15 Temmuz 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

15 Temmuz 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Si Devairde devamsız memurların /Ticaret ve sanayi çoğaldığından şikâyet edildi (Başı 1 inci sahitede) | | iki iz memurların çokluğundan ederek; “Bu vaziyet kas etin randman almakta müşkülüt ine işaret etti, “ Tasırruf bütçesi Müstakil meh'uslardan Sırre Bey oemeli) 1931 bülçe iâyihasını Tasarruf bütçesi, mamile tavsif et- Ve bu bütçenin mali tarihimizde ii nam ile yer alacağını söyledi. Borçlar meselesi a ime aratorluğun burçlar mesele- le dedi ki: eçende bir takrir vermiştim. kara müzakeratı. tasrih etmiş at İstemiş- | Bey cevap verdi. va uğradığını söy- beki mamıştır. Vekil Beyin mevzuu ba ös beyanatı üzerine hatırladadır ki 0 puvan kaydetmiş olan düyünu hüvehbide birden sekiz kuruş fırla- Hakikat olduğu gibi söylenseydi wlet menfaat görecekti, Mazarrat eğil ; Şikâyetlere ehemmiyet verilsin Sırrı Bey mütealaben vergi kanun na temas ederek, her memleke- vergisinden müşteki olduğunu öyledi ve ilâve etti : — Hükümetin senelerden beri hal in şikâyeerin sem'i itibar etmeme bir gayrı memnunlar zümresi mey na getirmiştir. Buna bizzat hükü tin silki sebebiyet vermiştir. Bum- n sonrası için tavsiye ederim, ef- ir umumiyenin yükselen şikâyet- ine ehemmiyet versin... Tayyare cemiyetinin paraları Izmit meh'usu tayyare cemiyeti- in iane suretile topladığı paraların ili Müdafaa büt: mekdad lında yer almasma itiraz etti ve Medi ki: ister ki bu paralar mun- lam bir netice vücude getirsin, yok bükümetin noksanlarını t hası - bu şekil mevzuatımıza Uymaz. Yozgat meb'usu Selim Sırrı Bey erinden bağırdı: Midea uyar, sen onları bil- nozsin. cevap vererek: hari Sar söylediğim cihan ülema inin ortaya koydukları kaidelere üstenittir. Bunlara itiraz için onlar Memurların vazifeleri öyledir Ye ibresi kardeş — Kıbrısla Adana ermez de i ei Melev e inle Biri ire ödiyor, diğeri de Adana jandarma, İkisini ayni günde ve #te işinde araymız. Kıbrstakini ü başı düzgün, kunduraları boya iş başında görürsünüz. Adanadaki İkünkeinin başında tavaklarına m verir. Kocaeli meb'usu Bundan sonra eki daktilolarla memurların yn odada çalışmalarına itiraz etti: — Bu devamlı tıkırdı. Memurla- çalışmasına mâni oluyor. Dakti- £ ayrı odalarda ül ler daha çabuk yürür, İnhisar idarelerinin muhafaza teş tilâtmen ıslahı için bu sslahata teves ül etmeden evvel Rusyadaki usul- rin tetkiki talep etti, Liselerde okunan meccani talebe- yüklenmek istenen şark hizmeti- temas ederek; her memur muay- memuriyet müddetini meleke Mi tin her tafında geçirmelidir. Bu hiz- yalnız meccani talebeye yüklet ek doğru değildir. Dedi. Surrı Bey hükümetin geçen sene Meclise tevdi edip te müzakere ve rekabet ediyor, onların inkişaf. larına mâni oluyor. Mısıra giden pos. Hişşş. Buraya baksana... Çingene içeri girdi. — Bana bir çil kuruş ver. Falına bakayım. Kismetini söy liyeyim, e Kerime kadına bir çil küruş verdi Kadın su dolu köse ile bir parça ekmek istedi. Kerime ka- 'dının istediklerini getirdi. Fal- ci koynundan bir yazma çıkar- dı, kâsenin üstüne örttü. — Bu ekmeği alnında tut ba ayım da sana falını söyliye- Yim... Kerime ekmeği alnına kadar kaldırdı.Falcı biraz sonra kâse nin üstündeki yazmayı kaldır. talarımız iftihara lâyıktır.Bu postala rı diğerlimanlara da teşmil için idarenin kudreti vardır, zannetmiyo rum, Süpürge alacak parası yok. A- da vapurunun süpürgesini diğer va- purlara alıyorlar, Liman şirketini tenkit Transit ticaret için komşularımız si öldürüyoruz. vinç yapılmıştır. dır, Elemle söylüyorum ki İstanbul Liman şirketi limanı mal dir. Sizin vâsi muhayyel zümün mânasını daha der, Şirket teessüs ederken orada im ba edilen bir çok hukuk vardır. Pirede kayıkçılara binlerce lira tevzi etmişler. Vapurlar limana ya- vaşıyor, Kayıkıçılara iş kalmadı di- ye. Bizde mavunacıların duçar oldu ğu haksızlık ise meydandadır. Serbest mintaka meselesi ihmal ediliyor. Bu tesise ehemmiyet ver- mek lâzımdır. Komşular serbest mintaka yapıyorlar. Memleketimize gelen muhacirle rin şimendifer güzergâhında iskân edilmeleri lâzım gelirken bir uha cir siyaseti takip edilmemiştir. On lardan istismar çareleri düşünülmüş tür, Hayvan ihracatı Bu gün Yunanistana hayvanatın yüzde sekseni birden gidiyor. Orada Anadoluda hastalık vardır. diye hay vanlar karantinaya konuyor, Bu mu amele senelerden beri devam ediyor. Hastalık varsa hâlâ devam mı edi yor, yoksa bu halde neden hükümet teşebbüs edip te vaziyetini Yunanis tana anlatmıyor. Ticaretimiz sekte ye uğrayor. Size bir misal; Memduh Bey is- minde Malatyalı bir tüccarımız gö- tördüğü malık parasını bile kurtara mamıştır. İstikraz meselesi Suri Bey bundan sonra istikraz ak di meselesine sözünü intikal etlire- rek dedi ki — Hariçten memlekete para getir mek için istiklâli maliyi gözetmek ki zumdır. diyorlar. Bu gün istikraza mühtaç olmayan hiç bir devlet yok- tur, Yunanistan her istediği zaman para buluyor. Aldığı para ile faydalı işler görüyor. Biz de para verecek o temin etmek lâzımdır ki veri lecek para ile verimli işler yapıla- caktır. Bu hususta hükümetin naza- rı dikkatini celbederim. Hariçten pa ra gelmezse bu bütçe ile fazla refah göremeyiz. Hükümet hariçten para getirmek için bu güne kadar ne gibi teşebbüs Sırrı Beyden sonra Balıkesir meh usu Enver Bey mali vaziyetimizi tahlil ettikten sonra ortaya garip bir teklif attı Hükümet derhal (50) milyon lira ik evrakı makdiye tabettirsin ve pi- yasaya çıkartam, mukabilinde vergi mikdarını azaltan, Enver Bey bu teklifi müdafaa maksadile uzun iza- hat verdi. Ve Türk parasının suku- tundan endişe etmemek lâzım geldi ğini ileri sürdü. Maliye vekili tekrar kürsüye gel- di. Gerek Sırrı Beyin, gerek Enver | Beyin mütalcalarımı cevap verdi. Di ğer vekâletleri alâkadar eden itiraz. lara bütçeler ayrı ayrı görüşülürken | alâkadar vekillerin cevap vermeleri kararlaştırıldı. Maliye vekili bilhas- sa Enver Beyin teklifine cevaben de di ki —Biz bilâkis paramızın bir banka açtık, İ için | Elimizde mevcut para ve aksiyonları bankaya verdik. Acaba arkadaşım vaziyeti ol duğu gibi görüyorlar mu? Bendeniş kadar paramızı tesbit ve idhalât ile ihracatın sağlam bir para ile yapıl. masını temin etmek. Gazetelerden şikâyet izah etti Bu meyanda gözetelere hücumda bulundu, dedi ekmeği aldı.Kâsedeki suyun içi ne bakmağa başladı. Kadın göz lerine inanmıyor gibi bir müd- det o vaziyette durdu. — Ah benim güzel hanım- cığım, dedi. Sana yakında çok uzun bir yol var. Gönlünde bü- yük bir sıkıntı var. Kara yüzlü bir adam sana da sevdiklerine de fenalık etmeğe çalışıyor. Atlara eğer vurulmuş, iki er- kek atlarmı sürüyorlar. Doğdu ğun odada fena cinler varmış. Tehlikeler geçireceksin, ven de sevdiğin de ölümlerden kurtu- lacaksınız. Alevler var, her ta- , bankası (Başı 1 inci sahifede) a Bank de Geneve” den bir avans almak mec buriyetinde kalmıştı. Bank de Geneve'in tatili te- diyat etmesi üzerine bir müd- det vaziyetini muhafaza etme- ğe gayret eden Ticaret ve Sa- nayi bankası dün nihayet tedi- yatını tatil etmek mecburiye- tinde kalmıştır. Maamafih Ticaret ve Sanayi bankasının vaziyeti henüz vü- zuh kesbetmiş değildir. Tatili tediyat o muvakkattir. Banka- nın yeni bir avansla vaziyetini düzeltmesi muhtemel görül- mektedir. Heyeti idare bankalarla te- masa geçmiştir. Bir kaç gün sonra tekrar muamelâta başla- ması muhtemeldir. CENEVRE, I3(A.A.) — Cenevre bankası idare meclisi dün yeni bir içtima aktetmiştir. Meclis henüz ilânı iflâs etme- meğe ve bazı alâcaklılar mali müessesatın ocevabını (o bek- lememeğe karar vermiştir. Ala | caklıların talebi üzerine iflsın tehiri ve banka aktifinin muha fazası için tedbirler (alınması muhtemeldir. Cenevre bankası nin kapıları önünde büyük bir kalabalık beklemekte devam e- diyor. Hüseyin Cahit Bey Ankarada ANKARA, 14 — Sanayi ve Maadin Bankası idare meclisi reisi Hüseyin Cahit Bey bura- ya geldi. Banka hakkında İktı- sat vekâletile temas edecektir. Irak başvekili Bağ- dada gitti Irak başvekili Nuri Paşa Sa- it evvelki gün treni mahsusla Halebe hareket etmiştir. Ha- lepten Bağdada tayyare ile gi- decek olan Nuri Paşanın bu ak- sam Bağdada muvasaleti muh- temeldir. ni açarsanız. İntihar haberlerinin tafsilâtı.... acaba gazetecilerin içinde ruhiyat okuyan yok mudur? Bu gibi yazılar ruhlar üzerinde fona tesirler yapıyor. Bunu yazan kalemleri kır. mah, Gaze imiz sanayi ve tice- ret için sütunlar açmalıdırlar; Fiatle ir de ya m lüştü Bey istikraz yapmanın alı binde bulundu. Kent yağla çi rulmamız bizim geldiğini söyledi, “İstikrar yaparsak kurtuluruz iddin- sı yanlıştır.,, dedi. Ve Türk köylüsü nün vergilerden asla şikâyetçi bulun madığını söyledi, Yalnız bir kaç kü gük memur vergi tahkikatı esna- sında belki de vatandaşlara vermektedirler. Fakat Türk “m. 4, veriyi seyine sevine verir. de. li Karmanvo- acıları (Başı 1 inci sahifede) Son haftalarda da milletin siyasi iz'an ve medeni vicdanı- nu soyüp soğana çevireceği veh mine düşen bazı fazilet kar-| manyolacıları görüyoruz. Bu adamların o yapmaktan zevk | aldıkları yegâne şey, işlerine | gelmiyen her hakikat ve hay- siyeti darağacına çekmek, mu- | haletet namı altında siyasi kı- tar tariklik etmektir denilebi- lir, Biz bir cümhuriyet . İdaresi içindeyiz. Biz gerçekten de- mokrat bir devlet olmak isti- yoruz. Biz muasır, mütekâmil ve medeni cihanın mukadde- satı olan medeniyet umdeleri- ni cehil ve hurafe lâşelerile do- lu mazilere rağmen fethetmiş bir inklâp nesliyiz. Şu sebeple hürrüz, hürriyete taparız ve hürriyetin en büyük nişanele- rinden biri olan kalem, zekâ ve vicdan serbestliğini müda- faa ederiz.. Fakat bütün bun- adımız, medeni du yuş ve düşünüşün yüksek silâh latını, zekâ soyguncularile, ha- kikat kaçakçılarına kaptırmak değildir. Hürriyet kılıncını, ta- assup ve İrtica istibdadının €- linde serbest bırakarak © bü- yük methumu, devlet boğazla- mak, şereli öldürmek isteyenle re muini kati! etmek, değil sade siyasi gafletlerin, ayni 2 manda medeni çinayetlerin de en vehametlisi olur. Milletin yüksek idrakini kendi zekâları kadar kasvetli ve pespaye zan- nedenler bu noktayı pek iyi bil melidirler! Evet gene tekrar edeceğiz. Ortaya bazı haysiyet ve irfan kılıbıkları fırlamıştır. Ve bun: | Jar matbüatın hür havası vete karşı mücrimane bir müsa maha ve teşvik nefesi imiş gibi bir nevi derebeyliğine başlamış lardır. Türk milletinin diraye- tini bir aralik yankesici manev rasile çalıp çırpmak isterken kendileri nihayet bir de aşiret beyi tavrı takindılar! Lâkin memleketin medeni ve adli has sasiyeti Türk matbuatının şere fini katleden ve hürriyet boz- guncularına karşı kendini gös- termek isteyince yeni bir yay- gara başladı. Matbuat kanununda yapıla- cak tadilât istibdat getirecek- miş diye Bu şımarık ve şerel- siz şamata neye benziyor bilir misiniz? Başkasının cebine gi- rerken bilelinde polis pençesi görmüş hırsızın hürriyetsizlik- ten bahsetmesine.. Bütçe encümeni reisi Hasan Feh- mi Bey Sırrı Beyin bazı itirazlarına cevap verdi. Tayyare cemiyeti yara sının bütçeye ilâvesinin usulsüz al ma beyan etti. Varidattaki tah minlerde ise bütçe en samimi olduğu kanaatini tes endişeye hüzum olma. dığını ifade ett, Hasan Fehmi Bey sözlerini bitiriren memleketi kur taran, istiklâlimi temin eden büyük imar nisbetlerine girişen bu milletin bu tıkantı devrini kolaylıkla atlataca ğını ve gençlikten daima azim ve ce saret i ifade etti, Bülçe heyeti umumiyesi hakkımda başka söz isteyen yoktu. Bütçe fasıl larının müzakeresine geçildi. Büyük Meclisi, Divanı muhasebat, Ri yarn sazt 14 te toplanacaktır. rafta alevler görüyorum. Bu son sözler tehdit âmiz bir surette çınladı. —Haydi git kadın.. Fakat olmaya ki buraya © geldiğini beni burada gi kimse. ye söyliyesin... Falcı Kerimenin yaralı ru- hu üzerinde meşum bir tesir bı rakarak çıktı gitti. Sadrazam kızı bu fena hatırayı zihninden silmek istiyor gibi elini alnında geçirdi. Keder sür'atle ilerliyen akşam gölgeleri gibi ruhunu kararttı. Acaba hâlâ kadının sözlerinin tesiri altnda mıydı? Meçhul bir ses kendisine: Ke- rime! Kerime! Hiye seslenir gi bi oluyordu. Artık Kadri Bey de yanında dğildi. Aşkının ha- yatının tehlikye maruz bulun. duğunu düşündükçe yüreği za geliyordu. İki günde çocuk luk ve genç kızlık çağının geçti Hayır Etendiler, masumla- nn şerefini, kupdakçılarla hay siyet katillerinin (âsallutundan korumağa çalışmak ancak ba- sit ve elzem bir adalet vecibe- sidir. İstibdat ve tahakküm de gil. * Dolandırıcılığı. sahtekârlı- Za, yankesiciliğe karşı mevzu kanuni ahkâm, şâhsi hürriyete münafi midir ki Matbuat cera- imine karşı tedbirler düşünme ve yazma serbestliğine muga- yir olsun? Bilâkis ben kendi hesabıma şunu iddia ediyorum: Matbuatı küfür ve bayağılık bollunğun dan kurtarmakladır ki fikir kıt lığı içine düşmüş kafaların kim Ter olduğu kolayca görülecek- tir. Ve gene o zamandır ki ilim, | ği şu memlekete uzun bir müd. detiçin veda edeceklerdi. Babasından ayrılacağın dü- şününce gözleri yaşardı. Kadri Bey eve dönmeden evvel Kari. me sevgilisile kaçmak üzere bulunduğunu gidip babasına haber vermek istiyordu. Evlât muhabbeti kendisini bu vazife. i icbar ediyordu. tt parçası üzerine münasip birkaç satır yazıp ev. i hiz iye bıraktı, Bu ka dımı Çaris Baker bulmuştu, o- nun için kendisine itimat çaiz- di. Kerime Hanım evden çıkın. ca mümkin mertebe arka sokak ları tercih ederek Sişliy * doğru yollandı. Kendini her ihtimale karşı tanıtmamak içi ir. tünmüştü. Bir müddet yürü. dükten sonra bir kupa araba. (Başı 1 inci sahifede) çelerimin varidatı vasatisi alına rak takdim edilse idi o zaman bütçenin 201 milyonluk bir ra- kamı ifade etmesi lâzım gelir- di. Halbuki, hayatı biten en ya kın bütçe senemizde aldığımız. varidat 189 ilâ 190 arasında- dır, Bütçe hazırlanırken bütçe- de sağlam bir rakama vâsıl ol- mak için esas olarak en yakın sene varidatını ve bu varidatın tahakkukatını değil tafsilâtını nazarı itibare aldık. Huzuru â- linize bu suretle geldik. Binae- naleyh bu bütçemiz normal he- sapla yapılmış bütçelerden “bu noktadan farklıdır. Bu noktayi tebarüz ettirdikten sonra ra- kamları arzedeceğim. Tahsilât 1930 senesi zarfında tahsi- lâtımız 189 - 190 milyon arasm dadır. Ondan evvelki senedeki tahsilâtımız 206 milyondur. Tahsilâtımız bu kadar tenaküs edince bizim için en muvafık ve selâmetli usül son sene tah- silâtımızı esas tutmak olmuş- tur.Varidatımızı bu suretle tah min ettikten sonra istediğimiz tahsisat miktarını varidata uy- durmak çaresi hükümetin mü- him bir düşüncesini teşkil et miştir. Bütçe tevazününü bü- tün devlet işleri üstünde telâk- ki eden hükümet 1931 bütçesi- le teklif ettiği tahsisatını 186 milyon 450 bin lira olarak tes- bit etmiştir. Bu rakamın 4 se- ne bütçesile yani 927-928-929- 930 seneleri bütçelerile aldığı- mız tahsisat ile mukayese eder sek enaz tahsisatı ihtiva eden 929 bütçesine nazaran takdim ettiğimiz bütçede istediğimiz. İ tahsisat 8 milyon lira noksan- dır, Bunun için de bir taraftan irat bir taraftan da masraf kay dedilen tayyare cemiyetinin ve receği 2,422, ,000 lira da dahil. dir. O halde doğrudan doğruya vergilerimizden almak istediği miz 184 milyon liradan ibaret- ir. Bu vaziyet dahilinde 927 tçesine nazaran bu sene büt çesinin irae ettiği fark 10 mil- yon liradır, Müteakip senelerde verdiği- niz tahsisatlar ile bu tal t bidayetten B. M. Meclisinin kabul ettiği münakaleler ve tah sisatı mı rle kabul e- dilenden tahsisat hariç olmak üzere arasındaki fark daha çok- tur. 929 senesinde 220,800,000 olmak üzere arasındaki o fark daha çoktur. 929 senesinde 220 milyon 800 bin, 930 da 222 milyon 646 bin liradır ki bu ra- kamlar iptida B. Milet Mecli- sinin kabul ettiği tahsisattır. Bu sene layyare cemiyetin. den hem varidat, hem masraf ilâve etmek suretile aldığımız 4 milyon 400 bin lira d: bil'olduğu halde istediğimi: tahsisat 186 milyon 450 bin li- ra olmasma göre yüksek Mec- lisin geçen sene kabul buyur- muş olduğu 222 milyondan bir denbire 184 milyon liraya in- mek için nekadar bir gayret sar folunduğu tahmin olunabilir. Şunu da ilâve etmeli ki fevkalâ de tahsisatla ve sona muhase- bei umumiye kanununun terviç ettiği tahsisat dahi nazarı iti- bara alınırsa geçen senenin tah sisatı 230 milyondur. haysiyet ve ciddiyet gibi kıy- metler üzerine kurulu bir ten- kit ve muhalefet görmeğe im- kân olacaktır, Fazıl AHMET dar gitmek doğru deği Eve yakım bir noktada arabadan in- di, yaya olarak yerine devam etti. Bu sırada musırrans bir su- vette peşisıra gelen bir ayak sesi nazarı dikkatini celbetti. Acaba kendisini bir takip eden mi vardı? Yok, buna ihtimal verilemezdi. Çünkü kendisinin İstanbul'da olduğunu Kadri Beyden başka kimse bilmiyor- du. Fakat biraz daha gidince ayak sesinin musırrane takibi karşısında şüpheye mahal kal- madı. Kerime merakla başını çevirdi, fakat tam o anda peşi- sıra gelen bir adam hızla bir bu suretle muakkıbinin büviye tini keşfedemedi: Pek aşına olduğu konak ni- bayet köşe başında Maliye vekilinin | . İhtiyat Mali işlerde daima ih Bunun için vaziyeti dünya buh ranının bize olan sirayetini de nazarı dikkate alarak bu bütçe yi bu suretle huzuru ki ktim ettik.Hattâ doğrudan doğ ruya adi masraflarımız için is t imiz para bu miktardan da daha azdır, çünkü bütçemi» zin içinde teşekkül etmiş olan Cümhuriyet merkez bankasına ayrılmış olan 1,834;000 lira bir para vardır. Bu'vaziyete göre yalnız devletin adi hizmetleri için bütçenin içinde | görülen miktar 182,184,000 liradan iba rettir. Geçen sene kabul buyurul. doğrudan doğruya o muhasebei umumiye kanunu mucibince ilâ ve etmekte olduğu tahı hariç olarak 40 milyon bir fark vardır. Açık bütçenin tevlit edeceği mali felâketi da. ima nazarı itibara almak mec- buriyetinde olduğumuz içindir ki geçen sene filen yaplığımız tahsilât fevkinde tahsisat iste- meği doğru görmedik. Varidat kanunları Bu bütçeyi tahkim ettiğimiz esna da henüz varidat kanunları Meelisi âlide tetkik ve tasdik buyrulmamış- tır. Bunlar tetkik ve kabul buyruk. ettiğimiz bütçe Üzerinde umum bütçeden daha boş buçuk milyon li- | ralık bir tenzilât yapmak lâzım gel. | di, Bundan maada bütçe encümenin de vuku bulan müzakerat neticesin- de mülhak bütçelerin masrafları üze rinde dahi tenzilât yaparak oradan aldığımız varidat ile doğrudan değ ergilerden aldığımız varidatı cemettik. Eğer bütçe encümeni kabul buyurduğu rakamları nazarı tetkike alırsanız köreceksimiz ki ge- çen seneki bütçe ile bu seneki bütçe | arasında hemen hemen her bütçede | dört daire müstesna olmak üzere mübim derecede tenakus vardır. Hat tâ maliye, düyunu umumiye, müda- fani milliye, iküsat bütçelerinde gö- rülen yekün hemen hemen tenzila- tan dörtte üçünü teşkil etmektedir. Bütçeyi tetkik buyurduğunuz za- man devaire verilen tahsisattan val- zilât yapılmıştır. Müdafani milliyede bu noktadan yapılan tenzilât bilhas- sa nazarı dikkate çarpar, bu jandar- ma bütçesinde de göze çarpmak icap ederse de jandarma kuvveti bu sene bütçesile tezyit edilmek kararı kar. şısındadır. ve o tezayüt dolayısı dir ki jandarma bütçesinde görülen fark geçen sene ji bütçesinin ancak münakaleden sonra aldığı 15 bin liralık tahsisai ibarettir, Ko- laylıkla anlaşılacağı üzere bu bütçe. ye dokunulmamasmın sebebi jandar wa kuvvetinini. tezyit “edilmesidir. Adliye bütçesi Fazla görülen bütçe adliye bütçe sidir. Bütün bütçelerde tenakus ol. duğu halde burada 324 bin liralık bir tezayüt göreceksiniz. Malümu â- linizdir ki haliç ile en ziyade temas eden adliyelerdir. Adliye kuvvetleri- mizde şimdiye kadar tebligatı jandar ma vasıtasile icra etmekte olan mah kemelerimiz tam tebligatın zaman da ve usulile vuku bulmamasından dolayı daima teahhürata maruz kalı. yordu. Bu sene bunun için mübaşir ler ilâve ediyoruz. Fasıllarda göreceğiniz üzere ikim- <i olarak ilâve ettiğimiz mikdar mah izahatı Şimdiye kadar açık kalmış olan yerlerimizi kadro halinde ve kadroya açıklar yokmuş gibi fili bi İ kadro yaptık. Açık maaşı Bütçe encümeni ile müştereken a teshil için bundan başka care de çö rülmemiştir. Deniz ve kava Bundan maada (azlası ir. Deniz bütçesinde normal ulurak Gaz lalık yoktur. Bilâkis inşe noktasın. dan kara bütçesinde olduğu gibi tenakuş yapılmıştır. Görülen bu faz © alık Yavuz gemisinin bu seneye ait verilecek taksitinden ibarettir. Hava bütçesinde görülen ili rik, yon üç yüz bin liralık fazlalık ta doğruda, m doğruya tayyare cemiyo- alınacak olan tayyare in konulmuş 2 milyon 400 bin liradan mütevelliltir. Es» sen arzettiğim bava kısmının tayya- re cemiyetinden gelen parası tenzil edildiği halde tenaküs vardır. Deniz faslı mahsusunda Yavuzun icabettir. diği masraflardan başka iaşelerde te- maküs vardır. Müdafani memleket i- çin siparişedil in malzemenin muhafaza (et tik. Ve asli mahsusunu aynen büt- geye koyduk ohalde bu iki bütçedeki tenzilât Müdafani Milliyede ve ta - sarrufatın: yaparken büyük bir kas- mı da memurlar üzerine aldık. çıkta kalan memurlara açık ewşları ni ne surctle temin edileceğini tesbit ettik öyle ümit ediyorum ki bütçe- den dolayı açıkta kalaçak “olanlar hem kanuni olan maaşlarını alacak. lar ve hen de maddelerde yörüleceği mütevellit farklar bir sene müddetle verilmiyecektir. Bilkasta 30 seneyi ikmal edip te teknüt olanlar alacak- ları para bu süretle çıkaçaktır.. 927 - 928 ve 929 senelerinin tah silâtm: nazarı dikkate alırsak 927 de 193 milyon 248 bin 928 de 205 milyon 66 bin 929 da 206 milyon 186 bin liradan ibarettir. Bunların vasatisi alındıktan sonra huzuru âli. nizde tetkik edilecek varidat bütçesi 201 milyon 494 bin olmak icap eder ki bunu almadık ve bu sene yam * 930 mali senesi içinde yapmış oldu- ğumuz 18 milyon 903 bin 300 lira tahsilâtı hakiki bir tahmin olarak ele aldık bütçeyi bu suretle tahmin et- tim henüz heyeti âliyenizde varidat kanunlarının müzakeresinden evvel olan bir tahmin idi. Maliye vekili dünya buhranıadan bahsettikten, diğer senelerin varida verdikten Varidatta nazarı itibara aldığı- mız mesailden biri de heyeti celileni ze evvelce takdim edilip kesbi kati. yet eden kanunlarla yaptığımız ten- zilâtur. Milletin verimi derecesinde yapılmış olan bu tenzilâtla ancak bu. makine idare olumur. Bundan fazla tenzilât yapmak devletin muamelâtr nı sektedar eder, Esasen yapılan ten zilât pek mühim © bir mikdardadır. | Kanunlar heyeti celilenizden çılmış | tır. Pekâlâ bilirsiniz ki eski arazi ka | nununda hem muafiyetler çoktur, hem de nisbetler tahfif edilmiştir. Kabul buyurduğunuz musakkafat kanununda geçen seneki mükellefi. yet binde 170 iken bu seneye 96 ya | indirilmiştir, Ondan maada bir çok muafiyetler kabul buyurdunuz. He- nüz meclisi âliden geçmeyen ve fax kat encümenlerde bulunan muamele vergisinden bütçe encümeni yalnız dahilde alınmatkıa olan kısımdan yüz de elli tenzilât yaparak rakam koy- muştur, Hariçten gelen 9 1/2 ve on milyon Hira bir varidat hal de geçen seneki yekün 160 milyon lira idi, Bütçe encümeni heyeti celi- yapılmıştır. Bütün bu tenzilât yekü için makine tedariki maksadile ko- nulmuştur. Binaenaleyh, diğer büt- gelerde görülen tenakusa mukabil adliyede 324 bin liralık bir tezayât yapılmıştır ki halkın muamelâtime kerle kuşatılmış olduğunu gö- rünce hem şasırdı, hem de fe- na halde merak etti. Telâş ve endişe içinde kendini harem ka pısma dar attı, Kapıyı açan cariye karşısın da Kerime'yi görünce bir çığ- lık kopardı: —Aaaaa... Küçük hanımmış. Ahretliğin teessörü çehre- sinden anlaşılıyordu. — Ne var kı? Babam nasıl? hasta... Bu sefer çığlık koparmak sırası Kerime'ye düşmüştü. Bir deli gibi içeri girdi, doğru ba- basının yatak odasına koştu. Yusuf Paşa perişan bir hal. de yatağımda yatıyordu. Üstü. ne kapanan kızmın saçlarını | tiren kocam İbrahim yorgun parmaklarile alnından sına bindi. Araba ile konağa ka * Kerime konağm çepeçevre as- itmeğe çalışırken Kerime hay- vergilerdeki nu 8 milyon liraya baliğ olmuştur. (Gazetemiz makineye verildiği da kikaya kadar mutkun sonu alınma mastar.) kırıyordu: : - — Babacığım... Bak, ben gel dim... Kızın Kerime . Bana söyliyecek bir sözün yok. mu? > $ Başımı babasınm hareketsiz duran omuzlarına sürüyordu. Hasta acınacak bir halde i- çini çekti, fersiz gözlerini 5. nünde diz çöken kızına çevirdi. — Ne oldu sana, babacığım... Güneş mi çarptı? da Hünkârın gazebine uğra dım Padişah aleyhindeki bazı | tasayvarlarımı haber almış attâ sen bile işin içindesin. Sen bile Hünkürm gazebine uğramıyacağından emin ola mazsın... —Bu felâketi senin başına

Bu sayıdan diğer sayfalar: