23 Mart 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

23 Mart 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kulak Misafiri Niçin neş'eliyim? Meşhur bir ilâç fabrikası vardır. Gazetelere sık sık İlân verir. Gülen İ “illiyet © Asrın amdesi “Milliyet” ite — 23 MART 1931 bir adam resmi ve elinde bir sual: i — Niçin daima ney'eliyim? © yDAREMANE — Ankara cadde me şöyk göz atanlardan biri) ii 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs m ak re ii Telefon mamaralarız mam da ondan. İd zası —zasız 2433 | Rahatsız olma; başka günlerde pek tenha olur. Ge in, arkadaşlardan biri gitmiş iye gi soğuk birl Bir de ne i — Niğin e? dl; Bugünkü hava Dün en fazla hararm 15 enaz O di, Bogün mizgir mörehavvil © Übeva kismen açık kısmen boluda iye Arkadaş boş sandalyalara gülümsemiş: f i — ak indi | dEse Meklepliler müsabakası | ği > Ankara seyahati | Tasfiye kanunu 96 ner haftanm dari birinin “Ku- smi altında tanrı 'misafirliği etmesine rağmen ka- | ,Ğİ itilerim beni yerinde görmeyin-! #te her halde merak etmişlerdir. İİ Merak hattâ dikkat etmemiş : bile bana böyle demek © Ullüşer, Eğer böyle düşünmesek #lonra kredimiz düşer. Bir kerre Eğin diline düştük mü, o zaman İlasalanmak bize düşer. Hele iş iğ se var ya! e ayağa düşerse ver yal a İnn teş mesir. Cm Silva gittim, Spor Merirezindell€ğile Hutuklarmı başlayarak; » Sİulurmağa. Dünde avdet ettim. Lozan,. muahedesi m a şeyimi iğidenlere | $adelei “ahali > snesciesini di rasgoldiğim zaman bana | mes'ul hükümetin vazifelerini, bbir nazarla baktıklarmı |devamla Hilâliahmerin hizmet İm Hanı bicile kumar ; oy.| ve moavenetlerini, son harme : karşılaşılan mania ve güçlükle dur: Haftanın en mühim haberini Mübadele tasfiye kanununun Meclisçe kabulü ve bu münase betle Dahiliye Vekili Şükrü B£ nin nutukları teşkil ediyor. Vekil B. kürsüye çıkarak: “Tetkikmize arzolunan bu kanun uzum ve hazin bir desta- “ r “iy Li < r Yutarsınız. Siz. © d : : ir in perine ŞU tasrih © etmişler; izahatlarma ulğunuz parayı bol bol sar -İ44, ady Ri LU? Söederken parasmr yuttuğunuz Anadolu, da yapılan. tahriba: ie NUZ İç, taktiri kıymet usulü mecbu- i z tyize masıl bakarsa bana da ÖYİE| riyetini zikretmişler ve tasfiye ke pgpakiyorlar. Bu çarpık | bakışm| kanununun kabulündeki fevaidi hi çgebebini bulmak için keramet | anlatarak nutuklarma nihayet değil, Zaten size sorar: Jİ — Ey, Ne zaman tebrik ede- iy *“eğiz.... Bana böyle soranlara w a en anlamamazlıktan - gelerek) ğu cevabı verdim Xİ — Ben evlenmemeğe karar |g,, p İgzetdim! slk vermişler: B.M. M. nutku müteakip üübadele tasiiye kanununu ka al etmiştir. Memleketimize gelen vatan şlar gerek istihsal sahasında i İM ik terakki yollarında bizim we — Hayır evlenmek için söyle ge E “akar Eğiyorum. Meb'us namsetiğniz|gehesindi bü biz imi) olr İd isin Böylüyorum... ir caklardır. Esasen gaye de bu- ag Ha! Teveecühünüze teşek | gur. beni o EN E ir ir sür ederim. Ankaraya baska İ$ | saman İçin gitmiştim... İsonra karısının adını sorm: 5 Vaksâ onun bu cevaba inan-İygoca şu cevabı vermiş 'vadığı muhakkak... Lâkin âle| Geçinmeye gönlüm yok ki adını bileyim! nin yanlış zannmı muttasıl dü- MM ee ey Galiba sıhhiye'nin de dişçi- lerle geçinmeye gönlü yok ki, gi. Bir p dikkat ettim.. İstan- >ulda, İstanbul gazetelerinde |. | 5.” OLD İn çok üstünde görüşülen mev. |bir türlü onlara bir isim hula- Bu sefer de bu isim yetimi © a meb'usluk olduğu halde An- Karada bundan bahsedildiğini | acele “Doktor” denmiye- cek, “Diş tabibi” denecek miş... 8 Juymadım. Belki benim yanım “Tababetle tam bir alâkası o- Si olmamıştır , Doktor denmeyecek | İsyan dişçilere doktor denemiye. Nasrettin Hoca o evlenmiş..|cekse ya İktisat, Hukuk; Felse- İı Arkadaşlarından biri bunu işit-|fe doktorlarına ne denecek?! ve Hocayı tebrik | ettikten FELEK Ni zi ile — İş Milliretin «deli rememi: 145 . © ERSE YE EE i Güneşli bir günün sonu idi. |dan çekti: “| Yürüye yürüye Beyazıt'e kadar) — Uzatma. Yirmi beş sene ie geldik. Kalabalık vardı. Uzun|mi ne oldu seni görmedim. E- © oibir kıştan bunalan ve kurtulan |ğer bugünkü tesadüf olmasaydı, 'u sokaklarda ve bu meydan-|seni belki gene göremiyecektim. © dia günesin son ışıklarını büzü- | Yazılarını bir az geç te gönde- İ, Ver ciğerlerine derin, doyumsuz|rirsin... teslerle çekiyorlardı. Arka-| © Dedi, kehdisile beraber beni de yürüttü, ve anlatıyordu: — Bu eserlere bayılıyorum. Süleymaniye Sinan'ın şah eseri- dir monser.... — Beyazıt'a kadar gelmiş- haydi seninle Süleymaniye âr gidelim. ikinciliğini Galatasaraydan 30 Natık Muh ! tar B. kazanmıştır, yazısı şu-| 1) i KAYE Yine Ödünç para yerine nasihat. Muhtelif yaşlarda üç köylü genci arasında konüşulan mü- him bir meseleydi. bu.. Yaşça Şehzadebaşı sinemaları, cumadan|en küçük olduğunu anladığım genç yirmi ikisinde görünüyor- du. Diğerlerinin otuzu geçkin oktuklarmı anlayordum, Ben kendilerini: dinlemek merakın medim. Meselenin şu olduğu an laşılıyordu: Yirmi iki yaşında- — Efendim sigara içmek yasak-| ki genç artık evlenmeğe karar wermişti.Hem de bir an evvel. Çünki alacağı bir kızla son bir — Müşteriler rahatsız olmam) Je, seneden beri seviştiğini bü- vakıp| tün köy halkı biliyordu. Kızm babası yoktu. Annesi fakirdi. — Müşteriler mi dedir... Teşek! Evlenmek için az çok bir mas- külr ederim, ben rahatsız olmuyorum!İ raf etmek lâzım değil mi m : İşte lak Misafiri! bu masrafı delikanlının görme- si lâzım geliyordu ister istemez. Delikanlının babası vardı. Fa- kat çifliği su basmıştı. Adamca- ğız mahvolmak derecesine gel- mişti. Böyle bir sırada oğlunun evlenmesini belki de muvafık bulmuyordu. Lâkin artık bir tek oğlunun bu arzusuna muha- İefet etmeği de doğru yordu. Şimdi üç kişi arasında evve- lâ samimi bir lâkırdı mevzuu ha linde başlayan ve git gide mü- nakaşa şekline giren meselenin esası bundan ibaretti. Yaşı otu zu geçkin olanlardan biri susu- yor, düşünür görünüyordu. Fa- İkat sarışm, kuru bir adam olan İdiğeri çok söyliyor hem de hız- Ir konuşuyordu: Sen evlenmek istiyorsun.. Fa İkat borçlanmağa mecbur olacak sın.. Bana müracaat ettin.. Orta İıkta sıkıntı var, Bu zamanda kimseden ödünç almak kabil değil Fakat sana bir hizmet ct mek isterim. İstediğin on bin frangı vereceğim. Delikanlının yüzü gülüyor- du. Bu istenen zaman zarfmda ödeyecekti. Yalınız babasımın bundan haberdar olmasını iste- meyordu, Parayı verecek adam buna muvafakat ediyordu: Ben sana bir hizmet etmek istiyorum. İstediğin gibi ok sun.. Sonra izdivaç merasiminin ne vakit yapılacağı bahsi açıldı. Delikanlı bu hususta sabırsız- dı, Mümkün olduğu kadar ça- buk olmasını istiyordu. Öbürle- ri tuhaf tuhaf şakalar ederek sahırsız gencebakıp gülüyorlar- | dı. Bir müddet bu şakalar de- vam etti. Fakat sonra parayı verecek adamım neşesi kesildi. Şimdi zilini bir düşünceye sap- Tanmıştı: Sen acele ediyorsun... Hai - buki bende şu sırada on bin fr- ank nerede.? Ben de bu parayı, başkalarından bulacağım. Ala- cakiarım, topladıktan sonra. Evlentcek delikanlınm çeh- İresinde biraz evvelki tebessümü Jüri istikamet üzerindeki filir- lerini izah ediyordu. Bir aralık sordum: —Kuzum... Her haide senin kapı'da birbirimizi orastladığı- mız anda gene ilk önce o ' beni tanıdı... ve bana kendisini tanit- tı. —O masaallâh nerden böyle, bir heyecanla anlatmaya basla. İlimesine hayretle dinledim, he- İdinizi üzmeyiniz, Kadınlara i-İrak öldüğüne inanamıyordu! nla dinledim, ve sözlerini İnanmamak bayatın birinci şartı) (Ona: 7 “idi. Fakat siz bunu nihayet © inerdesiniz, ne yapıyorsunuz?.. Dediğim zaman da: — İstanbula geleli daha bir ay bile olmadı. Çok (o özledim. On beş gün daha oturup döne- ceğim... Dedi, ve ondan sonra konuş-.da macerasını bütün Türk hal-|dan daha müheyyiç mevzu ol-|ve bi bulma kaçtı. Parayı verecek dostunun caklarmı topladıktan sonra, — Eğer, dedi, babam düyma- sm dedigimden dolayı tereddüt ediyorsan... Sözünü ikmal etmedi, Karşı sındakinin gözlerine dikkatle baktı, Beriki asıl düşündüğü şe yin karşısındaki tarafından keş fedilmiş olmasına canı sıkılmış bir halde. — Hayır, hayır; dedi, ben sa na edeceğim hizmeti bir an ev vel yapmak isterim, Fakat dü- şün ki ortalıkta çok sıkıntı var.. Geçen sene her tarafı su bastı. Senin baban da çok zi: gör- dü. Ben şimdiye kadar alacak- larımı almakta müşkilât çek- mezkeri bu sene kimseden bir şey alamıyorum. Para yerine şu cevabı alıyorum: — Bekle. Biz kazanalmmda senin alacağını da veririz. Hiç yüzünü ekğitme,, Ne yapalım. Koca nehirler taştı. Toprakla- rmiz su altında harap oldu. İ Nasıl? Hakem yok ım: İlikanlı.? Para verirken di mekte haklrm yok mu? Delikanlı bir şey söylemedi, O zamana kadar hep söylenen şeyleri dinleyen adam iki tarafı da gücendirmek © istemediğin- den bir şeyler söyledi. Fakat delikanlının ümidi kırılmıştı. Oturduğu yerden kalkarken: Ne yapalım dedi, ben de 20r la senin paranı istiyecek deği- Him, Parayı vereceği artık şüp- heye düşen adam para yerine nasihat vermeğe kalkıştı. İnseti para ( biriktirmeli. Sen gincsin. on kazanıyorsan beşini âyir... Artık bu adamdan İpara dlâıyacağını anlayan de HikanlıTazla bir şey söylemeğe lüzum görmedi. Çekildi. O çit tikten'gonra beriki: — İste dedi şimdiki gençler hep böyle. Doğru söze darılı- yorlar. Hep susmakta olan beriki adam en doğru sözü nihayet söyledi. Sen de para veremiyeceğini niçin baştan söylemedin de lâ- kırdıyı böyle uzattın..? Çocuk ümüde düştü, Şimdide gücen- di, o. Fakat beriki arsız arsız güle rek cevap verdi: — Ah senin de paran olsay- dı bunun zevkini o zaman anlar Istanbul Sekizinci İcra Memar- luğundan: Bir borcun. ödenmesi için tahir hacze adan “pumura 1302 Sosyela İsulyana Volf di motör ağir, markalı bir ades gazle müteharrik su motör makinesi meh teferrmar 263-001 terihinde” ye esat 1416 arasnda Yedikule hericinde Demirhine cak desinde #pbık “Modiano ve Bısan,, deri fabrikasi içinde kinci defa açık Sıhhi bahisler | böbreklere dair Nefritler ve nefrozlar Böbrek hastalıkları hekim- ler için ardı arası kesilmeyerek döğüşen bir tetkik mevzuu teş kil eder, Böbreklerin iltihaplı bozuklukları Nefrit -Böbrek il- tihabı ünvanile tanılmıştır. Bun larm had, müzmin yani taze, eski ve ortası olarak tah- telhât şekilleri vardır. Bu son- rakilerin içinde terallübi deni- len böbrek iltihaplarını ayırma hdır. Böbreklerin bu türlü bo- zükluklarında: damarların * bo- zuklukları göze çarpar ve umu miyetle idrarda itidal üzere al- bümin bulunması, böbreklerin sinde eksiklik olması, tan: siyanın yükselmesi ile kanda Ürenin artması, Üremiye ve A- zotemiye temayül ile ittisaf e- der, Diğer böbrek iltihabı vak'a- ları vardır ki böbreklerin bozuk Tukları bilhassa içlerindeki in- ce zaşa münhasırdır. Bu türlü böbrek iltihabına tutulanların idrarlarında ziyade mikdarda Albümin bulunur, vücutları şi- şer. tuzlar birikir, kalır. İcmalen arzettiğim şu tasnif! böbrekhastalıkları hakkında sar | folunan mesainin çokluğunu ve! ehemmiyetini bir dereceye ka- dar gösterir. Böbreklerin kabiliyeti nüfu- #iyesini ölçmek, öan serümünde Üreyi takdir etmek; hasta böb reğin ne derecelere kadar vazife ! sini göreceğini ve bundan has- tanın daha he kadar yaşayaca- ğını kestirmek; şişli böbrek il- tihaplarında yenilen tuzlarm ensice “içinde toplanıp kaldı- ğını keşif ve bunu tuzsuz ye- meklerle tedavi etmek hep o mesai ciimlesindendir. “. Bir çok sene var. Böbrek iltihapları arasında, bir tanesi ayrıldı, böbreklerin iltihabın- dan ziyade istihalesile temayü. eden bu arızaya Nefroz denildi. Yakın zamanlarda bu Nefrozla rın içinde bir tanesi belli başlı bir arıza olarak meydana çıka- rıldı; buna Nefroz lipoidik adı takıldı. Bu Hüsusi mahiyette bir böbrek hastalığıdır. Böbrek lerin bozukluğu ile beraber ka- nın su kısmımda lipoid yahut li- pit denilen maddeler daha ziya de kolesterin birikiyor. Nefritleri Fransız mektebi tasnif etti nefrozları da son za manlarda Alman mektebi orta ya koydu. Nefroz lipoidike ekseriyetle çocuklarla gençler .tatuluyor. Tutulanlarin yüzleri, elleri, yakları şişiyor! İdrarları tabit- dir ve lâkin litrede sekizden 30 gırama kadar albümin var. dı sta süt perhizi Dr. Ruscuklu HAKKI . sütlü şeyler, sade sebze yer, fayda görmez. Hasta yakından takip olunursa görülür ki kanın) su kısımı süt rengi bağlamıştır. Bu ziyade mikdarda Lipid'lerin bulunmasındandır. Serumda ko lesterin miktarı da artmıştır. Kanda Ürenin mikdarı tabii: Böbrekler iyi işler... İdrarda ziyade mikdar albümin ve yağ damlası bulunur, Dikkate şayan diğer bir nokta şudur: Kanın Seriimünde albümin yahut pr6- teinler IE, Müelliflerin bazıları, böbrek İlerin bozuklukları cismi dereki nin fena işlemesine bağlıdır, diyorlar, Tedavisi: Bu hastalar et ye- meğe tahammül ediyorlar. Et İyerlerse iyilik görüyorlar. Ya- km vakte kadar bu hastalara az et veriliyordu. Cismi dereki tedavisi iyi netice vereceğe ben ziyor. Fakat bundan sonra ihti yatlı davranmalıdır. Çünkü bu hususta fikirler arasında ayrı- hık, gayrilik var. Her vakit mü- essir olacağı temin olunamaz. —— Bu akşam Pangaiti sinems- sında büyük müsamere Kafkas Azeri musiki hey'eti tarafından 12 kişilik büyük konser Kafkas! Varyetesi sinemada Çarın son günleri, komik Şeski B. tarafm- dan gülünçlu piyes. P yakında Dünyanın en büyük hayvan mürebbisi 8 ZOUMAND ve AAŞLANLIR.. SESELLELESSL LELE 25 “Mart Çarşamba akşamı ERA MELEK SiNEMASI Viyana operasına mensup meşhur tenor SCHIMIDT'i MAXUDİAN » ROGER TREVİLLE ve JEANİNE, GUİSE ile berabe: BİR HAFTALIK SAADET (VENEDİK GECELERİ) filminde tukdim edecektir. Baş döndürücü İtalyan musikisini ve gon ların: dinleyeceğiniz bu şaheser, Venedik'e çevritmiş men Fransızca sözlü olup mevsimin en güzel eserlerinden biridir. dolenların şarkı GLORYA KRIZKOVSKY hey'eti muganniyesinin 23 mart çarşamba KONSERİ için biletler simdiden tedârik edilebilir Fiatlar 75-400» 180 900 - 50 Localer 800 - 1000 MAJİK Sinemasında JEAN MAX- OOLETTE DARFE: UM. ve HENRV KRAUS Tarafından Müddei Umumi HALLERS Tamamen Frsnssca sözlü film devam ediyor. İstmbal mahikemci 'asliye ö ner bükud dairesinden: Münevver Hanım taralından Ak- saray'da Kürkçübem © mahailesisde Çeşme sokagında 35 mumerolu ha nede sekin İsmali Hakki elendi aleyhine iksme olunan boşanma da- yasında" mnmalleyb - İsmail Hakkı elendiye ikamctgihımın meçbuliyeti Dasebile istid'a sureti tebliğ edilme diği mübasirin tahşivesinden anla gılmakla tarihi Handan itibâren ongün Zadında cevap vermediği ve yevmi tahkikaç olan 204-031. pazartesi günü sast 14 te wahkemede hazı! oulünmadığı vakdirde hakkında giya ben tahkik olunür. ire edilecdli ilân Yarınki Salı akşam saat 21,40 te FRANSIZ TİYATROSUNDA Meşhur tenor “TIPTA RUFFA ile Mstmazel DARLE ve Muallim SİROTA iştirakile yerine bir konser verilecektir ER A lk SIGORTA ŞIRKET! Türkiye İş Bankasi tarafından teşkil edilmiştir Yangın - Hayat - Kakilya - Kaza - Otomobil - mes'mliyati aliye Sigortaltırını kubat eder. Adres: 4 ncü Vakıf han istanbal Telefon: Istanbul — 83 Telgrak İmtiyaz b Gliatanntaiannaananknnz 400690094339949300 ni yakını ş Majik Sinemasında » “we KARA TABUR hık yapıyorum. Hayatımın on senesi de şöyle (böyle geçti... 'Ben artık İtalyah sayılırım, O- irada evlendim. Çocuklarım var, | Fakat bir türlü vatan hasretini ,yenemedim. Memleketimi öyle özledim, öyle bumumda tüttür- Kaç saate yalnız ve daima İstan m mimarlığın hiç besapta olma ll hasta var ! yan bir şeydi. Nerden mimar ol. | dun? Yoksa sonradan mı mes - 2). lek değiştirdin?... v Ni Bu suali sormakta haklı idim. il LE Etem İZZET Ben onu Emirgân'da bırakıp gil çok işlerim var. Matbaaya dalNisantaşına naklettiğimiz — 2a- kiki daha uğramadım. Bırakacak İman kendisi Mülkiye mektebin-|düm ki. Belki her günümün bir ». » "Müellifin son sözleri. Mi e i de idi. Ondan sonra bir defa da- übali kolum-İha görmedim. Bugünde Çarşı- ' bulu, memleketimi düşünmekle igecti... |. Ve... | atırma © sereefie — sanlacığı ilin olunur “ — Niçin? Orada ne yapıyor- |sey bilmiyordum. eke İlediğime emindim. sunuz? Belkiys ve Cahit.... Bunların caktım, Fakat bir kaç gün 8 Meğer Cahit İstanbuldan sür!ra Belkiys'ın bana bir defa: L E... ben on beş sene var kilikisini de unutmuştum. Onlarıİgün gitmişmiş? Üç dört sene İtalyada oturuyorum ve mimar | çocukluğunda sevgimi verdiğim | Mısır'da hapsedilmişmiş! Sonra iki şefkatlı, iyi insan... birini; İnezaret altında İtalya'ya gönde lil, ablam... Öbürünü — Cahit ağabeyim... — Ulviye... Diye tanış verebildiği ko izmetçi birinden ur rilmis mış! Belkiys'e senelerce |bir mektup aldım. Onda da çö) her gün bir tane, beş tane mek- İsevdiğim Belkiys'in öl göndermiş miş!... Bütün)acı acı bahsediliyor: Diye hatırlayordum. O ka-|bunları ben nereden bileyim: dar, Babam bizi Nişantaşına (Ve Belkiys'in ölümünden deh-|best bıraktığını Hüseyin tap ? naklettikten sonra neben bir|şet duyarak bahsediyordu. daha Emirgâna gitmiş, ne de muhatabım bundan İmiştim! sonra coşmaya başladı. Yirmi| (Bunun içindir ki Cahid'in an- “Paşa artık sizi tamamen bildirdi.” —Tam onuncu sene Paşa her| (o Deniyordu. Hakikaten ba .Cahitle Belkiys'i görmüş ve bu|gün “Belkiys... Belkiys...” diye | bekçilik eden Hüsevin Bey iki gönül ve aşk ortağının ne ol-|uzun uzun yazdığım mektupla-İkaç gün içinde bu emri almış dukları hakkında hiç bir şey işit|ra kısa bir mektupla cevap ver- “O öldü, ve tamamile sizi beş senenin vak'alarını büyük)lattığı bu macerayı kelimesi ke-|unutarak öldü, Gençsiniz. Ken- jd. iher şeyi biliyorum, Avrupaya |Belkiys'ten nasıl ayırt edildiği. inin farkındayım. Ve.... gene on- y Ve ... o zannediyordu ki ben|bir üçin gittiğinden haberim var, İmi?... ip te: — Oğlum artık isti re gidebilirsin, Çektiğin böyle dolacakmış... Dedi, Belkiys'in beni wi — Unut... — Nasıl tam bir roman deği! | toprak olduktan sonra öğren- | Diyen bendim. Fakat ben wi) Dediği zaman; Hakikaten Roman. Bun- miş oluyorsunuz. O tamamıştım ki o unutabilsr"” belki ümidiniz de yaşayacaktı. —O unutamadığ Hiç açmadan bir tarafa attığı |Kahırından öldü... | biriktirdiği size |öldü.. id Diyerek, Türk mimarisi, Bi-| tuk: kı biliyormuş gibi içten gelen)mas... Allâh hepimizin! © Diyordum, ve kar. RA — Vaz gec canım. Beni ora-İzans mimarisi, Selçuk eserleri) — Nereye dönüyorsunuz?.. (macera! ve destani bir adam i (o Dedim, ve bunu söylediğim tina: pe | kadar sürükleme. Maha. bir ve rinya mimarlığınnışimdi.al!. — İtalva'ya... o... . ... bali vardı! Halbuki'ben birebir zamanshie no yi A m 2 Öğ kap e ee

Bu sayıdan diğer sayfalar: