23 Ağustos 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

23 Ağustos 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

n altı Polisi ıslah Yeni bir kanun yihası hazırlanıyor Istanbul zabıtası teftiş ediliyor Emniyeti umumiye müdürü i B, polisliğin bir eslek haline konması için lâ - mmgelen ıslahat tedbirlerini a - fistırmakla meşgul olmakta ve ahiliye vekili Şükrü Kaya B- de ileri sürdüğü arzuya tevfi An bu sene Meclise teklif edil ere bir polis kanun lâyiha ırlamaktadır. kanun polis mesleğine kar ip olan rağ ahkâmı ihtiva polisin tam haz ktep m 8 mektebine dahil olmaları te- in olunacaktır. Polis nizamma- esi yeniden tanzim edilecek - r Polis müğürleri de aynen kay akamlarınbaremde dahil olduk Pt derecelere göre tasnif edile- ekler ve birinçi sınıf polis ürü 5,500, ikinci smıf müdür ,500, üçüncü sınıf da 4,000 ku- $ asli maaş alacaklardır... Diğer taraftan öğrendiğimize öre, emniyeti umumiye umum ildiriyeti İstanbul zabıtası hak ında vâki bazı şikâyetler ÜZe- p âki bazı şikâyet Sn Yeni nahiye müdürleri İstanbulda eylülden itibaren eni teşkilât tatbik edilece > ine göre ihdas olunan 26 mahi- enin müdürleri tayin edilmiş- r. Bu 26 nahiyeden 16 sma 16 €rkez memuru, diğerlerine de Milkiye mezunu maliyet memur ker müdür olarak tayin edilmiş fiyet İstanbul vilâyetine ildirilmiştir. Yalnız Beykoz ve akırköyde eskisi gibi komiser- Muhafaza edilmiştir. Mevcut kazlara Sarıyer, Be- taş, Eminönü, Fatih ve Ka- 'köy olmak üzere dört kaza da 2 ilâve olunmuştur. , aza merkezlerinde belediye ireleri olacak belediyeleri kay akamlar idare edecek. Ayrıca “lediye reisi bulunmıyacaktır. Poliste yeni teşkilât Polis müdüriyeti; merkez imtakalarının tayin ve tahdidi | hey rafında bir hazırlık yapmak -| dır. Paftalar üzerinde yeni bir ahalle teşkilâtı tanzim edilmiş Bu teşkilât yakında merkez te tebliğ edilecektir. İzüm ve incirlerimiz İzmir, 22 (A.A)— İzmir Ma sa ve Aydm vilâyetlerinde bu he afati semaviyeden mutazar olmuş üzüm ve incir bağlar ilnet dün Eti mm Vergiler Tahakkuk ve tahsil işleri nasıl olacak ? Defterdarla muhasebe müdürleri Maliye vekâleti son zaman larda maliyecilik hayatımızda mühüm telâkki edilmeğe lâyik İbir yeni tamim hazırlamış ve a- lâkadar zevata gönderilmiştir. Vekâletin tamim ettiği bu ye nazaran vergi tahsilât işleri tahakkuk üd i ni talimatnameye tahakkuk işlerile tamamen ayrılmış, muamelât vari: dürlerine verilerek tahsilât işleri de resen efterdarlarm uhdesine bırakıl mıştır. Varidat müdürleri vergi hakkuk noksan ve hatasmdan dolayı divanı muhasebata karşı kazai mes'uliyeti haiz oldukları | gibi defterdarlar da varidat mu hasibi sıfatile tahsilât işlerinde birinci derecede mes'ul ve tah- silâtın fena idaresinden dolayı da tazminile mes'ul tutulmakta I dırlar Defterdarlar ta - ın tahsilâttaki va zife ve mes'uliyetleri tahsilât iş! erinin bundan sonra daha sıkı ve muntazam yürümesini temin edecektir. Poliste Tramvaya çarpmış Zarakonta fabrikasına sit kamyo- emezde 60 numaralı tramvay arabası ile çarpışmıştır. Mü Sademe çok şiddetli olmuş, fakat nü fuzca zayiat vukubulmamıştır. Oto- mobil kullanılmaz bir hale gelmiştir. Müsademenin müsebbibi hakkında takibat yapılmaktadır Bir çocuk yandı Aksarayda Simitçi Şakir sokağın- da oturan 4 yaşında Ali ismindeki ço cuk dün evde kimse yokken mangala düşmüş, vücudünün muhtelif yerleri tehlikeli surette yanmıştır. Çocuk Bt fal hastanesine kaldırılmışaa da ümit yoktur. Şüpheli ölüm Büyükadada Karanfil sokağında 8 numaralı evde oturan zabrtai bele- diye memurlarmdan Tevfik Efendi dün odasında ölü olarak bulunmuş tur, Zabıta Tevfik efendinin ölümü nü şüpheli bulmuş, ceset doktorun gösterdiği lüzum üzerine morga gön Eerilmiştir. Zabıta ölüm hakkında faz la malâmat vermemektedir. Kuyu içinde iki kişi boğuldu Bilyükdere 23 Nisan caddesinde 59 numaralı evin kuyu tulumbasını mir etmek için kuyuya inen demir ci Frangoli; toprak altından intişar eden boğucu bir gazın tesirile ölmüş tür. Frangolinin cesedini kuyudan çi- karmağa teşebbüs eden kasap İsak ta ayni sebepten boğulmuştur. İ İki kaza 1 — 1888 numaralı otomobil; Bab) çekapıdan geçerken hamal Demire Garpmış, sak ayağından yaarlamış.| tar | 7 — Pol isminde bir genç; Yeşil Köy istasiyon caddesinden bisikletle| MİLLİYET Baro içtimaı Umumi kongre akdetmek niyetinde Kongrenin Istanbulda toplanması muhtemel İstanbul barosu, bütün mem - leket baroları arasmda müşte - rek bir kongre yapılması için te şebbüste bulunmuştur. Bu teşebbüse barolardan bü- yük bir alâka gösterilmekte, her taraftan muvafık cevaplar gel - mektedir. Kongrenin ne zaman ve nerede toplanacağı henüz bel li değildir. İstanbulda toplan- ması muhtemeldir. Baro, tatilden sonra bu işle daha esaslı olarak meşgul ola - caktır. Kongrede, barolar arasın'a daha sıkı rabıtalar, tanışmalar temini, terakki ve teki ümre SAİR ahmer balosu Hilâliahmer tarafından terti edilen balo evvelki gece Büyük adada Yat klüpte verilmiştir. Da vetlileri saat 9 da köprüden alan hususi bir vapur; Kadıköyüne uğradıktan sonra Büyükadaya gelmiş ve saat 11 de baloya baş lanmıştır. Büyük Millet Meclisi Reisi Kâzım Paşa, yeni fırka lideri Fethi Bey, meb'uslar, kolordu kumandanı Şükrü Naili Paşa davetliler meyanında idi. Gece saat 3 de Büyükadadan kalkan hususi vapur baloda bur) lunanlardan mühim bir kısmını Kadıköyüne ve İstanbula götür dü. Tahlisiye şirketi işe başlıyor Amiral Arif Paşa ile İstan - bal meb'usu Hamdi Beyin iştira kile bir tahlisiye şirketi teşkil e- dileceği yazılmıştı. Türk tahlis- ye limtet şirketinin nizamname- si iktısat vekâleti tarafından tas dik edilmiştir. Şirket bugüler- de işe başlıyacaktır. Diğer taraftan tahlisiye müdi riyeti tahlisiye vesaitini 'yenileş tirmek niyetindedir. İdare şimdi lik tahlisiye sandalları yerine motörlü sandallar alcaktır. Bun dan başka Avrupada yeni çi karı tahlisiye edevatı da mem - leketimizde kullanılacaktır. Tah lisiye idaresi bunun için muhte lif ecnebi gruplarla temas etmek tedir. Emtiamızın tağşişi nasıl menedilecek Hükümetçe kabul edilen tağ- şiş kanunu mucibince ihracat em tiamızın bir kısmınm bu sene zarfında kontrola tâbi tutularak basiit tağşişlerderi vikayesi vebu suretle ihracat mallarımızın da- ha fazla kıymet peyda etmesi ta karrir etmiştir. Ayni gaye üzerined çalışmak üzere İstanbulda bir de İâboratu var tesisi mukarrer bulunmakta dır. Bu müessesenin tesisine baş lanmıştır. İktrsat vekilliği bu hususta ticaret odalarının fikir Men yok gibidir. Üzümlerin geçerken aüker İsmaile çarpmış, sağ muhtelif faseti şayani memnuniyet bir Idedir, Bu mahsullerimizin de #mleket haricine kâmilen ih - ; edileceklerine ümitler kavi - ie azil de 3akkalların emanete bir müracaati Zabıtai belediye talimatname| lükkânları- nucibince bakkal di ! zemini beton ve ya muşam- olması icap etmektedir. Halbuki bakkallar cemiyeti anete müracaat ederek Kara- nrük, Topkapı, Şehremini, E aekapı ve sair gibi şehrin ke- semtlerinde bulunan yüzler bakkalın sermayeleri az kim ir olduğu ve ekserisinin ma- nden bulunduğunu ileri sür- $ ve bu hususta kendilerine samaha gösterilmesini rica et tir. Umanetçe yapılan tetkikat gö Müş ve bu kabil esnafın dük İarındaki delik deşikleri ka- mak ve temizliğe riayet et - İ Şartile talimatnamenin bu desinden istisna — edileceği irili kolunun kırılmasına sebep olmuştur. İcra dairesinde tahkikat bitiyor Bir müddettenberi müddei umumi muavinlerinden bir he - yet tarafından icra dairesinde ya pılan tahkikat bu ay nihayetine kadar ikmal olunacak ve netice Adliye vekâletine bildirilecek - tir. Bu rapor üzerinde icrada me 'murlar arasında esaslı tebeddü- iât icrasma muhakkak nazarile bakılmaktadır. İcra reisi Suat B. eshabı me- salihe azami teshilât ve hüsnü muamele gösterilmesini bütün memurlara tekrar tebliğ etmiş» tir. Alelâmum icra işlerinden her fert icra reisi beye bizzat mü racaatla derdini anlatabilecek - tir, Kır balosu Himayeietfal cemiyeti Kadı- köy şubesinin kır balosu 28 a - ğustos 930 tarihine müsadif per İşembe günü akşam Fenerbahçe de kâin Belvü gazinosunda veri İve mütalealarmı almağı da mu İvafık gördüğünden odalara teb İliğ yapılmıtşır. Odalardan bu İ nsustaki fikir ve mütalealar gel İ mektedir. Lâboratuvar heyeti İtarafından tanzim edilecek pro- İje yakmda Vekilliğe gönderile- cek ve Vekilliğin tasvibinden sonra tatbikata başlanacaktır. Konya civarına buz parçala ları yağdı Konyada Kadmhanı kazası - nm Karabağ karyesi havalinine üç gün evvel yumurta cesametin 'de dolu yağmıştır. Dolunun arasmda dört köşe buz parçalarınm da düştüğü gö rülmüştür. Harman sürmekle meşgul o- lan çiftçiler korunmak için başla rmr kolları arasına tmaslar (sü rülmüş mahsulât) içine sokmuş lar ve çok korkmuşlardır, Sarayönü nahiyesi havalisin- de de yağmurlar devam etmekte olduğundan ahali harmanlarını kaldıramamışlardır. Evelki gün gece Konyanın şimal ve şark taraflarında sürek li yağmurların yağmıştır. |demek değildir.,, CUMARTESİ » Temizlik işi Nezafet işlerinde tadilât yapılacak Emanet, çöpleri kendi vesaitile kaldıracaktır Gelecek sene için İstanbul te- mizlik işlerinde yeni bazı tadi- lât yapılması tekarrür etmiştir. Bu tadilâtm başlıca çöpler - den Emanetin bizzat istifade et mesidir . Emanet gelcek sene çöplerin her sene olduğu gibi bir müte ahhit tarafından denize dökül - mesicihetine gitmiyecek, çöple-İ İri kendi vesaiti ile denize döke -| cektir. Çöpler denize dökülmeden ev vel ayrılacak, cam, paçavra ke-| mik, kâğıt, soğan kabuğu ve saire gibi kal istifade olan kr sımları satılacak, gübre olabile cek aksam ayrılarak, tesis edi - lecek yerlerde yatırılacak ve mevsimde bahçıvanlara satıla - caktır, Ancak kabili istifade olmıyan kısımlar denize dökülecektir.Bu suretle temizlik işleri bütçesin- de 100 bin lira kadar tasaruf te mini kabil olacaktır. 6l yaşında Diyarbekir gazetesi Diyarbekirde çıkan “Diyar- bekir, refikimiz altmış bir ya- şına girmiştir. Kendisini tebrik ederiz. Bu hususta arkadaşımız diyor kis “1230 tarihinde Diyarbekir İvalisi Kurt İsmail Paşa tarafın İdan sahai intişara vazedilip bugüne kadar ulak tefek fası- lalardan maada mütemadi bir su İrette intişar eden DiyâPbekir İ gazeesi bugünkü nüshasile alt- mış bir yaşıma giriyor: . Gazetemiz 61 yaşına girerken belinde kırıklık, ayaklarında titreme gibi ihtiyarlık alâmet leri değil, bilâks daha dinç da ha genç ve 'daha mes'ut olduğu nu hissediyor, Çünkü: altmış bir senelik ömrü içinde en büyük ve şerefli devrei hayamı, an- cak Cümhuriyet Türkiyesinin varlığına kudret ve füyuzatm- da buldu.,,. Refikimizin ilk nüshasında ne yazıldığını görmek altmış sene evvelki üslübu göstermek itibarile © şayanı dikkattir, Bir kaç satır alıyoruz: “ «Gazetemiz hem balâda be- yan olunan cihetlerin derç ve ilânma ve hem de tetebbuu vu kuatı kevniyede neşet edecek sair âsârın neşir ve beyanına hiz met edecek ise de âlemde her şeyin kadır ve itibarı rağbet ve| iltifata ve her suretle ıslahıah- val eylemesi kabulü | ammeye mazhariyetine mütevakkıf ol- mağla bu yolda gittikçe râğbe ti umumiyeyi calip olacak bir silke vüsulümüz rehberi lütfü ihsân: ilâhiden memuldür,,, —— Şoförler cemiyeti ve yeni fırka Şoförler cemiyeti yeni heyeti idare intihabı için icap eden nam zet listesi tanzim edilmiştir. İntihabata salı günü başlan - ması muhtemeldr. İntihap rey sandıkları otomo bil durak yerlerinde dolaştırıl - mak suretile yapılacaktır. Şoförler cemiyetinin heyeti umumiyesi ile Serbest Cümhu - riyet fırkasma iltihak edecekle rine dair olan şayia katiyetle tekzip edilmektedir. Cemi yet re isi Nihat B. diyor ki: — Biz halk fırkasının nam- zetleri olarak cemiyete intihap e dildik. Serbest Cümhuriyet &r- kasma iltihakımız mevzuubahs- olamaz, olsa bile doğru değildir. Belki cemiyet azasından bazı $0 förler münferiden Serbest cüm- huriyet fırkasma girerler, Cemi- yette halk fırkasma dahil olmı yan şoförler de vardır. Bunların serbest cümhuriyet fırkasma gir mesi demek, cemiyetin iltihakı AĞUSTOS 1990 Istanbul cuma günleri nasıl eği ileniyor? Adanın tam mevsimindeyiz ! Çamlıkların içi, cuma günleri kumrularla doluyor ve orada... Kızılcık çok bollaştı - Havanın değiştiğinin farkında mısınız ?- Allahlık iki adam - Armudun iyisini.. - Son vapuru kaçıranlar - Adalardan bir var gelir bizlere... Eski bir mesel vardır: Ağus tosun yarısı yaz, yarısı kış.. der| İer. Ancak bu hüküm eski rümi ağustosa göredir. Bu sene eski ağustosun yarısını bulmadan havalarda ani bir değişiklik baş| lamasra ne dersiniz? | Bu sabah baktım: her taraf-| ta tablalar dolsu kızılcık, Cr - yak cıyak bağrışıyorlar: — Kan rengi kızılcık. hasi- yetli kızılcık.. Kızılcık çok olan senelerin kışı şiddetli olacağı- na dair şuradan buradan işitti-| ğim lâflar çok defa doğru çıkar. | Eyvah.. deseniz ebu sene eğiz? şimdiden kışlık odun rma atabile kacaklar. Havanın değişmesi, sayfiye dekileri de düşünceye sevketti. İki aydan beri Erenköyüne çe- kilip başını dinlemek fırsatını İbulan bir tanıdık söylüyordu: — Kırk yılda bir namaz, onu da şeytan komaz.. Böyle gider se eylulü zor bulacağız.. On se nedenberi ilk defa sayfiyeye çıktık, Birçok masraf, birçok| fedakârlık... daha rahatça bir nefes almağa vakit bulamadan hadi İstanbula.Doğrusu bu aziz liğe diyecek yok, İ Adanın kuytu bir köşesinde yim, Nizam yolunun ilersindeki çamlıktırda kumruları seyre-| diyorum, Bu kumrular ötüşrü| yorlar. Sadece ağız şapırdatı- rünü bir kena galiba kârk çı| dığımıza kanaat ettikleri anlaşılı yordu. Arkadaşla karşılıklı şekerle me kestirmeğe başlamıştık ki karşıdan bir kafile sökün etti. Eşeklerin üstünden inerek çam lığa girdiler. Bu yeni misafir- ler içinde şişman bir adam da var. Zavallı, bindiği eşekten da ha yorgun görünüyor, mavi göz lü, çapkın bir kızın kolunda a- sılmış iri bir sepet gibi sürükle niyordu. Kız o kadar cana ' ya- kın ve şişman o kadar manasız bir herif ki, arkadaş baktı bak- tıdadedi ki: — Ne doğru sözdü 0? — Doğru söz hangisi.. — Armudun iyisini dağda a- yıların yemesi.. — Yok, dedim, bu kızcağızı armuda benzetemezsin! Baksa- na henüz koparılmış buğulu bir izüm salkımına benziyor. Bu sözlerimizi işitmiş te bu gıyabi komplimana teşekkür ed muş gibi iki sıra inci dişlerini göstererek tebessm etti. Belli ii bir Rum dilberi idi. Tevekke iş “ Rüm seven cilve sevef, dememişler. Öyle fıkırdaşıyor, âsâbı kamçılayan öyle hareket ler yapıyor ki bir an için şişma nın yerinde olmağa, insan he- men de ömrünün birkaç senesi- ni feda edecek., Fakat, şişman kanıksamış. Suratı hiç gülmüyor. Karşımızda bir ağacı siper e derek oturdular. Hayır.. oturan yorlar, Sahile kadar inen yük- ek sırt, sanki büyük bir çifte-| hane,. Kuru çam yapraklarının çıkardığı sesler arasında ürkek | gölgelerin şuraya buraya dağıl dıkları görülüyor. Bir arkadaşımla beraberiz, Fakat, bu arkadaş böyle yerler de kendisinden aranılan evsafı haiz oarkadaşlardan değil... günahıma girmeyin! Bu arkı daş bir aralık bana dedi ki: — Hata ettik, Kabahat sen- de oldu. buraya yalnız gelmiye| cektik? — Daha iyi oldu, fena mı? Başımızı dinliyoruz... diyecek ol dum. Kızdı: | — Yutkunmaktan başımızı dinlemeğe vakit mivar? — Senin nene lâzım. onun... —Mirsadı ibaretten temaşasın dadır. diyeceksin ama züğürt te sellisi... Marmaranm ortasında yeşil bir kalp şeklini alan Hey-| beli ile karşı karşıyayız. Artık kumrularla meşgul ol| muyoruz, Zaten onlar da bize kendilerini unutturmağa çalışı-| yorlar. Yalnız, ihtiyatsız bir hare- ketle bize saklandıkları yeri gösteren küçük sarışın bir baş, hayret ve korku ifade eden bir bakışla yanmdaki kızıl benizli erkeğe bizi gösterdi. Arkadaşım soruyor! z — Acaba bizim için ne dedi? Güldüm: — Ne diyecek. Allahlık iki adam... demiştir. Tahminimde pe kyanılma- dım. Çünkü erkeği, bizi şöyle bir süzdükten sonra başmı öte tarafa çevirdi. Bu bakıştan, ra- Zevk| yalnız erkekti, Mavi gözlü rüm dilberi, başını bizim tarafa ve- rip boylu boyunca uzanmıştı. erkez memuru nahiye müdürü oldu.. Sonra bacaklarını öyle çaprazli ma bir atış attı ki bu hareketile endamının bütün güzelliğini te maşa etmek fırsatını bize ver” miş oldu. Bu vaziyetten dah müsait bir vaziyet bekliyen ar- kadaşı teselli ettim. — Zarar yok dedim ve ilâv& ettim: Ayağı baş yerinde seyrediş bir hoş temayadır. Şişman durmadan murıl mi rıl bir şeyler anlatıyordu. Öteki bu mırıltıyı dinlemis yor mu idi? Zannederim ki rüzgârm çeri lar arasında kopardığı velvele- yi dinlemeği tercih ediyordu. Adanın tam mevsimi, anlıyö rum ki bu mevsimdir. Bize eğe ğini kiralıyan Rum anlattığına göre Yorgolu ve Dil tarafı son iki hafta çok kalâ balık oluyormuş. Geçen cuma burada bir çift, o kadar kendile rinden geçmişler ki son vapuru kaçırmışlar. 3on vapuru kaçi- ranlara Adada yatacak yer mil yok? Rum kimbilir 1? Büyük caddeden arabalar İ- çinde piyasaya çıkanlar, çam- lıklrda akşam sefası yapmağa giderken biz de iskelenin yolü- nu tuttuk. Karşımızda ogekler üstünde bir kafile meşhur şarkı yı hep bir ağızdan tekrar edi. yorlar: Adalardan bir yar gelir bizlele Aman Allah gözlere bak gözle- LE uğunu biras deşseki neler ifşa edecek , Dünkü At yarışları # YE ei Yarış mahalli çok kalabalıktı, yarışlar pek büvük alâka ile takip edildi Islah Encümeni tarafından tertip edilen at koşularınm dör düncüsü de dün Veliefendi ça- yırında yapılmıştır. Dünkü ya-| rışlar da her haftaki gibi mun-| tazam cereyan etmiş ve müuay-| yen olan saatte hitam bulmuş-| tur, Yarış mahalli dün yine koşu ları takip etmek üzre gelen ke sif bir kalabalık ile dolmuştur. Vali Vekili Muhiddin Bey de seyirciler meyanmda bulunu-) yordu. Her hafta biraz daha rağ | bet bulan bahsi müşterek, dün dai pek çok baralar tali) rübelerine vesile olmuş, birçok| kimseler bir lira, elli kuruş mu| kabilinde hayli para almışlar. dır, Dünkü koşuları neticeleri berveçhi atidir: Birinci koşu dört ve daha yu karı yaştaki yerli ve arap at ve kısraklarına mahsustu, Mesafe 2000 metro, mükâfat 300 lira i- di. 12 hayvan iştirak etmiş, Prens Halim Beyin Poroj'u bi- rinci İbrahim Beyin Tayyarı i- kinci, Ferhat Beyin Mebrukü ü çüncü gelmiştir. İkinci koşu dört ve daha yu karı yaştaki yerli ve arap atla- rına mahsustu. Mesafe 2800 metro, mükâfat 800 lira idi, Prens Halim Sait Beyin Rüç hanı birinci, Hüseyin Efendi- e Jhatlarını bozacak kimseler olma | nin Gümüşü ikinci, Suphi Paşa|mistir. » nın Ceylânı üçüncü gelmiştir, Üçüncü koşu üç ve daha yü karı yaştaki halis kan ingiliz atlarına (omahsustu. Mesai 2400 metro, mükâfat 1200 lira idi, Miktat Beyin Staradivaryosü İbirinci, Akif Beyfn Andreniko- İsu ikinci, Ahmet Beyin doru Kurdu üçüncü gelmiştir, Dördüncü koşu — üç veda ha yukarı yaştaki arap ve yerli atlarına mahsustu. Mesafe 1800 metro, mükâfat 200 lira idi. m Beyin Güzelbandır- ması birinci, Fikret Beyin Mal tayı ikinci, Eşref Beyin Zıpziir üçüncü gelmiştr, ya Beşnci koşu — üniformalı ana mahsus ve manialı kö şu idi. Her cins hayvana malt sustu. Mesafe 2800 metro, mik“ kâfat 40 lira idi. Kemal Beyin Asili birindi, Avni Beyin Apaşı ikinci, Ziya. | Kk Şehir meclisi için musevi bir namzet Şehrimiz tüccarlarından Ne - sim Taranto Ef,nin küçük oğlu Leon Taranto Rf. de şehir mec lisine intihabatı için müstakilen amzetliğini koymağa karar ver

Bu sayıdan diğer sayfalar: