27 Aralık 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

27 Aralık 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MİLLİYET CUMARTI Meyve ihracatımız günden güne artmaktadır Ihracat (Noel ağacı altında yorgun, kesesi boşalmış sabahı edenler vardı.. H. Fırkası Fark yok Diger liseler Galata saraydanaşağı değil Bir kaç gün evvel Maarif si-* yaseti hakkında Fırka grupun- da vukubulan müzakere esnasın da ve bazı meb'usların Galata- saray lisesine hücum ettikleri azılmıştı. : Maarif emini Muzaffer Bey bu mesele hakkmda diyor ki: 4 — Bulunduğum mevki itibari 1 le bu husustaki fikirlere hiç bir z Suretle cevap veremem. Hükü-| met nasıl tensip ederse o şekil-| Beyazıt ocak reisi - Tavşantaşı ocak” de olur. Diger liselerin kültür) Muhtar Halit B. o relsi Hamdi B. itibarile Galatasaraydan dun! Devam etmekte olan C.H. oldukları katiyen kabul et-|F. ocak ve nahiye kongreleri mem. Söylendiği gibi Galatasa-| hakkında Afyon meb'üsu Ali rayın talebeden ziyade yalnız|p, şu beyanatta bulunmuştur: sporcu yetişdirdiği doğru değil “ .C. H Fırkası İstanbul teş Pir. İkilâtmın hazırlik . mesaisi bit- miş ve iki gündenberi ocakların kongrelerine başlanmıştır. Kon grelerde ocak heyetleri ve mü- e r iz -İmessilleri intihap olunuyor Bey eg ME an gn ilkbandan sora da ” — Diger lise talebesinin nis) hiye, kaza ve vilâyet heyetleri beten geri oldukları fikri doğ-| yekdiğerini takiben intihap o- £ ru değildir. lunacaklardır. Bu gün Darülfünun ve âli Sultan Ahmet nahiyesinin Mektep talebesinin ekseriyetini | Molla Ali Fenari ve Alemdar onlar teşkil eder. Galatasaray ocaklarının intihaplarında biz- yalnız lisan itibarile tefevvuk|za* bulundum. Ocakların kon- £der. Onu ancak şehrimizdeki| gresini idare için aza tarafm - ecnebi iiseleri ile mukayese ede dan intihap edilen muvakkat re biliriz. Bu gibi mektepler diğer) isleri memleketimizin yetiştirdi milletlerde de vardır. 5 ği muhterem ve faziletli iki dok Galatasaray lisesinin itim toru idi . Genk İongreleri hakkında Ali B.in beyanatı Spor bütün mekteplerde var dır ve bütün talebe bundan isti fade eder. Maarif emini muavini Fahir Yatmmızda mühim bir mevkii Yardır. Mamafih programmın nisbe ten eskiliği dolayısile ıslahı bel ki muvafık görülebilir. Herhal- de lisan noktai nazarından Ga- İatasarayım lüzumunu inkâr et- mek doğru olamaz. Ticaret mektebinde gece dersleri Ticaret mektebinde halk için gece dersleri açılacaktır. Bun- dan evvelki gece kurslarını rağ bet olmuş ve iyi neticeler alm- Mıştı. Kurslar üç ay devam ede ektir . Barut suüstimali davası burada görülecek Barut inhisarımdaki irtişa tah kikatma ait evrak dosyası Heye &i vekilede tetkik olunduktan Sonra Adliye vekâletine veril- imiş, vekâlet tarafından da İs- tanbul müddelumumiliğine gön İrtişa muhakemesi İstanbul- | da görülecektir. Bütün tahki- kat ikmal edilmiş olduğundan İ muhakemenin yakında başlama İ $ı muhtemeldir. Halk bilgisi konseri Halk bilgisi tarafından ya- kında ikinci bir halk konseri ve tilecektir. Geçen seferki konser pek kalabalık olmuştur. Bedia Hm. Otello piyesinde.. a : Sohgreleri Müzakere ve intihapların ce- reyanını pek büyük bir vicdani zevkle takip ettim ve Türk mil etinin ulüvvücenap ve fezaili Aliyesi hakkında pek büyük gu rur ve iftihar duydum. Bu mahallelerin H. Fırkası- na mensup her tabakadan insan ları mütevazt ocaklarına toplan mışlardı : Tam bir “Halk,, ve “Halkçı- lık,, manzarası tecelli ediyordu. Herkes ik bir alâka ile söz söylüyor, mahallelerinin işlerin den, ihtiyaçlarından bahsededi- yor. serbes bir kanaatla, reyi ha ile ocak heyetlerini ve mümes sillerini intihap ediyorlar, reis ler de faziltkâr bir vakarla mü- zakereyi idare ediyorlardı., Beyoğlu nahiye kon- gresi toplandı Beyoğlunda C. H. F. istik- lâl nahiyesi kongresi o evvelki gece yapılmış, içtimada şehri- mizde bulunan fırka (teşkilât hey'eti de hazır bulunmuştur. Kongre 4 saat devam etmiştir. kongresi yapılmıştır. Bu gün İstanbul ve Beyoğ- tu , Bakırköy cihetlerinde kon- grelere devam edilmiştir. İşembe günü akşamı Beyazıt hilâliahmer binasında yapılmış ocak riyasetine Muhtar Halit Bey azalıklara Suphi ve Musta fa beyler intihap edilmişlerdir. Tavşantaşı mahallesi ocak kongteside hilâliahmer sında yapılmış tasnifira neti- cesinde riyasete Hamdi, aza- ilrklara da Fahri ve Raif Beyler iibap edilmişlerdir. Zixdankapı, Ahicelebi ocak zumallar cemiye- ti binasında, Rüstempaşa, Tah tkale ocakları kongreleri de Rüstempaşa camiinde yapıl- ge. e... Vatman Mustafa Ef. iyileşiyor Evvelki gün şoför Sadeddin tarafından yaralanan vatman Mustafa Arif efendinin sıhhtiiyi Tesmektedir. Sadeddin henüz tu sılamamış, fakat arkadaşı Sami İİ | yakalanmıştır. Dişçilik eserler, Beyazıt ocağı kongresi per-| Kargalar İtlâf mecburiyeti şehirlere de tahmil edilecek.. Mezruatı harap ve tohumları ifnaeden kargaların itlâfı hak- kında kanuni bir o mecburiyet vardır. Bu kanun mucibince her kes, bir mevsim zarfında üç kar ga itlâfma ve bunu isbata mec- burdur. Bu kanunun tatbikatı köyler de kolay olduğu halde şehirler de büyük müşküllerle karşılaşıl makta, hattâ imkânsızlık hâsıl olmaktadır. Şehirler ve kalaba- lıkmerkezlerde silâhla karga av lanmağa kalkmak çok zaman tehlikeli netayiç veren bir teşeb büs mahiyetini almaktadır. Bu nu nazarı dikkate alan hükümet kalabalık merkezleri bu mecbu- riyetten muaf tutuyordu. Zaruri şerait altında vukubu lan bu müsamaha, köylerde cid di bir imha mücadelesine ma- .İruz kalan kargaların şehir civar İlarında tekâsüf etmesine sebep olmaktadır. Bu cihetle tatbikat ta yeniden bir değişiklik yapıla cak ve itlâf mecburiyeti şehirle- re de teşmil olunacaktır . Vitrin müsabakası hediyeleri Yerli mallar haftası zarfında yapılan vitrin müsabakasında bi rinci ve ikinci gelenlere rey ve- renleden 600 kişiye kur'a ile he diye verileceğini yazmıştık. Bu işle meşgul olan ticaret ve sanayi odası daimi sergiler ko- misyonu yarın içtima edecek ve kur'anın çekileceği gün ile ma- hallinin tayin edecektir. Kur'a nın | kânunusanide. çekilmesi muhtemeldir. Harp malülleri cemiye- tinden iki istifa Haber aldığımıza göre harp malülleri cemiyetinin yeni heye ti idaresinde iki kişi istifa etmiş- tir. Bu istfanın sebebi intiha- ibn usulsüz yapıldığına dair ce miyet azasından Hakkı Efendi nin bir istida ile vilâyete müra- caat etmiş olmasıdır. Bu şekil- de bir müracaat vukuundan mü teessir olan cemiyeti ikinci rei- si Salih Sami ve İhsan Beyler istifalarını vermişlerdir. Vilâyet istidayı muameleye koymuş ve intihabın şekli cereyanı hakkın- da tahkikata başlamıştır. Milli talebe kongresi Dün kongresini.. akdedecek olan M. T. T. birliği ekseriyet olmadığı için — toplnamamış ve kongreyi gelecek haftaya tehir etmiştir, : i Maarif tayinleri Karamürsel Merdiköz köy i İzzet Bey Yarımca muavini Berra hanımla becayiş edilmiş ve Bolu Gazi Paşa mektebi muallimliğine kız muallim mektebi mezunların- dan Ayşe H. tayin edilmiştir. Dikiş, biçki dersanesi Maarif vekâleti Pangaltıda bir dikiş ve biçk dershanesi açıl masını kabul etmiştir. Bu mek- tebe ilk mektep mezunlarile mil let mekteplerinin son kurslarını ikmal eden hanımlar kabul edi lecektir. Jandark Fransız mektebi Maarif vekâleti Feriköyün- de bulunan Sen Jandark Fran- sız “mektebinin gekizinci sinıfı- nı ikmal edenlerin badema orta mektep mezunu itibar edilmele- rini ve mektebin derecesinin or tu mektep olarak tesbitini ka- bul etmiştir. , Maarif piyangosu Türk maarif cemiyeti tara- fından tertip edilen piyango ge İsene aynı ayda yapılan Jihracatından tam | milyon 535 Meyva ihracatımız çoğalmağa başladı Memleketimizin başlıca ihra- catından birini de meyvacılık teşkil etmektedir. Geçen ay zarfında Türkiye- den harice tam 5 milyon 863 bin 215 liralık meyva ihracatı yapılmıştır. Bu mikdar geçen meyva bin 727 liralık fazladır . Bir aylık ihracatta lehimize bu kadar büyük bir fark görül- mesi son senelerde meyvacılık ğa atfettiğimiz ehemmiyetin ba iriz ve iyi neticesidir . Portakal ihracatımız kaydet- timiz bu miktarın haricindedir. Ruslar henüz'portakal alma- ya başlamamışlardır. Ruslarla muamele başlayınca meyva ih- racatındaki bir aylık yekünda daha fazla bir kabarılıklık gö- rüleceği şüphesiz addedilmekte dir. Geçen ay zarfmda piyasamız dan Romanyaya 38061, İrana 411, İsviçreye 40, Rusyaya 15 İrana 2456, Filistine 3567, Da-| nimarkaya 2860, Almanyaya 1,725,165, Belçikaya 131,795, Fransa 378,494, Hollandaya 395407, İngiltereye 941492,Bul garistana 764, Hicaza 360, A- Bütün Beyoğlu ak sakallı bir |rada yerlerinizi evvelden teda- bebeğin şerefine, taze çam dal |rik ediniz demeğe lüzum yok. ları ve fenerlerle donandı, Adı-| Çünkü yerlerin yarısından faz- na Noel denilen bu ucube ma- | ası boş... Hazaalrın camekânından fakir ( Sahnede kadmlı erkekli bir ve sefih İstanbulu, camdan göz | gurup, Kafkas dansları yapıyor merikaya 434,093, o Misıra|ierile seyrederken binlerce kişi 107,103, Suriyeye 185,641, İtal bu mevhum bebeğin karşısında Diş doktorları cemiyetinde İlecek persembe günü çekilecek edil Bedia Him. ile M. Gavrilidis prova yaparken Bu pazarertesi günü akşamı Unan artisleri tarafmdan o- ello piyesi temsil edilecektir. 'u piyeste dizdemuna - rolünü dârüllbedayi artislerinden Re- 4 ©'a hanım ifa edecektir. Prova- İsra devam edilmektedir. bir neşriyat encümeni tefrik tir. Piyangonun tekmil hâsılatr ü fakir çocuklara tahsis edilecek- tir, Bomba ile balık avlayanlar Yalovada bombayla balık av miştir Encümen dişçiliğe ait eserleri İisanımıza tercüme e- decektir . Bazı tütün şirketleri, amelesi arasında tasfiye yapmaktadır. | cılığı yapan iki balıkçı yakalan Bir kumpanya bu hafta içinde | mıştır. Balıkçılarm ellerindeki 150 amelesine vol vermistir © . |halıklar alınmıştır. yaya 1,466,636, Yunanistana | 15,256, İsviçreye 670, Norveçe | 1,102, Çekoslovakya ile Eston- | yaya da 7 liralık meyva satılmış! tır. Rusya portakallarımızın bel- | Wi başlı müşterilerimizden birisi | dir. ii İçinde bulunduğumuz ay zar| fında da portakal ihracatr baş-| lamış bulunmaktadır. Binacna - leyh bu son ayım meyva ihraca- tr yekünununıçok fazla olacağı tahmin edilmektedir . Istanbulun kömür ihtiyacı İstanbulda bu sene ihtiyacı tamamen tatmin edecek odun | stoku vardır. Fakat kış şiddet- | le bastırırsa kömür stoku kâfi gelmiyecektir. Harbi umumt- den evvel hariçten hiç kömür ithal edilmediği halde son sene lerde kömür ihtiyacımızın ekse risini Bulgaristan temin ediyo- ruz Sebebi de kömürcü ustaları nm bulunmamasıdır. Senelik Bulgar kömürü ithalâtımız 20 milyon okkadan fazladır. Top- tan Bulgar kömürleri 6 on para dır. Rumeli odunları eve teslim çekisi 375, Anadolu odunları 350 kuruştur . Muvakkat Belediye bütçesi Bir kânununsaniden itibaren tatbik edilecek olan beş aylık muvakkat bütçe Dahiliye vekâ- letince tasdik edilerek belediye ye gönderilmiştir. Kânunsaniden itibaren tat- bik edilecek olan yeni bütçenin tatbiki ile muhasebede yapılma SI zaruri olan bazı yeni tadilât ve teşkilât ta bu bir iki gün için de hazırlanmış olacaktır. 1 Uskumru akını başladı Balık akını başlamıştır. Hali ce bile uskumtu balığı sürüsü girmiştir, Ayrıca Boğazdan 80 kayık balık gelmiştir. Piatler u cuzdur, uskumru 20 - 25 kuru sa kadar satılıyor . Ufak tefek iflâslar oluyor Son günlerde ufak tefek bazı iflâslar olmaktadır. Dün adliye iflâs memurluğu Asmaaltında bir manifaturacınn, M. i larda bir çelikçinin, Beya? l da bir piyanocunun, Mahmâtpa şada bir dantela | tüccarı, titaşta bir mobilyacının, istanbulda bir komisyoncunun iflâslarına kafar vermiştir. İf- lâs memurluğu diğer bazı kü- çük tacirlerin vaziyetini tetkik etmektedir . gülerek, eğlenerek sabahı bul- dular. Burada hatırıma bir frkra geldi: Nasrettin hoca, bir gün mahalle kahvesinde anlatmış: — Bu sabah evden çıkarken 'karı, bizim cübbeyi teker me- ker merdivenlerden aşağı yu- varladı! — Aman, hocam, nasıl olur, hiç cübbe ses çıkarır mı? Diyenlere şu cevabı vermiş: — Uzatmayn işte, cübbenin İçinde ben de vardım! Şimdi, ben de tasarruf hafta sının ferdasmda gelen bu Noel gecesinin keselere dokunan ta- cafmı parmağıma dolayacağım | amma, ne yapayım ki, işin için de ben de varım! Saat altıdan sonra, Tünel ie Talesim arasındaki geniş| caddenin yaya kaldırımları bir insan nehri balinde idi. Fakat bu nehrin muayyen bir istika-| meti olmadığı için, olduğu yer de kabarıp köpürdüğü, kabına sığamıyarak, sağa sola atştığı | görülüyordu. | Bence vitrin müsabakasını! bitirmek için çok acele ettiler. | Bir kaç gün daha beklenseydi, Noelmünasebetile mağazalarını süsliyenler içinde çok daha za- rif vitrinler bulmak kabil ola- caktı. Hemen bütün dükkânlar oyuncaklarla doldurulmuştu. Bunlar arasında başlarmı sallıyan keçiler, böğüren buza- ğılar, suda yüzen ördekler, ray lar üzerinde dolaşan şimendi- ferler, ve daha neler neler yok- | tu. Galatasaraydan itibaren bü tün solak basları, tutulmuştu. Cadde iistündeki pastahane, bi- rahane ve emsali Ootu- racak bir sandalye bulmak ka-| bil değildi. Kaç gündenberi, ga zetelerin ilân sütunlarında: Masalarımızı (evvelden tedarik ediniz! — Noel gecesi için yerlerini zi temin ediniz! Böyle bir ihtiyatkârlığa sa- hiden lüzum varmış. Bereket versin ki, biz, sadece görüp ge- çeceğiz, esasen: (Zevk onun mirsadı” ibretten temaşasın. . dander ) Yalnız, böyle bir “enirsadı ibret,,i nerede bulmalı? Hah, işte bir çalgılı gazino. | ler, Bir kaç arşm sıçrayıp yine olduğu yere düşmekten ibaret olan bu dansları çok hoş bulup alkışlıyanlar var. Muzika, gü- rültü fakat monoton bir hava çalıyor. Locacıklarda muhab- bet gırla gidiyor. Burada daha fazla durama- dım. Dışarı çıkarken baktım, biri arkamdan sesleniyor: — Böyle erkenden nereye? — Hiç, dedim, biraz dolaşa- cağın. — Gel beraber kuklalara gi- delim... — Haydi öyle olsun... Tepebaşına doğru yürüdük. Beyoğlu coşgun bir neşe içinde Noel babayı karşılamağa hazır İanıyor. Yalnız, ara yerde ne ol Mmuşsa, bu tomurcakları üzerin de duran filiz renkli mini mini çamlara olmuş... Arkadaşım, o- ralarda değil, Çamları gösterir ken gülümsedi: — Beyoğlu yeşilleniyor... Dedim ki: — Bu ağaçları böyle gördük çe, ben de utancımdan kızarıyo cum... — Ada....m, sende... Aldır- ma! Senede bir dotadan ne 0- Hur? — İyi amma, bir çam ağacı, elli senede meydana geli Asri sinemanın kapısı önün deyiz. Pikoli tiyatrosunun kuk lalarını görebilmek için kalaba- (lığı yarıp ta içeri girmek lâ- zum... Bunun pek kolay bir şey olmadığını ilk göğüslemede an ladık. Hele, kişenin önündeki- ler tenhalandı da yavaş yavaş sokulabildik. Piyatlarda oldukça hatırı sayılır derecede,. : Sahneye ya- km koltuklar, 150 kuruş... Kuk lada, sinema gibi geriden sey- redilmez ki... Biraz sonra perde açıldı. O- tuz kadar kukla, başlarmı €ğe- rek, hazurunu (o selâmladılar. Bunlar içinde, öyle maskara İrılıyor. Ya, o mimikleri, ya o kaş göz oynatip bir atraflarına dokunulmuş gibi acayip acayip i Yanımda #ürlü zaptedemiyor: — Bunların hepsini bir kişi mi oynatıyor acaba? — Suratları da bir tuhaf ca- İKapısmın üstünde kırmızı bir nım, İdeğirmen, durmadan dönüyor, Bir aralık, kuklalardan biri, Sözüm ona Parisin meşhur Mulen Ruj'u, havalanıp İstan- bula gelmiş. Yalnız, bu dönen değirmen, ayni zamanda öğüt-| mek hassasma da malik mi? O nu biraz sonra anlıyacağız. kKarnımdan aldığı bir biçak yara sile vefat etti. Aman katilin fi- rarını, öteki arkadaşlarının fer yat ve figanını seyredip dinle- meli... Bu kuklaların nasıl oyna tıldığı akıl erer şey değil veş- Dar bir koridordan geçerek, | selâm... Bütün âzanın ayrı ayrı içeri girdik. Sahneye uzakça bir | hareket etmesi, meselâ'dudak- ver intihap ederek oturduk. Bu | ların kıvrılışı, gözlerin süzülü- Adına Noel denilen bu ucube, camdan gözlerile Istanbul sefihlerini seyrederken ötede... .Cübbenin içinde ben de vardım !—Masalarınızı evvelden temin ediniz— Kuklalarda... — Sanki bizim de kuklalardan farkımız ne?—Smokinli bebekler viskilerini içiyorlar—Yeşil Noel ağacı altında... şü, başların eğilip kalkışı da yak atanla dayak yiyenin tıpkı birer'uzzan gibi biribirlerine kaş çatıp hiüdet edişleri insanı çileden çıkaracak kadar hoş?.. Kuklaların rolü bitince, salı neden çekildiler. Kuklacılar, alkışlar arasında | göründü Arkadaşımın hafif tertip fey lesofluğu tuttu: — Sanki biz insanlarında ,kukladan farkımız ne? Dünya İ sahnesinde uzun ve kısa bir ro İMümüz var. İ Bu rol bitince, gözlerimizi İkapayıp geldiğimiz yere gidi- yoruz... Ben ilâve ettim: — Yalnız, bizim ipimiz, ayn Ayrı kimselerin elinde değil Bir tek kuklacınm elinde oyni- yoruz. Gece yarısı başlamıştı. So- kaklar Noel şerefine içe bildiği kadar içmiş sarhoslarla dolu idi. Noel ağaçlarile süslenmiş İcamekânlar içinde simokinli be İbekler, viskilerini içiyorlardı Otomobiller, kürklere bürün- müş Mont kadınlarını yeni ye- ni eğlence yerlerine taşıyordu. Sabahın çiy aydırilığı, Beyoğ İunu, işte böyle dallarma bin bir renkte fanoslar, asılı yeşil Noel ağacı altında, yorgun, me calsiz ve kesesi boşalmış bul- du: Yaşasın Noel? M,S. ——— Türk kunduracıları himyae edilmeli Türk kunduracı san'atkârlar cemiyeti dün matbuat mümessil İlerini cemiyet merkezine davet ederek yerli kundura. sergisini teşhir ederek Türk mamulât hakkında izahat vermiştir. Türk san'atkârları bilhassa son gümrük kanunundan kâyet etmektedirler. Avrupa- dan gelen bir çok ayakkabılar. dan gümrük resmi tenzil'edil- miştir. Halbuki yeni gümrük İkanununda tenzil edilen başka İhiç bir madde yoktur. Bu yüz- den yerli ayakkabılar fiat itiba İrile Avrupa mamulâtile rekabet İedememektedirler. Yapılan ista tıstiklere nazaran senedebeş mil İyon lira harice kudura parasi vermekteyiz . Bu vaziyette Türk san'atkârları çok müşkül bir mevkie düş- mektedir. Şehrimizdeki mevcut yirmi bin kunduracı san'atkâr- dan bir çoğu yeni gümrük kanu: nu yüzünden atelyelerini kapat İmak mecburiyetinde kalmışlar- dır. Azerbaycanlı gençler Şehrimizde tahsilde bulunan Azerbayecanlı gençler dün Azer bayecanlılar şerefine muajlimler birliğinde bir çay ziyafeti ver- mişlerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: