27 Aralık 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

27 Aralık 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* K . K G Türkiye için Hariç için |bir milyon üç yüz bin kere enter 3 aylığı 400 kuruş 800 kuruş |nasyonal! (*) Ş &. v 750 1400 . Tanıdmız değil mi? Hani bir ğ ta y 1400 y 2700 » İzat, kalabalıkça bir ihvan mec- % Gelen evrak geri verilmez | lisinde hafiften bir yalan söy- Z Gazete ve matbaaya ait işler için| derler. Ş müdiriyete müracaat edilir. İşte o Hasan bu Hasandır . E , — Gazetemiz ilânların mesuliyetini Mahaza kaldırım çiğnemiş a- i 1 kabul etmez. silzadeler arasındâ Debreli Ha- z aanzan san kadar atıcılar yok değildir. i BUGÜNKÜ HAVA İ| Meselâ size Yamruk Ahmedi R takdim edebilirim. Bacak kadar - Dün harsret ençok (1 en az6 VöYüRü talmler yazızın tzldet a derece idi.Bugün rüzgür yaemurlu uzunluğunda yiîınhı söyler. K Olacak, kar atiştırması muhteteldirİ| - Bir tarihte gökyüzümüzü F Halley kuyruklu yıldızı ziyaret £ FELEK etmiş. O zaman Ahmet yumruk t kadar bile yoktu amma, gene Milliyet sem Ümdesi “Milliyet” tir | 27 Kânunuevvel 1929 İDAREHANE — Ankara caddesi No. 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs- değil mi? Aman efendim nası tanımazsmız, meşhur Debrel! Hasan Telefon Istanbul 391 numaraları: 1, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ leyecek olsa: Müddeti geçen nushalar 10 kuruştur.| — A ini Debeoli Hddanl HA GAYRET! ; Dünkü gazetelerde çok şaya- mar dikkat bir havadis vardı. Dün ;Selânik Bankası piyasaya 1000 ingiliz lirası çıkararak satmak is temiş te hiç kimse almağa rağ Jbet etmemiştir. Şu hale bakın !yahu! Şükür bu günü de gör- İdük... ÇOCUKLAR ve SİNEMA Yeni bir kanun lâyihası ha- zırlanıyor. Bu lâyiha çocukla- rın sinemaya gitmesine mani o- lacaktır. Bu in musip cihet leri oldğu şüphesizdir. yerlerde de çocuk ruhları bir 'takım tahdidata tâbidir. Ancak benim hatırıma bir cihet geli- İyor. Bu tedbir, aile çocuklarının 'sinemalardan fena ders almala- rına belki mani olabilir. Lâkin gile kontrolundan mahrum olan| —— Bol da söz mü? Bıldırcınla K aR sıv:ı;îıeş;: r;ı'ıc;lcen vâoecugık | çu'lluı!:!zr. hî;ı.ıa: kar:ıııcıı yü- e GENDA GÇT İvası kuru; r; kara bulut gi- dip atnesinin dizinin dibinde O- yi bünae aLae Kara bulmt Bi turmaz, kim bilir hângi şekilde | dem. haylazlığa başlar, Müteaddit de| — Âlaât. " falar bu sütunlerde üzerlerine| — Tüfeği kaldırdem mı, on nazarı dikkati celbettiğim bir | 4Gkuz el üstüste atıyorum'. takım sokak çocukları kütlesine | — TAhmet tüfeğin çifte oldu- iltihak eder. Meslek sevkile bu ğunu unur ü 5: iyolunu kaybetmiş çocukları bü- | * — Öyle be ağabeyciğim am- Slkarli Bi ge mane S ai benim çifte, Debreli Hasa- Istanbul sokaklarını dolduran nu;îq_:î'ı hmet dün genekar bu çocukların 95 901 hukuku şıma çıktı. Gümümiye mücrümi olurlar.. LN Mi Kai? Sinemadan kumniığ!mm San | hu muım;? a dığımız çocuklardan bir :umı — Moxnumum; (dedi; dâ bunlara iltihak edince her bi dün başıma ne geldi tasavvur edemezsin? ri beş on sene sonra bir hapisha ne riyâkisi olacağında şüphe e| —— —. ilmemesi lüzmgelen ç:âıkln- Üİ kendisinin söylediğine nazaran tın adedi artar.. ——— İşte ben işi hep bu cepheden |insani kararın hayvanlar arasın görüyorum. Hatta eğer imkân|da mucibi memnuniyet olaca- olsa çocuklara bedava bir sine-| gında şüphe yoktur. Bu müna- ma acar onlara film gösteririm. | sebetle aklıma bir fıkra geldi. Arnavutluğun bazı yerlerinde silâhsız gezmek son derece ayıp Çünkü bugünki filmlerin 7090 1 ahlâki şeylerdir. Böylece onları m?-şte oralardan birinde iki ar- kadaş oturuyormuş, Birisi Istan kaldırım levsiyatından ve mem- bullu diğeri Arnavut. Istanbul. e€le avuca sığınazdı. Kendisine yıldızımn kuyruğunu gösterdik. leri zaman: — Bu da bir şey mi? Benim yalanların kuyruğu yanmda bu biç kalır! de:mîu & * Geçen gün Yumruk Ahmede rastgeldim, Ben o külhaniyi çok severim , — Merhaba yahu, dedim, ne âlemdesin?.. — Eyvallâh ağabeyciğim, de di- avcılığa başladım artık. — Yal. Nerede avlanıyor- sun? — Çifliğimde , — Vay'.. Senin şimdi çifliğin demi var? — Eh, sayende o da oldu. — Av bol mu bari? leket asayişini de onların muhte el zamanlarından kurtarmış o- Cihanşumul ançılar- dan. Palâvra müsabakalarında susuna yazdırmaları lüzumu i- Palavra Siz Debreli Hasanı tanırsınız — Ne geldi? — Çiflikte dolaşırken, bir d baktım, ki uzaktan bir yaban domuzu bana doğru koşuyor, Amwmna ne domuz?.. Nah, eşşek İkadar vardı!... Öyle afalladım, ki tüfek elimden düştü. Silâh- sız kaldığımı gören domuz üs- tüme hücuma başladı. Ben naaa,.. kaldırdım tabanları. Bir hayli koştuktan sonra: — Eh, dedim, kurtulmuşum- dur! Fakat bir de arkama baktım, ki orada.,, Gene başladım koşmağa. Hin zır domuz peşimi bırakmıyor- du. Nihayet nefesim, dermanım kesildi. Durdum ve domuz oğ- Tu domuza çıkştım: — Ulân domuz, dedim, bu ne iştir?, Ayıp değil mi bu yap- tığın?.. Kepazeliğin lüzümu yok. Anlayalım, avcı sen misin, Yoksa ben miyim? Birden bire kendime geldim, geri döndüm, Hani biraz daha çıkışsa idim, tarziye verecek, özür dileyecekti , ŞA l 1 inci katının 4 mumerosunda kaln ANA V ticarethanes, El çantaları ve kadın cüz- danlarının çok mükemmel çeşit- Terini fabrika latına ve İpek çorapları 240 küruştan İtibaren satmakta olduğunu mübterem müşterilerine ilân eyler. İLAN M.Kemâl Paşa Sulh hukuk Hakimliğinden: Yamanlı karyesi mektebi mu- allimliginde.: istihdam edilmek- te iken 12/1 29 tarihinde ve- fat eden İşkodranm Rus Sagir mahallesinden Debreli zade na mile maruf olup hüviyet varaka- sına nazaren mücerret olduğu anlaşılan Selim ağa zade Eyüp- Sabri Ef, nin varisleri malum olmadığından kanunu medeni- nin (534)üncü maddesi muçi- bince mumaileyhe veraset iddi- asında bulunan alakadarların tarihi ilandan itibaren üç ay zar fında evrakı müsbite ile mahke- meye müracaatla sıfatlarını bil- dirmeleri ve kanunu medeninin (561)inci maddesi hükmüne tevfikan mütevaffayi mumaile- yh zimmetinde alacağı olanla- rm keza tarihi ilândan itibaren bir ay zarfında evrakt müsbite- lerile mahkemeye müracaatla alacaklarımı defteri mahsusuna kayt ettirmeleri ve mezkür ka- nunun (S69)uncu Maddesine tevfikan müddeti mezküre zar fımnda müracaatla alacaklarını yazdırmayan alacaklıların miras çıyıne şahsen nede terekeye iza- fetle takip edemiyecekleri ve mumaileyhe borcu olan eşhasın- da borçlarını keza defteri mah- lân olunur. —H — Demir köy Sulh Mahkemesinden : Istanbulda Barlatan hanının | TO2ç i ALTIN için, ALTIN için, ALTI? için Alaska da ve Labrador da bu menfar madenin taharrisine koyulan zice adamların hayatları mahvolmuşter, olduğunuz kahkabalar MELEK SİNEMASINDA göstetilmekte olan HARÖOLD LLOYD un temsili ATEŞ GİiBİ filmini seyreden cesimkala balığı » candan vürekten kopan kahkaha- ŞEHREMANETİ Tepebaşı tiyar lerdir. Bügünkü —matineler sast rosunda — bu 18, 14 HĞ İAd 17 1/2 ve I gün matine ır. PARAM OUND, filmidir. Suvarede | Bot di-düda ROSİTA BARRİOSveKASTROLAR | Kafes 5000000101DAACENLALDALEACACA , ı arkasında Ğ ' î NIN $ perde Yazan: Mutar gi AM v e : sesli we sözlü : ; $ Akşam matine sasr 91,30da ber cumartesi akşamı için fiatlarda Heyecanlı bir film DPERİ siremasmda Bösterilecek — olan TF çe e Y Re l GA gesllşmedi görünecektiri g&yu orjinal Eseei şe SS TUTUMONTNEU K SOELAR AA 0N KA Ci için, ALTIN için, ALT için Alaska da ve Labrador da bu menfur madenin - tahartisine koyulan nice adamların hayatları mahvolmuştur. 1 Teşrinievvelde devama başlayan talebenin dersleri hitam bul muş 1 K. sani 930 tarihinden itibaren yeniden derse başlamak ü- zre şimdiden talobe kayt edilmekte bulunmuştur, Talebeye ça- maşır takımları tualetler, mantolar, tayyörler, erkek elbiseleri, palto, pardesü ve saire öğredilir. Derslerimiz en son ve kolay u- sul üzerne olup hiç biçki ve dikiş bilmiyenler az zamanda biçip dikmeye başlar, dersler 3 ayda hitam bulur,Sene nihayetinde u- mum talebeye Maariften müsaddak şehadetname verilir. Ders günleri Pazartesinden Çarşambaya kadar dört gündür.. Bugünlerde kayt yapılır. Yeşilköyde Halkalı caddesinde 34 nu- | marada BİÇKİ ve DİKİŞ Dersanesi müdüriyeti. Baro Riynseânden: Avukat Beylere 7 Kânünuevvel 929 tarihinde vaki olan heyeti umumi: tienamım mezkür içtimaa ait Tüznameye devam edilmesi n 28 Kânunevvel 929 Cumartesi günü saat 15 e-t edilmiştir. Yevm ve saati mezkürda rüfekânın baroyu teşrifleri rica olunur, neşesi | Ebeveynin saadetil Kandızlık, tafiyeti umumiye ve Hinir rahatsızlıclarına karjı bin* (| lerce doktorlar taralından Cavil- ye edilem Çocukların kuvvet Üâcimi dünyanın her t vafında — enlideler ve — çocuklar büyük bir memnaniyetle kullana || vak pek büyük Taide görmekte- dirler Her eczanede bulumu: üç ayda Biçki ve Dikiş 000 5 İki biiyük ve muhteşem fllm birden görmek İsterseniz her halde bağün gideceğiniz yer ALEMEAR SİNEMASIDIR DÜZTEDİK v BASTIDICIK D POLİS KAPİYESİ ÇİÇEKLER MELIKESL İki canciğer komiklerin 8 kıtım- hik mükemzael komedisi iki film birden Bügün — matineler t 1 de 31-4 ve G 1-2 gece O O -4 de Dühuliye 25 kuruş M Bugün hepiniz ETUAL SİNEMASININ göstecmekte olduğu LİYA DE PUTTİ nin temsili KIZIL KADIN Sononze ( seslandirilmiş ) filmini seyretmeğe — gitmelisiniz. — Pisila gözrereree Rsesrerem | *inzilit yapılmışar. ÖĞ y Ka #WALTER F()Hl)tî Kadıköy Hilâf Sinemasi F İK İ yakaddi | Düztaban — Basabacak — Vahşiler A RE n a nnn ERA ' Arasında a ÖRÜNR NOR NO lar Teshir eden erkek €a ŞK ve va kibar ai ( Sarı Zanbak ) müreseili KLAYV BROK MELEK. SİNEMASINDA SİLİK ÇEHRELER ö / Çarların ölmüş saltanatını ve bilhassa Siberya nefilerini * bir sureti mükemmelede tasvir eden Yz0L A A T A Sper — filmi OPERA SİNEMASINDA Azim muvaffakiyetleri kazanmaktadır. ) DAĞLARI ŞARKISI ve HEARST METROTONE ROSİTA BARİOS ğ:'.—;a&.. HERNİE ve sözlü dünya havadisieri ) İş ıî: İlâveten ALP SSSss0e ee RAMON NOVARO ÇIPLAK AŞIKLAR sözlü filminde taganni etmektedir. KarıRaRLak: S FF PARAMOUNT filmlerinin ea büyüğü EMİL YANINGS n en büyük şaheseri " TACLI CANAVAR!; Süperlilmini seyretmek Üzere bütün ehali bugtin ELHAMRA SİNEMASINA şitep edecektir. İlâvetn: FOX sesli dünya haradislerk Suvarede Üj VE lI:ğTROLAR gün saat Ilde tenzilârli Hatla matin Usküdar mal müdürlüğünden: Mevkii Mahallesi sokağı — cinsi No: M kiymeti İira Kalamış Zühtüpaşa — Fener —hane maa gazino 50.52 6000 Müştemilâti, 4 oda 1 salon büfe ile gazina bahçesi Balâda cinsi ve evsafı muharrer Emlâk 20 gün müddetle satıl maküzre müzayedeye vazedilmiştirBedeli bir senede iki taksitte tesviye edilmek şartile taliplerin kıyemti muhammenenin Yo7 buçuk nisbetinde pey akçalarile 9-12-929 tarihine müsadif pa- zartesi günü saat 13 den 16 tıya kadar Üsküdar malmüdürlüğün mübdel aktörlerin en dahisi RİŞAR BARTELMES FPRINSIZ SiNEMASINDI Son derece feci ve müestir bir filmde ı&w. saat 16 I2 ve 18,30 matinelerile suvarede meşhur fantazlar MAX m yenl reperuvarı ve meşhur. DUO RİNGENFELD Şayanı Peresteş sinema yıldızı ALİS COYS ve müteedde sedledia K E fümeku olan Gidip her kesin seyretmesi lâzımgelen bir filmdir. ; © Derlel demiryolları ve limanları umumi idaresindek SALHANE DE Salhane de asrileşiyormuş... Artık yirminci asırda da hatır hatır hayvan buğazlanır mıya?! Badema fazla kan dökülmesine - Mani olmak için hayvanlar ta- bancaile öldürüleceklermiş. Bu “Hilliyet,in tefrikası lu söylemiş: Şu bıçağını versene - elmayı soyayım, Arnavut cevap vermiş: — Yoktur bıçağım, vereyim naganti!... (Nakant Dİr nevi tabanca)FELEK koca şehrişehir, on beş hanelik bir köy olur. Rah.:îiu ala- — Maz,rahat adım atamazsınız. — Apartımanındaki kapıcından, yazıhanendeki hademene kadar herkes keyfinin kâhyası olur. Bütün millet gönüllü muhtar kesilir. Kedın, erkek, görüştük- lerin görüşmediklerin, kendile- tinin binbir seyyielerini unutup /— serin ayıbını dillerine dolarlar. Çoğunun ahlâk terazileri bozuk olduğu için, atarlar kantarlıyı. | davranamazsınız. Sizin için ih- / Karısmın üstüne yapmadığı re- 'tiyat geçmiş oladır. Bursada “zaleti birakmıyan erkek. senin |karı koca p'bi yaşamağn alıştı- z K yün âleyhinde bulunur; koyundan koyuna girip çıkan, kocasına bakacak yüzü olmıyan hanıme- fendiler karını kışkırtırlar. | Bunları bir ân olsu düşündün mü?., Düşündünüz mü?, Ne ge- zer değil mi? — Biz ihtiyatlı davranırız! deyeceksin , Bu söze de ben: — Geç efendim! derim. Siz bundan sonra ihtiyatlı ş Kırklar eline Merbut Demir köy kasabasında vefat eden Taşlıcalı Zi- liç Osman oğlu Lütfi efendiden ala- cağı olanlar İle borçlular iki ay için- de Demir köy Sulh mahkerhesine mü t etmeleri aksi halde iddiaları z dikkata alınmayacağı ilân olu-| Olbaptaki lunmak isteyenlerin mücssese nur. mız, Malüm ya, alışmış kudur- Ikıum. çünkü mesele _ıaııpeni- muştan beterdir! derler. İstan- | ğinden çok daha mühimdir, na- 'bula gelince, gözlerinizin bağı / zarı dikkatini celbederim , çözülecek, Bu bağı çözmek mec | — Esbabr muhaffefe ırımı!u buriyetinde kalacaksınız, aklı- |üstat olduğunu bilirim. Eğer nız başınıza gelecek ve muaz- bu işte de arayıp bulduğun şey- zep olacaksınız. Tatlı bir rüya- ler bundan ibaretse, yaya kal- dan uyanmak çok acıdır; Haki- | dığını şimdiden bil, Davayı kay kat çok kere kâbus oluverir. Ge bedersin. Karısını cefaya ko- ce gündüz beraberlikten sonra şup, ondan sonra yüz üstü bira- muvakkaten de olsa ayrılık fe- | kan koca, bence davayı kaybet- na gelir, İstanbulda,muhakkak miştir . ki rahatmız kaçacak. Biraz da-| - Bu mektubuma hiç bir gizli ha rahat etmek için, biraz dathia maksat atfetme. Sırf dostluk sık görüşeceksiniz. Bu sefer de- | saikasile yazdım . dikodu başlıyacak. Dertli ola-| Senikumar masalarında sa- caksın , meyhane paykele- Dertli olacağım, üzüleceğin rinde sızarken, sarhoş, uykusuz için sana acımıyorum. Sen de / perişan görseydim: kendine acıma. Amma ortada| — Hley, kendine gel, bu yap- iki kadım var. Nimetle Şadiyeyi /tığın ayıptır! demek hakkmı düşünmüyor musun? kendimde bulurdum . Bu güne kadar başkalarımın | Filvaki kumarbaz ve sarhoş davasını gördün. Bu gün, kendi | değilsin amma, biraz uykusuz davanın rüyet edilmekte oldu- | ve biraz da pirişansın. Bunun ğunu unutma ve ona göre dav- | için, bu mektubu yazmak hak- van, Müdafaanı iyi hazırla avu- |kmı kendimde buldum. Bazı de M!Ekkü satış kornisyonuna müracaatları ilân olunur. Karaağaç müessesatından: Karağaç buz fabrikasının tevsii mukarrerdir. Teklifatta bu- yi beş lira mukabilinde ahzeylemeleri ve 9 kâ nunusani 930 tarihine kadar tekliflerini tevdi eylemeleri, kâtibi umumiliğine müracaatla mektuplar vardır, ki insan yaz- dığına pişman olmaz, Ben piş- mîn değilim, , şte bu kadar çapkınım, Beni habersiz birakma. Lüzum gö- Türsen, hemen bir kart yaz em- ret, bir daha üstüme vazife o- lan şeylere karışayım. Eslem tarik de budur zannederim , Şefikten Galibe " Valzi muhteremim efendim! Nushu kerâmatfuruşunuzu tam yemek zamanı aldım, Su- rei Peygansberi gibi nazil oldu. Amma gökten değil, damdan. Evet beyfendi, mektubunuz pek damdan düşer gibi geldi. Şadiye ile başbaşa yemeği- mizi yiyorduk. Garson: — Bir mektubunuz - varmış, vermeği unutmuşlar, affeder- siniz! diye, zarfı, masanın üs- tüne bıraktı. Maalesef emrinizi ifa edeme- dim, Mektubunu “O,, na gös- termemek kabil olmadı. Pulun üstündeki Tuzla damgası göze savvur edemezdim. buna rağmen sordu: sonra hayretle: ilk satırı okur okumaz mektu- bunu “O,, na uzattım: sana ait olacak, al oku! Ta ben okurum, Hareket ve münakalat dairesinin Ha; da bulunan haf lât kısmmma bilimtihan üç memur alınacaktır. İmtihanda muvâ” fak olnalara derecelerine göre seksen liraya kadar maaş verile” cektir. Taliplerden Ankaradakilerin nüfus tezkeresi, askeri vesİ kası, hüsnü hal mazbatası ve sair vesaikle istasyon otelinde Zt işleri müdürlüğüne ve Haydarpaşadakilerin de ayni vesaikle HâY darpaşa işletme müfettişliğine(nihayet 15-1-930)tarihine kadâf müracaatları , batıyordu. Her halde bu işte ne posta memurunun kabahati var ne de benim. Bari kaydini zartm üstüne koyay- dın. Bana, Şadiyeden gizli bir şey yazabileceğini doğrusu ta- şum, bu mektup seni — bende fazla alâkadar edecek, İşte ben, senin ihtarma rağ” men bunu yaptım yavrüm, yaf” tığıma da iyi ettim. Sen ruhiyat öperatörlüğünü bilir misin? — Psikolojinin ce” rahları vardır, ben de bunlar. dan biriyim. Avukatlar, haleti ruhiyeyi, deşmek hususund? mahirdirler. Şadiye mektubunu okumat? başladlı. Ben gözlerimi üstüt” den ayırmıyordum. gT Nüfuzu nazar sahibi imişsif- Dediğin gibi, Şadiye sahidef zeki ve kurnaz kadım. bir Mektubundaki cümlş_ler yay gibi gerilmiş, zehirli o! atryordu. Şadiye, kalbi üı'tü—'_'; zırhlı kalkan tutan bir muhar gibi, bu oklara gi gerdi. İki yerinde gülümsedi. ü Üçüncü sahifenin sonunda Sonra Şadiyeye verdim: muz siİkti. SA Okuyup bitirdikten sonra KAF —- Tığımüm'mde aldanmamı- |ladı, Şadiye, mektubun, senden geldiğini derhal anladı, fakat — Galip beyden mi? — Zannederim, — Açsana. Açtım, mektubunu çıkardım — Dört uzun sahife! dedim. — Ne yazıyor? dedi. Şöyle bir göz attım ve daha — Bu mektup benden fazla — Hayır, evvelâ sen oku, son

Bu sayıdan diğer sayfalar: