10 Şubat 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

10 Şubat 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

irml | ne nü an ge nr ta zi lâ n 'a ıt ' t- - le k j - n T n 1 d : i | tezayi nakdiye teb'an mağı Müderris Ali Kemal B. şunları Türk adilyesinden emin olduklarını yazan bir Bulgar gözetesinin başlığı Yunan kaptanlarına 5 gün mühlet verildi ——— G — Bu mühim davaya 9 martta devam olunacak ulgar gazetelerinin adlivemiz hakkında takdirkârane neşriyatı Dün Ağırcezada saat 11,30 da Hrisi ve Varna vapurları ara- inda vukua gelip 27 Bulgar tayfasının ölümile neticelenen de- Z faciasına ait ceza davasına devam olundu. Salon bir çok me- taklılarla ve bilhassa Bulgar dinleyicilerle dolmuştu. Samiler eyanında 3 büyük bulgar gazetesinin hususi tlar bulunüyordu. Müddei umumiliğin maznunların zorla cel- leri hakkımdaki müzekkeresine polisin cevabı okundu. Bu cevapta : Maznun kaptanların hâmil bulundukları Yunan Hisaportunu 4 üncü şubede vize ettiferel €ne binerek gittikleri anlaşildığı yazılıyordu. J Mağruk Bul msüle mütedair taleplerine bilâ Eif tayfası ve hare cevap vereceğ müci |ve 37 inci madde |her şeyden evel 2 hafta müddet le ilânen tebligat ifasın riste- miştir, Mahkeme bu talebi ka- bul ile davayi 9marta talik etti. | — Diğer taraftan Bulgar gaze- teleri iki vapor - arasındaki bu davadan ehemmiyetle hahset- mekte ve Türk adliyesinin ada- letinden emin — bulunduklarını yazmaktadırlar. Ütro gazetesi muhakeme münasebetile Türk adliyesi için diyor — «Türk mahkemeleri asri mhilletler mahkemeleri ka- illerinden Naz i Nuri B. ma! €meye bir isti & vererek mü 1M bazı- tale, Erde — bulundı azmi Nuri B. ( Unanlı kaptan Şi drın Türk adli- FYesinin elinden Urtulduğunu ve mün Türk su da olduğü- Kunu beyan ' et- tikten ve bir haf Polis 4 üncü şübe müdürü |dar medeni ve adildir. in Sadeddin - B.'MHark Bizim mahkemtelerimiz de lümlerinin neticesinden korka 'hakimlerin başı üstünde Temi fak kaçmışlardır” dedikten son / da ilâhinm 'onlarda ise bayrak fa şu izahatr vermiştir: ve Cümhüriyetlerinin rengi — «Hükme takaddilen eden bir 'olan Ay yıldızm — bulunmasm- Havanın mücerret firar hasebi- | dan ibarettir. ikine imkân yoktur. Di — yaneam e aRmamaşanne —— le talikine imkân yoktur. Dava Teklrdağında levam eder. Netekim vazii ka- unda usulun 224 inci maddesi mnıhlş hll' yangın in ikinci fıkrasında mahkeme €& maznunun huzuruna -lüzum Dün gece burada bir dükkân dan yangın çıkarak derhal etra eh Börülmemiş olursa gıyabında fitirilir dernek suretile davanın ı rabti için kâfiyesi icra e- hâdisei cezaiye me- üerret hükmün neti etmemiş ve tahkikatı Hülmiş bir *'ulum dükkânların yanmasına sebep loldu. Yalnız sigortaların zararı 100 bin liraya yakın olduğu dü şünülürse yangının - bu küçük TMiştir,. 272 inci maddenin son fikrası da duruşma yapılacağı amirdir. Binaenaleyh maznun, tarifatı kanuniye dairesinde ğa ip telâkki edilemeyeceğinden davanım görülmesi lâzımdır. | Verese vekili bundan sonra :;î:nci birtalepte bulunmuş ve miştir ki: ü »B e “Busurctle davaya devamedi.| dünikü içtimat irken bir taraftan da 283 inci | — gepba Gdaları meclisi id. Madde ahkâmına tevfikan maz | £ dün saat 13 te içtima ctmiş Bunların ve mes'ulu bilmal vazi | — Çga muamelâtını müzakere Yetinde bulunanların Türkiye | gari kararlarlı beraber âli hay- deki mallarının / haczını talep | çi ct divanı tâhsisatı kabul e- Siyoruz. . İdilmiştir. Bu haciz hem cezayi nakdi- |" - Odanın ittihaz ettiği mükar- lere hem de masarifi muhake- | eratı arasında, odaya kayitol- e karşılığıdır. Masarifi muha- | mak için doktorlara verilen son keme usulün 406 inci madde- | Aühletin hitamında, kayitları- Sinde müharrer olduğu üzre İti 'nç icra ettirmeyenler haysiyet tarafın birbirine ödemesi 1â- | gö mıma verileceği hakkımda zamgelen paralardır. Bunlarda | hir karar da mevcuttur. e — Odaya kaytolunmıyanla- taifelerin vereselerine verile- 'rın âdedi 200 ü mütecavi,; Cek hukuku şahsiyeleri müka- | Doktorlar Peyderpey müracaat iki tazminattır. lederek kayitlarını icra ettir- Diğer verese vekili avukat ve | mektedirler. yaptığı anlaşılır. Tekirdağım çarşısı yanmış, yangın saatlerce sürdükten son bastırılmıştır. I Hilâliahmerde Dün Hilâliahmer hc_ynti mer keziyesi saat 15 te Ali paşanm yasctinde içtima ederek İstan l şubelerinden vürut cdçn in tihap mazbatalarını mütalâa ve tastik ve Eminönünü şubesi he yetinin istifasını kabul etmiş- tir. İçtimada muhtaç çocukla- rın gıdalarmı temin de mevzuu bahs olmuş ve müzakerat cere yan etmiştir. Varidatın hüsnü cibayet ve tasarrufü da karar- Söylemiştir. Seka — «Bir Yunanlı 27 k'_ yi Rark etmiş ve hükümeti iğfal tderek memleketin hakkı kaza- BC dahilinden — uyaklaşmıştır. Hattâ ileri giderek diyorum ki ddei mücrimin kavaidi kanu- hiyesi mücibince de iadesi müm din olmıyan bir yere kaçmıştır. Btlgar hu asları ve onlar daha evel ben bir avukat € Müderris olarak mahkı h devam ve intaçı hakkıı ararınıza müntazifiz. Muavin Burhan B. veki llerin | gir olmuştur. muharriri ve avu- | Bütüri |* fa sirayetle bir çok evlerin ve kasabada: ne"-büyük tahribat ra sabaha doğru bin müşkülâtla | Etibba odasının | arna vapurunu batıran Yunan mahkemesince onbeş gün mühlet verildi. | Ucuz yemek Doğru o değil! Polis müdürü polislerimuka- ıbeleciyapmadı Vali ve polis müdürü buna karşı ne diyar ? Dünkü akşam rüfekâmızdan İbirinin verdiği bir habere göre | Polis müdiriyeti tarafından8-10 polis memuru ük camilerde mükabele okumağa —memur e- k 1 Şubat 930 tarihinde | dilmişlerdir. Bu haberi okuyun tur, başında külah biçimi kas- ca hayret ettik, Polis müdiriye, İtinin böyle bir karar vermiye- ldirmiş ceğini bilmekle beraber mese- | Tamasın mı? Derhal ortalık ka: nce | leyi bir defa da, vali vekili Faz | yıştı. Hele herif zurnasını da li ve Polis müdürü Şerif B. ler- den sorduk. Fazli B. şu malü- İti verdi: — «Her memur ibadette ser- besttir. Fakat hiçbir. memur mensup olduğu ibâdetanede va- zife alamaz. Binaenaleyh böy- le bir emir verildiğinin asli yok tür.» Polis'müdürü Şerif B. de: — &«Böyle bir şeyin asli yok- tur.» Demiştir, Vaziyeti tetkik edilen Tokatlıyan oteli Tokatlıyan Otelinin tapu senet- leri tetkik ediliyor Tokatliyan otelinin metruk emlâkten olup olmadığı hakkın da tahkikat yapılıyordu. Tahki kat son safhaya girmiştir. Po- lis bu hususla meşgul olmakta- dır. Otelin bütün senetleri isten- miştir. Tahkikat yakında intaç olunacaktır. Metruk olduğu ka- ti surette anlaşılırsa otele vazi- yet edilecektir. Netice yakında tesbit edilecektir. A, Cenani B. in borçları ANKARA, 9. — Gazi Ayin tap meb'usu Âli Cenani Beyin hazineye borcu olan 174 bin kü sur İiranım tediyesi için Anka- ra icra dairesi tarafından Cena |ni Beye yapılan tebligatın müd deti dün akşam bitmiştir. Cenani Bey henüz- borcuna ait tediyat yapmamış ve icra İmüamelesinin tehirine teşeb- İbüs etmemiştir. | Deniz Yuf boruğ Pençerelere kırmızı uçurtma| kâatları germişler, kapısa — eli| sopalı birini koymuşlar. İçerde| öyle dehşetli bir dayul zurna| faslı başlamış ki caddeden ge- çenlerin beyinlerini şişiriyor — Güm güm de güm güm.. Arada bir- hora! tepönlerin gölgesi, kapalı pençerelere ha- yal meyal aksediyor. Bazen da. lun sesini bile bastıran gü- li z — Emirno.. vırno.;. hellel velleleley!. Te Pencere önlerinde toplanan- lar meraklı meraklı soruyorlar: — Kuzum ne var? ne oluyor? Kıp?ılu eli sopalı - adam, kalabafığı dağıtmağa çalışıyor: — |İramazan değul mu? Eğ- leniyiler... De hedi, işinize.. Fakat çoluk çocuk, davul se- sini duyar da ayrılal Kalabalık gittikçe artıyol Öyle ki, eli sopalı adam bile iz- harı aczederek çekildi. Bir az sonra boynunda kır- mızı bir mendil, ayağında po- ket, ağzı leş gibi rakı kokan bi- elinde bir zurna ile dışarı fır- | nefes borurunu çatlatırcasına üflemeğe başlayınca meydanda kimse kalmadı. Kaçan çocuklar dan biri bana dehşetle sordu: — Efendi amca kim bu a- dam? Dedim ki: — Kim olduğunu” bilmem ama herif galiba bektaşi.. Bak- sana topunuza birdeü yuf'boru su çalıyor... M. S. de fırtına Zaferi millt vapuru | karaya otürd! Bir motör de adada parçalandı Limana gelen haberlere na- zaran Karadenizde fırtina başla mıştır. Gemiler güçlüikle yollar. zına devam etmekte ve limanla ra sığınmaktadır. F yüzün den Akdenizae Zaferi Milli is- minde bir vapur Otur- muştur. Vapur, oturduğu Lisa- nülkahpe mevkiinden, 'dün geç vakıt tahlis edilmiştir. Gemlik limanında, bir yünan vapuruna yük vermekte olan hiavnalar- dan birinin karayâ düştüğü söy lenmektedir. Büyükadada da” bi motör karaya düşerek Pârçâlanmış, fakat içindekiler — kurfarılmış- tır. Gümrüklerde kalan eşya satılacak Gümrük kanununda yapılan tadilât dün - İstanbul Rüsumat Başmüdüriyetine- bildirilmiştir. Buna nazaran, sahibi çıkmı. yan ticaret eşyası ''anBarlarda bir sene, antrepolarda liç sene yolcu e$yası ise ambanlarda üç ay kalahilecek ve sonra satılı- ğa çıkarılacaktır. Bunlarıri sa- tışında müzayededen evel sa- hipleri müracaat ettikleri tak- dirde yalnız gümrük resmini vermek suretile bunları alacak- lardır. Kanuna ilâve edilen müvak- kat madde mücibince, 928 sene &i nihayetine kadar, sahipsiz kalmak dolayisile gümrüğe i tikal eden eşya, müzayedede taliplerinin verdi para güm- rük resminden az da olsa satı- labilecektir. Bu suretle şimdiye kadar satı İamryan milyonlarca kıymetin- de eşya çürümek ve imha edil- mekten kurtulacaktır. Bunlar meyanında © mühim | miktarda —manifatura — eşyası | mevcut olduğu gibi her nevi e- | şya da vardır. Buucuz eşya satışları çok hararetli olâcağı “tahırfit edil- |men sabık vali kapta Ticaret odası Dün s;;ıîçtlma ını aktetti Kongrenin verdiği kararlar nedir? İstanbul Ticaret odası sene- lik kongresi dün son ik aktetti. Kongreye odada kayıt- li âzanın ancak binde biri, yani 11 kişi iştirak etmiştir. Neticede gu kararlar ittihaz edilmiştir. Teşviki sanayi — kanununda, büyük sanayie temin edilen mua fiyetlerin küçük san'atlar erba- bına da teşmili, fabrikalara ait mevadı iptidaiye cedvellerinin vaktinde - gümrüklere tebli; bu müessesattan oktrua resmi- nin kaldırılması, sinai mücsse- satın yazıhane, satış yerleri ve depolarından da kazanç vergi- | si almmaması suretile tadilât Tasi için hükümete müracaat edilmesi müvafık görülmüştür. Sanayi birliği ikinci rcisi Kâ zım B., şimdiki teşviki sanayi kanununun ihtiyaca kâfi olma- dığını söylemiş ve .20 nisanda Ankarada toplanacak sanayi | kongresine Odanın nazarı di katini ehemmiyetle celbetmi: İhracat emtiasının istandar dizasyonuna ait Hakkı Nezihi Beyin raporu hakındaki enci men raporu bir çok münakaş: ları mücip - olmuş ve neticede taşvip edilmiş ve ambalaj me- selesi müzakeresine geçilmiş- tir, Encümen, raporun son kıs- mını teşkil eden “ambalajların bozulmaması için İlman ve na- kliyat vesaitinin islâhı,, lüzumu | nun kabulünü teklif etmek- teydi. Bu da itirazlarla karşı- lanmıştır . Zühtü Bey encümen namına mükabçle ederek amhalajdan ziyade İlman vesaitine ehem- miyet vermek raporun diğer- kısımlarını kabul etmemek de- mek olmadığını ileri sürmüş ve şunları ilâve etmiştir: — Ambalaji iyi yaprlan liman ve nmakliya vesaitinin nlarına icabet Ucuüz ve sıhhi yemek mev- zuu günün meselesi oldu. Her yerde, her vesile — ile ucuz ye- mek listelerinden — bahsolunü- Eftayiş Suat H. — Lümla Rejik H. yor. Kadınlar birliği idare he- yeti fakir çocuklara bayram he iyesi temini için yaptıkları dünkü içtimada, fakirlere 100 elbise tevzii kararını verdikten söura ucuz yemek listesi mese esini de mevzubahsetmiş ve Cemal Beyin noktayi nazarının fakir aileler arasında tatbiki ka bil olup olmadığını tetkik et- miştir. Bu hususta henüz — bir Böyle koku sigortası yapma- ğı mücip olan felâketlerle te- zahur eden bu tihete encümen daha ziyade ehemmiyet vermiş tir. Muhafaza edemedikten son ra ambalajı iyi ve güzel yapmak neye yarar.” Bunun üzerine or- |tada bir sui tefehhum- olduğu anlaşılmış ve rapor tamâmen kabul edilmek suretile mesele kapanmıştır. Vehbi Bey, Odanın - 5,000 â- zasma mükabil kongreye gelen lerin azlığından — bahisle gele- cek seneki kongreye her ticaret ve san'at şubelerinin mümeessil- leri davet edilmesini — teklifet- miş ve kabul edilmişti: fenalığı yüzünden — bozulüyor. Hattâ, bunun tesirile husule ge len kokulara karşı bile sigorta Birinci satha: Dün s#abah matbaaya gelir- ken c&ki şehremini ve şimdiki İstanbul meb'usu Haydar Beyi bu resimde gördüğünüz - gibi gördük: — * Aşk olsun Haydar Beye, şehircilik aşkı işte bu... Dedik, mütehassis olduk ve aldırdığımız resmin — altma da şu satırları yazdık: İstanbuldan ayrılmasına rağ- ve şehremini Haydar B., İstanbul Şehrema- neti işlerile yakımdan alâkadar. mektedir. dır. Heydar B: boş vakitlerini Bunu müteakip reis kongre- nin bittiğini âzaya söylemiştir. Bir kanaat ve hakikat farkı Kadın birliğinin Birlik ucuz yemek ile iştiğale karar verdi Birlik âzasından bir hanımın muharririmize beyanatı çÇin M G M kararı meselesi dare heyeti tetkikatını tâmik « decek, mütahassıs zevatlâ te- masta bulunduktan sonra bu hususta bir karar verecektir. Bjrlık #dare heyeti âzasından biri bu hususta şahsi noktai a | İzarını şöyle hülâsa etmektedir: — «Ucuz ve muğaddi yemek temini, eğer kabil olursa, faki: | ailelerin en ziyade müşkilâta maruz kaldıkları mesele palle- dilmiş olacaktır. Ucuz ve sıhhi yemek temini maişet hayatımız da büyük bir inkılâp yapacak tir, Fakat nazariyatı olduğu gi Lütife Bekir H. » bi kabül etmek, onların tatbik | kabiliyetini araştırmamak do- ğru olmaz. Onun içindir ki bir- Hk, bu fikrin propagandasını yapmazdan evel onu tetkik ve | tecrübe edecek, mütahassis ze- | vâtın mütalea ve reyini alacak- tır. Ucuz yemek mevzutı hakkım- da alâkadar resmi teşekkülle- rin harekete geçmesi icap eder, Halkın beyhüde mevzularla u- ğraşmaması için ortaya atılar fikirlerin kıymetini tecrübe et- mek lâzımdır.» Haydar Bey burada ne yabıyor?: şehrin imar işlerini teftiş ile ge- çirmektedir. Dün fotoğraf mu- habirimiz kendisini Ankara cad desinin kaldırım taşlarını zift. lenirken bu ameliyeyi hayran hayran seyrederken görmüş ve bu manzarayı tespit etmiştir. İkinci satha: Gene matbaadan çıkryorduk. Bir dosta rastladık. Kulağımı- za eğildi: — «Şu ziftlenmenin sonu ga- Dedi, ilâve etti: — Yukarıya kadar kaç defa ziflenildi, olmadı, gene ziftle- niliyor. .. — — Sabahleyin Haydar Bey de durmuş, amelenin başınd? bu işleri tetkik ediyordu. Öyl hoş şey ki... Dedik. Dostumuz - telâşland ve çok mühim bir haber veri: gibi hızlı söyledi: — Haydar Bey bu işin mü taahhididir de onun için!!?! Netice: İl — Şu iki safhaya şahit ot İ makta nc derin bir inkisar, ne hâzin bir kanaat ve kakikat far

Bu sayıdan diğer sayfalar: