8 Kasım 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

8 Kasım 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MİLLİYET Haitada Sinema işlerile meş; jlar pek alâ tayin edebilirler ki İsesli film meselesi artık bitmiş |ve takarrür etmiş bir meseledi lebiliriz bir iki sene imizin ekseri sinema- ermeye başlı yacaktır. Daha şimdiden bir il sinema var ki sesli makina koy in tetkikata başlamışlar- en aleyh şimdiden dene iki sene sonra şehirde lâ makina bul: ğer vilâyet- lerde de bu tarzda kinalar konacaktır. Zaten bir iki sene sonra artık sinema diyince sessiz film hatıra gelmiyecektir. Şu halde yakın uzak bir atide bü tün dünya sinemaları gibi Tü: kiye salonları da hep sesli mak na ile mücehhez olacaktır. Bu- yeni bir mesele karşısında bulu- nuyoruz. Şüphe edilmez ki sesli filmle film sanayif kaybete- şimdi sesli filmin ndaki rağbet bu memleket ihracatını — artırmış- tır.. Lâkin zamanla bu hararet İsükün bulunca Amerikalrlar zi- yan edeceklerdir. Bu ziyan şun dan münbaistir. Amerika sessiz filmleri bütün dünyaya ihraç ediyorlardı. Bütün Amerika fil mleri, şüphesiz, dünyaya dı lryordu. Fakat sesli filmle böyle mi olacak? assa sözlü film imalinde lar film Esanı olarak ve NANCY CAROL (Sesli film ROĞERS “Para kardü,, Jim'nden (Melek) hiristian, Arap herkes bir sancak al-/ landali ile evlenmekte ornduğ 'tında harp ediyorlardı. Bu esnada| düğüne gelmesını yazar Yahudi ada- bir kıza rast geldi ve seviştiler, mu-| ti veile merasim yapılırken kızın ba- harebeden sonrada bir protestan ra- bası gelir ve çocuğun İrlandali ve hibinin yardımle Pariste bir yilbaşi | zında Musevi olmadığı meydana gecesi evlendiler fakat bu izdivaç ne| kar iki baba da kendilerini evlatlik- mütessaip babaları de de bir katolik | dan aratlar. Aradan bir sene - geç rahibi ve ne bir haham tarafından tas| genc çiftin bir erkek ve biri İaz ve takdis e dil çocukları olur. e bir çocuk doğurmuş fakat/ — New-Yorkada Al uni Roz| t A:"'" etmisşti. |Murfeski namında bir Musevi — kızı| — Yine bir yıl başı geci ikladan seneler geçmiş Abraham | diye babasına tanitir. Diğer taraftan | Rahip ile haha Üüş askere ridivordu. Müsevi,| Roz da babasına Abi isminde bir İr-| derler ve herl kocagına bir ini gösteriyor. Türkçey ÜÇ ü ismile geçen bu film “İrlan- E Abbi,, isimli maruf piyesten olunmuştur. Filmin mevzuu- &,:'—ümeddım: bayamon Leri v İ New aa Mohacir olarak gelmişler di Wn soara Bebeka, Abraham| katolik b * toron vererek kendilerini evlatrile ba riştirlar. Bu film üç noktadan şayanı dildcat- tir. Birincisi ilk erkek rolunu almış olan Charles Rogers çok samimi bir ayan göstermektedir. İlk kadın rolu- 'mu yapan Nancy Carol sinema alemin | de yeni doğmuş parlak bir yıldızdır | ve bu filmde Charles Rogors den bi- | le iyi oynamıştır.. Bundan başka en, ufak rol almış olan figüranlara kadar, her kes mükemmel ve tamdır. İkincisi film bir “Tez,, filmüdi, İnzanlık ve insani hisler önünde din hudutlarının kalktığını gösteriyor. Üçüncüsü çok hazin ve hissi yer- leri olduğu kadar pek tuhaf ve eylen- celi sahneleri de vardır. Haftanın iş filmi bu olduğu tahmin — olunabilir. Eser Amerika yapısıdır. nunla bizde ve bütün dünyada| CUMA & — TEŞRİNİSANI bir söz Sesli meseleleri k ileri olan İngilizceyi kullanacaktır. Bu Ingilizce film |lex de ancak İngilizce konuşan İmemleketlerde - geçecektir. Bu İsuretle dünya piyasasında bir İçok memeleketler İngilizce film İleri almıyacaktır. Bilenlere ba- kılırsa Amerika film — hasılâtı- nın 9580 nini kendi memleket tinde ve 96 20 sini de hariçten alıyormuş. Bu ©ç 20 den 9ç5ni |lı.gı|ıeıe gibi filimleri alacak |memleketlerin taleplerine muka İbil çıkarırsak 9015 kadar bir tenezzül Amerika film sanayii için nakabili içtinaptır. Bizim mevzuumuz hiçte — konipetan olmadığımız Amerika - film,ti- careti değildir. Meselemiz — şu- dur. Bütün dünya kendi dilinde sözlü filmler yapmıya başlıyor.. in makinaları sesli sisteme geçmiş olan her yer gibi, Türki- ye ve bilhassa onun büyük - şe- hirleri kendi dilinde sözlü film arayacaktır. Bu temin edilemez- se sözlü filmin manası kalmaz. 'e sevümli arttst Çok kuvvetli George Baneroft Bu gün yeni ve meraklı bir şey olarak görmeye şitap etti- ğimiz filmlerin İngilizce, Fran- sızca veya Çince olmiasının ehemmiyeti yoktur. Biz bu gün sâdece ekrasıora sesi işitmek is- tiyoruz. Lâkin buna alıştıktan sonra İngilizce söyleyen bir söz lü filmin bize ne anlatâbileceği- 'ni sormak isterim. Binaena leyh bir gün bizde sö mak zarureti vardı B rin ilk hat'raları belki tam bir fakiyot beklemek doğru dir, lâkin zamala daha eyi muhakkaktır . bir filmin bize verdiği alâka on- daki kusurların yüzde - ellisir l aldığı şe- il bize bu kanaatı verdi: Türkçe sözlü film yapacağız ve yapmalıyız. Çünkü Türkiye- de Türkçeden sonra en çok kul- lanılan fransızca söyleyen film ler bile Istanbul, İzmir ve A: kitlesine hıtap eder. gecime. RAMON NOVARO Ramon Novaro, ben hur minin güzel kahramanı Napol- mektedir. LON ÇANEY Maruf Arajedi artisti Lon Çaney bir müddettir ahvalı sih- İhiyesi sebebile film - çeviremi. İyordu. Şu günlerde iyileşmeye başladığından yakında çalışacı ği ümit ediliy ILK SÖZLÜ FRANSIZ FİL-| MI Tamamen sözlü ilk Fransız| filmi olan«ÜÇ WASKE» yakında | piyasaya çıkacaktır. | JAOCUE TÂTELAİN Fransız artistlerinden Jague Catelain (Jak katlen) Münich'te bir sözlü film çevirmektedir. — | ranın ancak mahdut bir seyirçi | yon devrine ait bir film çevir- | 1999 Georg Bancroi Ü | “Nina Petrovnanın yalanları,, fümindun fMajik| Senenin kuvvetli eserleri ya-|ri adamın bir zaafı var. Olga | olmaya çalışıyor. İvaş yavaş piyasaya çıkmaktadır. ismindeki metresine pek düşkün | — Bu gözel filmin bütün yükü |Bunlardan biri olan«Par> kurdu» 'dür. Onu en güzel elmaslara |« Ceher.nemler diyarın kahram filmini “Melek,, bu hafta göste- | garketmek yegâne zevkidir. Bu- | Georges Bancroft (Corc - Ba: riyor. Para kurdu filmi tam ve ne rağmen bu kadın Bradfordu, |kroft)dır. Banker rolunu büyük |modern bir borsacının hayatını lortağı Tylar ile münasebette | bir kudretle yapan bu adamın İbize hikâye ediyor. Bradfort, bulunmak suretile aldatmakta- imiyet şayanı hamallıktan yetişmiş bir bınkeridır. Kadına karşı kör bir mu-|hayre! ne zit hisleri dir. Bu adamın zekâsına inzi- habbet besliyen Bradfort niha- | yekdiğerinin inde — yalnız mam eden cür'eti onu Nevyok'-| yet bir elim hakikati öğreni- çehre oyunlarile ifade etmek hu- un en zengin bankerleri arasına | yor. Ve metresini ortağı ile bir- | susunda ki iktidarı cidden şa sokmuştur. Her kes nevmit ol- İikte evinden kovduğu gibi bor- lacak şeydir. Metres rolunu ya- duğu zaman satın alır ve her kes | sada çılgınca şeyler yaparak bü- | pan Baklanona eyidir. aldığı zaman satar... Yük bir servet kaybediyor. taj itibarile mükemmel ve cazip Bradfordu Nevyork piyasa- — Bu hareketle ortağını batıra- |tir. Bu filmin senaryosu “Henri İsında yere vuracak adam daha|rak intikam alıyor.. Kendisine | Bernstein,in Samson isimli pi- Joğmamıştır. Bu son derece di- gelincee o yeni baştan zengin 'yesinden alınmıştır. nyunun_dı ki | “Para kurdu,, filminden (Melek) ' *l Halivutta sözlü film Mabat> | Sesli filmde artık tuluatcılık | İyapılamıyor. Senaryo, — sözl. esler tamamen evclden tesbit na Petrovnanın yalanları (Hajik'le) BRİGİTTE HELM, WARRİK WARD VE HANS SCHEVAR ö Avrupa leri tarafından uzun uzadı mutalâa edilen “Nina Petrov- Di n başka nanın yalanları,, ismindeki Alman fil| Cwpmi meselesi eskiden tatbik 'olması mi bu hafta Majik sineması -İedilen bazı usulleri de ortadan lü film terilmektedir. Bu filmin movzuu bir kaldır a ga mazenelen İatikanı “almasıplânlar almak için ayni film | 'a hikâye edilirken güzel kaç defa çevrilemiyor. Eskiden mana kı l yalanlar da gör ayrı ayrı filme alıman, uzak, or-|ler ııyşııı_ıde, sesli ve sözlü film ta ve yakım plânlar bu gün hep de tekâmül edecektir. irden alınıyor. (Bitmedi) sesnse. Alât ve edevat kısmından sar fi nazar e , sözlü film, ses- z filmden daha ucuza mül 1 yeni bir şey 1 celbeden söz- dır. Bu vi bir kadının | terilmektedir. “Nina Petrovnanın yalanları mi “empozan, işlenmiş ve hı Çok kuvvetli bir “reji,, ile yapıldığın| telif | dan yazı ile anlatılacak kıssm pek dır. Fotoğrafisi pek iyi tartılmıştır. |Bunu yapal raklı objektifler imak, stüdyonun muhtelif BU HAFTA ANima Petroymanm yalanlarıa fil.| köşelerine konulmuş bir kaç ma| — Bu hafta, mevsim başladı baş |minde yeni bir Alman “vedet,, kina ile filmi çevirmek gibi ça- | Jayalı ilk enteresan hafta addo- İrüyoruz. Bu artist, zabit vekili rolu- |relere tevessul ediliyor. hana bilir. Opera b İna yapan Flan Sarerar iemimada| — Bazen ön beş makinanın bir- |hafta — film upg.l.ı.m.,vıî: büyük bir kudret var. Biregitte Helm| den ayni sahneyi çevirdiği va-| olmasına rağmen Luppe Ve de be- kidir. Fakat sesli film makinala-| hoşa gitmekte berdevamdır. tülm Tt camdan odalar içinde kapalı| M olduğundan eskiden olduğu gibi stüdyo içinde hareket ettirilemi- ; | yorlar. Bu ise filme bir yekna- | / moşhur. Alman art ite Helm'in Nims Petrov mdeki çok kuvvetli eserini ermektedir. . .F. A. mamulâtinden olan film |kuvvetli bir eterdir. finin muzika adopta: | MAURİCE CHEVALİER Alhamrada seve seve seyret- İtiğimiz «PARİSLI ŞARKICİ» fil İminin yegâne art Maurice |Amerika halkı bu Chevalier (Moris Şövalye) Ame|ehemmiyet vermiyor. Halkı en Bu çok kuvvetli rikada iki sözlü film daha yap-' ziyade alâkadı , film- ne Cekennemler mıştır. Bunlardan sonuncusun- | deki yenilik yani ses ve sözdür. filmlerinde alkışlamıştık. elek, değil yalnız bizi fakat siz film ka |basit ve samimi oyunu ile dün r. Fakat | yayı kazanmış olan Bankroft'ur u filmini gösteriyor tisti geçen ri ve Tuzal lerin fotogr dar mükemmel de; da Maurice Amerikalılaşmış bi Fransız rolu yapmaktadır. Pa- risli şarkıcı filmi, bu eseri çe viren «Paromaunt» müessesesi- İne diğer her hangi bir filmden den daha az zamanda vucüda çok kâr temin etmiştir. Bu film | & aydanberi San Fransısko da| Filmi bir kaç defa çevirmeye im- kön olmaması ve vazı sahne me- selesinin daha layısile, sesli filmler getirilirler. Bundan başka esa- 1 do- gösterdi sesizler- | deği İfilminin kahraman İls Rocersin Üç nikâh ismi Alhamraya gelince üç hafta Hi şarkıcı filmini malar hakimi sevimli Çar- isminde ki irip yerine sen konuşulan kısımlar oldukca | filmini koymustur. Bu film ses- bir yer tutar. ilidi: n

Bu sayıdan diğer sayfalar: