19 Şubat 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

19 Şubat 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir ingiliz grupu- nun teklifi 25 milyon lira sermaye.. Orman lâyihasının esasları nedir? İstihsal programı ile birlik: kik edilecek olan yeni orman k: larında Devlet tasarrufunun ası Ştedir. Bundan başka hususi ormanı Bafi ile kanuna ithal olunan e Büyük ormanların alım ve tlaumlannda hükümetin müsaa &&i alınacaktır. Otrman arazisi, tarla ve saire hâline getirilmek suretile muh Melif istifâdeler temini maksa “dile tahrip edilemiyecektir. Evvelce yalnız işletilen or 3 ! İ ma | mlardan vergi alındığı hâlde yeni kanunda bunların - işletil- esini teşvik etmek üzre işle- ülmiyen ormanlara — da vergi ' Ormanlâyih arı | esaslarına müstenittir.. ası tasarruf İktısat vekili şakir B. te Büyük Millet Meclisinde tet- anun lâyihası, memleket orman- ıl olduğu esasıma istinat etmek- ların da memleketin umumi me- saslı maddeleri şunlardır: hektarlık ormanlık sahanın, muntazam bir işletmeğe esas olacak kısmı takriben bir bu- İçuk milyon hektar kadardır. | Hükümet, büyük istihsal programında, ormanlarımızın işletilmesine 15 milyon lira tah sisini müvafık görmüştür. Yeni bir grup daha çıktı Bolu civarındaki Karadere ,ormanlarını işletmek üzre Hü- İkümete müracaat eden “Bri- İtish and Europeen timber trüst Himited” ismindeki büyük İngi- liz şirketin mümessili M. Ro zenberg ile Ankarada başlayan müzakerat müsait bir safhaya girmiştir. Bu grupun, hükümet le mütâbık kalındığı takdirde bu işletme işine 25 milyon lira tahsis edeceği ve senede 800 bin metro mikâbı işlemek iste diği anlaşılmıştır. Grupun Karadere orman- larının 50 sene müddetle işlet- me imtiyazını istediği haber a- lınmıştır. Diğet taraftan - İsviçreli bir grup ta ayni ormanları işlet- mek üzre hükümete müracaat etmiştir. İngiliz grupu, mezkür | | | leşmil olunacaktir.. Hükümete | armanlarda 90,000 lira sarfile it olupta nasılsa eşhas elinde | keşif yaptırmış ve çok müsait alan ormanları tesbit için u- | bir halde olduğunu tesbit et- i surette hepsi gözden tçirilecek ve sahipleri ispata ur tutulacaklardır. Mem- #ketimizde mevcut — 8,400,000 Poliste Ze R mişti Bu ormanlardan çıkarılacak keresteler Zonguldak ve Düz- çe tariklerile ihraç olunacaktır. Kokait çeken bir kız SA R li L » . M » ı*ıvvclkıgcvc Tango bırahanesinde İ az kaldı Evvelki gece Beyoğlunda ango birahanesinin üstün- i dans salonunda verilen Maskeli baloda - bir hâdise ol uştur, | Saliça ismindeki bir rum kızı sevgilisi birlikte baloya git Müişler, Çiftler cazbandın ahengine MYyarak dönerlerken, delikanlı Cebinden ufak bir kâğıt deru- lundaki kokain tozunu çıkar- Iş ve kıza ikram etmiştir. So- iça kokaini burununa hafif ha fif çekerek, dönmeğe devam et Eniştir. Tango, çarleşton, blâk- tom ve daha bir iki danstan Sonra genç kızda bir başkalık hâsr| olmuş, benzi solmuş, du- daklarının rengi uçmuş ve ni- vayet ayakta duramıyacak bir hâle gelerek sancı ve evca için Te yerlerde yuvarlanmağa baş- Amvıştır, Zavalir kız etrafına toplanan ğer dansözlerin muavenetile tczahaneye kaldırılarak te- »aVİSİ yapılmış sonra hanesine potürülmüş ve ancak sabaha “Arsr kendine gele bilmiştir. akşam barda Sofiça'nın erinda bulunan Marika hâdi *i Şöyle anlatıyor: tık ; Baloda on iki arkadaş- t İ . BıSiyor, eğleniyorduk. ken 'U sırada herkes dans eder ki ) Sofiça'nın yanına Yorğa- Yaklaştı, Elindeki kokaini Yanın, olüyordu verdi. Bununla da iktifa etmi- yerek gene bir kadek şarap içe risine kokain koyarak Sofiçaya içirdi. Dansı bitirdikten sonra Sofiça başının döndüğünden bahsetti. Sebebinin ne olduğu- nu sorduk, Yorgakinin kokain çektirdiğini söyledi ve hemen yere yıkıldı: Koşuştuk, Yerden kaldırdık. Arkadaslardan bi- rinin evine götürdük. Doktor getirdik. Tedavi ile sabaha kar $ı ancak kendine - gelebildi. Dün de hep beraber Tarabya' İya gittik r.lcnı']ik." Kıskanç âş Küçükpazarda oturan Meh. eci — Arifi ve ü Ayşe isminde İki kadını sustalr çakı ile muhte İli£ mahallerinden yaralamıştır. | Hadisenin bir kıskançlık yü anlaşılmaktadır. | Yapılan tahkikat M:lı_'n:ıhn u- İzun bir müddetten beri Ayşe ile münasebeti olduğunu, kadımı sebzeci Arifle görünce rak hadiseyi ika ettiği anlaşıl- |mıştır. 'Yaralılar Cerrahpaşa hasta: nesine nakledilmiş, Mehmet fi- rar etmiştir. — — 'Tramvay altında Necmi isminde 16 yaşında bir çocuk Beyazıtta tramvay al. ynda kalmış, bacağından yara- anmıstır. Fuhu | Talimatname henüz gelmedi Salâhiyettar bir zatın beyanatı Dahiliye Vekâletince hazır- lanan ve fuhşun men'ini isti İ daf eden talimatname henü: alâkadarlara tebliğ edilmiş de- gildir. Talimatname üzcrinde Sıhhiye Vekâletince — tetkikat yapılmaktadır. Bu tetkikat ne- ticesinde talimatnamenin bazı maddelerinin tadili ihtimal da- hilinde görülmektedir. Salâhiyettar bir zatın verdi- ği malümata göre şehrimizde |de dünyanm her yerinde Jolduğu gibi biri serbest, y | ni inizbatımız altında, — diğeri gizli yani inzibatımız altında bulunmıyan iki nevi fuhuş var- dır. Zührevi hastalıkların 7680 i ise şüphe yok ki gizli fuhuş- tan tevellüt etmektedir. Gizli fuhuş yaparken yaka- lanan kadınlar birinci, ikinci, bazen de üçüncü dördüncü de- fasında ya kefalete raptedile- rek, yahut ta velisine teslim e- dilerek bu işten vaz geçirmeğe gayret edilmektedir. Hali ıslah kabul etmiyenler ise sarf hastalıkların men'i i- çin muayeneye tabi oldukları- na dair vesika verilmektedir. İ- tiraf etmeli ki fuhuş ta bir ihti- yaçtır. Fuhuşhanelerin kaldı- rılmasile fuhşun önüne geçile mez. Gaye bu yüzden zuhür eden hastalıkların önüne geç- mektir,», Tahkikatımıza göre şehri- mizde resmen mukayyet (800) fahişe arasında hastalıklıların nisbeti 991 ve nihayet 902 den fazla değildir. Miktarı 8000 - 10000 ara- sında tahmin edilen gayrimu- kayyet fahişeler arasında has- talıklıların adedi ise 9680 e ka- dar çıkıyor. Son iki sene zarfın da bilhassa frengililerin mikta- rı çoğalmıştır. Mukayyet olan frengililerin adedi şehrimizde (2000 -2500) ü geçmezse de mukayyet olmı- yanların miktarı — bundan pek fazladır. Bundan maada şehrimizde belsoğukluğu da mühim tahri- bat yapmaktadır. Fuhşun tamamen — men'ine gelince bu kararın derhal değil tedricen tatbiki daha münasip olduğu kanaati izhar edilmek tedir. İtalyada fuhuş menedilmiş olduğu halde sâri hastalıkların fevkalâde arttığı görülerek mu ayene usulünün yeniden tesisi- ne mecburiyet hâsıl olmuştur. Bulgaristanda, Almanya ve İn- gilterede ise fuhuş memnudur. Orada hükümetler sihhi mu ayene ve saire ile uğraşmazlar. Yeni talimatnamede yeniden umumhane açılmıyacağı hakk- ında bir kayıt vardır. Verilen malümata göre esa- sen şehrimizdeki umumhaneler |birer ikişer kapanmaktadır. Fe ridiye mahallesinde mevcut o- lan (30) evden ancak — 4-5 ev kaldığı gibi Beyoğlunda adedi | (90) 1 geçen umumi — evlerden | (60) kadarı kapanarak (30) a İtenezzül etmiştir. Galatadaki (90) küsur evdenm kalanlar 45 i geçmez. Buna mukabil gizli fuhuş artmaktadır. Ahlâki zabita teşkilâtı çok | zayıftır. 25-30 memurla — idare| edilen zabıtai ahlâkiye teşki tının bugünkü — mevcu memuru geçmiyor. Bu ka az memurun Kavaklardan Ye- şilköye kadar imtidat eden bir| mmtaka dahilinde fuhuş, ku- mar ve esrar aleyhinde müessir bir harekete geçmesine imkân | yoktur. Bu teşkilâtm yeni ta- | Himatname ile lâğvi mutasav- ver olmasa bile bugünkü şek. lile vücudünden hiç bir istifade temin edilememektedir. Ceza — kanunlarımızda da Bir Ingiliz grupu Karadere ormanlarını işletmek için hükü 'mete müracaat etti. (Carup bu işe 25 milyon lira tahsis edecel Tşıhlisiye rAĞTANBUL. Kelyus bey - Yenilen yemeklerin midede bir kaç saat sonra bir nevisüb- ye haline geçmesine keylüs de- nildiği malümdur. Okuyup yazması olruryan bir adamı bir ramazan iftara davet etmişler karnını doyurup sofra- dan kalktıktan sonra adamca- ğız dehşetli susaa Su içmek üzere ayağa kalkın e. A şimdi olmaz, keylus gelsin de öyle iç... Zavallıcık keylusun manası- nı anlamadığı halde yerine otur netmiş olmalı ki, biraz son a içeri giren evsahibinin oğlu için “geldi,geldi,, dediklerini işitin- ve hemen ayağa kalktı: — Aman Keylus Bey, dedi, iyi ki, geldin, şuradan bir su versene oğlum!.. Spor —— cceen Boks maçları Cuma günü mühim boks maçları var.. Romanya şampiyonu Karpen Bu cuma Futbol Heyetinin programında resmi müsabaka- lar olmamasma mukaâbil iyi bir spor hadisesi var. Boks. Galatasaray kulübünde bey- nelmilel maçlar serisi tertip e- dildiğini yazmıştık. Bu beynel. milel maçlar Saranga ile Pran- sız Franki Merten, Küçük Ke- malle Romanya şâmpiyonu Karpen, Mulâdoviç ile F. Mar- ten - Saranga maçının galibi a- rasında yapılacaktır. Bu cuma yapılacak olan Sa.- ranga - Franki Marten maçına büyük bir ehemmiyet verilmek- tedir. Ayni gün küçük Kemal ve Karpen halka takdim edile- | cektir. Bu münasebetle Karpen'in elde ettiğimiz son bir resmini dercediyoruz. Çok hararetli olacağı anlaşı | lan maçlar için bütün boksörler mütemadiyen çalışmakta oldu- ğu gibi Galatasaray jimnastik salon da bu maçlar için mükem melen hazırlanmış! Hem lâf atmışl. hem dövmüşler Dolapderede - oturan Vasil akşam evin kapısı önünde dur- maktalar iken, oradan geçmek- te olan Yani, Yorgi ve Koço Vasilin karışına sataşmak is- temişler ve birkaç Söz sarfet- mişlerdir. Vasil, kendi yanında karısı- na vaki olan bu harfendazlı- ğin cezasını vermek istemiş ve bu üç Ruma çatmıştır. Fakat bu müdahale Koço, Yani ve büsbütün kızdırmış ve üçü bir olup Vasili adam akıl- lr dövdükleri gibi gözünden de cerhetmişlerdir. Her üçü de ya kalanmıştır. | Aksaray askerlik şubesinden: Şubemizde mukayyet İhtiyat Zabit namzetleririden (E) fık- rasına tâbi olupta staj görme- yenlerin serian şubemize müra- caatları. çareler bulunduğu muhakkak- tır. İzikredildiği gibi bir cürüm teş- kil eden fuhşun yeni talimatna | mede tahdidi için cok esaslı | Yeni — talimatnamenin bir kaç güne kadar neşrine intizar du. Keylusu bir adam ismi zın | Cemre Bize nereden geldi..? Rasatane müdürü- nün verdiği izahat Fatin B. Biz cemreleri beklerken ha- va dün birdenbire gene soğudu Halbuki — Şubatın 21 inde ilk cemre düşecek. Ve yavaş ya- vaş havalar — artık ısınma%z başlıyacak zannediyorduk, İn- sanlar arasında eskidenberi bir itikat vardır: Birinci — cemre havaya, ikincisi suya, üçün- cüsü toprağa düşer ve niha- yet bahar olur. Cemrenin ma- hiyeti hakkında Kandilli rasa- tanesi müdürü Fatin Bey- den izahat istedik. Fatin B. diyor ki: — Halk arasında birtakım itikatlar vardır. Bu itikatlar, uzun senelerin tecrübelerine müstenittir. Halk, — havaların ısınmağa başladığı muayyen günlere dikkat — etmiş ve bu günleri bahar mebdei itibar e- derek bu mebdelere cemre is- mini vermiştir. “Cemre,, çok uzun bir maziye maliktir. Eski kitaplardan biri cemreyi şöyle anlatıyor: Vaktile — bir kısım halkı çoban olan Geldaniler,| kışın, bayvanlarını — soğuktan muhafaza için yer yer ateşler yakar ve hayvanlarını bu ateşle tin etrafına dizerlermiş. Bir daire halinde toplanan — hay- vanların ortasında üç ateş ya- narmış. Havaların biraz 1sm- mağa başladığı bir sırada ateş- lerden birini — söndürürlermiş. Buna ilk cemre ismini verirler- miş. Havaların derece derece | ısınması üzerine diğer ateşler | de teker teker — söndürülür ve her ateşin söndürüldüğü zam- anlara isimler verilmiştir. Nihayet havaların tamamen ısınması üzerine hayvanlar da- ğıtılir ve bu zamana Nevruz tesmiye olunurmuş..,,. Fatin Beyden, bundan sonra şiddetli bir kış olup olmadığını sorduk. Fatin Bey diyor ki: — Artık şiddetli bir kış o- lacağına ihtimal vermem. Ma- mafih Avrupadaki fevkalâde- likten bizim de — müteessir ol- mamız imkân dahilindedir. Ni- sanın birine kadar kışı mülâha- za edebiliriz. Yangın başlangıçları Nişantaşında Hacı Emin e- fendi sokağında 5 numaralı e- vin baca kurumları tutuşmuş, söndürülmüştür. Yine dün şoför Mehmedin i- daresindeki 1938 numaralı oto. mobilin Arnavutköyünde maki- nesi ateş almış, itfaiye tarafın. dan söndürülmüş 4 kişi denize dökülmüş Sandalcı Ömer dün limanda bulunan Çiçerin vapurundan dört yolcu almakta iken san- dal devrilmiş ve yolcularla be raber sandalcı denize dökül- müşler ise de etraftan yetişile rek kunmlwır»dlr. Sandalı çalmışlar Kireç burnunda balıkçı Sü- leymanın büyük ve müzeyyen bir istasiyon Müdiri umum! Necmed- din beyin izahatı Bir müddettenberi Ankarada bulunmakta olan tahlisiye umu! müdürü necmeddin B. in şehri mize geldiğini yazmıştık. Dün kendisile görüşen muharririmi- ze Necmeddin B. seyahati hak- kında şu izahatı vermiştir “— Ankara'da yeni sene büt- çesile uğraştım. Bu sene yeni bazı tesisat yapacağımız için idare bütçesine munzam tahsi- sat ilüvesini istedik. Bu — sene Karadeniz boğazındaki şaman- dıraları ziyalr şamandıralarla tebdil edeceğiz. Ereğli'de bir tahlisiye istasyonu tesis ede ğiz. den bu sene için sarfı nazar edil Ford manganez ma- denlerimizi işletecek Milyarder M. Ford'un yakım- da şehrimize gelerek Ankaraya gitmesi muhtemel olduğu yazıl mıştı. Bu seyahat Anadoludaki manganez madenlerinin işletil. mesile alâkadardır. Fo: abri- kaları için lâzımgelen manga- nez mahdut bir kaç memleket- te vardır. Bu memleketlerden biri de Türkiye'dir. Anadolu'da çok mebzul miktarda manga- nez vardır. Ford müessesesi İstanbulda açtığı fabrika üzerine muamele- sini tevsi ederek ihtiyacı olan manganezi de Türkiye'den teda rik etmeğe — ve Anadoludaki manganez madenlerini işletme- ğe karar vermiştir. M. Ford bu- nun için temaslarda ublunacak tır. Şehrimizdeki Ford müesse- sesi müdürü geçen hafta Anka- raya giderek başvekil İsmet Paşa Hz. ni ziyaret etmiştir. ipekçiliğimizin inkişafı için İktısat vekâleti — ipekçiliği- mizle ciddi surette ve yakından | alâkadar olmaktadır. İpek bö- ! cekleri tohumları olur — olmaz yerlerde satılmaktadır. | Ekseriya elde edilen tohüm| lar bir taraftan ziyan olup git- mektedir. Böcek tohumlarının — böyle kontrolsuz satılması hileye de meydan vermektedir. Şehrimiz ticaret mahafiline gelen malümata nazaran Mart- tan itibaren böceklerin tohumla rı bandrollanacaktır. Bitlils'te Daha yapılacak bir çok işler İsraf yok Kanun Istanbuldi | tabil şekilde tatbi, ediliyor. Adanadan gelen malüma göre mahalli belediyesi düği lerde israfatı kaldırmak iç men'i israfat kanununun şidd le tatbikine karar ve | israfat kanununun tatbiki ha kında Vali ve Şehremini Vek i Fazh Bey ile görüşmüştür Fazli Bey şu beyanatta b lunmuştur: — *Bu kanunun ismi düğü Üerde israfâtı men'i kanunudu |Ben kanunun İstanbulda kenı liğinden tatbik edildiğini gör yorum. Çünkü kanun evve! yirmi dört saatten fazla eğle celeri menediyor. n İstanbulda — düğü bundan fazla eğlenc tertip edildiği yoktur. Halbul Anadoluda bu kanunun tatbil ne lüzum vardır. Zira oralard bir cumartesinden ertesi cuma tesine hatta haftalarca düğü eğlencesi tertip edildiği çok tur Hatta ben burada gördüm |Nikâh merasim bir çay ve pas |ta ile hallediliyor. | Eskiden olduğu gibi araba larla düğün alayları yapıldığ yoktur. Her zaman bir çiğerci Raşi Jağayi nerede bulalım da, yüz lerce arabalarla gelin alayı ya |tı, diye cezalandıralım?” l’e;ıdik civarındaki tren kazası Kartal ile Pendik arasında vukubulan tren kazası hakkın- daki tahkikat dün bitmiştir Müfettişler tarafından hazir- lanan rapora nazaran, kazanın vagonu yapan fabrikaya ait biri imal hatasından ileri geldiğ; ve kazadan evel. vagonun mü: tat muayenesi yapılmakla bı raber hatanın görülmiyecek bi yerde olması dolayısile farkı-| na varılmadığı tesbit edilmiş- tir. B Bu vaziyet: karşısında alâ: kadar memurlardan hiç birini mes'üul tutulamıyacağı anlaşıl-| mıştır. e Seyyahlar - gidiyor Evvelki gün — Homerik vej Kappoler vapurlarile şehrimizel gelen seyyahlar — bugün gide- ceklerdir. Ayın 21 inde 16 bi tonluk Transilvanya — vapurilel de şehrimize mühim miktarda seyyah gelecektir. Kızıl mesçit mahailesinin Orta mektepten görünüşü Şark Vilâyetlerimizde bu sene k Bitlis (Milliyet) — Şark vi- lâyetlerine bu sene pek az kar yağmıştır. Geçen sene bu zamanlarda bilhassa 4-5 metze kedar kar vardı. Halbuki bu sene hiç yok gibidir. 'Lemeli ük devirde atı. lan, uzun zamaniar Romalılar, Arap ve İranlılar elinde kalan Bitlis büyük harpteki istilâhara besini de gün geçtikçe telâfi et- bir sandalı meçhul adamlar ta edilmektedir. rafından aşırılmıştır. mekte, belediyesi iyi ellerde bu- lunmaktadır. Dağlar arasında AF AZ.u kurulan ve bütün mahalleleri bu dağların sutlarma doğru u- zanan Bitlis bu kışı böyle sa- kin, karsız geçirirken pek ası: de ve şirindir. Bitliste hergün yeni ye ji ev. ler yapılmaktadır. Şehir, mute dil mmtaka dahilinde ise d: dağlık olduğundan kışın — çok kar yağar. Her tafta soğuk ve güzel suları vardır Bilhassa maden suları pek na fidirler. Ki ler rençberlikle meşgul, çalıskan «imselerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: