16 Eylül 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

16 Eylül 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Mülliyet isrın umdesi “Milliyet” tir. 16 EYLÜL 1931 IDAREHANE — Ankara cadde- Ne: 100 Telgraf adresi: Milliyet, | anbul, k Telefon numaraları: j 24311 —- 24312 —24313 pa ABONE ÜCRETLERİ © 140 , 2100 Gelen evrak geri verilmes Müddeti geçen muskalar 10 kuruş £. Gazete ve matbaaya ait işler i» müdiriyete mürscast edilir. Gazetemiz ilânların mes'uliyetini abul etmez. Bugünkü Hava Dün azami hararet 24, asgari 21 derece idi. Bu- ruzgâr poyraz, hava lutlu. i a z . Bayat balıklar! Geçenlerde okudum ve bu sü anlarda da tekrar ettim: A- ıerikada bir bal; yy (©si varmış. Görü: * © de buna benzer bir hastaha i enin açılmasına lüzum hisso- ımacak gibi.. Yalnız bu hastâ- ane balıklar için değil, balık iyenler için... at balik yemekten hastalanan ar artmığ... Eskiden beri bir mesel var- İı; (Balık baştan kokar) de- sir, Bu meseli bildikten sonra rtık hangi balık kokmuş, han isi kokmamış anlamak güç ol- naz. Elverir ki; balıkların baş- arını koklamak aklımıza gel- im... Uzakları görmemek — Ben uzağı : pek. iyi seç- nem.. Yani şöyle elli altınış metreden ilerisini bulanık gö- rm, Bu sözleri söyleyen arkadaşa sevap verdim: — Bir gözlük al, yahut dok- * tora müracaat et! Böyle bırak- ma! Belki daha ilerler!.. — Ne gözlük alırım, ne de doktora giderim. Oldum. bit- tim, benim gözüm uzağı gör- mez... Hem ben pek meminu- num uzağı görmemekten!. Ay otomobil: gelecek, ay tramvay Me diye telâş etmedense kendini Allaha emanet edersin , vesselâm! Ben pek rahatım u- / “zağı görmediğimden! Böylesine pe denizi; Ayaspaşa mezarlığı Şimdi sorarlarsa: — İtanbulun en güzel ve temiz semti neresidir?. . Birkaç emsali arasında terci ı i ' a ©“ — Ayaspaşa! dersiniz!.. || O Soniki sene zarfında yerden İş biter gibi yapılan güzel ve bü- ı yük apartrmanlaria Ayaspaşa caddesi şehrin en güzel yerle- rinden biri oldu.. Lâkin, işe ba- |, kım ki; belediye burasının İri -M yet'in Edebi Romanı | BAŞI DÖNÜKLER İ Ahmet Nebil kızardı;Muhteşem Nihat ve Neriman Cemşit Ha- nrmlarla olan (o rabitaları, bir | genç için ne kadar zevk verici | olursa olsun, daha şimdiden | önüne güçlükler çıkarıyordu. Bir cuma gününü iki kadın a- rasında taksim (edememişti. Bunların arasma bir de Meb- ruke Numan Hanrm: ilâve et- mek güç! arttırmıyacak miydi acaba? Mebruke 'düşünmeğe de vakit yordu: — Ey, söyleyin bakalım: Hangi gün sizeen uygun?. İsterseniz yarın akşam buluşa- İm. Sonra (da bir sinemaya falan gideriz.. Olur mu? — Başüstüne, Hanımefen- Numan Hanım bırakmı- Bezmi Nebil kendini ısrar. İ hirde ba | Zirn gehirde ba | ık dairede Hiyordu . Martial ayrı ayrı sebepler- den , çalıştığı nezaretteki me- mur mdan (o Sezar'ı e bir de karısını hiç sevmez İÜ sini sanki iki cehennem arasında yaşıyordu: Biri dai- resi, biri evi.. Geniş bir nefes alarak çıktığı evinden “aman allah!,, diye daireye dalıyor. Evde, çok çirkin ve mizacı tahammül edilmez (bir karısı vardı. Bu kadınm idarei âli- yesi altında Martial bulaşıkla- rı yıkar, tahtaları siler ve çar şiya gider, gelirdi. Mütebaki zamanlarda da (karısınm hiç durmıyan çenesini dinlerdi. yi Deki ise işler daha berbat ; Vakıa orada Sezar karısı ret etmezdi, karısı irge sapı kullanmaz- dı. Martial'a karşı lisanı pek edibane, bali, tavrı pek yerin | de akat bu pek edibanel| dilinden ara sıra yılan gibi ze- hir. akıtırdı. Ne yapar, yapar, ir pükte bulur söyler ve Mar- 'ı yerin dibine geçirirdi. Zavallı Martis! söyliyecek bir cevap bile bulamazdı. - tık dairede Bü adamın yüzün- maskarası o ol- muştu. Sezar'm'dörinden deri ne ve inceden inceye hesaplı Martial'a mahsus, bir oyun oy | namadığı bir tek gün geçmez- di. Herifte öyle (şeytani bir zekâ vardı ki, her gün oynadı ğı bu oyunların; hiç biri öteki- Bütün d»ire arkadaşların | müstehzi | ; . oleri * arasında Martial yumruklarını. ve diş- lerini sıkar , fakat sı çıkar mağa cesaret edemezdi. Çün- kü kendisi boyca ne kadar kısa | ise, Sezar da inadına © kadar Kendisi nasıl ivrisineğe balliyolda ötedeki inadına hergül yapılı, geniş 0- | muzlu sert adaleli bir pehliva- | na benziyordu . Mortial bağı günler İıncın dan çıldıracak hale: gelir, ba- zan gözleri karardı; — Bir gün'elimden bir kaza çıkacak sama; bakalım ne gün? derdi. Sonra teselli başını sallar: — Ben intikamımı alması- nı bilirim, hele durun!'derdi. Fakat.bu tehditlere de tabi aldırış eden yoktu. Hattâ kendisi de kendi * tehditle makamında ması lâzım; geldiğini iddia edi- yor ve dava açmağa kalkıyor. | muş... Lâkin bu davaların s0- Ummam ki; o lişsinler. Ku cak dolusu para ile alınan arsa ların sahiplerine de: —Burası bizimdir, sen istedi gin yerde hakkını ara! Demek mümkün olamaz.. O halde bu davadan ne çıkacak?! Bir türlü kestiremedim. FELEK İbrahim Nezmi dan kurtarmak için “istemiye istemiye buraya da bağlanmış te. Semiha Nazmi Hanım, kar şıdan Ahmet Nebile hatırlatr- yordu : — Nebil Bey, unutmadınız ya: Salı akşamı (o bizdesiniz. Gelmezseniz gücenirim ha! — Estafurullah, hatırmda, | Hanımefendi . | Nihat İlhami Bey boşalttı. ğı balık tabağından başını kal dırdı: — Ha! Genç şair! Bu ak- şam bize şiir okuyacak misi- nız? — Affedersiniz, Beyefendi, | yanımda yok ki.. — Öyle ise bari salı akşa- mı getirin de dinli Semiha Nazmi Hanım. sözü | müdafaa edebilecek? Dünyada yine kesti: MİLLİYET bazı gülerdi. Çünkü bilirdi ki, dünyada hiç bir şey » ölüm müstesna - kendisini evde ka- rısından, daireden © Sezar'dan kurtaracak kuvvette değildi. Yine Martial © sabirane ve mütevekkilâne hulül (edecek gayri muayyen bir saati bekli- yordu. Ve günün birinde de bu saat filhakika hulül etti. Martial'ın bir kızı vardı mucize kabilinden ne baba na, ne de anasına benzemiyor. du. O kadar (güzel, o kadar cazip ve şirin bir kızdı. Bu genç kız bir gün bir me sele için babasmın dairesine uğramıştı. Sezar bu güzel, cazip ve şirin kızı görünce, yü reğinin “hop!,, ettiğini duydu. O kadar ki, o gün zamk şişe- sini Martial'ın mürekkep hok- kasma boşaltmağı unuttu. Martial bu mes'ut tesiri gö rümce, kızı srk sik daireye uğ- ratmağa başladı. Kızı daireye her uğradıkça © da, Sezar'ın kalbindeki “hop, hop,, lar artr yordu . Artık M 'm dairedeki hayatı tahammül edilir bir hal ! almıştı . Artık her an ve her dakika yeni bir oyun, bir bile, bir rezalet beklemek endişesin | den kurtulmuştu. Fakat inti- kamını da unutmıyordu. İçin. | den : — Sabır edin dostlar, diyor sabırla koruk helva olur. Nihayet sabır ile beklediği | şey bir gün tahakkuk etti. Se- | zar daire arkadaşı Martial. | dan kzını istedi. o Martial bu talebi müşkülâtsız kabul etti ve sür'atle düğün hazırlıkları- du, sireye yayılınca herkesin ağzı hayretten açıldı, kaldı. — Nasıl olur yahu? Diy: lardı, Sen kızını dünyada hiç svmediğin bu adama nasıl veri yorsun? Bu adamın © seni ne hallere koyduğunu ne çabuk uruttun? Martial filozefane başını sal ladı: — İşte önün için kızımı ona veriyorum ya, dedi. Eğer kızı mı alırsa, karım ona kaynana olacak Siz karımm kaynana olması tie demektir bilir m niz. Hele kızımı alsın da, rünün sonuna kadar başma ge leceği görür. Ve Martial mes'ut bir tebes Sümle, istikbalde seyredeceği sahnelerden alacağı zevki ta- bayyül ediyordu. Adliye müsteşarı adliyede Evvelki gün şehrimize gelen Adliye müsteşarı Ferit B. dün sabah Adliyeye gelerek, baş müfettişlik dairesinde öğleye kadar meşgul olmuştur. Ferit B. bu meşguliyet esnasında es- hab: mesalihin müracaatlarını. da kabul etmiştir. — Neriman Cemşit Ha- nımları da çağırsak Om, ne dersiniz, Nebil Bey? — Siz bilirsiniz, Hanrme- fendi. — Kadını ez sofrada pek tatsız oluyor da. Mukbil Nedim Bey kadın düşmanlığı o konferansına yi- ne vesile bulmuştu: — Kadını az sofra tatsız mı oluyor. En tatlısı hiç ka- dınsız sofradır. Ah, ben allah | olsaydim dünyaya hiç kadın mahlüku getirmezdim. Nedir efendim bu mahlük? Bir işe yaramaz, bir fikri yok, bir san al ibi değil, para kazana- maz. Erkeğin sırtına yapış- mış bir kene gibi mütemadiyen mı emer . Süheylâ Hanım karşıdan kocasına çıkıştı: — Ey, çok oluyorsun ama, Mukbil. . — Çok'mu oluyorum? Çok mu? Hadi canim sen de! Var mı-içinizde bana karşı kadını / mal edilip derslerin başlaması | lacaktır, Bu sene lise ve orta İ yapılmamıştır. Yalnız müesse- İ bik ne ilk mekteplerde na de| (0 bundan faydasız, faydasız ne Muallimler arasın- da değişiklik yok (Başı 1 inci sahifede) gim, Bir kaç güne kadar Bursa ya da giderek orada da teftişat ta bulunacağım. Sü Tekrar İstanbula avdet ve bir müddet sonra Ankaraya dö neceğim. Bu sene Kandilli ve Kadıköy orta mektepleri” lise haline ifrağ edilmiştir. Bu mek teplerde muallim adedi artirıl- madan sınıfları artırmak (için tedabir alınmıştır. Bu sene talebenin © açıkta kalmamaları için icap eden şu beler açılacaktır. Mekteplerin yeni sene mesaisine muntazam bir şekilde başlaması için vekâ letçe icap eden bütün tedbirler | kendi ittihaz edilmiştir. Orta mektep ler ve liseler bu sene tedrisat rile çok mühim bir safhaya girecetkir . Bu sene mekteplerde coğrafya yurt bilgisi ted en mütekâmil bir şekil dal de ve tamamen yeni bir tarzda okutulacaktır. Bu derslere ait kitaplar Avrupada aynı derece deki müesseselerde bulunan ki- taplardan daha mükemmel ve daha nefis bir şekilde hazırlan mıştır. Tabıları ikmal edilmek üzeredir. Fen dersleri için icap eden kitapların tabıları da ikmal edil üzeredir. Mekteplerde $€- Suha ait Olan işlerin ik tarikine kadar bütün bu "itap- lar mekteplere tevzi edilmiş ©- | mektepler için yeni bir kadro selerin ihtiyacatı ve muallimle rin arzuları nazarı itibara &- | İmarak bazı-tebeddülât yapıl- mıştır.Bu tebeddülât tamamen mekteplere bildirilmiştir. Ar- orta tahsil mücsseselerinde bir | | tebeddülün icrasma lüzum > İ İ mamışter. Bu sene de Millet mekteple- ri mevcut talimatnameye tevfi- kan 1 teşrinisamide açılacaktır. Millet mekteplirihe devam e- decek talebeninşâzami miktara *blâğı ve mekteplere'müracaat eden hiç bir talebenin o açıkta kalmaması nazari itibara alır- mış ve kadrolar ora göre yapıl mıştır. Bazr - vilâyetlerde ilk mektep muallimlerinin maaşla rınm göçikmekte olduğundan dolayı vaki şikâyetlerinin sebe- bi en ziyade bu vilâyetlerin büt çelerinin tevzinine âit müame- lâtı ikmal etmemiş olmaların. dan ileri gelmekte olduğu anla | şılmaktadır. Adedi üçe dörde münhasır olan bu gibi vilâyet. İerin bütçelerine sit şekli mua- melâlin ikmalini müteakip ma aşatın itasında hiç bir müşküle maruz ,kalmmıyacağı muhak- kaktı Şileye kadın irşat heyeti gönderilemiyor Para olmadığı için Kadin. lar Birliği Şileye göndereceği irşat heyötinden vazgeçmiştir. Gelecek sene daha çok © heyet gönderilmesi içim hazırlıklar yapılmaktadır. demek, burdan Zararlı bir mahlâk diye iddia edebilenin alnimi karışlarım. Mukbil Nedim Bey köpür- müştüz Süheylârim sükütu ü- zerine daha ziyade kuvvet bu- ez İzem Ahmet Nebile gevird — Delikanli, dedi, bu mah lükları en ziyade size ve Nev- zat Süreyyaya tanıtmak iste. rim. Siz daha gençsiniz, ka- dın ne olduğunu bilmezsiniz. afanızda kimbilir ne süslü süslü tasavvur edersiniz. Hayal! Kuru bayal! Hem de zararlı, tehlikeli hayal! Kadın demek.. Nasıl ben- zeteyim size: Adeta bir bağır- sağa musallat olan solucan ve ya şerit gibi erkeğe musallat olan bir Parasite demektir. Ka nınızı kurutur, o varınızı yer, sizi zayıflatır. Hep kendi zev- ki, kendi keyfi için.. Reşit Bey ta karşıdan alay etti: — 0! Mukbil Bey, sen de yeni bir Caligula mı kesildin? | Süheylâ Hanım kadehini : kal- O bütün Roma o halkının bir 10 kuruşa Harbiye-| den Eminönüne! (Başı Birinci sahifede) rı otomobil tevakkuf yerlerin. | de tertibat alarak; 10 O kuruşa | müşteri çağıran şoförleri dur- durmuşlar ve seyrüsefer merke | zine sevketmişlerdir. . Bunlar hakkında zabıt tutularak, hak- larında takibata başlanmış ve tekerrürü halinde şiddetle tec- ziye edilecekleri kendilerine bil dirilmiştir. Ucuz otomobil müteşebbis- leri bu vaziyet üzerine Beledi- yeye müracaat ederek, işten menedilmeleri esbabı hakkım. | da resmi bir cevap istemeği ka | rarlaştırmışlardır. Bu o cevap ilerini Otatmin etmediği takdirde, hükümete müracaat edeceklerini söylemektedirler . Şoförler cemiyetinde deniliyor ki: — Ortada cemiyetin meşgul | olacağı bir vaziyet yoktur. Ucuz nakliyat müteşebbisle rine cemiyetin bu işle alâkadar olamıya: bildirilmiştir, İstanbul belediyesinin ucuz otomobil servislerini menet- mesine mukabil, İzmirde bele- diye serbes bırakıyor ve hattâ kolaylık gösteriyor. İzmirde hükümet konağın- dan aKrşıyakada Aliancağa o- tomobiller 10 kuruşa müşteri naklediliyorlar. Şoförler bu mi sali ileri sürerek İstanbulda da ayni vaziyetin teminini istiyor lar. İstedikleri halkın da men- ne uygundur. Binaenaleyh belediyenin bunu menedecek" yerde, himaye etmesi lâzımdır. Diğer taraftan belediye &r- kânı ise, ucuz otomobil servis- lerine müsaade edilmemesi, bu mesine, ne de taksi nizamname sine uygun olmamasından ileri Romen mektep gemisi dün gitti Romanya'dan (Akdeniz li- manlarına harekete giderken Büyükada Oönünde bozulan “Köstence” ismindeki Romen mektep gemisi, tamiri ikmal e- dildiği için; dün-9,5 ta, hare- ket etmiş —w Basradan gida madde- leri ithali menedildi Basra'da hüküm © süren kolera münasebetle Basradan gelecek olan bütün taze meyva ve sebze ve saire ile taze ve ku- ru hurma ve emisali gıda mad- delerinin memleketimize ithali için gemilerden çıkarılmaları menedilmiştir. Kari mektupları | Vazifeşinas memurlar | Harp akademisi ikinci sını- fından süvari birinci mülâzim Ruhi Halit Beyden aldığımız | / bir mektupta, uzun müddetten beri devam eden bir evrak mu- amelesini Eminönü mal müdür Yüğünde, mal müdürü B. le mu hasebe memurlarından Hasan Beyin sür'atle ifasına tevessül ve delâlet etmiş olmalarından dolayı teşekkür edilmektedir. tek boynu olup ta bir vuruşta hepsini birden kesemediğine teessüf o edermiş. Bu gidişle sen de galiba “dünyadaki bü- tün kadınların bir tek başı ol- sa da bir baltada © kessem.,, Diyeceksin . Bu şaka, Mukbil © Nedim Beyin patavatsız sözlerile can ları sıkılan sofra halkmı neş'e lendirdi. Herkes | gülüşüyor, hele Semiha © Nazmi Hanım, komşusu Ferit Necdet Beye yavaşça: — Caligula kimdir? Diye sorup ta: — Eski Roma imparatorla- rından zalimlikle meşhur bi- Fi. Cevabım: — aldıktan sonra, a gülerek o Mukbil — Haşmetlâ Caligulayı Sâ ni Hazretleri! Diye takılıverdi e İtiünadı Milli Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat Re e muamelesi Sigörtaları balk için müzl Merkezi idaresi: Calatada ge havidir, İnyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. Telefon: Beyoğlu — 2003 Beşiktaş - Yildiz Semsülmekâtip Ana - ilk ve orta kısımlara her gün leyli - nehari kız ve erkek talebe'kayıt olunur. Tel, B. O. 2282 Çapras kelimeler ünkü şeklin halli Bes ai Yeni şekil Soldan sağa 1 — Ne e, ne deri (5). Aleti ka tın (5). 2 — Nar (4). Farenin düşman (0) 3 — Yaş (3): Yakardağın çıkar diğr (3). 4 — Dumanın bıraktığı (2). Bay rak çekilir (5). Üzaği işaret (2). 5 — Rakı (3). 6 — Ecel (4). Kedinin düşmanı (4. 7 — Doğru değil (5). Malın kırk ta biri (5). 8 Dolaşmanik (3). İsim (3). 9 — Gümüş (3). Kabul etmek(3) Fasta bir kıt'a (3). 10 — Bağışlama (2), Alâ, hoş (5) Edat (2). 11 — Deri (3). Çekmek (3 Yukardan aşağı 1 — Istanbulda (o bir semt (7). Kulp (3). 2 — Kasabın sattığı (2). Güzel, cazip (5). 3 — Rule (3). İlimler #). 4 — Amal”(3). Yalan (3). 2 5 — Gümüş (3. Almanyada ne- hir (3). 6 — atar (5). Çalgı (3). 7 — Ufürükle çalman musiki öle 8 — Yama (2). İlim “(3). Sunl zin sıhhatine! - Dedi - Ben w- zun uzun nutuk © söylemesini beceremem. Fakat sözü koca - ma bıraksam korkarım ki ya- rn sabaha kadar kadeb ellerde beklersiniz. Onun için siz bu sözleri kafanızda parlak bir nu tuk saym: Sıhhatinizel.. Mukbil Nedim, ayakta, ka- dehini kaldırmış: — Hanımefendiler, fendiler. , Diye bir nutka başlıyor biydi. Semiha Nazmi Hanım ince sesile: Beye- — Aman, sen sus! Misafir. | ler namma Fuat Sami Bey söy lesin! Diye bağırdı. ler, ev sahibesinin sağında büyük bir ciddiyetle © oturan; gelen her yemekten ancak lez- zetine bakıyormuş gibi bir iki lokma alan Fuat o Sami Beye döndü. O, etrafa göz gezdirdi, ya vaşça ayağa ii ölme Bütün göz- dırdı: — Muhterem misafirlerimi ran Mukbil Nedim ailesinin sa mimi dostlarıdır. e Henimizin Edat | GLORYA'da Gülmek haftası MESELE YOK Pek şen: ve gülünçlü bir vodvil SUZANNE DEHELLY ARMAND BERNARD ve ROANNE s koltuklar 90 — Hu- susi 70 — Koltuklar 55 — Balkon ikinci 40 kuruş MEVLİDİ ŞERİF Tüccardan Muhlis Beyeiendinin valdelerinin ruhuna itbaf olunmak üzere Beşiktaşta Sinan Paşa ca- miinde 18 Eylâl Cuma günü Cuma narsazmı müteakip. mevlidi. şerit kıraat ettirileceğinden; arzu eden ihvanı dinin teşrifleri rica olunur. İLÂN Osmanlı Bankası Gişeleri, Eylâlün 16 mcı Çarşamba gü nünden itibaren işarı ahire ka dar, zirde müharrer saatlerde açık bulunacaktır: 1— Galata Merkezi İdaresi ve Yeni Cami Şubesi: Eyyami adiyede: saat 10 dan 16 ya kadar Pazar günleri: saat 10 dan 12 2.— Beyoğlu Şube: Eyyamı adiyede: saat 10.dan 12,30 a kadai saat 14 den 16,— ya kadar Pazar günleri: kadar saat 10 dan 12 Ye kadar İSTANBUL ZİRAAT BANKASINDAN 169-931 tarihinden itibaren gişelerimiz: | Sabahları saat 10 dan 12 ye İ öğleden sonra saat 14 ten 16 ya ve pazar günleri yalnız 12 buçuğa kadar açık bulunaçağı ilân olunur. (2525). ) 3543). Takım (3) (2). 9 — Su akıntısı (3). Emlâk (4) 10 — Edat (4). İstanbulda bö semt (5). 1) — Şayia (7). Esle serpuş (3) J yürekten sevdiğimiz bu ocak, le reisinin uzunca bir. seya- hatile neş'esini | kaybetmişti. Mukbil Nedimin — avdetile bu aile. ocağının yeniden parlak ışıklı rını, saçmasın bu gecs tes'it ediyoruz. i Muk bil Nedimle inin sıhhat ve saadetine içelim! Dedi. Bütün, kadehler: — Hürra, bravo! Seslerile kaldırıldı ve boşa! tıldı.. Kahveler, likörler de sofı8 kit Fuat Sami BeY | ss Alfınızı rica edeceğim İ Süheylâ Hanım. Semihayı © İ peyce rahatsız bıraktım. Bas* müsaade ediniz. Gidip bak# yım, belki de bir doktora ili” tiyacı olur . Mukbil Nedim Bey hew©9 atıldı: — Ben de beraber geleyi* Belki Hanım hemşirenin bi” ihtiyacı olur. f (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: