April 21, 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

April 21, 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

nel dl & Meklepliler müsabakası lIspanya'da cümhuriyet Mektepliler müsabakasının ü çüncülüğünü Galatasaray lise- sinden 30 numaralı Natık Muh- tar Bey kazanmıştır. Yazısı şu- dur: 100 üncü haftanm enmü- him haberini Avrupa cümhuri- yetler ailesine bir cümhuriyetin daha iltihak etmesi teşkil et- mektedir. Bu memlekette cümhuriyet ilânına müncer olan-hâdisat, se- kiz sene evvel “Primo de Rive- Milliyet 21 NISAN 1931 IDAREHANE — Ankara caddesi No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs. tanbul, Telefon mumaraları: 24311 — 24312 — 24313 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen müshalar 10 kuruş tur. Gazete ve matbanya mit işler için m üdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların mes'uliyetini kabul etmez. Bugünkü Hava Dün enlarla hararet 20 enaz 1d. Bugün rozgât mütehavvil ye hava bolulu panya'nın “Fas,, taki muvaffa kıyetsizliği gösterilmiştir. Pri- mo de Rivera Fransızların yardı panyada süküneti o mutlakayı yani hali tabilyi iadeye muvaf- fak olamadı. Nihayet 1930 ikin ci kânununda mali buhran. ne- ticesinde İspanyol diktatörü çe kildi gitti. Bundan sonra muhtelifkabi neler teşekkül ve sukut ettiler. Kahunu esaside ehemmiyetli ta İdilât yapılması bir zaruret hali- ni aldı. Hükümdarirk ve cümhü riyet biribirlerile mücadeleye girişti. İki taraf fırkaları arala rındaki ihtilâfâtı bertaraf ede- Pek birleştiler. Ve işte bu birleş melerin tezahuru son belediye intihabı neticesi tebellür etti, Cümhuriyetçiler galebe ede rek idareyi ellerine aldılar ve Kral “XIII Alfonso” istifa c- derek yerini “Aznar” kabinesi- 'ne terketti ve memleketini terk etti; mezkür kabine de idareyi yeni teşekkül eden Omuvakkat cümhuriyet hükümetine dev- cetti, Alfonso XIII bu akıbeti biz zat kendisi #hzar etmiş oldu. Çünkü meleket işlerini, idare makinesini kendi şahsi arzula- rma âlet ederek sarpa sardır- . “La : Köfte hikâyesi Vaktile C. H. Fırkasma mü- racaat edip meb'usluğa namzet liğini koyanlardan bir arkadaş - oradan namzet . gösterilmeden ümidi kesmiş olmalı ki - şimdi de müstakil olarak namzetliği- ni koymak istemiş, bana geldi, Fikrimi sordu. — Nasıl olur? dedim! — Benim öteki İsmim Meh- met'tir. Mehmet diye müstakil olarak namzetliğini koysam na- sıl olur? Ben ona şu hikâyeyi anlattım: “Bir adam sık sık bir köye misafir gider ve her defa- sında kendisine köfte ikram © derlermiş. Muttasıl köfte ye- mekten bıktığı için ötede beride şikâyet etmiş ve bu şikâyet o köy halkınm kulağma gittiği i- çin son defa gittiği zaman ken disine köfte yerine ayni etle ya- Bılmış lahana dolması getirmiş- ler. Adamcağız lahana yaprağı- « nı söyle aralıyıp ta altında ge- © me kıymayı görünce: — Tanıdım, demiş, tanıdım! Kılığını değiştirmişsin! Müstakiller mes'elesi Tabii, günün meselesi, ade- di otuza varacağı söylenen mus © takıl meb'usluk işidir. Halk fır- kasından meb'us çıkmaktan ü- “ midini kesmiş yahut, esasen Ü- “midi olmadığı için namzetliği- ni koymamış olanlar şimdi mus takil olarak namzetliklerini koy mayı düşünüyorlar. Meb'us ol- ması hiç kimsenin hatırahayali- ne gelmiyecek birisi bana gek di: — Mustakıl olarak namzetli- “ğimi © koyuyorum, Nedersin? i Meb'us olurmıyım acaba? * — Olursun! . koy! dedim; “gitti. Orada bu muhavereyi dinle- © yen bir diğer ahbap vardi. Bu © sözüme şaşmış. Bana çıkıştı: i — Canım, olursun dedin, a- w ri ümit yerdin, “ doğru) nesin temenni ede Mİ — Dinle: dedim. Birisi Nas-| © Beriki: “— Ben kıldım, ok rettin hocaya gelmiş ve sormuş:| du.” demiş. — Hoca aptessiz namaz olur) o Neden olmasın azizim. O “mu?” Hoca cevap vermiş: kendine yakıştırdıktan sonra! yanname neşrederek meclis ka rar vermedikçe hiç bir suretle hukukundan feragat edemeye- ceğini beyan etmektedir. Bu İspanyada ikinci cümhu- riyettir, Birincisi “1868” de ilân edilerek “6,, sene devam etmiş- ti. Bu ikincinin ilelebet devamı çok şoyanı anzudur. Bütün İspanya bir sevinçle cümhuriyeti yani mil- letin hâkimiyetini tes'it edi- yor, Bu tezahuratın, bu coşkun lukların ne kadar ülvi ve sa- mimi olduğundan şüphe edil- memek lâzımdır. Çünkü ayni şey bizim; Türk milletinin de başmdan geçti. Ayni sevinci tarihi günleri hatırladıkça insa nin “Türk,, sıfatile tüyleri ür periyor fakat bu O ürpermeler mes'udiyet ve bahtiyarlık ürper meleridir. Esasen taçlar, tahtlar, müs- tebit eller devrilmeye ve kırıl- mağa mahkümdur; işte son bir nümune daha: “İspanya...., Yeni cümhuriyete muvaffa- kiyetler dilerken bunun fah devrine başlangıç teşkil et- 0 ti — Biraderiniz nerede? İlamadan evvel kendilerinin dışa — İstanbula gitmişti. Fakat |rıdan dinlenmediğine emin ol- ij geldi. Şu kalfayı da savalımda mak istiyordu. stediğimiz gibi konuşolım. or Fettah burada yoktu. Fakat maz mı?... daha başka casuslar olabilirdi. Yegâne Hanım da Fransızça Nihayet kimse tarafından “olarak cevap vermişti. dinlenmediklerine emin olan İ Bunun üzerine kerime Ha-| Kerime Hanm gözleri parlıya- m Kamer kalfaya dedi ki: rak ve sesinde tatlı bir edâ ol- Kamerciğim, sen istersen |duğu halde dedi ki: işarıya çık, biraz dinlen. Ben| — Kadri Beyi ne vakit göre »ni çağırınn olmaz mı?... bilirim?.. Kamer dışarı çıktı. Fakat — O paşayı ikna ederek bir iki ezin baş başa ne konuşa-'an evvel kendisinin muvafaka <ilarını Kamer merak edipİtini almakicin çalışıyor. e yerden dinlemiyecek imiy-İğabeyin Avrupaya gitmeden ?... Omun ayak sesi uzaklaş | evvel paşayı ziyaret ettiği za- m sonra da ikisi bekledi-lman pederiniz kendisine vad- £r. Kerime Hanım söylemek | etmiş. Sizi ona vereceğini söy- “diği şeyleri antalmağa baş- | lemiş. Ağabeyim paşanın bu Ni ğ M MLLİYET SALI 2 NİSAN Tehlikeli kadınları sevmek.. ' Fransızcadan “ Senelerdenberi / biribirlerini|di. Seninle olan vak'adan sonra görmemişlerdi. Bir gün sokak-|bilmeyorum kaç ay geçti.? bir| ta karşılaştıkları zaman biribir-| gün ondan bir mektup geldi. 1931 pik SİKLMAD — Aşk Geceleri MARİE BELL, tarafından temsil edilen Fransızca sözlü, şarkılı #lminin som iki günü kak #ışar, Görmeyenler için sontırsat Umumi dübuliye 30 kuruştur MARTE BELL İda kadar vardı. mile “Fası”ı işgal etti ise de İs-| â biz de tattık; o muhteşem ve| Jvadini yerine. getireceği lerine karşı nefret mi ve İhrusu-| Bana bir adamdan bahsediyor, met mi, yoksa geşmiş olan şey leri bir tarafa bırakarak selâm- laşmak mı, lâzım geldiğini ta- yinde tereddüt ettiler. Biri orta boylu, şişman, kırk beş yaşların Öbürü uzun boylu, zaif, fakat daha genç gö ü bir adamdı, Şişman olan rüne elini uzattı; — Nihayet, dedi biribirimize tekrar rast geldik. Ben aramız- da olan şeyi unuttum. Sen? Öbürü bu açık hareket karşı- sında eski dostluğunu hatırla- maktam kendini alamadı: — Ben de, dedi, ben de unut-| tum.. l — Fakat bizim aramızda az kalsın kân dökülmesine sebep olacak olan kadını da unuttun mu?,, | Uzak bir hatıranm ağırlığın- dan kurtulmak ister gibi £ ce- vap verdi: — Unuttum, O kadar ki senin | le aramızda kıskançlık yüzün- den kavga çıktıktan sonra onu bir daha görmez oldum. Bana bir dost kaybettiren bu kadının ne olduğunu bilmeyorum. Şim- di dostumu tekrar buldum. Ar-| tık onu tekrar düşünmeye lü- zum gömüyorum. Peki... Sen u-| nuttun mu.,? Şişman adam düşündü. Başı! nı önüne eğdi. Sonra dedi ki hi — Keşke unutabilseydim. O nu düşünmek istemediğim hal- de bir türlü silemeyorum. mıştı, Muraileyfı şimdi bir be- | Bak seni görmeyeli beri ne- // ler. oldu.? Sen benimle kavga ettikten sonra ortadan kaybol-; dun. O benimle yaşamağa de- vam etti. Bir daha benden ayrıl mayacağını temin — ediyordu. Doğrusu ben onu çok seviyor- dum. Verdiği < bu teminattan çok memnundum. İtiraf ederim ki seninle Kavga ederken €ski dostluğumuzun yıkılmasından hiç müteessir değildim. Bilâkis | o beni takdir ediyor, senin gi- bi bir adamla kavga edişimden memnun görünüyordu: Ne iyi ettin, deyordu, ne ettin..! Ben zaten onunla ya şamak istemeyordum. Beni kur tardın.! Öyle değil mi.? . Bu kadını ben seninle birlikte görmüş- tüm, Bu vaziyette ben onu se- nin elinden © almış olmuyor muydum? Bu hareketim arka- daşlık; dostluk gibi kaidelerle hiç uymayan bir hareketti, Fa- kat kadm benim o kadar guru- rumu oksamış oluyordu ki keni- di yaptığım şeyin mahiyetini tayin ve terfik etmekten âciz- dim.-Ah biz'erkeklerin hayatın da bazen böyle bir takım şaş: kinlıklar olur.! Bu samimi itiraf öbürünü'mü teesçir etmişti: — Geçmiş şeyi unuttuk, de- di başka ne var.? — Müsaade et. Daha bitme- l 5 emin dir, Genç kız Kadri Beyi saf ve temiz bir muhabbetle seviyor, | saadetini onunla izdivaç etmek te buluyordu. Saf genç kız Ye- güne Hanımdan hiç bir sırrını şaheseri ÇILGIN MACERA pek vakında Melek sinemasında; bu adamin: kendisini takip etti- giri, ve nihayet onunla bera- ber gideceğini bildiriyordu. Bu nün mânası behi tekrar bir a- damla kavga ettirmek belki de kan çıkarmaktı. Dostum, anla- dım ki bu kadın erkeklerin ken disi için döğüşmesinden zevk alan bir kadındır. Bittabi gitme dim. O da ne oldu bilmeyorum. | Fakat unutmuyorum. İtiraf et-| meli ki, biz erkekler daha ziya-| de tehlikeli kadmları severiz! | İrue edilecektir. ğ arr ERER EREL SEZ GRETA GARB Konuşacak... SORA Yarınakşam MELEK sinemasında DANİEL-PAROLA - GASTON JACOUET ve PHILAPPE HERAT Ihtiras Adası filminde iki saatlik mücadele... , Aşk ve ihtiras yaşayacaklardır. Tamamen Fransızca sözlü ve Şarkılı olan bu eser meclüp bir muhitte ve havayen şarkıları arasında Cereyan etmektedir. 7 MOSKOVA DÜŞES Z// © Seyyar bie st dambezhanesi muhitinde ve (C. 7 palasiarinın onuhtesem dekorları arasında cereyan eden bu şaheser; ÖNÜMÜZDEKİ PERŞEMBE “AKŞAMI ASRİ Sinemada gösterilecektir bisyatı tasvir edilmektedir. Baş yildiz; Sevimli LİYA l sahnede: “Ay mahtabı, vessir Ti < İY haralarından bir kaç parça çalacaktır. inemada: ŞEHİR KIZI Biletler şimdiden tedarik edilebilir. rda zarımiyat. yoktur. 2000400000900 0949099999 ? İTTIHADI MİLLİ “Türk sigorta şirketi Harik ye Layat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz. Sigort ları halk için müsait şeriiti havidir. Merkezi idaresi: Galatada Unyon Hanında & #centasi bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktapır. 4999559” Telefon Boyoğlu-2003 «9999096 di Ti GALLER... KIŞKALILAR Yarınakşam ELHAMRA SİNEMASINDA MARGUERİTE MORENO w ALI'C GEL EVLEN Şimdiye kâdar gö.ülmemiş deretede gayet şen smusiklli vadvili “gi iki saatlik kahkaha teminatlıdır. İotografı vardır. Parise gitme- den evvel çıkarttığı bu remi si ze vereyim, Sizie dursun. Kerime Hanım, kendisine verilen resmi derin bir iştiyak- la aldı. Sonra dedi Ki: — Babam yabancı bir erke- için gene bizim eve gelemez misiniz?... — Ah, #orkuyorum. Hele bir kere Fettah benim ne mak- satla bureya gelip gittiğimi a- zıcik anlıyacak olsa hemen pe- şimize düşer, bi: mizi gör- - Pakat onunla konuşmak A) | saklamadığ gibi şimdi muhab- gin fotoğrafını böyle alıp sak- betinin ne kadar derin olduğu- ladığımı duyarsa kimbilir be- nu gösteren şu suali sormak- ni ne kadar ayıplayacaktır!. tan da kendini alamamıştı: Yeğâne Hanım buna bir — Acaba bize tekrar ne va- vap vermedi. Yalnız dedi ki; kit gelecek?.. — Ağabeyim sizi bir “kere Bu sual o kadar gayri ihti. daha gör istiyor. Bunu yari olarak sorulmuştu ki Ke- kimseye belli etmeden nasıl te rime Hanımın Kadri Beye i betinin derecesini k ikadınları gibi ser- İ göstermeğe i. best olmayı ne kadar ister- Fakat Yegâne Hanım itida- dim!. oBeyoğlu caddesinde lini muhafaza etti.Vaziyeti mu Kadri Bej Idiğim 2a- İ hakeme ederek dedi ki: man ona gö, k içino- . Aman, ne söyli- radan ora mecburi Pek alâ bili tinde i esin gözü önünde göremezsi: Akrada niz. Onunla konuşamazmız. kat artık & Yalnız ağabeyimin bende bir sayılıyoruz iki ili dai > ee 9: KA». İ memize inani olur!.. Kerime Hanım bu mülâkat- | tan ümitsizdi. Bir müddet di ündü. Ümitsizliğini yenmişti. Gözlerinde sevinç (parlaklığı vardı. dedi ki: — Ne yapacağını ben pek i- yi bilirim, Kadri Beye söyle iniz. Yarm saat onda ben çar- sıya çıkâcağım. Alafıranga $a- st onda... Açık renk bir çar- saf giyeceğim. Kamer de siyah bir çarşaf giyecektir. Bizi bu- nunla tanıyabilir. Kerime Hanım ancak böyle bir şekilde kendisini ' kimseye Kadri Beye ta- ğini — düşünmüştü. »de uzun ve kalm İdisine müşteri arayordu. İki izah, Edebiyat, iKAYEr Batıl itikatlara inanır mısınız? Pek tabii ki hayır Fakat Öyle olmakla beraber 'i | NESTLE kehaneti sizi yine eğlendirecektir. Sütlü NESTLE çikolatalarının her çeşidi içinde merakınızı mucip olan suallerin cevabını muhte vi kartlar vardır. 4 Bir kaç kişilik topluluklarda NESTLE kehaneti ne, ayrı ayrı sualler sorunuz. Alacağınız cevap: lardan her halde memnun kalırsınız. Aynı zamanda; bu kehanetli çikolata sayesin- de ikramiyeleri pek zarif iki müsabakaya birden iştirak edebilirsiniz. JEANNE HELBLİNG, GASTON CLASS ve RAOUL PAOLI'nin DEVLER KERVANI Fransızca sözlü emsslisiz ve muazzam film MAJiK SiNEMASINDA Muzalferane bir muvaffakiyete devam ediyor. Aşk - Cüret - İhtiras Kahramanlık | Müessif bir irtihal Istanbul'un maruf ailelerinden v€ Yazıcı zade methum Ahmst Şükrü | Beyin haremi Sander H. dün vefst etmiştir, Cenazesi bugün sanç 10d4 Suadiye'deki köşklerinden kaldınlar tak Eyüp'teki makberi mahsusuns defnedilecektir. Cenabıhak (kederli silesine ecrâ sabır versin. Uhtira ilânı “Esas bir ciamin içerisinden aro- enatik syanouek' silber mürekkebatı tahlili “için. icap “eden “muarelli İdzime, hakkında istihsal olunan 21 Mart 1929 tarih ve 8802 numetolu ihtira bersu. bu dela mevkii fiile konmak üzre 'ahere devrü ferağ vey& icar edileceğinden talip. olanların Galata'da Çinili Rihum Hanında Robert Feriye müracsrları ilân * Doktor müsihati: Husus ve sıhhi tuvaletiniz için 11801, ( Alâmeti Farikası ) Muradı tusf'im müsrahzarını kul- lerimızt Âdetlerinizdeki “dem za yinti duracak ve” bali kesbedecektir. aklitlerinden sakınınız) Fabrikatörleri: © Sehülke “ve AG Hamburg in yegine acentası: mahdumlar, İstanbul İLAN Osinanlı Bankasının Galata, Yeni » Cami ve Beyoğlu Dev iri, Kurban Baytamı münasebe- tile Nisanın 28 inci salı,29uncu çarşamba ve 80 uncu; Perşembe ünleri kapalı bulunacaktır. , fakat çarşafları- / yordu tun tengi söylediği gibi olacak- ti. Onları Kadri Beyden başka kimse tanıyamayacaktı. Kerime Hanım ile Yegâne H. konuşurlarkon sokaktan bir ses geldiğini duydular. Bu ses şö le haykıran bir kadm sesi Istanbul inci iflâs memurlu- gumdan, Evvelce ilâm ifldsına karar ve- silen Çenberli taşta Tavuk pazarında Yağcı hanında mubilya tüccarı İsta” simos Varovakas hakkındaki muame- ld illâsiyenin aldığı vaziyeti tetkik etmek üzere alacaklılannın 12-5-931 tarihine ınlisadif salı günü saat 14de Adliye sarayında birinci ülde me- murluğu toplanma salonunda hazır bulunmaları #kinci defa» olarak ilân olunur. tarizamı Mayer Türkiye E COCEA'y S. Jacoel ELiM dip görmeğe bazirlaninız. — Başımıza ne geleceğini öğrenmiş oluruz! Dışarıdaki hizmetçilere 8es- lendiler. Geçen falcı karmın çağrılarak içeri alınmasını söy- lediler, Falcı karıyı yukarı çi kartmakta bir mahzur olmadığı Fal bakryorum, fall. nı düşündüler. İli genç kız fak Perdenin arasından merakla | cının, bulundukları odaya geti- baktılar, Bu bir çingene karısı! rilmesini bekliyorlardr. idi ki sokakları dolaşarak gaip-| O Çokgeçmeden iri yüzü yan- ten haber vereceğini idia ile ken | mış, kararmış bir çingene“ karı st içeriye girdi. Bu kadın bilir kaç senenin biriktirdiği yorgunluklar “neticesi olarak vaktinden evvel ihtiyarlamış irünüyordu. Çingene karısı kibar genç kız tarafind, çağırıldığını görünce onla hoşuna gitmek icin bütün me- hawetini toplamak ister gibi idi. Tatlı dille: , — Acaba kücük Hanımefen- dilerim bir kere fallarına b: genç kız düşündüler: Niçin bu çingeheyi çağırıp bahiçenin bir! köşesinde oturtarak onun ken- di istikballerine dair vereceği haberleri öğrermesinler?.. O- nün söyleyeceği şeylerin aslı olsun, olmasın, her halde iki genç kız bu meraktan kendileri- ni alarmyorlardı. Kerime Ha- nam: — Hem de, diyordu, eğlen- miş oluruz! Yeğâne Hanım | mam için bana din, verirler |

Bu sayıdan diğer sayfalar: