bu | Fik İ ku' e: SAa LERE KE Yıldız ve EEİ Tahsin Paşanın Hatıratı Meşrutıyet Zefrika No : 26 Abdülhamit'te yer eden kanaat şu idi : — Her işin bir vakti merhunu var.. Vakti " gelince, o iş yapılır der dururdu Bu, İttihat ve terakki cemi- yeti tarafından Hünkâra veril- miş bir ültimatomdan başka bir şey değildi. Rızayı âliye muhalif alıvalin vukuu demek istenilmeyen şeyin cebren yap- tırılacağı demekti. Ayni za- manda Abhdülhamidin o hava- lide istinat edebileceği hiç bir kuvvet kalmadığı da sarihan anlaşılıyordu. Netekim Müşir Osman Paşa kumandası altın- da Manastıra memur edilmiş olan kuvvei askeriye Manastı- ra muvasalet eder etmez Müşir Paşanın bir zabitan hey'eti ta- rafından evinden ve kumanda mevkciinden alınarak — Resne dağlarına götürülmesi hüküm ve icra kuvvetinin tamamen ce miyet eline geçmiş olduğuna bir alâmetti. istanbulda da (Hüseyin Av- ni) ve (Süleyman Paşa) komi- teleri natmı altında teşekkül e- den komitelerin çalıştıkları ve ötede beride tesirler yapmakta oldukları haber alınryordu. Sultan Hamidin bu meselede de işin hâd devresi geçinceye kadar itidal ile hareket siyase- tini takip etmek istediği kaviy yen zannolunabilir; çünkü ara- sıra fırsat düşüp te vukuatı ta- rihiyeden bahsederken: “Dev- , let işlerinde buhranı geçiştirin- ceye kadar itidal ile hareket hayırlı olur. Her işinbir vakti merhunu vardır, o gelince iş ya pılır,, derdi. Bu, Abdülhamitte yer eden lerden idi. Bi leyh Rurnelı vukuatı bu derece e- hemmiyetle vüs'at kesbetme- yip bilfarz bütün saltanatı müd detince sık sık görünen hürri- yet fikirlerinin mevzit bir te- zahüründen ibaret kalsaydı Sul tan Hamit bunu da itidal mesle kile geçiştinmeğe çalışırdı. Fa- kat yukanda da izah ettiğim veçhile Rumelide baş gösteren hâdise münferit ve mevzil bir şey değildi. Dünyanın başka memleketlerinde de lakiy- olsa gerektir ki bir gün Sultan Hamit, Esat Beyin istimzaçkâ rane beyanatına cevaben: yun akıntısına gideceğim. .,, de miş olduğunu bilâhare Esat Beyden işitmiştim, İşte Rumeliden telgraflar peyderpey geldiği sıralarda Ab dülhamidin haleti ruhiyesi bu merkezde idi. Telgrafane bun- ları alrp içeriye gönderdikçe ben huzurda birer birer oku- yordum, ondan sonra hey'eti vükelâya gönderiyordum. Niha yet bütün telgraflar okundu, yeniden de telgraf gelmedi ve Rumeli telgrafanelerinden de sorulduktabaşka bir telgraf ol- madığı cevabı alındı. Demek 0- luyor ki İttıhat ve terakki cemi yeti yı ğı şeylerin h i yazmış, arzu ve fikrini tama- men bildinmiş, şimdi cevap bekliyordu. Huzurda işim kal- madığından verilen müsaade ü zerine çıkıp dairei kitabete gel- dim. O gün Hünkâr bir aralık Sadrazam Sait Paşayı huzuru- na kabul etmişti. Gene o gün huzura celbolunduğumda Sul- tan Hamit bana (Sait Paşayı huzuruna kabul ederek sadare- te tayininden evvel arzeylediği mütaleasını muhafaza edip et- mediğini sorduğunu ve Sait Paşanım aynı mütaleayı yani Rumeliden gelen taleplere mü maşat ohmnmnası ve lmnunu i müta- leasını nkrar etmiş olduğunu) söyledi, Bunuü bizzat Padişahm ağzın dan işittim, Sultan Hamit o gün ikinci fınrka kumandanı pa- |* şanın da bu yolda bir ariza tak dim etmiş olduğunu söyledi. Sultan Hamidin bana (Sait Pa şa kanunu esasinin ilânma ta- raftar değildir)dediği zaman bu nu ne maksatla söylediğini bil- meyorum. Vakra Sait Paşayı'ka nunu esasi ilânıma taraftar ol- madığı için sadarete getirdiği kabul olunabilirse de & e- yeti idareleri birer birer devril- mekte idiler. Rusyada Doma teşekkül, İranda şekli idare te- beddül etmişti. Petresburg'ta halkın imperator sarayının ö- nüne giderek metalibatta bu- lundukları ve kendilerine silâh- la mukabele edildiği, sasiye ilân ederkenbuna taraftar olmıyan bir sadrazamı neden “Su- NEULLEREA TERŞEYIDE ıMI HARİCİ HABERLER.. BOZALA ıvo'L Avrupanın mühim iki meselesi Beynelmilel siyasette muh- telif derecede mühim olan diğer meseleler bir tarafa bırakılırsa son haftaların en belli başlı hâ- diseleri olarak Avusturya - Al- manya iktısadi itilâfı ile Fran- sa - İtalya deniz itilâfımnın kat'i surette tesbiti meseleleri bilhas- sa nazarıdikkati celbetmektedir,. İtalya - Fransa arasında İngil- terenin iştirakile bir itilâf akte- dilmedi değildir. Fakat bu iti- lâfın bir de her türlü tereddüt- leri izale edecek surette tesbit edilerek yazılması işi kalmıştır ki şimdi bunun etrafında müza- kereler oluyor. Tam bu sırada Almanya ile Avusturya arasın- daki gümrük ittihadı meselesi çıktı. İlk zamanlarda İtalya'nın buna karşı aldığı vaziyet mer- kezi Avrupada Almanya ve A- vusturya'nın birleşmesile şimal den cenuba doğru inen muhte- mel bir Alman tehlikesinin hâ- sıl edeceği tesirin neticesi gibi görünüyordu. Fakat çok geçme den şayanı dikkat bir değişiklik görüldü. Bu değişiklik bir taraf- tan deniz itilâfinm son şekli tesbit edilmek için müzakereler cereyan ederken İtalya'nın, Al- manya - Avusturya itilâfı karşı aihdü ğlk tenda Kati Deniz itilâfı ile Almanya-Avustur- ya gümrük ittihadı ' meseleleri biribirine mi karışıyor? Dr. Bruning “Bu birlik iki hükümetin ya- ni Avusturya veAlmanyanın si- yasi menfaatine uygun - olarak yapılmıştır. Ayni zamanda bu birlik Avrupanın iki muhalif ve muarız cepheye — ayrılmasında daha kuvvetli bir amil gibi tesir yaparak M, Briand'ın Avrupa hükümetlerinin elbirliğile çalış maları hususutidaki yüksek fik- rini itibardan düşürebilir.” CENEVRE, 7 A. A. — AlL- manya, Cemiyeti Akvam kâti- gibi sonradan şiddetle ıleyhtar bir vaziyet almaktan vazgeçme Bi az şayanı dikkat olmamıştır. Almanya-AÂvusturya itilâfı sade ce iktisadi bir sahada kalacak değildir. İxi memleket arasında Almanya ile A'vusmryanm Sİ- de bir Ş ine şahit ilbi riliğine gönderdiği bir mektupta, teslihatın tahdit ve tenkisına ait nisbetlerle usulün teıbıtı için tahdidi teslihat kon lüzumu olacak malü- İ|rı yarıya Hindistan İstiklâl ve İngilte- re ile ittifak ! BOMBAY, 7 A.A. — Gandi Londra konferansına — ait pro- gram hakkında valii umumi ile uzun uzadıya — görüşmüştür. Gandhi, Hindistana istiklâl ve- rilmesini tekrar ısrarla istemiş ve Hindistan ile İngiliz domin- yonları arasında neırk, ne de hars noktai nazarından herhan- gi bir iştirak noktası bulunma- dığını söylemiştir. Rivayete göre, Gandhi Hin- distan ile İngiltere arasında ya- Belçika ile bir mukavele yap ANKARA 8 (A.A,) — Belçika ile hükümetimiz arasında aktolunan uzlaşma hakemlik ve adli tesviyeye ait mukavelename bugün saat 16 da Hariciye vekâletinde Hariciyt | Tevfik Rüştü Beyfendi ile sefiri M. Leclereg cenapları & da imza edilmiştir. Kastamonid yumur ta ihracatı KASTAMONİ 8 A.A — Mar silyaya yumurta ihracına başlan mıştır. Yumurta piyasası yüz itibarile 200 - 220 arasındadır. Bu sene Kastamoni havalisin de tavukçuluğa pek ziyade e- hemmiyet verilmektedir. Gçen sene İneboludan Mar- silyaya 18,802 sandıkta 22, mil- yon 72,800 yumurta ihraç olun- muştur. bir ittifak şeklinde hukukı bir vaziyet ihdasını tercih etmekte- dir. YENİ DELHİ, 7 A. A. — Gandhi söylediği bir nutukta, bilhassa demiştir ki: — Svaraj, yani istiklâl ada- letin hüküm sürmemesi demek tir, Bu itibarla İngilterenin hu- kuku mühafaza edilmelidir. Şa- yet, İngilizlerle diğer ecnebiler Hint medeniyetine riayet göste rirler ve Hindistanın hakiki hiz metkârları sıfatile hareket eder lerse memlektimizde çok şerefli bir mevki tutmuş olurlar.” BOMBAY, 7 A.A. — Müs- lümanlar evvelce Delhi Müslü- man ve Hint ittihadı konferansı nın meşgul olmuş olduğu siyast vaziyeti tetkik etmek üzre bu akşam siyasi bir içtima yapmış- lardır. Sağ cenah ile diğer hi- zipler arasındaki münakaşalar kızışmış ve pek az sonra arbede şeklini almıştır. Müslümanlar- dan biri hançerle öldürülmüş diğer dokuzu da ağır surette ya mat ve izahatın gönderilmesi hakkındaki tebliği aldığını bil- dirmiştir! Aln <Yak kümeti bu malü- mıtm bütün, devletlerden aym da talep edilmesini temin i- olunacaktır. Bu ise bütün mer- kezi Avrupa devletlerini tehdit eden bir tehlike olduğu kadar şimalden cenuba doğru Alman- lığın İtalyayı tehdit edecek su- rette bir korku teşkil etmesi de- mek olacaktır. Fransızlar böyle söylüyor. Fakat İtalya'nın her ihtimali düşünerek kendi hesabına uy- gun bir vaziyet alması da pek tabit değ'il midir? Şimdi bu me- sele € da şayanı dikkat o- te-|iktidar mevkinde tuttuğ anlıyamadım. Bilâhare Meclisi Meb'usanın küşadı günü irat o- lunan nutku hümayunda mün- deriç ve “muhalif mütalealara fih vaziyetin otokrasi aleyhine günden güne fenalaştığı ma- lâm idi. Sultan Hamit bu hal- lere bakarak idarei maslahat po Hitikasında bir faide olmıyacağı nı vehele Rumeliden gelen ta- lepleri cevapsız -bırakmak çok fena neticeler vereceğini anlı- yor, bunun akıbeti kendi şathısı ve saltanatı için iyi olmıyaca- gını görüyordu, Bununla bera- ı.or itiraf ederim ki zihninden neler geçtiğini keşfetmek müm kün olamıyordu. Bazan saatler- ce kâğıt arzedip iradeler telâk- ki vebunları lâzım gelenlere tebliğ ettiğim halde asıl fikir ve mütaleası ne olduğunu an- Iryamıyordum. Kendisi de buna dair sarih bir tek kelime olsun söylemiyordu. Sultan Hamidin o aralık bu işte pek çok istihdam ettiği şif re kâtibi Esat Bey —ki meşru tiyeti müteakıp mülkiye hiz- metlerinde bir müddet bulun- duktan sonra Meclisi âyan ka- — lemtlerinden birinde mümeyyiz liğe tayin olunmuş ve orada ve fat etmiştir—. Saraya yeni gel Miş, daha doğrusu şifre kâtibi Asım Beyin vefatından sonra - bu işe yeni tayin olunmuş bir Zat idi. Ahlâkıma itimat olu- nur bir adam olup entrikalar- “dan anlamazdı. Sarayın ahvali hakkında ondan işittiği ve bit- |— takip aldığı sözler dahi Hün- kârda bit tesir uyandırmakta -— ve bu halden ayrıca mustarip rağme | esasiyi ilân etti- ğine,, dair cümle ile (Sait Paşa ikanunu esasinin ilânına taraf- tar bulunmuyor) diye bana va- ki olan ifadesi arasında bir mü- nasebet bulunmak lâzım gelir. (Bitmedi) —— .—140-0 —— — Tib Talebesi (Başı birinci sahifede) yeti idare kendini müdafaa etti. Esasen hey'eti idare müstafi va ziyette olduğundan yeni idare hey'eti intihabı tekarrür etti. Bundan sonra verilen takrir o- kundu. Takrirde “sabık mual- lim Rasim Ali B, tarafından neşredilen bir risalede hocaları- mız techil ediliyor, Bunu bir be- yanname ile protesto edelim de- niyordu. Takrir etrafmda bazı aza izahat verdi ve takrir hey'e- ti umumiyenin tasvibine iktıran etti. Bir tavzih Bu gün tıp talebe cemiyetinin ak tettiği fevkalâde kongre atideki tav- zihin gazetelerle ilânma karar vermiş tir: Dr. Rasim Ali Beyin son günler- de neşrettiği bir risalede muhterem hocalarımız ve hocaları hakkındaki hakaretâmiz ve tamamen hilâfı haki- kat yazılardan tıp gençliği fevkalâde müteessir ve müteneffirdir. Gene bu risalede Rasim Ali Beyin bir kaç ay evvel neşretmek istediği fızıyolo;ı ki- tabının da talebenin teklifi üzerine kaleme alındığı beyan edilmektedir ki bu da izah edilmeyecek dereccdc #lmakta idi. Bu tesirat altında asılsızdır. lın bır cıhet de A!mın başveki- dildiğine göre Alman Başvekili Doktor Bruning ile Hariciye na zırı M. Kurtius'un Londra'yı ziyaretlerinin Mayıs aymın ni- si muhtemeldir. İngiliz hariciye nazırı M. Henderson, son defa Parisi zi- yareti esnasında — İngiltere ve Almanya'yı alâkadar eden muh telif meseleler hakkında M. Kur tius ile görüşmek arzusunu 1z- har etmişti. Bu defa İngiltere hükümeti tarafından vuku bu- lan davetin sebebi — budur. Bu baptaki istihbarata nazaran bu ziyarete ait hiçbir program tes- bit edilmiyecektir. Mulakatlar mevzuu bahsedilecek ve bu me- seleler meyanında her hal- de Almanya - Avustürya iktı- sadi birliği meselesi de buluna- caktır. LONDRA, 7 A. A. — İngi- liz - Fransız - İtalyan deniz mü zakeratına önümüzdeki hafta başında İngiltere hariciye neza- retinde başlanılacağı istihbar e- iştir. PRAGUE, 7 A.A. — M. Be- nes milli sosyalist fırkası kon- gresine verdiği raporda Çekös- lovakyanın Alman - Avusturya gümrük birliğine muarız bir va- ziyet almasına saik olan sebep- leri saymıştır. bu gümrük birliğine muhalif ve muarız bulunmasınım başlıca se- bebi olarak şu mütaleayı ileri sürmüştür : M. Benes, Çekoslovakyanın |bul çin meselenin Cemiyeti Akvam r 3 MİDNAPORE, 7 A.A, —Bir Begale'li Midnapore hakimi M. Peddie üzerine bir kaç el a- teş ettikten sonra kaçmıştır. M. Peddi'ye beş kurşun isabet et- xmştır Hutzneye nakledilen meclisinin mayıs içt tet kik edilmesini ısteımştıt hin srhhati - tehlikeli- e dir Bu ihracatı son 15 gün zarfında 2,100 sandığı bul-| di muştur, Bu sene tavukçuluğa ve rilen ehemmiyet neticesinde ih- racatın yüzde 50 nisbetinde ar- tacağı muhakkak sayılıyor. İstanbul - Ankara postasında bir kaza ANKARA 8 A.A -- Dün Gey ve ile Doğançay arasında İstan- bul treni makinesinin ön teker- leklerinin yerinden çıkması yü- zünden teahhürle — saat 16 da ekspres de saat 15 te şehrimize gelebilmişlerdir. Kazanın vukua geldiği mahallin istasyona uzak bulunması dolayısile tekerlekle- rin takılması ve trenin tahriki 8 buçuk saatlik bir teahhürle mümkün olmuştur. Arızanın. tekerleklerin yoldan çıkması veyahut fabrikanın dik- katsizliği eseri olup olmadığı bir hey'et tarafından mahallin- de tetkik olunmaktadır;_ z Menderes çayı köprüsü tamir ediliyor " MUĞLA 8 (A.A.) — Muğla - Ay dm yolu üzerinde ve Ayd.m ovısmda deres çayı i ha- 'P |ub Memleketimizde muvan madeni alın! isteniyor İSTANBUL 8 (A.A.) — Ti ofisinden bildiriliyor: Hamburgda maden cevherlel rine muamele yapan bir m Türkiyeden antimuvan cevheri almak isteyor. Mikdar ve şeraiti renmek isteyenlerin İhracat müracaatları. Muğlada tütün zerij MUĞLA 8 (A.A.) — Ha iki gündür iyi gitmesinden tül kılme ameliyesine devam edilii Muglada müntehibi $ intihabatı neticel MUĞLA, 8 A.A. mizde müntehibi sani intili tina ait reylerin tasnifi bi ve neticede halkımızın 90 - 95 nin reye iştirak ettil anlaşılmıştır. Muğlalılar reylerini ka Cümhuriyet Halk Fırkasınâ mişlerdir. İ Alman - Başvekiiin Londraya daveti ha kında bir tebliğ. LONDRA ,8 A.A. — Hâf 'iye Nezaretinin bir tebliğif Henderson, Alman Başvekil Bruing ile Hariciye Nazırl Gurtius'un İngiliz Başveki Mac Donald ve Hariciye Ni Hendersonla mülâkatta bü' mak üzere Londraya davet © diğini bildiriyor. Alman Nüf ları bu daveti kabul etmiş! Tebliğde davetin M. Bri eşmılınm Iııçbır zaman ğı tasrih tder Sund rap tır. Hıyn.lıııdırıııııı'o—r—ııllıb ü daimi İ|dir. Sı_guıünr ükrü, Diyas çi Adliye mü: 1 Talât, Yozgat” met, Kars Kahraman, Kozanda avukat Kâmil, Konya lisesi muallimi Fmt, Gazian-| tepte mütekait Mahmut, Samsun ti- caret ofisi başkâtibi Akif, Van orta -sani intihabı ikmal edildi (Başi birinci sahifede) Beyoğlu evlenme memuru Übeydullah Efendi de namzetli ğinin konmasını istemiştir. Bun dan maada birinci ve ikinci Mil- let Meclıslennde azalık etmiş o- lan zevatın ekserisi talipler me- yanındadır. Bilecik meb'usu İbtrahim Be- yin yemdçn namzet gösterilme- mesini talep ettiği söyleniyor. Bugünkü meçlisten yeni listede hariçte kalacak namzetler meya nında memuriyete tayin edile- ceklerden maadasımıım — 20 - 25 dir, Kat't vaziyet riyaset diva- nında tekarrür etmiş olacaktır. Evvelki gün fırka divanında 1300 talip meyanmda 100 veya 150 kişilik bir liste tanzim edil- diği ve bunların namzetliğe lâ- yik gonildüklen hakikate pek te uygunı değildir. .Meb'usluk . isteyen zevatın esamisi bık . yüksek tedrisat müdürü Nevut, ııhık Musul meb'usu Ragıp, esbak Aksaray meb'usu Vehbi, İstan bul şehir meclisi azasından Reşat, İk- tısat vekâleti mütercimi Şefik, Dahi- liye vekâleti müdürlerinden Şevki, Beyoğlu evlenme işleri memuru Ü- beydullah, Ankara - Sıvas hattı dok ıHıliı. Rnbıünllq ziraat şubesi şe- fi Hüseyin, sabık meb'uslar- dan Mehmet Vasıf, Istanbul sıhhiye| müfettişi Birhıneddın, Kütahya va- lisi Mümtaz, sabık İçeli meb'usu Ali, Sabık Erzurum meb'usu Münir Hüs- rev, Ziraat umumi müdürü Naki, İk- tısat vekâleti kalemi mahsus müdürü Halük, Hariciye vekâleti mütercimi Necati, Kırklareli kişehir defterdarlığından — mütekait Sabri, Talim ve terbiye azasından Ahmet Feyzi, Kuvvaimilliye kuman- danlarından Kara aHsan Paşa, Urfa meb'usu sabıkı Ali Fuat, İstanbul ti- caret mektebi muallimlerinden Rıza İIsmet, sabık Mardin meb'usu Nodp, sabik valilerden Ahmet Bordur valisi Kemal, İstanbul Maa- rif emini muavini Fâlıit, Istanbulda mukim Raif, mütekait miralây Hasan da mütekait miralây Raşit, sabık Di- yarbekir meb'usu Eşref, Şişlide mu- kim Reşit, İstanbulda tüccardan Mu- sa zade Ahmet Refik, esbak Gelibo- lu valisi Macit; Beyoğlu Oıneı- Azmi posta telgraf müfettişi Bekir Ata, Adliye müsteşarı Feri, Ankara bele- diye azsındn Dr. Enver, diye zasım- dan Dr. Enver, Kadıköyünde Bahriye müekaidi Şevki, Istanbul Hilâliah- mer idare heyetinden İsmail Hakkı, Sabık Rize valisi Ibrahim, İstanbul toru Vehbi, mülga Harbiye daire müdürü Ziya, İstanbulda avu- kat Cemaleddin Fazıl, Kadıköyünde mukim miralây Hakkı Reşat, Türko- cakları ımıfemşı Hısan, İstanbul ce za mahkemesi reisi Hâmit, Şebinkara hisar sabık meb'usu Fazıl, sabık Edir ne meb'usu Şeref, Halıcıoğlu İisesi Almanca müalilmi Mübahat, Mardin- azasından Toygar zade Naşit, sabık Menteşe meb'usu Esat, Çorlu fırka idare reisi Ziya, İstanbul tayyare ıubeıı mud ü Hann Fclımı, lııîıı. de muharrir Naim, Ankara erkek li-| ür sesi mualimi Necati, Ankara belediye| b-| sar k Hakkı sabık Ergani meb'usu Mazhar, mül- ga meclisi meb'usan umumi kâtibi Asım, Bordur sabık meb'usu Hüse- yin Baki, Şiklide Kamer apartıma- nında Nci, Tokat valisi Rıza Beyler. Tekirdağ ticaret ve zahire borsa- sı komiseri Rüştü, Beypızarı fırka reisi Suat, Gümrükler levazım müdü Safi, Gümrükler baş kimyageri Sıdlu, Halkalı zirat mektebi müder-| rislerinden Methmet Şükrü, Gümrük ler baş müfetişi Vefik, Sinop orta mektep mullimi Murat, Çankırı bele- dıye azasından Ahmet Azmi, Sivrihi- l Cahit, Kırşehirli Ce- rahim Ethem, İzmir Maarif Emini Mithat, Jstanbul belediye müfettişle- rinden Aecati, İstanbulda Dr Rasim Ferit, rzurum Maarif emini Re!ıt, Ergani — <b'usu Hâzım, Kars valisi Maliye milli emlâk ıııııiııtııı Şark istasyonu müdürü Ulvi, Istanbul Es-| ». - Vasfi, İstanbul Noteri Eşref, İstanbul ::": Mektebi müdürü Müştak, Yusuf Paşa| B 204 ıntıhap daıresınde, muntehıbı :MK__L mektep müdürü Vehbi, Silifke © Mersin fırka idıre lıeyeh reisi Fikri, Milli müdafaa vekâleti - hesap işleri söbiki Düdürü Naci, İstanbulda Kürt oğlu madenci Şevket, Konyada Türkocağı reisi avukat Sırrı, Fekede Elbestani ü| Behçet Beye (îün NmKid,Um’l'M Nezif, Kırşehir defterdarı Rabmif enü—udı_mmdınlıyı.lîwı il Helâgü, Seydişe- hendiş Nuri, Bordurda Kazancı oilıı Süleyman, Eıhşıhırdc ıvııht Lu!fı Bursa ıvıüüııt Ali Tevfik, Adıpınnııdı orman hı;mudıı- vü Avııı, Bilecik belediye reisi Vehbi, Antalyada Edip zade Adil, Elmalı hü kümet tabibi Ferah Niyazi, Birinci ordu müfettişliğinde topçu miralâyi Hakkı, Muğlada Dr. Hüseyin Avni, Devlet Deıııı'yollın Mersin tahmil ve tahliye âmiri İskender, Cebelibere ket yol dairesi ustası Hııııı Niğde ziraat müdürü İbrahim Saip, Devlet demiryolları nıemurlırındın Macit Ibrahim, Alâiye 9 i| çenlerde uğradığı bir -| kurşun muvaffakiyetle ihraf Basri,| Gülizarın kardeşi Mehmedi tab liyat yapıldı "Tütün inhisari Umum m rü Behçet Beye dün — öğl sonra ameliyat yapılmış ve neticesi olarak bacağında £i Bergama civarında feci bir cinayet Bergama kazasının Karaveli yünde bir cinayet olmuştur. Fe” oğlu Mehmet ile Hasan oğlu Me isminde iki delikanlı, köyün kızlarından olanı İbrahim kızı G" rı kaçırmak istemişlerdir. Buna " büs.ettikleri sırada Gülizarın kaf” -Mehmet yetişmiş we kız kard* kurtarmak için vak'a faillerile $ ya tutuşmuştur. Bu esnada banca bulunan Ferhat oğlu M& sını ateş ederek öldürmüştür. Cınıyetten sonra kızcığm dir. di Mııhır Selım, b reisi sabıkı Os- mal Vehbi, Dıyarbekir belediye reisi Gaffur Nüzhet, Salihlide çıftlık müs teciri Hilmi, Kemahlı Sağır oğlu Hayreddin, Aksaray belediye reisi Hadi, Çatalca fırka idare heyeti reisi man, Elbeıtındı Reşit, Samsunda ticaret mektebi muallimi Ragıp, Kay deni fırka idare heyeti reisi Saim, Bocdükde'avaki Ali,| — Jandarma müireıeleri her İf de yakalamıştır. İçine kız kaf cürmü de karışmış olan bu hakkında Bergama jandarma danlığı ve müddei umumiliği dan tahkikata devam edilmekti