14 Mayıs 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

14 Mayıs 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— BiRiNCi SAHIF Şehir meclisi (Başı 1 inci sahifede) ti ve bu teklif kabul olundu. Mutahassıs meselesi : om tesisi ve şehrin plâ » için bir mütehas sıs cefbi hakkındaki tem ier de muvafık görüldü. Su işleri Raporda su meselesinin cez ri bir surette halli, Terkosun fesih veya iştira yollarından nim biri suretile ortadan kaldırılma | sı temenni olunuyordu. Bu ara | da Sıhhiye encümeninin de bir mazbatasi okundu. Bunda da, “Terkos mülevvwes ve mikrop- ludur, Şehrin su plânının tanzi mi için bir ecnebi mütehassıs celbi lâzımdır” Deniyordu. Bu - vesile ile * Terkosun' vaziyeti mevzuu bahsedildi. Tevfik B.: — Şirketin Nafia vekâletile uyuştuğu söyleniyor. Ne dere- ceye kadar doğrudur bilmem. İkinci protesto verilmediğine bu havadis doğru ol- gerektir. Bu hususta tekrar büste bulunmak bizim va zifcıniz “icabrcr, , Teşebbüsün tekidine karar verilmesini tek- di. ilmek Suretile şirket gene mi başımı za belâ olacak, Hükümetten ri ca edelim, tecdit etmesin. Bur ia artık İstanbul halkının ta- hammülü kalmamıştır.,, Müta km bulundu. Bu teklifler abul edildi. | Şehrin muhtelif yerlerinde on möbal yani tuvalet salonu po teklif ediliyordu. Rana Sani Yaver Hanım mebal keli mesini anlamadığını söyledi. Bu söz gülüşmelerle karşı- landı ve teklif kabul edildi. Maerif Raporun maarif kısmı mev- suw bahsedilirken mülhakatta- i inşa edilmeyen mektepler- den dolayı makamdan izahat alınmasına lüzura görüldü. Mu hiddin Bey: — Köy mektepleri mütcah- hidi sermayesizlikten dolayı bizi epey uğraştırd. Maama- fih son zamanlarda düzelmiş- tir. Bozhane mektebi de be$ ğine kadar tesellüm edile- tektir, Dedi. Eyip battı Dr. Hikmet Bey Eyip hattı- nın şimdiye kadar inşa edilme mesi sebebini sordu. Muhiddin “oy verdiği cevapta filvaki bu | » inşası mecburi hatlar me | anda olduğunu, fakat bütçe ara meselesine temas etti- söyledi. On dakikalık bir | celse arası yapıldı. > İkinci celse açıldığı vakit Sa rayburnu gazinosu hakkında makamın teklifi veçhile muka velenamenin on sene müddet- le temdidi hususuna salâhiyet verildi. Müstahdemin işleri Daha sonra müstahdemin şu besi talimatnamesinin müzake resine devam olundu. Talimat xamede fuzuli görülen yedi se kiz kadar maddenin tayyine ka var verildi, Talimatnamenin bir madde- sine göre, talimatname meriye e konduktan sonra bütün müs ahdemin birer beyanname ver ineğe mecbur tutulacaklardır. Meclis bu sabah saat orda iç ima ederek bütçe masraf kıs- int müzak, edecektir. Tasarruf (Başı I ahifede) *ti tarafından Ankaraya davet lunmuşlardır. Asım ve Behçet eyler bugünlerde Ankaraya ideceklerdir. Memurin kadrolarında yüz- etinde tasarruf apılması hakkında Hey'eti Ve ilece verilen karar malâm ol- uğundan bu davetin bunu lâkadar olduğu söylenmekte- la Münhaller i vekile kararı daire- reünhat vardır. İ ler meyan MİLLİYET PERŞEMBE EDEN GEÇEN YAZILAR 14 MAYIS Büyük kongre dün toplanarak fırka programını müzakere etti |, (Başı inci sahifede) gini program ve nizamname en cümeninin proje üzerinde me- al eylediğini söyliye 1 sonra 14,5 ta pro- gramın müzakeresine başlan- mak üzere celseye nihayet ver | miştir. ANKARA, 13 (Telefon) — Halk fırkası kongresi öğleden sonra 14 buçukta tekrar içtima etti ve fırkanın program projJ€ sinin müzakeresine . Kongrenin program Ve Zamname encümeninde © tadilât gören bu proje üzeri encümeni yalız maarif, ikt sat ve adliye islerine taallük eden kısımlarda bir kaç ilâve yapmış bulunuyordu. Bu ilâve ında Adliyede mah- eşkili kanunun hal kın ihtiyacma ve memleketin menfaatine en uygun gelecek surette tedvin ve ikmal edilme si mevkuflaria mahpusların ay rılması ve hapistanclerin birer ıslah yeri haline getirilmesi € sasları. zikre şayandır. Proğ- ram, projesi okundu ve heyeti umumiyesi hakkında yalnız Yusuf Akçora Bey söz alarak ezcümle dedi ki: Y. Akçora B. in sözleri — Önümüzde cidden kâmil ve hayattan müstahreç olmak itibarile hayata uygun bir prog ramın önünde bulunmaktan do layı cümlenizi tebrik muvafık olur zannındayım. Bütün dünyada mevcut prog ramlarm hepsinde gördüğü- müz tarzda, mükemmel prog- ram karşısındayız. Zannediy rum ki bugüne kadar Türk va tanmı bu programdaki madde kadar esaslı bir tarzda ifade e- den olmamıştır. Bunu elimizde tutmalıyız. Heyeti umumiyesi hakkında fazla bir şey söyle- miyeceğim. Maddelerin müza- keresine geçilince fikirlerimi serdedeceğim.,, Müteakıben maddelerin bi- rer birer müzakeresine geçildi. Fazıl Ahmet Bey merhum Tunalı Hilmi Beyi bu içtima- da aratmayacak bir tarzda im- lâ ve sarf kaidelerinden bah- sı e İkemelerin * etti. Fazıl Ahmet B. imlâ ile meş; Pazıl Ahmet Bey, programın birin ci kısmındaki “vatan, hiç bir kayıt ve yart altında ayrılık kabul etmez e “olarak, kelimesinin di. Kütahya meb'usu Recep Bey, bu kelimenin mânadaki mehabeti mü- nakkalı bir surette ifade eden elimle yi bozacağını ileri sürdü ve madde aynen kabul edildi. İzmir meb'usu Vasıf Bey, programın ikinci kısmın da dinle siyasete temas eden madde deki bilhassa kelimesinin lüzumsuz ve hattâ zararlı olduğunu söyleye rek dedi — Bütün medeni milletlerde dinin siyasetle iştigal etmemesi artık tebii bir hale gelmiştir. Bu, bir müradefe- dir. “Bilhassa, kelimesinin tayyini talep ederim. Kelimenin kabul edildi. kp Normal sermaye milli sermaye Gari Antep meb'uss programm iktisat kısmındaki normal sermaye tabirine itiraz etti, bunun yerine milli sermaye (tabirinin ikamesi edi. Program ni azasın- dan Hasan Fehmi Bey (Gümüşha tayyi reye kondu ve "İ: ir devlet ve bir millet için mor mal olan sermaye, tablatile milli ser mayedir. Paket programda hastas olan sermaye için milli ve gayri mil- K diye bir tasnif yapmak ve bu mev zu üzerinde durmak doğru değil dir,, dedi. Bu sırada Ordu mcb'usu Ahmet İhsan Bey, programda hareketli ser mayeden bahsedildiği halde hareket siz sermayenin neden tasrih edilme: imedliğine işaret etti Kökleştirmek mi, dirmek mi? Fazrl Ahmet Bey, ayni maddede geçen kökleştirmek kelimesine iti raz eti. “Kökleştirmek Türkçede kök haline getirmektir, dedi. Bu Hmenin yerine K ain kullanı namına Refik Şevket — Mer iki tabir de müstameldir. Cevabını verdi, İzmir meb'usu âmil Bey iktmat ının ilginci maddesine kredi tar » yanına teminatlı iki iri köklen- enva Prensip vazedilirken, kredir! Ve yoktur, dedi. tabiri | ayal kasmın dördüncü maddesinin müzakeresine başlanınca içtima © arak, Mras' unda «1 kah hi Yi sör isteyenler ! şün kalemi vurarak çoğaldı. - 2 kredi ve devamlı bir zemin teşkil | sel kredi temini ve Zi- Taat bankasının ıslahına dair esasları iktiva eden bir maddedir. Memleketin dört bir tarafında kor greye gelen murahhaslar,.bu hayati Öesele ile candan alâkadar oldular. Dertlerini, istediklerini kürsüden yülesek sesle ifade ettiler. 'Bir murahhas, mütaleasını şöyle anlattsi Buğday istihsalâtı — Buğday istihsal nisbeti fazlalaş, ti. Bittabi fiyatlar düştü. Bu ucuz- Hak, ilk nazarda iyi gibi gözükü- yorsa da memleket iktısadiyatını sar san bir musibet halini aldı. Bütün vatandaşlar, çiftçiyi tut mak mecburiyetini hissedecekderdir. Tedbir alınmazsa bu kadar arazi boş kalacak, köylü ayakta durama- yacak hale gelecektir. Çiftçiye icap ederse tazminat ver meli, buhran geçinceye kadar... Hükümet Zahireyi satm almalı Aklıma gelen gekil şudur un alsın. Zararın tekabül ederek harice satsm diyerek fırka progra- mına alınacak tedabirin kaydını iste di. Necip Asım Bey, hareketli serme yenin programda “dolaşan sermaye, , tabirile ılmasını teklif etti, Gümüşhane meb'usu Hasan Feb- mi Bey, programın bu maddesinin mevcut şekilde kabulünü ve eğer bu mesele etrafında temenniler vara lâyiha encümenine bildirilmesini ve vaziyete göre hükümet ve fırkanın bu temennileri yerine getireceğini ilâve ctti. Ve ezetimle dedi ki: — Halk fırkası, yapmadığı ve yap mayacağı, hiç bir şeyi vadetmemiş- tir. Tedbir alınırken bu tedbirin şek Ti üzerinde programda ba) k doğru değildir. Bu ameli bir fikir de Zildir. Belki hâdisat, o fikrin aksini veya daha başka bir şeklin tatbikını icap ettirir. Vâsıf B, kürsüde Müteakıben İzmir meb'usu Vasıf Bey, kürsüye geldi dedi ki: — Çiftçilerimizin maruz kaldığı vaziyet, dünyayi işgal eden vaziyct- tir, Bu, hububat meselesidir. Nami tasvir ve tasavvur olunabilir ki yük sek faaliyet göstermiş olan fırka kongresi böyle hayati bir mesele ile meşgul olmasın. Bu mese İe üzerinde fazlaca durmak hepimi- ze terettüp eden vicdani bir vazife- dir. Hasan Fehmi Bey buyurdular ki müzakere ettiğimiz şey, program dır. Eğer kongremiz, senelik programını müzakere öderken bu ka dar bu kadar kıymetli ve esaslı bir meseleyi görlişüp te programına it. hal etmezse vazifesini yapmamış te lâkki öderim. Ben, program encüme binde olduğum halde bunu düşüne mediğime cidden müteessirim. Buğ day ve hububat meselesile İerkanın meşgul olacağını, proğrama kaydet mek ve bunu ilân etmek zaruridir. Bir formül bulunmek üzere mesele nin encümene havalesini teklif ede rim. İlinci mesele de Ziraat banka- sıdır. Ziraat bankasının sermayesini kâfi dereceye getirilmesine çalışıla- caktır. Halkın en çok anladığı, hat- tâ ferkacılık noktasından en çok ani Indığı mesele, Ziraat bankası mesele sidir. Ziraat bankası, âdeta hidematı w- mumiye meselelerinden biridir. Faz la para kazanmaktan. ziyade zü ve çiftçiye yardım etmek vazifesile mükellefir. Ziraa bankası icari mun mele ile işigal emesin diyenlere ban kanın ticaretle iştigal etmesine taraf tar olanlar bankada mevduat vardır, eğer banka ticaret yapmazsa mevdu at azalır, banka sarsılır diyenler var. Ben, bu nazariyeyi kabul etmiyo- rum, meselâ Bulgar bankasında da milyonlarca mevduat var. Fakat Bul gar Ziraat bankası yalnız çiftçileri düşünür ve onları himaye eder. Ora da tüccara verilmiş bir para yoktur. Onun için orada çiftçi daha müref- feh ve daha mes'uttur. Bankayi idare cden arkadaşları mijletin hakiki kansat ve arzusuna temas ederek bu kürsüden semimi- yetle tavsiye öderim. Bundan sonra ki hattı hareketleri izrar içinde bulu nan Türk çiftçisine yardımcı olsun. Bundan sonra Zamir Bey (Ada- na) Ziraat bankasının aldığı fzizle- rin fazla olduğunu ileri sürdü. Eski İ şehir meb'usu Emin Bey “otomobil İ yerine araba kullanılmasına taraftar bulunduğunu,, söyledi. Bu arada İ bazı kongtc murahbasları siraatin ileri sürdüler. Ve be | Ziraat bankası, fırka meselesi Ziraat bankası meselesi, fırka ne gelmiştir. Bugü: inleree köylü ık yard in ite yaptığı a i at bankasının münhasıran Zira- | at bankası olmasını İstedi. İ sı hakinda riyasete eden bu | Hükümet, zahireyi iyi fiyatla sa- | Recep B. söz alıyor Recep Bey, söz alarak kürsüye Buğday meselesi ve Ziraat banka ilen temerni lerin lâyiha encümenine İsavalesini istedi Vasıf Bey cevap verdi — Bu mescic, programa girecek- tir. Binaenaleyh program encilmeni ne havale edilm dedi. Recep Bey, tekrar söz aldı. Fikir lerin tebellürü için müzakerenin de- vamını istedi. Teklifi kabul edildi. On dakika istrahat için celse tatil | edildi. ş U Üçüncü celsede Recep Bey, buğ- | day ve Ziraat bankası meseleleri etrafında İleri sürülen o mütalcaları hülâsa ederek bunlar hakkında ken di düşündüklerini de-izah eyledi ve ezcimle dedi ki: İ — Ziraat bankası tarafından *u- zunca vadelerle tüccara verilmiş pa ra vardır. Bu'para çiftçiye münhasırdır diye rek derhal tahsil yoluna gitmek bir panik yapmaz mı? Burasmı da dü- şürünek lâzımdır. Dedi ve teklif ve temennilerin lâyiha eneümenine ha- valesine dair birinci mütalcasında 15 rar etti İzmir meb'usu Vasıf Bey yeniden söz aldı: Küçük bir münakaşa — İtiraf ederim ki dedi, vakit geç tir ve bunun içindir iki ruhi halet noktai nazarından “yeniden Söz al- mak doğru bir şey değildir. Yalar şunu ifade mecburiyetindeyim ki, Recep Beyin Hasan Fehmi Beyden naklen söylediği sözün Halk frrkası nın çok sadık bir azası sıfatile mana sını anlayamadım. Ben de bilirim ki Halk fırkası daima söylediğini yeri ne getiren bir fırkadar. Çok bayati ve mühim olan bir meseleye temas ederek bunun programda zikrini İs- tedim. Recep Bey, bunu © kadar © hemmiyetli görmlyor. Halbuki program projesinde #ün- gercilik ve balıkçılıktan bahsedili- yor. Recep Bey, itiraf etsin ki buğ- day meselesi, bu meselelerden çok daha mühimdir. İçtimat ve siyasi ha yatımızada icrayi tesir edenbir mese çuncü celse l ledir. Büyük Şefimiz demiti ki: iltçi ve köylü milletin efendisi dir. Milletin efendisi yztırap hisset tiği zaman onun ine çare ara- mak hepimize düşen bir vazi fedir.,, Bu istediklerimizi ama koy makla fırkcamız karşı derin alâkasını bir defa daha İsbat etmiş o lacaktır. Bunda ne zarar var? Bu Beş altı senedir Ziraat bankası memleketin zirai sahasında faaliyet gösterecektir nekaratı boyuna de- vam edip gitmiştir. Fakat Ziraat bankası, çiftçiyi tamamen ihmal et- miştir, İcap ederse bu hususta ra- kam ve istatistik gösterebilirim. Vasıf Beyden sonra Recap Bey tekrar söz aldı: “Arkadaşım şahsi konuştu — Arkadaşım, benimle şahst ko- nuştu diyerek ilâve etti: — Benim bünyemde, mevcudiye- timde Vasıf gibi aziz arkadaşlar, hiç bir mukabil intiba bırakmadan gayri şahsi konuşacağım. Vasıf Bey diyor ki: ilraki buğdayın resmi ve ismi geçmiyor. Pakat iletiat çinde her satırın içinde buns tesadüf etmek İ kabildir. Recep Bey. Vasıf Beyin sözlerine birer birer cevap vererek alkışlar arasmda kürsüden inince Vasıf Bey tekrar vöz istedi. Fakat vakit geç olduğundan salondan ““kâ fi, kâfit, sesleri yükseldi. Reis, mü- zakerenin kifayetini reye koydu, mü zakere kâfi görülmüştür. Takrirler birer birer okundu, bunlar arasında buğdayın Deviet Demiryollar; tara. fından meccanen nakli gibi teklifler de vardı, Bu takrirlerin lâyiha eneli menine havalesi hakkında Recep Be yin teklifi kabul edilerek progra inin iktisat kısmının #Üncü mai reye konularak kabul edildi kıben 22 yi çeyrek ge celse aktedilmek üzere yet verildi. Kongrede kabul edilen maddeler ANKARA, 3 A.A. — C.H. Fırkası kongresi öğleden sonra İsmet Paça Hazre niba ( daşlarımızın tecrübeli tetkikle- rinden de geçirildikten sonra u mumi reislik divanı tarafından hususi bir dikkat ve | itina ile mütalca ve telhis ve teksif olu- narak tertip edilen fırka progra mı projesi encümenimizce tet- kik ve müzakere olundu. Fırka mızın dayandığı büyük esasları veciz ve vâzıh bir surette teş- bit eden ve vatanın ve milletin bütün ihtiyaçlarını nafiz ve şâ- mil bir nazarla görüp bunları | tatmin için takip olunacak yol- ları ve yakın ve uzak istikbalde alınacak tedbirleri ifade eden bu proje bütün esas hatlarile etıcümenimizce temamen tas- vip edilerek ancak maksadı da- ha vazıh anlatmağa yarayacak bazı kelime tadilleri ve maarif, iktisat, maliye ve adliye işleri- ne teallük eden kısımlarda bir kaç ilâve ile kabul edilmiştir. Tadil ve ilâveler (sebeplerini kendi kendine gösterecek ma- hiyette olduğu için vakitten ka | zanmak üzere burada — onları birer birer saymağa lüzum gör- miyerek son şekli bir an evvel müzakere ve tasvibinize arzedi yoruz. Program “methal” serlâvsa Mı şu mukaddime ile başlamak- tadır: “Cümhuriyet Halk Fırkası- nm programma temel olan ana fikirler, inkılâbımızın başlan- gıcından bugüne kadarki fili- yat ve tatbikatta aşikârdır.Bun dan başka bu fikirlerin başlıca- ları fırkanm 1927 senesinde bü yük kongrece de kabul olunan nizamnameşinin umumi esasla- | rından ve ayni kongrece tasvip | edilen umumi reisliğin beyanna mesinde de 1931 büyük Millet Meclisi intihabı münasebetile neşredilen beyannamede tesbit olunmuştur, Yalnız bir kaç se- ne için değil istikbale de şâmil olan tasavvurlarımızm ana hat ları burada toplu bir halde ya- Zılmıştır. Kabul edilen maddeler ber- veçhi âtidir: 1 — Vatan 2 — Millet 3 — Devletin esas teşkilâtı 4 — Amme hukuku 1 — Vatan, Türk milletinin eski ve yüksek tarihi ve toprak larının derinliklerinde mevcudi yetlerini muhafaza eden eserle rile yaşadığı bugünkü siyasi si- nırlarımız içindeki yurttur, Va tan hiç bir kayıt ve şart altnda ayrılık kabul etmez bir küldür, 2 — Millet; dil, kültür ve mefküre birliği ile biribirine bağlı vatandaşların teşkil etti- ği bir siyasi ve içtimai heyet- 3 — Devletin esas teşkilâtı Türk milletinin idare şekli, vah eti kuva esasma müstenit o- lan bugünkü devlet şeklimiz- dir, Bu şekilde Büyük o Millet Meclisi, millet namma hâkimi- yet hakkımı kullanır. Reisicüm hur ve icra vekilleri hey'eti o- nun içinden çıkar, Hâkimiyet birdir. Kayntsız, şartsız mille- tindir. Devlet teşckküllerinin en muvafığı bu olduğuna fırka kanidir. 4 — Amme hukuku Türk va tandaşlarma teşkilâtı esasiye kanununun verdiği ferdi ve iç- imal riyet, müsavat ve arını mahfuz bu yetli esaslardandır. Bir dereceli intihal dir. Ancak vatandaşı intihap edeceğini tanıyabilecek vasıf- lar, şartlar ve v rla mi İ cehhze kılmak lâzımdır. Bunun setinde mesaisine devem etmi: tir, Nizamname encümeninden | gelen fırka programı projesi zakeresine ba Pırkamız enci.meni kamlarında bulunan fırka arka Zırlahan rapor Hi ma» | ! ni hususundaki mesainin üceyi vereceği güne andaşı yakından tanı ki ekte serbest barak- Bilâkis in yüksek ve de- tarihinde içtimai her moktadan birliğe istinat ettirmiş olduğunu bilen fırka- mız kadınlarımızın belediye in- | ll küm ml ak fırkamızca eh:'mrni. | ettiği insanları | hayatını | tihabında olduğu gibi meb'us intihabında da siyasi hakl kullanmaları için lâzım gelen | müsait zemini hazırlamayı bir vazife addeder.“Fırka ancak bu | ihi ve şerefli haya i un sıma etmiş olacağına kani- Fırkanm ana vasıfları Cümhuriyet Halk fırkasının ana vasıfları: — Cümhuriyet Halk furka- a) Cümhuriyetçi, b) Milli- i, e) Halkçı, d) Devletçi Lâyik, £) inkılâpçıdır. A — Fırka, ocümhuriyetin milli hâkimiyet mefküresini en iyi ve en emin surette tem- sil ve tatbik eder, devlet şekli olduğuna kanidir. Fırka bu sar sılmaz kansatle cümhuriyeti tehlikeye karşı her vasıta ile müdafaa eder. B — Firka cerakki ve inkişaf yolunda ve beynelmilel temas ve münasebetlerde bütün mua- sır milletlere muvazi ve onlarla bir ahenkte yürümekle beraber Türk içtimai hey'etinin hususi seciyelerini ve başlıbaşına müs takil hüviyyetini mahfuz tut- mağı esas sayar. C — İrade ve hâkimiyetin kaynağı millettir. İrade ve hâ- kimiyetin devletin vatandaşa ve vatandaşın devlete karşılık- lı vazifelerinin hakkile ifasını tanzim yolunda kullanılması fırkaca büyük esastır. Kanut- lar önünde mutlâk bir müsa- İ vat kabul eden ve hiç bir ferde, hiç bir aileye, hiç bir sınıfa, hiç bir cemaate imtiyaz tanımı yan fertleri halktan ve halkçı olarak kabul ederiz, D — eFrdi mesai ve faaliye- | ti esas tutmakla beraber müm- kün olduğu kadar az zaman i- ginde milleti refaha, memleke- ti memuriyete iriştirmek için milletin umumi ve yüksek men İaatlerinin icap ettirdiği işler- i sahada, E — Fırka, devlet idaresin- de bütün kanunların, nizamla- rm ve usullerin ilim ve fenlerin muasır medeniyete temin etti- gi esas ve şekillere ve dünya ihtiyaçlarına göre, yapılmasını ve tatbik edilmesini prensip kabul etmiştir. Din telâkkisi, vicdani oldu- ğunda fırka din fikirlerini dev let ve dünya işlerinden ve siya Sseten ayrı tutmağı milletimizin muasır terakkide başlıca mu- | vaffakiyet âmili görür. F — Fırka, milletimizin bir çok fedakârlıklarla yaptığı inkı lâplardan doğan ve inkişaf e- den prensiplere sadık kalmağı ve onları müdafaa etmeği esas tutar, 2 — Türkiye Cümhuriyeti halkını ayrı ayrı sınıflardan mü İ rekkep değil ve fakat ferdi ve içtimal hayat için iş bölümü i- tibarile muhtelif mesai erbabt- na ayrılmış bir camia: telâkki etmek esas prensiplerindendir. a rinceye kadar Ajanı, programın sonunu alamamıştı özet — Gazetemiri makineye ve. ..40)-4 — Bir izah Düyunu urmumiyede (eski para- I edilirken yapılan sui isti. Beyin isminden de bahsediliyordu. Körm Bey gi ktupta şu izahatı veriyor; sakdiye müdiriyetini terkettiğim k seneler ve İstanbul meliyesi- ,asından sonra vuku bulmuş ve binsendleyh, men'i hususunda tedbir almak vaziyetinden pek çok- tefsirlere mani olmak üzere mühte le neşrini rica eylerim efendim, İbrahim Necmi Bey Bir müddettenberi rahatsız bulunan o muharrirlerimizden İbrahim Necmi Beyin iyileşti- i ve dünden itibaren vazife sine başladığını memenuniyet le haber aldık. İbrahim Necmi Beye geçmiş olsun deriz. etmize gönderdiği | ihraz edilen mi vatfakiyeti temsil için “Milli yet” gazetesi küçük bir kupa takdimine bizi memur etti. İşte yüz haftadan beri her defasında heyecanla beklenilen birinciliklerin semeresini kü- İ çük hediye şeklinde takdim edi | yorüz. Bu, bir muvaffakiyettir. | Fakat heniz mektep sırala. İ rında İken gerek her haftanın vak'aları içinde en ehemmiyet: lisini seçmek ve gerek bunu yazmak suretile (hazırlanan gençlerin hayatta da daha bü- yük muvaffakiyetlere nail ola» İ caklarımda şüphe yoktur. Ayni zamanda kalben size daima merbut eski bir hocanız sıfatile hem kendi namıma ve | hem de “Milliyet” gazetesi ma- muna sizi tebrik ederim, ve ha: yatta çok çok muvaffakiyetler dilerim, Kupamız tevdi ediliyor Talebe eski hocalarını şid- detle alkışlamıştır. e Bundan sonra talebe arasma inilmişti İbrahim Necmi Bey “Milli yet” in hediyesi olan (o kupayı müdür Fethi Beye tevdi etmiş ve Fethi Bey de şahsan en çok puvan alan sekizinci o smıftan Mahmut Efendiye talebe namı na vermiştir. Kupa müdiriyet | odasına vazolunmuştur. Dünkü merasim münasebeti ile geçiri- len saatler çok samimi olmuş- tur, Talebe mevcudu Dünkü fırsattan bilistifade muharririmizin arzusu üzerine Fethi Bey mektebi gezdirmiş | ve izahat vermiştir. Mektepte 850 si leyli olmak üzre 1650 talebe vardır. Bunlar dan 1150 si Beyoğlundaki asıl binada, mütebakisi de Ortakö- deki binadadır. , Galatasaray'da eski adliye- den mektebe müdevver bina da milhim tadilât ve inşaat yapıla- | rak mektep haline ifrağ edilmiş tir, Bu binanm üstüne iki kat da İ ha çıkılacaktır. Ciddi talim ve tedrisatı ile bihakkın iftihar e- deceğimiz bu ilim ve irfan yu- vası tekâmülü ile beraber bü- yük bir rağbet görmektedir. Ta lebenin ders saatleri haricinde atıl kalmamaları için spor teş- kilâtı vücude getirilmiştir. Mektebin spor muallimi bir Amerikalıdır. Talebe paydosta futbol, voleybol, tenis, izcilik ve saire ile meşgul olmaktadır. Akademi mecmuası Bundan başka mektepte “A- kademi isimli Türkçe ve Fran- sızca ayda bir çıkar o mecmüa neşrolunmaktadır. Mecmua A- kademi tarafından idare olum. maktadır. Akademinin beş yüz | den fazla azası ve dört enci- meni vardır. Encümenler; neş- riyat ve cdebiyat, musiki, sim, temsil. Her encümenin çalısmak i çin ayrı oda ve atelyeleri çok muntazamdır. Haftanm muayyen gecelerin de talebeye konser verilmekte sinzma gösterilerek bedii ve eğlence ihtiyaçları temin edil- mektedir, sems Hariciye ve iktisat encümenleri ANKARA 13 (Telefonla) -- Bü- yük Millet Meclisi hariciye encüme- ni ciyasetine Saffet (İirzincam), maz bata muharrirliğine Mahmut (Siirt) kâtipliğe Zeki Mes'ut (Diyarbekir) Beyler, iktısat encümeni riyasetine Rahmi (İzmir) mazbata muharrisli- ine Ali Rıza (Mardin), kâtipliğe İzzet (Afyon) Beyler intihap edil- mişlerdir. Askerliğe davet Fatih askerlik dairesinden; Nisan 931 celbinde bir buçuk senelik sınıflara sevk olunmak üzere davet olunan 324 doğum lu efrat ile 1741 N. lı af kanu- nundan istifade ederek şubele- re müracaat edenlerden müret- tebat olmaması dolayısile baki- ye kalanların ve çıkarılacak cel be intizar etmeleri tebliğ oluz.) nan mükellefinin sevk mak üzere şubelerine o * re yl

Bu sayıdan diğer sayfalar: