27 Haziran 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

27 Haziran 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ekonomi Otobüsler Başka memleketlerde bu sene üzüm az! Şimali Avrupa ticaret mü-| Tütüncüler bir içtimaa imiz Faik B. üzüm tica- *ti hakkında Ticret odasına Ür rapor göndermiştir. Bu ra- Dorda Avusturalyada geçen se İtye nazaran az üzüm çıktığı irilmektedir. Geçen sens Avusturalyada üm mahsulü 46 bin tondur. seneki mahsul mikdarı da bin tondur. Kaliforniya üzümlerinde de 11 derecesinde noksan ştur. Diğer taraftan alı- İh bir habere göre Yunanis- İN bağlarında da üzüm mahsu biraz bozulmuştur. Bir kadın çağrılacak Samsun tütüncüleri, buhran hakkında İstanbul ticaret oda- sınınfikrini vuştu. Cumarte si ve pazar günü ticaret odası tütüncüleri bir içtimaa davet €- decektir. Bu içtimada yalnız Samsun tütüncülüğü değil bü- tün İeket tütünlerinin ge girdiği buhran mevzuu bahsola caktır, , Cenevre'de CENEVRE, 25 (A.A) Müstakbel hububat mahsulleri fazlasının ithali meselesini tet- kike memur komite, M. Fran- çois Poncet'i yeniden reisliğe intihap etmişti göztaşı ile intihar edecekti Eski bir vak'anın intiharda amil olup olmadığı tetkik ediliyor 1, Mahmutpaşa Özbekler tek nde oturan Fatma H. göz İM ecek intibere teşebbüs et 43, Haseki hastahanesine kal- tılmıştur., in atma H. ın, ifadesine naza- Ni sannesinin hastalığından iç essir olarak intihara teşeb Fakat bu teşebbüs b pler olduğuna da > verilmektedir:. İ, Fatma H. bundan bir kaç evel ayni tekkede oturan diye isminde bir ürmüştü, tihar teşebbüsünde bu va- işin alâkası olduğu tahmin © ektedir. Hİ &vde oturan Ahmet Hüseyin “İsi bir meseleden kavga et- Ni, neticede Hayri kadınla | bu kavga netice- | olduğu üç aylık İ Ahmedi hafif surette yarala- mıştır. Merdivenden düştü ve öldü Mercanda Muradiye cadde- sinde oturan sandıkçı Ohanesin 4 yaşındaki oğlu Karabet evde oynarken merdivenden düşmüş Bir otomobil kazası Kasımpaşada oturan 18 ya- şında Ömer dün gece bisikletle Dolmâbahçeden geçerken meç bul bir otomobil bisiklete çarp mış, Ömer başından relle yaralanmıştır. Motosikletler de biçakla | gır surette ya meri AAEAŞ ARAM Üsküdar kız san'atlar mekte- binde de bir sergi açıldı ri, iniştir. marride kızlarımızın ti tedir ve cidden ş3ya” fay öere de pekiyi * pasta, dondurma, muvaffak olmuş eserleri i takdirdir. Talebe & olmuş “ve beğenilmiştir. kahve ikram edilmiştir. İç Üsküdar kız san'atlar mektebinde dün bir müsamere teşhir edil- rasında verilen İ 1500 kadar Alman seyyahı ge ağır su- | İ tarafmdan bu 43 kişi hakkında İ nassur vak'asının Davetlilere | Bu mesele etrafında tahkikat MILLIYET CUMARTESİ Maarifte Seyahat Romanyadan bir! talebe kafilesi geliyor | Romnaya Darülfünunluların | dan br talebe grupu temmuz or | talarına doğru şehrimize gele- cektir. Talbeler beş gün kadar | kalacaklardır. Bu talebenin gitmesini müte | akip milli telebe birliği murah- haslarından ve bazı mektepler talebesinden mürekkep bir Türk kafilesi de Romanyaya gi decektir. Talebe Bükreşte a- ğustos başında aktedilecek ©- lan beynelmilel talebe kongre- | sinde hazır bulunacaklardır. Diğer taraftan evvelce Po- lonyaya gideceklerini yazdığı- muz tıp talebesinin seyyah de tahakkuk etmektedir. Polon yadan ruvfark cevap gelmiş ve hazırlıklara başlanmıştır. Tem muz nihayetinde hareket edile cektir. 1500 seyyah gelece! Bu sene seyyah mevsiminde şehrimize 19 seyyah vapuru gel miştir, Bu vapurların getirdiği seyyah adedi 6310 kişidir. Ge- lenlerden 1800 ü Alman, 300 ü Belçikalı, 250 şi Yunan diğerle ri Amerikalı ve İngilizdir. Ge- çen sene seyyah mevsimi ise 23 seyyah vapuru gelmiş ise de getirdikleri yolcu mikda rı daha azdır. Bundan başka a- ğustosta Montaroza vapurile leceki grup halinde gelen seyyahların mik- darı henüz anlaşılmamıştır. Bu malümat toplanmakta ir. Diğer yapurlar! Caddelerdeki inşaat malzemesi Mevsim münatebetile şehrin muhtelif yerlerinde inşaat ço- almıştır. İnşaat yerlerindeki malzemenin sokaklar ve yaya kaldırımları bozacak şekilde öteye beriye atıldığı müruru u- buru işgal ettikleri görülüyor. Bundan başka kum ve toprek yığınlarının rüzgârm tesirile etraftaki evlerin toz içinde kal- dıklarından şikâyet ediliyor. Belediye bu mahzurları kaldır- mak üzere bazı tedbirler alma- ğa karar vermiştir. Hüviyet beyannamesi vermeyenler Polise verilen hüviyet beyan namelerinin müddeti hitam bul duğu halde bazı kimselerin he nüz beyanname vermedikleri anlaşılmıştır. Yapılan tahkikat | merkezleri mıntakasında hüviyet beyanna 43 kişi ol. | iştir. Zabita tanzim olunan evrak sulh mah kemelerine verilmiştir. Halk bilgisi kongresi lecek, bu sene İstanbul'da yapılmasına karar verilen umumi kongre hazırlıkları etrafında merkezi umumi ile temas edecektir. Bir tanassur hâdisesi Akşam gazeteleririn verdiği malümat agöre, İstanbul pol müdüriyeli şehrimizde bir ta- tahkikatma başlamıştır. Haydarpaşada katolik mektebi klisesinde bir Türk kızının tanassur ettirildi- ğine dair bir ihbar vâki olmuş- tur. Bu kızın ailesi de polise mü racaat ederek kızlarının tanas- | sur ettirildiğine ve isminin Çe- | çilya konduğunu söylemiştir. | yapılmaktadir | kendisi te 27 Belediyede Otobüsler Talimatnameye göre bir boyda olacak Belediye tarafından bazır- lanan yeni otobüsler talimatnâ mesi daimi encümene verilmiş- tir, Yeni talimatnâmeye göre otobüzler ayni boyada ve yekne sak olacak ve karoserleri beledi yenin gösterdiği tipe uygun ola rak yapılacaktır. Otobüslerin lardan geçecekleri ve nerelerde duracakları bir levha halinde ü yerlerinde gösterile- . Şimdiki otobüsler biraz tla talimatnâmeye uydu- rulacak ve yeni çıkacak otobüs ler belediyenin kabul ettiği tip te olacaktır. Mülkiye müfettişleri- nin teftişleri Bir müddetten beri belediye de teftişat ile meşgul olan mül- kiye müfettişleri belediye mu- hasebesini, heyeti (o fenniyeyi, mezat idaresini teftiş etmişler- dir. Bu teftişler sui istimeli meydana çıkarmak veya bir ih- bar üzerine yapılmış değildir. Teftişat, sırf musmelâtın ye ni belediye kanununa derecei tetabukunu tesbite matuftur. Mülkiye müfettişleri bir kişi nin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet veren Agopyan hanı faciasınm tahkikatile iştigal e diyorlar. Bu elim hâdise o zaman bir çok dedikodulara sebebiyet ver miş, itfaiyenin iyi çalışmadığı, merdiveni olmadığı için yangın dak anların kurtarılmadığı- Bı iddia-edilmişti. Müfettişler, bu feci yangın- da itfaiyenin rolünü ve vazifesi ni yapıp yapmadığını tahkik e- | diyorlar, Vanlı katil Buraya kadar kaçıp geldi ve yakalandı Polis ikinci şube müdüriyeti Kürt adamı yakalamıştır. Osman bir müddet evvel Vanda birisini öl dürerek ortadan kaybolmuştu. Ora zabıtasınca yapılan tah- kikat neticesinde Osmanın İs- tanbula kaçtığı tespit edilmiş ve İstanbul polis müdüriyeti- ne bildirilmiştir. Polis 2 şube müdüriyeti tahkiktaa baş- lamış ve Osmanın Kasımpaşa taraflramda bulunduğunu tes. pit etmiştir. Bu civarda bulu- nan bir kaç Vanlı isticvap edil- miş ve Osmanın Azapkapıda bir evde saklandığı anla: if edilmişti man evrakile birlikte adliyeye verilmiş, müstartiklik tahkika- ta başlamıştır... Bir haftada evlenenler Fatih evlenme işleri memur- luğunda bir hafta zarfında ni kâklar: icra edilen çiftler şun- lardır; Şükriye H. — İbrahim EC, Münire H. — İsmail Hakkı Ef, Naciye H. Mehmet EF, Hürmüs H. — Leon Ef, lântin H. — Onnik EF,, Vesile H. — Yusuf E£,, Feride H Hüseyin Ef., Nazmiye H. — Hayri E£,, Zeliha H, — Cundi E£., Fatma H. — Ali Haydar EF., Emine Adalet H. Nuri EF., Lâmia H. — İsmail Hakkı E., Adviye H. — Mehmet Hu- lüsi Ef, Hayrünnisa H. Mehmet Ali EF., Zehra H. — Mustafa Nuri Ef., — Mehmet Hayri Ef., Maryan H. — Kemalettin Efendi Eminönü evlenme işleri me- murluğunda bir hafta zarfında nikâhları yapılan çiftler: Emine H. — İhsan Ef,, Zi- net H. — Ömer Lütfi E£,, Fat- ma H. — Cemal Ef., Havva H. - Ahmet E., Müyesser H, — Mehmet Sadettin E ir Niyazi E Cemile adi HAZİRAN sman isminde Vnlaı bir | Va- | Emine H. | 1931 Floryanın lekesiz, geniş sa- Güneş, Solaryum palasın göz alabildiği kadar uzanan ©- lenmiş beyaz kumları üstünde | alev alev yanıyor. Güzel Marmarayı önümüze açılmış bir pafta gibi en ufak Kıvrımlarına kadar ancak bura dan (seyredebilirsiniz. Sadi Marmarayı mı ya.. Marmara sahillerinin en güzel kadınları- nı da beraber! Henüz iskemlelere yerleşmiş | tik ki, arkadaşımın tanıdıkları | dan üç zat yanımıza geldiler. | Malüm ya, o dostlarımızm| dostları bizim de dostlarımız sa | yılı. Tanıştırıldık, selâmlaştık, | oturdular. Plâjda insanın bü- | tün dikkat hassası gözlerinde | toplanıyor. Evvel hiç konuş- | mıyorduk. Sonra yavaş yavaş a çıldık. Arkadaşım bir aralık cansız gibi kumlara serilen ol- gun bir kadını göstererek içini çekti.: — Yarabbi, bu ne boy bos, bu ne kalçalar. Sonra ilâve etti: — Bu ne bedeni. Gösterdiği kadına baktım, hoşur bir şey.. — Evet, ne beden, dedim, âdeta kale bedeni. Misafirlerden biri atıldı: — Fazla bakmayın, karış- | mam temaşa vergisi keserler... Ben cevap verdim: — Kendi hesabıma seve se- ve veririm bu vergiyi... Sabık bir tahsil memuru o- lan zat güldü: — En doğrusu birer i pulu yapıştırıp ğeçmeli. Kumluğun hemen ortasında zarif bir kameriyeyi andır, İ gazinoda çıplaklı bakarak dondurmamızı yiyoruz. Birisi dedi ki: — Yukarı çıksak ta alsak.. Gülüştüler: — Merak etme bütün gün a- lacağımız hep havadır. Muhavereler hep kumda oy- nıyanlara dair: —Şu yüzeni Mavna gibi.. — Olsun.. Sen su kesimin- den aşağısına bak. Bir zaman neydi o, biri öteki ne kızınca “bırak şu baldırı çıplağı..,, diye sözüm ona ha- karet ederdi. Baldırı çıplakları insan gel- meli de burada görmel Almanyadaki çıplaklar ce- miyeti mensuplarının bilmem bu plâjdakilerden bir farkı var mı? Meselâ işte şu önümdeki ka- | dm: Denizden kumluğa, kumluk- tan denize sekiz on defa girip | ihlâk biraz gördün mü? uğuşturmağa mı? Florya sahillerinde den Meğerse cildini oyumuşat- mak için krem sürüyormuş. Bu ameliyeyi bitirdikten sonra si- | ra gözlerini, dudaklarını boya- mağa geldi. Dürttüler: Bak, bak, gözlerini boyu: ! İ yor.. Yanlış, dedim, kendi göz lerini değil, bizim gözlerimizi boyuyor! Çepçevre kumluğu kuşatan sahada aileler için ne güüzel yuvalar yapmışlar. Topla çolu ğu çocuğu. At kapağı bunlar- dan birine. Arada bir deniz banyosu, kum safası.. Sonra yoruldun mu kumların üstüne | yan gel! Evvelki sene Fi kere daha gelmişt | zaman plâjlardaki tesisatın hiç bir ryaya —e Bs biri yoktu. Şimdi mevsim için en ufak sıhhi bir ârıza vukuun da bütün levazımile imdada ye- tişen muntazam bir sıhhiye ka- binlri açılmış. Her han, za karşısmda hemen geçecek motörler de var. Plâjda dikkati celp eden bir nokta bu. seneki mayole- rın çok kapalı olmasıdır. Gece gömleğilie denize gir- mek yasakmış. Solaryum palas ta vakit o kadar çabuk geçiyor ki, saatler âdeta dakika hük- münde, talık kararmağa başladığı İ halde hâlâ ayrılmasını canımız istemiyor. Treni kaçırmak kor- kusu olmasa gece yarısına ka- dar kalmak canımıza minnet! Tren dedim de hatırıma gel- Şark şimendifer kumpanya- sının İstanbul halkının sihhat ne kasti var, Trenin pahalılığı yüzünden bu güzel sahillerden Poliste silsilei meratip Göçen sene eylülde polis ve belediye zabıtası teşkilâtı tev- hit edildiği vakit merkez me- murlarmın adedi azaltılmış ve polis mevki komiserlik ve ser komiserlikleri doğrudan doğru ya merkezlerle muhabereye baş lamışlardı. Şimdiye kadar yapı lan muamelâtta bu şeklin mah zurları görüldüğünden tebdiline karar verilmiştir. Ba- dema polis mevki, komiserlik ve ser komiserlikleri daima ken dilerinden birer derece yüksek makamlar vasıtasile merkezler le muhabere edeceklerdir. Bun dan başka mevcut polis mevki- lerine yeniden 3 mevki daha ilâ vesi kararlaştırılmıştır. Yeni ih bul tarafında olacaktır mmm için Belediyede bir nizamname yapıld Istanbul cuma günleri nasıl eğleniyor? Artık plâj mevsimine girdik ! iz, güneş banyosu yapanlar Güzel Marmara en ufak kıvrımlarına kadar nereden seyredilir?—Alla- hım bu ne boy bos.. bu ne kalçalar, bu ne beden ? — İstihlâk pulu, temaşa vergisi.. — Aldığımız hep hava.. Değil mi ? — Gözünü mü boyuyor, gözlerimizi mi ? — Gece gömleğile denize girmek yasak! — Tren ucuzlamalı.. — Dünyanın ortası neresidir? lenler pek mahdut münhasır kalıyor. Düşü: kere: Florya gibi 45 — 50 da- kikada gidilen bir yer için birin ci mevki 85 kuruş bilet parası veriyorsunuz, Ayni mesafe için Anadolu hattının banliyö tren- lerinde 30 — 35 kuruş ancak verirsiniz, Seyrisefain, haftada iki gün — Cuma, - Flor le kendiliğinden halledilirdi. İstasyonda tren beklerken bir dükkânın kepenkleri üstün- de çok garibime giden şu 'üç ke lime yazılı idi: “Burası dünyanın ortası...,, Nasrettin hocanın dediği gi- bi inanmazsan git ölç... Levhanın dradan indirilmedi ğine bakılırsa şimdiye kadar ak iddia eden çıkmadı demek!, M.S. Köylerde kaçak tütün Tütün inhisar: muhafaza mü dürü İlyas B. İstanbul civarın- daki köylerde teftiş seyyahati- ne çıkmıştır. Bu teftiş seyyaha tinde Tavşanlı köyünde bir ev- de tütün kıymağa mahsus üç bunun | edevat havan ve bazı alit ve | yakalanmıştır. Diğer köylerde eskisine naza çalık azalmıştır. Xaçak iskambiller Günarrükten kaçak iskmabil İ kâğıdı çıkarırken cürmü meş- hut halinde yakal, fendi hakkında iki tiklik tarafından y | lan ta ileniştir. İs | tönt kimi tahkikat sinde Giro Efendinin tahliyesi apılmkata o netice ne karar vermiştir. Muhak Fakat o | das edilecek bu 3 mevki İstan: | gayri mevkuf olarak yap İ tar,

Bu sayıdan diğer sayfalar: