3 Eylül 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

3 Eylül 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Asrın umdesi gin ör 3 EYLÜL 1931 IDAREHANE — Ankara cadde. si No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, stanbul. Telefon numaraları: 24811 — 24312 — 24313 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için aylığı 400 kuruş 800 kuruş 70, 140 1400 ,, 2700 — Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nushalar 10 kuruş Ter. Gazete ve Mtbaaya ait işler işin müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilanların mes'uliyetini 3 6 n Bugünkü Hava Dün azami hararet 27, asgari 17 derece idi. Bu- | gün rüzgâr poyraz hava açık. Yenibahçede Stadyum!.. Gecen gün öğle yemeğin- den sonra sicak bastı. Midem dolu ve başıma boş olarak hül- yaya dalmıştım. Bu hülyam es- masında ben Beykozda oturu- yormuşum da Yenibahçede de | Şı seyretmeye gidecekmişim.. Evde hesap ediyoruz: — Bugün salı, cumaya Yeni bahçede İstanbul O muhtelitile Karakunculoz takımı arasında futbol maçı var. Maç saat üç- te başlayacak.. Eminönünden kalkan ilk tramvaya yetişmek imkânı yok... Herkes sıra nu- marası o alacakmış... o Geçen tramvaylara binersen stadda iyi bir yer bulamayız. Her beş dakikada bir tramvay kalkıyor muş. Bir tramvayda altmış ki şi olsa, maça da altı bin girse tamam yüz sefer lâzım! “Beş dakikada bir sefer olduğu- na yöre saate 12 sefer eder ki; yüz sefer için tamam sekiz bu- şük saat çalışacak demektir. Eh oranın halkı için de bir bu | şuk saat çalışırsa 10 saat eder. Saat üçteki maça halkı" taşı- mek için sabaha karşı beşte se Tere başlamak lâzım, O halde bir perşembe akşamı son va- purla karşıya geçeriz. Sirkeci- | de bir otelde geceyi geçirir, sa © bahleyin ilk tramvaya bineriz.. Yanımıza da biraz yiyecek a- > rız.. Patlıcan dolması, üzüm, peynir, ermek bir testi de su!... Ha çocuğun emziğini de unut- ayalım... Tabii sabahleyin sa xt birde stadyoma varırız. A- almış ise girer güzel bir yere Seşiriz. Açılmamış ise açılınca ya kadar kapının — karşısında #öyle bir şekerleme kestirecek kadar bekleriz. Elbette açılır, Bireriz.. « — Akşam dönmek de, ilk © Maftayımda maçı orta yerinde © İwakır, çıkarız. o Çünkü eğer maç beşte biterse, bütün halk “ramvaylara hücum edince yer olmaz.. Hele Akvam cemiyetinde hububat işi tetkik.ediliyor | ve poktai nazarlarımın — beyanı için | (Başı 1 inci sahifede) tesinin bu yakınlarda gördüğü işler hakkında izahatı havi olan ve M. Curtius tarafından hazırlanan rapo. ru tasvip etmiştir. Meclis Suriyeli, Rus ve Ermeni ilâh... mültecilere ait ve muamelele rin tasfiyesi hususundaki plâna müteallik raporu Cemiyeti Akvam büyük meclisine göndermiştir. M. Curtius'ug raporu CENEVRE, 1 A.A. — M. Ler roux Akvam Cemiyetinin © açılma celsesine riyaset etmiştir. Meclisin M azası arasında ezcümle M. Mas- siğli, Grandi, Curtius, Lord Cecil, Zameta, Matos, Gonzales ve Prada görülmekte idi. Sabahleyin kabul edilmiş © olen M. Curtius'un raporu şu noktaları ihti itmektedir: 1 — En »iyade mazharı müsaade millet © muamelesini atbikinden meydana gelen bazı ihtilifat hakkın da iktisadi komitenin kararları; 2 — Gümrük istilâhat Gihristinin tevhidi projesine ait kararlar, — Ak- vam Cemiyeti bu projeyi © mutalen biz ön sırada olduğumuz için en son çıkanlar arasında kala- cağımızdan ancak gece yarısı tramvay bulabiliriz. Halbuki bir maç seyretmek için iki ge- ce evden barktan olmaya ta- hammül edilmez. Eğer tram- yaylar saat beşte halkı tekrar | aşağı indirmeye başlarlarsa bir on saat ta onun hesap İ etmeli. o O zaman son seyirci ancak sabaha karşı saat üçte Sirkeciye inebilir. Onun için... Biz....,, Bu esnada kendime geldim.. Ve bu hülyam hakikat olmadı- ğma bin şükür ettim . Boş şişe Boş şişenin bir dostu var- dır: Çingeneler, süpürge ile de * zi de düşmanı .. Ben size bun- ceğim.. Malüm a! Din bir vic- dan işidir. Buna kimsenin ka- rışmak haddi değildir.. Yalnız dükçe aklıma bir sual gelir: A caba neden diye ceksiniz ki; — Bu bir vicdan meselesi- dir, sanane? — Amenna! Orası öyle! Fa. kat ben gene işin içinde Allahı araştırmaktan başka şeyler a- rarım ve ekseri de bulurum.. İsmini söylesem ekserinizin | tanıyacağı birisi vardır ki; bil- j mem kaç sene evvel müslüman olmuştur. Sebebi o zaman bir menfaat temini ii « Bu men faat maalesef temin olunama- mış ve bu tebdili din hâdisesi beyhude yere olmuş... Şimdi bu zata soruyorlar. mış. diniz.. O da şu cevabı veriyormuş: — Efendim! Bir boş şişenin üzerinde tuzruhu diye olan eti- keti gülsuyu diye tashih etse- niz, şişeye bir değişiklik verir i7... Ben de öyleyim... Evet! Bir boş şişe için o öyledir. Ve boş şişelerin dostları vardır. FELEK .. 1 Miliyet'in Edebi Romanı :11 İBAŞI DÖNÜKLER N vi Nebil büsbütün şaşa- sine söylemeliydi? 8 Ahmet Nebil ne söyleyeceği- © me karar vermeden Süheylâ H. yle. Siz daha pek iz, Nebil Bey. Bun rn hiç ehemmiyeti yok. Ne 2 olsun, biz Pazar akşamı iyafetimizi yapacağız. Beyhu- ir vesilelerle bu kararı bozma Haydi canım, ne merak sunuz? Böyle şeyler ta- levi gibidir. Bir parlaf, bir Pazar alışamı sizi kaca. İbrahim Necmi <) olmaz mı? baha karşı bu uzun ve kyifli gecenin zevk adamları, artık ayrılmak ihtiyacını duy- dular, Nihat İlhami, Kemal Re ha, Ferit Necdet, Yazıcı zade Nazmi, Doktor Lütfi Beyler yandaki odada pokeri bitirmiş- İerdi. Kemal Reha hesap neti- cesinde kârlı çıkan o Nihat İl hamiye: — Boşuna değil: malheu- revx au jeu, heureux en amour derlerya! Diye takılıyordu... Semiha Nazmi Hanım kocasile Ferit Necdete: — Süheylâ Manımı evine bı | Ti,'sü rakır, döneriz. Müsned Dabter Tâtfi Rav arasıra din değiştirenleri gör- | — Canım niçin dininizi de- | ! reyya Mebruke Numan Hanı. | Kemal Reha Beyin ısrarlarn- MİLLİYET PERŞEMBE, 3 birkaç haftaya kadar kendi azası 0- lan ve olmıyan hükümetlerin emri- ne sade bulundurabilecektir. 3 — Bakarı hayvanatın himayesi için bitaraflık mukavelelerine dair ilk projelere ait bir teklif, 4 — Menşe markalarına ait ola- vak iktisadi komitece verilen karar- lar, M. Politis'in talebi CENEVRE, 2 A.A. — Hububat hâkkındaki raporun tetkiki esnasın- da M. Politis hububat istihsalâtı le- hine olarak derpiş edilen tedbirle in diğer zirai mahsullere de teşmi- ir. Türkiye, İspanya ve Portekiz murahhasları M. Politesin bu talebini terviç ve iltizam etmiş- erdir. M. Politisin bu teklifi salâhi- yettar bir heyet tarafından © tetkik | edilecektir. Üç günlük inkıtaın sebebi CENEVRE,2 A.A, — Akvam Cemiyeti meclisinin bugün mesaisi- ne devam etmesi hakkında verilen karara mugayir olarak ancak cuma günü işe başlıyacağına dair intişar eden haberler hayretle karşılanmış- tır, Murahhas heyetler nezdinde ka- bule mazhes olan meşru mazeretler bu üç günlük mesai inkıtaimı haklı göstermektedir. Filhakika meclisin tasvip ve tet kikine arzedilmi olan muhtelif me- selelerin henüz olgun bir şekle gir. memiş oldukları ve bunlar hakkında meclisin hususi veya umumi müza- kereler yapmasını ve hattâ karar vermesini muvafık olamıyacağı mü- İ sahede edilmiştir İ Ekseriyet için ecnebi devlet İ damlarının isbatı vücut etmeleri bil bassa Yunan Bulgar ibarile behemehal lâzumdır. Esasen M. Ve- sizelosun dn ancak Çarşamba gecesi muvasalâtı beklenmektedir. Manda- | lar meselesi de halâ başlanamıyan | mukaddem mükülemelere © ihtiyaç göstermektedir. Nihayet meclis, Lahey divaninm Alman - Avusturya gümrük ittihadı | hakkında noktai nazarına vakif ol. | madan Avusturya'nın talep etmiş ol | duğu kredi meselesine temas edeme mek zaruretindedir. Ka Haye divanının bu baptaki kararına ayın ikinci veya üçüncü günleri ittilâ mümkün olacağı tah min ediliyor. Meclis huzurunda icap ettiği kadar aydınlık ve vuzuh için- de münakaşa edebilmeleri için alâka dar devletler murahhaslarının — bu | karar hakkında istedikleri gibi di zaman bırakılması | münasip görülmüştür. Bundan baş- ka Akvam Cemiyeti meclisinin me saisini telik etmesi perşembe günü toplanacak ve cumartesiye kadar iş- lerini bitirecek olan Avrupa komis- yonu ile mütekabil muavenet tali ko ! misyonu murahhaslarının müzakere lerini daha faaliyetle icra edebilme- lerine vakit kazandırmış olacaktır. İhracat CENEVRE, 2 A.A, — M. Fran- gois Poncet mütekabil muavenet ta- Ki komisyonunda komitenin raporu- nu vermiş olduğunu bildirmiştir. Gelecek mevsimlerdeki zahire ha fazlasının ihracatına ait şe- memur komite, Fran- tan ve Fransa Yuğoslav | ya arasında yapılan rüçhanlı muka. şünebilmeleri; velelerin pek yakında aktedilmiş ol | ma yalvarıyordu: | — Müsande ederseniz sizi e- | vinize kadar götüreyim. İ— Mebruke Numan Hanım, dan kurtulmak için teklifi ka- bul edecek gibiydi. Fakat Se- miha Nazmi Hanım, — Haydi, Nevzat, gi ii Hanımın koluna gir de Tim, Ewrini verince o da ister is- İtemez Kemal Rehanın arka- daşlığını kabul etti. İ Ahmet Nebil, Reşit ve Ce. İ vat Beylerle birlikte çıkıyordu. | Ayrılacakları sırada, yolda bu | eceki muvaffakiyetlerinin hi- kâyesini Cevat Beyden dinle- yen Reşit Bey, delikanlının e- lini tuttu : — Delikanlı, sen yepyeni bir âlemin kapısından giriyor- sun. Bu âlemde, bir çok renk. | kelebeklere rastgele- | ceksin. Oi l duklarınm görüldüğünü tebliğ ** miştir, Bu mukaveleler Akvam Ce-| miyetine tevdi edilecektir. Zirai kredi şirketleri M. François Poncet uzun ve or- ta vadeli beynelmilel zirai kredi şir- ketleri ihdasma dair tolmihatta bu- hunmuş ve bundan sonra rüçhanlı re jimler hakkımda bir münakaşa baş“ lamıştır. M. Chapman, tali Avrupa ittihadını tetkik komisyonu na rüçhanlı rejimleri muhtevi ların mevcuğiyetini bildirmekle fa eylemesini tellif etmiştir. M. F, Poncet mözkür komisyonun bu bap ta bir fikir serdetmesini tercih et söylemiştir. M. Litvinoff'a göre M. Litvinoff, rüçhanlı © rejimler hakkındaki muhalif fi bini izah eylemiş ve komitenin gele cek mevsimlerin hasat fazlasının h- racına dair kararını kabul edemiye- ceğini bildirmiştir. M.F. Poncet bu sistemin tehlike de bulunan bazı memleketlerin ta- lebi üzerine nazarı itibare © alınmış bulunduğunu cevaben zikretmiş ve kat'i bir kabulün © İstihsali icap et mez yalnız şiddetle muhalefet yapıl maktan istinkâf etmek kâfidir, de miştir, M. Mübelis bazı itilâfların kiy- meti hakkında rey beyanının müte- kabil muayenet komitesine ait olma dığını beyan ve raporun muhtelif kı #şmlarınm iktisadi experlerin fikir. lerine mutabile olup olmadığının tet kiki daha muvafık olacağı hususun da nazarı dikkati celbeylemiştir. Müstakbel hasat fazlalarının ih- racı halkmdaki raporun kabulünü müteakip tali komisyon Almanya, Avusturya ve Romanya arasında ak tedilen rüçhanlı mütabakatların 930 senesinde toplanan faaliyet konfe- ransının prensiplerine ve selâhiyet- komi tar Sertan kararlarma hürmet e * Avruğü komisyonuna Venezueliau' Tüm; istihlâf edecek? CENEVRE, 1 A,A. — Cenevre. | de, azalık müddeti bu sene o biten Venezuellay'ı istihlâf edecek devlet | için üc namzetten bahis ve bunlar. inin de Polivya oldu- Piyanoda Fakat öğrenildiğine nazaran La. paz hükümeti diğer cerubi Amerika sahil hükömelerile bu hususta reka» bet etmek niyetinde olamadığını ve Masaneleşk konak çin medlis azalığına namzet telâkki edilmeme: geldiğini resmen | Akvam cemiyeti kitabetine — bildir. | miştir. Şu itibarla M. Garay tara fından temsil edilen ve namzetliği hemen hemen resmen konulmuş ©- lan Pansma hükümeti ile henüz namzetliği kat'iyetle konulmamış 0- lan Paraguay hükümeti kalmakta. dır. İki içtima CENEVRE, 1 A.A. — Cemiyeti Akvam Meclisi biri hususi, öteki w- | mumi olmak üzre iki içtima yapmış tr. Meclis istişari mahiyeti haiz ko- misyon tarafından Viareggio wülte cileri hakkında hazırlanmış olan ra- porun Cemiyeti Akvam büyük mec- Bsine gönderilmesini tasvip etmiş- tir. renkli kanatlar nasıl tozdan i- baret kalırsa, bunlar da öyle. dir. Bu yaşayış öleminde tek | düstur: “Aldanma, aldat,, tır. Onların görünüşlerine aldanır- san mahvolursun. Etrafında sevgile döndüğünü — göreceğin o pervanelere aldanma: İyi bil ki onlar seni sevdiklerinden de- ğil, zaten bu hayatın dönüşile başları döndüğünden dolayı dolaşıp durmaktadırlar. İşte sana bu âlemin içinde o doğup büyümüş bir dost nasihati!... Dedi. Lei İLK RABITA Cevat Beyin yazıhanesinde- | ki telefon hızlı hızlı öttü; Ce- | vat Beyin bir kâtibi telefonu | açtı: , — Alle... Telefonda bir kadın sesi s0- | ruyordu : — Cevat Beyin “ yazıhanesi mi, efendim ? Evet, hanmefendi EYLUL İ ve sevgiyi, en faydalı / bi davranmalıydı? 1931 Ordunun Manevi Huzurunda (Başı 1 inci sahifede) verliği; belki ileride tahakkuku mümkün bir ideal olarak kabul edebiliriz; fakat onu “ halin ız- tıraplarına, bir çare olarak al- mak; bile bile aldanmayı ka- bul etmektir. . Türk milleti, bizzat kendi başma (gelen fe- lâketlerden şu dersleri aldı: İ Pasifist olmak için de İ şart; elde keskin bir. kılıç SE asrın, vasıta lunmak, milli orduyu, son terakkiyatın iste: larla techiz etmektedi: Diyorlar ki, içinde yaşadığı mız devirde milletlerin hayatı- nı; iktisadi zaruretler, iktisadi kanunlar idare edi Hayat cereyanları; iktisadiyalın hük- mü altındadır... Doğrudur: İs- tisnasız bütün milletlerin haki- ki menfaatleri; mutlak ve de- vamlı bir sulh içinde yaşama- larıdır. Hattâ yalnız iktisadi zaruretler, iktısadi menfaatler cephesinden bakılsa, hiç bir milletin harbe taraftar olma- masi icap eder. Çünkü harp; bem galip, hem mağlüplar için, aşağı yukarı ayni derecede musibetler hazırlar. Hâl böyle iken bu hakikati bilen millet- ler; ekseriya hissiyatın, itika- dalın, infialin tesirlerine tâbi olarak, kolaylıkla harbe sü- rüklenebiliyorlar. Demek harp se sulh meselelerinde, millet- ler aklı selime, manti hat menfaatelerin icapları- hissiyata esir oluyor- lar. İnsanlarda hâlâ yaşayan bu haleti ruhiye, bugünkü em- liğin belli başlı bir se- bebidir. Öyle ise sulhu sevmek ve istemek kâfi değildir; onu İ elde ötmek için icabmda har- betmek ve bele o mutlaka ona hazırlanmak lâzımdır. Kuvvet- ler beraber olmadıkça, galip İ gelen haklar pek o azdır. “Ben kuvvetliyim!,, diyenlere karşı: “Ben de haklıyım!, demek, yalnız istihzayı davet eder. İlâve edelim ki, efrat ve a- nasırı arasında sıkı ve samimi bir vahdet kurabilen bir memle ket, daima kuvvet ve kudre- tin en yüksek misalidir. F ve zümre kavgalardan, yal | nız fenalık doğduğunu gördük. Türkiye; kahraman ordusuna karşı beslediği derin o hürmet olarak, yalnız bir tarzda gösterebilir: Vatandaşlar arasmda, her türlü küçük hislerden, heves- lerden, infiallerden mücerret samimi bir vahdet cephesi kur- mak suretile... Aziz ordumuzun, yaşayan ve yaşamayan kahramanlarmı temsil eden Mehmetciğin ma- nevi huzurunda, hürmetle iğil- meyi her zaman vazife bilelim. Siirt meb'usu MAHMUT İ AVUKAT İHSAN MUKRİL Karaköy börekçi fırını sıra- Hanı 2-3 numero- Kitin, Ahmet Nebili çağır — Alle... Ahmet Nebil, — Ben, Muhteşem Nihat. Sizi görmek istiyorum. Nebil Bey. İşiniz yoksa şimdi bize gelir misiniz? — Başüstüne, hanımefendi. — Rica ederim, bekliyorum. Tünelde, tramvayda Şişliye doğru giderken Ahmet Nebil Bendeniz, düşünüyordu: Acaba Muhte- | İ merak ettiniz? disini böyle birdenbire * nereye | şem Nihat Hanımefendi ken- çağırıyordu? Yoksa iki akşam evvelki havadisi o da duym: muydu? Acaba şimdi kendisi- | nin ağzından © meseye dair söz mü almak istiyordu? Eğer bu bahis açılırsa ne yapmalıy- dı? İşittiğini söylemeli yoksa bir şey bilmiyormuş âhni bu su- allreni çözemiye çözemiye İ partımana vardı. Kapının zili- kafasında ni vururken o hâlâ Vi bir karar yoktu. | mektep idaresi bile birçok hususatta İ denbire içime bir sessizlik çök- Mektep ihtiyacı karşısında lebenin idaresi altında bulunan (ta- lebe kütüphanesi) ile idarenin neza- geti altında bulunan ve türkçe, fran- szca ve almanca isanlarında iki bin ciltten fazla şaheseri havi bulunan (Başı birinci sahifede) Lisesinin senelerce içinde çalıştığı Zihni paşa konağıdır. yi bir mek tep olabilmek için sıhhi ve terhiyevi her türlü şeraiti cami olan bina; İs. tanbülun en merkezi bir noktasında | (mektep kütüphanesi) vardır. Tale olduğu gibi, havası itibarile de en | he, memleket matbuatında o bütür mutena bir mevkii haizdir. İki bü: | yeni heşriyatı ve mecmuaları mun- yük bâhçesinden biri spor sahası 6 | tazaman takip edel ektedir, larak tefrik &dilmiştir. Kagıt şartları İlmi vaziyeti Müracast eden talebe atideki Mektep tam devreli Tiseden at || yesikala ikaz eden, seneden beri mezun © vermektedir. d 1 — Sıhhat ve aşırı Bugüne kadar mezun olanların he- | 2 Nüfus keke men hepsiDarüllönünunmubtejif şu |. 3.. Esyel. bulunduğu mektep- belerinden mezun olarak hayata 2- | gen tahsil vesikası tılmışlardır. Mektep - bu sene hariç | 4 ay, adet fotografi. akmak üzere - 139 tane lise mezumu | <Kayıt ümükaberi (Kayıt ik vermiştir. mühaberi mektep tarafından verilir Bu" ralklimmi' pek Milyilk: bir “Sağ va eelekenin. balanduğu mahallenin değilse de bu kadar az bir mazi İSEN | heyeti ihtiyariyesi tarafından hüsnü vanarı itibari almacak bir." yaküm-: İhan tentiir edildikten sonra imz3 e dilerek mektebe inde edilir.) Mektebe imtihanla girecek tale- beye, o ders senesini ikmal etmeden tasdikname verilemez. Mektep ücretleri 1 — Mektebe kaydolunacak leyli talebeden, bir defaya mahsus olmak üzere (5), nehari talebeden (1) li- ra kayit ücreti alınır. 2 — Leyli talebe ücreti, | (350) liradır. 3 — Nehari ücreti; İlk kısım talebesi için senevi (45) Hira; Altıncı, yedinci, sınıflar. için. #enevi (60) lira; Sekizinci, — doku- zunçü sanıflar için senevi (75) lira; Geçen senei tedrisiye içinde 420 | talebesi vardı. Bu adedin 145 kız di- ğer geri kalanı erkektir. o 420 mn | 168 de leylidi. Mektep 1931-1932 senesi © için mevcuttan başka 75 leyli talebe da ha alacaktır. Maamafik © müracaat çok olduğu için bu adet günden ne tenakus etmektedir. Nahari mamın kadrosunda yer yok gibidir. Ancak mektepten ayrılanların yeri ne talebe alınacaktır. Mektepte heyeti talimiye müdür | Agâh Smrri Beyle beraber 81 kişi dir ve bu zevat memleketimizin bi- haklan iftahar etliği horalardır. 11 sınıftan mörekkep © olan bu mektebin taksimatı şöyledir: Beşi iptidai, üçü orta ve üçü de lise. Talebe teşekkülleri Mektepte inlebe kooperatif teş. Onuncu, onbirinci, smıflar için se- nevi (100) Hiradır. Tenzilât kısın şöyledir: İki ve daha ziyade kardeşler mek teple okutulursa birincisinden tam, ikincisinden ©; 10 ücüncüsünden “4 İ 15 tenzilât yapılır. kilâti vardır. İki seneden beri bu te- | şekkül büyük bir faaliyet sarfederek | mektep dahilinde oldukca © münt zam küçük bir matban tesis etini tir. Bu matbaada, kıtabı olmayan? derslere air musilimlerin takrirleri Hattâ Lisan Mektepte bisan derslerine fazla ehemmiyet verilmektedir. inci devrede bir ve ikinci dev. iki İsen mecburi TETA. r Almanca, Prünsizca; İngiliz cedir. Bunlardan başka © taleb ders saatlerinin haricinde kalan kitlerine musiki ile meşgul © olarak geçirirler, Talebeden teşekkül eden bir de çok tab ve tevzi edilmektedir. bu matbaadan istifade etmektedir. Fazla olarak tabedilen bu formala- rından diğer mektep talebeleri Ode istifade etmekte ve baz: mekteplerin | talebe teşekküllerinin İşleri de yapıl | talebe orkestrası vardır ki muktedir maktadır. | bir hocam viyaseti altında (talebe Bundan başka mektepte her çar. | gecelerinde konserler vermektedir. samba akşam: terbiyeyi © içtimalar | ibzareden ve temamile talebeden te sekkül etmiş bulunan bir heyet var- i aliyetlerini havi ve İstiklâl postası dr, Bu heyet muayyen akşamlarda . çok müfit konferanslar tertip etmek | namı altında bir mecmua nesredilir, | Bundan başka gene mektep dahi ve ve talebeye terbiyevi ve vatani linde neşredilmekte olan Felsefe ve mevzular üzerinde temsiller yaptır. | si ze 4 mecmuası memleketimi- maktadır. | İçtimai e Spor teşkilatı zin ilmi sahada hemen yegâne neş- «| riyatindan sayılır. Bu kiymetli Mektep spora de lâzam geldiği | la inler li eliyle kadar ehemmiyet vermektedir. BİL | pr rna Mera yeni he kene le basın voleybol, basketbol, en fazla x ba, yeveztilir. Beş #eu İilepolişablktagi- Jı yel > lerle müsabakalar tertip (o edilmiş Ağ Pertevniyal vaktından: samiroi temeslar' yepsiğter. Şişlide İzzet Paşa sokağında Val Ayrca kızlar kısmına ait spor Ayrı de apartmanının 3 ve 10 numaralı faaliyeti de vardır. Bu krsun talebe | iaireleri püzairir suretle ve birer leri de kız mekteplerile maçlar ya- | gene matiddetle müzayedededir. Ta- pıp muvaffak olmaktadırlar. Mekte: | yiplerin yevmi müzayede olan eylö- bin teşekkül etmiş ve çalışan bir de . çek «e | lün sekizinci salı günü saat on al- spor klübü vardır ve isminde (İstik- | oya kader İstanbul Rukaf Müdü: lâl spor) dur. siyetinde Perteviyal vakfı idere- Mektebin kütüphanesi © | sine veya encümene müraesat ey- Mektebin, doğrudan doğruya ta- Neşrigat Her sene mektep talebesinin fa- Nebili salona aldı. Bir dakika sonra, Muhteşem Nihat Hanı- melendi üzerinde mi - ten bir penyuar ile içeriye gir- | fendi di. > Ah, Nebil Bey, hayatta — Affedersiniz, Nebil Bey | insanın hiç bir kayda bağlan- sizi böyle birdenbire çağırdığı- | madan ii i her şeyi açabi- mı, Fakat bilmem neden bir- | leceği bir dostu, bir eşi olmak ne bahtiyarlıktır! — Şüphe yok, efendim. — Sizi ilk gördüğüm £ gece içimden bir ses: il ki her şeyini ona emmi; bili, ce önümden “bir perde kalktı. önümdeki ufuk dairesi genişle- di. — İltifat buyuruyorsunuz. — Allah aşkına, Nebil Bey, bu çekik, bu teşrifatlı tavrını bırak, bak, ben seninle ne ka- dar açık konuşuyorum. Şöyle — Estağfurullah, hanımefen di. Yanlız merak ettim... — Sizi neye çağırdığımı mı — Evet, efendim . — Doğrusunu isterseniz, bu- nu ben de bilmiyorum, Dünden beri sinirlerim ayaklandı. Gece belki on kere uyandım. Bütün gece içinde bir saat uyku uyu- dum mu, bilmem. o Bugünde kendi düşüncelerimle kalırsam çldıracağım sandım. Bir arka- | yanıma gel, sana (her derdi daş, candan, yürekten bir arka- | açacağım, içimdeki üzüntüleri daş'aradım. Sizi düşündüm... | anlatacağım, — Teşekkür, ederim, efen- din. Dü vel ön -— Sizinle zaten mukav

Bu sayıdan diğer sayfalar: