30 Mayıs 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

30 Mayıs 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ekonomi , A YALA m © Yunanistan, garp memleketlerine 225 yemiş ve sebze ihracını temin 'e bu piyasalarda diğer memleket “sallarile rekabe edebilmesi için iyi tandardizee dilmiş maların ihracını keten ihraç edilecek yaş meyve sebzelerin beher kilosuna bif drah Bi prim yermeği kabul etmiştir. Ziraat nezareti bu kararın husulü üretile ve e maksada muvafık bir şe- #tmek üzere bir şirket teşkiline b “ar vermiştir. © Ziraat Bankası, Yunan Milli Ban- sas Devlet Şimendifer idaresi Mo- Şimendiferler idaresinin iştiraki- 'e tesis edilen bu şirket 15 haziran- Ian itibaren işe başlayacaktır... © Sermayesi beş milyon drahmi ola “ak tesbit edilen bu şirkete Ziraat (oankası asgari yüzde 51 ile iştirak e- #ecek ve kendi mürakabesi altına a- © Şirket merkezi Avrupaya yapacağı tışlar için Viyanayi merkez itti. haz edinmiş ve burada tesisine karar verdiği merkezi bir büro vasitasile kontrölün bizzat ifa “Dün Bakırköyle Yeşilköy a- tasında feci bir şimendifer ka- rası olmuş, henüz hüviyeti an- ılamayan bir asker tren altın “di kalarak ölmüştür. © Vak'aya nöbetçi mmüddei u- numi muavini Muhlis Bey 'ı yetetmiştir. Tren makinis tahtı tevkife alınmıştır. Bir müvezzi eniştesini öldürdü Evvelki gün Usküdarda aile ge- imsizliği yüzünden bir cinayet ol- müş, bir kayın birader eniştesimi öl- tür, Katil kayin birader posta müvez- inden Nureddin EF. öldürdüğü iştesi de berber Nuri Efendidir. “Nuri Efendi bir gün zevcesi ile cavga etmiş ve bu kavga esmasmda Zevcesinin mensup olduğu aile tahammül edilmez derece- le ağır küfürler sarfetmiştir. Hem- hitaben savrulan bu küfür- Nureddin Efendinin asabiyetini etmiş o da kavgaya müdahale ce Nuri Efendi bu sefer kayın daha ağır küfürler savur bıçağını kaptığı gibi hücum et- üş ve bir bıçak darbesi ile enişte. boğazında derin bir yara aç- | , Nuri Efendi bir kaç dakika kana ölmüştür. Nureddin Efendi du ummadığı neticeyi görünce he- | inen kaçmıştır. Fakat zabıta memur ları bir müddet sonra katili yakala” | muvaffak olmuşlardır. Vak'a- a müddei umumilik vaz'ıyet etmiş. Kadın yüzünden — Beyoğlunda Berber Hakkı Efendi Bir kadın yüzünden arkadaşı berber Yakup Efendiyi fona halde dövmüş- “Iki sandal çaldılar A (köyünde Tenagoz Ea “ Yunanlılar ihracatta neler gözetiyorlar? hracat işleri, her memlekette devlet me- 'elesi olmuştur- Komşularımız ne yapıyor ar? - Bir defada Yunanistana bakalım ! deruhte etmiştir. Bu büro ayni za- manda diğer şirketler tarafından Garbi Avrupaya ihraç edilecek malla rın kontrölü ile mükeleftir. Taze yemiş ihracı için teşekkül e- decek hususi şirketlerin asgari üç milyon drahni sermayesi olması mecburidir. Ve bu şirketlerin ihraç edecekleri emtia, Yunanistanda ih. raçlen evvel ye Viyanadan geçerken sahibi salihiyet memurlar tarafın. dan kontröle tabidir. Bu kontrölden maksat ecnebi piyasaların arzedile- cek Yunan yaş meyve ve sebzeleri- Bin iyi cins ve mükemmel bir suret- te amballj edilmiş olmasını temin- | dir, Yunan hükümeti bu şeraiti haiz ihraç edilen malların beher kilosu- na bir drahimi prim verecektir. Taze üzüm il mendifer idaresi va tertibatını hiz dört vagon teda- rik etmiş ve otuz vazon da Çekoslo- vakyadan kiralamıştır. Komşularımızda olup biten bu gi- bi şeyleri düşündükçe şu sual akla — Acaha biz; böleümetçe ve kek ça bu işlerin ehemmiyeti, fnidesi zumunu ne vakit idrak edeceğiz? Yeşilköyde en bir askeri çiğnedi Makinist tevkif edilmiştir. Kaza- nın tahkikatı devam ediyor. mitri isminde iki balıkçının sandal ları evvelki gün meçhul hırsızlar ta. rafından aşırılmıştır.. Sandallardan birinin kürekleri dün Üsküdar kıyı- larında bulunmuş, fakat sandaları © le geçirmek mümkün olmamıştır... Bir esrarkeş kalp sektesinden öldü Lâleli yangın yeri vuş denilen bir miş, polise verilen haber üzerine ce set karakol kaldırılarak, muayene ettirilmiştir. Muayene neticesinde bu hüviyeti meçhul şahsın kalp sek- esinden öldüğü anlaşılmış, defnine ruhsat verilmiştir. Fakat evvelce hüviyetinin tesbü icap ettiği için yapılan tahkikat neticesinde çok geç meden ölünün hüviyeti de anlaş. MİLLİYET CUMARTESI, 30 İnhisarlar Yeni teşkilât Ayın sonuncu pazar günü tebliğ edilecek Müskirat ve Tütün inhisar idarelerine, yeni teşkilâtları a- yın sonuncu günü olan pazar günü tebliğ edilecektir. Şimdi- | den anlaşılan ve tebliğ edilen mukarrerata göre bu idareler- deki şube müdür muavinlikleri lâğvedilmiş, bazı şubeler kaldı- rılarak vazifeleri kalanlara İs- tanbul ve taşrada diğer şubele- re verilmiştir. Açıkta kalanla vazifeler teklif edilmektedir. Bunlar, iki ay zarfında teklif e- dilecek vazifeleri kabül etmez- lerse açık maaşların kesilece ği,anlaşılmaktadır. Ali Şevket Bey Tevkifhane hastanesine nakledildi Zevcesi lelâl Hanımı öldürdük- ten sonra intihara teşabi ederek | demisi müdür muavini Ali Şevket | | Beyin Gümüşsuyu askeri hastahane | yazmıştık, Ali Şevket Bey dün sabah Beyoğlu has tahanesinden tevkifhane hastahane sine kaldırılmıştır. Yarasındaki teh- | like tammen zail olmuştur. Ağrı hâdisesinde iş- lenmiş efal İ Ağrı dağı harekâtı esnasında İ vetleri tarafından işlenmiş ef'a İlin suç sayılmaması hakkında bir lâyiha yapılmıştır. vi İ mecliste müzakere edilecektir. i Lord Athlon'un iki polisimize hediyesi Geçenlerde Ankarayı ziyaret eden Lord Athlon'a hududu- muzdan Ankaraya kadar Sakip ve Bahri Efendiler isminde iki polisimiz refakat etmişlerdi. Lort cenapları İngiltereden her iki polise kıymetli birer sofra takımı ile şu mektubu gönder- miştir: “Siz kıymetli Türk polisleri- nin vazilenizde gösterdiğiniz | fevkalâdelikle beraber şahsıma | karşı telkin ettiğiniz emniyet | ve muhabbet hislerine karşı | çok memnun kaldım. Sizi asla unutmayacağım. Taktim etti- ğim hediyemin kabulünü rica im. Doktorların aylık içtimaı (Başı 1 inci sahifede) çağırdığı halde mumaileyhin davete icabet etmediğini bildiriyordu: Bu mevele etrafında birçok doktor Soruyoruz! Istanbul İlanının haki- katen taliine acımak lâzım | geliyor. Bu bahıtsız lima- İİ zen idare ve inzibat ile İİ alâkadar olması lâzım ge- len bir liman dairesi vardır ki, limanda olup bitenler den hiç te haberdar değ dir. Yahut bade harahilba; ra haberdar olür. Meselâ İ bir deniz közası visa, yahit boğazdan her hangi bir va- bur gelip geçse, Jiman da- iresini ovak'adan haberdar edebilmek mucize kabilin- İli den bir şeydir. Çünkü bu ka | bi7 işlerde sür'ate vasıta o- lan telefon bir işe yarama: Alelekser liman dairesini en müstacel zamanlarda bi- le telefonla aramak isteyen şhude zahmet etmiş şısında alınacak'tedbirlerin başında bulunması Jâzım gelen bir dairenin, en bü. irtibat vsıtası olan telâfonunu bile bu kadar ih- mal ederse, diğer işlerini nasıl yürüttüğüne şaşma- mak kabil değildir. Çünkü | telefonuna cevap verme yen bir dairede kimsenin, İl hattâ bir hademenin bile bu | | Tunmadığına inanmak Jâ- zım gelir, Bu takdirde ise | geceli gündüzlü mukayyet olması icap eden mes'ul bir liman işlerini daki- kası dakikasına nasıl takip #diyor, diye Soruyoruz ! Belediyede Bar ve lokantalar Pahalı satanların re- simleri tezyit.edilecek Belediye iktisat ! müdürlüğü birahane, bar, lokanta, sinema ve emsali yerlerin satış ve du- huliye fiatları tetkik etmiş, bir etüt hazırlamıştır. Belediye | daimi encümeni, bu etüt üze- | rinde bu gibi yerlerin fiatlarını tetkik edecek ve yüksek fintlı yerlerin resimlerini yükselte. cektir. Bu suretle bu gibi yer- lerin fazla resim vermemek için fiatlarını indirecekleri zannedil mektedir. Süt işi Sermayedar bir Macar grupu ta- rafından bir süt şirketi teşkil edile. ceği yazılmıştı, Bu hususta belediye ye henüz bir müracaat yapılmamış. tar, Beton inşaat Belediye fen heyeti beton inşaat hakkımda yeni bir tamim hazırlamış tur, Bu tamime göre beton İnşaat te- mellleri ?0 derece hir zaviye ile mey letmek suretile binanm sikletine gö mıştır, Ölen Şebremininde oturan | lar söz almışlar ve bir doktorun bu | ve yerin altına iki metre kadar uza. maruf esrarkeşlerden 70 yaşında Ça- | şekilde hareket etmesi pek cok ten- | mabilecektir. Temellerin bu temdidi veya kaldırımın altıma gelmekle bera ber sokaktan geçen kabloları müte. umur Şevket olduğu anlaşılmıştır. şar nie ana sız Bir şekavet hikâyesi İzmirden bir akşam ili rilen malâmata göre, bundan bir!” müddet evvel Çoruma giden İzmi- rin sabık hapishane müdürü ailesine gönderdiği bir mektupta, Merzifonla Çorum arasında başından geçen bir vak'ayı anlatıyor. Mektuba nazaran Hüdai Beyle diğer bir kaç yolcunun bindikleri kamyon, yarı yolda iken karşılarına yirmi beş kadar müsel- lah şahıs çıkmış, bunları şoföre dur. durmasını ihtar etmiştir. Durma yınca kamyonun kurşunla lâstikleri- ni patlatmışlar. Bunun üzerine kam” yondakiler pusu alarak ellerinde ta- bancaları olanlar bir sat kadar eşki- ya ile müsademe etmişler ve cepha- neleri tükenince teslim olmuşlardır. Bunun üzerine şakiler yolcuların hepsini soymuş ve sonra hepsine de dayak atmışlardır. Mektuba naza. ran şakiler yolculardan beş kişiyi öl dürmüşler. Hüdai Bey vaktile İz- mir hapishanesinde yatan bir şaki ta rafından tanınmış ve o zaman yap- ağı bir iyilikten dolayı serbest bıra kalmış olduğumu da mektubuna ilâve kit edilmistir, Nihayet meselenin bir şeki halle raptı için etibba odasına havalesi aaamanasana — Birader evim yok, Benden üç odal: bir evin vergisini isti- | ka bir âlemde zanneder. Kap- yorlar . ağ İm Öyleyse ver birader. Sonra haciz koyacağız diye bir, de; ki bildiğimiz yeşillik değildir. ire odalı ev aldırmağa kalkarlarsa, ne yaparsın! © MAYIS hracat bahsinde Yunanlılar bize bir örnektir 1931 Eğer ana baba meydanı ne olduğunu görmek isterseniz, niz. Vapurdan çıkıp iskeleyi ko şar adımla geçtikten sonra kü- çük meydanı dolduran kamyo net, otobüs ve otomobiller ara- inecek derler. Bura da da aynen öyle... Otobüsler de boş bir yer bulabilen hemen yerleşiyor. Beraberinde getirdi ği yol arkadaşlarını düşünmü- yor bile. pek vakit yok!.. Çünkü kaplıcalara biran ev- vel yetişmek lâzım. Yükünü a- lan otobüs tozu dumana katıp ağaçlı yolun ilerisinde gözden kayboluyor. Benim gibi aya; nı biraz gevşek tutanlar da işte | böyle elleri böğürlerinde kalı- yorlar, Hele çok geçmeden kırık bir kamyonet bizim de imdadımıza yetişti. Bereket versin ki bura- da tarife usulü var. Yoksa bu kalabalıkta şoförler tutturabil- diklerine fiat isterler kim ne di yecek.. Fiatlar maktu: Otomo bil 2,5 lira, otobüs adam başı na otuzbeş kuruş... Kamyonet 30 kuruş... Fakat öyle viran kamyonetler ki her azası ayrı ses veriyor. Yol arkadaşları- mız arasında bir kaç tane ya- hudi var. İskeleden ayrıldıktan biraz sonra kamyonet zıp zıp zıplamağa başlayınca hepsini bir telâş aldı. Yiğitliğe yedire- medikleri için vakıa bağırıp ça ğtrmıyorlar amma renkleri kor kudan limon sarısına döndü. Hele yolun tamir edilen kısmı- na gelince sarsıntı pek çoğaldı. Kafam ikide bir tahtaya küt küt vuruyor. Demindenberi her zıplayışta üstüme abanan kısa boylu genç bir yaktudi, ikide bir arkadaşlarına sesleniyor: — Ayde be... inelum be.. bar saklarım in içine o yirdi be! Fakat, kamyonetin yaptığı oğultu arasında bu teklif güme | gidiyor. Bir aralık, üstüme aba i man bu şırlağan kokulu vatan- | daşa: — Az öteye gitseniz diyecek oldumdu. Aman efendi, meğer se o benim değil, ben onun üs- tüne abanıyormuşum. Tevekke li yavuz hırsız ev sahibini bas- tırır dememişler. Uzatmayalım böyle sarsıla sarsıla, yakut da- ha doğrusu düşe kalka kaplıca- | lara vardık. Yalova kaplıcalarına benim bu üçüncü gidişim. Onu her de faki ziyaretimde bir evvelkin- den daha cana yakın buluşu- mun sırrımı aplayamayorum, | Yalova, o yerlerdendir ki insan | orada kendini bu dünyadan baş İ bealar muhitinin yeşil Köşe ve ie zerre Istanbul cuma günleri nasıl eğleniyor? Yalova mevsimi başladı Güzel Yalovayı gören, , âdeta tatlı bir rüya görmüşe dönüyor... GM. da YA e ga Ana baba meydanı — Fiatler maktu: 2,5 lira otomobil, 35 kuruş otobüs, 30 kuruş kamyonet — Ayda be.. inelum be ! — Yalova her defasında daha cana yakın — Her zerresinden hayat fışkıran bu s hirli yuva... — Yeni yapılan halk otelleri zerre hayat fışkıran bu Sihirli yuvanın âdem oğluna vereceği ilk arzu, buradan hiç ayrılma- mak arzusudur. Ne yazık ki günlerin bu uzunluğunda Yalo vada geçirilen bir kaç saat, osu doya doya koklamağa kâfi de- 1... Sekizi kırk vapurile hare- ket ederek 10,45 te iskeleye va riyorsunuz. İskele ile kaplıca a (30) dakika Ek geçe Yalovadasınız. Av- det tam saat 17,45 dedir. Geri- ye kalan 6 saat içinde Yalova- nın akar sularından birinin ba şma giderek başımızı şöyle bir dinlemek bile mümkün olmu- yor. Ah, vakit olmalı da bu cen | netin ta kendisinde hiç olmazsa on beş gün yan gelmeli.. İnanı- nız ki bu on beş gün Yalova ha- yatı, sizi hiç olmazsa on sene evveline avdet ettirecektir. Kaplıcalarda yaptığım ilk iş aç karnma kaynak başında bir İ bardak sıcak su içmek oldu. | Gözlerim buğulanarak yudum Yudum içtiğim bu bir bardak su bende derhal tesirini gösterdi. Ayni tesiri büvet başında üçün cü bardağı yuverlayan ihtiyar bir hanımda da göstermiş ola- cak ki sıkılarak sordu: — Oğlum, buralarda destu- run (mebal) yok mudur? Etrafıma bir hayli bakındım. (Mebal) e benzer bir şey gör- meyince otellerin istikametini gösterdim: — İlerde olacak, valde.. Müdrir hassası kuvvetli o- lan bu suyun yakınında bir u- mumi helâya mutlaka ihtiyaç var. Suyu içtikten sonra kaplıca- da banyo almağa sıra gelir. Fa kat, banyolarda yer bulabilirse- niz... Maamafih, pek aceleniz varsa büyük havuz da pek alâ bu işi görür. Kurşunlu hama- mın havuzunu hiç ihmal etme ğe gelmez. Burası tam manâ- sile bildiğimiz eski kaplıca ha- mamları tarzında yapılmıştır. Sıra bamamlara larla yıkanmış havlulara kuru- narak banyodan çıktığınız za- man dünyaya yeniden doğmuş bitirip çıkmak üzere idim ki, dışarda bir erkek sesi banyo garsonile konuşuyordu: — Demek, hanımla beraber girebileceğiz... Garson bu suali lüzumsuz bulmuş olmalı ki gül — Elbette efendim, banyo- lar zati iki kişiliktir.. Biraz son ra, meşhur çınarlı gazinoda bu- gulu kaplıca havasını koklaya- rak sigaramı tellendirirken ki- mi tur yollarına, kimi büvet ba şına kimi, banyolarını almağa kimi, göz kaynağında gözleri- ni yıkamağa giden kadınlı er- kekli ziyaretçiler önümden ka- file kafile geçiyorlar. Gazinoda | rasladığım bir ahbap bir aralık sordu: İ — Yeni açılan pavyonları gördün mü? — Hüyur, dedim, görmedi, — İstersen beraber dolaşa- lm... — Fena olmaz... için ucuz olsun diye yapılan bu pavyonların nesini göreceksi- niz ya ben size bu pavyonların Yalovanım manzara itibarile en müstesna bir o mevkiinde, önü geniş bir ormana, arkası güzel bir çiçek bahçesine açılan iki kapılı, önleri balkonlu içinde iki kişilik karyolaları olan za- rif en asri zevke uygun şeyler olduğunu söylersem ne dersi- niz? Hayret! hem de hezâr ret! Bu güzel otelin. geceli 75 kuruş olmasına kolay kolay inanılmaz amma hakikat bu merkezdedir. Demekki her za- man en pahalı matâ en iyi ma- tâ değilmiş.... Kaplıcalarda ya- pılan yeni otel tesisatı bunun en yeni misalidir. Vapurun orta salonunda, bir genç erkek yanındaki hanıma — Bilmem sen de öylemisin diye sordu ben tatlı bir rüya görmüş gibiyim.! Öteki başını eğerek (tasdik etti: — Evet.. Yalovayı bir gördük, bir kaybettik!... . M.S. — remee — 60 milyon çiroz Balıkçılar cemiyetinin bir he Rumların mütevelli intihabatı Rumlar mütevelli intihabatı yapmak üzere Vilâyete müraca ai etmişler, müsaade istemişler Ist. Polis müdürlüğünden: Telsiz telefon ahizesi istimal edenlerin ve etmek istiyenlerin ruhsatname almaları mec- buridir. Buna riayet etmeyerek bilâ ruhsat radyo ahizesi istimal eyleyenler hakkında şid- detle takibatı kanuniye icra edileceğinden henüz ruhsatname almayanların posta telgraf telefon umum müdürlüğü namına İstonbulda büyük postahane binasında telsiz telefon şir- idiz müracaat eylemeleri lüzumu ilân olun iz üzdü. Sil kesin Gil iğ Şimdi siz dersiniz ki halk i-

Bu sayıdan diğer sayfalar: