9 Nisan 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

9 Nisan 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m m i i ' ESEN . zat idi. Ahlâkına Yıldız ve Abdülhamit'te yer eden kanaat i m Salman i Her işin bir vakti merhunu var.. Vakti © — gelince, o işyapılır der dururdu Bu, İttihat ve terakki cemi- yeti tarafından Hünkâra veril- tondan başka Rızayı âliye istenilmeyen şeyin cebren yap- tırılacağı demekti. Ayni za- manda Abdülhamidin o hava- ide istinat edebileceği hiç bir kuvvet kalmadığıda sarihan anlaşılıyordu. Netekim Müşir da Manastıra memur edilmiş olan kuvvei askeriye Manastı- alınarak dağlarına götürülmesi icra kuvvetinin tamamen ce olduğuna âd devresi geçinceye idal ile hareket siyase- tini takip etmek istediği kaviy yen zannolunabilir; çünkü ara- sıra fırsat düşüp te vukuatı ta- rihiyeden bahsederken: “Dev- let işlerinde buhranı geçiştirin- ceye kadar itidalile hareket hayırlı olur. Her işinbir vakti merhunu vardır, o gelince iş ya Pılır,, derdi. Bu, Abdülhamitte yer eden kanaatlerden idi. Binaenaleyh Rumeli vukuatı bu derece e hemmiyetle vüs'at kesbetne- yip bilfarz bütün saltanatı müd detince sık sık görünen hürri- yet fikirlerinin mevzii bir te- zahüründen ibaret kalsaydı Sul tan Hamit bunu da itidal mesle kile geçiştinmeğe çalışırdı. Fa- kat yukarda da izah ettiğim veçhile Rumelide baş gösteren hâdise münferit ve mevzii bir şey değildi. Dünyanın başka memleketlerinde de mutlakiy- yeti idareleri birer birer devril- mekte idiler. Rusyada Doma teşekkül, İranda şekli idare te- beddül etmişti. Petresburg'ta| halkın imperator sarayının ö- nüne giderek metalibatta bu- İundukları ve kendilerine silâh- la mukabele edildiği, maama- CER Tahsin Paşanın Hatiratı ĞA | Rumeli telgrafanelerinden de j.İmen bildirmiş, fih vaziyetin otokrasi aleyhine günden güne fenalaştığı ma- Tüm idi. Sultan Hamit bu hal. Jere bakarak idarei maslahat po Jitikasında bir faide olmıyacağı nı vehele Rumeliden gelen ta- lepleri cevapsız bırakmak çok “fena neticeler vereceğini anlr. yor, bunun akıbeti kendi şahsı ve saltanatı için iyi olmıyaca- ğını görüyordu, Bununla bera- er itiraf ederimki zihninden neler geçtiğini keşietmek müm kün olamıyordu. Bazan saatler- ce kâğu arzedip iradeler telâk- ki ve bunları lâzm gelenlere tebliğ ettiğim halde asil fikir ve mütaleası ne olduğunu an- kıyamıyondum. Kendisi de buna dair sarih bir tek kelime olsun söylemiyordu. Bultan Hamidin o aralık bu işte pek çok istihdam ettiği şif re kâtibi Esat Bey —ki meşru tiyeti müteakıp mülkiye hiz- metlerinde bir müddet bulun- duktan sonra Meclisi âyan ka- lerilerinden birinde mümeyyiz liğe tayin olunmuş ve orada ve fat etmiştir— Saraya yeni gel miş, daha doğrusu şifre kâtibi Asım Beyin vefatından sonra bu işe yeni tayin olunmuş bir itimat olu- nur bir adam olup entrikalar- dan anlamazdı. Sarayın ahvali hakkında ondan işittiği ve bit- takip aldığı sözler dahi Hün- kârda bi» tesir uyandırmakta © ve bu halden ayrıca mustarip| olmakta idi. Bu tesirat altında | Meşrutiyet | Tejrika No : 26 şu idi: olsa gerektir ki bir gün Sultan Hamit, Esat Beyin istimzaçkâ Tane beyanatına cevaben: “Su- yun akıntısına gideceğim, .,, de miş olduğunu bilâhare Esat Beyden işitmiştim, İşte Rumeliden telgraflar peyderpey geldiği sıralarda Ab dülhamidin haleti ruhiyesi bu merkezde idi. Telgrafane bun- ları alıp içeriye gönderdikçe ben huzurda birer birer oku- yordum, ondan sonra hey'eti vükelâya gönderiyordum. Niha yet bütün telgraflar okundu, yeniden de telgraf gelmedi ve sorulduktabaşka bir telgraf ol- madığı cevabı alındı. Demek 0- luyor ki İttihat ve terakki cemi yeti yazacağı şeylerin hepsini yazmış, arzu ve fikrini tama- şimdi cevap bekliyordu. Huzurda işim kal- madığından verilen müsaade ü zerine çıkıp dairci kitabete gel- dim, O gün Hünlâr bir aralık Sadrazam Sait Paşayı huzuru- na kabul etmişti. Gene o gün huzura celbolunduğumda Sul- tan Hamit bana (Sait Paşayı huzuruna kabul ederek sadare- te tayininden evvel arzeylediği mütaleasını muhafaza edip et- mediğini . sorduğunu Ve Sait Paşanın aynı mütaleayı yani Rumeliden gelen taleplere mü maşat olunmaması ve kanunu esasinin ilân edilmemesi müta- leasmı tekrar etmiş olduğunu) söyledi, Bunu bizzat Padişahm ağzın dan işittim. Hamit o gün ikinci fırka kumandanı pa- $anın da bu yolda bir ariza tak dim etmiş olduğunu söyledi. Sultan Hamidin bana (Sait Pa şa kahumu esasinin ilânma ta- raftar değildir) dediği zaman bu mu ne maksatla söylediğini bil- meyorum. Vakta Sait Paşayı'ka nunu esasi ilinma taraftar ol- madığı için sadarete getirdiği “kabul olunabilirse de kantınu €- sasiye ilân ederkenbuna taraftar olmıyan bir sadrazamı neden iktidar mevkiinde tuttuğunu anlıyamadım. Bilâhare Meclisi Meb'usann küşadı günü irat o- lunan nutku hümayunda min- deriç ve “muhalif mütalealara rağıme kanunu esasiyi ilâh etti- ğine,, dair cümle ile (Sait Paşa (kanunu esasinin ilânma taraf- tar bulunmuyor) diye bana va- Ki olan ifadesi arasında bir mü- nasebet bulunmak lâzım gelir, (Bitmedi) ra ear Tib Talebesi (Büşi Girinki sahifede) yeti idare kendini müdafaa etti, Esasen hey'eti idare müstafi va ziyette olduğundan yeni idare hey'eti intihabr tekarrür etti. Bundan sonra verilen takrir o- Kundu. Takrirde “sabık mual- lim Rasim Ali B. tarafmdan neşredilen bir risalede hocaları- mız techil ediliyor, Bunu bir be- yanname ile protesto edelim de- niyordu. Takrir etrafmda bazı aza izahat verdi ve takrir hey'e- ti umumiyenin tasvibine iktıran etti. Bir tavzih Bu gün tp talebe cemiyetinin ak tettiği fevkalâde kongre atideki tav- zihin gazetelerle ilânma karar vermiş) tir: Dr. Rasim All Beyin son gürler- de neşrettiği bir risalede muhterem hocalarımız ve hocaları hakkındaki hakaretâmiz ve tamamen hilâfe baki- kat yazılardan tıp gençliği fevkalâde müteessir ve müteneftirdir. Gene bul risalede Rasim Ali Beyin bir kaç ay evvel Beştetmek istediği fiziyoloji ki- tabınm da talebenin » teklifi üzerine kaleme alındığı beyan & ki bu da izah edilmeyecek derecede asılsızdır. ” öinlğenek & yiike O 3 MİLA Zat CLANDENEDE am HARİCİ HABERLER... Avrupanın mühim | Hindistan iki meselesi Deniz itilâfı ile Almanya-Avustur- ya gümrük ittihadı meseleleri biribirine mi karışıyor? Beynelmilel siyasette muh- telif derecede mühim olan diğer meseleler bir tarafa bırakılırsa son haftaların en belli başlı hâ- diseleri olarak Avusturya - AL manya iktisadi itilâfı ile Fran- sa - İtalya deniz itilâfınm kat'i surette tesbiti meseleleri bilhas- sa nazarıdikkati celbetmektedir. İtalya - Fransa arasında İngil- terenin iştirakile bir itilâf akte- dilmedi değildir. Fakat bu iti- lâfın bir de her türlü tereddüt- İeri izale edecek surette tesbit edilerek yazılması işi kalmıştır ki şimdi bunun etrafımda müza- kereler oluyor. Tam bu sırada Almanya ile Avusturya arasım- daki gümrük ittihadı meselesi çıktı. İlk zamanlarda İtalya'nın buna karşı aldığı vaziyet mer- kezi Avrupada Almanya ve A- vusturya'nm birleşmesile şimal den cenuba doğru inen muhte- mel bir Alman tehlikesinin hâ- sıl edeceği tesirin neticesi gibi görünüyordu. Fakat çok geçme den şayanı dikkat bir değişiklik görüldü. Bu değişiklik bir taraf- tan deniz itilâfınm son şekli! tesbit edilmek için müzakereler cereyan ederken İtalya'nın, Al- manya - Avusturya itilâfı karşı- sında ilk zamanlarda beklendiği gibi sonradan şiddetle aleyhtar| bir vaziyet almaktan vazgeçme si az şayanı dikkat olmamıştır. Fransız noktai nazarına göre! Almanya-Avusturya itilâfı sade ce iktisadi bir sahada kalacak değildir. İki memleket arasında bir gümrük ittihadından sonra Almanya ile Avusturya'nm si- yaseten de birleşmelerine şahit olunacaktır, Bu ise bütün mer- kezi Avrupa devletlerini tehdit eden bir tehlike olduğu kadar şimalden cenuba doğru Alman- Iığın İtalyayı tehdit edecek su- rette bir korku teşkil etmesi de- mek olacaktır. Fransızlar böyle söylüyor. Fakat İtalya'nın her ihtimali düşünerek kendi hesabına uy- gun bir vaziyet alması da pek tabii değil midir? Şimdi bu me- sele etrafında şayanı dikkat o- lan bir cihet de Alman başveki- linin Londraya gideceğidir. LONDRA, 7 A.A. — İyi ha- ber alan mahafilden istihbar e- dildiğine göre Alman Başvekili Doktor Bruning ile Hariciye na zir M. Kartius'un Londra'yı ziyaretlerinin Mayıs aymın ni- hayetinden evvel icra edilmeme si muhtemeldir. İngiliz hariciye nazırı Henderson, son defa Parisi zi- yareti esnasmda (| İngiltere ve Almanya'yı alâkadar eden muh telif meseleler hakkında M. Kur tius ile görüşmek arzusunu 1z- har etmişti. Bu defa İngiltere hükümeti tarafmdan vuku bu- lan davetin sebebi — budur. Bu baptaki istihbarata nazaran bu ziyarete ait hiçbir program tes- bit edilmiyecektir. Mülâkatlar esnasında muhtelif o meseleler mevzuu bahsedilecek ve bu me- seleler o meyanında her hal- de Almanya - Avusturya iktı- sadi birliği meselesi de buluna- caktır. LONDRA, 7 A. A. — İngi- liz - Fransız - İtalyan deniz mü zakeratına önümüzdeki hafta başında İngiltere hariciye neza- retinde başlanılacağı istihbar e- iştir, PRAGUE,7 A.A. — M. Be- nes milli sosyalist fırkası kon- gresine verdiği raporda Çekos lovakyanım Alman - Avustury: gümrük birliğine muarız bir va- ziyet almasına saik olan sebep- leri saymıştır. M. Benes, Çekoslovakyanın bu gümrük birliğine muhalif ve varız bulunmasının başlıca se- larak şu mütaleayı ileri ia İ Dr. Braning “Bu birlik iki hükümetin ya- ni Avusturya veAlmanyanın si- yasi menfaatine uygun - olarak yapılmıştır. Ayni zamanda bu birlik Avrupanın iki muhalif ve muarız cepheye (ayrılmasında daha kuvvetli bir amil gibi tesir yaparak M. Briand'ın o Avrupa hükümetlerinin elbirliğile çalış maları hususuridaki yüksek fik- rini itibardan düşürebilir.” CENEVRE, 7 A. A. — Al manya, Cemiyeti Akvam kâti- bi umumiliğine gönderdiği bir mektupta, teslihatn tahdit ve| tenkisma ait nisbetlerle usulün tesbiti için tahdidi teslihat kon feransma lüzumu olacak malâ- mat ve izahatın gönderilmesi hakkındaki tebliği aldığını bik dirmiştir; - -- Ain “Yak xümeti bu malü- matın bütün. devletlerden ayni tarzda telep edilmesini temin i- çin meselenin, Cemiyeti Akvam meclisinin mayıs içtimamda tet kik edilmesini istemiştir. BL avoi İstiklâl ve İngilte- re ile ittifak! BOMBAY, 7 A.A. — Gandi Londra konferan: ait pro- gram hakkında valii umumi ile üzün uzadıya görüşmüştür. Gandhi, Hindistana istiklâl ve- rilmesini tekrar ısrarla istemiş ve Hindistan ile İngiliz domin- yonları arasında ne ırk, ne de hars noktai nazarından herhan- gi bir iştirak noktası bulunma- dığını söylemiştir. Rivayete göre, Gandhi Hin- distan ile İngiltere arasmda ya- rı yarıya mukaveleye müstenit bir ittifak şeklinde hukuki bir vaziyet ihdasını tercih etimekte- dir. YENİ DELHİ, 7 A, A, — Gandhi söylediği bir nutukta, bilhassa demiştir — Svaraj, yani istiklâl ada- letin hi sürmemesi demek tir, Bu itibarla İngilterenin hu- kuku muhafaza edilmelidir. Şa- yet, İngilizlerle diğer ecnebiler Hint medeniyetine riayet göste rirler ve Hindistanın hakiki hiz metkârları sıfatile har: eder lerse memlektimizde çok şerefli bir mevki tutmuş olurlar.” BOMBAY, 7 A.A. — Mü lümanlar evvelce Delhi Müslü- man ve Hint ittihad: konferansı| nım meşgul olmuş olduğu siyasi İvaziyeti tetkik etmek üzre bu çıkması veyahut fabrikanm dik- akşam siyasi bir içtima yapmış» lardır. Sağ cenah ile diğer hi- zipler arasındaki münakaşalar kızışmış ve pek az sonra arbede şeklini almıştır. Müslümanlar- dan biri hançerle öldürülmüş diğer dokuzu da ağır surette ya ralanmıştır. MİDNAPORE, 7 A.A, —Bir Begale'li (o Midnapore hakimi 'M. Peddie üzerine bir kaç el a- teş ettikten sonra kaçinıştır. M. Peddi'ye beş kurşun isabet et- miştir. Hastaneye nakledilen mumaileyhin shhati tehlikeli- dir. 204 intihap daire -sani intihabı (Başi birinci sahifede) Beyoğlu evlenme memuru Übeydullah Efendi de namzetli ğinin konmasını istemiştir. Bun dan maada birinci ve ikinci Mil- let Meclislerinde azalık etmiş o- lan zevatın ekserisi talipler me- Bilecik meb'usu İbrahim Be- yin yeniden namzet gösterilme- mesini talep ettiği söyleniyor. Bugünkü meçlisten yeni listede hariçte kalacak namzetler meya nında memuriyete tayin edile- ceklerden maadasrnm 20-25 meb'us olduğu iddia edilmekte- dir, Kat'i vaziyet riyaset diva- nında tekarrlir etmiş olacaktır. Evvelki gün 1300 talip meyanmda 100 veya 150 kişilik bir liste tanzim edil- diği ve bunların namzetliğe lâ- yik görüldükleri hakikate pek > lu velisi Marit, Beyoğlu Omer Azmi) pit te uygun değildir. . Meb'usluk isteyen zevatın esamisi Sabık yüksek tedrisat müdürü Novzat, sabık Musul meb'usu Ragıp, tibak Aksaray meb'usu Vehbi, İstan bul şehir meclisi azasından Reşat, Ik tsat veköleti imi Şefile, Dahi- iye vekâleti ' müdürlerinden Şevki, Beyoğlu evlenme işleri memuru Ü- beydullah, Ankara - Sıvas hattı dok- toru Vehbi, mülga Harbiye nezareti de Ziya, İstanbulda âvu- kat Cemsleddin Fazıl, Kadıköyünde) mukim mizalây Halkı Reşat, Türko- cakları müfettişi Hı İstanbul ce| za niahkemesi reisi Hâmit, Şebinkara hisar sabık mebusu Fazıl, sabık Edir ne meb'usu Şeref, Halıcsoğlu hisesi Almanca müalilmi Mübahat, Mardin- de muharrir Naim, Ankara erkek li- si mualimi Necati, Ankara belediye, azasından Toygar zade Naşit, sabık Menteşe mab'usu Esat, Çorlu fırka idare reisi Ziya, İstanbul tayyare #abesi müdürü Hasan Fehmi, İstan- bul mütekait kayımakamlarından Ib- rahim Ethem, İzmir Maarif Emini Mithat, Istanbul belediye müfettişle- rinden gecati, İstanbulda Dr Rasim) Ferik, yzurum Maarif emini Reşit, Ergani o «b'usu Hâzem, Kars valisi fırka divanmda | ri sinde, müntehibi!s fi Şükrü Hüseyin, sabık meb'urlar-| y dan Mehmet Vasıf, Tstanbul sihbiye; müfettişi Bürhaneddin, Kütahya va- lisi Mümtaz, sabık İçeli meb'usu Ali, Sabık Erzurum meb'usu Münir Hüs-| yalı rev, Ziraat umumi müdürü Naki, İle. tusat vekileti kalemi mahsus müdürü, İmer akar İrrgelmmemir Necat, Şark ni Körleareli istasyonu müdürü Ulvi, İstanbul Es. & "> kişehir defterdarlığından o mütekait| Sabri, Talim ve terbiye azasından Ahmet Feyzi, Kuvvaimilliye kuman- danlarımdan Kara aHsan Paşa, Urfa meb'usu sabıkı Ali Fuat, İstanbal &i- 'caret mektebi muallimlerinden Rıza! İsmet, sabık Mardin meb'usu Necip, sabık valilerden Ahmet Macit, sabrk! Bordur valisi Kemal, İstanbul Mae- rif emini muavini Fâkir, İstanbulda! nahiyesinden Ziya, Lâleli apartıma- nında mukim Ahmet Fehmi, İstan- balda muallim Dr. Ali Rıza, Ankara- da güzete muharriri Bilâl, İstanbul posta telgraf müfettişi Bekir Ata, Adliye müsteşarı Feri, Ankara bele- diye azsındn Dr. Enver, diye zasım- muavinlerinden Hakı sabık Ergani meb'usu Mazhar, mük ga meclisi meb'usan umumi kâtibi! Asım, Bordur sabık mebusu Hüse- yin Baki, Şiklide Kamer apartıma: nında Nci, Tokat valisi Rıza Beyler. Tekirdağ ticaret ve zahire borsa-| #1 komiseri Rüştü, Beypazarı fırka reisi Suat, Gümrükler levazım müdü ür Sefi, Gümrükler baş kimyageri Sıdkı, Halkalı zirat mektebi müder sislerinden Methmet Şükrü, Gümrük ler baş müfetişi Vefik, Sinop orta mektep mullimi Murat, Çankırı belo- diye azasından Ahmet Azmi, Sivrihi. sar kaymakamı Cahit, Karşehi Gaffur Nüzhet, Salihlide çiftlik müs! teciri Hilmi, Kemahlı Sağır oğlu Hayreddin, Aksaray belediye reisi İgeldiği mahallin istasyona uzak ANKARA 8 (A.A) — Belçika) ile hükümetimiz arasmda aktolunan uzlaşma hakemlik ve adi tesviyeye ait mukavelename bugün saat 16 da Kastamonid yumur ta ihracatı KASTAMONİ 8 A.A — Mar| silyaya yumurta ihracına başlan mıştır. Yumurta piyasası yüz itibarile 200 - 220 arasmdadır. Bu sene Kastamoni havalisin de tavukçuluğa pek ziyade e hemmiyet verilmektedir. Giçen sene İneboludan Mar- silyaya 18,802 sandıkta 22, mil- yon 72,800 yumurta ihraç olun- muştur, Bu senenin ihracatı son 15 gün zarfında 2,100 sandığı bul- muştur, Bu sene tavukçuluğa ve rilen ehemmiyet neticesinde ih- tâcatım yüzde 50 nisbetinde ar- tacağı muhakkak sayılıyor. İstanbul - Ankara postasında bir kaza ANKARA 8 A.A - Dün Gey ve ile Doğançay arasında İstan- bul treni makinesinin ön teker- leklerinin yerinden çıkması yü- zünden teahhürle saat 16da ekspres de saat 15 te şehrimize gelebilmişlerdir. Kazanın vukua bulunması dolayısile tekerlekle- rin takılması ve trenin tahriki 8 buçuk saatlik bir teahhürle| mümkün olmuştur. Arızanın. tekerleklerin yoldan katsizliği eseri olup olmadığı bir hey'et tarafından mahallin- de tetkik olunmaktadır. Menderes çayı köprüsü , tamir ediliyor MUĞLA 8 (A.A.) — Muğla - Ay dın yolu üzerinde ve Aydın ovasında, bulunan Menderes çayı köprüsü ha- rap olduğundan tamirine başlanmış- tse, ediye vukat Hüseyin Kemal, Kayseride sa- nayi odası reisi Ömür, Samsunda Zü. Mp oğlu Âlim, İzmirde mütekait binbar, 4 Necati, Nevşehirli Mustafa, Kon- yada mukim Manastırlı Hamdi, Cebe Tibereket Türkocağı reisi Ahmet, Ti- reboluda avukat Halil, Manisada mül hendis Nuri, Bardurda Kazancı oğlu! Süleyman, Eskişehirde avukat Lütfi! Bursa ji kumandı kümet tabibi Ferah Niyazi, Birincil Hakkı, Muğlada Dr. Hüseyin Avni, ve tahliye âmiri İskender, Cebelibere ket yol dairesi ustan Hasan Basri, | Niğde ziraat müdürü İbrahim Saip, Devlet demiryolları memurlarından, Mazhar Selim, Bordurda avukat Ali, man, Elbestanda Samsunda ticaret mektebi muallimi Ragıp, Kay seri baro reisi Sait Azmi, Akdağ ma- Hadi, Çatalca fırka idare heyeti reisi deni fırka idare heyeti reisi Saim,| nilabe Belçika ile bir mukavele tma ait reylerin tasnifi ler yap Hariciye vekâl de Harici Tevfik Rüştü Beyfendi ile B seliri M, Leclereg cenapları da imza edilmiştir. Ol e Memieketimizde muvan madeni alı isteniyor İSTANBUL 8 (A.A.) — Ti ofisinden bildiriliyor ; Ilamburgda maden cevheri rine inuamele yapan bir stğ Türkiyeden antimuvan cevhefi Jslmak İsteyor. Mikdar ve şeraji renmek isteyenlerin İhracat $İ müracaatları. Muğlada tütün ze; MUĞLA 5 (A.A.) — Hat iki gündür iyi gitmesinden kilme ameliyesine devam edil ir, Muğlada müntehibi intihabatı neticele! MUĞLA, A.A. — mizde müntehibi sani inti bil ve neticede halkımızın 90 - 95 nin reye iştirak etti anlaşılmıştır. / Muğlalılar reylerini köt Cümhuriyet Halk Fırkası mişlerdir. J Alman < Başvekil Londraya daveti kında bir tebliğ LONDRA ,8 A.A. — ye Nezaretinin bir tebii Henderson, Alman Başveli Bruing ile Hariciye Nazırı Gurtius'un İngiliz Başve Mac Donald ve Hariciye Hendersonla mülâkatta bü mak üzere Londraya davet! diğini bildiriyor. Alman Ni ları bu daveti kabul etmişlef Tebliğde davetin M. Bri; teşmilinin hiçbir zaman « sonra ameliyat yapılmış ve genlerde uğradığı bir. sui! neticesi olarak bacağında ki kurşun muvaffakiyetle i dilmiştir. Bergama civarındı feci bir cinayet Bergama kazasının Karaveli yünde bir cinayet olmuştur. Oğlu Mehmet ile Hasan oğlu isminde iki delikanlı, köyün kızlarından olan İbrahim kızı G rı kaçırmak istemişlerdir. Buna büs ettikleri sırada Gülizarın ehmet yetişmiş we kız ka kurtarmak için vak'a faillerile ya tutuşmuştur. Bu esnada eli banca bulunan Ferhat oğlu Me Gülizarın kardeşi Mehmedi tal sını ateş ederek öldürmüştür. Cinayetten sonra kızcağısı ini. Macit Ibrahim, Alâiye — kaymakamı) götürmüşlerdir. ç Ce| Jandarma müfrezeleri her 1 mal Vehbi, Diyarbekir belediye reisi| Samsunda belediye reisi sabıkı Os-|de yakalamıştır. İçine kız kö cürmü de karışmış olan bu Cİ hakkında Bergama jandarma K danlığı ve müddei umumiliği dan tahkikata devam edilmekte"

Bu sayıdan diğer sayfalar: