ve: gibi devam etti . Dedi, saatına BAA hasta-|ki bir baş ağrısına bile çare bu-|kız gör . — Nasıl olur da tanımazsın .| — Monşer bu aşk hekimin he-| — Onbir buçuk. Şimdi ko- ğıtlarını im-| lamıyoruz . Halbuki bir Aspirin| Ve.. Doktor kuvvetle elini| Diye miraldya adetâ gücenik-|men tedaviye başlıyacağı kadar| Şüşları dolaşıyordur. Yemekte z deriz değil mi?. masaya vurdu, yerinden heye-|likle bakıyordu. Miralây sordu: ilerlemiş, hastalık haline gir-| Duluşuruz.. — — Müralayım santırala haber| Doktor sözünü — bitirdikten|canla kalkarak devam etti: — E..Peki kim bu kız?.. — |miş bir aşktır. Memleket aşkı,| Ve sakin sakin anlatmıya| Miralay gömüldü! FERETN do asna buruda oldu:(sonrât — Bir kızım olursa Allâhtan| — Doktor gene yerinden kalktı,| Türkiye aşkı! Fakat bu aşk has- başladı: doğruldu ve yavaş Y” Kunu karargâha söylesiniğğ: ** — Canım efendim geç bu ha-|isterim ki öyle yetişsin. Azizim| hattâ bir az tok ve sert: talık haline gelincedir. ki bizi| — Miralayım.. Bu kız Bolu|di: dedi, bir crgara uzattı: — i|diseleri.. ü 'ne diyorsun güzellik bu kızda,| — Hiç.. Bizde baş hemşire..|burada topladı. Bak büyük |isyanında bulunmuş, isyan bas- Aşkolsun —Albu'kılım bir p —— Ne oldu senin kızı evlen-| fazilet bu kızda, olgunluk bu| Dedi ve ilâve etti: harp seneleri yetmemiş gibi üç| tırıldıktan sonra kendisini Tür-|kım var doktor . Ben bunu hertener vermem ha , azfdin mi?. kızda, vatanseverlik kızda;| — Ben dünyayı iki İsenedir de burada düşman kar-|kiyenin kurtuluş mücadelesine! çalttı, — Müsterih ol! Der gibi, elile işaret ederek: — Dur ben şimdi onu sana tanıtacağım . a seviniz! g kızâ - 'v «

Bu sayıdan diğer sayfalar: